23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 EKİM 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA İ V | J | A | U J \ kulturracumhuriyet.com.tr 15 Ömer AliKazma'nın işleri Darphanei Amire ve Yerebatan Sarayı'nda yer alıyor ESlNTtLER ZEYNEP ORAL İletişirnJn kmlma noktalan ÖZLEM ALTUNOK 7. Uluslararası tstanbul Bienali, hem küratör Yukollasegavva'nın belirledıği tema ve ürettığı 'egonıgaT kavramıyla hem de seçtiği değişik sanatçılarla farklı bir çizgiye sahip. Küratörün uluslararası alanda sesini duyurmamış ve özellikle genç olmasına dikkat ettıği Türkıye'den katüan ısımlerden bıri de Ömer Ali Kazma. Londra ve New York'ta fotoğraf ve medya üzerine eğitim gören Kazma, geçen ağustosta Türkiye'ye dönmüş. Bıenalın temasını belirleyen 'egofugal' kavramını oluşturan ego ve füg sözcüklerini kendisinin de düşündüğünü bclirten Kazma, ilgi çekici temanın da etkısiyle bienale ilk kez bu yıl başvurmuş. Beş video işiyle bienale katılan sanatçının işlerinden 'Birde Sinek' 'Yeter', 'Süpersonik Aile' ve 'Ne Iş' Darphanei Amire'de, 'Yağmur' adlı işi ise Yerebatan Sarayı'nda yer alıyor. tki kısa film çekerek sinemayla başladığı çalışmalannı, devamlıhğı güç ve masraflı olduğu için videoyla sürdüren sanatçı, şimdiye dek yaptığı filmlerde de klasik kurgular kullanntadığmı bclirtiyor. Başlangıçta dıgital kamerayla çalışıp film formatında prezantasyon yapmayı düşünerek videoya başlayan Kazma, zamanla video sanatının derinliklerine dalmış. Yaptığı işler üzerine konuşmak için erken olduğunu düşünürken bilinçli olmasa da insan ve iletişim, iletişimin kırılma noktaları üzerine yoğunlaştığını söylüyor. Videonun, hızıyla etrafinda olan biten ve prodüksiyon öncesi çalışmaları mınisıtıp bunlardan bir harmoni yaratma fikriyle oluşmuş. Bir platformun üzerine çıkararak dönmelerini sağladığı dostlarından bir cümle sarf etmelerini istemiş. Mevlevılığe göndermeleri de olan iş, sembohk anlamda gezegenlerin, evrenin dönüşüne insanların da katılarak bir yandan da egolanndan soyutlanmalannı içeriyor. Sanatçının işine müdahale noktası ise bir dönüşü aynı devirde tamamlatarak ve kişilerin kendi sesleriyle bütünleyerek çeşitli armoniler yakalamaya çalışması olmuş. Kazma, bir yandan da sevdiği insanların nasıl bir uyumluluğu olduğunu, ayrı ve bütün olanın nasıl bir sonuç sunacağını merak etmiş. 'Bir de Sinek' işi ise dokuz gün boyunca bir sinekle mücadele eden bir adamın haletiruhiyesini yansıtıyor. Geçen zaman, rahatlığın sonrasında saldırgan, sinirli, yok etmeye meyilli olan insanın trajikomik gidişatını sergiliyor. Temanın izleyici ile işlerin arasına girmesi açısından bu kadar öne çıkmasındansa hoşlanmıyor, ona göre "tema, zemini ve sınırlan belirlese de 'egofugal' gibi yeni üretilmiş ye çekici bir sözcüğün cazibesi ve insanların onun çevresinde yoğunlaşması konseptin yapılan işleıie insanlann arasına fazla girdiğini gösteriyor". Şu sıralar Yuko Hasegavva ve bienale katılan 13 sanatçıyla birlikte, tstanbul Bıenali'nin küçük ölçekli bir versiyonunu Tokyo'da gerçekleştirecek olan Kazma, bienal kapsamında verilen UNESCO 'Sanata Desteködülü'nü de dört sanatçı ile birlikte paylaşmıştı. • Bienale 'Birde Sinek', 'Yeter', 'Süpersonik Aile', 'Yağmur' ve 'Ne Iş' adlı video işleriyle katılan sanatçı, videonun, hızıyla etrafinda olan biten ve prodüksiyon öncesi çahşmalan minimalize eden bir sisteme sahip olduğunu düşünüyor. GERÇEKLİĞI ÖINEMSİYOR Çalışmalannda müdahaleyi en aza indirgeyen Önıer Ali Kazma, belirli bir kurgu yerine kendiliğinden gelişen anlann peşinden gidiyor. (Ir otoğraf: VhOAT AR1K) malizoeden bir sisteme sahip olduğuna inanan Kazma'nın, zamanla yakınındaki şeylere olan ilgisi artmış. Video ile film formatı arasında büyük farklılıklar olduğunu düşünüyor Kazma, belırlı bir kurgu yerine kendiliğinden gelişen anlann peşinden gidiyor. 'Yağmur' adlı işini oluştururken de yine plansız ve o gün yaşanan bir şeyın dokümantasyonunu ortaya koyduğunu söylüyor. Yerebatan Sarayi'nın yapısıyla da uygunluk gösteren ve yalın bir iş olan 'Yağmur', duvara yansıtılan projeksiyonla yağmur damlalannın rıtmine eşlik eden damla sesleri doğal bir bütünlük otuşturuyor. Çalışmalannda müdahaleyi en aza indirgeyerek yaşamın içinden ve anlık ortaya çıkan şeylerde gerçeklik duygusunu önemsiyor. Sesleri ise anlann sesiyle bırlıkte verme tarattarı olan Kazma, 'Süpersonik Aile' adlı işini bienal temasının belirlenmesinden sonra yapmış. Farklı karelerde eşzamanlı olarak dönen aile üyeleri yine kendilerine ait seslerin eşliğinde bütün bir uyumun parçaları olarak hem tek başlanna hem de birlikte varoluşlannın ortak paydasında buluşuyor. 1997'den beri bir film projesi olarak düşündüğü çalışma, tanıdığı insanlann ses ve görüntülennı kullanarak çeşıtli grafik şekıllerde ekrana yan 15 ödülün dağıtıldığı 38. Altın Portakal Film Festlvall törenle sona erdl SERGİSCHNEIDERTEMPEL SANAT MERKEZİ'NDE Altuı Portakal, 'Büyük Adam Küçük Aşk'ın BÜLENTECEVİT ANTALYA38. Altın Portakal Film Festivali'nde "En lyi Film" ödülünü, Handan lpekçi'nın yönettıği "Büyük Adam Küçük Aşk , En tyi Yönetmen ödülü'nü ise Yazgı filmiyle Zeki Demirkubuz kazandı. 15 ödülün dağıtıldığı gcccde "En tyi Kadın Oyuncu" ödülünü "Vlzontele"deki rolüyle Demet Akbağ ile "Şariacı" filmindeki rolüyle Yeşim Salkını paylaştı. Festivalde, En lyi Erkek Oyuncu ödülü'nü ise "Vlzontcle" filmindeki rolüyle Altan Erkekli elde etti. 38. Altın Portakal Film Festivali'nde ödüller dün gece sahiplennı buldu. Antalya'da 1 Ekim'de başlayan festıval, dün akşam Sabancı Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi'nde düzenlenen " ö d ü l Töreni" ile sona erdi. Türk sinemasına emek veren sinema sanatçılannın sanat ve yaşamöykülerinin anlatıldığı "Unutulmayanlar" adlı belgeselin gösterimiyle başlayan gecede, En lyi lkinci Film ödülü'nü " O da Beni Sevwor" filmi, En lyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'nü fsmail Hakkı Şen, En lyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü'nü de Füsıın Dcmirel kazandı. Jüri Özel ödülü'ne ise "Büyük Adam Küçük Aşk" filmindeki rolüyle 5.5 yaşındaki Dilan Erçetin, " O da Beni Seviyor" filmindeki rolüyle Ece Ekşi, Yazgı'daki rolüyle de Serdar Orçin layık görüldüler. 38. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En tyi SesEfekt" dalında ödüle dcğer eser bulunamazken diğer ödüller şöyle dağıldı: En lyi tkinci Film ve Behlül Dal Özel ödülü: O da Beni Seyiyor (Barış Pirhasan). En lyi Üçüncü Film ve Doktor Avni Tolunay özel ödülü: Yazgı (Zeki Demirkubuz). Cam Piramit Sabancı Kongre ve Fuar Merkezi'nde düzenlenen törene, ödül kazanan sanatçı lann büyük bölümünün katılmaması dikkat çekti. Colman McCarthy adını içinizde duyan var mı, bilmiyorum. Ulkesi ABD'de ünlu bir gazeteci yazar. 196997 yıllan arasında başta VVashington Post olmak üzere birçok gazeteye yazıyordu. Bugün gazetecilikten çok eğitimci olarak etkili. Onu, 80'li yılların ortalarında VVashington'da tanıdım. O sıralar "Süper Gücün öteki YüzüAmehka'dakı Evsizler" başlıklı bir dızı hazırlıyordum. Ondan yardım istemiştim. Seferber olup önümde bir sürü kapı açmıştı. Colman McCarthy'nin Turkiye'ye ılgisi, 12 Eylul sonrasındaki Barış Derneği davasıyla daha da yoğunlaşmıştı. Çünkü o, bir barış eğitimcisiydi. "Çocuklanmızı şiddetle beslenen bir kültürie ye , tiştiriyoruz, sonra da aralanndaki farklılıkları gidermek için neden yumruklara, silaha ya da saldırganlığa yöneldıklerine şaşıyoruz" diyordu. Bu düşünceden hareketle, evine en yakın ortaokula seçmelı "şiddet karşıtı kültür" dersi önermış ve kabul edilmişti. "İlk ders günü, belki 45 öğrenci gelirdiye düşünüyordum, ama 25 öğrenci geldı" diyordu o karşılaşmamızda. O gün bugün yalnız ortaokullarda değil, üniversitelerde de Barış dersi veriyor Colman McCarthy. Bu dersi verebilecek öğretmen yetiştiren "Barış Eğitimi Merkezi"r\\r\ de mudürluğünü yapıyor. New York'taki terörist saldırısından ve teröre savaş kararından sonra, Colman McCarthy, "San Fransisco Bay Guardian" gazetesinde Russell Mokhiber ve Robert VVeissman'ın sorularını yanıtlarken alacağı tepkiden korkmuyordu. Soru: Her on Amerikalıdan dokuzu, savaşa yol açsa bile sorumlu gruplara ya da ülkelere karşı askeri hareketten yana. Mantıklı tepki ne olmalı? "Duygusal olarak böyle bir ortak tepki doğal, ama mantıklı karşılık, biz sizi affediyoruz, siz de bizi affedın olmalı." Bizi ne için affedecekler? "Yeryüzünün en şiddet yanlısı hükümeti olduğumuz için... Martin Luther King bunu daha 4 Nlsan 1967'de söylemışti." Bush ne yapmalı? "ABD'nin bundan sonra dünyanın en büyük silah satıcısı olmayacağını, saniyede 9 bin dolara ulaşan askeri bütçeyi kısmaya başlayacağını söylemeliydi... Son 20yılda Libya, Grenada, Panama, Somali, Haiti, Afganistan, Sudan, Irak ve Yugoslavya'yı bombaladık. Bu ulkelerin ortakikı özellıği var: Hepsi yoksul ve insanları çoğunlukla koyu renkli..." Yani öteki yanağımızı mı çevirelim? "Hayır, o çok kolay. Barışçı olmak bir eylemdır, karşı koymaktır, şiddetle ışbirlığı yapmamaktır. Banşçı olmak kahramanlık ister. Silaha sanlmaktan, bomba atmaktan daha çok cesaret ister..." "Bir çocuğu ya da karşınızdaki insanı dövdüğünüz vakıt şunu diyorsunuz: 'Senin düşuncenı ya da davranış biçimini degiştirmek ve bunu değiştirmek için fiziksel güç kullanacağım'. Şiddet, hiçbir zaman etkili olamaz. Olsaydı gezegenimizde banş çoktan sağlanmış olurdu." Şiddet çernberıni nasıl kıracağız? "Cehalet zincirini kırdığımız gibi. İnsanları eğiterek... Çocuk okula başlarken iki ıki daha dört ettiğini bilmez. Defalarca tekrarlarsınız ve öğrenir. Okuldan iki iki daha dört ettiğıni öğrenerek çıkar. Ama 'göze göz'ün, hepimizin körleşmesi anlamına geldiğinı öğrenmeden ayrılır okuldan... Eğer çocuklanmıza biz banşı öğretmezsek, bir gün birileri onlara şiddetı öğretır." Bugün ABD'deki 3 bin yüz universiten'in yalnızca 70'inde "Barış dersi" olduğunu öğreniyorum aynı yazıda. Bugüne dek bütün ulkelerin, bütün okullarında tarih dersi denince yalnızca savaşlar tarihini öğrendik. Ya barış tarihini öğrenseydik. Bu köşede düş kurmak serbest... Hele bir düş gücünüzü kullanın: Farz edin yeryüzü Colman McCarthy gibi insanlarla dolu... Farz edin yalnız ABD'nin üç bin üniversitesinde değil, yeryüzünün, benim ülkem de dahil olmak üzere, yeryüzünün tüm üniversitelerine, tüm ortaokullarına, hele hele tüm ilkokullarına barış eğitimi konmuş... Biliyorum, çok geç kaldık. Ama barış eğitimi için bir yerden başlamamız gerek... Çocuklanmıza barışı öğretmezsek, nasılsa bir gün onlara birileri mutlak şiddeti öğretecek. Şimdiki gibi. eposta: zeynepcizeyneporal.com Faks:(0212)25716 50) Barış Eğitlmi: Iki Iki Daha Dört Eder Gibi... BUGUN Gözyaşı ve tebessiim yılhm Kültür Servisi Karaköy'deki Schneidertempel Sanat Merkezi'nde 'Eski Karrpostallarda Gözyaşı ve Tebessüm Yıllan (1908 1923)' adlı bir sergı açıldı. 25 Kasım'a dek sürecek sergi, Seyhun Binzet'in koleksıyonundan seçilen, 19082. Meşrutiyetıle başlayıp, 6 Ekim 1923'te lstanbul'un kurtuluşu ile son bulan tarihi döneme ait üçyüze yakın kartpostaldan oluşuyor. 1908 1923 Osmanlı İmparatorluğu'nun gözyaşı ve tebessüm yıllannı yaşayanlara ve yaşanan olaylara içtenlikle tanıklık eden bu kartlar, yıllar sonra, o acılı sevinçli tarih kesiti ile birlikte gündeme geliyor ve lstanbul'un kurtuluş günü yıldönümünde Istanbullulara sunuluyor. Sergi, Sultaıı AbdUlhamit ve 2. Meşrutiyet, 31 Mart Vakası ve Hareket Ordusu, Balkan Savaşı ve Çanakkale, 1. Dünya Savası ve Istanbul'un tşgaliyle Iurtuluşu, Insanlar ve Araçlar adlı beş bölümden oluşuyoı. Konica Color Plaza Ulus ve Cross sponsorluğunda hazırlanan sergideki kartpostallann aynı basımlanndan oluşan bir albüm de aynı yerde satışa sunulacak. (0212 249 01 50) • AKBANK 11. CAZ FES1İVALİ nde Babylon'da saat 23.00'te Moseph Bovvie's Dcfunkt1 konseri, Aksanat'ta saat 12.30'da 'Paul Haincs I. Bölüm' ve 17.00'de 'Paul Haines II. Bölüm' adlı film i/lenebilecek. (0 216 454 15 55) • ÇUKUROVA DEVLET SENFONt ORKESIRASI'nda şef Emin Güven Yaşhçam'ın yönettıği, solıst Zeynep Yamantürk'ün seslendirdiği açılış konseri gerçeklcşecek. (0 322 453 68 74) • FİLM YÖNETMENLERİ DERNEĞI'nde 'Ustalar Haftasf başlığı altında saat 16.00'da AlfredHitchcock'un 'Kuşlar' adlı filmi gösterilecek. (0 212 293 90 01) • ATATÜRK KİTAPLIĞI'nda saat 15.00'te TürkDünyası Sinemasf başlığı altında Tnlomuş Okeyev'm 'Kızıl Elma1, saat 18.00'de k Bir İ'llke Bir Film Bir Yönetmen' başlığı altında ise 'Ayna' adlı filmi gösterilecek. (0 212 317 77 00) • MUAİYllVIERKARACATİYATROSU'nda saat 11.00'de Orhan Kurt'un oynattığı Karagöz Gösterisi yapılacak. (0 212 317 77 00) • İFSAK'ta saat 14.30'da 22. İFSAK kısa film, video ve belgesel yarışması ön elemeyı geçen kurmaca f ilmler gösterımı ve saat 16.00'da T\ığbaGüleç'ın 4lk' adlı sergi açılışı yer alacak.fO 212 292 42 01) • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 16.00'da Agnes Varda'nın yönettiği 'Rençpcrler vc Köylü Kı/ı' adlı film gösterilecek. (0 212 244 44 95) Cam Piramit Sabancı Kongre ve Fuar Merkezi'nde düzenlenen törene, ödül kazanan sanatçılann 15 Ekim'de başlıyor... MİAİYIA Stiklal cad. Halep Pasajı. Kat:2140/20 (Beyoğlu Sineması'nın pasajı] büyük bölümünün kaülmaması dikkat çekti. (Fotoğraf: AA) sahne tasarımı ses atölyesi görsel iletişim "hayat bilgisi" atölyesi akdeniz'in ortak müzik+söz+ şiir taichichuan oyunculuk atölyesi çocuk+drama uygarlığı Kayıtlar 25 Eylülı10 Ekim arası. Ayrmtılı çalışma/gösteri programı ve katılma koşulları için 0212 252 74 52 ve wwwjnayasanatcom
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear