Catalog

CUMHURİYET 7 ARALIK 2001 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr Komşula Tailjll ERDEM£meA//y</nı«ı/ • Dışişlerinde diirüst ve açık olan siyasetimiz bilhassa banşjîkrine dayalıdır. • Komşulan ile iyi geçinmek Türkiye siyasetinin esasıdır. Kemal Atatürk. irminci yüzyılda iki büyük emperyalist paylaşım savaşı yaşayan dünyamız, lkinci Dünya Savaşı sonrasında, başlarını ABD ve Sovyet Rusya'nın çektiği iki kutuplu ıdeolojik bir soğuk savaş dönemi sonrası, yüzyıhn son on yılında Sovyet sistemının çöküşüyle ABD'nin tek süper güç olarak kendi ekonomik, kültürel ve sosyal sistemlerini çeşitli güç öğeleriyle küresel boyutta dayattığı bir süreci yaşıyor. Bu süreçte amaçlanan ABD'nin zenginligini, gönen ızla Dostça, Güvenle... cini sürdürüp arttıracak bir yeni dünya düzenidir. ABD bu maksatla özellilde azgelişmiş ülkelerin elinde bulunan enerji ve maden kaynaklannın stratejik kontrolünü elinde bulunduracak önlem ve düzenleri almakta ve tüm dünya ekonomısini finans kapıtalin hizmetınde kııllanacak yönde şekillendirmek istemektedir. ABD bir büyük güç olarak, tarihten aldığı derslerin bir ölçüde bilincinde olarak egemenliğini ve durumunu sürdürmek üzere dünyamızın kilit jeostratejik bölgelerinde kendine yardımcı (müzahir) yönetimleroluştuımak istiyor. Ama bu her zaman mümkün olamıyor. Bu durum ABD ekonomik ve stratejik çıkarlanyla çahştığı durumlarda, o yönetimleri öncelikle ıstihbarat örgütleri ve onlann etkilediği o ülkenin ABD ile işbırlıği halindeki gruplan kullanarak ya da ülkenin en örgütlü gücü silahlı kuvvetler liderliğini kışkırtarak yıkmaya ve kendine yardımcı bir yönetim kurmaya çalışıyor. Bunun için parasal kaynak özgülenmesi (tahsisi), provokasyonlar dahil her türlü vasıta mübah sayılıyor. Bu şekılde sonuç ahnamazsa Amerika'ya karşıt yönetimın lıderine suikastlar tertibi ve gerekırse sıyasal amaçlarını sılah zoruyla gerçekleştirecek şekilde silahlı kuvvetlerini kullanıyor. Bu yöntemler soğuk savaş döneminde böyle idi, bugün de böyledir. Bu saptamalarımızın kanıtı öz ABD kaynakları ve son elli yılın gün ışığına çıkan belgeleridir. Bu eylemler gerçekleştirilirken zaman zaman olayın demokrasi ve insan haklan boyutlan gündeme getiriliyor. Sosyal tanhın incelenmesi bize bu düzeneklerın gehşmekte olan ülkelerde tek kişi egemenliğinden (mutlakı monarşilerden) ya da diktatörlüklerden, nıilli demokratik devrim hareketlerine uzanan bir süreç ıçınde bılinçlenerek oluşturulduğunu gösteriyor. Kaldı ki ABD bunda da yetermce samimi değildir. Yüksek teknoloji kullandığı eylemlerinde Amerikalı kayıp vermezken azgelişmiş ülkenin, büyük insan ve mal kaybına uğradığını, Ortadoğu'da, Güney Amerika'da kendisiyle ışbırliğı yapan köktendinci saltçılıkJara (mutlakiyetlere), diktatörlere destek verdığini tüm dünya kamuoyu görüyor ve biliyor. Şimdı bu emperyal devlet politika ve stratejılerinin Irak'a yönelme eğilımlerinı görüyoruz. Amerikan yönetımine egemen olan şahinler, terörle mücadelede önemli bir adım olarak Irak'ta Saddamyönetimini safdışı etmek ıçin psikolojik ve fiziksel ortamı yaratmak amacıyla bir lasım ABD medyasıyla da eşgüdüm halınde yoğun çaba gösteriyorlar. Bu arada Türkiye'ye ABD Silahlı Kuvvetlen'ne harekât ve lojistik destek üslen sağlamanın yanı sıra doğrudan Kuzey Irak'a yönelık bir kara harekâtını icra etmesi telkin ediliyor, bir de ollanın ucuna yem konuyor. Bu yem, Musul Petrolleri'nden iyi bir pay alıntnasıdır. Türkıye'de etkili ve kapsamlı bir çevre, baştan beri böyle bir harekâta karşı gözüküyor. Bunun çok çeşitli nedenleri var. Siyasal yönetim ne düşünüyor? Washington Büyükelçimizin ve şımdı de konuyla ilgili bakanın kesın kanıtlar gösterilirse durumumuzu gözden geçiririz sözleri ne anlama geliyor? Türk ulusu adına konuşan görevliler ABD'nin Irak'a saldınsında, bu saldınnın vurucu gücü olarak TSK'nin kullanımının gelecek ıçin yaratabileceği yaşamsal durumlann, risklerin, aklın ve tarih bılincinin ışığında bir değerlendirmesini yapıp ulusal güvenliğimizi etkileyen olası sonuçlarını düşünüyorlarmj? ABD'nin kanıtgöstermesi zor mudur? ABD kanıt gösterince bu bizim için yeterlı olmuyor mu? Bu devletı kuranlar, yüzyıllar boyu süreklı savaşlarla hazinesı yok olan, özvatanı Anadolu'nun şehirleri, virane halıne gelen, genç nürusu harcanan, çöken bir ımparatorluktan, ulusal ant (Mısakı Mılli) sınırlan ıçinde Türk vatanını güç bela kurtanp bağımsız, özgür, demokratik cumhuriyetimizi yarattılar. "Yiırtta banş, dünyada banş" özdeyişini kendilerine yol gösterici (rehber) edinip öncelikle komşulanyla iyi geçinip, banş içinde, ulusal kalkınmayı, uygar devlet ve mıllet kurumlarını kurmayı amaçladılar. Silahlı savaşı ulusal sınırlann savunulması ıçin yapmayı, bunun için ulusal ekonomiyle dengelı, güçlü ve vatan savunması için görev yapacak bir silahlı gücü (kuvvetı) geliştirmeyı hedeflediler. Türkiye'nın emperyal gücün isteğine uygun bir sıcak savaşın içine ıtilmesi Türkiye C'umhuriyeti'nin temel değerleri, orta ve uzun erımde ulusal güvenliğıyle uyumlu olabılir mi? Ekonomisi ve maliyesi bunalım içinde olan bir ülkenin öncelikle bu yaralarını sarması ve ulusal güç öğelerini güçlendirmek için çaba harcaması gerekmiyor mu? Yoksa bu yaralarmTSK'yiABDistek ve desteğinde Irak'a yönelik bir askeri harekâtta kullanmak suretiyle tedavi edileceği gibı bir kanı mı vardır? Bilinmelıdır ki Türkiye gibı bir ülke güç de olsa iç ve dış borçlar, Kıbns, AB'ye girme, demokratik devlet nileliğinin yükseltiuTiesi, küreselleşnıenin azgın saldınlarına karşı ulusal kurumların korunması, ekonomik kalkınmanın başlatılması gibi bugünün temel sorunlarını kendı yönetimleriyle lider ve kadrolanyla, kendı özven ve özkaynaklarına dayanarak çözecektır. Atatürk ne diyordu: "Temcl ilkc Türk ulusunun haysiyetli ve unurlu bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ilkc tanı bağımsızüga sahip olnıakla ^erçckleştirilebilir. Yabancı bir devlctin koruyup, knllayacağuu kabul etmek insanlık vasıflanndan yoksunluğu ve güçsüzlüğü itiraftan başka bir şey değildir." Sonuç olarak: Türkiye için geçerli olmayan, orta erimde ulusal güvenlığimizi tehlike altına sokabilecek ginşimlere karşı durmasını bılmelıyız. Bu bızım gelecekte komşulanmızla dostça, güven vererek yaşamamızın da koşuludur. Kaldı ki ABD kamuoyunda süreklı askerı harekâtla sonuç alnıanııı yanlış olduğunu düşünen ağırlıklı gruplar var. Yayılma, paylaşımdan en büyük payı alnıa, bunun ıçin silahlı gücün seferber edilmesi emperyalizmin doğasında vardır. ABD imparatorluğu coğraryası ve kaynak zengınhğıyle tarihte çöken başka emperyal güçlere benzerlik göstermese de bu yola giren ülkelerin güç yitırerek zaman akışında yerlerinı başka emperyal güçlere bıraktıklarına tarih tamktır. PENCERE Dünyada Neler Oluyor, Neler?.. Dünyada hep bir şeyler olur, insanlık dönüşür, doğaevrilir... Eskiden insanlığın yaşadıkları nice zaman sonra tarih kitaplarından öğrenilirdi; şimdi günü gününe, saatı saatine yaşananları izlemek ve yorumlamak olanakları var... Bugün, dünyanın en sıcak üç noktası Irak, Afganistan, Filistin!.. Çatışanlar da Müslümanlar ile Hıristiyan ve Museviler... Peki, bunun anlamı ne?.. Din savaşı mı yaşanıyor?.. Tarihin en büyük din savaşı Haçlı Seferleri yüzlerce yıl sürmüş; ama, gunümüzde olayın anlamı üçbeş satırla özetlenebiliyor. O çağlarda Avrupa'da derebeylik düzeni geçerliydi; kilise hukuku topluma egemendi; Asya'dan gelen ipek ve baharat, zenginlik ve mutluluğu muştuluyordu; papazlar savaş çığırtkanlığındaöneçıktılar; Allah adına ve Hıristiyanlık muradına, Ortadoğu'da ticaretyollarınıellerindetutanMüslümanlaraseferaçtılar... Ne demek bu?.. Hıristiyanlık Islama savaş açıyor; ama, ardında ekonomik dürtü var... Dün savaşın temelinde ipek ve baharat ticaretinin yolları vardı; sakın petrol ve doğalgaz yollan bugünkü savaşın kökeninde yatmasın?.. Gunümüzde "din savaşı, uygarlık ya da kültürler çatışması"na ilişkin gerekçeler bir ölçüde geçerli... Temel neden değil!.. Hıristiyan ideolojisinin kamu ve birey hukuku oldugu dönemler, Batı'da 'Aydınlanma Deı/r/m/'yle aşıldı; Islam dünyasında bu aşamayı yakalamış bir tek devlet var: Türkiye'nin laik cumhuriyeti!.. Gel de şimdi Mustafa Kemal Atatürk'e kızma!.. Kuran'dan kaynaklanan şeriat hukukunu öteki Islam toplumları aşamadılar... Bu aşamaya ulaşmadan ne bağımsız düşünme özgürlüğü gerçekleşebilir, ne insan haklarına kavuşulabilir ne de kadınerkek eşitliğine!.. Bir toplumda, kadın ikinci sınıf insan sayılıyorsa, demokrasi olur mu?.. 1991 yılında Sovyetler yıkılınca "Allahsız komünizm"e karşı birleşen HıristiyanMüslüman ittifakı işlevsiz kaldı. Amerika "Yeşil Kuşak" kuramıyla Asya'da politikasını yürütüyor, en gerici Islam devletlerini komünizme karşı destekliyor, yeraltı kaynaklarını da gıllıgışsız sömürebıliyordu; Müslümanlar da gözü açılmamış sığırcık yavrusu gibiydıler, irticanın karanlığında mürteci tezgâhını kurmuştu. O dönem geride kalıyor... Dün Islam dünyasında düşman komünizmdi, bugün düşman kim olacak?.. Laiklik mi?.. Solmu?.. ., » ,„•.» v ! Amerika mı?.. '• • • • 'v i f i \ Savaş rüzgârları esen 21 'inci yüzyıl dünyasında tartışmanın binı bir para... Afganistan'ın hali yürekler acısı!.. Müslümanlık çoğu coğrafyada irticanın pençesinde kıvranıyor, adına şeriat denen dinsel hukuk toplumda ağır basıyor; insan haklarının laiklikle özdeşleştiğini unutanların muhalefeti Türkiye'de bile etkili... Bugünkü dünyada Müslümanın adı yok!.. Çünkü Müslüman, Aydınlanma Devrimi'ni anlayıp laık devleti benimsediği oranda çağdaş uygarlığa katılabilecek... Demokrasinin bir başka yolu yoktur!.. Islam irtica karanlığındayaşadıkça, emperyalizmin pençesinden kurtulamaz!.. Y • • kazançlı yaşam kartınız hepsinin toplamından naktt avans verir taksrUere böler borç transferi yapar • her yerde geçer hedlye puanı verir para MrikUrfr daha fazlası: Sevgili Babamız Prof. Dr. 557J, 1315 34St ALPEfi SOYKAN CAVÎTORHAN TÜTENGİLi alçakça katledilişinin 22. yılında özlcmle anıyoruz. KavaDeniz lİITENGİL Slz de çıkann cOzdamnızdan kredl kartlannızı ve bakın bakalım hanglsl ne Ise yanyor? Şu kart taksitlendlriyor ama hedlye vermlyor, bu kart dünyanın her yerinde geçtyor ama taksltlendlrmlyor. Alışverif kartınız baa mağazalardan Indlrlm sağlıyor ama o da kredl kartı değll... Oysa hayallnl kunfuğunuz kartm bu flnUMerin tümünü tBfanasmı istemez mlslniz? Artık var. Anında chlppara kazandıran, chlpparalannızı anında harcamanızı sağlayan, ödemelerlnlzl taksltlere bölen, size sürprizler yapan yeni kredi, takslt, alışverif veaalre kartanız:ı RsasNo: 2001/125 Davalı. Adıla Sun, Nunpas>a Mah. 65/2 Sok. No: 7 D: 2 Zeytınburnulstanbul adresındc iken, ıkametgâhı halen mcçhul. Davacı Niyazı Zafer Sun tarafından davalı Adıla Sun aleyhine mahkememı/e açılan boşantna davasmın açık yargılamabi sırasında davalınin adresı nıe(,hul bulundugundan, dava dılekçesmin ve duriüjma gününün ılanen yapılnıasına karar verilmişlir. Mahkememi7e ait 2001/125 esas sayılı dava dosyasının duru^ma günü olan 1 1.12.2001 günü saat 11 OO'deki duruşmasında hazır bulunmanız, hazır bulunmadığınız veya kendınızı bır vekılle temsil ettirmedığınız takdırdc yargılamaya yoklugıınuzda devam edılecegı ve karar verilecegı hususunda dava dılekçesı ve duruijina günü teblığı yerıne kaım olmak üzcre ilan olunur. 21.11.2001 Basın: 75098 ZEYTİNBURNU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2001/890 Ksas Kamulaijtırma tlanı ANKARA 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Düşledlğlnlz kazanç döneml şlmdl başladı... .com.tr Kamulaştırılan taşınmazın bıılundugu yer: ManıakAnkara Mevkıı: Mııtlu/Kullu Mah./Köyü Ada No: 36357 Parscl No: 1 Vasfı: Arsa Yüzölvümü: 731 m2 Malikin adı soyadı: Salıh l.ryılmaz Kannıla^lırmayı yapan ıdarenın adı: Mamak Beledıye Başkanlıgı Kamulaı,lırmanın ve belgelerın özetı: Ankara ılı, Mamak ılçesı, I. Bölgc Mutlu Mah. 36357 ada, 1 parselde bulıınan 731 m2 ta^ınnıazın kamula;}tırması hakkında. Kamulaştırmayı yapan davacı ıdare, mahklcriyle cınsı ve nıtehğı yukarıda yazılı taşınma/.ın kamulaijtırma bedclının tespıtı ve tescili için davacı tarafından rnahkemcmızın 2001/890 esas sayisına dava açılnuşlır. 2942 sayılı K.amulaştırma Yasası'nın 10. maddesınııı 4. bendı uyarınca ılan olunur. 21.11.2001 Basın: 7479