23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi GenelYayınYönetmenr İbrahim Yıldız • YazıışlenMüdürü: Safan Alpaslan 0 Sorumlu Müdür Fikret Ükiz • Haber Merkezı Müdürii: HakanKara Istıhbarat Cengiz Yüdırun # Ekonomı: Özlem Yüzak • Kültûr Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme Abdullah "» azıcı • Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen. Mehmet Faraç • Avnıpa Temsılcısı. Güray Öz Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Ermç. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ibrahim Yıkhz,Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, HakanKara. Ankara Temsılcısı. MusUf» Balbay Atatürk Bulvan No 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7ha(), Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kmk, H Zıya Bl\ 1352 S 23Tel 4411220, Faks 4419117#AdanaTemsılcısı. Çetin Yiğenoğtu, Inönü Cd. 119 S. No.l Kat:l, Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdürir Erol Erkut # Koordınatör Ahmet Korulsan # Mu- hasebe Bülent Yener # ldare. Hûseyin Gürer • Satış: Fazilet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kınlu Ba$kanı - Genel Müdür GfUm Erduran • Koordınatör R«*ı Işıtman9Genel MudürYanhrecs SndaÇoban Tel 514 07 5}- 51395 80-513846<^61,Faks.51*63 Yayunla>an ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yavıncılık A $ Tüıkocajı Cad 39 41 Cagaloglu 34V>4 Islanbul PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0<2i:ı5n 8^ 9S www.cumhuriyet.com.tr 14 ŞUBAT 2001 Imsak:5.25 Güneş: 6.53 Öğle: 12.25 îkindi: 15.15 Akşam: 17.45 Yatsı: 19.06 Kournikova m •• •• VIPUSU • SYDNEY(AA)-Ünlü Rus tenisçi Anna Kournikova'nın resmini taşıyan virûs, Avustralya'da 50 bin kadar bilgisayara bulaştı. Antivirüs programı üreticisi Trend Micro şirketi yetkilileri, ABD ve Avrupa'da çok sayıda elektronik posta servisine ulaşan virüsün. daha çok bilgisayan etkileyeceğini düşünüyorlar. "Kournikova" virüsünün Microsoft Outlook programını kullanarak bu programda kayıtlı tüm adreslere gıttıği belirtildi. Cep telefonu kuHamım arüyor • NEVVYORK(AA)- Dünyada cep telefonu kullananlann sayısının 700 mılyonu aştığı, dığer bır deyışle dünyadaki insanlann yüzde 12'sınin cep telefonuyla konuştuğu belirlendi. Istatistikı bilgilere göre, geçen yıl tüm dünyada yaklaşık 400 milyon cep telefonu satıldı Satışlann bır yıl öncesıne oranla yüzde 45 arttığı bıldırihyor. Yetkılıler, 2001 yılındakı satışlann 500 milyon sınınnı aşmasını bekjiyorlar. Uzmanlar, bundan birkaç yıl öncesıne kadar "tuğla kadar ağır" ve güvenilir olmaktan uzak bulunan cep telefonlannın günümüzde son derece ucuzladığını, hafıflediğini ve gercekten iş görür hale geldığıni ifade ettiler. Tahmin edilen gen sayısının yansı bulundu. Gen etkileşiminde olağanüstü bir kompleks olduğu da keşfedildi Insanlıâla gizeırrini koruyorDış Haberier Servisi - Bilim adamlan, "Hayabn Khabı"nın düşünülenden daha ince oldu- ğunu, bunun da daha kolay okun- masına yardımcı olacağını söy- lüyorlar. Insanın genetik kodu- nu araştıran bilim adamlan, tah- min ettikleri gen sayısının yan- sını buldular, ancak insanın gen etkileşiminde olağanüstü bir kompleks olduğu da keşfedildi. Science ve Nature dergilerinde yer alan ve dün çeşitli kentlerde düzenlenen basın toplantılann- da açıklanan araştırmalar, gen- ler üzerindeki tıbbi keşiflerin da- ha kolay yapılabileceğini ortaya koyuyor. Celera Genomics şirketinin başkanı Craig Venter, ilaçlarda genetik biliminin kullanılması durumunun daha karmaşık ol- Hangisi Rambo ESPYÖcrölfcrinin*). yıidöıtöiBBiHfe afetör S}1vesterStalOGe.Mark>n Jones'ayıhn kadmadeti ödülünü venü Ödül törcni Las \fcgasta MGM Grand GanJen Arena'da düzenJeodi duğunu belirtti. Venter, son ça- lışmalarla bir hastahğa neden olan proteine bir genin yol açtı- ğı düşüncesinin artık yanlış ol- duğunu bildiklerini söyledi. Çevrenin etkisi Venter, ABD'de düzenlediği basın toplantısında, şimdi biyo- lojik adımlarda çevrenin rolü- nün, düşünülen genetik kodlar kadar önemli olabileceğinin ar- • Celera •' Genomics şirketinin başkanı Venter, ilaçlarda genetik biliminin kullanılması durumunun daha karmaşık olduğunu belirtti. tık bilindiğini kaydetti. Riken Genome BilimJeri Merkezi'nden Yoşiyuki Sakaki ise Tokyo'daki basın toplantısında, yalnızca ge- netikte yoğunlaşan şirketler için kötü haberlen olduğunu belirte- rek organizmanın çalışmasında genlerin ötesinde neler olduğu- nun hesaplanmasına ihtiyaç du- yulduğunu söyledi. Bilim adamlan, huntington koresi (el ve ayakta tik yaratan bir çocuk hastahğı), ölümcül beyin hastahğı gibi yalnızca bir- kaç hastalıktan tek bir genin so- rumlu olduğunu, alzheimer, kalp hastahğı ve kansere büyük ola- sılıkla çok sayıda genin neden olduğunu açıkladı. Genome araştırmacılanndan Dr. Francis Collins, genetikle yeni tedavi yöntemlerinin 10-20 yıl alabi- leceğini belirtti. Bu arada, Celera Genomics şırketınden MarkAdams, önce- ki gün yaptığı açıklamada, fare- nin genetik kodunun taslağının yüzde 99 oranında çözüldüğünü söyledi. Mark Adams, insan ve fare genlerinin birbiriyle karşılaştı- nldığında "hem büyûkfarkhhk- lar hem de büyük benzeıülder görüldüğünü" ifade etti. Insan genomunun deşifre edilmesi Insan vûcudu 50 mılyara yakın hucreden oluşuyor Her hucrenın ortasmda çekirdek var. Araştırmanm amacı genleri belirieyip genetik hastalıklara neden olanlan saptamak ç kromozomdan oluşur. Bu • koromozomlar anne-babanın kaiıtsal özeüikterini taşır. Kaiıtsal unsuriar taşıyan genler DNAçrfte sarmalında •' sıralanıyor. j ( --/fı çıfte sarmaMar i DNA motekülten bulunur, Telif hakları Napster'a kötü haber SAN FRANSISCO / VVASHEMGTON (AA) - San Fransisco Istinaf Mah- kemesi, internetteki Naps- ter müzik sitesinin, telif haklannı çiğnediğine ka- rar verdi. Internette abo- nelerine ücretsiz olarak mü- zik dosyalannı indirme ola- nağı sağlayan Napster'la ilgili davaya bakan istinaf mahkemesi, böylece alt mahkeme yargıcının görü- şünü de onaylamış oldu. Karar, site temyıze gıttiğı için henüz uygulanmadı. Karann ardından, mü- zik dünyası ikıye bölün- dü. Heavy metal grubu Metalüca ile rap yıldızla- n Eminem ve Dr. Dre ka- ran olumlu karşıladı. lngi- liz sanatçı Sting, Smashing Pumpkins, Green Day, Limp Biztdt gruplan ile Green Da\'grubundan BD- BeJoe Armstrong ıse açık- lamalanyla Napster'a des- teklerini sundular. Akbank'a bir kere uğrayın, Turkcell faturalannız için bir daha yorulmayın Telefon, etektrik, doğalgaz, su, mobit telefon, çağrı cihazı, kablolu TV, teletekst, teleks faturalan için sunduğu otomatik ödeme kolaylığını Akbank şimdi Turkcell faturalan için de sunuyor. Akhesabımzın bulunduğu şubeye bir kere taümat veriyorsunuz*. Turkcelt faturalarınız son ödeme günlerinde hesabınızdan otomatik olarak ödeniyor. Tek taümat rahatlığmı yaşayın, hayatınızı yaşayın! *Arzu ederseniz Akbank tnternet Şubesi'ne de taümat verebiürsiniz. www.akbank.com.tr AKBANK DOÇ. DR. SAMANCI ARAŞTIRDI Evlilikte 10 telılike siııyali İSTANBUL(ANKA)- Psikiyatr ve evlilik terapis- ti Doç. Dr. Annağan Sa- maocı, boşanma oranı- nın düşüklüğünün evli- liklenn mutlu olduğu an- lamınagelmediğini vurgu- ladı. Evli ve mutsuz çift- lerin sayısının fazla oldu- ğuna dıkkat çeken Saman- cı, evlilikte kaygılanıhna- sı gereken 10 tehlike sın- yalini şöyle sıraladı: • Duygusal uzaklaşma hissedıyorsanız... • llışkınizde sevginiz dışındakı öğeler daha ön planaçıkmışsa... • Cinselliğinizde belir- gin bir azalma varsa... • Boşanma sözcükleri kullanılıyorsa... • Evliliğiniz neşe ve canlılık vermiyorsa... • Kendinizi daha gü- vensiz hissediyorsanız... • Kıskançlık ve şüphele- nnızde artış varsa... • Tarüşmalarda karşüık- lı taviz vermiyorsanız... • Eşınız arnk size hedı- yealmıyorsa... • Eşiniz dışında bazı er- keklerm çok daha iyı ko- ca olabıleceği duygusu yoğunlaşmışsa... e-posta: Xmt\ @ prizma. n«t tr SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Kimin Imparatorluğu'?.. Claude Julien'in o ilginç eserinı, za- manında okumuş olanlar, Hardt le Negri'nın krtaplanna koyduğu adı tiıç yadifgamayacaklardır. 6O'lı yıllann dağ- dağası içinde, 'Amerikan Imparator- hığu'nu, hangtmız okumadı kı? Ctaude JuKen, aynı sorunu, kendine göre va'z ederken; kırk yıl sonra, Hardt ve Neg- ri'nin, fark ve tespit edeceği 'nüansın', daha o zamandan ipuçlannı vermişti; eserinin önsözünde dıyordu kı, mese- lâ "...bugünkü Amerikan Imparator- luğu 'nun incelenmesi, özellikfeamaç- lannın basitliğiyte, eyleminin kanşıklt- ğı arasındaki çelişkiyi gözler önüne sermektedir, çünkû güçsüz olanlann tutumu, sonunda çokbasityasalara ce- vap verir. kuvvet, daha çokkuvvetge- rektirir..." "...Amerikan Imparatoriuğu'nun dehası, etkı alanına sınır çizmemiş ol- masındadın hıçbircoğrafyahaıitasj, bu imparatorluğun sınıriannı çizip be- lirtemez. Bundan dolayı, o eski sö- mûrge imparatoriuklanna öytesine az benzemektedir ki, bazen, hemen hemen hiç anlaşılmaz olmakta; ve kendi variığından, kendisi şûpheye düşmektedir... Çünkü bu 'impara- tortuk'insan tabiatının, daha doğrvsu ona hizmet eden insanlann, karma- şıklığından kurtulamamaktadır..." "...özgünuğe, adalete, ileriemeye ve banşa susamış olmak onlara yetmez mi? ÇoğunkıMa, en diktatörce rejim- lere dayanan, birasken üsler ve pakt- lar ağı ıçınde, tüm yeryüzünü sarma- lan, sırf 'özgürtüğü savunmak' içindir. Asken mekanizmalann öldünücü ate- şialtında Dresden, Hiroşima veya Vi- etnam köytenni ezip yerie biretmefe- ri, hep özgürtükadınadır..." (Amerikan Imparatorluğu, s.8-9, Hitit Yayınlan, 1969) Claude Julien, kıtabının daha ön- sözünde "yenı" imparatorluğun, de- yim yerindeyse 'uluslarüstü' -natta so- yut- özelliğini belirtmiş; daha da müt- htşi, bu evrensel sömürü ve baskı me- kanizmasının, demokrasi ve özgürlük adına işlediğine işaret etmiştir. Aksi za- ten düşünülemezdi, düşünülebilsey- di, sonralan Ronald Reagan, göğsü- nü gere gere, Sovyetler Biriiği'ne ve onun çevresinde toplanmtş 'Doğu Blo- ku' ülkelehne, 'Şeytanın Imparator- luğu' diyebilir mıydi? Topyekûn bir denetime doğru mu? j yi ama, Negri aynı 'nüansı' acaba I nastl ifade ediyor? "...elbette Amerikalılar, 'emperyal' yönetimin sorumluluğunu reddede- mez; edemez de, eskisine göre arada, bir 'nüans'yokmu? Çünku bızzatAme- rikan 'seçkinlerinin' formasyonu, artık iktidann 'çokuluslu' bûnyesinin, etkh sinde oluşmaktadır,zira ABD başkan- lığmm 'monarşik'Mdan;biryandanna- sıl, yoksul uluslann ve emekçi örgüt- lerinin baskısını, yani kısacası 'dışlan- mışlann' ve 'sömürûlmüşlerin' 'de- mokratik'gücünü, hesabakatmakzo- rundaysa; tıpkı bunun gibı, çokuluslu, yatınmcı ve üretici büyük fırmalann (mûteşebbislerin), 'aristokrat' gücü- nûn etkisinl de, hesaba katmakzorun- dadır..." "...'emperyal iktidar' tanımını gûn- celleştirrnek gereği, işte bundan do- ğuyor. Bu yeni tanım, Amerikan Ana- yasası'na, ona yönetiminin işlevlerini dûnya ölçüsünde genişletmek veoöl- çüde bir kamu alanının oluşturulma- sm, dnamikleriarasHTayerleştimiekola- naklannı sağlayacaktır. Hani o ürrfü, 'dOnyanın sonu' iddiası yok mu; iş- te tam da bunu, 'emperyal', 'aristok- rat' ve 'demokratfk' iştevler denge- sirtln; küresei pazann 'emperyar bir tutumla genişietilmiş Amerikan Ana- yasası tarafından nasıl tespit edile- ceğini anlatyor..." Farketmemiş olamazanız, ne kadar ulusallığından soyunmak istese de, 'imparatorluğun' hem hukuk düzeyin- de, hem uygulama düzeyinde, geliş- me süreci, birtüriü Amenkanlıktan kur- tulamıyor; bunun akla getireceği soru da, kaçmılmaz olarak, şu mudur: Var- sıllar arası örgütlenme, ne kadar 'ulusallıktan' kurtulursa kurtuisun, sonunda, başka ve yabancı bir 'uiu- salhğın', üstelik çok kapsamlı -ve hatta totaliter- egemenliğine ba- şeğmiş olmayacak rmdımyi de, bu ne vaat ediyor? Yalnız 'dışlanmışlann' ve 'yoksullann' değil, daha az zengin ülkelerin varsıllannın da, bır manada, 'imparatoriuğa' başeğmesini değil mi? Bakın Toni Negri, bu noktaya nasıl değinmiş: "...aslınabakılırsa, 'imparatorluğun' bu 'hükümranlık' iddialanndan epey- cesi, tanıamıyla yanıltıcı (illusoir); ne var ki bu, hukuki, sryasi ve hüküm- ran düzeniyte, onun, kendinden ön- ceki yönetimlere oranla daha etki- li -ve tabii, daha 'totaliter 1 - olması- nı, engeilemiyor; çünkü dünya ça- pında geliştirilecek bir ekonomi I fi- nans biheşmesinin üzerinde oynaya- rak; bunu, 'emperyal hukukun' yaptı- nm aracı haline dönüştürüyor. daha da kötüsû, hayatın hemen her cephesin- de, denetimiyoğunlaştınyor..." "..^aten 'emperyal' iktidann 'bio/po- litik' niteliğinin altını çizişimiz de, bun- dan doğdu; çünkü çalışma düzeninin Ford sistemi tarzında örgütlenmeden; Ford sonrası örgütlenmeye; üretimin, manifacture tarzından, çokdaha kap- samlı bir değertendirme (ve sömürû- ye) geçişi; yâni toplumsal ama maddi olmayan, soyut, hayatı duygusal ve düşünsel bütün belirtileriyle denetimi altında tutan bir düzeni ortaya çıkan- şı bunun sebebi; Imparatoriuk, üreti- min kendisi bio/politikleştiği içindir ki, bio/potrtik bir dûzen inşa ediyor..." Geri dönülemez bir süreç mi? "...başka türlü söylersek, ulus/dev- letuzlaşmanın (consensus) dinamik- lerini ve iktidann işlevselliğini örgütle- yebilmek için, 'disiplin'i kullanır, onun olanaklannı; böylece, iyikötû üretici bir entegrasyonu ve ona uygur düşen bir 'yurttaşlıkmodeli'n/yaraftrfcen, impa- ratorluk, hayatın her veçrıesini ku- şatan ve onlan hertürlü etkinliğinin totaliter bir tutumla yönlendirilme- sine, çevreteştirilmesine. toplum- sal ve kültürel ilişkilere göre ödül- lendirilmesine imkân veren bir üre- tim ve yurttaşlık düzeninı geliştiri- yor..." "...üretimin befirli biryere bağlı ol- maktan çıkması, toplumsal bir esnek- liğe ve akışkanlığa imkân sağladığı ka- dar, iktidar piramidınin dokjsunu da, ilgili toplumlann küresel denetimini de yoğunlaştınyor. Ulustan, imparatortu- ğa geçişte olsun; fabrika jretim ve zenginliğinin topluma, emeğin iletişi- me ya da disiplinli yönetim biçimleri- nin yeni denetim biçimlerire geçişte olsun; başlamış olan bu değişme sü- reci, artık geri dönülemez gbigörün- mektedir..." (Le Monde Oplomati- que, Ocak2001,s. 3) Başka bir deyışle, 'Empeıyalizrn'in Son Aşaması: Imparatoriuk", ulaşı- lanyeri; 'emperyalist' ulus/devtetin de, o devlet içinde, ışçi sınrfının sosyalizm mücadelesinin de; yeni üretm biçim- leri yüzünden, artık aşıldığın; bundan böyle mücadelenin, "küreselleşmif* bir çerçevede yapılmast gerektig!- ni savunuyor. Porto Alegre, acaba burun işarerj miydi? http://vwirw.prtzma.rwt.tr/AJLHAN http^/www.bilgry»yın« vi.corr.trVallhan Faks/0-212/26019 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear