15 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET + 16ARALIK2001 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(" cumhuriyet.com.tr * • : . * • EVET7HAYIR OKTAY AKBAL Çürümeye Direnenler... Ahmed ARPAD ğa oğlunun ektiği, çobanın suladığı, generallerın bıçtıği düşünce Türkiye'yi terk etti. Toplum yozlaştı. Aydın, yarı aydın oldu. Taşra, binlerce yıllık kiillürkenti tslanbul'adoldu. Küllürdc kcnti terk etti. Okumaya/ma bilcnlcrin oranı artarken, kitap okuyanların oranı a/aldı. l940'lı yıllarda kitaplar üç bin basarken bugün biriki bin basıyor. Kitap fuarı da lstanbul'u terk etti, kitapla yazar okurundan kavırıldı. Bir şey öğrenmek isleyen gençleı, düşünceye aç üniversite öğrencileri arlık panelden panele koşamayaeak. Çürümeye direnen bir azınlık, aydınlan dinleyemeyecek, sevdiği yazarlarla ayaküstü de olsa söyleşemeyecek. Diişünürler diişünce alışverişi yapamayacak. Bakalım kaç kıtapsever aydın ve genç öğrenci gelecek yıl o "dağ başı"na gidecek? Frankfurt'taki dünyanın en büyük kitap fuarı ise kentin göbeginden aynlmıyor, her yıl yeni yapı ekleyerek başandan başarıya koşuyor. Düşüncenin lstanbuFu terk etmesi, değişen ekonomik koşullar nedeniyle yayınevlerinin Ankara Caddesi ve Cağaloğlu'ndan, gazetelerın de Babıâli'dentaşınması ile başlamıştı. Sevilen bir kitap ruannın 20 yıl sonra Tepebaşı'ndan uzaklaştırılması, diişünce ve sanatın lstanbııl'un bu "kültür" semtınden ıkıncı ke/ kovulmasıdır. Çocukluğumuzda ve PENCERE Bugün Bayram! Bugün bayram!.. Alışılmış, bu konuda yazmak, konuşmak... Eski bayramları anımsamak... Ama hangimizde bir sevinç var? Bir bayram günündeyiz, ama içinizde böyle bir duygu var mı, kaldı mı? Hava kapalı, yağmurlu, karlı. Ülkemizin pek çok yöresi acılar, sıkıntılar içinde... Sel basmış, sular ekinleri yutmuş. Zarar büyük. Durmaksızın deprem tehlikesi sözleri, yazıları! Yurttaşın açlık sınırı üç yüz milyonu aşmış! Bir milyar geliri olmayan, geçim zorluğu içinde... Gel de bayram et! Elinizdeki gazeteye bir göz atın, birbirinden beter haberler göreceksiniz. Bir cumhurbaşkanı hepimizin gördüğü, bildiği, söylediği gerçeklerı çekınmeden dıle getirmiş. Gazetelerde birbirini tutmayan çelişkili yorumlar. Kimı lyi yaptı der. Kimi de tam tersini... "Cumhurıyet"\e bileVarlık Vergisi konusunda yazarlarımız aykırı görüşlerde!.. Prof. Alpaslan Işıklı, Deniz Som, Işık Kansu, Necati Doğru "Salkım Hanım"ın yazarının savlarını gerçekçi bir anlayışla yorumlarken, başka yazarlarımız "geçmişimızle yüzleşelim" diye tutturmadılar mı? Yüzleşecek sanki başka olay yok!.. Ne "facialar" var üstünde durulacak, roman, film yapılacak. "Salkım Hanım" yazarı sayın bakan bu facialara niye el atmaz? Işıklı'nın dediği gibi: "Umarız sıra çok iyi bildiği bir konunun işlemesine gelir. BankerKastelli'nin genel koordinatörlüğünü de yapmış biri olarak, yakından bildiği 'banker faciası 'na da el atarsa çok daha gerçekçi bir senaryo ortaya çıkabilir." Bir düşmanlık var! Içimizden kimileri yakın geçmişimizi ille de karalamakta yarar görüyor... Tarih olaylarını bozmak, değiştirmek, okuru şaşırtmak!.. Ne yazık ki bu türçabalar ilgi görüyor! Romansa satış yapıyor, filmse seyirci topluyor... Okurun karşısına birbirini tutmaz, birbirine karşıt, hatta düşman yazılarla çıkılması demokratikbirtutum mudur? Herkes düşüncesinı yazar, söyler, ama aynı yerde, aynı sayfalardaoldu mu, buna, olsa olsa kafa karıştırmak denmez mi? "Cumhuriyet" okurlarından mektuplar, telefonlar alıyorum. Aynı gün, aynı sayfalarda yüzde yüz birbirine karşıt savlar, görüşleri okumak şaşırtıyor, hatta kızdırıyoronlarılYunusNadi'ninvaktiyle söylediği sözleri anımsattı bir okur şu günlerde! "Cumhuriyet sadece cumhuriyetin, bilimsel ve yaygın ifadesiyle demokrasının savunucudur. Cumhuriyet ve demokrasi fikir ve esaslarını yıkan ve yıkmaya çalışan her kuvvetle mücadele edecektir. Ve biz yalnız bu idealin esiriyiz. Başka hiçbir kuvvetin değil." Bugün bayram!.. Güzel şeyler, güzel duygular, güzel umutlar vermek alışkanlığımız var! Ama zor, ülkemizin günden güne yanlışlıklar batağına doğru gittiğini görerek, insanlara, kendimize hayal kapıları açmak!.. "Umut fakirin ekmeği, ye Memetye" demiş şair. Umut ekmekse şu günlerde hızla bayatlayan, zor yutulan bir şey!.. A gençliğimizde "abone" olduğıımuz UramKomedıÇocuk tıyatrolan bugün anılarda... Türk tiyatrosunun en güçlü sanatçılannın oynadığı, liyatromıızıın tarihının yazılmış oldugu tanhscl TepebaşıTiyatrosu'nu yaktılar! I969'da boşaltılan bina, bir yıl sonra "elektrik kontağı"ndan yandı... Tam yanmaınış ulacak ki 1971 'de yinc yangın çıktı. Bu kez tamamen yandı, kül oldu. Yıllarca boş duran binada elektriğin ne işi vardı? Az ötesiııdeki Komcdi vc Çocuk Tiyatrosu'ııun tarihsel binasını da "doğuştan ıııiınar ağa oğlu" 1957'de yıktı. Otelleri, lokantaları, pastaneleri, kıraathanelerı ve tiyatroları ile Türk edebiyatına girmiş Tepebaşı kültür çevresinin zamanla yok olması, lstanbul ve Beyoğlu'nda 1950'den sonra başlamış yozlaşmanın sonııcudur. Son 50 yılda edebiyatçılann, müzik ve tiyatro sanatçılarının, düşünürlcrin buluşaeağı söyleşme olanakları leker leker ellerinden alındı. "Yokuş" gazeteciler için ne ise BeyoğluAsmalımescitTepebaşı da Türk düşünce ve sanat adamları için o idi. Bir düşünme ve tartışma köşesi idi! Kitap çeşitli yöntemlerle okurundan kaçırılırken tiyatro sanatı da yığın seyırcıden koparıldı. Gün geldi buülkede kitaplar yakıldı. ABkapısında bekletilen Türkiye'de politikacılar, kitap toplatnıaktan,tiyatrooyunlarını yasaklamaktan bir lüriii vazgcçmedi. Bııgün bir taşra kaymaka nu istcmcsc, cn ünlii tiyatro topluluğu bilc seyirci karşısına cıkamıyor! On iki nıilyonluk Istanbul'da kaç tiyalro kaldı? 1969/1970 se/onunda üç milyonluk kentte 30 tiyatro perde açmıştı! Günümüz tstanbulu'nda MoHere, Dürrenmantt, Shakespeare, Ibsenoynayan kaldı mı? Hepsinden önemlisi, artık yazarçizer çıkaramayan, bu toplum tiyatro sanatçısı da yetıştirmiyor. Nerede bir Naşit Özcan, Behzat Butak, Mııhsin Ertuğrul, Cahide Sonku, Vasfi Rı/j) Zobıı, Bedia Mııvahhil, Ila/ım Körmükçü, MüeapOfluogtu,( iini'yt(ıökçer,Toto Karaca, Muammer Karaca... Saymakla bitmez o değerler. Niçin çekti kendini seyirci karşısından bir Gülriz Sururi, Engin Ce£/.ar, llaldun Dornıcn? Kimse soruyor mu nasıl direniyor son "değerler", Müşfik ve Yddız Kenter, Genco Erkal? Tiyatro yazarımız da kalmadı. Bugün Türkiye'de Fatih Tcrim'in bir konferansı için 700 milyar toplanırken, Kültür Bakanlığı 111 özeltiyatroya bir yılda toplam 425 milyar katkıda bulunuyor! Türkiye'nin gerçekleri çok acı... Toplumun düşünmcsini istemeyenler, Türkiye'yi kültürsüzbırakmaya sanki 50 yıldırant içmiş gibi! Bu "işbirlikçiler" kültürün olmadıgı bir ülkede uygarhğın da olmayaeağını çok iyi biliyoıiaı! Türkiye'yi çürümeye götürdüklerini de! "Çürümeye direnen'" bir avuç gerçek aydın olmasa, bu ülke çoktan "nallan diknıişti!" Pazarda Bayram.. Bugün pazar.. Pazara çağrışımla akla gelen ilk şiir ne olabilir?.. "Bugün pazar Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak Kımıldamadan durdum." Bugün bayram.. Bayrama çağrışımla akla gelen ilk şiir ne olabilir?.. Bugün bayram Bayram bize mahrem Sultanım biçarem Doldur içelim Ben aşkınla şad Sen sineler kuşat Devir Cumhuriyet Doldur içelim • İlk dizeler Nâzım Hikmet'in, ikinci şiir yanılmıyorsam Ahmet Muhip'in... lyi ki şairler var.. lyi ki de mizah var.. Şeker Bayramı'na kadınlar mutlu girdiler; şimdiye kadar kadın memurlar görevlerine ancak eteklikle gidebiliyorlardı... Pantolon yasaktı. Kadınlarımız eyleme geçtiler, ruhsatı kopardılar, artık pantolon giyebilecekler.. Kadın erkek eşitliği sağlandı... Sağlandı mı?.. Erkekler bundan böyle görevlerine etek giyerek gidebilecekler mi?.. Kadın erkek eşitliği geçmişin ağır mirasını kolayca aşabilecek bir içerik taşımıyor, cinsi lâtifı kızdıracak nice özdeyiş, fıkra, öykü, sanat ürünü olumsuz miras gibi yaşadığımız hayata pelesenk... Işte onlardan biri: Koşarlarken pantolonunu indirmiş bir erkek, eteklerini kaldırmış bir kadına yetişemez. • Son günlerde postmodern kesimde modalaşan aptalca bir lâf var: "Tarihimizle yüzleşelim." Ne demek bu?.. Tarihimizde ayıplar varmış, geçmişimizle hesaplaşmak gerekiyormuş... Sevsinler!.. Sen önce aynada kendi yüzüne bak!.. Ne görüyorsun?.. Eski bir deyiş ne söyler: "Aynada baktım yüzüme, Ali göründü gözüme." Bugün aynaya bakan entel, ne Ali'yi görebilir, ne de Mustafa Kemal'i.. Kendi yüzünü de göremez.. Çünkü yüzsüzdür. Yüzleşmek için insanda yüz olmalı.. Yüzsüz yüzleşemez.. Ne yazık ki Türkiyemiz ikiyüzlülerle yüzsüzlerin ülkesine dönüştü; pislik, uğursuzluk, yolsuzluk, alçaklık batağında yüzüyoruz. Yüz, çoğu kişide surat bile değil; bir rakam, bir sayıya dönüştü... Yüz ne yazık ki 100 numara oldu. • • SADAKA GİBİ DEMOKRASİ Av. Turgut Inal; hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, adaletimizin işleyişi ve demokrasimiz üzerine düşüncelerini, değerlendirmelerini bu kitabında topladı. Isteme için Tel: 0266 241 15 90 GÖLYAKA İCRA DAİRESt'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Do.syaNo:20()l/4l H. Hır borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, ıniktar ve kıymetleri ya/ılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birincı artlırıııaüa 26/12/2001 günü saat 13.3ü/I3.4()'ia Uölyaka Bcledıyc Garajı/üölyaka'da yapılacak ve o günü kıymetlerin yüzde 75'ine istekli hıılunmadı^ı takdirde 27/12/2001 günü aynı yer ve saatte 2. arttnma yapılarak satılauıgı. Şu kadar ki, arttırına bedelinın mulın tahmin cdılcıı kıymetınin yüzde kırkını bulmasının ve satıy ısteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fa?la nlmasının ve bundan haşka paıaya çevırnıe ve payların payla^tırma ınasraflarını geçnKsının şart oldugu, mahcuzun satış bedeli iizerinden yü/de 18 oranında KDV'nın alıcıya ait olacağı vc satı^ şartnaniesinin ıcra dosyasında görülebileceğı, masratı veıildigi takdirde ^arlnamenin bir örııegının ısteyene gönderılebileeeği, fa/la bilgi almak isteyenlerin yukaııda yazılı dosya numarusıyla daireıııı/e ba^vurnıaları ilan olunur. 00.12.2001 Muhammen kıytnetı lıra: 3.000.000.000 Adedi: I Cinsi (Mahiyeti ve öneınli nılelikleri): Atlas Copco XA 146 tip sarı renkli kompresör. Basın: 77213 Evet. Bir tanıdık dünyaya bedeldir. Tanımadan güven duyulmaz, tanımadan iyi hizmet olmaz. Bu yüzden biz bütün yatırımımızı müşterimizi tanıma üzerine kurduk. Standart müşteri anlayışını ortadan kaldırdık. Müşteri anlayışımızı segmentlere ayırdık; Bireysel, Girişimci, Özel, Ticari ve Kurumsal. Bu yüzden 3.5 milyon müşterimize her gün yenileri ekleniyor. PAMUKBANK Üosya No: 2001,325 Davacı Nasım Kısacık tarafıtıdan davalı Nurgül Kısacık aleyhıne aeılan buşanma davası scbcbıylc, Fev/i Çaknıak Mah. 3. C'ad. No: 07 Esenlurlstanbul adresinde mukiın davalı Nurgül Kısacık tiiın araıııalara ragmen adresi lespit edılemediğinden ve nıalıkemertıizce adına çıkarılan dava dilekçesi bila tebliğ iade edildiğınden hâkınılıgııni7in 2001/325 esas sayılı dosyasıtıın duruşma günü olan 27.2.2002 günü saat 11.00'dc durusnıada ha/ır bulunmanız veya kendinı/ı bir vekillc tenısil ettırmeııız, hazıı bulunınadığınız takdirde soruşturnıanın yokluğunuzda devaın edeceği, geçerli bir özriinü/ olmadan gelıııediğiniz takdirde yokIugunıi7da cereyan edeıı ı^leınlere itira/ edemeyeceğinız hususu dava dilekçesi yeıine kainı olmak üzere ilanen teblıg olunur. 13.11.2001 Basın: 77016 ŞİŞLİ 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear