23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2001 CUMARTESİ HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİ StmiEN ABD Militarjzminin Ekonomik Yönü 11 Eylül olaylarını bahane eden ABD'nin savaş girişiminin ardındakı ger- çek gerekçeleri anlamakiçin, herşeyden önce, VVashıngton'un 21. yüzyılda kendi- sine bıçtiği rolü bilmek, Sam Amca'nın kendi mutluluğu ve refahı ile, gerçekte öyle olmasa bi le, tüm insanlığın refahını özdeşleştırdiğini görmek, Yankiler'in ken- dilerini demokrasinin simgesi ve koruyu- cusu olarak gördükleri, buna dayanarak, dünyanın her yerınde, karada, havada, denızde ve denizaltında, yeraltında ve de uzayın her yerınde tartışmasız mutlak he- gemonyalarını kurma peşınde oldukları, bunu kendileri için bır hak olduğu kadar, aynı zamanda d a ınsanlığa karşı yüküm- lü bulunduğu bir görev olarak algıladık- ları gerçeğini kavramak gerekir. Olaya bu açıdan bakınca, ABD'nin yal- nız Afganistan'ı değil, aynı zamanda tüm bölgeyi denetimi altına alarak, Hazer hav- zası petrol ve doğalgaz zenginlığini dile- dıği gibı kontrol edıp yönlendirme konu- sundaki çabalarını anlamak kolaylaşır. Amerıkan rnilitarizmi, uzayı da kapsa- yan global ABD emperyalizmın hızmetin- dedir. • • • Ancak Amerikan militarizmi yalnızca, bu küresel hatta evrensel boyuta varmış olan emperyalizmin vurucu gücü değildir. O aynı zamanda, o emperyalizmin altya- pısı olan Amerikan ekonomisinin beslen- me damarlarından biridir. Harry Magdoff'un yıllar önce vurgula- dığı gıbi ABD, krizlerden çıkışta, sılahlan- manın büyük desteğini görmüştür. Bugün sokakta gezen her üç Amerıka- lıdan bıri doğrudan veya dolaylı olarak sı- lah sanayiine çalışmaktadır. Tabii bunla- ra uzay araştırmalarını da katabilırsiniz. Olayı tümüyle kavrayabılmek için, bu dev ülkenin karmaşık ekonomik yapısına biraz daha yakından bakmak gerekir. Amerikan toplumunda ekonomik kuru- luşlar sonsuz gibi görünürler. Köşedeki kahveden en tepedekı firmalara kadar, bu karmaşık ve zengin yapıyı bütünüyle düşündüğünüzde bu gözlem doğrudur. Ne var ki neredeyse sonsuz girişimci- nin bulunduğu piyasada ciroların ve kâr- ların dörtte üçü, şirketlerin yüzde 3'ünden çok daha azının elindedir. Ve bu büyük kuruluşlar, yalnız bir veya birkaç değil, birçok alanda faaliyet gösterirlerken he- men hepsi de equipment dedikleri teçhi- zat sanayiinde de yer alırlar. • • • Bir kriz döneminde, silah sanayii veya uzay araştırmaları (ki ikisi aynı) alanında verilecek siparişler, bu büyük kuruluşla- rın durumunu kurtaracak, ekonomiyi can- landıracaktır. Amerikan ekonomisinı 1929 büyük dünya krizinden kurtaranın, kamu sipa- riş ve harcamalarını arttıran Roosevelt'in Keynesçi politikası olduğu bir gerçektir. Ama 2. Dünya Savaşı'nın bu alandaki katkılarını da görmezden gelemeyiz. George W. Bush da silahlanmayı kö- rükleyerek ekonomiyi canlandırma poli- tikasıyla işbaşına gelmişti. Uzmanların bugün için, hiçbirgeçerlili- ği olmadığını vurguladıkları yıldız savaş- ları veya kalkan projeleri, Başkan'dan, askeri değil ekonomik nedenlerle destek görüyordu. 11 Eylül olayları, Amerikan militarizmi- nin silah harcamalarını şahlandırarak ekonomik canlanmayı sağlama işlevini yine ön plana çıkarmıştır. ABD militarizminin ekonomik yönünü hiç gözden kaçırmamak gerek. Ahmet Altan ifade verdi Mahkeme 'Andıç' belgesini istedi ECEVİT KILIÇ Yazar Ahmet Altan ıle Aktüel Dergısı So- rumluYazıışlen Müdü- rü Murat Tunau'nın "Askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif et- mek" suçundan 1 ıle 6"şar yıl arasında ağır hapıs ıstemıyle 2 ayn davadan yargılanması- na dün başlandı. tstanbul2 AğırCeza Mahkemesı'ndekı du- ruşmalaraAhmet Altan katılırken Murat Tuna- ü gelmedı. 9-15 Kasım 2000 tanhlı Aktüel der- gısınde yayımlanan "Bu generalleri yar- gılayın, bu yazarları açıklayın" başlıklı ya- zıyla ılgılı açılan da\a- da, Altan, "Bu ülkede generaller hangi suçu işlerlerse işlesinler yargılanmazlar nıı? Suçluluklan belgeler- le ortav a çıkmış, gene- raller değil de, o gene- rallerin yargılanması- nı isteyen yazarlar mı yargılanacak yalnız- ca?" dedı.Altan'ınve- kılı avukat Gülçin Çaylıgil de davanın usulüne uygun olarak açılmadığını \e dava- nın reddını talep ettı Çaylıgil, Genelkur- may Başkanlığı'nın "Andıç" belgesıyle ıl- gılı yaptığı açıklaması- nın ıstenmesını ve bu belge ıle ılgılı basında yer alan dokümanlann oturum arası mahke- meye vermek ıçın süre ıstemınde bulunarak Altan'ın duruşmalar- dan vareste tutulması- nııstedı Çaylıgıl'ınıs- temlennı yennde bulan mahkeme heyetı duruş- mayj erteledı. Afganistan'a saldınyı onaylayan BM ve Kofi Annan, 2001 yılı Nobel Banş Ödülü'ne layık görüldü Savaşa 'banş'ödülüverildi GÜRHAN IÇKAN BM Genel Sekreteri Kofi Annan, ödü- liinü 10 Aralık'ta Oslo'da alacak. • 100 yıl önce ilk banş ödülünün verilmesinden bugüne dek savaşlarda ve silahlı anlaşmazlıklarda en az 170 milyon insan öldü. Bu süre içerisinde Nobel Banş Ödülü'ne 88 kişi ve 16 örgüt layık görüldü. nan'ın geçenlerde Oslo'yu zıyaret etmesınden sonra şöyle demıştı: "Annan, BM'nin şimdi> e dek en etkili \e \erimli genel sekreteridir. Bu hiç kuşkusuz biraz da ulusla- rarası ortama bağlı... Halen gü- venük mekanizması, soğuk savaş yıllarındakinden daha kolay işle- tilebilhor. AmaAnnan'ı bö\lesine sevilen ve takdir edilen bir kişi ya- pan en büyük özellik, onun kendi kişiliğidir." 100 yıl once ılk banş odulıinun \e- nlmesınden bugüne dek savaşlarda \ e silahlı anlaşmazlıklarda en az 170 STOCKHOLM - 2001 yılının Nobel Banş Odulu, Bırleşmış Mıl- letler ıle bu kuruluşun Genel Sekre- ten Kofi Annan a \enldı. Daha ön- ce 9 kez BM'ye dahıl örgutlere \ e bu tur örgutlenn kuruculanna verilmış olan ödül, boylece ılk kez BM'nin kendısıne venlmış oldu 1 Ocak 1997'den ben BM'nin genel sekre- terlığını yapan Kofi Annan 1938'de Gana'da doğdu Oslo'dakı Nobel Enstıtusü'nun Başkanı Geir Lundestad, Kofi An- mılyon ınsanın olduğu tahmın edılı- yor. Bu zaman zarfında Nobel Banş Ödulu'ne 88 kışı ve 16 örgüt layık göruldu Bu yıl Nobel ödullenmn 100. yıl- dönümu kutlandığı ıçın daha önce banş ödülü alanlar Oslo'ya, Alfred Nobel'ın olüm yıldonumü olan 10 Aralık'takı geleneksel odül torenıne davet edıldıler Bu ödülun \enlmeye başlanma- sından sonra geçen ılk 35 yıl süresın- ce daha çokA\ rupa \eABD'dekı çe- şıtlı banş örgutlennın kuruculan odüllendınlmıştı Bu sure ıçınde Norveç Parlamentosu tarafından se- çılen 5 kışılık Nobel Komıtesı'nde hükümet üyelen de yeraiabılıyordu Oduller bu nedenle genellıkle Nor- veç'ın dış politikası doğrultusunda venlıyordu Daha sonra buna son ve- nldı Nobel Enstıtüsu'nun Başkanı Geu- Lundestad, bu 100 yıllık sure ıçınde özellıkle 1 kışının hakkı ye- nıldığı göruşunde Odüle 5 kez aday gostenlen Ma- hatma Gandhi'nın Lundestad, bu- nun nedenı olarak Noneç'ın, yakın ıhşkıde olduğu Ingıltere'yle arasm- da bır soğukluk olmasından kaçın- masını göstenyor 100 yıl süresınce \enlen banş odüllennın ulkelere gore dağılımı. Uluslararası orgutler. 19, ABD 18, Fransa 9, lngıltere 8, Isveç 5, Alman- ya, G. Afhka veK. Irlanda4'er, Bel- çıka, Israıl \e İsvıçre 3'er, Avustur- ya, Non eç. Arjantın, Sovyetler B. ve D. Tımor2'şer, dığerlen 1 (herül- keye 1 'er) IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN w\uımı. AKP cenel Başkanı Tayyip Erdoğan da Atatürkçü oldu İstanbul Haber Ser- visi - AKP Genel Başka- nı Recep Tajyip Erdo- ğan, "AKP'nin amacı- nın Atafürk'ün göster- diği muasır medeniyet- ler seviyesini \akala- makolduğunu" belrrttı İstanbul Unıversıtesı Sıyasal Bılgıler Fakülte- sı Mezunlan Derne- ğı'nce düzenlenen "Türk siyasal hayatın- daki gelişmeler ve yeni oluşumlar" konulu top- lantıda konuşan Erdo- ğan, muhafazakâr de- mokrat olduklannı, dın devletıne karşı çıktıkla- nnı, Batılı anlamda laık- lığı benımsedıklennı, serbest pıyasayı savun- duklannı söyledı. Erdoğan, Türkıye'nın 1950-60, 1965-71 ve 1984-91 yıllan arasında önemlı sıçramalar yaptı- ğını ve ortalama yüzde 5'lık büyüme hızı yaka- ladığını kaydettı. Türkı- ye'nın bu dönemlerde hep tek partılı hükümet- Türkiye, Arap ve Ortadoğu'daki üniversitelerin diploma denkliklerini kaldırmaya başladı Şeriatçı eğitime vize yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkıye, şeriatçı rejım ıhracını önlemek ıçın Arap ve Ortadogu ülkelenn- dekı ünıversıtelen yakm ın- celemeye alarak diploma denklıklennı kaldırmaya baş- ladı. Yükseköğretım Kurulu (YÖK) Mısır'dakı şenatçı El Ezher Unıversıtesı' nden son- ra Suudı Arabıstan, Pakıstan, Crdün, Sunye ve Malez- ya'dakı üniversıtelenn ılahi- yat fakultesı dıplomalarını da tanımıyor. Mıllı Eğıtım Ba- kanı Metin Bostancıoğlu, YÖK'un denklık vermedıği yabancı üruversıtelerden me- • YÖK yetkilileri, ABD'ye yönelik saldınnın bu konudaki çalışmalann haklılığını ortaya koyduğunu söyledi. Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu da "Atatürk ve Cumhuriyet'e düşman öğrenci yetiştiren okullann mezunlan zun olan öğrencilenn asla öğ- retmen olamayacağını vurgu- layarak, "Atatürk, laiklik ve Cumhuriyet'e düşman öğ- renci yetiştiren okullann mezunlan ögretmen ola- maz" dedi. Eski YÖK Başkanı Meh- met Sağlam döneminde öğ- retmen bıle olabılen El Ezher Üniversitesı mezunlan, Ke- mal Gürüz döneminde 10 Aralık 1997 tarihmde alınan öğretmen olamaz" dedi. kararla tüm haklannı kaybet- tı El Ezher Ünıversitesi'nın dıplomalanna verilen denk- lık kaldınlırken kamu görev- lennde çalışmalanna da en- gel konulmuştu. YÖK'un El Ezher'e yöne- lık çalışması, dığer ülkelerde- kı nıcelernelerle geruşletıldı. Pakıstan, Ürdün, Sunye, Ma- lezya ve Suudı Arabıstan'ın ilahıyat fakültelennı de tanı- mamaya başlayan YÖK, bu konudaki çalışma raporlannı Dışişleri Bakanlığı ve Emnı- yet Genel Müdürlüğü'ne gönderdı. YÖK yetkıhlen, diploma denklıklen konusundakı hak- lılıklarının, ABD'ye yapılan terönst saldın ıle kamtlandı- ğını söyledıler. Şenatçı eğı- tım veren Ortadogu ve Arap ülkelennden Türkıye'ye yö- nelık bır rejrm ihracrnı önle- mek ıçın başlattıklan çalış- manın kapsamının zamanla genışledığını belırten YÖK yetkilileri, Pakıstan, Ürdün, Malezya, Surıye ve Suudı Arabıstan ünıversıtelennın de ızlemeye ahndığını vurgula- dılar. Mıllı Eğıtım Bakanı Metın Bostancıoğlu, "Yoldan geçe- nin öğretmen olduğu dö- nem kapanmıştır. Yabancı ülkelerden mezun olup, öğ- retmen olmak isteyenlerin diplomalarının V ÖK'ce ta- nınması ve Atatürk'e düş- man olmayan fakültelerden mezun olması gerekmekte- dir" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Emre Kongar ve Ahmet Al- tan dun yargı onundeydı. Em- re Kongar, beraat ettı Ahmet Altan'ın yargılaması suruyor. Ahmet Altan, yazdığı ıkı yazı nedenıyle ıfade verdı Bır sure- dır ABD'nin Mıchıgan Unıversı- tesı'nde edebıyat derslen ve- ren Ahmet Altan, ıfade vermek ve kıtaplarını ımzalamak ıçın Türkıye'ye gelmişti. Altan'ın 'Aktüel' dergısındekı yazıları, "Butun Generaller Kışlalarınıza Dönun", "Bu Generalleri Yargı- layın" başlıklarını taşıyordu. Şemdin Sakık'ın yakalan- ması sonrası, Sakık'ın basına yansıyan ıfadelennın çarpıtıla- rak yayımlandığı ve bu ışın ba- zı devlet gorevlılerınce yapıldı- ğı daha sonra ortaya çıktı. Bu yayınların 'Andıç'adı verilen bır belge doğrultusunda yapıldığı anlaşıldı 'Andıç'm varlığınıGe- nelkurmay yetkilileri de doğru- ladılar Dava bu yayınlar uzerı- ne yazılmış bır yazı hakkında açılmıştı Altan da bu belgenın ve Şemdin Sakık'ın asıl ıfade- sıyle basına verilen ıfadelennın mahkemeye getırılmesını talep Gürsu Savcısı Gibi Olursa ettı. Mahkeme de 'Andıç' bel- gesının Genelkurmay'dan ıs- tenmesıne karar verdı. Ahmet Altan savunmasında. "Burada bır suç var. Suçlular belge tahrıfatı yapanlardır. On- lann yargılanması gerekırken bunu söyleyen bır yazann yar- gılanması acıdır" dedi. • • • Adlıyeye gıttığımde avukat- larımın uyarısı üzerıne hakkım- da açılmış bır soruşturma ıçın ıfade verdım. Soruşturmayı Gursu Cumhunyet Savcısı aç- mıştı Soruşturmanın Flash TV'de geçen yıl/n temvnuz ayın- da telefonla katıldığım bır prog- ram nedenıyle açıldığını avu- katlarsoylemışlerdı. Bursa'dan yayın yapan bır TV kanalındakı bır konuşma için kım soruştur- ma açabılırdı? Avukat Fikret ll- kiz. "Olsa olsa Gursu. Flash TV'nın yayın yaptığı Bursa'nın ılçesı olabılır" dıye bır yorumda bulunmuştu. Neyse bu merakımızı gıder- me olanağı bulduk. Gursu. Kahramanmaraş ılımızın bır ıl- çesıydı. Soruşturmayı da Gur- su Cumhuriyet Savcısı Yılmaz Şenkal açmıştı. Doğal olarak, bır TV kanalındakı programa te- lefonla katılan bır kışıyı bulmak ve onun ıfadesını almak ıçın 18 ay geçmıştı. Ben yıne de kolay bulunabılecek bır kışıyım Bır de adı sanı bılınmeyen bır kışı ıçın aynı yola başvurulsa Gur- su Cumhunyet Savcısı acaba ne kadar beklemek zorunda kalabılırdı? • • • Gursu Cumhunyet Savcısı, bır yargı mensubu olarak göre- vını yapmış. Suç olduğunu du- şunduğu bır konuşmayı TV'den ızlemış, sonra bu konuşmanın bantlarını temın etmış, bu bant- ları çozdurmuş ve okuyarak bır adlı takıbata başlamıştı Belkı de benım konuşacağım anons edılınce, daha bır dıkkatlı dın- leme gereğını de duymuş ola- bılırdı. Ne kadar haklı olduğu şımdı ortaya çıktı istanbul, Bursa, Ankarasavcılarının atla- dığı bır "konuşma suçu"nu saptamış ve adaletın yerını bul- ması ıçın harekete geçmıştı. Gursu Cumhuriyet Savcı- sı'nın "duyarlığı"n\ Türkıye'nın dort bır yanındakı savcılar da gosterse, bız yazar- çızer takı- mının suç ışleme yeteneğı sıfı- ra ındırılebılır. Turkıye'de şu an- da 792 ılçe bulunduğunu oğ- rendım. Her ılçe savcısı bu şe- kılde benım gıbı her gun yazı yazan, TV programlarında ko- nuşmalar yapan yazar- çızer ta- kımını ızleseler ve gazete yazı- larını kesıp ınceleseler, TV bant- larını çozup gozden geçırseler ve de soruşturma açsalar, sey- reyleyın sız gumburtuyu • • • Hakkımızda aynı anda tam 792 soruşturma açılabılır. Avu- katlara sordum, bu tur soruş- turmalar sonucunda açılan da- valar, o bolgede bulunan ağır ceza mahkemelerınde gorule- bihyor Gursu savcısı bu soruş- turma sonrası dava açarsa, bu dava Kahramanmaraş Ağır Ce- za Mahkemesı'nde ele alınabı- lır. Bızım de buna ıtıraz etmemız mumkun. Çunku bu tur dava- ların suç yerınde açılması ama- cıyla yetkı ıtırazında bulunabılı- rız. Ancak bunu yapabılmek ıçın Flash TV'nın sorumlu mu- duru ve program sunucusunun da benımle bırlıkte Kahraman- maraş'a gitmesı veya talımatla ıfade vermesı gerekecek. Aynı soruşturmayı Hakkâ- rı'nın Şemdınlı ılçesı savcısı, Kars'ın Sarıkamış ılçesı, Trab- zon'un Yomra ılçesı savcısı da açabılır. Aynı konuşma ıçın ya- pabılırler. Hatta bütun ıl ve ılçe savcıları yapabılır. Bız bunun al- tından kalkamayız ve bu neden- le suç ışlemekten vazgeçebilınz Ben "duşunce" ve "konuş- ma" suçunu onlemek ıçın bu davranışı onleyıcı onemlı bırgı- rışım olarak goruyorum ve her- kese onerıyorum. Neden şım- dıye kadar boyle bır yol denen- medı, doğrusu hayret edıyo- rum. lerce yönetıldığını anım- satan Erdoğan, şımdı de tek partılı, guçlu brr hü- kumete gereksınım du- yulduğunu söyledı. "Türkhe'nin siyasal yapısı koalisyon kültü- rüne yatkın değil" dı- yen Erdoğan, hükümetın ABD saldınsı sonrasın- da aldığı ta\ n eleştırdı Dinci parti değiliz Hükümete smırlı yetkı verme tavnnda oldukla- nnı anlatan Erdoğan, dın eksenlı partı olmadıkla- nnı, dıne, ırka ve bölge- ye dayalı mıllıyetçıhğı kabul etmedıklennı, laık bır partı olduklannı söy- ledı AKP olarak, ne medyaya ne de herhangı bır sı\ ıl toplum örgütüne dıyet borçlannın olmadı- ğını ılen süren Erdoğan, halkın hükümete güven- medığının altını çızerek, "18 bankaya bu ülkeyi soydurtanlar, bunu oturduklan yerin bede- li olarak yapfılar " dedi SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA-ABD'de binlerce kişinin ölümü- ne neden olan terör sal- dınlanmn ardından tüm dünyada gelişen "uluslararası tero- rizmle mûcadele bi- Bnci" kapsamında ya- pılan çahşmalara hız verilıyor.Terörle son 20 yıldır büyük bir savaş veren Türkıye de bu ça- lışmalarda önemli rol oynamaya çalışıyor. Te- rörle mücadelenin etkin ve küresel bır şekılde yapılması için gerekü olan "terör tanımı" ise bu çalışmalann kilit noktasını oluşturuyor. A\Tupa Birliği'nia (AB) gelecek hafta, Bırleşmiş Milletler'in de gelecek ay yapacak- lan toplantılarda terö- rün tanımı da dahil ol- mak üzere ortak anla- yışlar geliştBiimeye ça- lışılacak. Siyası neden- Jerden dolayı terörün tanımı üzerinde uzlaşı sağlamanın çok zor ol- duğu, bu nedenle "te- rör eyleminin" tarum- lanmasmın ağırhk ka- zandıgı bildiriliyor. AB'yı oluşturan 15 ülke ve 13 aday ile Is- viçre ve Norveç gibi ül- kelerin de katılımıyla 17 Ekim'de Brüksel'de yapılması beklenen te- rör zirvesinde Türkiye, Dışişleri Bakanı İsma- il Cem tarafindan tem- sü edılecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear