Catalog

SAYFA CUMHURİYET 11 MART 2001 PAZAR 8 HABERLERİN DEVAM TURKİYE btanbul Edime Kocaeli Çanakkale bmir Manısa Aydın Denizli PB Y PB PB PB P PB PB 16 16 19 16 19 19 21 19 Sinop PB 15 Adana B 22 Zonguldak PB 15 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas B B B PB PB B B 17 13 14 17 18 16 16 B 22 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sört Hakkâri Van B B B B B B B 20 20 20 13 13 9 11 B m Yurdun kuzeybatı kesımlen parçalı bu- lutlu, Trakya sağanak Oslo yağışlı, dığer yerler , . . . : . azbulutluveaçıkge- n e l s l n ^ DIS MERKEZLER 4 Beriin Y 15 Moskova çecek. Hava sıcaklığı Stockholm ıç ve doğu kesımler- Londra de bıraz artacak, dı- Amsterdam _Y 4 Budapeşte B 12 Aşkabat Y Y 5 Madrid B 15 Astana PB -6 Y 13 Vıyana B 15 Taşkent Y 11 Belgrad PB 16 Bakû Y 12 Sofya PB 16 güney yönlerden ha- frf, ara sıra orta kuv- Bonn vette esecek. Münih Y 15 Roma PB 17 Bişkı Tıflis ek Y 12 Atina Y 16 Kahire B 25 Y 13 Zünh Y 15 Şam B 25 OAçık f^\ Parçalı bulutkj Seiı (£22, k Çok bulutlu . Yağmurtu Kartı Sulukar , Gök güritim m w G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada na aynı gözle bakmadığı anlaşıhyor. Zira Derviş, "başanlı olmamız için koalisyon or- taUannın da tam desteğinin şart" olduğunu söy- lerken MHP ile ANAP'a Ecevit kadar güven duyma- dığını duyumsatmak istemiyor mu? Oysa, ekonomik programlann başanya ulaşma- sında ilk etkenin "halkın güven duygusunu kazan- mak" olduğunu bilmeyen kalmadı. Halkı kazanabilmek için, öncelikle halkın parti li- derierine ve kadrolanna güven duyması gerekmi- yormu? Ama hangisine? Halk, hâlâ boş tencere ve ben- zeri modası geçmiş siyasal propaganda araçlannı kullanan Tansu Çiller'e mi güven duyacak? Yoksa, aklanmak için suçladığı Çiller'le işbirliği yapan Mesut Yılmaz'a mı? Ya da önemli sorunla- nn başında yapılması gerekenleri hiçbir zaman söy- lemeyen, kozasından bir türiü çıkamayan Bahçe- *ye mi? Ya da; fizik ve beyin gücü giderek azalan Başba- kan'a mı? Türk halkı kime veya hangi siyasal kuruluşa gü- venerek ekonomik programlann arkasında dura- cak? Bilinen bu gerçekler, Türkiye'de her şeyden ön- ce yönetici kadrolannı kısa zamanda değiştirme zorunluluğunu ortaya koyuyor. Bu saptama, sadece ülkemiz insanlanna özgü bir sonuç değil. ABD yönetim kadrolannın, Ecevit'in Türkiye'nin dinamik yapısına uygunluğunu tartıştı- ğı, ne çare, partamentonun bugünkü aritmetiği kar- şısında yerine gelebilecek bir başbakanı veya hü- kümeti seçmekte zorluk çektikleri biliniyor... Son günlerde -kendilerinden saydıklan- Kemal Derviş'i öven ABD finans çevrelerinin Türk siyasal yaşamına bakış açılan bu değertendirmeyi doğru- layan işaretler veriyon Yansrttıklan düşünceye göre; "Derviş'le Türid- ye'nin önündekı en önemli engel, şimdi ekonomik gerçeklerden ve toplumun genel yaranndan çok, kendi çıkar ve konumlannı önde tutarak reformla- ra direnebilecek olan siyasi kesimdir". ABD kaynaklı habertere göre; bu kaygı ile "dış kaynak" arayışlanmız birleştiğinde, "Derviş'in te- maslan gösterdi ki, bankacılık alantnda reform adımlan geciktikçe dış kaynak desteği de gecike- bilir. Reform paketi ve buna bağlı kaynaklar hareke- te geçirilmezse, kısa vadede, Türkiye'ye verilecek mali destek, IMF'nin geçen aralıkta özel rezerv ola- nağı kapsamında sağladığı kredi dılimlehnin 2001'deki bölümünün öne çekilmesiyle sınıriı ka- labilir". Başbakan'a yakın gazetecilerin kimileri -belki de Başbakan- ilk günden beri sezilen "önce program, sonra para" dayatmasındaki gerçeğin farkına yeni yeni vanyor. Bu kadarla kalsa iyi. Başbakan dünkü açıklama- lannda "IMF'yi çağdışılıkla" suçlamadığını söyleye- rek yeni bir Ecevit incisine imza atıyor. Direnmek mi? Oysa Başbakan; "IMF'ye direneceğiz" de dedi. Para desteği olmayan bir programı buyrunuz, uy- gulamaya geçirıniz de boyunuzu görelim. Derviş ABD'den döner dönmez yeni programın açıklanacağı söylendi. Hatta Derviş, bu hafta başı- na kadar sabıriı olunmasını isteyerek bu haberi doğ- ruladı. Fakat durum bir hafta öncesine göre bugün fark- h. ABD'deki demeçlerinde Derviş, dönüşünden iti- baren en az bir hafta, ama en çok 10 gün sonra programın ortaya çıkabileceğinj söyledi. Programa siyasal alanda tam desteği sağladık- tan sonra tekrar VVashington'a gidiyor. Ecevit'i üzecek bir haber: IMF'yle yeni program üzerinde "mutabık kalmak" için! Yeni ekonomik programın içerdiği koşullar he- nüz tam anlamıyla ortaya çıkmadı. Ne var ki; ABD yönetimine bağlı IMF ile Dünya Bankası için bu ko- nudasorunyok!.. Bu kez bankacılık reformu diye tutturdular. Daha hangi koşullarda {yeni kazıklar) dayatacaklannı gö- receğiz. Stratejik değeri büyük Türkiye istedi diye yeni programın şıpın işi, istediğimiz kıvamda uygulama- ya girmesi söz konusu değil. Büyük heveslerle işe başlayan Derviş bile, "Prog- ramda çok ciddi zorluklar var" dediğine göre... Geleceğe iyimser bakmak için Başbakan olmak gerek! Sayısal Loto'yu 2 kişi tutturdu ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun dün akşam ya- pılan bu haftaki çekilişinde kuponlannda 3,20,21, 27,43 ve 44 rakamlanru işaretleyen 2 kişi, 242 mil- yar 657 milyon 180'er bin lira kazandı. Milli Piyango Idaresi'nden yapılan açıklamaya gö- re bu haftaki çekilişte 5 bilenler 1 milyar 525 mil- yon, 4 bilenler 12 milyon 30 bin, 3 bilenler ise 1 mil- yon 75 bin lira ikramiye kazandı. Çekilişte büyük ik- ramiyeyi bölüşen kuponlann Ankara ve tstanbul'dan yatınldığı belirtildi. Mkmet Şimşek'e kanser tedavisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orkestra şefı Hikmet Şimşek, beynindeki tümör nedeniyle ABD'nin Rochester kentinde bulunan Mayo Clinic'te tedavi altma alındı. Tümörün ilerlemesi sonucu durumunun ağırlaştığı belirtilen Şimşek'e radyasyon tedavisi uygulanmaya başlandığı kaydedildi. Ancak bu sırada Şimşek'in vücudunda başka rahatsızlıklann ortaya çıkması üzerine radyasyon tedavisine ara verildiği bildirildi. Almama'da arayış• Baştarafi 1. Sayfada pılacağı konusunda aynntılı bil- gi istedikleri kaydedildi. Talepler doğrultusunda yetki- lilere gerekli açıklamalarda bu- lunduğu belirtilen Tevfik Altı- nok'un yannıa Prof. Kemal Çe- vik'i de alması, bazı çevrelerce Türkiye'de, Alman banka denet- leme sisteminden "müflıeın" ye- ni bir oluşumun habercisi olarak yorumlandı. Türkiye'deki siste- min özellikle Alman banka sis- temini çok rahatsız ettiği, son mali krizin kuşkulan daha da art- tırdığıru belirten mali çevreler, önümüzdeki dönemde gerek Al- manya ve Avrupa'daki Türk kre- di kuruluşlannı, gerekse Türki- ye'deki bankalann denetiminde yapısal bir yenilenme arayışırun sonuçlanna hazu"lanılması ge- rektiğini vurguladılar. Alman- ya'da Ziraat Bank International AG adı altında yeniden örgütle- nen Ziraat Bankası'na uzun bir süredir lisans verümemesi de bu çerçevedeki zorluklara bir örnek olarak gösterildi. Kriz sonrasında, Alman dene- tim kurumlannın, buradaki Türk kredi kuruluşlanndan aynntılı programlar istediği de mali çev- relerce hatırlatıldı. Bonn'daki Alman Federal Kredi Kuruluş- lan Denetleme Dairesi'nden Cumhuriyet'e yapılan açıklama- da, Altınok'un girişimleriyle il- gili basına bilgi verihneyeceği, bu konuda yasal engeller bulun- duğu vurgulandı. Halen fon altma alınmış 12 bankanın Türkiye'de 159 şirketi olduğu, yurtdışında da 15 banka ve mali hizmet birimi bulundu- ğu, bunların trlanda'dan Kaza- kistan'a kadar uzanan bir coğ- rafyada yer aldığı belirtildi. Al- man banka çevreleri, bu ülkeler- de Türkiye kökenli mali kuru- luşlann gerekli düzenlemelere kavuşturulması gerektiğine dik- kat çektiler. 'Alman örneğT Öte yandan Almanya'daki Ya- bancı Banka Temsilcileri Birli- ği'nin eski başkanı ve eski Iş- bank Genel Müdürü Klaus Eck- hardt, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, Türkiye'ye, banka- lar sisteminin Almanya'daki gi- bi denetlenmesi için yıllar önce bir tasan sunulduğunu hatırlattı. Bu yeniden yapüanmanm bu- güne kadar gerçekleştirilmediği- ne dikkat çeken ünlü uzman, Türkiye'de son yıllarda çok sayı- da küçük özel banka kurulduğu- nu, bunu o zaman da kuşkuyla karşıladığını belirtirken "Türki- ye, BaüAvnıpa veya Amerika gl- bi ekonomik bir dev değiL Bizim tanımımızla 'gelişmekte olan' bir ülke. Bence Türkiye'deki bankalann sayısı çok yüksekti. Şimdi görüldûğü gjbi, bunlann arasında çok zayrflan da vanh" diye konuştu. Son bankalar krizinin Türki- Temizel: îstifamm Derviş'le ilgisi yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bankacıhk Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanhğı'ndan istifa ederek ailesinin bulunduğu Münıh'e giden Zekeriya Temizel dün akşam saatlerinde Ankara'ya döndü. Esenboğa Havaalanı'nda istifasının gerekçesinin sorulması üzerine Temizel, ayaküstü demeç vermeyeceğım söyledi. Temizel, istifasuıda "Kemal Derviş'in ekonomiden sorumiu Devlet Bakanhğı'na getirihnesininin etkisi ohıp obnadığı yönündeki soru üzerine "Hayır, kesinlikJe Sayın Derviş'le ilgisi yok" dedi. ye'de daha sıkı bir banka deneti- mi zorunluluğunu kanıtladığına dikkat çeken Işbank'ın eski yö- neticisi, Merkez Bankası'mn Mevduat Sigorta Fonu'nu üst- lenmesini büyük bir sorumsuz- luk olarak niteledi. Eckhardt "Devletin, bankao- larm üstienmesi gereken sorum- luluğu ahnası bence çok büyük bir hata. Yapılması gereken şey, Türkiye'de de bankalann üpkı Almanya'daki gibi bir mevduat sigortafonugerçekleştirmesL AK man örneğine göre bufonun,de- netimi de üstienmesi gerekryor" şeklinde konuştu. Türkiye'de devlet denetimi al- tma alman bankalann Alman- ya'daki şubelerinin Aknan ban- kacılık kanununa göre lisans al- dığını belirten Eckhardt, Fede- ral Kredi Kunıluşlan Denetleme Dairesi'nin bu konuda bir yaptı- nmda bulunmayacağını açıkla- dı. Eckhardt, "Almanva'daİdşu- beleremevduatsağlamak Tüıid- ye'nin Merkez Bankası'na düşü- yor" dedi. Altınok'un, denetim altına alı- nan bankalann Sümerbank çatı- sı altında Almanya'dan lisans al- mak amacıyla görüşmelerde bu- lunmasrnı da, Türk bankacılığı- nı yalondan tanıyan bir uzman olarak şu sözlerle yorumladı: "Bence Federal Kredi Kuruluş- lan Denedeme Dairesi bu konuya temkmii bir güvenle yaklaşiyor.'' Yeni programın önünde 4 sorun var ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı KemalDerviş'in ABD'de- ki temaslannı tamamlaması, TB- MM'de yemın etmesi, Hazine Müsteşarlığı ile Bankacıhk Dü- zenleme ve Denetleme Kurulu'na (BDDK) atamalann yapılmasının ardından yeni programın ortaya çıkması bekleniyor. Yeni progra- mın önünde, atamalar dışında, ekonomi yönetiminin tek elde toplanması, sosyal kesimlerin kapsanması, IMF'nin onayuırn ahnması ve ivedi dış kaynak ge- reksiniminden oluşan 4 temel so- run bulunuyor. Yeni program, IMF tcra Kurulu'nun mart ayı so- nunda yapacağı toplannsına ye- tiştirilmeye çahşıhrken gözler Ha- zine'nin bayram tatih sonrasında açıklayacağı borçlanma progra- mına çevrildi. Yeni programın, an- cak bu hafta içerisinde yapılacak çahşmalardan sonra netlık kazan- ması beklenirken, en önemli so- run olarak ekonomi yönetiminin "hükümet içinde parçalı olmaa" gösteriliyor. ABD'de yapüğı te- maslar sırasında da parçalı yapı- nın korunması nedeniyle eleştiri- ler alan Derviş'in, özeÜeştirme ve kamu bankalannın da ekonomıde tek yönetim çatısı içine alınması talebini yeniden hükümete iletri- ği belirtiliyor. MHP'nin, Devlet Bakanı FarukBal'a bağlı Emlak Bankası'nın Kemal Dervış'e bağ- lanmasına itiraz etmeyeceği, an- cak emlak müsteşarlığı kurulma- sına ihşkin yasanın öncehkle çıka- nlmasuıı koşul olarak öne sürece- ği belirtiliyor. Kriz sonrasında ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığı almaya çalışan ANAP'ın ise Derviş'e ekono- miyle ilgili tüm birimlerin brra- kıbnasını, özellikle Özelleştirme Idaresi'nin verihnesini kabul et- mesi beklenmiyor. Vakıfbank ve Özelleştirme Idaresi, Devlet Ba- kanı Yüksel Yalova'ya bağlı bu- lunuyor. IMF'yle yapılacak 18. anlaşmaya ilişkin programı bi- çimlendumek ve Dünya Banka- sı Başkan Yardrmcıhğı'ndan emeklilik işlemlerini tamamla- mak üzere ABD'ye giden Hazi- ne'den sorumlu Devlet Bakanı Derviş'in bugün akşam ya da ya- nn sabah Türkiye'ye dönmesi bekleniyor. IMF'den 25 milyar dolardan 40 milyar dolara kadar kaynak bek- lentisi dile getiriliyordu. Ancak, bayram tatili sona ermekte ohna- sına karşın yeni programa ilişkin net açıklamalar yapılmaması, Başbakan Bülent Ecevit'in önce- ATL4D Eğitim ÖdüUeri sahiplerini buldu Avrnpa Tfirk tsadambın ve Sanayiciteri OdüBeri dün Aimanya'mn Köln kentinde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. ATİAD'ın beş kategoriden oluşan ve toplam değeri 50 bin Alman Marla'm bulan ödülkr, doktora tezi nmanlara, yûksekokul ve Kse mezunlanna, meslek ve çırakiık eğiümini tamamlayanlara verfldL Kuzey Röi VVestfaKa Eyakti Başbakanı NVolfgang Oement'in hhnayesinde düzenlenen törene Türkive'den Devlet Bakanı Hasan Gemici katıkh. Gemkri, törende yapüğı konuşmada, ATİAD'ın Ahnanya'da eğitim alanmda başanlı gençieri ödüliendinnesinin arüamh olduğunu ifede etti. Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu, saldırgan politikaya karşı çıktı Türkiye ile tek sorun kıta sahanlığı likle iç kaynaklann değerlendiri- lecegi açıklaması ve Derviş'in ABD'deki temaslanndan kesin sonuç almmamış olması, "IMF ve DünyaBankası'yla yapılan gö- rüşmelerdesorun mu var, kaynak aktanlmayacak mı" kuşkulanna neden oldu. Derviş'in dışandan atanan bir bakan olarak yemin ederek göre- vine başlaması gerekiyor. Yemin töreninin de TBMM'nin tatil sonrasmda ilk çalışmasını yapa- cağı 13 Mart Salı günü gerçek- leştirileceği belirtiliyor. Anaya- saya göre Derviş, milletvekili ol- mayan bir bakan olarak TBMM önünde ant içecek, bakan sıfan- nı taşıdığı sürece milletvekili ko- şullanna ve yasama dokunul- mazlığma sahip olacak. Yeni programın netleştirilmesi için öncelikle Hazine Müs- teşarlığı ile BDDK'ye ata- ma yapıhnası gerektiğine dikkat çekiliyor. Hazine Müsteşarhğı görevine, DPT'de IMF'yle ilişkilen de yürüten, daha sonra B- DDK'ye geçen Faik Özt- rak'ın getirihnesi günde- me geldi. Derviş'in, BD- DK'ye de eski bankacı ve YDH içinde yer almış olan Eğitim Gönüllüleri Vakfi Başkanı tbrahim Betil'in getirümesini istediği belir- tiliyor. Hazine'nin öncelikli aç- mazını iç borç ihaleleri oluşturuyor. Faizlerin ve dolar kurunun yükseldiği belirsizlik ortammda Ha- zine'nin borçlanma ihale- lerini gerçekleştirebihnek için çok kısa vadeye ve yüksek faize razı ohnası gerektiği belirtiliyor. Ha- zine'nin TL değil dövize endeksli olarak borçlan- ması beklenirken bankala- nn zararlannın önlenmesi için devlet kâğıtlannın dö- vize endeksli kâğıtlarla de- ğiştirilmesi gündeme geti- riliyor. Diğer yandan bu ATİNA(AA)-Yunanistan Dışiş- leri Bakanı Yorgo Papandreu, Ati- na'nın saldırgan bir politika izle- mesinin Türkiye'deki sertlik yan- lılannı güçlendireceği görüşünde olduğunu söyledi. Papandreu, Yunanistan Parla- mentosu'nun önceki akşam yapı- lan oturumunda anamuhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi (YDP) milletvekillerinin dış politikaya ilişkin sorulannı yamtladı. Hükü- metin ilkelere dayalı bir politika izlediğini kaydeden Papandreu, "Bu politika çerçevesinde dost ve- ya düşman ülke yoktor, uyulması gereken genel kurallar vardır. Sal- dırgan bir politika izlemnesmi iste- yenler, Türkiye'deki bazı sertlik yanhsı çevreleri güçlendirtyorlar. Biz, karşı tarafin bazı çabuk öfke- lenensıcakkarıhçevrelerinebaha- ne mi vermek istiyoruz? Onlarm kendi sorunlanna günah keçisi mi olmak istiyoruz'' dedi. Türkiye ile Yunanistan arasında- ki tek sorunun Ege'de kıta sahan- lığımn belirlenmesi olduğunu da savunan Papandreu, "Amagendil- keolarak bölgedeki tüm anlaşmaz- hklar uluslararası hukuk ve anlaş- malar çerçevesinde Lahey Adalet Divam'na götürülerek çözülebiKr. Bu arada, hi niyet jestleri her za- man memnuniyetle kabul görür, ancak Yunanistan pazarhk ve rüş- vet mantiğı içinde davranamaz. Milli çıkanar iyi niyet hareketleri iledeğil, ilkekr çerçevesinde güven- ce arana alırur" dedi. Bu arada, Kıbns Rum kesiminin AB üyeliğinin Helsinki zirvesi ka- rarlanyla güvence altma almdığı- m savunan Papandreu, "Bu alanda gerektiği takdirde veto kuDanma olasılığımız var. Bu konuda ödün vermiş değiliz, ancak küıç gösterisi yapamajTz" şeklinde konuştu. uygulamanın fondaki ban- kalar ve kamu bankalan- nın yapısı nedeniyle düşü- nüldüğüne dikkat çekili- yor. Yalnızca fondaki De- mirbank'm devlet kâğrtla- nndan oluşan portföyü 5.5 milyar dolar düzeyinde bu- lunuyordu. Fondaki bankalann za- rarlan her gün artıyor. Ör- neğin el konulduğunda 800 milyon dolar zaran ol- duğu saptanan bir banka- nın 1 yü sonra zarannın 1 milyar 100 milyon dolara çıktığına dikkat çekiliyor. 9 * G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada ErmenTmotrfleriyle süslü anıtın önüne Fransız- ca ve Ermenice şu yazı kondu: "1915'te Jön Türk Hükümeti tarafından katledi- len 1.5 milyon Ermeni anısına." Anıtın arka kısmında ise şu yazı van -'\ •'»' "Fransa için ölen Ermenilerin anısına, 1914- 1918-1920-1939-1945." Anıtın yaptınlış nedeni olarak da şu not düşül- müş: "Bu anrt, Fransa tarafından 29 Ocak 2001 'de ka- bul edilen 1915 soykınmının anısına ve iki savaş- ta Ortadoğu lejyonunda yaşamını yitiren Ermeni- ler için yapılmıştır." Bu sütunlarda yeri geldikçe vurguianz: •> Sevr sendromu Türkiye'den çok Batı'da var. Ba- tlılar o haritayı bir türiü unutamıyoriar ve onu ya- şama geçirmek için her fırsatı değeriendiriyoriar. Sevr Belediyesi'nin girişimi bunun son kanıtı. Anıt üzerine söylenecek çok şey var... 6 metre olmasından başlayalım. Paris'teki Ermeni anıtı da 6 metreydi. Bunun nedeni şu: Ermeniler Doğu Anadolu bölgemizdeki alt Himi- zin kendilerine ait olduğunu iddia ediyoriar. Van, Er- zurum, Kars, Bitlis, Bingöl, Muş... Ermeniler, bu bölge için alt ii anlamına gelen "vilayeti sitte' di- yorlar. Bu durumda, "lleride Türkiye'den toprak talep etmeyeceğiz. Sadece soykınm tanınsın istiyoruz" sözlerinin sahteliği bir kez daha ortaya çıkmıyor mu? Ikinci yazıda da 20. yüzyıl boyunca Fransa için ölen Ermenilere teşekkür var. Bu durum şu yoru- mu güçlendiriyor. Fransa, 21. yüzyılda Kafkaslar'da uygulayacağı politikanın yapı taşlannı oluşturuyor. Fransa için öl- mek isteyen Ermeniler hazırlansın... Merak etme- sinler, unutulmazlar, anıtlan hazııi Son yazıda da 29 Ocak 2001 'de Fransa Parta- mentosu'nda kabul edilen yasaya gönderme ya- pılıyor. Hani bu yasa sembolikti? Usul usul kullanılmaya başlandı. Yakında, bu ya- saya gönderme yapılarak davalar açılır, tazminat istenir. Türkiye'ye sakin olması çağnsı yapılır "Neden büyütûyorsunuz efendim, bu tazminat sembolik!" Leman Gölü kıyısında... Gelelim madalyonun öteki yüzüne... Sevr'in tarihin çöplüğüne atılmasını sağlayan neydi? Lozan Antlaşması... Lozan, Isviçre'nin en güzel kentlerinden biri. Ge- çen yıl Zürih'teki bir konferanstan sonra, içimde uzun zamandır özlem olan Lozan Antlaşması'nın imzalandığı, tartışıldtğı yerieıi görmek üiere bu kente geçtim. Dağlann arasında nefis bir yolculuktu. Leman Gölü kıyısındaki Lozan şehri, gölle nefes alıp ve- ren, yeşil, güzel bir yerleşim yeri... Benim gözüm ne gölün gümüşsü güzelliğinde, ne kıyısındaki ağaçlann rüzgâria göl arasındaki gidip gelişinde... Bir an önce Lozan Konferansı'nın salonlannı gör- mek istiyorum. Hani geç kalsam, anlaşmaya bir şey olacak. O kadar heyecanlıyım... Konferansın açılış töreni sonrasında 21 Kasım 1922'de ilk toplantının yapıldığı Şato Oteli'ne doğ- ru giderken aklımda Ismet Inönü var. O zoriu tar- tışmalann ardından kim bilir kaç kez geçti bu yol- dan... 1999'daki Yemen gezimde de başltca yol büyüğüm Inönü'ydü. Onun Yemen'e getişte kullan- dığı Hudeyde-Sana yolunu aşarken, çöken impa- ratorluğun ardından cumhuriyeti kuranlann çekti- ği ufuklu çileyi insanın kemik iliklerinde hissetme- mesi olanaksız... Şato Oteli'ne geldik. Yetkililer, tartışma salonla- nnın artık yemek salonu olduğunu söylediler. Konferansın en tartışmalı bölümlerinin geçtiği Ouchy Şatosu'na geçtik. Burası da birkaç bölüm- lü turistik yer olmuş. Imzalann atıldığı Lozan Üni- versitesi'ndeki saion da gösterime açık değil... O- tel yetkililerine ısraria "Burada Lozan Antlaşma- sı'na ait hiçbir şey yok mu" diye sordum. 3. kişi, otelin arkasında küçük bir bahçeyi gösterdi. Git- tik, bir şey yok. Bir kez daha dolaşmamızı istedi. Sonunda, lüks bir otonun tanıtım çadınnın ardın- da birkaç plaket gördük. Biri, bu otekje Lozan Kon- feransı'nın yapıldığını anlatıyor. El âlem ölmüş antlaşmanın anıtını imzalandığı yere dikerken, bizim 78 yıldır ayakta duran, Türki- ye Cumhuriyeti'nin tapu senedi Lozan Antlaşma- sı'nı Lozan'da da dik tutmamız gerekmez mi? ankcum@ttnetnet.tr örtt Adasfnda deppem • ATİNA (AA) - Yunanistan'm Girit Adası yakmlannda Richter ölçeğine göre 5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Atina Haber Ajansı (ANA), dün öğleden sonra meydana gelen depremin merkez üssünün Girit Adası'mn 30 kilometre kuzeyinde olduğunu duyurdu. Girit Adası'mn kuzey kesiminde güçlü bir şekilde hissedilen depremin adada can ve mal kaybrna yol açmadığı bildirildi. Tahran'da pattama • TAHRAN (AA) - tran'm başkenti Tahran'da dün akşam güçlü bir patlama olduğu bildirildi. AFP'nin haberine göre görgü tanıklan, kentin merkezindeki Motahhari semtinde yerel saatle 20.00'de (TSİ 18.30) güçlü bir patlama sesi duyduklannı söylediler. Irak'ta üslenen Halkm Mücahitleri örgütü, bir bildiri yayrmlayarak aym saatte güvenlik kuvvetleri karargâhma saldın düzenlediğini açıkladı. Ispanya'da teröre karşı gösterf • BÎLBAO (AA) - Ispanya'nm kuzeyindeki Bilbao kenti yakmmda bulunan Portugalete'de, perşembe akşamı düzenlenen saldında ölen polıs memurunun cenaze törenine katılan 60 bin kişi, daha sonra şiddete karşı yürüdü. Gösteriye hemen hemen bütün siyasi parti temsilcilerinın katıldıklan bildirildi. , . - - - . .