23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 EKİM 2001 ÇARŞAMBA 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr Proje 4L'nin ilk sergisi, bize ait renkler üzerinden çok kültürlü kenti yeniden tanımlıyor HalilAltındere- 'Anjnem Pop Art'ı Seviyor, Çünkü PopArt Rengarenk' 3 ' Sergide yer alan işlerin en öoemli ortakhğı, 'kendi' kavramlanm arayan bir kentin, bize özgii ironik görüntülerini yaratmak. Küratör Vasıf Kortun, 'Yer-leşmek'tc farkJı durumlan ifade eden yeni terimleri kışkırtmak niyetinde. Olmayan şehrinyer-leşmeleriMELTEM KERRAR "Şehir olmayan bir şehirde, 'şehir' tema- lı bir serginin altından nasü kalkarsınız?" Erik Göngrich. iki küratörün birbınne sordu- ğunu duyduğu bu soruyu tstanbul'a ait olan pek çok şeyle birlikte, 'piknik kent' adlı ki- tapçığa koymuş. lçinde, bir yabancının yalnız- ca birkaç aylık gözlemleri sonunda edindiği bilgilerin yer aldığı kitapçık, aslında Proje 4L'nin ilk sergisi 'Yer-leşmek'in bir parçası. Kûratörlüğünü Vasıf Kortun un yaptığı sergi- de Hüseyin B.Alptekin, Can AJtay, HaJil AJ- tındere, Tına Carlsson, Esra Ersen, Erik Göngrich, Hakan Gürsoytrak, Gülsün Ka- ramustafa, Aydan Mnrtezaoğln, Bölent Şangar'ın işlennın dışında Oda Projesi'nin 'Üç Oda Bir Salon' projesi de yer alıyor. Sergi, bize ait alışkanlıklar, inançlar, tuhaf yapılar, renkler, giysiler, kitaplar, kokular ve kendi coğrafyası arasında kalan bir 'kent'in öyküsünü anlatıyor aslında. Nerede baslayıp nerede bittiğini kestiremediğimiz kentin çok tanıdık göriintûleri karşısında, nereye koyaca- ğımızı bir türlü bilemediğimiz bugünün kav- ramlan, ait olduklan yere bir türlü yerleşmi- yor. Küresel-global-kent-köy-kentsoylu-köy- lü-geleneksel-eski-yeni-avangard-özel-genel- kapah-açık-kamusal-kişisel birbirine kanşı- yor. Belki de bu kenti ve bu kentte olanlan ktı- lağımızın -duya duya- çok alıştığı kavramlar- la tanımlamak/anlatmak çok da mümkün de- ğil. Bu noktada, serginin sorulan gizli ya da açık, 'iç' noktalarda çakışıyor. Türkiye'deki güncel sanatın ana damarlann- dan birinin, ev içi (mahrem) ve sokak (dışan- sı) arasındaki gerilimden beslendiğüıi düşü- nen Kortun 'a göre bu coğrafyada 'özel' ve 'ka- musal' olanın Batı'da olduğu gibi ikililik üze- rinden tarifedilmesi olası değıl. "tkililiğin ta- rifi için, kullanılan terimlerin karşıt, karşı- lıklı ve uygulanabilir olması gerekir. Oysa, bu coğrafyada 'kamusal', 'public' sözcüğü- nün Türkçesi değildir. 'Private'a karşılık olarak ise, 'özel' yerine 'ev içi/mahrem' gibi terimlerin uyarlanması da farldı bir olgu- dan söz edildiğini imler." Kortun, bu sergiyle tanımlanmızı Doğu'nun ya da Batı'nın eksikliklerine ve önceden belır- İenmiş kamusal-özel gibi kısıtlayıcı referans noktalanna göre yapmak yerine, farklı durum- lan ifade eden yeni terimleri kışkırtma niye- tinde. Sergi, özellikle de kamusal olan ve kişisel olan üzerinden 'bize ait yerleşmeler'i bir ara- ya getirirken otuz beş katlı sıtelerin otoyola bakan şehirli bahçelerinde kesilen kurbanlar- dan Türk filmlerinin en ağlak karelerine, Be- yoğlu'nun orta yerinde Avnıpa'nın başkentle- riyle isimlendirilmiş ucuz otellerden beyaz dantel örtülerin televizyon ekranlannın üzeri- ne özenle yerleştirilmiş tanıdık ev içlerine gö- türüyor bizi. Belki bütün bunlar arasuıda bizi en çok şaşırtan da, bir yabancırun avcumuzun içine sığan kitapçıktaki kısa Istanbul gözlem- leri oluyor. Erık Göngnch'in dediği gibi, ger- çekten de 'Birbiriyle hiç ilgisi olmayan en az dört-beş Türkiye var' her an bir diğerine dö- nüşmesi olası olan! Sergi 24 Kasım'a dek görülebilir. (Proje 4L- Harmancı Giz Plaza Levent-lstanbul 0 212 281 51 50) KÜLTÜR • SANAT www.perareklam.cont.lr - tvwwjinemnfifin.com - (O 213) 293 S9 7S SES-1885 ORTAOYIJNCIJTARİ İCTİKLAJ.CA1). NO:I40 TE1: (0 212} 251 I I İ M « FAJC |0 212) 244 43 27 www.artaeyuncuUr.coa EKİM 2001 OYUN DÜZENİ Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER Perşembe/20.00 Anton Çehov - Ferhan Sensoy FİŞNE PAHÇESU CÜLOÜRÜ Çehof fazdur laz kalacaktur - £j Cuma/20.00 E Kûltûr Bakanlığı'nın katkılartyla www.ibst.gov.tr Ferhan Şenso/un Sahibinden Satılık BİRİNCİ EL ORTAOYUNU www.dijital-gufduru.coni Cumartesi/20.00-Pazar/l 5.00 ve 18.00 Kültür Bakanlığı, Arena Bilgisayar ve Compag' ın katkılarıyla Bilet Satış Yerleri: Ortaoyuncui, VAKKORAMALAR / Taksim, Suadiye, Akmerkez DUYURU H0:2 BU DtfYllU NUMMALJ OUJUX1AMAH ZAJMAN UmiAHACmi DÖCT F4RKU NUMAMUİUN GETİRENE 2 KİŞIÜK DAVEÜYH BüRADAN.KJE.Ş.İNÎZ. . tiyatrooyunevi 0212 251 6060 www.tiyatrooyunevi.com DKfry-A OOLO *çoçtMKinlmtm)Hüii N«»«OENİZHAN 17»Î1EKİU 17-1*.|MM1 EMM CHARLES LLOYD İSTANBUL'DAYDI Mürikleherkese hitcıp edebüiyor N.V.GOGOL YÖNTTEN MihlrGün^iny SAHNE TASAJUMJ daade Uoo IJDC OYUNCUUS. iCTöit Öbcm, Hakan MİİU, Ayçı Oamgm, Alper DcTtUojta, Ece Eroilu, Erren Yazıa, Elif Ongm. Ali Öaneo, Mİhlr Gânslnr 19 Eklm Cuma Saat: 20.30 / 20 Ekim Cumartesl Saat: 18.30 İBHetlerglşede. İRezervasyon: 0212 254 9696 İİSM2.KAT İTıriabMi Butvan No: 120-122, BeyojLu EFES PUsen'inkültüıvesanatakatkılanartaıaksJuecek. ISTANBUL LÜTFİ KIRDAR ULUSLARARASI KONGRE VE SERGİ SARAYI/RUMELİ SALONU 19, 20 Ekim 2001 Saac 19.30 Biletler 3 Ekim 2001 tarihinden itibaren Biletix saaş noktalannda... Kapfa- komerden I sut öoce acıbcakttr. Yerler numantaıiır. Ouırmı lapasıteti »ncriıdır. w«nv f fctptUcn con u EFESPilsen'in kültür ve sanata katkıları aıiarak sürecek. CEVİREN; AHMET CEMAL YONETEN: AHMET LEVENDOĞLU OYNAYANLAR: NİHAT İLERİ, MEHMET ALİ KAPTANLAR AZIZ NESIN SAHNESI 22 EKİM PAZARTESİ SAAT 2 0 : 0 0 TEL: 0 2 1 2 251 56 00 EFES Pîlsen'iı Jrultaı re samta kıtkılın aıtırak sîıecek. Tiyatro İlanlanntz İçin (0212) 293 89 78 perarek!am@perareklam com.t perareklam@superonlıne com sanat'ta YARIN 18:30 SUNAYAKIN "Şair Sunay Akın AnJatiyor" Olû askenn mığfennden beyaz gûverane su içırtmeye, Kız Kulesı'nde ağlayan Kızılctenlı'nın gözyaşlarını silmeye, Hûrriyet geyığıni okşamaya, Ertuğrul Fırfcateyni'nı Dumlupınar Denizaltısı ile zyarete gıtmeye var mısınız? Istik/al Caddesi, No. 76 80080 Beyoğlu-Istanbul Tel: (0212) 252 35 00O\ Faks: (0212) 245 12 2a SEVtLAY KOÇOĞLU ll.AkbankCaz Festivali kapsamında dünyaca ünlü saksofoncu Charles Lloyd grubuyla birlikte bir konser verdi. Yoğun ilgi gören konserde Lloyd'a gitarda, John Abercrombie. basta Marc Johnson ve davulda Billy Hart eşlik ettı. -Yeni albümünüz Hyperion VVith Higgins'in önceki albümlerinizden farklı özellikleri var mı? CHARLESLLOYD- Daha önceki albümlenmde daha ağır tempolu parçalara yer % erırken bu albümde tempoyu arttırdım. Aslında bu albüm önceki 'Water is VVide'ın devamı niteliğinde. İki albüm de aynı günlerde kaydedildi ancak ECM müzik şirketinin isteği üzerine Water is Wide önce çıktı. Orada Duke Ellington parçalan çalıyordum ,burada kendi bestelerime yer vermek istedim. Bunun dışında mûziğimde çok fazla bir değişiklik yok. Aynca bu albümü birlikte çalıştığım ve geçen mayıs ayında kaybettiğimiz davulcu Billy Higgins'e ıthaf ettım. - Billy Higgins'le olan müzikal bcraberliğinizden bahseder misiniz? LLOYD-Billy 18 yaşımdan beri birlikte çaldığun ve çok sevdiğim müzisyen ve hayat arkadaşımdı. O benim için ruhsal bir rehber gibiydi. Önceki Türkiye konserine de gelecekti ancak karaciğer rahatsızlığından dolayı hastanedeydi. Hayatının ilk yıllarını zorluklar içinde geçirdi. Los Angeles'taki okulunda öğrencileriyle ilgilenip insanlara yardım etmeyi çok seviyordu. - Ünlü caz piyanisri Michel Petrucciani'yi keşfederek dünvaya yeni bir caz sanatçısı kazandırdınız. LLOYD - Evet o da benim inzivadan çıkarak müziğe dönmemi sağlamıştı. 1969'da müziğe ara verdim ve inzivaya çekildim. Michel 1982yıhndabir şekilde araya adamlar koyarak benimle görüşmenin yolunu buldu. Onun müziğini çok se\dim ve kemik hastalığına yakalanmış obnası da beni çok etkiledi. Onu dünyaya tanıttığım günJerde ben de müziğe geri döndüm. ilk kez Montreux Caz Festivali'nde birlikte sahne aldık. - Bir müzisyen olarak dünyanın geleceği hakkında ne düşünüyorsunnz? LLOYD - Benim var olan sorunlann çözümü konusunda bir fıkrim yok. Cocukluğumda müziğın dünyayı daha iyi yerlere getireceğine inanırdım. Müzik özel ve evrensel bir dil ve ben bu dili kullanarak herkesle iletişim kurabilinm. însanlar birbirlerine iyi davranırlarsa güzel şeyler olur, müzik de buna hizmet eder ve ben kendi müziğimle buna severek katılınm. DEFNE GÖLGESt TURGAY FİŞEKÇt Şiiple Müzik Sanatın sağı solu, soylusu yozu olur mu de- meyin. Fazıl Say, sol çevreden bir aile içinde yetişmiş olmasa ne bugün tanıdığımız sanat- çı olabilirdi, ne de geçen hafta izleyen herke- si büyüleyen Nâzım adlı yapıtı gerçekleştirebi- lirdi. 1995'in 6 Mayıs günü Berlın'de hurda yığın- larının toplandığı bir çöplükte dinlemiştim iik kez Fazıl Say'ı. Barış konulu bir toplantıydı. Berlin'in birleşme sonrası yıkım-yapım çalış- malan yeni başlamıştı. Hurda demır yığınları- nın beş altı katlı yapılar denli yukseldiğı duvar- (arın arasında kalmış bir boşluktu toplantı ala- nı. Neden böyle bir yer seçilmişti bilemiyorum. Düzen karşıtı bir tutum olarak belki de. Siya- setçiler, sendikacılar, din adamları konuşma- lar yaptılar, sılahlanma gıderlerinin yüksekli- ğinden vb. söz ettiler. Sahne olarak duzenlenmiş yükseltinin üze- rinde bir de piyano vardı. Konuşmalar bitince Fazıl Say çıkıp çalmaya başladı. Ne açık ha- vada piyanodan çıkan seslerin uçup gidece- ğinden kaygılıydı, ne de bulunduğu hurdalık alandan. O benzersız çalışıyla hemen büyüle- yivermişti dinleyenlerı. O günden sonra sayısız uluslararası başarı- sına tanık olduğumuz sanatçı, 2002 Nâzım Hikmet Yılı nedenıyle Kültür Bakanlığımızın kendisine verdiğı siparışle Nâzım adlı yapıtını bestelemiş. Dinlememiş olanlara bir müzik yapıtını anla- tabilmek kolay değıl Belki ızlenimlerden söz edilebilir: Sözgelimi koro ve orkestra üyeleri- nin müzikleri çalıp soylerken ağladıklarını; bir yandan elleriyle gözlerini silmelerini. Bu, acık- lı bir yapıtla karşı karşıya olmalarından degil, şiirlerin ve müziğin yarattığı coşku selindendi. Yüz kişilik orkestra ıle yüz kişilik koronun önünde şiirler okuyan Genco Erkal, chan- son'lar söyleyen Sertab Erener, bariton Tun- cer Tercan, piyanosuyla Fazıl Say ve çocuk solistlerin bulunması da ilk kez burada gördü- ğüm bir çokluk oluşturmuşlardı. Bu ürünle müzik sanatımızın çok önemli bir yapıt kazandığı ortada. Ülkemiz adına bir başka kazanç da bu ya- pıtla devletin Nâzım Hikmet'le barışmaya ka- rar verdiğınin anlaşılması. Yapıtı seslendiren- ler devletin sanatçılarr Cumhurbaşkanlığı Sen- foni Orkestrası çalıyor, Kültür Bakanlığı Devlet • Çoksesli Korosu ile TRT Ankara Radyosu Çok- sesli Korosu, Atatürk Kültür Merkezi'nde "Sev- dalınız Komünisttir" diye salonu inletıyor. • • • Bu dinletinin ertesi akşamı, uzun yıflardır Pa- ris'te yaşayan ünlü ney sanatçımız Kudsi Er- guner'in yaptığı, yine Nâzım şiırlerinin beste- lerinden oluşan bir kaydı dinlemek üzere Imaj stüdyolarına gittim. Gelişmiş aygıtlarla, kusursuz ses düzeninin kurulu olduğu stüdyoda, ülkemizde ilk kez 5+1 sistemiyle kayda alınmış yapıtı dınledim. Klasik Türk müziği motiflerini cazdan opera- ya ve popa dek türlü etkilerle harmanlayan ve ney'e uluslararası bir çalgı niteliği kazandıran Kudsi Erguner, bu çalışmasında da geleneksel müzik tatlarıyla Nâzım şiırlerinin birleşmesin- den inanılmaz güzellikte ürünler çıkarmış. Yılların sanatçısı Recep Birgit'le bu çalışma- da karşılaşmak ıse beklenmedik bir şeydi. 87 yaşına ulaşmış sanatçımız, sesinın ne gürlü- ğünden ne de parlaklığından bir şey yitirmiş. O da aramızdaydı. Bu kez "Sevdalınız Komü- nisttir"\, "BugünPazar"\, "Masalların Masalı"nt ondan dinledik. Şiirleri Türkçe okuyan, Bang- ladeşli bir başka sanatçının sesinde ise caz tadı vardı. İki farklı bestecimızin, farklı müzik anlayışla- rıyla Nâzım'ı yorumlamaları ve her ikisinin de çok başarılı olması, bu ender sanatçılarımızın yanı sıra Nâzım Hikmet şiirinın de ne denli ev- rensel özelliklertaşıdığını gösteriyor. Hangi an- layışla, beğeniyle yaklaşırsanız yaklaşın, şiiri- ne yanıt alabiliyorsunuz. Hem Fazıl Say'ın, hem de Kudsi Erguner'in yapıtları 2002'nın başlarında müzikseverlere ulaşacak. Biliyorsunuz, 2002, bütün dünyada Nâzım Hikmet yılı olacak. Sanırım bu süreç şimdiden başladı. K Ü L T Ü R » Ç t Z İ K K  M İ L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear