Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2001 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Test
Şu Almanya garip bir ülke; demokrasi de-
diniz mi, onlardan demokratı yok. Gerekti-
ğinde, kendi geçmişlerini unutarak herkese
demokrasi dersi vermeye de hazırlar.
"Kendi geçmişleh" derken Hitler'i ve halk
arasında yaygınlaşmış Nazileri kastetmiyo-
rum. Evet onlar varlar var olmasına, ama onu
herkes biliyor, ancak daha az hatırlanan, sa-
vaş sonrası uygulamalar da var.
Bader Meinhoff çetesinin önderleri Andre-
as Bader ile Ulrike Meinhoff'un hapiste dev-
let tarafından öldürülmeleri, sonradan Nobel
ödülü kazanacak ünlü yazarların bile töhmet
ve baskı altına alınması, "Berufsverbot" (ça-
lışma yasağı) uygulaması, aralarında Willy
Brandt'ın oğlunun da bulunduğu yüz binler-
ceAJmanın dosyalanması ve bu insanlann, hak-
larındaki ithamlardan hiçbir biçimde haber-
dar olma haklannın bulunmaması gibi uygu-
lamalar, 6O'lı, 70'li yıllann AET üyesi F. Alman-
ya'da yaşanmıştı.
Yine aynı Almanya, işine geldiği zaman,
devletinin ya da firmalannın âli çıkarian gerek-
tirdiğinde hemen bir yana koyuverdiği de-
mokrasinin öğelerini ileri sürerek çok kişiye ders
verir.
Yıllar yılı, terör örgütü PKK'ye "Aman üze-
rimize sıçramasınlar!" diye yataklık edenler,
Karases yılanlarını bağırlanna basıp semir-
tenler bu Almanlar.
• • •
Dedim ya, tuhaf bir ülke şu Almanya; ken-
di insanını öldürebiliyor, baskı aJtında rutabi-
liyor, işsiz bırakabiliyor, ama çıkan öyle gerek-
tirdiginde, demokrasi diyerek birçok suça göz
yumabiliyor.
Avrupa Milli Görüş Teşkilatı'nın irtica örgü-
tü olduğunu, Alman Anayasası'nı KorumaOr-
gütü biliyor ve raporlanna yazıyor.
Ama Almanya bunlara bir şey yapmıyor,
hatta iki eyaletin okullannda, genç insanlann
din dersi kisvesi altında beyinlerini yıkamala-
n bile engellenemiyor.
Güyaşimdi Beriin Eyaleti'ndeyasadeğişik-
liği yaparak bu yolu tıkayacaklarmış.
Yapsınlar da görelim! Şimdiye dek söylenen
Alman yalanlanna karnımız tok.
Berlin'e yaptığı kısa gezisinden öziü göziem
ve haberlerle dönen arkadaşımız Hikmet Çe-
tinkaya, olayın püf noktasını açıklıyordu, ön-
ceki günkü yazısında.
Aslında Türkler arasında da etkisi azalan ve
Berlin'de yerel milletvekili seçimlerine katılan
2 adayı kazanamayan AMGT, Almanya'ya
şantaj yapıyor ve bankalardaki 3 milyar mar-
kı Isviçre bankalanna aktarmakla tehdit edi-
yormuş da bu olmasın diye göz yumuluyor-
muş kendilerine; tıpkı Rus mafyasına göste-
rilen hoşgörü gibi...
•••
Türkiye'de devletin büyük ayıbı, o sırada ik-
tidarda bulunanların irticaya göz yumması
yüzünden 1993 yılında meydana gelen Sıvas
katliamının kimi sanıklan, yine devletin ayıbı
ile Türkiye'den kaçıp Suudi Arabistan ve Al-
manya'ya sığınmış durumdalar.
Suudi Arabistan malum, uluslararası terö-
rün başta gelen finansörlerinden ve Türki-
ye'de laik düzeni yıkmak isteyenlerin arasın-
da en ön sırada yer alan güçlerden biri.
Onlardan bu terör suçlulannı geri isteme-
nin pratik bir sonucu olmaz; olsa olsa, böyle
bir talebin yanıtsız kalması üzerine, bütün
dünyaya Riyad'ın ikiyüzlülüğü ilan edilebilir.
Onu da artık bilmeyen kaldı mı, bilmem?
Ama ölüm cezasına çarptınlmış olan Harun
Kavak. Mehmet Yılmaz, Metin Ceylan ve
Sedat Yıldınm ile 7.5 yıl hapis cezasına çarp-
tınlan Adem Ağbektaş ve Serhat Özgen-
türk'ün iadelerinin hemen istenmesi zorun-
ludur.
Böylelikle Berlin'in teröre ne kadar karşı ol-
duğu da test edilmiş olur.
Haydi devletlu ve şevketlularımız!
Kan ve kalp rahatsızlığı bulunuyor
Gürbüz Çapan
hastaneye kaldırddı
İstanbul Haber Ser-
nsi - Kartal Ceza-
evinde tutuklu bulu-
nan Esenyurt Belediye
Başkanı Dr. Gûrbüz
Çapan rahatsızlanarak
Dr. Lütfi Kırdar Eği-
taı ve Araştırma Has-
tanesi'ne kaldırıldı. Ça-
pan, muayene ve tahlil-
lerin ardından cezaevi-
ne gönderildi.
Kan pıhtılaşması ve
hına bağh olarak ak-
cığer ve kalp rahatsız-
lığı bulunan Gürbüz
Çapan, dün ambulans-
b getirildiği hastanede
nuayene edildi ve tah-
Uleryapıldı. Muayene
\e tahlillerin ardından
Çapan, tedavisinin
ıvakta yapılması karar-
kştınlarak rahatsızlı-
pna karşın cezaevine
•önderildi. Dr. Lütfi
Iırdar Eğitim ve Araş-
trma Hastanesi'ne ge-
ien Gürbüz Çapan "ın
iardeşi Günay Çapan,
'Ağabeyim, hastabğı-
tateşhis konulamadan,
lakknıdaki iddialar ne-
lenivle tedavisini AJ-
manya'da yarun bıra-
karak Türidye'ye dön-
dü. Cezaevinde yatüğı
süreiçinde her gün gün-
lük olarak kan örneği
ahnıp bir laboratuvara
tetkik ettiriyorduk. Son
dönemde saglık dunı-
mu çok bozulmuştu.
Ancak, bu rahatsızhğı-
na ragmen kamuoyun-
da 'Gitti. hastanede ya-
tıyor' gibiyanhş anlaşd-
malarameydanverme-
mek için hastaneye git-
meyi kabul etmhordu.
Ama biz, durumunun
kötüleştiğini görünce
hastaneye çıkması için
baskı yapük ve bizinı
baskımızla hastaneye
gekü" dedi.
Esenyurt Polikliniği
hekimlerinden Yavuz
İrem, Çapan'ın rahat-
sızlığının ciddi olduğu
ve hastanede yatarak
tedavi ediknesi gerek-
tiğini ifade ederek "Al-
manya'da tedavisini ta-
mamJayamadığı için
hastalığmın tam nede-
ni biMnmiyor" diye ko-
nuştu.
TBMM Genel Kurulu'nda, mal rejimi kabul edildi. Evlenme yaşı 17'ye yükseliyor
Aile hukukundayenidönemANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel Kurulu'nda, Türk Me-
denı Yasa Tasansı'nın aile hukuku ve
mal rejiminı düzenieyen üçüncü bö-
lümü, MHP'li Orhan Bıçakçıoğhı ve
SP'li milletvekillerinin muhalefetine
karşın kabul edildi. Buna göre. e\ len-
me yaşı 17'ye yükseltilecek. "Koca,
ailenin reisidu-" ıfadesı kaldınlarak
çiftlere evlilik birliğini beraber yüriit-
me hakkı tanınacak. Evlilik cüzdanı
olmadan ımam nikâhı yapılamayacak.
TBMM Genel Kurulu'nda, dün Türk
Medenı Yasa Tasansı üzerindeki gö-
rüşmelere devam edildi. Tasanrun ai-
• Medeni Yasa Tasansı'nın aile hukukun ve mal rejimini düzenleyen üçüncü bölümü kabul edildi.
17 yaşını doldurmayanlann evlenmesini yasaklayan yasa, evlilik cüzdanı gösterilmeden imam
nikâhı yapılmasını engelliyor. "Koca, alilenin reisidir" ifadesiyle, eşlerin aile birliğini beraber
yönetmelen hükmü getirildi. Yasanın dördüncü bölümüyle evlat edinme yaşı 30'a düşürüldü.
le hukuku ve mal rejimini düzenleyen
üçüncü bölümü de kabul edildi. MHP'li
Orhan Bıçakçıoğlu'nun, mallann eşit
paylaşımı yerine sınırlı paylaşımı ön-
gören "paylaşmah mal aynhğı'' reji-
mınin getinlmesi için verdıği önerge
kabul edilmedi. Tasannın. kabul edi-
len bölümüne göre getirilen düzenle-
meler şöyle:
• Erkek veya kadın 17 yaşını dol-
durmadıkça evlenemeyecek. Ancak,
hâkim olağanüstü durumlarda 16 ya-
şını doldurmuş olan erkekveya kadı-
nın evlenmesine izin verebilecek.
• Evlilik cüzdanı gösterilmeden
imam nikâhı yapılamayacak.
• Zina, hayata kasıt, pek kötü veya
onur kıncı davranış, suç işleme ve
haysiyetSLZ hayat sürme, terk, akıl has-
talığı ve ev lilik birliğınin sarsüması bo-
şanmanedeni sayılacak. Terk durumun-
da bekleme süresi 3 aydan 6 aya çıka-
nldı.
• Boşanma yüzünden yoksulluğa
düşecek taraf, geçimi için karşı tara-
fin mali gücü oranında süresiz olarak
nafaka isteyebılecek Bu düzenlemey-
le erkeğe de nafaka isteme hakkı ge-
tiriliyor.
• "Koca, ailenin reisidir" ifadesi
kaldınlarak eşlerin aile birliğini be-
raber yönetmelen hükmü getirildi.
• Eşler arasında sözleşme yapılma-
ması durumunda yasal mal rejimi, "ev-
lilik arasında edinikn maliann eşler
arasmdaeşitpayiaşuıunr öngören edi-
nilmiş mallara katılma rejimi olacak.
• Eşler, yasal mal rejimıyle birlik-
te "mal aynhğT, "mal ortakhğın
ve
^payiaşmah mal aynhğı'' rejimlerin-
den birini de sözleşmeyle seçebile-
cek.
Medeni Yasa'nın dün kabul edilen
4. bölümüyle evlat edinebilme yaşı
30'a düşürüldü.
Vurgun operasyonu iddianamesi tamamlandı
Aban 'a 24 yıl istendi
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-
Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nda-
ki ihalelerde yolsuzluk yapıldığı ge-
rekçesiyle başlatılan "Vurçun" ope-
rasyonu sonışturmasının iddianame-
si tamamlandı. DGM Savcısı Cengiz
Köksal tarafından hazırlanan iddi-
anamede. eskı Bayındırlık ve Iskân
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Meh-
met Sedat Aban hakkında,
u
çıkar
amaçh suç örgütü kur-
mak ve yönetmek. dev-
let ahm-sannunda iha-
le>efesatkanşürarakçı-
kar sağlamak" suçlann-
dan 3 yıl 6 aydan 24 yı-
la kadar ağır hapis ceza-
sı istendi. Iddianamede,
soruşturmanın başlama-
sı ile görevinden ıstifa et-
mek zorunda kalan ve
birkaç gün sonra millet-
vekilliğinden istifası
TBMM'de oylanacak
olan Koray Aydm'ın is-
mine ise ver verilmedi.
• Vurgun
operasyonu
iddianamesinde
Bayındırhk
Bakanlığı Müsteşan
Aban'ın kendi
ilişkileri
doğrultusunda ihale
alacak firmayı
önceden belirlediği
kaydedüdi.
Iddianamede eski
Bakan Aydın'ın adı
yer almadı.
,\lınan bilgiye göre, Köksal tara-
fından hazırlanan 274 sayfahk iddi-
anamede, tutuklu sanık Sedat Aban 'ın
"hukuki ve flfli durumu
n
değerlen-
dirildi. Abanın SedrettinDinçer'den
aldığı talimatlar ve kendi ılişkilen
doğrultusunda ihaleyi alacak firma-
yı önceden belirlediği kaydedilen id-
dianamede, bu yolla maddi ve mane-
\i menfaat elde ettiği vurgulandı.
Iddianamede. ''Sanığın e\1emleri
dikkate ahnarak hukuki ve fıiB duru-
mu çıkar amaçh suç örgütü kurmak
ve yönetmek, deviet alun-saümında
inaleye fesat kanşürarak çıkar sağla-
mak olarak değeriendirilmiştir" de-
nilerek Aban hakkında. Çıkar Amaç-
lı Suç Orgütleriyle Mücadele Yasa-
sı, Türk Ceza Yasası ve 4422 sayılı
yasanın ilgili maddele-
ri uyannca, 3 \ıl 6 ay-
dan 24 yıla kadar ağır
hapis cezası istendi. fd-
dianamede Aban'ın,
haksız elde ettiği malla-
ra el konulması ve "ka-
mu hizmederinin yasak-
lannıası" istendi.
Bayındırlık ve Iskân
Bakanlığı bürokratlan
ile bakanlıktan ihale alan
müteahhıtlenn hukuki
ve fiilı dunımlannın da
tek tek ele ahndığı iddi-
anamede. sanıklar hak-
kında, "çıkaramaçh suç örgütü kur-
mak, yönetmekve üyesi olmak. göre-
vikötüvekullanmak,ihale\efesat ka-
nşnrmak" suçlamasında bulunuldu.
Savcı Köksal, soruşturma kapsa-
mında, 361 sanık hakkında kamu da-
vası açıldığını, yolsuzluğun mali bo-
yutunun yaklaşık 20 trih/on lira ol-
duğunu kaydetti.
DSP'de İsmail Cem, Hüsamettin Özkan, İstemihan Talay odaklı senaryolar yaygınlaştı
Ecevit'e karşı arayış sürüyorTÜREYKÖSE
ANKAR4- DSP'de "Ecevit
sonrasr tartışılırken, Başba-
kan Yardımcısı HüsamettinÖz-
kan, Dışişleri Bakanı tsmail
Cem. Kültür Bakanı İstemihan
Talay ve Devlet Bakanı Şükrü
Sina Gürel odaklı senaryolar
da yenıden öne çıkarılmaya
başlandı. DSP kulislerinde,
Başbakan Bülent Ecevit önder-
liğınde bir seçime gidilmesi-
nin zorluklarının altı çizildi.
"Ecevit DSP Genel Başkanı,
Başbakan ise bir başka DSP'h
oisun" formülünün ise çok ger-
çekçi ohnadığı ve bunun ya-
şama geçirilmesi durumunda
DSP'nin parçalanabileceği kay-
dedildi.
fsmail Cem
Bazı emekh generallerin Baş-
bakan Yardımcısı Hüsamettin
Özkan a "EcevitDSP Bderiola-
rak kalsa, başbakanhğı ahr mı-
sınız" sorusunu yönelttiklen
ve "Ece\it'le geküm, onunla gi-
derim" yanıtmı aldıklan ha-
berleri DSP içindeki arayışla-
Istemihan Talay
n yeniden gündeme taşıdı.DSP
kulislerinde yapılan bazı de-
ğerlendirmeler ana başhklany-
la şöyle:
Başbakan değişmeli: Ece-
vit'ın hükümeti bu^kması du-
rumunda. Başbakan Yardım-
cısı Hüsamettin Özkan, Dışiş-
Hüsamettin Ozkan
len Bakanı ismail Cem, Kül-
tür Bakanı istemihan Talay ya
da Devlet Bakanı Şükrü Sina
Gürel'in başbakanlık koltuğu-
na oturabileceği yorumlan ya-
pıldı.
Ecevit giderse parti kanşır:
Ecevit'in hükümeti bırakması
durumunda, yerine kim gelecek
olursa olsun DSP'nin büyük
bir çalkantıya gireceği kayde-
dildi. Kulisîerde, başbakanlık
görevini kim üstlenirse üstlen-
sin, gruba ve BakanJar Kuru-
lu"ndaki DSP'li bakanlara hâ-
kim olamayacağı, değerlendir-
mesi yapıldı.
Rahşan Ecevit-Ozkan saflaş-
ması: Hüsamettin Özkan ile
DSP Genel Başkan Yarduncı-
sı RahşanEcevit arasındaki ger-
ginlik de sürüyor. Ecevit son-
rası senaryolarda Rahşan Ece-
vit'in göz ardı edilemeyeceği
vurgulandı. Rahşan Ecevit'e
yakınlığıyia bilinen Genel Baş-
kan Yardımcısı Tayfün Içli'nın
son dönemde öne çıkanldıgı-
na dikkat çekildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Nur Serter, Kanal D'de Fa-
tihAttayiı'nın "Tekere/c"prog-
ramında İstanbul Üniversitesi
yönetimi adına konuşuyor: "Biz
öğrencilerimizin örgütlenmesi
için her tüıiü desteği sağlıyo-
ruz. Onlar için İstanbul Üniver-
sitesi'nde her türfü demokra-
tik olanak var. Merkez binanın
içinde gençlersavaş aleyhtan
göstehler yapıyorlar, polis on-
lara müdahale etmiyor."
istanbul Üniversitesi'nin yö-
netim anlayışını ve yaptıklannı
bilmeyen için inandırıcı bir ko-
nuşmaydı bu. Kemal Alemda-
roğlu'nun yardımcısı Nur Ser-
ter'in ağzından ballarakıyor. Bu
prDgramın ardından çok geçme-
di, hemen bir gün sonra "de-
mokratik İstanbul Üniversite-
s/"nin demokratik yönetimi oku-
la polis çağırdı. Gençlerdayak-
tan geçirildi. öğretim üyelerinin
de içinde bulunduğu gruba bi-
ber gazı sıkıldı.
• * •
Demokratik İstanbul Üni-
versitesi yönetimi(!) neden mi
polis çağırdı? Anarşı, öğrenci
olaylan falan zannediyorsanız
yanılıyorsunuz. İstanbul Üni-
versitesi Siyasal Bilgiler Fakül-
Öğrenciden Korkan Çağdaşlık(!)
tesi öğrencileri, yeni öğrenim
dönemi için kulüplerini tanıt-
mak amacıyla fakültenin giriş
katına stand açmışlardı. Tiyat-
ro Kulübü, Ekoloji Kulübü, Rock
Kulübü, Bilimsel Araştırma Ku-
lübü, Atatürkçü Düşünce Kulü-
bü, hazırladıklan broşürleri, ta-
nıtım kitaplannı yeni arkadaş-
lanna vermek istiyortardı.
Bazı kulüpler, dayanışma an-
layışını geliştirmek amacıyla,
bir yıl önce okudukları kitapla-
nnı yeni arkadaşlanna vermek
için getirmişlerdi. "Teke Tek"
programında Nur Serter, İstan-
bul Universrtesi yönetiminin de-
mokratik bir yönetim anlayışı
içinde olduğunu söylediğinde
yaşanan çok sayıda örnegi bil-
diğim için hemen itiraz ettim.
Bülent Tanör olayını, daha bir-
çok antidemokratik baskıcı uy-
gulamaya yakından tanıklık et-
tjğim için, Burada İstanbul Üni-
versitesi'ni tartışmayalım, yok-
sa benim de söyleyeceğim çok
şey var" diyerek tepkimi dile
getirdim.
Pazartesi günü İstanbul Üni-
versitesi Siyasal Bilgiler Fakül-
tesi'ne polis girdi, öğrencileri
öldüresiye dövdüler. Binanın
içinde aralarında öğretim üye-
lerinin de bulunduğu gruba bi-
bergazısıktılar. Bu birskandal-
dır. Hiçbir olay yokken öğren-
ciler sırf kulüplerini tanıtmak
amacıyla stand açtıkları için
okula polis çağmldı.
Ortada iki olay var, birisi po-
lisin okula girip öğrencilere sal-
dırması. Ikincisi vedahavahim
olanı üniversite ya da fakülte
yönetiminin okula polis çağır-
ması. Kemal Alemdaroğlu yö-
netimi. hangi çağdaşlık adına
Atatürkçü Düşünce Kulübü, Ti-
yatro Kulübü, Bilimsel Araştır-
ma Kulübü, Ekoloji Kulübü gi-
bi kulüplerin faaliyetlerini en-
gellemek istiyor?
•••
Kemal Alemdaroğlu yöneti-
mi, bütün bu uygulamalan yap-
tıktan sonra, bunları Atatürk-
çülük ve çağdaşlık adına yap-
tığını söylemeyi de ihmal etmi-
yor. Atatürk, bu ülkenin kuru-
cusu. Yıkılan bir imparatorluk-
tan, bir ulus devlet yaratılması-
na öncülük etti. Bunlan yapar-
ken modern bir ülke yaratabil-
mek amacıyla, dünyanın geliş-
miş ülkelerindeki uygulamala-
rı örnek aldı. Türkiye'nin de
"muassır medeniyet seviyesi-
ne" ulaşması gerektiğini söyle-
di. 12 Eylül askeri darbecileri,
baskıcı bir rejimi oluştururken
ilk hedef aldıkları yerlerden bi-
risi de üniversiteler oldu. YÖK,
üniversiteleri özgür ve yaratıcı
fikirlerin tartışıldığı bir yer ol-
mak yerine, buralan tehlike ola-
rak gören anlayışa göre şekil-
lendirildi. Rektöıier, dekanlar,
YÖK yönetiminin birer memur-
ları olarak görüldüler.
Rektörler ve dekanlar da bi-
lim insanlannı, kendi emirlerin-
de birer emir eri gibi kabul et-
tiler. Üniversiteler, bilimsel tar-
tışmaların, araştırmaların ya-
pıldığı yerler olmaktan çıkarı-
lıp o an devlete egemen olan
güçlerin isteklerine göre hare-
ket etmeye zorlandılar.
Öyle anlar ddu ki, Türkiye'nin
Yunanistan'la ya da başka bir
ülkeye dış politika alanında ya-
şadığı bir gerilim anında, üni-
versiteler dış politikanın emrin-
de bildiri yayımlayan kuruluş-
lara dönüştü. Kaba milliyetçi-
lik ve despotizm, üniversite yö-
netimlerine yön vermeye baş-
ladı. Bütün bunları da "çağ-
daşlık" adına yaptıklannı iddia
ettiler.
•••
Bu uygulamalann en tipik
örneklerinden birisi de Kemal
Alemdaroğlu yönetiminde İs-
tanbul Üniversitesi'nde sahne-
ye konuyor. Ülkemizin en say-
gın bilim insanları, Bülent Ta-
nör'ler, BurhanŞenatalar'lar,
Ülkü Azraklar. Aysel Çeli-
kel'ler, Tahsin Yeşildere'ler
Alemdaroğlu ve ekibinin hede-
fi haline geldi.
• • •
Pazartesi günü İstanbul Üni-
versitesi Siyasal Bilgiler Fakül-
tesi'nde üniversite öğrencisi-
nin kafasına inen polis copla-
n, bu üniversiteye egemen olan
"çağdaş"lığın ne olduğunu da
gözler önüne seriyor.
Örümcek Ağı'
Erol
Kohen
tutuklandı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- Hayalı ihracat
yaparak devletten
kredi aldıklan iddia
edilen şirketlere
yönelik Ankara DGM
taranndan yürütülen
"ÖrümcekAğı''
operasyonunda
tekstilci Erol Kohen
tutuklandı.
Operasyon
kapsamında gözaltına
alınan Erol Kohen'in
eski ortağı Nilgün
Sayıner ile adamlan
olduğu belirtilen
AzametSavaş ve
Ekrem Deniz dün
serbest bırakıldı.
DGM'ye getirilen
tekstilci Erol Kohen
bu sırada, "Ben
imalatçıjTm, ihracatçj
değü İddialann hepsi
asüsız" dedi.
Kohen'in ifadesi
soruşturmayı yürüten
Cumhuriyet Savcısı
HamzaKekş
tarafından alındı.
Savcı Keleş. Kohen'i,
"cüriim işlemek için
teşekkül oluşturmak"
suçundan
tutuklanması
istemiyle yedek
hâkimliğe sevk etti.
Yedek Hâkim Rüstem
Çfloğlu tarafından
ifadesi alınan Kohen,
tutuklanarak Ankara
Merkez Kapalı
Cezaevi'ne
gönderildi. Böylece
operasyon
kapsamında
sorgulanan 36
kişiden, 4'ü
tutuklandı.