Catalog

23 ŞUBAT 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale izmır Manısa Aydın Denızli Y B Y Y Y Y Y Y •mmi 12 12 10 14 13 12 14 10 TURKIYE Sinop Zonguldak Y 8 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y K K K K 10 9 9 4 5 6 0 8 Adana Y 15 Y 16 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y Y K K 15 7 9 8 9 0 0 Tum yurt çok bulutlu, Trakya dışında kalan yerler yağışlı geçecek. Yağışlar Maımara ile kıyı kesımlerde yağ- mur, ötekı yerterde Stockholm karia kanşık yağmur Londra DIS K -1 K -3 K B -4 9 ve kar şeklınde ola- Amsterdam cak. Hava sıcaklığı tum yurtta artacak. Brüksel Ruzgâr gûney ve bat " ans yonlerden orta kuv- Bonn vette esecek. Münih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K K PB K Y K B Y K 2 5 15 5 10 5 16 17 6 Moskova K 0 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Şam A K B PB Y Y PB Y 13 -4 11 14 10 9 15 13 Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu p Yağmurhı .j-.W Kartı Sulu kar > Gök gûrûttülu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada le: "Ekonomi tıkınnda!" O kadar ki; Ecevit'e göre bir yıla (calmaz enflas- yon yüzde 10'un altında. Aaaa! 14 ay sonra bir de ne görelim: Ekonomi programı tepetaklak! Döviz piyasada dalgalanıyor. Şimdi ne olacak? Önce program "revize" edilecek, yani yeniden yazılacak. Buna koşut olarak bütçeyeni baştan ele alınacak, enflasyon hedefi yeniden saptanacak... Ekonomi ustalan böyle böyle söylüyor. Tabii siz siz olun; ekonominin ustalanna sakın ola inanmayın. Hükümete inanın, hükümete! Ve... Dün sabaha karşı 02.30'da üç liderin yaptığı açık- lamadaki şu ilk cümleyi; "Hükümetimiz uygulan- makta olan ekonomik programı titizlikle sürdûr- mekte karahıdır" cümlesini okuduktan sonra... ba- sınız kahkahayı! 12 saat süren toplantıya girerken; devalüasyon yapılmayacağını söyleyen hükümet adamlan üç- beş saat sonra "son dönemde ortaya çıkan eko- nomik koşullar nedeniyle döviz kurunun dalgalan- maya bırakılacağını" açıkladılar. Bu ne perhiz ne lahana turşusu. Yapılan bir çeşit devalüasyon. Bir buçuk yıl önce sıkı sıkıya bağlı kaldığı ekono- mik programı çarmıha geren, yeniden yazmaya ve yeni yöntemler uygulamaya girişen bir Başba- kan'ın, iyimser havalar basacağı yerde istrfastni ve- rerek partisindeki genel başkanlık odasına çekilme- si daha uygun olmaz mıydı? Türkiye'ye uygun biröneri değil. Türkiye'de "Hü- kümet, bir buçuk yıl boşuna kemer sıktınr. Sonun- da ekonomi karaya oturur". Ammavelakin, Başbakan'ı, ilgili bakanlarla bü- rokratlan koltuklanndan kıpırdatamazsınız! Ecevit'in ortaya koyduğu gerçek şudun Sol parti lideri olduğu günlerde; IMF doğrultusun- da ekonomi programlan uygulayanlara ateş püs- kürür, "ülkeyi ve halkı yoksulluğa sağ partilerie po- litikacılann sürüklediğini" savunurdu. Şimdilerde IMF'nin buyruğunda sağ parti politi- kalanyla ülkeyi esenliğe çıkaracağını söylüyor.. "Insan hayal ettiği mûddetçe yaşari" lstifa:2 Bizimkilere göre gerekmez ve gerçekleşmesi ola- naksız bir demokrasi terbiyesidir ya; her neyse.. _ Başbakan'la Yardımcısı "evlatlığı" Hüsamettin Özkan'ın. MGK'deki olayı sokağa taşımalanndan sonra hareketlenen ekonomide olumsuz sonuçlar gelmeye başladığı dakikalarda istifa etmeleri bek- leoirdi. Tam tersine. Kalmakta direndiler, dlreniyoriar. Başbakan Ecevit'in hele Çankaya ile birlikte ol- maya soyunduğunu dokunduran sözleri yok mu? Doğrusu kara mizaha dönüştü. Duygulannın tutsağı olan Ecevit; Cumhurbaşka- nı Sezer'lebaş başa kalmayı, banş içindeyaşama- yı bir türiü içine sindiremiyor. Tehlikeli sularda gezen çeşitli sorunlar umurun- da bile değil. Çankaya, dün Başbakan'la haftalık görüşmeyi günlük programa aldı. Çağnyı Başbakanlık'a "resmen" iletti. Başbakan- lık, "aynı gün çıkacağı dış geziye hazıhandığı için Ecevit'in haftalık görüşmeye gelemeyeceğini" bil- dirdi. Başbakan Makedonya'ya saat kaçta hareket et- ti, biliyor musunuz? Saat 20.00'de! Cumhurbaşkanı'nın çağnsına uyarak bir 10 dakika görüşmeyi geri çevirdi. Bu tutum bir gerçeği daha saptadı: Başbakanı- mızın "banşseveriiği" de yürüttüğü ekonomi prog- ramı gibi karaya oturdu. Ne ki; önümüzdeki günlerde öyküde geçen ya- nıta benzer bir karşılık alabiliriz Ecevit'ten: Gemisi karaya oturan kaptana nedenini sormuş- lar: "Deniz bitti" demiş. Bizde deniz biter, başbakanlık bitmez! Tımcelililerden Çoy'a tepki tstanbul Haber Ser- visi - Devlet Bakanı AbdülhalukÇay'mbir televizyon programın- da DYP Tunceh Mil- letvekili Kamer Genç'e hitaben söyle- diği "Tunceli Kanunu senin gibileri adam et- mek için çıkö" sözleri- ne Tuncelililer tepki gösterdi. Tunceli Dayanışma ve Kültür Vakfı tara- fından yapılan açıkla- mada, Tunceli Millet- vekili Kamer Genç'in şahsında tüm Tunceli- lileri hedef alan ve Tuncelililer için böyle düşünen bir zihniyetin devleti temsil ediyor olmasının esef verici olduğu belirtildi. Yaptıklan açıklama- yı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Ömer tzgi Başbakan Bülent Ecevit, siyasi parti ge- nel başkanlan ve hükü- met üyelerine de gön- deren Tunceli Daya- nışma ve Kültür Vakfi yönetimi, Bakan Çay'ın. dokunulmaz- lık zırhma bürünerek toplumu bölmeye kin tohumlan ekmeye yö- nelik sözlerinden kay- gı duyduklannı belirt- tiler. Tuncelililer yaptık- lan açıklamada şu gö- rüşleri diie getirdilen "Tuncelililer her ko- şul ahmda hasrerJerini, acüarııu, sevinçlerini büyük bir vakarla ve başı dik bir sessiztikle taşımışlar, Kurtuluş Savaşı'nda ülkenin ba- ğımsızhğı için Atatürk ve silah arkadaşlan ile birlikte verdikleri mü- cadelenin onuru ile bu- güne kadar gelmişler- dir. Tuncelililer taşıdık- lan bu çağdaş niteKk- lerden dolayı da yıflar- dn-laikfiğmteminataot- muşlardır. Ülkeyi böl- meye yönelik bu ve benzer sözleri söyleyen- leri, bu zihniyeti savu- nanlan, bu düşünceye destek verenleri ve or- tak olanlan kmıyoruz." Salı günü Italya'da yakalanan Karahasanoğlu için bakanlık harekete geçti Iade ışlemleri başlatddı Karahasanoğtu. Emlakbank De batan SümerbankveEtibank'm gend müdürfüğûnü yapmştL ANKARA (Cumhuriyet Bûro- su) - Batan ve el konulan banka- lara ilişkin soruşturma çerçeve- sinde kınnızı bültenle aranan, ba- tık bankalann genel müdürü Şük- rû Karahasanoğhı. Italya'nın Mi- lano kentınde yakalandı. Adalet Bakanlığı, Karahasanoğlu'nun, Suçlulann ladesine Dair Avrupa Sözleşmesi çerçevesinde isten- mesi için hazırlıklara başladı. Emlakbank, Sümerbank ve Eti- bank genel müdürlüklerinde bu- lunan Karahasanoğlu hakkında Is- tanbul DGM tarafindan Sümer- bank soruşturması kapsamında gı- yabi tutuklama karan verilmişti. Batık bankalar soruşturması kapsamında Karahasanoğlu, In- terpol tarafindan kırmızı bültenle aranmaya başlandı. Karahasanoğ- lu'nun kredi kartlan ve uçak bilet- leri üzerinde yapılan teknik izle- me sonucu lsviçre'ye kaçtığı be- lirlendi. Adresinin belirlenmesi üzerine Türk înterpolü'nce, konu yazıyla Isviçre polisine bildirildi. Karahasanoğlu, gelişmelerden haberdar olması üzerine Italya'ya geçti. Polislerin Işblrllği Isviçre polisi, Karahasanoğ- lu'nun Milano'da bir Italyanın evinde kaldığını belirledi ve Tür- kiye'ye bilgi verdi. Türk Interpo- lü de Italya Interpolü'ne adresi bildirdi. Italya polisince de Kara- hasanoğlu, 20 Şubat'ta öğle saat- lerinde yakalandı. Karahasanoğlu yakalandığında yanında 1 çanta dolusu soruşturma konulanyla il- gili belge, 50 bin dolar ve sahte pasaport ele geçirildi. Adalet Bakanlığı, Karahasa- noğlu'nun yakalandığı bilgisinin ulaşması üzerine Suçlulann lade- sine Dair Avrupa Sözleşmesi çer- çevesinde iadesi için dosya hazır- lıklanna başladı. İlgili suçlardan iade talebinde bulunma yetkisi, savcı ve mahkemelerde bulunu- yor. Adalet Bakanlığı, mahkeme- lerden gelen dosyalar ışığında ia- de talep dosyası hazırlıyor. Ba- kanlık, Italyancaya da çevrilecek olan iade talep dosyasını tamam- ladıktan sonra Dışişleri Bakanlı- ğı kanalıyla ttalya makamlanna iletecek. Öte yandan Karahasanoğlu hakkmda, Tasarruf Mevduatı Si- gorta Fonu'na devredilen Eti- bank'tan usulsüz krediler veril- mesi ve off-shore hesaplarla ilgi- li yürütülen soruşturma kapsa- mında da gıyabi tutuklama karan verildı. Ecevit çöküşü itiraf ettiANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Mali piya- salarda yaşanan kasım bunalımından bu yana hemen hemen her gün yaptığı açıklamalarda, ekonominin iyi gittiğini, herhangi bir sorun ya- şanmadığını öne süren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le yaşadık- lan gerilimın ardmdan piyasalarda aksaldıklar yaşandığım öne süren Başbakan Bülent Ecevit, aslında bir süredir eko- nomiyi gözden geçirme gerekliliği bulunduğunu itiraf etti. Ecevit, Devlet Bakanı Recep Önal'ın bütçede değişiklik yapılacağını açıklamasına karşm bun- dan haberi olmadığmı ve bir revizyonun şu anda söz konusu olmadığını dile getirdi. Ecevit, yapı- sal reformlar kapsamın- da özelleştirme politika- sındaki kararlılıklannı sürdüreceklerini anlattı. Ecevit, önceki gün ya- pılan zirvenin ardmdan hükümet ortaklan Dev- let Bahçeü ve Mesut Yü- maz ile birlikte basın açıklaması yaptı. Ecevit açıklamasında, döviz kurunun dalgalanmaya bırakıldığını, program- dan vazgeçildiğini yine- ledi. Bu karann ekono- miye canlılık getireceği- ni savunan Ecevit, "Özeüikle dışsaüm ve tu- rizm sektörlerinde önemKgelirarüşlan sayı- lacağma inanıyonız" de- di. Çalışanlann ve halk kesimlerinin enflasyon- dan zarar görmemeleri- ne gereken özenin gös- terileceğini iddia eden Ecevit, yoksulluğa karşı mücadele verileceğini savundu. Dövlzdekl yükseliş yapay' Dövız kurlanndaki yükselişin yapay oldu- ğunu ileri süren Ecevit, bunun sona ereceğini söyledi. Yurttaşlardan kendilerine yine güven- melerini isteyen Ecevit, sorun olduğunu kabul et- tiği programın kararlılık- la sürdürüleceğini söyle- yerek kendisiyle çelişti. Ecevit, "Yapısal refonn- larda, özelleştirmelerde ve maliye politikasında da aynı kararhhkgösteri- lecektir'' dedi. Ecevit, yapısal re- formlar Merkez Bankası için hazırlanan yeni tasa- nnın son durumunun so- ruhnası üzerine, "Bay- ramdan önce yetişemeye- bilir. Tasan Mectis'e su- nulmuştur. Bunun gecik- meden Meclis'ten çıkma- sını temenni ediyoruz. Reformcu yasalann da Mecks'teki ^erüşmeleri hızlanmava başla- mıs- ür" diye konuştu. Ece- vit, 2001 yılı hedeflerin- de bir değişiklik olup ol- mayacağı yönündeki so- ruyu yanıtlarken ekono- miden sorumlu Devlet Bakanı Önal ile çelişti. Ecevit, Önal'ın yazılı açıklamasından haber- siz, bu konuda aynntılı görüşme yapmadıklan- nı, bunun söylentiden ibaret olduğunu iddia et- ti. Açıklamanın anımsa- tılması üzerine Ecevit, "Bu bana intikal crmcdi" dedi. Ecevit, kararlardan enflasyonun olumsuz et- kilenmeyeceği iddıasın- da da bulundu. Bütçe şimdilik' değlgmeyecek 2001 bütçesinde bir değişikligin söz koausu olup olmadığına ilişkin soruyu "Şu aşamada söz konusu değü" dıye yanıt- layan Ecevit. "Sezer ile aramzdald sorunun pat- lak vermesi bir dönüm noktası mı" şeklindeki soruya şu yanıtı verdı: "Zaten ekonomiyi ye- niden gözden geçirmek gerekliydi. Dışandald gözlemler de böyle bir ge- reksinme olduğunu gös- teriyordu. Türkiye'de si- Ecevit, ortaklanyla yaptığı açıklamasında ekonomiye canulık geleceğini savundu. Bakan Tantan, Cumhurbaşkanı Sezer'in bilgi istemediğini açıkladı Yeni operasyon sinyali SOFYA (AA) - Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, yolsuzlukla mü- cadele kapsamında Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer'in bugüne kadar kendilerinden herhangi bir konuda bilgi almadığını, destek konusunda da bir şey söylemedi- ğini bildirdi. Bakan Tantan, hiç bir gücün yolsuzluklarla mücadeleyi engelleyemeyeceğini belirterek "Hiç bir gûç ve kuvvetbana bu mû- cadefcyi 'burada kes' demedi, de- me şansına da sahip değüdir" de- di. Bulgaristan'da resmi ziyaretle- rini sürdüren Içişleri Bakanı Tan- tan, akşam saatlerinde gazetecile- rin sorulannı yanıtladı. Tantan, "Cumhurbaşkanı neden yolsuz- luklann üzerine gidflmediğı endi- şesine kapdmış olabilir?" sorusu- nu, "Sayuı Cumhurbaşkanı seçil- meden önce de yolsuzluklarla Ugi- ti çahşmalar vardı, seçildikten son- ra da bizün yürûttû^müz bu ça- hşmalarla ilgili bugüne kadar ba- kanhkolarak bizden hiç bir bilgi al- madı, herhangi bir destek konu- sunda da herhangi bir şey söyle- medi BeUd kendi düşüncesi içeri- sinde yolsuzhıklarla mücadele ct- mek için birtakun fikûieri olabiÜr, ama Başbakan'a bu konuda bir ta- limat verip vermediğini bilemiyo- rum. Bana bu seldlde hiç bir bilgi gehniş değO" diye cevap verdi. Bakan Tantan, yolsuzlukla mü- cadelenin sözle değil, eylemle olan bir mücadele anlayışı olduğu- nu ifade ederek şöyle konuştu: "Eylemde de bir eksiklik varsa, hukuki eksildik varsa, birtakım konularda yapdması gereken öne- ri ve tektifleri varsa bizhn bakan- lık olarak da şahsen bu tip çahşma- lanmızda tüm vatandaşlanmıza açık olduğumuz gibi Cumhurbaş- kanunız da yürütmenin başı oldu- ğu için bu tip Jalimat ve direktifle- ri bizim açımızdan da son derece faydalı olur diye düşünüyoruz." Tantan, yolsuzlukla mücadele- de kendisıne baskı yapılıp yapıl- madığına ilişkin bir soruyu yanıt- larken de, "Hiçbir güç ve kuvvet bana bu mücadeleyi 'burada kes' demedi, deme şansına da sahip de- ğüdir" diye konuştu. Tantan, yolsuzluklann devlet içindeki boyutunun ne olduğunun sorulmasım üzerine de şunlan söyledi: "Önümüzdeki günlerde yeni operasyonel çahşma açıklan- dığmda ülke ekonomisinin nasıl tehdit ettiğini gözlerinizle görecek- siniz. Yani bizim sö> lememiz değil, okuduğunuz yazüar sizin ve haUa- mızm gözünü açacaktır. Eldeki de- BDer nereye kadar gidiyorsa DGM savcdanmız oraya kadar gidebU- me noktasmdadır. Kimse onlan en- geUeyememektedir." yaset dolayısıyla ekono- mi çok çabuk ve yaygın etkileniyor. Siyasette her zaman birtakun hareket- ler, çelişkiler, tarüşmalar olur. Bunlann her biri sanki yakında seçim ola- cakmış gibi ekonomiye yansıyor. Benim temen- nim, vatandaşlanmız bu konuda çokçabukkaygt- ya, telaşa kapıhnasmlar. Tartışmalann hemen ekonomik göstergelere yansunasıyla gereksizye- rc ekonomide birtakım depreme benzer gefişme- leroluyor. Bu konuda da- ha ihtiyatiı da\ ranmanın doğru olacağuu düşünü- yorum." Ecevit, bugün olsaydı MMli Güvenlik Kurulu toplantısını terk edip ter- k etmeyeceği yönündeki soru üzerine, "Sorumlu arayacak olursak, kimin sorumlu olacağını aynca düşünmek gerekir. Son göstergeler, son hareket- ler de gösteriyordu ki as- hnda ekonomide bir so- run \ardı. Bu sorun pat- lanuş, orta> a çıkmış oldu. Yoksa ekonomik göster- geler bu kadar hızla ha- reketUUk göstermezler" dıye konuştu. Yoksullukla mücadele TL'nin yüzde 30 değer kaybettiği ve bu kapsam- da yoksullukla nasıl mü- cadele edileceğinin so- rulması üzerine Ecevit, bir yolunu bulacaklannı savundu. Sadece ekono- miye değil sosyal yaşa- ma da önem verdiklerini iddia eden Ecevit, şunla- n söyledi: "Tabii bunun için kay- nak yararmak gereldyor. Biz son günlerde yoğun kaynak arayışı, çahşması yapıyoruz. İmanra ki kı- sa sürede bazı olumlu so- nuçlar ahnz. Bu konuda- ki kaynak cksikKkkrimi- zi giderebüdiğimiz oran- da sosyal sorunlara daha çok kaynak ayırabüece- ğiz. Bu konuda dikkatli davranmak eğüiminde- yiz." Ecevit, muhalefetin milli mutabakat hüküme- ti istediğinin anımsatıl- ması üzerine, kendileri- nin zaten uyumlu bir hü- kümet olduğunu belirtti. Muhalefetle uyumun iç- tüzük nedeniyle bozul- duğuna dikkat çeken Ecevit, "Bu niteüğimizi parlamento çahşmalan- na rümüyle yansıtmak için gereken özeni göste- receğiz'' dedi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Kılavuzu IMF olanın... IMF istedi yaptık, sonuç: battık... Program aşın karariılıktan battı... Bir gecede yüzde 25 fakirleştik... Ekonomide alacakaranlık... Ekonomi kararlılıkla çöküyor... Gelinen nokta bu başlıklann hepsi, desek sanı- nz abartmış olmayız. Önceki gün koalisyon ortak- lan dördüncü ortak IMF ile tele-zirveyaptılar. 12 sa- ate yakın süren toplantı sonucunda, Ankara-Was- hington arasında genel hatlanyla anlaşma sağlan- dı. Saat 02.30 sıralannda, beklenen açıklama ya- pıldı: Dövizi dalgalanmaya bırakıyoruz! Bu karann Türkçesi şu: Programın "Asla ödün vermeyiz" denilen bölü- münden vazgeçildi. Bunun devamında enflasyon hedefinde yeniden düzenleme var. Ekonomi programının teknik yanlan, konunun uz- manlannın işi. Ancak izlenen yol bağlamında iki te- mel eksiklik öteden beri dikkati çekiyor: 1 - Programın toplumsal destek ayağı eksik. 2- Programın tek pusulası finans dünyası. IMF programının uygulandığı her ülkede "top- lumsal ayak" eksikliği hissediliyor. IMF yetkilileri- nin buna yanıtı şu: "Biz verilerie, göstergelerte hareket ederiz. Han- gi şartlarda hangi adımlann atılacağına karar ve- ririz. Konunun toplumsal yani, ülke hükümetleri- nin işidir." Türkiye'de de öyle oldu. Yola çıkarken, toplumun her kesimi hükümetin arkasındaydı. Kimi işveren kuruluşlan, "Türkiye enflasyonu yeniyor" sloga- nıyla programa katıldılar. Pazarlama şirketleri ile- riye dönük satışlarda da çok düşük faizlerle işlem yapmaya giriştiler. Kimi sendikalar, "Mademki hü- kümet enflasyonu yenecek, biz de ücret artışlann- da ısrarlı olmayacağız" müjdesi verdiler. Yola çıkıldı... önce çalışanlann tepesi attı. Hü- kümet, gerçekleşen enflasyona göre değil, öngö- rülen enflasyona göre kararlar alınca ipler koptu. Ardmdan küçük ve orta boy işletmeler çıkıştı: "Batıyoruz... Biz batacaksak, enflasyonun düş- mesinin ne anlamı var?.." Derken büyük hacimli işadamlan da hükümet- ten destegini çekme eğilimine girdi. Sonunda iş- çi-işveren tüm kuruluşlar hükümetin dışında ayn bir zemin oluşturma karan aldı. Ciddi hedefleri olan bir hükümet, toplumdan his- sedilir destek almadan başanlı olamaz. Reel ekonomi... Programın salt finans dünyasına dönük yönürte gelince... Yukanda altını çizdığimiz büyük hacimli kuruluşlann tepkisinin altında da bu yatıyordu. Son birkaç aydır yeni bir sözcük haber metinlerine gir- di: Reel ekonomi... Bir başka deyişle, üretime dönük ekonomi... Soralım: Reel ekonomisi bozuk, finans yapısı duzgün bir ülke var mıdır? Sanmıyoruz... Şeker üretmeden helva yapmak isteyen kişi gi- biyiz... Başbakan Bülent Ecevit, yardımcıları Deviet Bahçeli, Mesut Yılmaz'la birlikte dün öğleden sonra bir kez daha gazetecilerin karşısına çıktı. Başbakan'a soruldu: - Ekonomideki krizi dikkate alırsak, MGK toplan- tısını bugün de olsa terk eder miydiniz? Başbakan şu yanıtı verdi: "Ekonomide zaten bir sorun olduğu anlaşılıyor. Sorun patlamış oldu." Hükümet, IMF'nin her dediğini yapıyor, günde üç vakit programdan ödün yok, diyor. Ekonomide so- run olduğu, patlamadan sonra anlaşılıyor! Ne güzel... Bu IMF, iyi bir 'pusu'la! ankcum6ttnetnet.tr GazetecüerMeclis GirişimiAnkara'da tstanbul Haber Ser- visi-Gazetecüer Mech's Girişimi, kitlesel olarak işten atılan ve özlük haklan ellerinden alı- nan gazetecüer için te- maslarda bulunmak amacıyla Ankara'ya gıtti. Istanbul, Bursa, Ada- na, Izmir, Diyarba- kır'dan otobüslerle yola çıkan gazetecileri, ga- zeteci meslektaşlan ka- labalık bir şekilde uğur- ladı. Cumhurbaşkanı ile daha önce görüşme- yi planlayan gazetecile- rin randevusu, zirvede çücan kriz ve Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'in yurtdışı seya- hati nedeniyle ertelen- di. Gazetecüer, bugün Ankara'da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Baka- nı Yaşar Okuyan ve ga- zetecı kökenlı mılletve- killeriyle bır araya gelip sorunlannı iletecekler. Yann da Bankacılık Denetleme ve Düzenle- me Kurulu Başkanı Ze- keriya Temizel'le görü- şecek olan gazetecüer, imzaya açtıklan metni Okuyan, Temizel ve milletvekillerine elden teslim edecekler. TEAŞ'ın alacak davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TEAŞ Genel Müdürlüğü'nü, yeraltı kablo bağlantı proje ihale- sinde düşük öneri veren şirketi kabul etmeyerek za- rara uğrattıklan iddia edilen ve aralannda halen tutuklu Muzaffer Sehi, Ünal Peker, Birsel Sön- mez'ın de bulunduğu ihale komisyonu üyesı 10 ki- şi hakkında açüan alacak davasına başlandı. Zara- nn 59.5 müyar lira olduğu belirtilirken bu paranın yasal faiziyle davalüardan alınması istenıyor. Da- vacı avukatına kanıtlannı sunması için 20 gün sü- re verihnesine ve dosyadaki eksikliklerin tamam- lanmasına karar vererek duruşma ertelendı.