Catalog

Cumhuriyef Lmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yüdız • Yaznşlen.Müdürii: Safim AJpaslan •Şorumlu Mudur. Fıkret Ilkız • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara İstıhbarat ( engiz Y. ıldırım • Ekonomı ÖzlemVü- z ? k • K u l n i r ^ge'neD ? " k ö ^ •. s P° r : Abdülka- dır \ ucelman 9 Maka e er: Samı Karaoren • D ü z e l t m e : A b d u M a h Y azıcı • Bılg.-Belge Edibe Ruğra • Yurt Haberlerı. Mehmet Faraç • A\rupa Temsilcısi Gürav Öz Yayın Kunüu. İlhan Selçuk ı Ba^- kan), Emre Kongar (Danışman). Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şükran Soner. İbrahim Yıİdız. Orhan Bursalı. Musta- fa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsilcısi. Muslafa Balba\ Ataturk BuK an No 12i, Kat4, Bakanlıklar-Ankara fel 4195020 O hat). Faks 419502"#lzmırTemsiJcıs! SerdarKızık,H Zı\a BK 1352S 2-3 Tel. 4411220, Faks'4419117» Adana TemsUcısı. Çetin Yiğenoğiu, înonu Cd 119 S. No: 1 Kat: 1. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Muessese Müduru Erol Erkut 0 Koordınatör. \hmet Korulsan 0 Mu- hasebe Bülent Yencr 0 Idare Hüse>in Cürer 0 Satış Fazilet Kuza REKL4M: P.M. Ltd. Şti. • Genel MüdürGülbüı Erduran#Koordınator Reha Işıtman • Genel VlüduA rd Sevda Çoban # Fıııaniman Mudünı ÇeünErduranTel 0212 5140753-513 84 60-61. Faks 0212 513 84 63 rj»}ımU>in: 'ı en. Gün Haber A anj,ı Basın ve Ya>ıncılık A Ş. Buan: Sabah Yavıncılık \ Ş nürkocajı Cad }9 41 Cağalo|lû 143U Istanbul PK 246 - S:ıkecı 14435 Istanbul Tel IO 212) 512 05 05 (2Ohal) Faks (0 212ı 513 85 95 wwu nımhıınvpt mm tr 6KASIM2001 İmsak:5.04 Güneş: 6.34 Öğle: 11.55 İkindı: 14.36 Akşam: 17.03 Yatsı: 18.26 SHÇEK izcileri yetişiyor • ANKARA (AA)- Lzcilik Federasyonu ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme iCurumu(SHÇEK), vurtlarda kalan çocuklan izcı olarak yetiştirme projesi başlattı. Izcilik Federasyonu Başkanı tbrahim Kurak, bu projenin çıkış noktasııun, daha öncesinde Konya'daki yurtlarda buna benzer bir girişimin başanyla sonuçlanması olduğunu söyledi. Kurak, "îzciliğin bu çocuklar için en önemli rehabilite yöntemlerinden bin olduğuna kanaat getirdim. Çocuklann kamplarda mutlu olduklannı gözlemledim" dedi. Tansiyonu düşürmek için • CHICAGO(AA)- ABDde yaş ortalaması 48olanll2.kilolu kadın ve erkek üzerinde yapılan araştırmada, tansiyonu en çok diyet ve egzersizin düşürdüğü belirlendi. New England Journal of Medicine dergisinde yer alan araştırma raponında, lOyıldan fazla yüksek tansiyonun etkisinde olan kişılerde kalp hastalıklan. beyin kanaması ve inme riskinın yüzde 150 ile 250 arasında arttığı belirtildi. Sahte ilaca suçüstü • CHICAGO(AA)- Piyasada sahte ilaçlann arttığına dıkkat çeken bilim adamlan, bu ilaçlan belirleyecek yeni bir teknoloji üzennde çalışmaya başladı. Tasarlanma aşamasında olan bir e\Tak çantası büyüklüğündeki cihaz, kızılötesi ışınlar sayesinde, ilacı tarayarak içindeki eksik maddeleri saptayabilecek. Londra Üniversitesi Eczacılık Okulu ve İlaçlan Kontrol Kurumunun ortak çalışmasıyla geliştınlen cıhazın öncelıkle halka hızmet veren kuruluşlarda ve büyük eczanelerde kullanılması planlanıyor. AIDS'li genç katliam yaptı • HAYDARABAD (AA) - Hindistan'ın Haydarabad kentinde, AIDS hastalığına neden olan HFV virüsü taşıdığuıı öğrenen genç, baltayla ailesinden 5 kişiyi öldürüp 3 kişiyi ağır yaraladıktan sonra ıntihar etti. Srinivas Rao adlı 22 yaşındaki genç HTV virüsü taşıdığının ortaya çıkmasının ardından ışten çıkanlmıştı. întıhar ettikten sonra hastaneye kıldınlan gencin, AIDS jlduğunu öğrenince ailesinin küçük dişürülmesinden ve dşlanmasından üzüntü dıyması nedeniyle cnayetleri işlediğini soylediği belirtildi. Egzotik kültürler Naviology'de • Haber Merkezi - Naviology dergisi son syısında 'egzokültür'e z:vkli bir yolculuk dizenliyor. İbiza, \2nedik ve Küba'daki ezotik yaşam aanlannın tanıtüdığı crgide şifalı bitkilerden "eng Shui'ye, "oga'dan 'fkebana'ya, 'Jonsai'den "Sushi'ye, '•iercing'den dö\Tneye pk çok öğesiyle çzotik yaşama artan igi işleniyor. Yazar, psikolog Hacı Harmancı, çocuklara bu kez 'savaş'ı sordu. Aldığı yanıt net oldu Savaş oyunlardakalsınFİGEN ATALAY Çocuklar savaş istemiyor. "Savaş <rf- mamaiı. Çünkü savaş olunca iyiler, yavru bebekler. hayvanlar ölür" diyerek korku- lannı dile getiriyorlar. Yalnız 6 yaşında- ki E.K. savaştan korkmuyor, "Savaştan korkmam, eümde silah olursa. Vurunım kötü kalpiüeri" diyor. "5 Yaşında Aşk" kitabının yazan. psi- kolog Hacı Harmancı, çocuklara bu kez "savaş"ı sordu. 30 çocuğa, "Savaş ne- dir", "Kimlersavaşır". "Savaş ohnabmı olmamalı mı", ""Savaş olunca ne ohır", "Savaş korkulu bir şey mT sorulanru yö- nelten Harmancı, birbınnden ilginç ya- nıtlar aldı. Tüm çocuklann savaşa karşı olduğunu söyleyen Harmancı, "Savaşa karşı kuşaklar yetişiyor" dedi. • "Savaş nedir, olmalı mı" sorusuna çocuklar birbirinden ilginç yanıtlar verdi. Ama hepsi ortak bir noktada birleşiyordu: "Savaş öldürmektir. Cahiller katleder. Savaş olunca masum insanlar ölüyor, iyiler ölüyor, biz ölüyoruz." Çocuklann, bu sorulara verdıkleri ya- nıtlardan bazılan şöyle: "Savaş öklürmektir. Hırsızlar, kovboy- lar savaşır. Savaş olmamah. Savaş olunca iyiler ölüyor, biz ölüyoruz." (K.A. 6 yaş) "Savaş, dövüş gibi bir şey. Savaş olma- mah. Çünkü insanlar ölür. insanlar kur- şun\er.Kurşunyt>çnlercenııetegider.Kıır- şun yiyip cennete gidenler, kötü kalpti ola- bilirkr. Ama kurşun yedikkri için cenne- te giderler. Benimiçin savaşkorkutucu bir şey değü,eğer sflahnn ohırsa. Vururum kö- tü kalplileri.''(E.K. 6 yaş) "Savaş çok kötüdür. Bir de ölümdür. Sa- vaş, haydudan yenmek içinyapılan bir şey. Korkulu bir şey çünkü ölürüz, mezara gi- deriz. Silah sesinden, bomba sesinden kor- kanm." (EA. 7 yaş) "Sav aş, üısanlann, hayTanlann, küçük çocuklann öldüğü bir şey. Savaş ohnama- h. İnsanlar, hayvanlar ölürler. Anneleri- nüz, babalanmız ölürler. Yiyeceksiz kah- nz. Tek başunıza kahnz. Kendinüzi ko- ruyamayız. Atuan bombalar Türkiye'ye de gelebüir." (G.T. 11 yaş) "Savaş, insanlann vapüğı bir riir kav- gadır. Atarürk'ün askerleri savaşu*. düş- man askerleri savaşır. Savaş masum insan- lan korumak için olmak Olunca da yav- ru bebekler ölür. Öldürenkr de ölebiMr- ler." (E.K. 12 yaş) "Savaş, günahı ohnayan bazı insanlann katledilmesidir. Cahiller katleder. Savaş olunca masum insanlar camndan oluyor. iilkeler arasında huzursuzluk oluyor. Sa- vaş korkulacak bir şey dir. Korkulu olma- saydı her ülke savaşa gircbilirdi. Bilgili olanlar girmez. Savaştan korkuyorum. Büyük bir felaket olur diye düşünüyo- rum. Çocuklann geleceği kötü olur. Afga- nistan'da çocuklar bile taramah tüfek ab- yor."(R.A. 13 yaş) "Savaş, bir ülke ile bir ulkenin silahla aüşmalandır. Herkes sav aşabilir. Küçük çocuklar degiL Savaş korkulu bir şey. Kor- kannı. Henı silah tutmaktan, hem insan ökJürmekten. Bir de öldürühnekten. T '(O.T. 9 yaş) "Savaş, bir insantopluluğununikiya da daha çok gruba ayıilarak, ölümcül bir kavga başlatmalandu*. Savaşlar, gerekh' ve gereksiz savaşlar diye ikiye aynhr. Ör- negin, Kurtuluş Savaşımız gerekü bir sa- vaşür. tran'uı suurianmızı dürtüklemesi gereksiz bir savaşbr. Ounasa da olur. Şim- di Talibanla Amerika arasında bir savaş var. Amerika için gerekh'. Kendini savu- nuyor. terörizme karşı. Ama aülan bom- balann sKillere zarar vermemesi gerekir. Tah'ban için gerekh' değil. Çünkü eylemi terörist" (T. Ş. 11 yaş) Erozyonla Mücadele Toprağa saygı•• •• •• •• yüruyüşuIstanbul Haber Servisi- TEMA Vakfrnın, her yıl erozyon ve çölleşme tehlikesıne dikkat çekmek için düzenledığı "Erozyonla Mücadele Haftası" tstanbul'da çeşitli etkinliklerle kutladı. Binlerce öğrencinin Istiklal Caddesi'nde yaptığı "Toprağa Saygı Yüriiyüşü"ne Orman Bakanı Nami Çağan, TENL\ Vakfı Başkanı HajTeOin Karaca ve Başkan Vekili Nihat Gökviğit de katıldı. Hayrettin Karaca, toprağın bereketinin bir ülkenin zenginliğinin göstergesi olduğunu vurgulayarak "Toprağı senede bir gün andığımız günler yerine, ona her gün sahip çıküğunız günierin gelmesini istiyoruz" dedi. Etkinlikler kapsamında Iş Sanat Kültür Merkezi'nde Türkiye'nin biyolojik çeşithhğini anlatan "Yaşayan Hazuıe" isimli belgeselin gösterimi ve "Türkiye'nin Çiçekfcri" konulu fotoğraf sergisınin açılışı yapıldı. Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen öğrenciler, yaşadıklan kentlerden getırdikleri topraklan bir saksıya doldurarak fidan diktiler. TEMA gönüllüsü sanatçı Nükhet Dunı da bir konser verdi. Türkiye'nin yanı sıra Yunanistan'ın da yükünü taşıyor Kirlilik Ege'de birikti ÎZMİR (AA) - Türkiye çevTesindeki denizlerde kirlilik oranı giderek artarken kirlenmenin nedenleri de çeşitlilik göstenyor. Deniztemiz-Turmepa Derneği'nin internet sitesınde yer alan bilgilere göre, Ege Denizi'nde. Türkiye ve Yunanistan nedeniyle 20 milyon nüfusa eşdeğer bir kirlenme yükü bulunuyor. Ege'ye boşaltılan atıklar doğrudan ya da nehirler yoluyla denize bırakıhrken bu atıklar suda, organik maddeler. besin tuzlan, deterjanlar, ağır metaller, pestisidler ve asılı maddeler halinde bulunuyor. Ege Denizi'ne Türkiye sahillennden. 7'si akarsu ağzı, 6"sı irili ufaklı evsel ve turistik yerleşim bölgesi, bin de endüstriyel yerleşim bölgesi olmak üzere toplam 15 noktadan aüksu boşaltımı yapılıyor. Bunlar. 10 milyon nüfusa eşdeğer kirlenmeye neden oluyor. Yunanistan tarafindan, yaklaşık 3.6 milyon yerleşik nüfus ve geri kalanı da endüstriyel kullanımdan öngörülmek üzere toplam 7.5 milyon eşdeğer nüfusluk bir kirliliğin Ege Denizi'ne verildiği hesaplanıyor. Çanakkale Boğazı'nın etkisi de eklendığinde Ege Denizi'nin, 20 milyon eşdeğer nüfusa yaklaşan bir kirlilik yükü ile karşı karşıya olduğu ortaya çıkıyor. Marmara Denızi ıse hem kara (evsel atıklar, endüstriyel deşarjlar, nehirlerden kaynaklanan kirlenme) hem de deniz kökenli (ulaşımdan kaynaklanan) kırlenme tehlikesini yaşıyor. Altyapuun yetersiz olması, kanalizasyon toplama şebekesi ve antma tesislerinin bulunmaması ve işletme maliyeti nedeniyle antma tesislerinin çalıştınlamaması, evsel kirlilik problemlerinin temelini teşkil ediyor. Istanbul civannda bulunan 4 bin 500-5 bin kadar endüstri kuruluşundan 0.3 milyon metreküp civannda atıksu deşarj ediliyor. 62 okuhın öğrencileri ve 82 ilden gelen TEMA Temsikileri dün, Taksim Atatürk Anıtı'nayürüdü. Televizyonun Oscar'ı Emmy ödülleri gecikmeli olarak sahiplerini buldu Koıııik ve seksi kaduılarLOSA.\GELES(AA)-.\BD'de 11 Ey- lül 'de yapılan terör eylemleri nedeniyle 2 defa ertelenen, televizyon dünyasının Os- car'ı olarak değerlendirilen Emmy ödül- leri sahiplerini buldu. "TheVVest Wing", drama dalında en iyi film ödülünü alır- ken, yine a\Tiı dalda en iyi erkek ve ka- dın oyuncu ödülleri, "The Sopranos" di- zisinde kan-koca rolünü üstlenen James Gandotfini ile Edie Falco'ya verildi. Ko- medi dalında en iyi film ödülüne ise "Sex and the CHy" dizisi layık görüldü. Emmy'de diğer ödüller şu şekilde da- ğıtıldı: Komedidahndaeniyi erkek oyun- cu: Eric McCormack (Will and Grace). Komedi dahnda en iyi kadın oyuncu: Pat- ricia Heaton (Everybody Loves Raymond). Komedi dahnda en iyi yönetmen: Todd Holland (Malcolm in the Middle). Kome- di dahnda en iyi senaryo yazan: Alex Re- id (Malcolm in the Middle). Komedi da- hnda en iyi yardımcı erkek oyuncu: Peter MacNicol (Ally McBeal). Komedi dahn- da en iyiyanhmcı kadın o>xuıcu: Doris Ro- berts (Everybody Loves Raymond). Dra- ma dahnda en iyi yönetmen: Thomas Schlamme (The West Wing). Drama da- hnda en iyi senaryo yazan: Robin Green ve Mitchell Burgess (The Sopranos). Dra- ma dahnda en iyi yardımcı erkek oyuncu: Bradley \Vhitford (The West Wing). Dra- ma dahnda en iyi yardımcı kadın oyuncu: Allison Janney (the West Wing). e-posta: tan net. tr HARRY POTTER'IN GALASI YAPILDI Kahraman büyücü geliyor LONDRA(AFP)-Kahramanlıklanylaçoktan edebiyat klasikleri arasına giren genç büyücü Harry Potter' ın maceralan beyaz perdeye ak- tanldı. Romanla aynı adı taşıyan 'Harry Pöt- ter and Philosopher's Stone'un dünya prömi- yeri 4 Kasım Pazar günü Londra'da yapıldı. İn- giliz yazar Joanne Kathleen Rovvling'in best- sellerinden sinemaya uyarlanan filmin gös- terildiği West End Cinema'nın önünde 5 bin kişilik hayran kitlesi uzun kuyruklar oluş- turdu. Şimdıye kadar40 dile çevrilerek 200 ülkede 100 mılyondan fazla satan Harry Pot- ter serisinin yaratıcısı Rowling, film için "Her şey çokiyi gittiği için muüuyum, herkes beğenmiş gözüküyor" dedi Göstennın heyecanıyla gece uyuya- mayan filmin 12 yaşındaki başrol oyuncusu Daniel Radcüffe de, gör- düğü ilgı nedeniyle gergin fakat mutlu olduğunu söyledi. Warner Bros tarafindan yapılan ve 16 Ka- sım'dan itibaren tüm dünyada gös- terime girecek olan filmin iyi bir gişe hasılatı elde etmesine ise ke- sin gözüyle bakıhyor. AL GÖZTOI SEYREYLE Dicle Durgun Akıyor Dicle küçülmüş. Mezopotamya'nın bu en büyük suyu belki de uzun yaşa- mında ilk kez böylesıne ıssız ve hikâ- yesız akmaya çalışıyor. Ve ben ınatla çocukluğuma dair bir anının peşine ta- kıhp tam öğle vakti devleşen gölgesi, sıcak ve ıssız bir avluya düşen akrep kursunu anyonım. O zamanlar o dev akrep gölgesinin düştüğü taş zemine yüzleri dövmeli kadınlar, poşulu ve şalvarlı erkekler. ürkek gözlü kız ço- cuklan yüzü koyun yatar, akrep zeh- rine karşı efsunlaşmaya çalışırlardı. Derlerdi ki bu dev gölge çekilip gün kararana kadar yatanın, akrep katında Tannlığı ispat olunmuştur. Nereden aklıma düştü bilmem, inatla akrep kursunu anyo- rum ama yok. O da pek çok şey gibi ko- panlıp başka yerlere götürühnüş, avlular şimdi göçe zorlan- mış binlerce insanın, binlerce çocuğun oradan oraya koş- turduğu ekmek pa- zarlan olmuş. Akrep- lerin büyüsü bozulmuş. Gene de bir umut var, akreplerin büyüsü şimdi başka yerler- de. bunca yoksullu- ğa, bunca acılı bir geç- mişe rağmen Diyarbakır, yeni büyüle- ri hemen keşfediyor. Bu ülkenin en meraklı, en sorgulayıcı genç insanla- n burada, onlann pek çoğunu mayıs ayında yapılan I. Uluslararası Diyar- bakır Kültür ve Sanat Festivali sıra- sında yaptığım, daha doğrusu pek çok arkadaşla birlikte yaptığımız çeşitli atölye çalışmalan sırasında tanunış- tun. Bu günlerde bu tanışıklık perçin- leniyor. Işte gene bir başka etkinlikte hep birlikte koşturup duruyoruz. Bu kez 7. Avrupa Filmleri Gezici Festivali kı- sa fılmleriyle, A\Tupa'nın en iyileriy- le Diyarbakır'da. Ve salonlar gene tık- lım tıklun dolu. Fiknler sonrası tartış- malar en az bir buçuk saat sürüyor. Di- yarbakır'da film seyircisi olmak pek ko- lay değil. "FOmiizledimbu kadar", de- mek olmuyor, burada seyirci olmak her filmi sorgulamak ve yeniden ye- niden tartışmak demek. Şu iki filmı tartışmamak olur mu? Costa Ga\Tas'ın solcu bir millerveki- linin nasıl faili meçhul bir cinayetle ortadan kaldırıldığını anlatan filmi "Ölümsüz-Z"si ve Jean Vlgo'nun ço- cukJar cumhuriyetinin en anarşist fil- mi "HalveGidişSuır r 'ı. Ama festiva- lin en çok ılgı çeken bölümü kısa film- ler. Bunlann en devamlı ızleyicısı de 13 yaşındaki Hüseyin. Hüseyin eli aya- ğı titreyerek heyecan içinde kısa film- leri bekleyıp duruyor, bu arada yorum- lan damüthiş... "Bilgelerin bir sözü vardır: Zaman uzun bir su gibi akar. Bazan bu suyu durdurmak ve bir tarlayı sulamak ge- rekir. O zaman suya bir set çekersin. Kı- sa fihn de zamana çekihniş bir set gi- bi." Hüseyin'in dokuz kardeşi var ve ev- deki nüfus on dört. O gülerek, "Bizde dunım iyi sayıhr" diyor, "yirmi-yirmi beş kişi olan evler var." Hüseyin mut- lu. dokuz kardeşüı en küçüğü olduğu için şimdilik tek işi okumak. Ortado- ğu Koleji'nde burslu okuduğunu övü- nerek söylüyor. "Aynca yemek para- sı, kıyafet parası da onlardan." Hüse- yin'ın babası şimdilerde pek çok ba- ba gibi işsiz. Aileye iki er- kek kardeş bakıyor. Ve Hüseyin eve 'gittiğinde cümle ev aha- lisiıü başına topla- yıp gördüğü kısa filmleri tek tek anlatıyor. Bu konuda sürekli pehlivan hikâyeleri anlatan de- desini geçmiş. Şimdilerde herkes "Ha- di Hüseyin sen başla" diyorlarmış. Hüseyin'i fazla tutmuyorum, acele- si var. Sinemanın zili çaldı, koşarak yanımdan uzaklaşıyor. Ben olduğum yerde durmuş, yedinci yılda hiç dur- madan koşturup en güzel fihnleri her- kese. cümle ülkeye izletmeye kararlı güzeller güzeli Başak'ın makiniste son talimatlan vermesini izliyorum. En kı- sa açış konuşması yapmakla ünlü Baş- kan Ahmet bu yıl konuşmasım daha da kısalttı. Sonu nereye varacak bilmiyo- rum. Ama bildiğim bir şey var. Gezi- ci festival yakında bütün Türkiye ille- rinde start alacak, şündiden onlara ko- lay gelsin diyorum. Benim dedikleri- min çıktığını çok iyi bilirler. SeyTey1e2002@ yahoo.com