Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 KASIM 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
kultur@cumhurryet.com.tr 15
ALLECRO EVtN tLYASOĞLU
Tuşlann ardındaki gerçekGeçen hafta Istanbul 'da pıyanıstler
haftasıy dı Meral Güneyman. Verda
Erman gıbı uzun zamandır dınleme-
dıklenmızın yanında Roland Batik,
Hüseyin Sermet v e Gülsin Onay gı-
bı pıyanıstlen de an arda dınledık
Bazen çok rotnantık pıyano kon-
çertolannı dınledıkten sonra pıyano-
nunmekanızmasınıduşunurüm Bır-
takım tahtalar, demırler, teller, tok-
makJar Bestecılenn ımge gucu bu-
tun bu katı malzemey ı nasıl da aşmış
\e çahcılann yorum gucu onu nasıl
da dıllendırmıştır
1
Bugun kısaca pı-
yano olarak adlandırdığımız çalgı-
nın asıl adı "yumuşak ve sert" anla-
mındakı pıanoforte'dır Ve tellere vu-
rulan tokmaklann mekanızmasına
dayandığı ıçın voırmalı çalgı sınıfina
gırer 18 yuzyıl başında Cristofo-
ri'nın Floransa'da ılk kez yaptığı bu
çalgı (kla\ sen \ e kla\ ıkord gıbı) on-
cekı kla\yelı çalgılara gore ses oylu-
munu yukseltıp alçaltma yeteneğıne
sahıptır Işte bu ozellığı ıle romantık
bestecılenn karmaşık duygulannı
çok ıyı yansıtmış, zamanın gozdesı
olmuştur Onlar da kendı ustalıklı
yorumlanna gore mekanızmanın ge-
lışmesıne yol açmışlardır
îş Sanafuı bu yılkı açılış konsenn-
de uç romantık konçertoyu peş peşe
dınlerken çalgının hangı malzeme-
den yapıldığını pek duşunmuyorduk
artık Pıyanıstlenn parmak, bılek
kol ve rum bedenlenyle yonlendırdı-
ğı tuş basıncındakı çeşıtlı renklen ız-
lıyorduk Verda Erman'ın Rachma-
ninoftakı dolgun sonontesını. Hu-
seyın Sermefın Brahms'dakı duyar-
lı şıınnı. Gulsın Onay'ın Çaykovs-
ki'dekı çocuksu neşesını dınledık
Kendısı de pıyanıst olan orkestra şe-
fı Alpaslan Ertüngealp'ın ozenlı yo-
netımınde iDSO'nun başanlı eşlığı
ıle Ertungealp. Çaykov skıdekı nt-
mık tutarlılığı, Brahms'takı son de-
rece olgun yaklaşımı ve Rachmanı-
nof'takı tutkulu yonetımı ıle seçkın-
leştı
Hanı derler ya "Tıkır tüar bir
HaydndinledinTdıye1
Işte Vıyana-
lı bır bestecı-pıyarustten, Roland Ba-
tik'ten tanhı bır Vıyanalı bestecıyı
tıkır tıkır dınledık Haydn'ındoma-
jor 1 numarah sonatında D. Scarlat-
ti'ye, dolayısıyla klav sen soylemıne
yakın bır tını duyurdu Avusrurya
Kultur Ofısı'nın Yenıkoy'dekı o gu-
zelım ortamına ne kadar yakışmıştı
Haydn' Ardından Batık'ın kurduğu
Bndges topluluğunun dığer uyele-
ny le Debussy, Ravel \ e Gershvvin ıle
caz dunyasına bır kopru kurduk
Schabata'nın ksılofondakı ustahğı.
PİYANÎSTLER HAFTASI - Emre Can Karayel (üstte-solda) Berlin'de Paulo-Salomon-Lindberglied
yanşmasuıda en iyi piyano eşlikçisi ödülünü kazandı. Meral Güneyman (iistte-sağda). Hüseyin Sermet (altta-
solda) ve Verda Erman (ahta-sağda) ise geçen hafta İstanbul'da dûilediğimiz iinlü pivanistlerimiz arasuıdaydı.
\VerkTin kontrbası ıle beslenıyordu
Caz ıle klasık muzığı bırleştıren
bır başka pıyanıst de uzun zamandır
dınleyemedığımız, Amenka'da ya-
şayan Meral Guneyman'dı geçen
hafta Gershuin'ın fa major pıyano
konçertosunu Gürer Avkal vonetı-
mındekı Borusan Fılarmonı Orkest-
rası eşhğınde çalarken cazın uçucu
havasına kapılıp abartılara kaçma-
maya ozen gosterdı Yumuşacık tu-
şesıenerjıkvedeneyımlıydı Bıs ola-
rak seslendırdığı parçalarda caz
renklen ağırlıktaydı Dolayısıyla bu
daldakı hunennı de sergıledı pıya-
nıstımız Ardından seslendınlen
Prokofîj'ef'ın 7 senfoniM butun ın-
celıklen gozetılerek yorumlandı
Bestecının bale muzıklenndekı zera-
fetı, çalgı topluluklan ara^ında dal-
galaruyordu Ühan L snıanbaş uı *lş-
te Sevgili Vholonsellerimiz" adlı ya-
pıtı, onun son çahşmalanndan bın-
sı O sıralarda ben de bestecıyle ılgı-
h bır kıtap yazmakta olduğum ıçın
bu yapıtın doğum surecını yakından
yaşamıştım Usmanbaş, yıllann bın-
kımını "yenj-romantik" bır dıle dok-
muştu Yapıtı orkestranın dağarcığı-
na kattığı ıçın Gurer Aykal'a teşek-
kurler Bundan sonra bır kez daha
çalınma firsatı olursa mutlaka daha
başanlı tınlayacaktır
Pıyanıst Emre Can Kararvel
(1978), Berlın Guzel Sanatlar Yuk-
iekokulu"nun 1989'dan ben duzen-
ledığı Paulo-Salomon-Lındberg Jıed
vanşmasında en ıyı pıyano eşlıkçısı
odulunu kazandı Geçen yıl Freıburg
Muzık Yuksekokulu"ndan mezun
olan sanatçı, halen Pans'te Denis
Pascal ıle çalişmakta
Berin Nadi'yi yitirdik
Adalar şaın Celal Sahir'ın kızı Be-
rin Nadi, yırmıncı yuzyılın, Turkıye
Cumhunyetı'nın \ e Cumhunyet ga-
zetesı tanhının son tanıklanndan bı-
nydı Cemal Reşit Rev ve Necil Kâ-
zım Akses kıtaplanmı yazarken ba-
na buyuk v ardımlan olmuştu Ozel-
lıkle Osmanlı'dan Cumhunyet'e ge-
çış donemındekı toplumun yenı ya-
pılanmasını, Batılı anlamda fılızle-
nen kultur sanat olaylannı anlatmış-
tı Istanbul kadar Ankara'dakı sure-
cı yaşamıştı Aydın kesımı dennle-
mesıne tanıyordu Ozentılen \e
abartılan> la her ıkı kentın "sosvete-
si"nı ırdelıyordu Cemal Reşıt Rey
ıle Yenıkoy yalılanndakı komşulu-
ğunu, Nışantaşı konaklannın koz-
mopoht yaşamını solumuştu Once
MesutCemilın, ardından NadirNa-
di'nın eşı olarak muzık dunyamızın
ıçınde yoğrulmuştu 1920'lı yıllarda
gundemde olan hanımlan şoyle an-
latıyordu "Cemal Reşit Re\ 'in çev-
resindekikr, her biri bir paşa kra. Ba-
tı kültürihle eğililmiş, özenle % etişti-
rilmişler. Duşize, Abidin Dino'nun
kız kardeşi Ley la Hanım_. A>nca za-
manın ünlü hanımlan: Pertev Pa-
şa'nın kansı Nafa Hanım, Fazıl Ki-
baruı kansı Mehrube Hanını. Splen-
did Palace'ın sahibi Nazire Hanım,
Hacı Bekir in kızı Saliha Hanım,Ru-
şen Eşrefin hanımı~. Anaüz müzi-
kal sınınnda ise her biri ona âşık ni-
ce öğrencL Cemal Reşit'in ha>aüna
hiçbiri girmedi. Eşi se\gihsi, her şe-
yi nıüzikti onun." Ve Cemal Reşıt'ın
kurduğu ılk orkestrayı anımsıyordu
"GJoria sinemasmda arada bir kon-
ser vıerirlerdi cuma geceleri. Ellerin-
de ne doğru diinıst ça^ı vardı ne de
salon. Nadır Be\. Cumhurivet'in o
zamankj kritigi SelmiAndak'ayaza-
cağı eleştirinin mutlaka olumlu >ön-
de olmasuıı öğüdenü. Zıra ınsanlar
övlesine zor koşullarda muzik yap-
maktadn* ki ortaya çıkanı ancak al-
kışlamak gerekir.'' Benn Nadı, artık
unutulmaya başlayan bır donemın
sımgesıydı
evini@ boun.edu.tr
EVRENSEL MÜZİĞİANADOLUYA TAŞIMAKİÇİN ÇABA HARCADI
Hikmet Şimşek'm
başardarı üstüne
ÖNDERKLTAH\ALI
Hikmet Şimşek ı yıtırmek Turk halkını de-
nnden uzdu Olaym sanatçılar uzenndekı et-
kısı ise çarpıcıdır, çunku son ellı yıl ıçınde
karşılaşılan her guçluğu ancak onun yenebı-
leceğı duşuncesıne ıyıce alışmıştık Muzık-
le ılgılı sorunlanmızın arapsaçına donduğu
bır donemde, Hikmet Hoca' nın \ okluğundan
doğan boşluğu duyumsamamak olanaksız-
dır
Kısaca, geçmışe donerek soylersek 19501ı
yıllarda Ankara Devlet Konservatman'nın
etkınlıklennde, Erdek ŞenlıkJen ıle \ e Cum-
hurbaşkanlığı Senfonı Orkestrasf nın gezıle-
nyle e\Tensel muzığın Anadolu'ya taşınma-
sında, "TRT Ankara Radvosu ÇoksesK Ko-
rosu"ndan (1970) "Bursa Bölge De\1et Sen-
foni Orkestrasrna (1999) dek çeşıtlı muzık
kummlannın hızmete gırmesınde onun eme-
ğını ve katkısını goruruz Lıste daha da uza-
tılabılır "Peki, Şimşek biıtün bunlan nasıl
başarabibniştir" sorusunun yanıtrnı buhnak
ıçın son yıllarda yaptığı bır açıklamadan y o-
la çıkalım
"Doğa. her insana yetenek için bir kahp
vermiştir; hiçbir insan bu kahbı büvütemez,
ama her insan kahbmı doldurabilir. Doğa ba-
na üstün bir muzik > eteneğj \ ermemiş, ikin-
cisınıfkahbı lavık gormüş; bundan hiç gocun-
madım ve uzuntu de dmmadım. Elden gel-
digince ve bütün gücümle bu kahbı doldur-
majagayretettim.''
Özeleştınnuı guçluğune karşın boyle bu-
tanıyn ko> abılmesı, ustelık onu kamuya açık-
lama buyukluğunu gostermesı, Şimşek ın
başansını kolaylaştırmıştı Boylece aldığı
eleştınlenn bazılan anlamını vıtırdı, bır bo-
lumune karşı da rahatlıkla ve ınatla savoın-
ma vapabıldı Başansının başka bır gızı de
varmak ıstedığı amacı doğru ve zamamnda
seçmesı, onun peşını bırakmamasıydı
Şimşek, ıyı bır konuşma ustası>dı Bu ve-
teneğı sayesınde çevTesındekılen, ozellıkle
de devlet buyuklennı kendısıne ınandırdı ve
ust makamlara vararlı ışler yaptırdı Kışıle-
n etkılemek ıçın sergıledığı zekıce buluşla-
ra bır ornek vereyım
Lludağ Umversıtesı ıle Bursa Buyukşehır
Beledıyesrmn 1997'de kurduğu senfonı or-
kestrasının devletleştınlmesi ıçın Hikmet
Şimşek 1998"de bu kurumun sanat sorumlu-
luğuna getınlır Zaman yıtumeden çalışma-
ya başlayan sanatçı. konuyu Kultur Bakan-
lığrndakı yetkılılere açtığında, ekonomık sı-
kıntı nedemyle tasannın başanya ulaşama-
yacağını gorur Bunun uzenne konuştuğu kı-
şılere "Bir jerine beş tane orkestranızın ol-
masmıistemezmisiniz"dıyesorar Ardından
vetkılılenn merakını gıdermek uzere şu açık-
İamayı yapar Ozef bır yonetmelık hazırla-
narak topluluğa "Bölge Devlet Senfoni Or-
kestrası'* statusu venlecektır Boylece or-
kestra, çıkardığı programlan Bursa çevTe-
sındekı ıl ve ılçelere de taşımakla yukumJu
kılınacaktır Bu açıklama ışlen kolav laştır-
mıştır 3 Aralık 1999 dınletısıyle "Bursa Bol-
ge Devlet Senfoni Orkestrası" hızmete gırer
Şımşek'ın asıl başansı, onun yaptığı ozgun
ışlere bakarak muzık uzenne duşunmeyı v e
duşuncelenmızı eyleme geçırmeyı oğrendı-
ğınıız zaman ortay a çıkacaktır Başannınılk
belırtılenm gormeye başladık Bır senfonı
korosundan soz edılıyor Sanınm onmuzde-
kı gunlerde bu konuyu ışleyeceğız Çalış-
kanlığı ıle dıkkatı çeken İZD0B, ıçınde bu-
lunduğumuz mev sımde etkınlıklennı daha
da hızlandırdı Sergılenecek yenı yapımlar
Izmır'e coşku getırecektır Mutluluğumuzun
doruk noktası ise geçen hafta gazetemızde
okuduğumuzAfyonFestıvairdır Tamdaho-
camızın ıstedığı gıbı çokseslı muzığı halkın
ayağma goturen, ozellıkle de gençlığe yone-
lık bır olay Boylesı etkmlıkler arttıkça onun
yennı doldunnuş sayılacağız Saygıyla anı-
yoruz
nlü sanat
tarihçisi
Avusturyalı
akademisyen
Emst
Gombrich
Londra'daki
evinde 92
yaşında öldü.
Sanat üzerine
yirmiden fazla
çahşmaya
imzaatan
yazarın kendi
alanındaki
en önemli
kitaplanndan
biri 'Sanatın
Öyküsü'ydü.
Sanatın öykücüsü öldüLONDRA (AFP) - Son yıllann en onemlı
sanat tanhçılennden bın olan Avusturyalı
akademisyen Ernst Gombrich, Londra'dakı
evinde 92 yaşında öldu Kendı alanındaki en
onemlı kıtaplardan bın olan 'Sanatm
Öyküsü'nun yazan Profesor Gombnch, 17
yıl once emeklı olana kadar Londra Warburg
Enstıtusü'nun yönetıcılığını yapmıştı. Son ıkı
yılı hastahğı nedemyle eve baglı olarak
geçıren v e 3 Kasım Cumartesı gunü
Londra"nın batısında bulunan Hamstead'dekı
evinde yaşama veda eden yazar, sofıstıke ve
müzısyen bır Yahudı aıleden gehyordu
1909 Vıyana doğumlu yazar 1934'te
Warburg Enstıtusu'nde araştırma gorevlısı
olarak çahşmaya başlayarak 1950 yılında
'Sanatın Öyküsü'nun ılk baskısını yayımladı.
Dunya genelınde 6 mılyondan fazla satan
kıtap 32 ayn dıle çevınldı Kapsamlı ve
anteşılır bır uslubu olan kıtap sanatçılar
arasında olduğu kadar sanatseverler ve halk
arasında da genış ılgı gördü Londra
Umversıtesı Warburg Enstttusu'nün sanat
tanhı bolumünun başkam Nkholas Mann,
sanat dunyasının buyuk bır kaybın aası
ıçınde olduğunu soyledı Mann, çok zekı bir
entelektuel olan Gombnch'ın, arkasında
buyuk bır hayran topluluğu bıraktığını
soyledı Gombnch, sanat uzenne 20'den
fazla çahşmaya ımza atmıştı
'Sanatuı Oykusu', Türkçede Remzı Kıtabevı
tarafindan yayımlandı ve bırçok baskı yaptı.
GUZEIİN ARDINDA
BERTAN ONARAN
Sait MadenDaha bırçok sozunun yanında, Exupery'nın şu oz-
deyışıne bayılınm
'Özledığın ınsanı kendınde oluşturmaya başla "
Yaşarken, buyuk talıh, bunu gerçekleştırm/ş ınsan-
lar tanıdım, dost oldum Sart Maden onlardan bındır.
1964 yılında Memet Fuat'ın benden Sartre'ın "Ba-
udelaıre"\n\ ıstemesıyle başladı yoldaşlığımız, krtabın
şıırlennı Saıt çevırdı kapağını tasarladı Yoldaşlık Gi-
de ın "Dostoyevskrsınde Satre'ın "Sozcukler'ınde,
"EdebıyatNedır"\nde, "Yabancı nın Açıklanması"nda
surdu, buyuk keyıfle
Daha sonra yakın ortak dostumuz Halıl Ibrahım
Bahar'ınkesesındenyaşatılan "Soyut un mutfağı Sa-
ıt'ın "beton ottaktar' arasındakı masasıydı
Butun bu tatlı ılışkıler boyunca, Saıt'ın Exupery'nın
ıstedığını en kusursuz, hem de alçakgonullu bıçımde
yerıne getırdığıne tanık oldum Gıyımı saçı başı, dav-
ranışları elını kolunu sesını kullanma bıçımı gerçekten
"aksoyluca"yd\ Ozu sozu bırdı, bırtutarlılık anıtı gıbıy-
dı Babası, "rastlantı- gereklılık" ıkılısıne uygun olarak
Maden soyadını alırken en doğru seçımı yapmış doğ-
rusu Saıt ozundekı maden"ı kusursuz çıkanp ışledı
omur boyu
Baudelaıre'den Lorca'ya, Neruda dan Aragon a,
Octavıo Paz'dan Mayakovskı ye, Cendrars'tan adı
sanı pek ışrtılmemış ozanlara bır kucak seçkın yaratı-
cının turkulennı Turkçeleştırdı yıllardır, sabırla Bu ığne
oyası suruyor
Son kureselleştırme-somurgeleştırme bunalımı pat-
lak verene dek, yıllann verdığı bınkımle deneyımle,
hem kendı şıırlennı hem çevırdıklennı gonlune goreta-
sarlayıp dızdınp bastırabılme aşamasına geçtı, bırkaç
yıl once TUYAP Kıtap Şenljğı'nde "Çekırdek Yayın-
lar"\n kuçucuk bolmesını gorduğumde gerçek bır se-
vınç yaşamıştım tam da "lyı Şeyler Yayıncılık"m kar-
şısındaydı ve Saıt'ınkıler, herkesı kıskandıracak duzey-
deydı
Exupery nın guzelım oğudu dogrultusunda aslında
butun guzel sanat dallannın sonunda bızı asıl sanata,
yaşama sanatına hazırlaması gerektığıne ınanınm
Saıt bunun da canlı omeklennden bındır Yıllardır,
her daldan sanatçı ve yazann tersıne meyhane ve ker-
hanelerde kımse gormemıştır onu Krtaplannı adadığı
"UçCan"ladızdıze eşını kızını,oğlunukucaklayıpya-
zacagı ya da çevırecegı şıırlere yatırmıştır dınmsel ener-
jısını
Cumhurıyet, çok yennde bır gırışımle 'Ayın Şım"n\
seçmeyı Anf Oamar Usta'ya bırakmış, Adam Sanat'ın
ekım sayısındaokuduğum Şıınn DıpSulannda"n\n bu
seçımı haklı olarak kazandığını gorunce hem Saıt hem
ınandığım ılkeler adına yurekten sevındım Demek kı
alçakgonulluluk, tutarlılık, soyluluk da gunun bınnde,
bıraz geç de olsa, değerlendınlıyor
Bu yılkı kıtap şenlığınde, bır omrun bılgelığını kucak-
lamak uzere bolmelerıne uğradığımda her zamankı
çelebılığıyle kendı şıırlennı armağan ettı tutarlılık anıtı
dedık ya krtaplann hıçbınnde yaşamoykusu ya da fo-
toğrafı yok Yapıtın kendısı yetıyor
Kendınıze armağan vemnek ıstıyorsanız Adam Sa-
nat ta ya da Cumhunyet'te bulup bır kez daha okuyun
o suzme balı
Ben yalnız sonunu anımsatacağım
Evet şımdı sıvn, sert
taşlara surtunerek gıdeceksın Mağara
gıbı bır yer burası Bıruğuttu var evet,
ateşboceklen var, gözler var ara ara
yanıp sonen Guç adım atıyonız yapışkan
çamura bata çıka Ansızın ılerde kan
rengı yapraklanyla yukselen bır ağaç, ve
uzennde bıryığın insan yuzü, tek meyve
Korkma, yolun sonuna az kaldı Şu burgacı
aşınca kurtuluruz.
- Neydı bu söz cük
7
-Acı>
Evet, ozanın dennlemesıne duyduğu "acı"ya yakıl-
mış en guzel ağıt
1
TÜYAP KİTAP FUARI'NDA BUCÜN
A SALOMJ
• 12.30- 14.00 Soyleşı 'Geştalt, Bireysel ve
Grup Çanşmalan' Konuşmacı Nevzat
Erkmen Duzenleyen Söz Yayın - Ojım Ajans
• 14.00 - 15J0 Panel 'Siyasi Bijograflleıie
Türkive Tarihi' Yoneten Sejü Öngider
Konuşmacılar Rıdvan Akar, Ruşen Çakır,
Kemaİ Can, Ayşe Duzkan Duzenleyen Avkın
Yaymcıhk
• 15J0 -1630 Soyleşı ve Dınletı
'Anadolu'dan Balkanlar'a Halk Türküleri'
Konuşmacı Muammer Ketencoğlu, Rahmi
Göçmen Duzenleyen Cumhurrvet Kitap
Kuliibü
• 1630-18.00 Panel 'ÇocukHaklan
Sözkşmesi Açısından Çocuk Yaymlaruım
Durumu' Yoneten Mustafa Ruhi Şirin
Konuşmacılar Aytül Akal,\ecdetNeydim, Nur
İçözü, Yarvaç Ural Duzenleyen Çocuk Vakfi
• 18.00 - 20.00 Panel 'Yaratma Serüveninde
Edebiyatçmın Yaşı Belirleyici Midir?' Yoneten
FarukŞüyun Konuşmacılar AyiaKutiu,
Tahsin Yücel, Selim 1leri, EKf Şafak
Duzenleyen Dünya Kitap
BSALONU
• 1230 -14.00 Panel 'Gülmece ve Edebiyat'
Yoneten Deniz Kavııkçuoğlu Konuşmacılar
Cihan DemircL Lütfü Oflaz, Ramize Erer.
AydmEngin Duzenleyen PENYazarlar
Dİenıeği
• 14.00 -1530 Panel 'Fakir'e Saygı,
Ozyaşaım, Eserleri ve Sanatçı Kişiüği'
Yoneten Bertan Onaran Konuşmacılar
Mehmet Başaran, Birnur Şener Duzenleyen
Papirüs Yayıncıhk.
• 1530 -17.00 Konferans 'Doğu Asya ve
Türkije'delktisadiBunahm' Konuşmacı
AtiDa Sönmez Duzenleyen BilgiÜniversitesi
• 17.00 -1830 Panel 'Edebiyatmuzda Orhan
Kemal Gerçeği' Yoneten YüdınmKeskin
Konuşmacılar Turkel Minibaş, Feridun Andaç,
Tahsin YüceL, Adnan Öz\îüçıner Duzenleyen
Tekin Yaymevi
• 1830 -20.00 Şıır Dınletısı 'AğızdaKan
Tadıyia Topraktan Gelen Şiir Edebiyaü'
Konuşmacılar Nihat Behram, Adnan Özer
Duzenleyen Everest Yayınlan