Catalog

5 KAS1M 2001 PAZARTESJ CUMHURİYET SAYFA dishab(5 cumhuriyet.com.tr "...KAZAKİSTAN ^ ^ ^ U r u m ç i V Tıflıs** ® O TACİKİSTAN Tebriz **. •* * "-•'%£ "Lefkoşa ^» KIBRIS ® ^ SURİYE LÜBNAN Beyrut® A* ® U \ ; -* / Islamabad AFGANİSTAN Kandahar Kudıis^® ®Amman ÜRDÖN KUVEYT ,(5, a Kuveyt-Havaffi SUUDİ ARABİSTAN BUHUTAN ® Thımbu Siyasi Savaşlar ve Gergmliklef Halen süren çatışma bölgeleri Enerji Kaynaklan I ® Addıs Ababa ETİYOPYA Petrol ve doğalgaz yataklan v > ' Dondurulmuş olan çatışma bogelen O Siyasi gerçınltk ve karmaşalar •••• Petrot ve doğalgaz boru hatlan (yenı projeler ya da modernızasyon projeleri) ABD-lng»iz Askeri Vartıklan * Daımı üsler GeçıcıUsler Ucak gemisi ve saJdın gemileri MOsUman Nüfus j Sünni Kaynak: Le Monoe dıptometıque; Ortadoğu ve £ L- C !A2000Hmtatarl ve Yayınlar, ABD Enerjı Bakanhğı. Körfez'den Çin'e kadar uzanan bölge, Afganistan'daki gelişmelerle birlikte yeni dengeler üzerine oturmaya başladı 'Büyük oyun' değişiyorEkoDomi Servisi - ABD, Afganistan'ı teröre karşı saldınsının ilk hedefı olarak seçerken tehlıkeli çarklann döndüğü bir bölgenin üzerine de parmağını koymuş oldu. Basra Körfezi'nden başlayan, Or- ta Asya'dan geçerek Çin'e kadar uzanan bölge. savaşlarla, çahşmalarla iç içe geç- miş bir bölge: Îsrail-Fılistin, Kuzey Irak Kürtleri, Çeçenistan, Keşmir, Tacikistan... Karmakanşık oyunlann oynandığı bir alan: Jeopolitik çıkarlar, ulusal çatışma- lar, petrol boru hatlan, terör ve uyuştu- rucu trafiği... tşte bu bölgede SSCB'nin dağüıp so- ğuk savaşın sona ermesinden sonra baş- layan 'büyük oyıın' 11 Eylül ile birlikte değişim sürecine girdi. Yeni aktörler, ye- ni kaygılar ve yenifirsatlarla...Fransa'da yayımlanan aylık Le Monde Diplomatı- que gazetesinin masaya yatırmaya çalış- fığı 'birvüko^'uıı'daki değişim, Afganis- tan'a düzenlenen operasyonun hangi has- sas dengeleri nasıl farklı hale getirdiğini ortaya koyuyor. Gazeteye göre en önem- li değışimlerden biri soğuk savaş sonra- sında bir kontrol mekanizması olarak kul- lanılmaya çalışılan petrol ve doğalgaz boru hatlanrun eski önemini yitirmeye başlaması. Artık bölge için yıldızı parla- yan değerler askeri üsler, havaalanlan v e istihbarat birimlerinin gücü. Dolayısıyla dengeler ile birlikte soru- lar da değişiyor. Örneğin, ABD eski müt- tefikleri Islamabad ve Riyad'a artık es- kisi kadar güvenebilecek mi? Her iki ül- ke de hava üslerini ABD güçlerüıe aç- • Le Monde Diplomatique, Afganistan operasyonunun bölgedeki kimi ülkeler için yeni fırsatlar yarattığmı yazdı. Gazeteye göre, îran ve Rusya'mn yıldızı parlarken ekonomisi hassas Türkiye önemli kazançlar elde edebilir. mış olsa bile bu üslerini Afganistan'a bomba yağ- dırmak için kullandırmıyor. Bu yüzden ABD Rus- ya iJe flört halinde ve Ozbekistan üzerinden ha- rekâtı yürütüyor. Taleban'ı yenmek için Kuzey Ittifakı'nı kullanması da Tacikiskan'ın önemini art- tınyor. Peki Rusya'nın bu operasyondan çıkan ne? 'Anti-terör' koalisyonuna katılımı karşılığrn- da ne elde edecek? Washington tarafindan \aat edi- len Batı kulübüne giriş biletı mi? Dogu'daki eski cumhuriyetlerden vazgeçme karşılığında A\Tupa Birliği ile yakınlaşma mı? Yoksa NATO'ya üyelik mi? Le Monde Diplomatique, Türkiye'nin bu ope- rasyondaki konumunu da şu sözcüklerle ifade edi- yor: Türki>e, VVashington'ia tam bir dayanışma içinde olduğunu açıkça ortaya koydu. Hem tncir- Bk Üssü'nün kuflanımına izin verdi hem de aske- ri gücünü Afganistan içlerine operas\on için ha- zırladL Ekonomisi hassas ve jeopolitik önemi bü- yük TürkiyeiçinAfganistan operasyonu bir firsaL" Gazetedeki yazıda Suudi Arabıstan ve Pakistan'ın rollerine ilişkin Batı'nın kaygılanmn Iran'ın yıl- dızını parlattığına işaret ediliyor. lran"m son dö- nemlerde Washington ve Londra ile yalonlaşma- sı bunu en belirgin özelliği. Afganistan'daki istik- rarsızlık Hindistan ve Pakistan açısından da yeni bir perspektifanlamına geliyor. Her iki ülke de Af- gan sorununa, kendilerini sürekJi karşı karşıya getiren Keşmir açısından bakmayı yeğhyorlar. Gazete, u Geçmişte, Yeni Delhi'nin Islamabad ve KâbiTin arasıru öyle dahiyane şekilde aça ki Pa- kistan güçleri iki cepheye böiündü" derken Keş- mir'deki dengenin Çin'i de yakından ilgilendirdi- ğine dikkat çekiyor. Zira Çin, kendisi için tehlike olarak gördüğü Hindistan'a karşı daüna Pakis- tan" ı destekledı. Çin, Sincan eyaletinde yaşayan 8 milyon Uy- gur Türkü arasında köktendinci Islamcılığrn gi- derek artmasından tedırgin. Aynca Çin'in ABD ile Özbekler arasındakı 'dost' ilişkilerin geliştinl- mesinden rahatsızlığı da artarak sürüyor. Afganistan üzerindeki gücünü savaş sonrasında da garanti altına alabilmenin savaşını veriyor Pakistan'ın ekoııoıııik ve siyasi hayafleri yıkıldı Ekonomi Servisi - 11 Eylül'den beri Pakis- tan, Afganistan üzerindeki gücünü savaş son- rasında da garanti altına alabilmenin savaşını veriyor. Bunun için harcanan çabalar, Kuzey îttifakı'nın gelecekte kurulacak Afgan hükü- metinin başına gelmesini önleme doğrultu- sunda yoğunlaşıyor. Oysa 11 Eylül öncesi Pa- kistan'ın hedefleri de beldentileri de çok da- ha büyüktü. Hem ABD'nin hem Taleban'ın müttefiki olmayı başararak bölgedeki "büyük ojim"un önemH aktörieruıden biri haline gel- mişti. Soğuk savaş sırasında hem Suudi Ara- bistan'dan hem de Washington'dan El Kaide ve Taleban'a akan fonlar, Pakistan Gizli Ser- visi aracılığı ile yönetiliyordu. Hindistan'a karşı stratejik üstünlûk Pakistan, silah ve para yardımlannı kontro- lüne alarak hem Afganistan'ın dizginlerini elınde tutuyor hem de bu gücüyle ezeli rakibi Hindistan'a karşı stratejik bir üsrünlük sağla- maya çalışıyordu. Pakistan, Orta Asya'daki enerji kaynaklanna açılan yola doğru yöneli- yordu. Dönemina bü\ükoyunu''nun şartlan da bunu gerektiriyordu. Bu çerçevede Total şir- keti ile ortakhk yapan ABD petrol firması Unocal, Hazar petrolünü ve doğalgazını Ka- raçi'ye taşıyacak boru hattını döşemenin plan- lannı oluşturuyordu. Pembe tablo, Usame bin Ladin'in ABD'ye düzenlediği intihar saldırı- lanyla parçalandı. Bugün ülke içinde Taleban yanlılarmın yogun baskılan ile karşı karşıya İcalan Pakistan, büyük sıkıntılar içinde. -LİTERATÜR TANIKLIKLAR DIZISİ 3- Cüce Çeşme SokaSı Nerde? OKTAYAKBAl Yenı Çıktı! TLT.^P Imza Gunu. 7 üasım Çarşamba 15 00 -17 00 - B Kat 9 Sokak Lıteratur Standı ınıua,ıiLUifiı*{- o KAi'SERİ 1. .4SLİ\'E HUKUK MAHKEMESİ 2000 799 Es. Da\acı Hasan Erbaş vekıli Av. Şerhi Bahar tarafindan davalı Gülhanım Erbaş aley- hıne açılan boşanma davasının yapılan duaışmasında \enlen ara karan gereâınce: Davalıya bütün araştırmalara rağmen dava dılekçesı ve duruşma gününün tebliği mümkün olmadığmdan, ılanen teblıgat yapılmasına karar venldığınden: Işbu ılanın da\a dılekçesının davalıya teblıği yenne geçmek üzere dunışmanın bıra- kıldıgı 27.11.2001 gunü saat 11.20"de mahkeme duruşma salonunda hazır bulunması ya da kendisını bir vekılle temsıl ettirmesi. dumşmaya gelmediğı ve kendısını \ekılle temsıl ettırmedığı takdırde yargılamanın yokluğunda yapılıp bitırileceâı. tebliğın ılan tanhınden lOgün sonra yapılmış sayılacağı hususu ılanen teblığ olunur 15.10.2001. Basın: 62916 AKŞEEÜR SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1999 2324 Davacı Mahye Hazinesı vekili Av. Hatice Ak tara- findan davalı Tuncer Çelebı alevhıne açılan tapu ıptalı ve terkın davasında nazara alınmak üzere. Davacı vekıli dava dilekçesınde dava konusu edilen Akşehır ilçesı, Yeniköy kö^. Boyalık mevkıınde kaın 2 pafta, 507 parsel sayılı taşınmazm tamaminın Akşe- hır GöliTnün layıkenar çizgısınin göl tarafında kaldığı- nı, bu \erin ıdare tarafindan kıyıkenar çizgısınin ve ıdan yargıya başvurulmadığından kesınieştiğını. bu nedenle dava konusu edilen davalı. Konya ılı, Akşehır ilçesı. Eskıkale mahallesı, Hane No: 1 "de nüfusa kayıtlı Mehmet Feyzı ve Habıbe Saadet'ten olma 1942 d.lu Tuncer Çelebı iizenne kayıtlî bulunan taşınmazm tapu kaydının ıptalı ile kamu adına terkınıne karar venlme- sıni talep ve dava etmiş. mahkememızce yapılan yargı- lama sırasında davalı Tuncer Çelebı"ve teblıgat yapıla- mamış ve tüm araştırmalara rağmen adresı tespıt edıle- memiş olup yukanda adı geçen davalırun duruşma gü- nü olan 13.12.2001 günü saat 09.45"ten ıtibaren mah- kememizde hazır bulunması veya kendısını bir vekılle temsil ettirmesi. aksi takdırde yargılamaya yokluğunda devam olunacağı hususu dava dilekçesı ve duruşma günü teblıgı yerıne geçerlı olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 63591 ÇERKEZKÖY ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 2001 '57 Da\acı Seyhan Kılınç vekıli Av. Engm Özden tara- findan davalılar Osman Kaya, Hılmı Şarlı. Beyhan Karakullukçu, Cemal Ceylan ve Samı Uvanık aleyhı- ne açılan yüzölçümü tashihı davasında verilen ara ka- ran gereğınce: Davalılardan Osman Kaya, Beyhan Karakullukçu. Cemal Aydın ve Salih Uyanık'ın adreslen olan Yanı- kagıl köyü Çerkezköv adreslenne göndenlen teblı- gatların ıade edılmış olması ve zabıtaca vaptırılan tüm aramalara rağmen de teblıge yarar yenı bir ad- reslennm bulunamadığmdan davalılara duruşma gü- nünün ve dava mahıyetının ılanen tebhgıne karar ve- nlmış olmakla. Davalılar Osman Kaya. Beyhan Karakullukçu. Ce- mal Aydın ve Salıh Uyanık'ın duruşmanın bırakıldığı 3.12 2001 günü saat İO.OO'da Çerkezköv Aslıye Hu- kuk Mahkemesı duruşma salonunda hazır buîunma- ları ya da kendılennı bir vekille temsil ettırmelen. aksı halde duruşmalann yokluklannda yapılıp bıtin- lecegi hususunu bıldırır teblığ yerıne kaım olmak üzere ılan olunur. Basın: 63893 BIÇAKSIRTI EROL MAINİSALI Cem, Yanlış Sopayı Nereye Gösteriyor? AB'ye mi, Yoksa Türkiye'ye mi? Dışışlerı Bakanı Ismail Cem, "Kıbrıs konusun- da ödün vermek zorunda kalabiliriz" ü'ıyor. Yan- kı yaratan bu açıklamasında Cem'in demek iste- dıği şu: "Kıbns konusunda AB'nin bastırmaları so- nucu dönüm noktasına geldık. Ya Kıbrıs'/ AB'ye (Yunanistan 'a) vereceğtzya da AB 'ye rest çeke- ceğız. AB 'ye rest çekersek bunun bedeli olacak; AB bizi almayacak," Cem'in bedelden kastettiği budur. Cem'in bu çıkışında "bazı tereddutlerim" var: - Cem sopayı Türkiye'ye mı gösteriyor? - Yoksa AB'ye kafa mı tutuyor, bu pek anlaşıl- mıyor. Sanki "kahramanca AB'ye kafa tutarak, b'ız her şeyı yapabilihz" diyor ama esas adres olarak da iç kamuoyuna yöneliyor: "Bakın, biz Kıbrıs'ta Türkiye 'nin ulusal çıkarlannı koruyalım diye AB'nin dedıklenni yapmaz isekAB bızi dışlar, bu işin be- deli büyük olur" demeye getiriyor. Sopayı "içeri" gösteriyor. Bana göre sopayı dışarıya değil,"/çe/7ye" gös- teriyor. Cem'ın "üslubu" da, dışarıya boyle sopa gosterılmesıne uygun değıldır: Bugüne kadar An- kara'yı yumuşatmak ısteyenler, hep Cem üzerin- den yaklaşmışlardır. Şükrü Gürel'in dışışleri ba- kanlığını Demirel'e geri çevirttırenler de aynı çev- relerdir. Perşembenin gelişi... AB'nin Kıbrıs uyuşmazlığını. 1990 yılından beri, yanı Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra bu noktaya getırecegı bılıniyordu. Sıralayıp bir daha görmemiz gerekiyor: 1- 1993'te Rumların uluslararası anlaşmalara aykırı olan uyelık talepierinı kabul edıp ışleme koy- dular. Bu AB'nin "orman kanunu" idi. KKTC'ye de "Biz hukuk tanımıyoruz, bu AB'nin siyasi bir ka- randır" diye açık açık soylediler. 2- 6 Mart 1995 oncesınde Ankara'dakı hükümet ile resmen "oyun oynayarak" ödün kopardılar; bel- ge AB'nin 24 Şubat 1995 tarihli "Başkanlık Bildir- gesı" ile Kıbns konusunda yaptığı açıklamadır. Bu belgenin gölgesi altında, hem de tek taraflı, Güm- rük Bırlığı belgesi hükümete imzalattınlmıştır. İşin fecaatini, bütun aynntılarını ve isimleri de ortaya koyarak Avrupa Çıkmazı kıtabında yazdım. 3- Kıbns Rum Yönetımi ile açılan yol, 24 Şubat beigesınedayandınlarakgeliştirildi ve Aralık 1999'da, Türkiye AB'ye göstermelik aday yapılırken bile "koşul olarak" belirtildi. Helsınkı'den geceyarıları Ankara'ya gelen AB yetkılileri, Cem ile konuşarak Ecevrt'e "evet" dedırtmediler mı? Cem daha o gün- den, işin bu noktaya gelecegini bilmiyor muydu? "Içime sindiremedim ama imzalamak zorunda kaldım"dıyen Ecevit, işin bugünkü noktaya gele- cegıni bilmiyor muydu? 4- 2000 yılında Ankara, AB'nin "onayladığı" Ka- tılım Ortaklığı Belgesi'ne evet derken, içinde Kıb- rıs koşulunun bulunduğunu gormemiş miydi? 5- Yoksa Sayın Ismail Cem bütün bunları gör- müş ve "kabullenmiş" iken, "lleride, yani bugün, o zaman da kalkar, bu işin Türkiye'ye bedeli çok büyükolurder, işigeçiştiririm" diye mi düşünmüş- tü? Böyle düşünmemış olduğunu düşünmemız de- mek, "Sayın Cem'in, yukanda sıralamış olduğum ve kendisınin de birebir içinde bulunduğu hadi- selen anlayamamış olduğu gibi yanlış bir sonu- ca" varmış oluruz. Cem, kendısinin de içinde bulunduğu gelişme- leri, geldıği bu noktada, "bedeli büyük"deyip sır- tından atmak mı ıstiyor? Kendısinin de sahiplenip destekledıği olaylar bu büyük bedeli doğuracak nok- taya getirdi. Cem'in en büyük yanlışı! Cem en büyuk yanlışı ya da saptırmayı, "bedel" olarak vurguladığı hadisede yapıyor. AB, Türki- ye'yi yarın da tam üye yapmayacaktır. Bunu en iyi Ismail Cem bılebılecek konumda. AB 1995'te. 1997'de. Türkıye'yı aday yaptığı 1999'da, 2000'deki Nıce Doruğu'nda. Türkiye'yi "içine almayacağını" göstermiştir. Bugun Avrupa'da herkes bunu bılıyor. Türkiye, Kıbrıs, Ege, Güneydoğu, Ermeni vs. konulan ba- hane edilerek devamiı kapının önünde tutulacak- tır. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası konu- sunda Türkiye'ye yapılan "tek yanlı dayatmalar" bunun en güzel kanıtıdır. AB için Türkiye, "içine alınmadan, tek yanlı bağ- lı tutulacak bir ülkedir". Geleceğin Avrupa Birle- şik Devletleri'nde Türkiye yoktur. Çünkü Türkıye'nin, AB için politik, ekonomik ve kültürel bedeli olağanüstü yüksektir. Ismail Cem'in de karıştırdığı "bedel" budur. AB, bedel odeme- mek için Türkiye'yi yarın da içine almayacaktır. Ama alacakmış gibi oyalayacaktır. Bizde, AB'nin oyalamasını bile "birbedel"ola- rak göstermeye hazır kişiler ve çevreler bulunduk- ça!.. EROZYONU MUCADELE HAFTASI 5-10 Kasım 2001 TOPRAK YASASINI ARIYOR TÜRKİYE TOPflAÖ YOKSUUNJR. TÜRKİYE TOPMâ 8MRUNR. TÜRKİYE TOPMÖ YORGtffMJR. ve tüm sorunlarına rağmen: Ekonomik kalkınmanın, toplumsal gelişmenın, insan mutluluğunun, toplumun sağlıklı geleceğinın tek guvencesı, tek temelı BU TOPRAK ne yazık ki SAHİPSİZDİR. Toprak Yasası'nı destekleyin ve destekletin Toprığ»S»vgıVürii\üsii \er TL YAP Sergı Sarav ı Önû-Tariabaşı Tanh 5 II.2001 Saat I 0 ' 0 AfiJı; Toplantısı Ysr Iş Sanat Kültur Merkezı Tanh.5.ll2WI Saat 13.30 T F M A ÇavırÇımenSck Emlak KredıBlodlanD 10Levenl81*20Istanbul I U I l n Tei 0212 28' I I !M pbi ı FaL> fC 12 2811132 e-maı! ısmaû tema:e-maı!ısma«ııemaorglr KORSANKİTABINKORSANALICISIOLMAYINIZ. Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM)