23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA -h CUMHURİYET 13 EKİM 2001 CUMARTESİ 14 KULTUR kuttur@cumhuriyet.com.tr V Amerika'da yaşayan Ömer FarukTekbilek 25 yıl aradan sonra CRR'de konser verdi luregının muzıgınıyapıyorOZLEM ALTUNOK Ömer Faruk Tekbilek, yıllar sonra 11. Akbank Caz Festivali kapsamında geçen perşembe Cemal Reşit Rey'de verdigı konserle caz- severlere yeniden merhaba dedi. Vokal, ney, vurmalı çalgılar, bağla- ma gibi pek çok enstrümanı çalan Tekbilek'e konserde vurmalı çalgı- larda Murat ve Ahmet Tekbilek, basta Emmanuel Mann, tuşlu çal- gılarda Shai Bachar, Petros Cur- tis, kanunda Ahmet Sayacıoğlu ve Behzat Tekbilek eşlık etti. Son albümü 'Alif'ten ıkı parça- nııı da yeraldığı konserde Tekbilek, sufi parçalanndan klasik caz melo- dilerine uzanan geniş bir yelpazede sunduğu repertuvarla izleyicisiyle özlem giderdı. Albümlerini sufi, folk, romantik ve arayış köşesi ol- mak üzere dört köşeden besleyen sanatçı ve ekibi sahnede de yine ay- nı duygulan güderek 'sekiz nefes soludular. Bilinçli bir ayrılık - 25 yıl sonra Türkiye'de ilk kez konser veriyorsunuz.Türkiye'den ayrıldığınız döneme dönersek, o günden bu zamana nasıl bir süreç geçirdiniz? OMER FARUK TEKBİLEK - Buradan aynlmadan önce son ola- rak Mine Koşan'a eşlik etmiştün sanınm. Stüdyodan stüdyoya koştu- rarak müzik yapmak, artık devlet memurluğuna dönüşmüştü. Burada en iyi müzisyenlerle çalışıyorduk, erişilecek yere geldığımı hıssettım ve Amenka'ya gittım. Yaratıcılık duygusunu BurhanTonguç, tsmet Sıral gibı ustalarım aşıladı bana. Okay Temiz'le caz çalışarak uflcu- muz genişliyordu bir yandan da. Is- veç'e gidip caz yapma fikrini kafa- ma koymuştum, kısacası bilinçli bir aynlık oldu, yeni şeyler arama duy- gusu ağır bastı. -Amerika'da geçirdiğiniz müzi- kal süreç nasüdı? Dünyanın çeşit- li ülkelerinde birçok farklı proje- ye imza attınız... TEKBİLEK - Brian Keane'la 'Süleyman The Magnificient' ad- •- -• . (FotoğrafVEDATARIK) 1YM. üziğin en iyi doğduğu topraklarda ifade edileceğine inanan Ömer Faruk Tekbilek 11. Akbank Caz Festivali'nin konuğuydu. Albümlerini sufi, folk, romantik ve arayış köşesi olmak üzere dört köşeden besleyen sanatçı ve ekibi konserde aynı duygularla 'sekiz nefes soludular'. Bestelerini, bireysel beğenilerini ve kalbini dinleyerek yaptığını söyleyen Tekbilek şu sıralar klasik caz motiflerini işlemeyi hedefliyor. ü filmin müziğıni yaparken tanıştık. Sonrasında Celestial Harmoni- es'ın sahibı Eckart Rahn'ın, fil- min müziklerini beğenmesiyle ça- hşmalanmız 'Fire Dance', 'Be- yond The Sky', 'VVhirling', 'Mystical Garden' ve 'Crescent Moon' albümleriyle sürdü. 'Fata Morgana' ıse yine Rahn'ın fikriy- di, Sidney'de bır hafta içınde yaptık. Akdeniz mûziğinin temsilcisi -Yeni albümünüz Alıf'te nasıl bir soundla karşılaşacağız? TEKBİLEK - Kendimi Akdeniz müziği temsilcisi olarak görüyo- rum. Son albümde de bu temayı iş- ledim. 'Alif 'in altyapı olarak şaşır- tacağım düşünüyorum, üstyapıda ise yine organik enstrümanlar ola- cak. Yeni insanlara ulaşma açısın- dan, böyle bir senteze evet dedim. Akdeniz ülkeleri olarak Roma Im- paratorluğu'ndan beri, baştakiler kim olursa olsun, halk, burayı her zaman bir göl olarak kabul etmiş. Aynı ezgilerin, ayn kültürlerdeki varhğından yola çıkarak ortak bir duyguyu yakaladığımızı hissediyo- rum. Müzik doğadan gelir, ama herkes kendi dilince aktarır. - Aynılık içindeki farldılığı na- sıl ortaya koyuyorsunuz? TEKBİLEK - Bu farkhlığa 'leh- çe' diyorum ben. Yunan, Ermeni, Türk.. herkes geldiği yerin varhğın- dan ilham ahr. Ben Anadoluluyum, buranın lehçesini yansıtıyorum. - Etnik müziğin dünya müziği- ne dönüşme aşamasında da yine aynı noktadan mı yola çıkıyorsu- nuz? TEKBİLEK - Bır değışim yap- mayı düşünmedim hiçbir zaman. Ustalanmdan dış dünyanın müziği- ne nasıl yaklaşılması gerektiğinin kûltürünü biraz olsun aldığıma ina- nıyorum. Batı müziği elementleri- ni kullanmak bir zehiri panzehire çevirmek gibi. Zehiri ustaca kulla- nırsanız ilaç olur, dozajı ayarlaya- mazsanız insanı öldürür. Ut, bağla- ma, zurna, ney ya da perküsyon çal- mak zaten bana zengin bir şekilde yaşama imkânı veriyor, köprü kur- maksa kendiliğinden oluyor. - Dünyada bu kadar tanınırken Türkiye'de albümlerinize ulaş- mak pek kolay olmuyor. TEKBİLEK - Ekonomik buna- lımdan dolayı korsan yayıncılık Türkiye'de çok gelişmiş durumda. îkmcı albümümden itibaren çalış- malanmın Türkiye'de çıkması için uğraşıyorum. Radyo DJ'leri ya da bireysel gırişimlerle bugüne geldik. Son iki yıldır ise Zet Müzik yedi al- bümümü Türkiye'de dağıtıyor. Şim- di son albüm 'Alif için de görüş- meler sürüyor. Kendi yeteneğini göstermek... -Türk cazinı, dünya cazının ne- resinde görüyorsunuz? TEKBİLEK - Bence her müzik, en iyi doğduğu topraklarda ifade edilir. Arto Tunç Boyacıyan'la da konuştuğumuz bir konu bu. Herkes kendi yeteneği neyse onu göstermeli, en iyi bildiğim şey çif- tetelli ise onu sunarım, başka bir ifade şekiini o ülkenin insanı gibı sunmak bence gereksiz. Kendi mü- ziğimizdeki formla, cazm formla- nnı örtüştürebihnek daha önemli. - Amerika'da yaşayan bir caz sanatçısı olarak Avrupa cazının son yıllarda yaptığı atılımı nasıl buluyorsunuz? TEKBİLEK - Avrupa'da olduğu kadar Amerika'da da bir modern- leşme süreci geçiriyor caz. Ameri- kan cazının soyağacına son yıllar- da baktığımızda da punkjazz, fus- hion gibi yenilikçi aşamalan görü- yoruz. Kendi adıma freejazz'a dair iyi örneklere rastlasam da çok yakın- lık duymuyonım. Bireysel beğeni- lerimi ve kalbimı dinleyerek müzik yapıyorum. Şu sıralar, klasik caz motiflerini işlemek, o tarafa doğru gitmek ıstiyorum. KÜLTÜR • SANAT O.212 293 89 78 (3 HAT) Yurt çapında birçok llke İmza atmıştı Hikmet Şimşek yaşamını yitirdi O DA BARIŞ PİRHASAN 5f.ViYqm Kültür Servisi - Ünlü orkestra şefi, devlet sanatçısı Hikmet Şimşek dün sa- bah yaşamını yitirdi. Sanatçı bir süredir beynindekı tümör nedeniyle Gülhane As- keri Tıp Akademisi'nde tedavi görüyor- du. Vasıyetınde cenaze töreni istemediği- ni belirten ünlü şef bugün aıle arasuıda kı- lınacak cenaze namazının ardından Gül- hane Asken Tıp Akademisi Hastane- sı'nden ahnarak Gazi Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Hastanesi'ne getirilecek. Vasiyeti gereği Hikmet Şimşek'in kadavrası GÜ Tıp Fakültesi'ne bağışlanacak. Rahatsızlıgı 1998'den beri süren sanat- çı, geçen yıl 45. sanat yıh dolayısıyla TRT'de düzenlenen resepsiyonda vasiye- tini açıklamış ve "Sahip olduğum en önemli şey" diye nitelediği Türk müziği arşivini de TRT'ye bıraktığını belirtmiştı. 1924 yıhnda Siirt'te doğan Şimşek, or- taöğrenimini askeri okullarda yaptıktan sonra 1946'da Ankara Devlet Konservatu- van'na girdi. Hasan Ferid Alnar, Edu- ard Zückmeyer, Cemal Reşit Rey ve Ul- vi Cemal Erkin'le çalıştı. 1953'teAdnan Saygun'un bestecilik sınıfını birincilikle bitırdi ve aynı okulda öğret- menlığe atandı. 1956'dagirdi- ği Cumhurbaşkanlığı Senfonı Orkestrasf nda uzun yıllar ça- lıştı. Ankara Devlet Konser- vatuvan'nda öğretim üyeligi yaptı. Yurtdışında pek çok or- kestrada çalışan Şimşek. 1982'de devlet sanatçısı oldu. Polonya ve Tunus'ta da devlet nişa- m ile onurlandınldı. Türk bestecüe- rinin yapıtlannı yurtdışına taşıyan sa- natçı, bu yapıtlan pek çok konser kay- dı ve albümle ölümsüzleştirdi. Evren- sel müziğin yurt alanına yayıhnasına öncülük ederek Ankara Radyosu Oda Orkestrası ile Çoksesli Korosu'nun ve televızyon müzik bölümünün kurulma- sına hizmet etti. Izmir, Çukurova ve Bursa Devlet Senfoni Orkestralan'nın kuruculuğunu yaptı. Yurt çapında bir- çok ilke imza atan Şimşek yurtdışın- da plak kaydıyapan ilk Türk or- kestra şefıydi. Hikmet Şimşek ressam Nihal Şimşek ile evliydi. EFES PUseri'in kültüt ve sanata katkıları artarak sürecek. EyoâunnRm •EttiUUUUZM 0S»NKVW2) HHlftNTyOKONCNnj mrranıırmtTT MCRtinııyfi MHÇaliVlSMUMmD KUHRFUB ufcunmnı UU£K10ĞI2fO uaftocu D6UB>BW taıreıt «mZMVIBItt MBIMZMBfUZ* gURNCMMa* 2921111 !100-14.15.'(.4S-'91H14SCCTES24.» 293 24tE 1101-1415-1İ3O-<145İ1 K 2479(65 r 00.11001M0.1; 15-iuo^i 45 3 21(3790 11.20.'3.50-1&'5-'I50-21 00GCTES121I5 2B2OS0S 11 0O.1115.1SJO-1 t 45-200O-22MGCTESİX30 j ! 3 « K '1 0O-13-0O-1SJO-1TJJO-19O&*' 1İ 571S3M 1U&-14 OO-ifiJO-19 0&-Z1JO 44121S 110O.14.15.1UO-1UU1.3I «22121 11I5.13.15.-İ1S.1715.1İ15*» B953E45 '130-1330-153>-1730.1I3W1JO 990190 'IJO-HOH6JO-ISJI>^IJO »1 »35 - »!] •S.^K:76-îe»!21S 3K3771 rOO.-l15-l5.15.'715.1Sl5-2lJO 35413ta ronuo- < un7»m.iwa 4(11312 tlX.l40O-lStt-19J&21« 3353931 il15-1*3O-*E.*&-"9fl0-211S 323 01T 11 £-14 30-lfi 15-1L45-21 4 5 2747317 1100-1415-1S.3O.-90IH115 22545» r45-'415--t45-'9lS-214S 22*4IOe 12J0-HIHS4S-UIH1J0 SURSAMMB KAZA W H P X 2(157(7 12.15-MJH7 »191H1 Jl URŞMI VtVJDBB BOmoHUnECSIMK «37!n 1115-14 3C--545-1ÎO0.Î11S » M t l 11I5-MJO-I145-'9.0IH115 1737320 aiS-143l).'S45. - 9J»2115 tZWIK3Ul.T1ÇMMC8(TEII 27711B 1115-UJCH6.4S-1SJ0-21 '5 MlUllltfJIIMl MKMVKTMRX MKJWJfnum$A «NUUWKIMX wuwaı yrueMaaM mmmtaun UKSİUSSSU WHS8l0Wr KUirarESI. SAUSUVUICt SAHSUIIUMM 32442(4 1<«HUHİ.»1!JH1[» 431615 12JS.l4l5-llX.t9I»! 15 «117 40 11» HI5-1U0IHH100 OCTESUUt 21534» 1100.1430-1145.18-15^131 2VU32 f1J0-133O.15JO.17J0- t 9J(WIJ0CCTM34Jl 67110 ÎÎOC-UIİ'HS-'SOC-M 15CCTE5t2l4S «4(996 1SJ0-2115-2100 23327X1101-1415 010077 r<S-H»'UO-'US-î100 İ2231« 10X-1S15.1İ»I1»Z1JO 2207851 HSHUH1J)OC«TE91100 m 1153 11 IJ'3.45-1S1i1!.45J115 2221313 12JKH415-1SJC-190O-2115 3211222 IUO-I30O.1SJO.IKMU1 231990 1115-14 *-l15-'UH«X d 2471 12^frH ÛfS.l^' f â-3frZ100 Kalaıı Müzik'ten karışık ezgiler Kültür Servisi - Antalya Altuı Portakal Fihn Festiva- li'nde (En iyi ikinci fihn, Jü- ri Özel ve En iyi Montaj) Ödülükazanan Banş Pirha- san'ın 'O da Beni Seviyor' filminın müzikleri Kalan Müzik tarafindan bir albüm- de toplandı. Toplam 11 parçadan olu- şan albümün müzikleri Ma- re Nostrum ve Ulaş Özde- mir'e ait. Göksel Bakta- gir'in son albümü ıse 'Sirtomar ve Longalar' adını taşıyor. Klasik Türk musikısinin geleneksel saz müziği formları, peşrev ve saz se- maisi, 19. yüzyıldan itibaren yeni bazı saz eserlerini formlar içine katmıştır. Bunlarm bır bölümü ya- bancı kaynaklı ohnakla birlikte Türk musikisi içinde şekillenip ulusal bir nitelik kazanmış. Sirto da bunlardan biri. Genel olarak neşeli ve dinamik saz eserleri olan sirtolar ve longalar zaman zaman hüznü de içinde banndıran, geç- mişe köprü olan türlerdir. New Age ve caz gibi türler- de başanlı öraekler sunan Baktagir 1998'den bu yana Istanbul Sazendeleri gru- buylaTürkiye'de ve özellik- le akademik kurumlarda konserler veriyor. Muammer Ketencoğlu, Brenna Maccrimmon, Sumru Ağırvürüyen, Cev- det Erek'in ortaklaşa çıkar- dıklan 'Ayde Mori' (Haydi Kızlar) adlı çalışma sanatçılann 1997 ile 2000 yıllan arasmda ver- dikleri konserlerin repertuvann- dan derlendı. 14 parçalık albüm- de Makedon, Arnavut, Yunan, Boşnak, Bulgar ve eskı Yugoslav- ya ezgileri yer alıyor. SANATA BAKIŞ SELMt ANDAK Fazıl'ın Müziği, Genco'nun Yorumu ile 'Nâzım'... Atatürk'ün devrımlerı kapsamında ülkemizde "evrensel, çağdaş, çoksesli müzik eğitiminin veya- ratımının uyanışı ve gelişmesi" doğrultusunda ger- çekleşen örneklerden bir yenısıni olağanustü bir sanat olayı niteliğiyle izledık: TC Kültür Bakanlı- ğı'nın "Türk Bestecilerının Eser Üretımlerını Teşvik Projesi" kapsamında Sayın Bakan Istemihan Ta- lay'ın katkılarıyla gerçekleşen "Fazıl Say-Nâzım" eserinin seslendirilişi konseri, bır "Dünya Prömiye- ıi" sayılmasının ötesinde, ülkemizde sanatsal ve toplumsal alanda "ilke" niteliği taşıyan bir etkinlik- ti. Nitekim, izleyicilerce şimdiye kadar rastlanma- mış bir içtenlik ve bitmeyen bir coşkuyla alkışlan- ması da bu etkinliğin öneminı kanıtlıyordu. Kültür Bakanlığımızın girişimiyle UNESCO'nun 2002 yılın- da Nâzım Hikmet'in 100. Doğum Yılı'nı kutlaya- cak olması da "Nâzım" eserinin öneminı arttırmak- tadır. Uluslararası kariyeri olan piyano vırtüozu ve bes- tecimiz Fazıl Say'ın bestelediği "Nâzım" adlı eser, evrensel ozan Nâzım Hikmet'in dızelerınden olu- şan ve kesintisiz, özgür biçimde 5 bölümde topla- nan, ayrıcalıklı bir "Şiir-Müzik" sentezidir. Bu yön- de dizeleri besteleyen Fazıl Say'ın yaratımı ile di- zeleri kendi kişilikli anlatımı ve yorumuyla yaratan Genco Erkal'ın uyumu ve bütünleşmesi bence "Nâzım" eserinin başarısında başlıca etkendir. Şimdi, "Nâzım" adlı eserın gerek muzık, gerek seslendiriliş, anlatım ve yorum açılarından başarı- sını simgeleyen karakterıstık yönlerıni özetleyelım: 1- "Nâzım"da: Gençlık'te, Hapishanede, Insan Üzre, Memleket Üzre ve Yaşamaya Dair adlarını ta- şıyan 5 bölümü oluşturan dizelerın bestelenişinde Fazıl Say örnek bir anlayış, duyuş ve bılinç ile gerçek sanat yönündeyaratıcılığını kanıtlıyor. Nâ- zım Hikmet'in kişilığıne, dizelerdekı anlam, mesaj ve içerıkteki renkler Fazıl Say bestelerıyle uyum içinde.. 2- Genco Erkal, şimdiye kadar oynadığı, yo- rumladığı, seslendirdiğı dünya çapında yabancı ve Türk yazarları ve şairlerı arasmda Nâzım Hikmet ile de bütünleşmiş. Yine tum ustalığı ile "Nâzım"\ derinliğine yaşatıyor. 3- Solistler: Popüler müziğin ülkemizde sayılı ve en başanlı ses sanatçılarından Sertab Erener, ay- nı zamanda konservatuvar eğitimı görmüş olması ve klasik müziğe eğilimı ile de tanınır. Nâzım ese- rinde, özellikle "Memleketım" dizesınde duygulu yorumu ile çok etkileyıciydi. Ankara Devlet Opera- sı solistlerinden Tuncer Tercan (barıton) renkli ve nüanslı sesiyle "Nâzım"da da deneyımini göster- di. Çocuk solistler ve sanatçıları ne kadar övsek az.. 4- Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve özellikle "Nâzım"ın seslendınlışındetüm bütünlü- ğü sağlayan şef Naci Özgüç, ayrıca Ibrahim Ya- zıcı'nın yonetımınde Kultur Bakanlığı Devlet Çok- sesli Korosu, Elnara Kerimova yönetıminde TRT Ankara Radyosu Çoksesli Korosu buyuk emek ve titiz çalışma isteyen "Nâzım"\n başansına kat- kıda bulundular. Grup Objektirten Künye' • Kültür Servisi - On iki yıldan beri Türkçe sözlü rock müzik yapan Objektif Grubu, yeni albümü ' Künye'yi müzikse\ erlerin beğenisine sunuyor. Vokalde Vecdı Yücalan, gitarda Faruk Kavi, basta Umut Arabacı, Alişan Topaloğlu, Cankut Bayhan'dan oluşan Objektif, bugüne kadar 1990'da 'Tımarlı Hastane', 1993'te 'Hayal ve Yaşam', 1996'da 'Kuşkular' obnak üzere üç albüm çıkarttı. Albümün ilk klibi 'Dağlarda', Hakan Yonat tarafından Florya'da eski baruthanede çekildi. Albümün ikinci klibi de yine Yonat tarafından 'Loş Akşamlar' adlı parçaya çekildi. Lıis Antonio Garcia Navarro öldü • MADRID (AFP) - Madnd Opera görevlılerinden Juan Cambreleng, Madrid'de yaptığı açıklamada, Ispanyol orkestra şefi Luis Antonio Garcia Navarro'nun 10 Ekim'de öldüğünü belirtti. 1941 Chiva doğumlu Navarro, Madrid Operasf nda yönetmenliğe başlamadan önce, New York Metropolıtan Opera, Milan Scala Orkestrası ve Viyana Filarmoni Orkestrası gibı önemli orkestralarda orkestra şefliği yapmıştı. Müzik sevgisini amatörce gitar çalan babasından alan Navarro, îspanya ve Viyana'daki konservatuvarlarda piyano, obua ve kompozisyon eğirimi alarak kariyerine başlamıştı. 1980 yıhnda Lizbon'a taşınarak yurtdışında da çalışmalanna devam eden Navarro, Amerika'da Luciano Pavarotti ve Placido Domingo gibi ünlü tenorlara orkestrasıyla eşlik etmışti. Yazarlapımız Gaziantep'te • Kültür Servisi - Cumhuriyet Kitap Günleri etkinliği kapsamında, Hikmet Çetinkaya , Tayfun Talipoğlu, Oral Çalışlar, Duygu Asena, Mehmet Faraç ve Yıldınm Boran, Gaziantep'e konuk olacak. Nisan îletişim'in, Gaziantep Belediyesi'nm katkılanyla gerçekleştireceğı etkinlikte yazarlar, 15-29 Ekim 2001 tanhlen arasmda Gaziantep Belediyesi Büyükşehır Belediyesi Tiyatro Salonu'nda okurlanyla buluşacak. Nisan Iletişim'den yapılan açıklamada, organizasyonun başanlı olması halinde etkinliğin, gelecek yıllarda "Fuar" olarak sürdürüleceği belirtildi. Yapımcılarından orduya yardım • LOS ANGELES (AA) - Hollywood'da, 'Zor Ölüm' ve 'Delta Force One' gibi filmlerin yapımcılannm da arasmda bulunduğu fihn şirketleri sahipleri, gelecekte ABD'nin karşı karşıya kalabileceği olası terör tehditleri ve bu tehditlerle nasıl baş edilebileceği konusunda Amenkan ordusuna yardımcı olmaya çalışıyor. Orduya ileri eğitim programlan geliştirmek için Güney Kalifornıya Unıversitesi'nde 1999'da kurulan Yaratıcı Teknolojiler Enstitüsü'nün yetkilileri, yapımcı, yazar ve yönetmenlerle ordudan uzmanlann terorizmle mücadele projeleri için bir araya geldiğüıi söylediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear