Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 KAS1M 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
ROPORTAJ
GÜNÜN ADAMI TURHAN SELÇUK
KARAKTERI
KARAKTERSİZLİK
ÖLAN
GÖZLÜKLU
SAMİ'NN
HARIKULADE
KIVIRTMALARI
KISIM
HEKMİLİ
BİRÎ)EN
AYAĞINIÇALIŞTIR OĞLUM..
GEÇM1ŞTE KALMIŞ ZAMAN
1ÇÎNDE, BABALAR-, OÖULLARINA
GELECEĞINÎ KURTARAB1LSÎN
AMACIYLA, "KAFAN1 ÇALIŞTIR
OĞLUM.." D1YEREK NAStHAT
EDERLERMİŞ. GÜNÜMÜZDE DU-
RUM DEĞtŞTl. ŞÎMD1K1 BABA-
LAR , "AYAĞINI ÇALIŞTIR OĞ-
LUM..'4
D1YE NAS1HATTA BULU-
NUYORLAR. ZÎRA PROFESYONEL-
UOE GEÇ1LDÎKTEN SONRA , FUT-
BOLCULARIN AYAKLARININ AL-
TINA KARUN HAZINELERÎ SER1-
ÜYOR...
BENDENÎZE "KAFALARINI
ÇAUŞTIRAN FUTBOLCULAR YOK
MU ? " DIYE B1R SORU YÖNELT-
MEYESENİZ SAKIN;OLMAZ OLUR
MU 7..KAFALARJYLA GOL ATAN-
LAR, KAFALARIYLA SAVUNMA
YAPANLAR, KAFALARINI ÇOK tYl
KULLANAN UZUN BOYLÜ FUT-
BOLCULARIMIZ DA VAR ELBETTE,
YALNIZ, BU ALANDA BAŞKA
YETENEKLER DE GEREKL1.
ÖRNEĞ1N :
1-GÜZELÎM YEŞtL Ç1MLERE
1KİDEB1R AHLI TÜKCRÜKLER
SAVURÜP,ÇOCUKLARA ÖRNEK
OLACAKSIN.
2- H1RIST1YAN ISEN , SAHA -
YA ADIMINI ATARKEN , EL ÇA-
BUKLUĞU MARİFET , HAÇ ÇI-
KARACAKSIN.
3 •- MÜSLÜMAN ISEN,"EL
ÇABUKLUGU MARİFET" IM-
KANSIZUĞINDAN ÖTÜRÜ, FIR-
SATI BULDUĞUNDA FUTBOL
SAHASINDA TAM KADRO
NAMAZ KILACAKSIN.
4-ARADA BtR MANKEN
HANIMLARLA "LA1LA" ÖRNE.
Ğt GECE KULÜPLER1NDE BOY
GÖSTERECEKS1N.
TÜM BUNLAR FUTBOLUN
OLÜMSUZ YÖNLER1.. BU OYU-
NUN USTADLARI ARASINDA
ELBETTE Kl, OKUMUŞ-YAZMIŞ
SAYGIN K1ŞILER.AYDININSAN-
LAR DA VAR.ELEŞTIRİLERIM
ONLARA DEĞİL.
İSTER OLUMLU, İSTER OLUM-
SUZ OLSUNLAR, BIZ POL1TÎKACI-
LARIN, FUTBOLCULARIMIZA SEV-
GILERI.SAYGILARI.ASIL ÖNEML1-
SI MINNET BORÇLARI VARDIR.
ZÎRA ONLAR MILYONLARCA
FUTBOL SEVERE PAHALILJĞI,
IMFY1, "NE OLACAK BU MEM-
LEKETtN HAU-'NJ UNUTTURU-
YORLAR. ÎNSANLAR, POL1T1KA-
C1LARA DUYDUKLARI H1NCI,
BAŞTA HAKEMLERDEN, KULÜP
YÖNETtaLERINDEN, KARŞI TA-
RAF OYUNCULARINDAN .HATTA
ZAMAN ZAMAN KEND1 OYUNCU-
LARINDAN BÎLE ÇIKARIYORLAR.
SÖVÜYORLAR.YETMEZSE STAD
KOLTUKLAR1NJ PARAMPARÇA
EDİP RAHATIJYOR , STRES ATI-
YOR, BOŞALIYORLAR. BÖYLECE
ÜLKEDEK1 SIKINTIYI YARATAN
BIZ POLITIKACILAR- KURTULUP
HUZURA KAVUŞUYORUZ.
NE DIYEYİM 3 U AYAKTOPU-
NU KİM ICAD ETMİŞSE, ALLAH
ONDAN RAZI COUN , ALLAH
MEKANINI CENNET EYLESÎN..
AMIIİN...
DABILYU DABILYU DABILYU
GÖZLÛKLÛ SAMİ.COM.TR
Yunan kadın grubu başkanı Margarita Papandreu barış ordusu kuralım diyor
Dünyaya örnek olabilirizZEYTSEPORAL
Nafplion'daki Winpeace toplantısında Yu-
nanlı kadın grubuna Margarita Papandreu baş-
kanlık ediyordu. Tüm yaşamını kadın ve banş
hareketlerine adamış, kendisini "feminist'' ve
"banş eviemcisi'' diye tanımlayan bu insan,
yaşının ilerlemesi ve sağlık sorunlanna karşın
bu yolda çalışmaktan geri kalmıyor. Her firsat-
ta oğlu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Georges
Papandreu yla Türkiye Dışişleri Bakanı tsma-
il Cem' in sağlıklı, yapıcı bir diyalog sürdürme-
lerinden duyduğu mutluluğu dile getiren Mar-
garita Papandreu'dan, son olaylan değerlendir-
mesini istedim. Işte sorulanma verdiği yanıt-
lar: Önce, günahsız bireyleri yok eden, insan
yaşamını sonlandıran terörist eylemi lanetledim.
StLAH DEĞİL
tNSAN-
Margarita
Papandreu'nun
ordusunda silah
değiL insan
kaynaklaru
bireylerin
yetenekleri
kullanılacak.
Sonra neden, kim, bu eylemın gerisinde nasıl
bir nefret olabilir sorulannı sordum... tlk anda
ABD'de müthiş bir dayanışma ve birlik sağlan-
dı. Ama derken Amerikan yönetimi şahinler ve
güvercinler diye ikiye aynldı. Ve ne yazık ki,
şahinler galip geldi. Oysa şiddet, şiddetle yok
edilemez. Hep derim, duygular doruğa tırman-
mışken asla karar vermemek lazım. Ne kadar
Türkiye ve Yunanistan 'Kadın Banş Girişimi' terorizmin gücünü ve gücün terorizmini reddediyor
Âfgan kadmlara destek"Bizler,bu güzel şehrimizde, tslam sa-
naünın en mükemmel örnekkrinden
olan Türk çeşmeterinden sular içerekbir
zamanlar Türk medreseleri olan mi-
marişaheserieri koruyarak bunlarda si-
nema, tiyatro, konferanslar izkyerek ve
kalplerini Izmir'de, Ayvahk'ta bırak-
mış büyükkrimizin anlatüklan öykü-
leri dinkyerek büyüdük_. Doğal olan
buydu, öyle yapük_ Bugün dünya do-
ğaİolanıyok ederken sizlerin banş kül-
türünü gefiştirme çabası daha da büyük
öncm kazanıyor."
Bu güzel şehir, Yunanistan'ın güne-
yiudeki Nafplion'du, konuşan da Bele-
di\e Başkanı Costas Charamis...
Türkiye ve Yunanistan'dan, sivil top-
lun kuruluşlanndan kadınlann dört yıl
önce (tam da Kardak krizi sırasında) kur-
dudan Winpeace - Kadın Banş Giri-
şini'nin üç gün süren toplantısı, bu
söderle sona eriyordu.
Aftan kadınları hep kurban
Cç gün boyunca. iki ülkenin kadın-
lar bir yandan banş kültürünü yerleş-
timek amacıyla geliştirdiğimiz proje-
leı, ortak çahşmalanmızı gözden ge-
çirp bunlan değerlendirirken bir yan-
daı da dünyanın 11 Eylül'den bu yana
içnde bulunduğu durum karşısında ye-
rinizi, tavnmızı belirliyorduk.
Vinpeace hareketinin Türkiye ve Yu-
oaaistan üyeleri, her tür şiddete kar-
şrdık. Ikiz kulelere yapılan terörist
sadınyı lanetlediğimiz gibi, Afganis-
taıa karşı girişilen savaşı da lanetliyor-
dtuc. "Göze göz, dişe diş" anlayışının şid-
deçemberinı asla kıramayacağının ve
bu;bir sorunu çözmeyeceğinin bilin-
ciıdeydik.
Ugan kadınlan seçmedikleri, taraf ol-
mdıklan, güç, şiddet çemberinin ve sa-
valann yanı sıra, köktendinci Taleban
reıminin de kurbanlan ohnuştu.
3u düşünceler doğrultusunda yayım-
laağmuzbildiride "RAWA-AfganKa-
dblan Devrimci Büüği'nin, ülkelerin-
dteşttfikçi, şiddeti dışlayan shil bir top-
hm kurma çabalaruu desteklediğimi-
zi Afgan halkının kendi demokrasile-
rü kurma çağnlanna kaüldığunızı''
bdirdik. Terorizm eylemlerini gerçek-
letirenlerin uluslararası yargıya tes-
liı edilmeleri için. savaş dışı yollara baş-
vTulmasını istedik.
Kdıplarttarangençler
rûrkiye ve Yunanistan arasuıda ba-
n kültürünü yerleştirmek için girişti-
ğniz projeler meyvelerini vermeye
'DAHA YAPACAK ÇOK İŞÎMİZ VAR' - Yunanistanın güneyindeki bu güzel şehirden, üç yanından denide
sarmalanmış Nafplion'dan aynhrken daha >^pacak çok işimiz olduğuna, çok çauşmamız gerektiğini düşünüyordum.
başlamıştı. Özellikle iki ülkenin lise ve
üniversite öğrencileri arasında
düzenlediğimiz yaz kamplan başanlı
olmuş, bunlara talep çoğalmıştı. iki ül-
ke arasında en kemıkleşmiş politik so-
runlan bile kendi aralannda tartışırken
kalıplan kıran, şiddet dışı sorun gide-
rici önlemler, yöntemler benimseyen
bu gençler, ilerinin yönen'cileri olacak-
lardı.
îki üUcenin kadın yazarlan arasında-
ki ilişki güçleniyordu. Önümüzdeki ay,
Yunanistan'ın en büyük yayınevlerin-
den biri (Kastaniotis Yayınevi) Türk
kadın yazarlann öykülerinden bir seç-
ki yayımlayacak.
Neyl nasıl aloılıvoruz?
iki ülke arasında agro-turizm, tanma,
yerel üretime bağlı. kadınlann emeği
karşılığında ekonomik gelir de sağla-
yacak turizrn yollan aranıyordu.
Toplantıya evsahipliği yapan Yunan-
lı milletvekilı Elsa Papademetriunun
dedığı gıbi "VVinpeace girişiminin ça-
hşmalan, içinde yaşadığunız bu kritik
günkrde dünyaya örnek olabilir"dı
Nafplion toplantısında ele aldığunız
konulardan biri de birey ve toplum ola-
rak neyi, nasıl algıladığunızdı.
Bir örnek: "Eylül'ünll'iydLPilotla-
n ve yollan değiştirilen uçaîdar büyük
kentin yüreğine <i«Mılar ve nefret edi-
kn düzenin/gstemin semboOerini yok et-
mek üzere saldırdüar. Hemen ardın-
dan, padamalar çöken binalar, kaçışan-
lar, ölümden kurtulabilenler, kurtula-
mayanlar ve tümünü canlı yaymlarla
bize ileten tele\izyon kameralan_.
n
Şu yukandaki satırlan duyduğunuz-
da ya da okuduğunuzda ilk anda ne al-
gdıyorsunuz? New York, 11 Eylül 2001,
fidz Kuleler, CNN, vb... Öyle mi?
Baskı ve slddet döneml
Yanlış! Aynı satırlan, tek sözcüğü
değiştirmeden yeniden okuduğunuzda
ya da duyduğunuzda şunu da algılaya-
bilirdiniz: Şili'ninbaşkenti SanDiego.
11 Eylül 1973. Devlet Başkanı Salva-
dor Aüende'ye karşı, ABD desteğinde
General Pinochet'nin saldınsı... Baş-
kanlık Sarayı dahil olmak üzere, yapı-
lann çökmesi, masum insanlann öl-
mesi... 15 yıl sürecek baskı ve dehşet
döneminin başlangıcı...
Kosullandırmaların
farkında olmak
"Algüama^beş duyumuzu, özellik-
le görme ve işitme duyulanmızı kulla-
narak fark etmek, dikkat etmek, sapta-
mak, anlamak, ka\Tamak demek...
Ama, "algriamak" aynı zamanda yal-
nız bireysel değil, toplumsal, politik,
ekonomik, kültürel bir süreç. Toplum-
sal, politik, ekonomik koşullarla belir-
lenen, sürekli varsayımlar üreten bir
süreç. Bu koşullandırmalann, bu var-
sayımlann hem bireysel hem de ulusal
davranışlanmızı belirlemesi kaçınıl-
maz.
Yani tam bir "fasit daire''. Buna gö-
re önıe|in, Katolık Irlandalı ile Protes-
tan, Türk ve Yunan birbirinden sonsu-
za dek nefret edecek...
Bu fasit daireyi kırmak, bağunsız,
doğru algılamayı gerçekleştirmek için
yollardan biri, koşullandmnalann far-
kında olmak. Irkçı, aynmcı, milliyet-
çi, erkek üstünlüğünü gözeten bir eği-
timle yetiştirildiğimizin bilincinde ol-
mak. Ancak bilincinde olduğumuz şey-
leri değiştirebiliriz... Bir başka yol da,
kendimizi "ötekinin'' yerine koyarak
çevremizi, olaylan ve dünyayı algıla-
mayaçalışmak...
Kaba kuvvet deflll çalısma...
Işte Winpeace hareketi içinde yapma-
ya çahştığımız da algılamalanmızı sor-
gulamak, onlan değiştirmeye çalış-
maktı.
Insanoğlunun ortak çıkarlannı bir-
likte savunmak, her tür şiddete, baskı-
ya karşı çıkmak, dengeyi kaba kuvvet-
le değil çalışarak üreterek sağlamak, ba-
nş kültürünü yerleştirme çabası, yalnız
iki ülkenin değil, yalnız belli bir böl-
genin değil, dünyanın da en çok ihti-
yacı olduğu şeydi şu sıralar.
teröre karşı savaş deseler de Afganistan'a kar-
şı savaş olduğunu ve bu savaşın gizli bir gün-
demi olduğunu biliyoruz.
Ruhunu kavbetmek
Ne yazık ki, Amerika'da bize neden bunca nef-
ret var, diye soran olmadı. Oysa bu soru bir 'ruh
araması'na yol açabiürdi. Evet, ABD, vatandaş-
lan için yüksek yaşam standardı sunabilir ama
ruhunu kaybetmiştir. Bunca nefretin nedenle-
rini anlayabilirsek "ne vapmah* sorusuna da sa-
\aş dışında yollarla yanıt verilebilirdi. Belkı
daha zor, daha uzun zaman alacak yöntemler-
le terorizmin sorumlulan, uluslararası yargı
önüne çıkanhnalıydı.
ABD 300 milyar dolar harcıyor ordusuna gü-
venlik nedeniyle. Ama
gördük işte, bu güvenliği
sağlamıyor. Aynca Viet-
nam'da Napaİm bomba-
sıyla yok olan köylerin,
Latin Amerika'da destek-
lenen dıktatörlükler altm-
da ezilenlerin, Şili ve El
Salvador'da ölüra taburla-
n karşısuıda can verenle-
rin, Irak'ta ambargo yü-
zünden her ay ölen 5 bin
çocuğun açısından bakar-
sak dünyaya, nerede kal-
dı güvenlik? Güvenlik
sağlamanın tek yolu var-
dır Ötekinm, karşıdakının
de güvenliğini düşünmek.
Türklye lllşlclleri
Türkiye ve Yunanistan
ilişkileri, son dönemlerde
iki hükümetin de gayret-
leriyle daha iyi seyredi-
yor. Bu son olaylar karşı-
suıda Türkiye'nin de Yu-
nanistan gibi Irak'ın bom-
balanmasına karşı çıkışı
benimutluetti...
Türkiye Islam ülkele-
rine örnek oluşturabilir.
Ama aynı zamanda Tür-
kiye ve Yunanistan, birlik-
te hareket ederek dünya-
ya örnek oluşturabilir.
Dünya ölçeğinde söyle-
diğimi, ikili ilişküerimiz
için de söylemeliyim: Gü-
venlik sağlamanın tek yo-
lu, ötekinin de güvenliği-
ni düşünmektir.
Toplumun her katma-
nına bu düşünceyi yay-
malıyız. Winpeace hare-
ketini bunun için önemsi-
yorum.
Bir önerl
Ben dünyada bir Hıris-
tiyan-tslam çahşması çı-
kacağına inanmıyorum.
Medeniyetler çatışması-
nın çıkmasında, dinler de-
ğil başka faktörlerrol oy-
nayabilir. Bir önerim var:
Dünya Banş Ordusu'nu
kurmak. Bu orduda silah
değil, insan kaynaklan,
bireylerin yetenekleri kul-
lanılacak. Gelişmiş ülke-
lerin insanlan bir yıl bo-
yunca, azgelişmiş bir ül-
kede yasayarak bilgisini,
tecrübesini o ülkenin ge-
lişmesine ve demokrasi
çabasına katacak... Bu
önerimi kimileri küçüm-
seyebilir, gerçek dışı bu-
labilir... Ama bildiğimiz
tek gerçek de şu: Şiddet,
şiddeti durdurmuyor.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHANERÎNÇ
Fırsatmı Kollayanlar...
Cumhuriyet Bayramı, Osmanlı yandaşlan ile la-
iklik karşrtlannca Türkiye Cumhuriyeti ile Osman-
lı Devleti'ni karşılaştırmak ve Atatürk'ün yanınada
Osmanlı padişahlarını yerleştirmek için bulunmaz
bir olanak olarak değerlendirildi.
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar Osmanlı paşa-
lan ile üst yöneticileri idi, ama Osmanlılıkla benzer
bir yanlan yoktu.
Osmanlı Devleti'ni yok sayarakTürkiye Cumhu-
riyeti'ni anlamak ve anlatmak olası değildir. Çün-
kü Osmanlı Devieti'nin ardılı olarak kurulmuştur. Bu
yüzden de yıkılan Osmanlı Devteti'nin topraklan üze-
rinde oluşan diğer ülkeler gibi Osmanlı 'nın Düyun-
u Umumiye'ye olan borçlanndan kendi payına dü-
şeni de binbir güçlüğe karşın ödemiştir.
Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ge-
rek yönetim, gerek anlayış bakımından karşılaştı-
nlması zoraki bir yaklaşırndır.
• • •
Aynı durum, ilerici sayılan Osmanlı padişahlan
ile Atatürk'ün karşılaştınlması konusunda da ge-
çeriidir.
ömeğin 1757 yılında tahta çıkan III. Mustafa,
yenilikçi bir padişah olarak bilinir. Osmanlı Devie-
ti'nin gerileyişini durduımak için yeniliklere önem
vermiş, bu arada deniz subayı yetiştirmek üzere
Mühendishane-i Bahri-i Humayun'u kurmuştur.
İlerici yanına karşın, çağdışı hurafelere inanmak-
tan da kendini alamamıştır.
Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi adlı yapıtında
şöyie anlatıyor:
"Bilim alanındaki çalışmaları ile uyanık bir pa-
dişah gibi görünen Mustafa III, Avrupalılann ba-
şanlarında yıldızların tesiri olduğuna inanmıştı.
Yedi Sene Savaşlan sırasında en küçük devlet
olan Prusya'nın kazandığı zaferlerden hayrete
düşmüş; FrederikVn başansında olaylan önceden
görüp haber veren müneccimlerin (yıldız falcıla-
nnın) tesir yaptıklanna inanmıştı. Bu inançla Ah-
met Resmi Efendi 'yi elçilikle Pnısya kralına yol-
lamış ve ondan üç müneccim istemişti. Filozof Vol-
taire7e dost olan, hür düşünceye değer veren Fre-
derik'in, Ahmet Resmi Efendi'ye cevabı şu ol-
muştur.
• İyi bir orduya sahip olmak,
• Banş zamanında harbe hemen girebilecek
şekilde onu talim ettinmek,
• Hazine'yi dolu tutmak...
Işte benim üç müneccimim. Bunlardan başka
müneccimyoktur. Dostumuzpadişaha böylece bil-
dirmenizi rica ediyorum."
• • •
Pekiyayobazlartarafındantahtanindirilipöldü-
rülen III. Selim? Osmanlı padişahlan arasında en
aydınlık kafalı olduğu yaptıklanndan anlaşılan ve
müzikte yeni makamlar düzenleyecek kadar bil-
gili olan bu padişahın da bazı saplantılardan kur-
tulamamış olduğunu görüyoruz.
Yine Karal, III. Selim'in sadrazama hitaben yaz-
dığı ve Rumeli'deki "Dağlılardan" (Eşkıyadan) kur-
tulmak için öngörüsünü anlattığı şu hattı humayu-
nu naklediyor.
"Şu dağlılar maddesi için bu gece istihare ey-
ledim. (Girişilecek bir işin hayıhı olup olmadığını
görülecek rüyadan anlamak gayesiyle uyumak)
Hakkı Bey'iaşikâre (açıkseçik) gördüm ve şu ada-
mı memur etmeye cezmeyledim (kesin karar ver-
dim). Hemen birmünasip vakitle veziriik verip Ru-
meli'yi tevcih edesin... Rüya gördüğümü senin ile
reisten gayn kimse bilmesin... Inşaallah hayırdır."
• • •
Alıntıladığım örnekler, bu padişahların başara-
bildiklerini küçümsemek için seçilmedi. Atatürk'ün
büyüklüğünün nedenlerini bir kez daha yinelemek
amacıyla aktardım. İyi niyetlerine karşın yobazla-
nn etkisinden kurtulamayanlaria, akla, bilime da-
yalı ve gerçekçi bir yaklaşımdan sapmayan Ata-
türk'ü mukayese etme çabalannın yersizliğini vur-
gulamak istedim.
oerinc@cumhuriyetcom.tr.
Uludağ Üniversitesinde konferans
Selçuk: Aydmlanma
yaşamın kendisidir
BURSA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Gazete-
miz Yayın Kurul u Baş-
kanı llhan Selçuk, "Ay-
dmbnma yayrnım kpn-
ıtigdir. Aydmlannmnnı
bilincine varmayan
muthı olamaz. Aydm-
bnma msanm ınsanlaş-
masuu sağla\'an en bü-
yük devrimdir. Bifimin
dinden a^nhnaa insan-
hğm laikliğe kavuşma-
SHUT" dedı.
llhan Selçuk, Uludağ
Üniversitesi tarafindan
düzenlenen "Atatürkve
Cumhuriyet Haftası et-
kmhTderi" kapsamında
"Türk Aydınlanma
Devrimi ve Küreseüeş-
me" konulu bir konfe-
rans verdi.
Konferansı izleyen-
lere "Müslüman dün-
yasında neden tek laik
ülke Türkiye, bumı hiç
düşündünüzmü?" diye
soran Selçuk, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Müs-
Kimanhğımi7 şamanrrm
esmtüeritaşıyor. O yüz-
den bizinı \ lüslünıanhk
anlayışunızla Sudan, Su-
udi Arabistan, Afganis-
tan ve tran'daki Müs-
lümanlık anlayışıyla
uyuşmuyor. Ama bakı-
yoruz ki Türkhe'de ir-
tica sesleri çıkryor. Bu
ülkebuayıbıtaşımama-
lıdır. Kendi hayanmız
bizim ve sonuna kadar
savaşmalıyız"
Bugün Türkiye'de 80
bin camide ezan okun-
duğunu beürten Selçuk,
"Tann Oe insan arasma
kimse giremez, bunlar
Türkiye'yi tran'a, Af-
ganistan'a dönüştürme-
ye çahsan siyasflerin ça-
basıdır. Kadınlan köle
yapan bir anlayışm dü-
şünce özgüıiüğüyle hiç-
biriüşkisi(>lama/-dedı
SATILIK
Sahibinden Halkalı II. Etap, 201/A
6. kat, 120 m
2
, kombili,
daire satılıktır.
Tel: 0542-434 50 69
0212-23095 79