14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 KAS1M 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ GÜNÜN ADAMI TURHAN SELÇUK KARAKTERI KARAKTERSİZLİK ÖLAN GÖZLÜKLU SAMİ'NN HARIKULADE KIVIRTMALARI KISIM HEKMİLİ BİRÎ)EN AYAĞINIÇALIŞTIR OĞLUM.. GEÇM1ŞTE KALMIŞ ZAMAN 1ÇÎNDE, BABALAR-, OÖULLARINA GELECEĞINÎ KURTARAB1LSÎN AMACIYLA, "KAFAN1 ÇALIŞTIR OĞLUM.." D1YEREK NAStHAT EDERLERMİŞ. GÜNÜMÜZDE DU- RUM DEĞtŞTl. ŞÎMD1K1 BABA- LAR , "AYAĞINI ÇALIŞTIR OĞ- LUM..'4 D1YE NAS1HATTA BULU- NUYORLAR. ZÎRA PROFESYONEL- UOE GEÇ1LDÎKTEN SONRA , FUT- BOLCULARIN AYAKLARININ AL- TINA KARUN HAZINELERÎ SER1- ÜYOR... BENDENÎZE "KAFALARINI ÇAUŞTIRAN FUTBOLCULAR YOK MU ? " DIYE B1R SORU YÖNELT- MEYESENİZ SAKIN;OLMAZ OLUR MU 7..KAFALARJYLA GOL ATAN- LAR, KAFALARIYLA SAVUNMA YAPANLAR, KAFALARINI ÇOK tYl KULLANAN UZUN BOYLÜ FUT- BOLCULARIMIZ DA VAR ELBETTE, YALNIZ, BU ALANDA BAŞKA YETENEKLER DE GEREKL1. ÖRNEĞ1N : 1-GÜZELÎM YEŞtL Ç1MLERE 1KİDEB1R AHLI TÜKCRÜKLER SAVURÜP,ÇOCUKLARA ÖRNEK OLACAKSIN. 2- H1RIST1YAN ISEN , SAHA - YA ADIMINI ATARKEN , EL ÇA- BUKLUĞU MARİFET , HAÇ ÇI- KARACAKSIN. 3 •- MÜSLÜMAN ISEN,"EL ÇABUKLUGU MARİFET" IM- KANSIZUĞINDAN ÖTÜRÜ, FIR- SATI BULDUĞUNDA FUTBOL SAHASINDA TAM KADRO NAMAZ KILACAKSIN. 4-ARADA BtR MANKEN HANIMLARLA "LA1LA" ÖRNE. Ğt GECE KULÜPLER1NDE BOY GÖSTERECEKS1N. TÜM BUNLAR FUTBOLUN OLÜMSUZ YÖNLER1.. BU OYU- NUN USTADLARI ARASINDA ELBETTE Kl, OKUMUŞ-YAZMIŞ SAYGIN K1ŞILER.AYDININSAN- LAR DA VAR.ELEŞTIRİLERIM ONLARA DEĞİL. İSTER OLUMLU, İSTER OLUM- SUZ OLSUNLAR, BIZ POL1TÎKACI- LARIN, FUTBOLCULARIMIZA SEV- GILERI.SAYGILARI.ASIL ÖNEML1- SI MINNET BORÇLARI VARDIR. ZÎRA ONLAR MILYONLARCA FUTBOL SEVERE PAHALILJĞI, IMFY1, "NE OLACAK BU MEM- LEKETtN HAU-'NJ UNUTTURU- YORLAR. ÎNSANLAR, POL1T1KA- C1LARA DUYDUKLARI H1NCI, BAŞTA HAKEMLERDEN, KULÜP YÖNETtaLERINDEN, KARŞI TA- RAF OYUNCULARINDAN .HATTA ZAMAN ZAMAN KEND1 OYUNCU- LARINDAN BÎLE ÇIKARIYORLAR. SÖVÜYORLAR.YETMEZSE STAD KOLTUKLAR1NJ PARAMPARÇA EDİP RAHATIJYOR , STRES ATI- YOR, BOŞALIYORLAR. BÖYLECE ÜLKEDEK1 SIKINTIYI YARATAN BIZ POLITIKACILAR- KURTULUP HUZURA KAVUŞUYORUZ. NE DIYEYİM 3 U AYAKTOPU- NU KİM ICAD ETMİŞSE, ALLAH ONDAN RAZI COUN , ALLAH MEKANINI CENNET EYLESÎN.. AMIIİN... DABILYU DABILYU DABILYU GÖZLÛKLÛ SAMİ.COM.TR Yunan kadın grubu başkanı Margarita Papandreu barış ordusu kuralım diyor Dünyaya örnek olabilirizZEYTSEPORAL Nafplion'daki Winpeace toplantısında Yu- nanlı kadın grubuna Margarita Papandreu baş- kanlık ediyordu. Tüm yaşamını kadın ve banş hareketlerine adamış, kendisini "feminist'' ve "banş eviemcisi'' diye tanımlayan bu insan, yaşının ilerlemesi ve sağlık sorunlanna karşın bu yolda çalışmaktan geri kalmıyor. Her firsat- ta oğlu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Georges Papandreu yla Türkiye Dışişleri Bakanı tsma- il Cem' in sağlıklı, yapıcı bir diyalog sürdürme- lerinden duyduğu mutluluğu dile getiren Mar- garita Papandreu'dan, son olaylan değerlendir- mesini istedim. Işte sorulanma verdiği yanıt- lar: Önce, günahsız bireyleri yok eden, insan yaşamını sonlandıran terörist eylemi lanetledim. StLAH DEĞİL tNSAN- Margarita Papandreu'nun ordusunda silah değiL insan kaynaklaru bireylerin yetenekleri kullanılacak. Sonra neden, kim, bu eylemın gerisinde nasıl bir nefret olabilir sorulannı sordum... tlk anda ABD'de müthiş bir dayanışma ve birlik sağlan- dı. Ama derken Amerikan yönetimi şahinler ve güvercinler diye ikiye aynldı. Ve ne yazık ki, şahinler galip geldi. Oysa şiddet, şiddetle yok edilemez. Hep derim, duygular doruğa tırman- mışken asla karar vermemek lazım. Ne kadar Türkiye ve Yunanistan 'Kadın Banş Girişimi' terorizmin gücünü ve gücün terorizmini reddediyor Âfgan kadmlara destek"Bizler,bu güzel şehrimizde, tslam sa- naünın en mükemmel örnekkrinden olan Türk çeşmeterinden sular içerekbir zamanlar Türk medreseleri olan mi- marişaheserieri koruyarak bunlarda si- nema, tiyatro, konferanslar izkyerek ve kalplerini Izmir'de, Ayvahk'ta bırak- mış büyükkrimizin anlatüklan öykü- leri dinkyerek büyüdük_. Doğal olan buydu, öyle yapük_ Bugün dünya do- ğaİolanıyok ederken sizlerin banş kül- türünü gefiştirme çabası daha da büyük öncm kazanıyor." Bu güzel şehir, Yunanistan'ın güne- yiudeki Nafplion'du, konuşan da Bele- di\e Başkanı Costas Charamis... Türkiye ve Yunanistan'dan, sivil top- lun kuruluşlanndan kadınlann dört yıl önce (tam da Kardak krizi sırasında) kur- dudan Winpeace - Kadın Banş Giri- şini'nin üç gün süren toplantısı, bu söderle sona eriyordu. Aftan kadınları hep kurban Cç gün boyunca. iki ülkenin kadın- lar bir yandan banş kültürünü yerleş- timek amacıyla geliştirdiğimiz proje- leı, ortak çahşmalanmızı gözden ge- çirp bunlan değerlendirirken bir yan- daı da dünyanın 11 Eylül'den bu yana içnde bulunduğu durum karşısında ye- rinizi, tavnmızı belirliyorduk. Vinpeace hareketinin Türkiye ve Yu- oaaistan üyeleri, her tür şiddete kar- şrdık. Ikiz kulelere yapılan terörist sadınyı lanetlediğimiz gibi, Afganis- taıa karşı girişilen savaşı da lanetliyor- dtuc. "Göze göz, dişe diş" anlayışının şid- deçemberinı asla kıramayacağının ve bu;bir sorunu çözmeyeceğinin bilin- ciıdeydik. Ugan kadınlan seçmedikleri, taraf ol- mdıklan, güç, şiddet çemberinin ve sa- valann yanı sıra, köktendinci Taleban reıminin de kurbanlan ohnuştu. 3u düşünceler doğrultusunda yayım- laağmuzbildiride "RAWA-AfganKa- dblan Devrimci Büüği'nin, ülkelerin- dteşttfikçi, şiddeti dışlayan shil bir top- hm kurma çabalaruu desteklediğimi- zi Afgan halkının kendi demokrasile- rü kurma çağnlanna kaüldığunızı'' bdirdik. Terorizm eylemlerini gerçek- letirenlerin uluslararası yargıya tes- liı edilmeleri için. savaş dışı yollara baş- vTulmasını istedik. Kdıplarttarangençler rûrkiye ve Yunanistan arasuıda ba- n kültürünü yerleştirmek için girişti- ğniz projeler meyvelerini vermeye 'DAHA YAPACAK ÇOK İŞÎMİZ VAR' - Yunanistanın güneyindeki bu güzel şehirden, üç yanından denide sarmalanmış Nafplion'dan aynhrken daha >^pacak çok işimiz olduğuna, çok çauşmamız gerektiğini düşünüyordum. başlamıştı. Özellikle iki ülkenin lise ve üniversite öğrencileri arasında düzenlediğimiz yaz kamplan başanlı olmuş, bunlara talep çoğalmıştı. iki ül- ke arasında en kemıkleşmiş politik so- runlan bile kendi aralannda tartışırken kalıplan kıran, şiddet dışı sorun gide- rici önlemler, yöntemler benimseyen bu gençler, ilerinin yönen'cileri olacak- lardı. îki üUcenin kadın yazarlan arasında- ki ilişki güçleniyordu. Önümüzdeki ay, Yunanistan'ın en büyük yayınevlerin- den biri (Kastaniotis Yayınevi) Türk kadın yazarlann öykülerinden bir seç- ki yayımlayacak. Neyl nasıl aloılıvoruz? iki ülke arasında agro-turizm, tanma, yerel üretime bağlı. kadınlann emeği karşılığında ekonomik gelir de sağla- yacak turizrn yollan aranıyordu. Toplantıya evsahipliği yapan Yunan- lı milletvekilı Elsa Papademetriunun dedığı gıbi "VVinpeace girişiminin ça- hşmalan, içinde yaşadığunız bu kritik günkrde dünyaya örnek olabilir"dı Nafplion toplantısında ele aldığunız konulardan biri de birey ve toplum ola- rak neyi, nasıl algıladığunızdı. Bir örnek: "Eylül'ünll'iydLPilotla- n ve yollan değiştirilen uçaîdar büyük kentin yüreğine <i«Mılar ve nefret edi- kn düzenin/gstemin semboOerini yok et- mek üzere saldırdüar. Hemen ardın- dan, padamalar çöken binalar, kaçışan- lar, ölümden kurtulabilenler, kurtula- mayanlar ve tümünü canlı yaymlarla bize ileten tele\izyon kameralan_. n Şu yukandaki satırlan duyduğunuz- da ya da okuduğunuzda ilk anda ne al- gdıyorsunuz? New York, 11 Eylül 2001, fidz Kuleler, CNN, vb... Öyle mi? Baskı ve slddet döneml Yanlış! Aynı satırlan, tek sözcüğü değiştirmeden yeniden okuduğunuzda ya da duyduğunuzda şunu da algılaya- bilirdiniz: Şili'ninbaşkenti SanDiego. 11 Eylül 1973. Devlet Başkanı Salva- dor Aüende'ye karşı, ABD desteğinde General Pinochet'nin saldınsı... Baş- kanlık Sarayı dahil olmak üzere, yapı- lann çökmesi, masum insanlann öl- mesi... 15 yıl sürecek baskı ve dehşet döneminin başlangıcı... Kosullandırmaların farkında olmak "Algüama^beş duyumuzu, özellik- le görme ve işitme duyulanmızı kulla- narak fark etmek, dikkat etmek, sapta- mak, anlamak, ka\Tamak demek... Ama, "algriamak" aynı zamanda yal- nız bireysel değil, toplumsal, politik, ekonomik, kültürel bir süreç. Toplum- sal, politik, ekonomik koşullarla belir- lenen, sürekli varsayımlar üreten bir süreç. Bu koşullandırmalann, bu var- sayımlann hem bireysel hem de ulusal davranışlanmızı belirlemesi kaçınıl- maz. Yani tam bir "fasit daire''. Buna gö- re önıe|in, Katolık Irlandalı ile Protes- tan, Türk ve Yunan birbirinden sonsu- za dek nefret edecek... Bu fasit daireyi kırmak, bağunsız, doğru algılamayı gerçekleştirmek için yollardan biri, koşullandmnalann far- kında olmak. Irkçı, aynmcı, milliyet- çi, erkek üstünlüğünü gözeten bir eği- timle yetiştirildiğimizin bilincinde ol- mak. Ancak bilincinde olduğumuz şey- leri değiştirebiliriz... Bir başka yol da, kendimizi "ötekinin'' yerine koyarak çevremizi, olaylan ve dünyayı algıla- mayaçalışmak... Kaba kuvvet deflll çalısma... Işte Winpeace hareketi içinde yapma- ya çahştığımız da algılamalanmızı sor- gulamak, onlan değiştirmeye çalış- maktı. Insanoğlunun ortak çıkarlannı bir- likte savunmak, her tür şiddete, baskı- ya karşı çıkmak, dengeyi kaba kuvvet- le değil çalışarak üreterek sağlamak, ba- nş kültürünü yerleştirme çabası, yalnız iki ülkenin değil, yalnız belli bir böl- genin değil, dünyanın da en çok ihti- yacı olduğu şeydi şu sıralar. teröre karşı savaş deseler de Afganistan'a kar- şı savaş olduğunu ve bu savaşın gizli bir gün- demi olduğunu biliyoruz. Ruhunu kavbetmek Ne yazık ki, Amerika'da bize neden bunca nef- ret var, diye soran olmadı. Oysa bu soru bir 'ruh araması'na yol açabiürdi. Evet, ABD, vatandaş- lan için yüksek yaşam standardı sunabilir ama ruhunu kaybetmiştir. Bunca nefretin nedenle- rini anlayabilirsek "ne vapmah* sorusuna da sa- \aş dışında yollarla yanıt verilebilirdi. Belkı daha zor, daha uzun zaman alacak yöntemler- le terorizmin sorumlulan, uluslararası yargı önüne çıkanhnalıydı. ABD 300 milyar dolar harcıyor ordusuna gü- venlik nedeniyle. Ama gördük işte, bu güvenliği sağlamıyor. Aynca Viet- nam'da Napaİm bomba- sıyla yok olan köylerin, Latin Amerika'da destek- lenen dıktatörlükler altm- da ezilenlerin, Şili ve El Salvador'da ölüra taburla- n karşısuıda can verenle- rin, Irak'ta ambargo yü- zünden her ay ölen 5 bin çocuğun açısından bakar- sak dünyaya, nerede kal- dı güvenlik? Güvenlik sağlamanın tek yolu var- dır Ötekinm, karşıdakının de güvenliğini düşünmek. Türklye lllşlclleri Türkiye ve Yunanistan ilişkileri, son dönemlerde iki hükümetin de gayret- leriyle daha iyi seyredi- yor. Bu son olaylar karşı- suıda Türkiye'nin de Yu- nanistan gibi Irak'ın bom- balanmasına karşı çıkışı benimutluetti... Türkiye Islam ülkele- rine örnek oluşturabilir. Ama aynı zamanda Tür- kiye ve Yunanistan, birlik- te hareket ederek dünya- ya örnek oluşturabilir. Dünya ölçeğinde söyle- diğimi, ikili ilişküerimiz için de söylemeliyim: Gü- venlik sağlamanın tek yo- lu, ötekinin de güvenliği- ni düşünmektir. Toplumun her katma- nına bu düşünceyi yay- malıyız. Winpeace hare- ketini bunun için önemsi- yorum. Bir önerl Ben dünyada bir Hıris- tiyan-tslam çahşması çı- kacağına inanmıyorum. Medeniyetler çatışması- nın çıkmasında, dinler de- ğil başka faktörlerrol oy- nayabilir. Bir önerim var: Dünya Banş Ordusu'nu kurmak. Bu orduda silah değil, insan kaynaklan, bireylerin yetenekleri kul- lanılacak. Gelişmiş ülke- lerin insanlan bir yıl bo- yunca, azgelişmiş bir ül- kede yasayarak bilgisini, tecrübesini o ülkenin ge- lişmesine ve demokrasi çabasına katacak... Bu önerimi kimileri küçüm- seyebilir, gerçek dışı bu- labilir... Ama bildiğimiz tek gerçek de şu: Şiddet, şiddeti durdurmuyor. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANERÎNÇ Fırsatmı Kollayanlar... Cumhuriyet Bayramı, Osmanlı yandaşlan ile la- iklik karşrtlannca Türkiye Cumhuriyeti ile Osman- lı Devleti'ni karşılaştırmak ve Atatürk'ün yanınada Osmanlı padişahlarını yerleştirmek için bulunmaz bir olanak olarak değerlendirildi. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar Osmanlı paşa- lan ile üst yöneticileri idi, ama Osmanlılıkla benzer bir yanlan yoktu. Osmanlı Devleti'ni yok sayarakTürkiye Cumhu- riyeti'ni anlamak ve anlatmak olası değildir. Çün- kü Osmanlı Devieti'nin ardılı olarak kurulmuştur. Bu yüzden de yıkılan Osmanlı Devteti'nin topraklan üze- rinde oluşan diğer ülkeler gibi Osmanlı 'nın Düyun- u Umumiye'ye olan borçlanndan kendi payına dü- şeni de binbir güçlüğe karşın ödemiştir. Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ge- rek yönetim, gerek anlayış bakımından karşılaştı- nlması zoraki bir yaklaşırndır. • • • Aynı durum, ilerici sayılan Osmanlı padişahlan ile Atatürk'ün karşılaştınlması konusunda da ge- çeriidir. ömeğin 1757 yılında tahta çıkan III. Mustafa, yenilikçi bir padişah olarak bilinir. Osmanlı Devie- ti'nin gerileyişini durduımak için yeniliklere önem vermiş, bu arada deniz subayı yetiştirmek üzere Mühendishane-i Bahri-i Humayun'u kurmuştur. İlerici yanına karşın, çağdışı hurafelere inanmak- tan da kendini alamamıştır. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi adlı yapıtında şöyie anlatıyor: "Bilim alanındaki çalışmaları ile uyanık bir pa- dişah gibi görünen Mustafa III, Avrupalılann ba- şanlarında yıldızların tesiri olduğuna inanmıştı. Yedi Sene Savaşlan sırasında en küçük devlet olan Prusya'nın kazandığı zaferlerden hayrete düşmüş; FrederikVn başansında olaylan önceden görüp haber veren müneccimlerin (yıldız falcıla- nnın) tesir yaptıklanna inanmıştı. Bu inançla Ah- met Resmi Efendi 'yi elçilikle Pnısya kralına yol- lamış ve ondan üç müneccim istemişti. Filozof Vol- taire7e dost olan, hür düşünceye değer veren Fre- derik'in, Ahmet Resmi Efendi'ye cevabı şu ol- muştur. • İyi bir orduya sahip olmak, • Banş zamanında harbe hemen girebilecek şekilde onu talim ettinmek, • Hazine'yi dolu tutmak... Işte benim üç müneccimim. Bunlardan başka müneccimyoktur. Dostumuzpadişaha böylece bil- dirmenizi rica ediyorum." • • • Pekiyayobazlartarafındantahtanindirilipöldü- rülen III. Selim? Osmanlı padişahlan arasında en aydınlık kafalı olduğu yaptıklanndan anlaşılan ve müzikte yeni makamlar düzenleyecek kadar bil- gili olan bu padişahın da bazı saplantılardan kur- tulamamış olduğunu görüyoruz. Yine Karal, III. Selim'in sadrazama hitaben yaz- dığı ve Rumeli'deki "Dağlılardan" (Eşkıyadan) kur- tulmak için öngörüsünü anlattığı şu hattı humayu- nu naklediyor. "Şu dağlılar maddesi için bu gece istihare ey- ledim. (Girişilecek bir işin hayıhı olup olmadığını görülecek rüyadan anlamak gayesiyle uyumak) Hakkı Bey'iaşikâre (açıkseçik) gördüm ve şu ada- mı memur etmeye cezmeyledim (kesin karar ver- dim). Hemen birmünasip vakitle veziriik verip Ru- meli'yi tevcih edesin... Rüya gördüğümü senin ile reisten gayn kimse bilmesin... Inşaallah hayırdır." • • • Alıntıladığım örnekler, bu padişahların başara- bildiklerini küçümsemek için seçilmedi. Atatürk'ün büyüklüğünün nedenlerini bir kez daha yinelemek amacıyla aktardım. İyi niyetlerine karşın yobazla- nn etkisinden kurtulamayanlaria, akla, bilime da- yalı ve gerçekçi bir yaklaşımdan sapmayan Ata- türk'ü mukayese etme çabalannın yersizliğini vur- gulamak istedim. oerinc@cumhuriyetcom.tr. Uludağ Üniversitesinde konferans Selçuk: Aydmlanma yaşamın kendisidir BURSA (Cumhuri- yet Bürosu) - Gazete- miz Yayın Kurul u Baş- kanı llhan Selçuk, "Ay- dmbnma yayrnım kpn- ıtigdir. Aydmlannmnnı bilincine varmayan muthı olamaz. Aydm- bnma msanm ınsanlaş- masuu sağla\'an en bü- yük devrimdir. Bifimin dinden a^nhnaa insan- hğm laikliğe kavuşma- SHUT" dedı. llhan Selçuk, Uludağ Üniversitesi tarafindan düzenlenen "Atatürkve Cumhuriyet Haftası et- kmhTderi" kapsamında "Türk Aydınlanma Devrimi ve Küreseüeş- me" konulu bir konfe- rans verdi. Konferansı izleyen- lere "Müslüman dün- yasında neden tek laik ülke Türkiye, bumı hiç düşündünüzmü?" diye soran Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Müs- Kimanhğımi7 şamanrrm esmtüeritaşıyor. O yüz- den bizinı \ lüslünıanhk anlayışunızla Sudan, Su- udi Arabistan, Afganis- tan ve tran'daki Müs- lümanlık anlayışıyla uyuşmuyor. Ama bakı- yoruz ki Türkhe'de ir- tica sesleri çıkryor. Bu ülkebuayıbıtaşımama- lıdır. Kendi hayanmız bizim ve sonuna kadar savaşmalıyız" Bugün Türkiye'de 80 bin camide ezan okun- duğunu beürten Selçuk, "Tann Oe insan arasma kimse giremez, bunlar Türkiye'yi tran'a, Af- ganistan'a dönüştürme- ye çahsan siyasflerin ça- basıdır. Kadınlan köle yapan bir anlayışm dü- şünce özgüıiüğüyle hiç- biriüşkisi(>lama/-dedı SATILIK Sahibinden Halkalı II. Etap, 201/A 6. kat, 120 m 2 , kombili, daire satılıktır. Tel: 0542-434 50 69 0212-23095 79
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear