23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 43MİSAN 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istarbul _Y 18 Sinop Y 18 Adana PB 24 EcJine Y 17 Samsun PB 22 Koçaeli Y 19 Trabzon PB 20 Çanakkale Y 14 Giresun PB 20 Izmr Y 21 Ankara Y 19 Mansa Aydn Y 21 Eskışehır Y 15 Y 18_Y_ 21 Konya Denızli Y 18 Sıvas PB 15 Zonguldak Y 18 Antalya Y 22 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van PB B B B B B B 23 19 19 16 17 12 15 PB 12 Yurdun kuzey ve batı kesımlen çok bulutlu. Mannara, Ege, Batı Akdeniz, Iç Anadolu'- nun batısı ıle Batı Ka- radeniz sağanak ve gök gürultulu sağanak yağışlı, dığer yerier parçalı az bulutlu ge- çecek Yağışlar Mar- mara'nın güneyi ile Ege'de etkılı olacak Hava sıcaklığı artacak OIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B Y Y B B B B B 4 5 4 9 8 8 10 8 Münih B 7 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B Y b Y Y Y Y B 12 9 18 10 12 11 19 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trfiis Kahire B B PB B Y B Y PB 15 18 18 33 14 23 15 28 8 Şam PB 25 £ 3 Parçalı bulutlu Bulutlu k Çok bulutlu Yağmuriu Kartı Sukikar i Gök gürijttulu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada leyerek "Surda delik açtırmam" diyor. Hani sur da sur olsa! Her tarafı dökülüyor. Kriz içindeyken yeni ve daha boyutlu bir kriz yaratma- mayı öngören kimi çevrelere göre, "makul" gerek- çeyi kullanan hükümet, toplumdan esen baskıyı böylece hafıfe indingiyor. Halk diliyle söyleyelim, bu gerekçe ile şimdilik "paçayı kurtanyor". Bahçeli de Ecevit'le aynı kafada. Görüşleri bir- birine denk. Bahçeli, mali krizi siyasal krize dönüştürme ça- balanndan söz ediyor. İki bakan değiştiği takdir- de güven tazelenecek midir?" Hükümette küçük, orta ya da büyük değişim is- tek ve önerilerine bulduğu soru-yanıt işte bu. Fakattt, en görkemli açıklaması hükümetin "ye- niden nasıl olacak da umut yaratabileceği" soru- suna verdiği yanıt: "Bunlar aşama aşama olacak şeyler. Yeni bir ekonomik program açıklandıktan sonra öngördü- ğü tedbirier, bazı kesimlerin beklentilerine cevap bulduğu kanaati ortaya çıkarsaymış, yumuşama ve daha sıcak, olumlu yönde bir iklim oluşabi- //r"mişşşş! Hepsi, bu irdeleme seçim öncesi iktidar olduk- lannda yerine getiremedikleri MHP vaatlerine ben- ziypr. Öcalan mı? Dertıal idam! Başörtüsü mü? Bir sı- kımlık canı var, çözümleriz! Kfsacası dünden bugü- necartlarcurtlar... Siyaset yapmayı içinde bulunduğu hükümet dı- şında kimseye hak görmeyen bir zihniyet MHP li- derininki... "Kabine revizyonu takdiri siyasi yapıya bırakılma- lıdır" diyor Bahçeli ve böylece, TÜSİAD'a "dışar- dan gazel okuyan birkurum" gözüyle bakıyor. Bahçeli'nin bu tavn, "benden başka büyükyok" izlenimi veriyor. Sultan Süleyman'a kalmayan bu dünyada faz- la havalanmış, bir seçimlik nefesi olan savlar... TÜSİAD Istişare Kurulu Başkanı Muharrem Kay- han, dünkü olağanüstü topiantıda bugüne kadar hükümetin programla ilgili hatalannı açığa vurma- dan sadece raporiara yazdıklannı söyledikten son- ra, ama kazın ayağı artık öyle değile getirdiği bir ir- deleme yaptı. İşte kazın ayağı Yeni programda aksayan yönleri, hatalan günü gününe açıklayacaklannı söyledi. Kayhan bir başka doğrunun altını çizdi: Yangını söndürecek program değil, hükümetin gösterece- ği karartılıktır, dedi. Halk yığmlannın, kitlesel söylemlerin ifade ettigi gibi; TÜSİAD'ın da "mevcut hükümeti değil, sade- ce yeni programı -açıkladıklan koşullaıia- destek- leyeceklerinin" altını çiziverdi. "Altematifsiz hükümet yoktur" vurgulaması ise TÜSlAD'dan Ecevit'e yanıt! Kasım sonunda, ardından 21 Şubat'ta iki kez "tencereyi pisletenler" hatalannı yüzlerine vuran- lan, istifa etmelerini isteyenleri, programı eleştir- meye hazırlananlan neredeyse suçlu ilan edecek- ler! Bu aklınızla bin yaşayın e mi! Ama, çatlasanız da patlasanız da günümüzün gerçeği, halkın hükü- metten yaka silktiğinı gösteriyor. Yüz binlerin katıldığı sokak eyleminde -içişleri Bakanı'nın açıklamasına göre- bin ya da 1500 pro- vokatörü ayıklayamayan, kışkırtmalan engelleye- meyen hükümet; her şey olup bittikten sonra far- kına vardığı kışkırtıcı öğeleri bahane ederek -akla bin bir olasılık getiren bir uygulamayla- ömeğin An- kara'da tam bir ay demokratik kuruluşlann miting- lerine yasak koydu. Öyle gelişmeler var ki, söylemenin şimdi sırası değil. Ya Mesırt Yılmaz'ın öne sürdüğü şu olasılığa ne dersiniz: "Ulusal ekonomik program açıklandıktan bir hafta sonra bu tepkilerin hepsi yatışır." Umut dağın ardında... Ye Menmet ye! Tabii Mehmet yerse!.. Inönü y nün işareti bekkniyor • Baştarafi 1. Sayfada n Erdal Inönü'nün. kısa süre içinde yapacağını bildırdiğı açıklamasında, yeni bir oluşumun nasıl olması gerektiğini tarif edeceği öğrenildi. istifa karannı benimse- yen, ancak henûz partiden aynlmayan pek çok kişi- nin, înönü'nün bu açıkla- masından sonra harekete geçeceği belirtiliyor. Eşi Sevinç Inönü'nün, Erdaİ Inönü'nün yeniden siyasete dönmesine başın- dan ben kesinlikle karşı olduğu. bu nedenle görüş- melerde bulunanlann Se- vinç Inönü'yü ikna etme- ye çalıştıldan da ileri sü- rülüyor. Erdal Inönü'nün "CHP'den kopanlar" ya da "Baykal küskünleri" gibi bir imajın, yeni oluşu- ma zarar vereceği görüşü- nü taşıdığı. bu nedenle ye- ni isimlerin ağırhkta ol- ması gerektığine mandığı kaydediliyor. Aydın Gö- ven Gürkan. Fîkri Sağjar gibi isimlerin, yeni parti- nın yönetimi için herhan- gı bir talepte bulunmaya- caklannı Inönü ıle yaptık- lan görüşmelerde dile ge- tirdikleri bildiriliyor. Eski CHP Genel Baş- kan Altan Öymen ve eski Genel Sekreter Tarfaan Erdem ile birukte hareket eden grupta da Şule Bu- cak ve Nihad Matkap'ın başı çektiği ilk istifalar başladı. Grup, dün Anka- ra'da rutin durum değer- lendirme toplantısını ger- çekleştirdi. Bu gruptaki diğer isimlerin de kesin is- tifa karan aldıklan, bunu açıklamalannın "an me- setesT olduğu kaydedildi. Altan Oymen'in ise Inönü bir açıİdama yaptıktan sonra CHP'den aynlabile- ceği belirtiliyor. istifalar karşısında uzun süredir sessiz kalan genel merkez yönetiminde ise bu konu- daki ilk ciddi kaygı, önce- ki gün gerçekleştirilen merkez yönetim kurulu toplantısında dile getiril- di. Genel merkez yöneti- minin istifalardan dolayı üzüntü duyduğu belirtilir- ken "Gitmemeleri için ei- den gelenyapdmahydı,ya- pümadı r görüşünün akta- nldığı bildirildi. SODEV Başkanı Erean Karakaş, dün yaptığı ya- zılı açıklamada solda ye- ni bir oluşumun kaçınıl- maz olduğunu belirterek artık yitirilecek zaman kalmadığının altını çizdi. Sıfir zaııı alay etmektirANKARA(Cumhum«tBûro- su) - Hükümet, emeklı ayhklan ve memur maaşlannın ardından kamu işçilerinin ücretlerini he- def aldı. Hükümetin ilk 6 ay sı- fir zam, daha sonra aylık enflas- yon oranının her aym 14'ünde ücretlere yansıtılması, gelecek yılm son yansında da 2002 için öngörülen büyüme rakamı üze- rine yüzde 0.5'lik artış içeren önerisi Türk-Iş'te tepkiye neden oldu. Bu öneriyi kabul etmeye- ceğini açıklayan Türk-Iş, bugün- kü başkanlar kurulunda değer- lendirme yapacak. Işçi sendika- lannın hiçbir önerisinin kabul edilmeyeceğini protokolde ya- zan hükümet, bu ücret artışı uy- gulamasının özel sektöre de da- yatılacağını ortaya koydu. Proto- kole göre, 2002 'nin son yansın- da verilecek ek artış IMF'nin bü- yüme beklentisi dikkate alındı- ğında yüzde 5.5'te kalacak. Hükümet, IMF'yle yürütülen politikalar doğrultusunda önce emekli ayhklarmı hiçbir zaman refah artışından yararlanamaya- cağı biçimde düşük ücret üzerin- den aylık enflasyona bağladı. Ardından memur maaşlan, yıl sonu enflasyon hedefi doğrultu- sunda verilen zamlarla geriletil- di. Kamu toplusözleşmelerinde de hükümet, ilk 6 ay sıfir zam, ikinci 6 aydan itibaren de RE- FAHYOL döneminde uygulanan "eşel-mobiT sistemi öngörüle- rek her ay yaşanmış olan aylık TÜFE artışının ücretlere yansı- hlmasmı önerdi. Bu sistem, ilk 6 ayda sıfir zamla, devalüasyon so- nucunda zaten yan yanya eriyen ücretlerin dondurulması ve bu sürede yaşanacak enflasyon kar- şısında reel olarak geriletilmesi- ni, ardmdan da erimiş ücretin sa- bitleştirilmesini öngörüyor. Hükümet, sözde iyileştirme olarak da 2 yıllık toplusözleşme- nin son 6 ayında 2002 için öngö- rülecek büyüme oranı üzerine 0.5 puan eklenmesiyle buluna- cak ek arhşın verilmesini öneri- yor. IMF Avrupa Bölüm Başka- nı Mkhael Depplcr'ın 2002'de Türkiye'de yüzde 5 büyüme bek- lediklen açıklamasına göre de işçilere 2002 yıünın ikinci yan- smda verilecek ek artış yalıuzca yüzde 5.5 civannda olacak. Protokolde "Işçi sendikalan taranndan yeni getirikn teküfler tophısözkşmderde yer almaya- caktir" ifadesiyle farklı işyerle- rinin değişik sorunlan tamamen göz ardı edildi. Bu hükümle, iş- çi sendikalannm farklı talepleri- nin hiçbirbiçimde kabul edilme- yeceği ortaya konuyor. Türk-Iş'in şube başkanlanyla önceki akşam yaptığı görüşme- de, bu protokole sert tepkiler oluştu. Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Meral, bu zam önerisi- nin ciddiye alınacak tarafı bu- lunmadığını belirterek birinci 6 ay için sıfir zam önerisini "onur kma" olarak nitelendirdi. FP'Ubaşkan, 'haraç' aUhğını kabuletti Istanbul Haber Senisi - Esnaftan yasada belirtilen miktann ûzerinde harç tahsil ettigi iddiasıyla 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargı- lanan Eminönü Belediye Başkanı Lütfi KİMroğhı, suç- lamayı kabul etti. Kibiroğlu, "Ancak karan bdediye mec- M aldı, vüayet de onaybdı" dedi. lstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki oturuma, tutuksuz sanık Lütfi Kibiroğ- lu ile şikâyetçi sıfatıyla bazı Kapahçarşı esnafı katıldı. Kapalıçarşı'daki 5 dükkânın sahıbi Hakan Evin ise daha önce belediyeye harç verdiği- ni söyleyerek "Başkan KÖH- n # u bir kezdaha harç fetedi ve' Sizden alacağunız bu pa- rayla halka iftar yemeği vere- ceğiz, yardım kasalan boş' dedi. tkinci kez harç verme- yince kubbenin görünmeroe- smi bahane ederek dükkânı- mı möhfirietti ve faaiiyetten men etti'" diye konuştu. Hazjne, Gökçekten gecikmefaizi alacak ANKARA (ANKA)- Ha- zine'nin verdiği "garan- ti"ler kapsamında üstlene- rek ödetnek zorimda kaldığı dış borçlan dolayısıyla baş- ta Ankara Büyükşehir Bele- diyesi olmak ûzere kamu kurum ve kuruluşlanndan olan alacaklanna aylık yüz- de 10 gecikme feizi uygula- nacak. Devlet Bakanhğı'nın, Resmi Gazete'de yayımla- nan tebliğine göre garantili dış borçianmalar ve yap-iş- let-devret modeli kapsamın- daki yükümlülüklere faiz uygulaması, 1 Ocak 2001'- den itibaren geçerli olacak. Hazine'nin, asıl borçlu kuruluşlardan alacağı 2000 sonu itibanyla 3.5 katrilyon liraydı. Hazine'ye ödettirdi- ği borcunu kapatmayanlann başında, toplam 1 katrilyon 90.5 trilyon lira ile Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlan geliyor. Dönmeyoı kredflere ineeleme ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakanlık Teftiş Kuru- lu, Emlak Bankası'nın geri dön- meyen kredilen ile ilgili soruş- turma başlattı. Soruşturmaya, eski Emlakbank Genel Müdürü Erdin An'nın. hakkında hazırla- nan raporiara itiraz ettigi Danış- tay'ın istemi üzerine başlandığı bildirildi. Emlakbank 'tan 1996 yılmda açılan ve geri dönmeyen kredile- rin araştınlması için MHP'li Devlet Bakanı FarukBal'ın tali- matı üzerine soruşturma başlatıl- dı. Emlakbank Teftiş Kuru- lu'nun soruşturması sonucunda eski genel müdür An hakkında suç duyurusunda bulunulması istendi. An, kendisinin müfettiş- lerin sicil amiri olduğunu ve hak- kında suç duyurusunda bulunul- masını isteyemeyecekleri istemi ile Danıştay 2. Dairesi'ne baş- vurdu. An'nm itirazmı yerinde bulan Danıştay. dosyalan incele- mesi istemiyle Başbakanlık Tef- tiş Kurulu'na gönderdi. Danıştay'ın istemi üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun 1996 ve 1998 yıllannda banka- da görevli olan bürokratlar hak- kında soruşturma başlattığı kay- dedildi. Teftiş Kurulu'nun, Em- lakbank ile ilgili halen sürdürdü- ğü sonıştunna Danıştay'ın iste- diği sonışturma ile birleştirildi. Kurulun, soruştunnayı bu dö- nemlerde görev yapmış çok sa- yıda bürokrat ile ilgili genişlet- tiğı öğrenildi. Kurul, yasal süre içinde incelemesini tamamlaya- rak Faruk Bal'a sunacak. Başbakanlık Yüksek Denetle- me Kurulu (YDK) raporlanna göre, Emlakbank 'ın "olası ba- ük" olarak kabul edilen "tasfiye olunacak aiacaldar" hesabına aktardığı kredi kalmtısı, 2000 yı- h sonundaki hesaplamaya göre 500 trilyon liraya yaklaştı. Ban- kanm dış garanti ve kefaletlerle yüklendiği risk de 448 milyon dolan buldu. Başbakanlık Teftiş Kurulu dı- şında, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ile Bankalar Yeminli Murakıplan, 17 şube- den 33 firmanın kredilendirme sürecini aynca denetliyor. Esenyurt'ta gözaltına almanlar sorguda lstanbul Haber Senisi - lstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Esenyurt Beledi- yesi'nde "imar işlerinde yoisuzluk yapüdı- ğı" iddialan üzenne başlatılan soruşturma kapsamında önceki gün gözaltına alınan 16 kişi için jandannaya 4 günlük gözaltı süresi verdi. Esenyurt'ta belediyede yapılan ara- mayı protesto etmek ve Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan'a destek vermek ama- cıyla yurttaşlann gösteri yapmasına jandar- ma izin vermedi. DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nm tali- matıyla başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınan Zeki Çapan ile belediye baş- kan yardnncılan, meclis üyeleri ve diğer be- lediye görevlilerinin de bulunduğu 16 kişi- nin sorgusuna, II Jandarma Komutanlığı'nda devam ediliyor. Kardeşlerden Günay Çapan ise dün sabah avukatıyla II Jandarma Alay Komutanlığı'na giderek teslim oldu. Esenyurt'ta dün öğlen saatlerinde beledi- yede yapılan aramayı protesto, Başkan Gür- büz Çapan'a destek vermek amacıyla bele- diye önünde eylem yapmak isteyen yaklaşık 500 kişilik gruba jandarma izin vermedi. Olayın ardından Belediye Meclis Salo- nu'nda toplantı yapan belediye meclis üye- leri, başkan Gürbüz Çapan'ın ve Esenyurt Belediyesi'nin tek suçunun, "oradaki hal- kın insanca ><aşaması için gerekh' koşuBan ya- ratmak oMuğunu" söyledıler. CHP Esenyurt Beldesi eski Başkanı Ke- malKesen ise Gürbüz Çapan'm hastalığı ne- deniyle yurtdışma çıktığını belirterek şöyle konuştu: "Ancak bunufirsatbüeoler ucuz po- ütikalar yapıyor." • Baştarafi 1. Sayfada lerinde şahsımı ve SHP'yi dışlayan ifade- lere yer verilmesini de eklemek durumun- dayım. SHP-CHP birleşmesinin üzerin- den yaklaşık altı yıl geçtiği halde, bugün hâlâbütûnleşmenin sağlanamadığını üzü- lerek görüyorum. Geçmiş >illarda, parti bütünlüğü parti içi muhalefet tarafindân tehdit edilirdi. Oysa şimdi, hem de partinin güçlenmesi ve ikti- dar adayı olması için gerçekten çok uygun koşullann bulunduğu bir sırada, parti bü- tünlüğü, yönetim tarafindân tehdit edil- mektedir. Beş eski genel başkams yaşaaan olumsuzluklan önlemek amacıyla bir ara- ya gefaneleri, maalesef partinin zenginliği- nin ya da köklü geçmişinin bir göstergesi olarak alınmanaş, tersine, partideki kimi çevrelerce dışlayıcı, hatta aşağılayıcı bir bi- çimde değeriendirilmiştir. Aynca beş eski genel başkamn tümüyle parti hukukuna ve parti geleneklerine dayanan iyi niyetli is- temleri, kısmen bile olsa, karşılanmamış, yanlışlann düzeltilmesinde geleceğe yöne- lik bir imada bile bulunulmamıştır. Sosyal demokrat partilerde kurumlaşmış, parti içi iktidar-muhalefet çatışmalan ya da kemikleşmiş hizip mücadeleleri olmamah- dır. Partinin seçim başansızlıklannda kuş- kusuz; kavgah, çok başh, anarşik bir göriin- tü verilmesinin de payı olmuştur. Ancak anarşik görünümlü bir partinin secenegi monarşik yönetim olamaz. Tek şef, tek Niçin Aynlıyorum? ses, tek nefes anlayışma dayanan bir parti yapısı, sosyal demokîatlar için aklabile ge- tirilemez. Çözüm, partide tüzük yoluyla ku- mmlaşmış bir demokrasi aîanının yaratd- masıdir. Öte yandan sosyal demokrat partilerde oligarşikyapılanma ve yerel siyasal beylik- ler de kabul edilemez. Ancak bu gibi geri siyasi kurumlann kendiliklerinden ortaya çıkmadığı bilinmekîedit Onian yaratan ko- şullar değiştirilmeden bu kurumlar tasfiye edilemez. Bir oligarşik kadro ya da bir ye- rel bey gider, yerine bir başkası gelir. Oy- sa önemli olan, hizipçilik batakhğının ku- rutulmasıdır. Bunun yolu da tüzük değişik- liği ile partiyi yeniden yapılandırmak, par- tide yeni bir siyaset yapma biçimini ege- men kılmaktır. Çok sayıda yurttaşımızın, istifam nede- niyle "madem ayniacaktınıy, neden birleş- tiniz" sorusunu soracağını biliyorum. Dı- şişleri Bakanlığı'nı, Başbakan Yardımcılı- ğVnı ve yaşamım boyunca taşıdığun en onurlu sıfat olan SHP Genel Başkanhğı'm sosyal demokratlann birleşmesi için terk ettim. Samnm bu yolla, bir siyasetçinin yü- ce bir ülkü için, o zamanki moda deyimiy- ie. kırmızı plakalannı, kadife koltuklannı bırakabıleceğıni göstermiş oldum. Ancak dahabaşlangıçta, SHP Parti Meclisi'nde, o arada 24 Aralık 1994 tarihinde yapılan Ola- ğanüstü Kurultay'da, birleşmenin gerçek anlamda bütünleşmeye dönüşmesi için or- taya koyduğum öneriler kabul görmedi. Tüm çabama karşın, birleşme projesi doğ- ru bir tasanma oturtulamadı. Başlangıçta- ki yaniışhk, daha sonralan da konuya önem verUmediğinden ya da özen gösterilmedi- ğinden giderilemedi. Bir dışlama, bir tûr üöne anlayışı hep egemen oldu. Vicdanım çok rahat. Birleşmeden bu ya- na yönetimde kim olursa olsun partinin bü- tünlüğünü ve saygınhğını sürekli olarak ko- rudum. Yeni bir siyaset ahlakının ve hizip- leredayanmayan yeni bir siyaset yapma bi- çiminin yerleşmesi için çalıştım. Son güne, son dakikaya kadar bekledim. Partide ka- lan arkadaşlanmı kırmamak için aynntıla- ra inmeden, "buraya kadanmş" demekle yetiniyorum. 1995 ve 1999seçimlerindebanayardım- cı olmak için olağanüstü bir çalışma sergi: leyen CHP Samsun ve Ankara il örgütleri- ne ve bu kentlerdeki partililere, aynca iki kez bana PM üyesi olma onurunu veren Kurultay delegelerine en içten şükranlan- mı sunuyorum. Atatûrk ilke ve devrimlerinin ve sosyal demokrasinin evrensel değerlerinin savu- nulmasmda yine birlikte olacağımıza, bel- ki de bir gün bir zeytin ağacının gölgesin- de yine bir araya gelebileceğimize inana- rak CHP'deki arkadaşlanma veda ediyo- rum. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada daha sahnededir. Bu kez de piyasaya döviz ver- mesin diye Merkez Bankası'nın elini tutmaktadır. Neden? Yoksa tek kaygılan Batılı bankalann yak- laşan kredi ödemelerini garanti altına almak mıdır? ... Kısacası IMF, tabiri caizse çuvallamıştır. Hangi kaygılarla hareket ettigi konusunda da kuşkular uyandırmıştır." Bu_sözler TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tün- cay Özifhan'a ait. TÜSİAD'ın Yüksek Istişare Kon- seyi (YİK) toplantısında konuşan özilhan, bu deger- lendirmeierinden sonra daha ağır eleştirileri de hü- kümete yöneltti ve ekledi: "IMF'yi eleştirmemiz olup bitenlerden hükümeti sorumlu tutmamızla çelişmiyor. Çünkü bu ülkeyilMF değil, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yönetiyor." Topiantıda Türkiye'deki siyasal durum ve demok- rasi standartlanna ilışkin iki rapor ve 13 maddelik ön- celiklı talepler listesi dagıtıldı. Listede, ölüm cezası- nın savaş ve benzeri durumlardışında kaldınlmasın- dan, imam hatip liselerinin sayısının gereksinimle bağlantılı olarak sınırlandınlması ve kız öğrenci alın- mamasına kadar bir dizi öneri var. TÜSlAD'dan gelen bir başka istem de şu: "Yeni bir siyasi yapı, yeniyüzler!" Yukandaki istemler genellikle demokratik kitle ör- gütterinin, sendikalann, çağdaş ve ulusal degerteri benimsemiş siyasi kuruluşlann raporiannda yeralır- dı. Son dönemde bu istemlerin birbirinden farklı ku- ruluşlann neredeyse ortak özlemteri haline gelmeye başladığı dikkati çekiyor. TÜSİAD'ın IMF'ye yönelik eleştirisine de benzer bi- çimde yaklaşabiliriz. TÜSİAD yönetimi, Tünkiye'de demokrasi rayına oturmazsa, başta dini kullanarak iktidara gelmek is- teyenler olmak üzere demokrasiyı amaç değil, araç olarak düşünen akımlar etkin olursa, kendi yaşam sa- hasının da daraJacağını hesaplayarak hareket ediyor olmalı... Siyasi yansıma Gerilere gitmeden nisan ayı içinde TOBB, sendi- kalar, Emek Platformu, TESK, TISK tarafindân yapt- lan açıklamalara baktığımızda ve buna dünkü TÜSİ- AD değertendirmelerinı de kattığımızda, birbiriyletam olarak örtüşmese de pek çok "ortak" noktanın oldu- ğunu görüyoruz: - IMF politikalannı gözü kapalı uygulamamalı, bu politikalann getirip götürdüğünü iyi irdelemeliyiz. - Bunalımdan çıkış için öncelikle ulusal olanakla- nmızı harekete geçirmeliyiz. - Bu adımlar dünyadan kopmak anlamına gelme- melidir. Dünyanın hiçbir kurumu, ulusal çıkarlannı ko- rumaya çalışan, bu yolda ulusuyla bütünleşmiş hü-' kümeti karşısına almaz, alamaz. - Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası yenHen- melidir. Siyasi partilerde lideriik sultasına son veril- melidir. - Yoisuzluk ve yoksullukla mücadele için gerekJi ya- salar çıkanlmalı, bu alanda görevini yapması gere- ken kurumlann önü açılmalıdır. - Kayıt dışı ekonomi kayıttaki ekonomi kadar bü- yümüştür. Bunun kayıt altına alınması gereklidir. - Gelir dağılımındaki dengesizlik giderilmeli, vergi sistemi de daha eşitlikçi düzenlenmelidir. Vereni mahvet, vermeyeni affet yöntemine son verilmelidir. Sözünü ettiğimiz kurumlann son dönemdeki açık- lamalannı kanp bir rapor yelpazesi haline getirince, böyle bir tablo ortaya çıkıyor. Elbette işveren kuru- luşlanyla işçi sendikalannm, esnaf örgütleriyie tanm- cılann farklı bakacağı konular vardır. Ancak, yaşadı- ğımız krizin, bize tek tek kurtuluşun olamayacağını, bunun ortak bir çabanın ürünü olacağını gösterdiği- ni sanıyoruz. Şimdi bütün sorun şu: Bu ortak bakışın siyasetteki yansıması yok! Başlıca çıkış yolu da bu: Ayaklan yere basan, Türkiye gerçeklerini yadsı- mayan değişim istemlerinin siyasi biryapıyla bütün- leşmesi... ankcum@ttnetnet.tr Akaryakıta yüzde 10.9 zam yapıldı ANKARA (AA) - Akaryakıt ürünlerinden benzine yaklaşık yüzde 10.91, motorine yüzde 10.98, gazyağına da yüz- de 9.13 oranlannda zam yapıldı. Akaryakıt Ana Dağı- tun Şirketleri Derne- ği'nden (ADER) yapılan açıklamaya göre, bugün- den geçerli olacak zam- larda Istanbul'un Avru- pa yakasmda kurşunsuz benzinin litre fiyatı 958 bin 500 liraya yükseldi. lstanbul Avrupa yaka- suıda süper benzin 959 bin 400 lira, normal ben- zin 917 bin 400 lira, gaz- yağı 730 bin 200 lira, motorin 668 bin liradan satılacak. Ankara'da ise kurşun- suz benzinin fiyatı 955 bin 900 lira, süper benzi- nin fiyatı 956 bin 900 li- ra, normal benzinin fiy- atı 914 bin 900 lira, gaz- yağımn fiyatı 741 bin 900 lira, motorinin fiyatı 677 bin 900 lira oldu. Atatürkve VaatEdilen UJuk • Baştarafi 1. Sayfada sergilenecek. Albümün Atatürk'ün hümanist ki- şiliği hakkındaki metm Prof. Dr. Toktamış Ateş tarafindân hazırlandı. Sergi, 4 Mayıs'a dek ge- zilebilecek. Serginin dü- zenlenişi sırasında ko- nuştuğumuz Ressam Moretti'nin editörü Jean Poul Schneider. daha ön- ce de ünlü ressamlar Sal- vador DaM, Picasso, Cha- gaB ve Japon ressam Mi- zn ile çalışmış. Schne- ider, sergide Atatürk'ün kişiliği ve devrimlerinin konu edildiğini belirterek "Atarürk ve devrimleri, dünya ülkelerinde büyfik yankılar uyandmh. Özel- ükk Türk atfabea, Tûrk devTİmlerinin lokomotifi olarak değerfcndiriHyor'' dedi. Moretti'nin tablo- sunda Atatürk'ü toprağa harf ekerken resmettiğini anlatan Schneider, ressa- mm yabancı gözüyle Atatürk'ü kurguladığını söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear