Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET HABERLER 18ARALIK2001 SALI DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Termik santrallardaki giderilebilir arızalar nedeniyle üretim kaybının faturası 20 milyar dolar Bu Bir Zaferdlr Ama... Zavallı yiğit küçük asker, kahramanlıklarına kahramanlık katarak girdiği bütün çatışmaları kazanmış, bir kolunu savaş alanında bırakmıştır. Kan ve ateşin ortasında savaşırken hiçbir zaman bilmemiştir ki, aslında bulunduğu tarafın savaşı kayıp bir savaştır. Yıllarönce, 1 Eylül barış gecesinden dönüşte, Orhan Apaydın, Göreceğiz Aziz, kazandığımızı göreceğiz, demişti arabada. Bilge Aziz Nesin'in yanıtı acıydı: Bizi kandırdılar Orhan, farkında değil misin? O anda aklıma, Nâzım'ın arkadaşı Siyau geldi. Bu adı geçenlerin hepsi, tüm yaşamları boyunca savaşlarını sürdürdüler. Zafere Orhan Apaydın'dan başka türlü bakan Aziz Nesin de hiçbir zaman defetist bir tavıralmadı; bırakın öyle birtavrı biryana, yaşamı boyunca bir tek gün bile doğru bildiğinin uğruna savaşmaktan geri durmadı. Dün gazeteleri açıp da ODTÜ haberini görünce bütün bunları düşündüm. ODTÜ öğrencilerinin, kampuslarındaki McDonald's'ı dört yıllık bir mücadeleden sonra dize getirmişler. ODTÜ'deki şube nihayet kapanmış. Enerjide 'bilerek' darboğaz • Enerji Bakanlığı çalışanı Makine Yüksek Miihendisi Ahmet Yalvaç, Hnerjide yüzde 100'ü aşan fiyat artışlarının perde arkasını gözler önünc serdi: TEAŞ'ın yabancı ülkeler ve özel sektörden aldığı enerji, kendi üretiminden 3.86 kat daha pahalı. • •• Kimileri bunu bir bağnazlık olarak görebilirler. Çoğu kimse bir fast food dükkânına gösterilen böylesine bir tepkiyi anlamakta güçlük çekebilir. Ama McDonald's sade bir fast food markası ve dünyanın en büyük zincirlerinden birini olmanın ötesinde, bir yaşam tarzının, bir dünya görüşünün rozetlerinden biridir. Moskova'da McDonald's önünde oluşan kuyruğu gözlerimle gördüm. O bir rüyanın simgesiydi ve bu rüyanın gerçekte görüldüğü gibi olmadığını söyleyenlerin ona demokratik yöntemlerle karşı çıkmalarını anlamak o kadar da olanaksız olmasa gerek. ODTÜ'deki şubenin kapatılmasını yetkililer, ekonomik krize bağlıyorlar ve Türkiye'de 48 şubelerinin daha aynı akıbete uğradığını söylüyorlar. Ama biliniyor ki, ODTÜ'deki dükkân, uzun süredir kâr etmiyordu. Ne var ki, onun oradaki varlığı firmanın yöneticileri için de simgesel bir anlam taşıyordu. Kuşkusuz, ODTÜ'lü gençlerin bir bölümü, bir bölümü diyorum, çünkü önemli bir başka bölümünün ise umrunda değildi bu savaş, savaşlarını kazanmışlardır. Öyküleri yukarıdaki küçük yiğit askeri andırıyor yine de. ODTU'de kazanılan mevzii zafer, büyük savaşı çok etkilemeyecek. Tek kutuplu dünyanın egemeni, heryere, her alanda simgelerini serpiştiriyor. Egemen ulusüstü düzen ikili ya da çok taraflı anlaşmalarla, kendi özgürlüğünü, insanlığın selameti ve refahı diye sunarak pekiştiriyor, önündeki tüm engelleri yıkıyor; insanı, parası kadar eğitim gören, ancak parası kadar sağlıklı olan ve yaşayabilen bir müşteri haline sokmaya çalışıyor. Ve de artık büyük şirketlerin egemenliği dönemine doğru giriyoruz. Ulusal devletleryine varlıklarını koruyorlar, ama hiç de eski ulusal devlete benzemiyorlar. Bir ulusal ordunun beslenme sorununu bir büyük yabancı şirketin üstlendiğine bile tanık olabiliyoruz. Bayraklar yine bayrak, vatanlar yine vatan, ama ilk bakışta görünmeyen başka bayrakları korumak artık amaç, istense de istenmese de... Sakın salt, kendi yarım yüzyıllık aymazlığıyla artık varlığını IMF, Dünya Bankası can simidine bağlamışTürkiye'yi kastettiğim sanılmasın, bütün dünyada üç aşağı beş yukarı durum aynı. Bu durumda, ODTÜ'deki yerel zaferi, genel bir değişime çevirecek yöntem ve mekanizmalann nelerolabileceğinin ipuçlan dayok ortada. Belçika da dinler buluşması ••• Olaylı İngiltere gezisi Arabacı, Bakan Taşar'ı Izgi'ye şikâyet etti BURSA(Cumhuriyct) DSPBursaMilletvekili Ali Arabacı, Turizm Bakanı MustafaTaşar'ı, kanıuoyunda günlcrce tartışılan tngillcre gezisiylc ilgili yazılı soru önergesine "gayridddi" yanıt verdigi gerekçesiylc TBMM Başkanlığı'na şikâyet etti. Ali Arabacı'nın 20 Kasım 2001tarihli sorularını 8 Aralık'ta yanıtlayan Mustafa Taşar, önergeyle ilgili olarak, "Soru öncrgcsi cidcli bir araştırına y apdmadan alclacelc ha/ırlannuş. 'Meclisi' ibaresi unutulacak kadar büyük bir telaşla ve fırsatçdıkla TBMM Başkanbğı'na sunulnıuştur" dedi. TBMM'ye Taşar'ı şikâyet eden Arabacı ise Taşar'ın sözlerinin yanıt metninden çıkarılmasını, TBMM Içtüzüğü gereğince, Taşar'ın yanıtlamadığı sorular ıçın dikkatinin çekilmesini istedi Taşar'ın "Soruönergesi" eylemini ortadan kaldırmayı anıaçladığını savunan Arabacı, TBMM'ye suııduğu dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Tam bir 'kurnazlıkla' ya da kendi deyimiyle 'fırsatçılıkla' başansızlığına, yasanıa organıııı da ortak etmek istemcktedir. Hiçbir milletvekilinin soru önergesi vermedcn önce ilgili bakanla görüşüp bilgi alına gibi ya da o bakanbğa görüş bildirme gibi bir göreviyoktur. Soru önergesi, bakanın basma yansıyan beyanlan üzerine verilmiş, konuya açıkuk getirmesi, böylecc kamuoyunun tatnıin edilmesi anıaçlanmıştır.." (YtD) modeliyle yapılmış termik santrallarda 10 cent, YİD hidrolik ANKARATürkiyc Elektrik Üresanrralları için 9.7 cent, mobil santtim Genel Miidiirlüğü Termik Santrallar için 14.6 cent, işletme hakkı rallar, Işletmeler ve Bakım Daire 19.6 milyar kilovat/saat olduğunu (EMO)düzenlediği Türkiye 3. Ener çalıştığından hem yakıt parası hem devredilen (,'ayırhan Termik SantBaşkanlığı'ndan Makine Yiiksek hesapladı. Yalvaç, uygulanan ener ji Sempozyumu"ndan kitaplaştırıde tesis bedeli olarak milyarlarca do ralı için 7.01 cent, otoprodüktör santMiihendisi Ahmet Yalvaç, 2001 yı ji politikalarının sonucunu, "yaklalar para dışan gitmektedir" uyarısılan tebliğlerarasında Enerji Bakanrallar için 4.4 cent, ÇEAŞ ve KEPEZ lında enerjide yüzde 100'ü aşan fişık 4 yıl öncesinde başlayan enerji nı yapan Yalvaç, Nisan 2001 tarifelığı çalışanı Yalvaç'ınçarpıcıhesapiçin 3.7 cent olarak görülüyor. Yalyat artışlarının perdc arkasını ortakrizinin parasal karşılığı" hesabıylerini ba/ alarak Türkiye'de tüketiları da yer aldı. "Özcl sektörden ve vaç'ın, Türkiye'nin enerji ihtiyacıya koydu. Yalvaç, termik santrallarla 19.7 milyar dolar olarak ortaya koyyurtdışındanteminedilen enerjiyc do len enerjinin malıyetini ortaya koyunın yüzde 59.2 'sini üreten TEAŞ dıda giderilebilecek sorunlar nedeniydu. lar ha/jnda iicrel ödeniyor. Özel sek yor. Kılovat/saat başına ortalama şından sağlanan enerjiler için devle üretilemeyen enerjinin 2()()0'de Elektrik Mühendislcri Odası'nın enerji birim fiyatı, yapişletdevret tör santraUannın çoğu doğalgaz ile letin toplam 2 milyar 254 milyon dolar ödediğini gösteren hesaplaması şöyle: Bartholomeos ve Mutafyan gitti "ÇEAŞ ve KEPEZ'e İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN 1.9 milyar kilovafsaatlik enerji için 70.4 milyon dolar. YİDsantrallanna, 12 milyar kilovat/saatlik enerji karşılığında ortalama 9& cent'Hk fiyat üzerinden 1 milyar 186 milyon dolar. Otoprodüktörlere 15.9 milyar kilovat/saatlik enerji için 704 milyon dolar. Mobil santrallardan alınan yalntaa 643 milyon kilovat/saatlik enerji için 94.4 milyon do• Bartholomeos, konferansın anıacınm, lar. Çayırhan Termik "dinlerin, savaşa değil barışa, scvgiye hizmet Santralı'ndan alınan 912 ettiğini göstermek" olduğunu söyledi. İP üenel milyon kilovat/saatlik Başkanı Perinçek, konferansın yıkıcı ve siyasi enerji için 63.9 milyon doamaçları olan bir sempozyum olacağını savundu. lar. Bilgin'den alınan 67.2 İstanbul Haber Servisi nel Başkanı Doğu Perinmilyon kilovat/saatlik Fener Rum Patrıği Bart çek, "Dinlerarası Konfeenerjiye de 2.7 milyon doholomeos ile Türkiye Errans"ın diıısel bir faalilar. Yurtdışından alınan nıenileri Patriği Mesrob yet değil, Türkiye açısınenerji bedelleri devletler Mutafyan, Brüksel'de, yadan yıkıcı ve siyasi amaçarası anlaşma nedeniyle rın başlayacak olan "Dinlan olan bir sempozyum açıklanmadığı için 3.5 lerarası Konferans"a kaolacağını ileri sürdü. Pecent üzcrinden yapılan tılnıak üzere Belçika'ya rinçek, Brüksel'deki semhesaplamaya göre Bulgagitti. Bartholomeos, Atapozyomu hazırlayanlar ristan'a 115 milyon dotürk Havalimanı'nda gaarasında Yunanistan Dışişlar, Gürcistan'a 7 milyon zetecilere yaptığı açıklalen Bakanı Yorgo Papanddolar, lran'a 10 milyon mada u Dinlerin, insanlareu ve Fener Rum Patriği dolardan toplam 136 milnn hayatında ayıncı deBartholomeos'un da buyon dolar." ğil, birİcştirici bir faktör ol lunduğunu belirtti. duğunu, aynı zaınanda saYalvaç, TEAŞ'ın özel vaşa değil banşa, sevgiye santrallar ve yurtdışınhi/jııet ettiğini göstermek" dan aldığı enerjilerin orolduğunu söyledi. Barttalama birim fiyatının en holomeos "Müslüman, azından 6.3 cent olduğuHıristiyan, Musevi din nu ortaya koydu. Yalvaç, adamlannın ileri gelenlcbu durumda TEAŞ'ın ri bu konfcransa iştirak kendi üretiminin yaklaşık etmek istiy orlar. Büyük il ANKARA (Cumhuriyet Imparatorluğunun Doğuşu", öğrenciler ODTÜ'de açıldığı bulunduğu çok sayıda 3.8 kat daha fazlasını vegi gösterdiler. Demek ki, Bürosu) Orta Doğu Teknık "McDonald's: Doğayı Talan'5, 4 Arahk 1997 tarihinden bu çıkartmalar dağıtarak rerek dışarıdan elektrik herkesin gönlünde bu arÜniversitesi (ODTÜ) "McDonald's Emek yana "empcryalizme kampanyayı canlı tutmayı aldığına dikkat çekti. TEzu yatmaktadır. Diııiıı ba öğrencilerinin açıldığı günden Düşnıanıdu"", "Sönıürü Devi bağıtnlılığı arttırdıği, yaşam hedefledi. McDonald's AŞ'ın, enerji fiyatlannın nşa katkısınııı altını çizbaşlayarak McDonald's'ın McDonald's" başlıklı tar/Jannı emperyalist kültüre karşıtı kampanyaya, artmaması için uygulamek için. İiınit ederinı ki, ODTÜ şubesine karşı yazıların yer aldığı birçok göre biçimlendirdiğin ODTÜ'lü birçok öğretim madığı yüzde 8'lik kâr herkesin katkısıyla başayürüttüğü kampanya amacına broşür dağıttı. Öğrenciler gerekçesiyle McDonald's'a üyesinin yanı sıra bazı payını da eklese enerji nlı bir konferaııs olacak. ulaştı. Ekonomik bunalımı ayrıca "McDonald's Git", karşı kampanya başlattı. aydınlar da destek verdi. maliyetinin kilovat/saat Sonunda bir deklarasyon gerekçe gösteren McDonald's "Yankee'nin hamburgerini McDonald's kampanyası McDonald's karşıtı imza başına 6.3 cent'ten 6.9 yayımlanacak. Hepimiz yöneticileri, ODTÜ şubesini yeme", "Yaşasuı Devrimci çerçevesinde, öğrenciler, kampanyalarına destek cent'e yükseleceğini göskabul edeceğiz"(lcdı kapatma kararı aldı. ODTÜ" sloganlarının "Hamburger verenlerin sayısı ise binlerce teren Yalvaç, enerji poliTürkiye Ermenileri Patkişiye ulaştı. Tepkilerini tikalarının 4 yıllık faturiği Mesrob Mutafyan da ODTÜ Rektörü rasının da 19.7 milyar doAB'nin, Müslüman ve HıLJral Akbulut'a da ileten lara ulaştığını şöyle ortaristiyan ruhani liderleri bir öğrenciler, Akbulut'lan ya koydu: araya topladığını belirteMcDonald's'ın kapatılmasını "Üretilmeyen enerji rek "Türkiye'den, Dlyaistedi. Akbulut, öğrencilere, nedeniyle 1 milyar 375 net lşleri Başkanhğı temMcDonald's'ın sözleşmesinin milyon dolarhk 2000 y ısilcisi ve bizler gideceğiz, bulunduğunu belirterek bitiş lı kaybı üzerindcn 3 yılbazı profesörler de geletarihinden sonra uzatmaya lık 4.1 milyar dolar. TEcek" dedi. gidilmeyebileceğini söyledi. AŞ dışı enerji santrallaYörelerinde siyanürleme Mutafyan, 11 Eylül salnnın tesis bedelleri topyöntemiyle altın üretilmemesi dırılarının ardından 3 ay lamı 9 milyar dolar. TEiçin mücadele veren ve geçtiğini hatırlatarak konAŞ dışı alımlara ödenen feransta, "dmlerarasıdüyaülkenin her yanındaki antiyıllık 2 milyar 254 milyon loğu pekiştirmek vc dini emperyalist eylemlere katılan dolardan 2 yıllık 4.5 milbir barış unsuru olarak Bergama köylüleri de yar dolar. 1992'dehurda kullanabilmek için ncler üniversiteye gelerek demir liyatına satılan yapılabileceğinin" cle alı"McDonald's ODTÜ'den enerji ünitelerinin tesis nacağını söyledi. Barthogidecek" diyen öğrencilere lomeos ve Mutafyan, dabcdcli 1.6 milyar dolar, 37 destek verdi.Sürdürülen 4 ha sonra özel bir uçakJa hidrolik santral devri neyıllık mücadele, öğrencilerin Brüksel'e gitti. deniyle 5.7 milyon dolar. zaferiyle sonuçlandı. 1997 ve 1998 yıh TEAŞ Işçi Partisi İstanbul ll Öğrencilerin yoğun protestolanna neden olan Amerikalı McDonald's ODTÜ'de tutunamadı. McDonald's'ın 15 Aralık dışı enerji alımlan 413 itibanyla kapatılmasına karar Merkezi'nde basın topÖğrenciler "McDonald's Git", "Yankee'nin hamburgerini yeme", "Yaşasm Devrimci ODTÜ" verildi. mihon dolar." lantısı düzenleyen İP Gesloganlarının bulunduğu çok sayıda çıkartıııalar dağıtarak kampanyayı canlı rurmayı hedefledi. BANU SALMAN J ODTÜ'lülerin ilk günden başlattığı 'kapansın' kampanyası sonunda başanya ulaştı McDonald's 4 yıl dayanabildi NOKTASI Bundan tam bir yıl önce sabaha karşı telefonumuz acı acı çalmıştı. Telefondaki ses, "Bütün cezaevlerinde operasyon başladı. Her taraf yanıyor" demişti. 19 Aralık sabah saat 05.30 civarında başlayan ve 20 cezaevini hedef alan operasyon günlerce sürdü. O günlerde içeride ne olup birtiğini bilmemiz mümkün değildi. Operasyonu yapan devlet güçleri, açıklama üstüne açıklama yapıyordu. Basma ve televizyonlara görüntüler dağıtılıyordu. Devlet güçlerine göre, içeridekiler kendilerini yakmışlardı ve ellerindeki ağır silahlarla güvenlik güçlerine direnmişlerdi. O operasyon sırasında ikisi asker 33 kişi yaşamını yitirdi. • •• Operasyonu yapan güçlerin açıklamalarına göre; bütün bu ölümlerterörist örgüt şeflerinin emriyle gerçekleştirilmişti. Basına servisi yapılan telefon konuşmaları, dağıtılan görüntüler hep bu tezleri doğrulamak amacına yönelikti. Operasyonun başlamasıyla birlikte en kötü sınavı da basın verdi. Devlet güçlerinin kendilerini haklı /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com dan bir sene geçmesine rağmen ölüm oruçları halen sürüyor. Onlarca insan öldü, yüzlerce insan sakat kaldı. Tecridi protesto amacıyla başlayan ölüm oruçlarında, ölüm oruçlarını sona erdirebilecek bir adım atılamadı. ••• Son olarak ülkemizin dört büyük barosunun başkanları, geçen günlerde tarafları uzlaştırabilmek ve ölüm oruçlarını bitirebilmek amacıyla bir çağrı yaptı. "Üç kişilik üç hücrenin kapısı açılsın, dokuz kişi bir araya gelebilsin"dediler. "Üçkapı, üçkılit"ad\ verilen bu çözümü her iki tarafa da önerdiler. ölüm orucunu sürdürenlerin avukatları, içeriden bu çağrıya olumlu mesajlar geldiğini aktardılar. Yani Adalet Bakanlığı bu noktada bir adım atarsa ölüm orucunun biteceği yönünde bir umut ortaya çıktı. Bunca acı ve ölümle geçen bir yıl. Bir yıl sonra da olsa yeni bir umut kapısı. Yeni yılda bu umudu canlı tutamaz mıyız? Adalet Bakanlığı'na ve ölüm orucunu sürdürenlere bir öneri. Üzerinde düşünülsün... 19 Aralık'ın Yıldönümü çıkarmak ve yapılan vahşi operasyonu meşrulaştırmak amacıyla yaydıkları haberler, medya taraf ından tamamı gerçekmiş gibi kabul edilip servise sokuldu. Hatta daha da ileri gidildi, kendilerine verilen yönlendiricı malzeme, daha da abartılarak ve toplumun içeridekilere öfkesini artıracak birtarzdasunuldu. • •• Buoperasyonlarolurken.AdliTıp'a Bayrampaşa Cezaevi'nden getirilen bir kadın tutuklu, herkesin duyacağı şekilde bağırdı: "Hepimizi yaktılar!.." Bu çığlık da gazeteciler taraf ından nedense çok dikkate alınmadı. Herkes tekrar tekrar içerideki örgüt üyelerine "Kendiniziyakın" talimatı veren örgüt şefinin telefon bandını esas kabul etmişti. Çoğu operasyon sırasında yaralanmış ve sakat kalmış tutuklu ve mahkumlar, elverişsiz koşullarda F tipi cezaevlerine nakledildiler. Aileler kimin nereye gittiğini, kimin canlı, kimin ölü olduğunu günlerce öğrenemediler. Bu arada Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'ne nakledilen kadın tutuklular, operasyonu nasıl yaşadıklarını anlatan mektupları avukatları kanalıyla dışarıya ulaştırdılar. O mektuplarda kadın tutuklular, Bayrampaşa Cezaevi'nde yukarıdan jandarma tarafından atılan bombalarla nasıl yakıldıklarını anlatıyordu. Kendilerini yaktıkları söylenen tutuklular, bunun gerçek olmadığını, operasyonu yapan güçlerin kurşun sıktığını, bomba attığını dile getiriyordu. • •• Kadın tutukluların bu anlattıkları, ailelerin içeriden aktardıkları o "cinnet ortamı"r\üa kimse tarafından dikkate alınmadı. Tam bir korku cumhuriyeti yaratılmıştı. Devlet güçlerinin yaptıklarını basın örtbas etmeye yardımcı olmak dışında başka bir şey yapmıyordu. Aradan zaman geçti. Operasyon sonrası Eyüp Savcılığı'nın yaptığı araştırma gerçeöi ortaya çıkardı. Bu gerçek şuydu: Oldürülen insanların otopsi raporları, bunların çoğunun jandarma kurşunuyla öldüğünü kanıtlıyordu. Bilirkişi raporlarına göre ise duvarlardaki izler, kurşunların dışarıdan atıldığını gözler önüne seriyordu. • •• Bu raporlarla; oldürülen insanların çoğunluğunun sorumlusunun operasyonu yapan güçler olduğu açığa çıkmıştı. Bu raporlar, geçen aylarda gazetelerin manşetlerine kadar çıktı. Sonra ne mı oldu, bu raporları hazırlayan ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasını sağlayan Eyüp Savcısı, daha görev süresi dolmadan Sakarya'ya gönderildi. Bu raporlar nedeniyle ciddi bir soruşturma ve kovuşturma olduğuna ilişkin bir şey de duymadık. Burası Türkiye'ydi ve böyle şeyler hep oluyordu. Bunca insanın yaşamına mal olan bu operasyonların amacı "ölüm orucu"na son vermekti. Ne yazık ki ara