23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 OCAK 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIZI Hastalığa etken olan viriisler, yerleştiği bölgedeki genlerin aşırı çalışmasına neden olabüirler Virüslerin kanserdeki rolü"W" ~r ıruslenn kanser yapabılme I / ozellıklenne geçmeden once U/ mıkroplar âlemınden kısaca V soz etmek yararh olacaktır Mıkroplar âlemı uç ana başlık altrnda top- larur Baktenler tnantarlar, vırusler - Bakteriier ve mantarhr: Bu tek hüc- reden oluşmuş canhlar, yüksek canlılar- dan olan uısan hucresınden, çoktemelbır yapı farklılığı nedenı ıle aynlır Bunlar- da, hucre çekırdeğı bulunmaz, ınsan hüc- resınde ıse hucrenın ıçınde bır çekırdek vardır \ e kromozomlar çekırdeğın ıçınde bulunur Çekırdeğı olmayan ve bır huc- reden ıbaret olan baktenlenn bır tane ku- çük kromozomu bulunur, çekırdek olma- dığından bu kromozom baktennın ıçınde öylece orta yerde durmaktadır Bu bır hücrelı canlının yaşamını de- vam ettırmesı ıçın çok uzun bır DNA ge- rekmedığınden (ya da DNA'sı çok kısa olduğundan çok alt dûzeyde bır canlıdır) bu kısacık DNA, hucrenın ıçınde, oylece orta yerde ıplıkçık gıbı açılır \ e bır taraf- tan DNA'nın şıfresı çozûlurken bır taraf- tan proteın >apılır Bakten yaşamı ıçın gereküğınde, bu ortalık yerde oylece ıp- lıkçık şeklınde duran DNA'sındakı şıfie- lennı kullanarak kendısı ıçın gereklı pro- teınlen uretır Ama baktenler bu kısacık DNA lanna rağmen uygun ortam bulduk- lannda yaşamlannı rahatça devam etüre bılırler Bu uygun ortam bır ınsan ya da hayvan vucudu olabıhr Baktenler don- durulduktan sonra bıle tekrar çözunduk- lennde yenıden yaşamaya devam edebı lırler trisan vucuduna gırdıklennde çok daha rahat \ aşama ve çoğalma şansı bu- lurlar ve bu arada da hastalık yaparlar Vlrusler Kuçucuk bır DNA parçası ve bu DNA parçasırun etrafinı saran bır proteın kılıf- tan oluşurlar Kendı başlanna yaşamlan- ru surdurebılme olanaklan yoktur, sade- ce ınsan vucudundakı hucrelenn ıçıne gı- np ınsan hücrelennın DNA'sının ıçıne yerleşerek canlılık kazarup yaşama olana- ğı bulabıhrler Bu hucrelenn ıçıne gınp DNA'nın ıçı- ne yerleşmedıkçe, hıçbır > aşamsal etkın lık gosteremezler tnsan vucudundakı hucrenın DNAsına yerleşınce de, ınsan hucresının DNA'sını kullanarak kendıle- n ıçın gereklı proteınlenn uretımını sağ- layarak ıçıne gırdıklen hucrenın kendı fonksryonlannı bozarlar ve hucreyı ken- dılen ıçın çalışünrlar Her vırusün canlı hucre ıçıne gınş yolu ve hucrenın DNA'sı ıçıne yerleşım yerlen bırbınnden farklı- dır Kanser etkenı olan virusler, hucrenın DNA'sının o) le bır yenne yerleşır kı, yer- leştığı bolgedekı genlenn aşın çalışması- na hucrenın çoğalmasını duzenleyen genlenn fonksıyonlannın bozuhnasına neden olabıhrler "Protooncogen" adı \ e- nlen genlenn, "oncogen" adı \enlen ve kanser etkenı olan genler halıne gelerek çalışmasına neden olabılırier Butun bunlara neden oimasa bıle VTTUS, hucrenın DNA'sına yerleştığınde, hucre- nın ıçınde kalıcı hale gelır (latent vırûs) \e zaman zaman da zaman zaman huc- re ıçınde çoğalmaya başlar Hucre ıçınde çoğalarak hastalık yapması ıse genelde bağışıkhk sıstemının zayıf duştüğu du- rumlarda gorulur Hûcre ıçınde çoğaldı- ğında hucrede bazı değışıklıklere neden olduğundan bu değışıklığe uğramış hüc- re, bağışıklık sıstemının hucrelen tara findan derhal oldurulur "Herpes snnp- leı" adı venlen ve halk arasında uçuk vı- rusu olarak bılınen vırus, boyle latent ka- labılen virûslere en tıpık orneknr AIDS ve HIV tmmun sıstemın hucrelen \irus bulaş- mış hucrelen yakalayıp öldurmekle go- re\lıdır Ancak bazı vırüsler, bağışıklık sıstemının hucrelennın ıçıne yerleşırler Buna en bılınen ornek, AJDShastalığı et- kenı olan HıVdır HIV, bağışıklık sıste- mının en onemlı hucrelennden bın olan T hücresı ıçıne yerleşerek bu hucrelenn apoptoas adı venlen ve vucudun normal hucre olum bıçımı olan bır mekanızmay- la olmelenne neden olur Bağışıklık sıs- temının hucrelennın ölumu ıse kışıyı kan- ser \ e mıkrobık hastalıklara açık hale ge- tınr Sonuçta HIV, hastada ımmun sıste- mı çokerttığınden kansenn ortaya çık- masına ve bakten, vırûs ve mantarlann vucudu ıstıla ederek hastalık yapmasına neden olur AIDS, HlV'ın bızzat kendısı- nındeğıl olumune neden olduğu bağışık- hk sıstemı hucrelennın jokluğuna bağlı oluşan bır hastalık tablosudur Yıne bağı- şıklık sıstemının T hucrelennın ıçıne gı- ren "insan losemi virüsü" (HTLV) de "T hücreleri"nın ıçıne gırerek onlan genetık değışıklığe uğratıp losemi hucresı halıne getırerek bır üp losemıye neden olmak- tadır Bağışıklık sıstemının Bhücrelernıin ıçıne gıren bır vırus ıse "EB virüsü"dur Bu vırus çocukluk çağında kansere neden olmazken yetışkınde bazen lenfbezı kan- senne neden olabılmektedır Gençlerde ıse hem EB vırusu bulaşmış hem de ım- mun sıstemı baskılayan başka bır hasta- lık varsa lenfbezı kansen ortaya çıkabıl- mektedır Ozellıkle Afhka'da, EB virusû bulaşmış kışılerde bu bolgede sıtma has- talığı da sık gorülduğunden \e sıtmanın kendısı ve sıtma tedavısınde kullanılan üaçlar da ımmun sıstemı baskıladığın- dan, EB vırusû ıle bırhkte sıtma dı var- sa. ıkısı bır arada gençlerde de lenfbezı kansenne neden olabılmektedır Butün bunlardan dolayı bugun Afhka'da, Bur- krtt's lenfoma adı venlen lenfbezı kanse- ırüs, hücrenin DNA'sına yerleştiğinde, hücrenin içinde kalıcı hale gelır (latent virüs) ve zaman zaman sessiz kalır, zaman zaman da çoğalmaya başlar. Hücre içinde çoğalarak hastalık yapması ise genelde bağışıklık sisteminın zayıf düştüğü durumlarda görülür. Hücre ıçınde çoğaldığında hücrede bazı değışıklıklere neden olduğundan bu değişikliğe uğramış hücre, bağışıklık sısteminin hücrelen tarafindan derhal öldürülür. n sıklıkla gönılmektedır Papilomavirüs adı venlen bır virus ıse zaman zaman kan- ser nedenı olabılmektedır Kanser ve bağışıkiık slsteml Kanser oluşumunda hucrelerde gene- tik değışıklık şartür, ancak yeterlı değıl- dır Bu nedenle her geneuk bozukluğun kanser oluşumuna neden olması söz ko- nusu değıldır Kanser, başka faktörlenn de rol aldığı çok faktorlu bır olgudur Ge- netık olarak değışıklığe uğramış hucrele- nn uzennden buyume ve çoğalmalan ıle ılgıh kontrol mekanızması kalkar ve huc- re hızla çoğalmaya başlar Bu donemde bağışıklık sıstemı tarafindan yok edıl- mezse tumor hucresı hemen başka bırta- kım değışıklıklere daha uğrar Bu değışık- lıkler, bağışıklık sıstemınden kaçmasını kolaylaştıran ("immun escape"), ondan korunmasım sağlayan değışıkkkler ve metastaz yapma özelhğı, dokulann ıçıne nûfuz etme ozellığı, ılaçlara dırençhlık gıbı, bağışıklık sıstemınden kaçışını ve çoğalmasını kolaylaşnracak ozelhklerdır Tûmör hücresı bağışıkhk sıstemınden kaçışını ıse ya bağışıklık sıstemını kıht- leyecek maddeler yaparak ya da bağışık- hk sıstemını şaşırtarak, yanı hedef şaşır- tacak yollar gelıştırerek sağlamaktadır Bu sonuncusu tam anlamı ıle sağ goste- npsolvurmakgıbıdır Bağışıkhk sıstemı hucresı, tumor hücresını ona özgu bır be- hrteçle tammaktadır, tam hucre onu bu ozellığı ıle tanıyıp yanıt verecekken bu kez tûmör hucresı bu belırtecını saklayıp yepyenı bır belırteç ortaya çıkarmakta- dır Bu yenı ortaya çıkan belırtecı bağı- şıkhk sıstemı tanımadığından ona am ya- nıt verememektedır Bağışıklık slsteml Bu tümör behrteçlen genelhkle tumor hücresının yüzeyınde bulunan molekül- lerdır Boyle boyle kaçış surmektedır Bu- nun dışında, kanser hücresı beslenmesı- nı kolaylaştırmak ıçın etrafında yenı kıl- cal damarlar oluşmasını sağlamaktadır Bılındığı gıbı besınler kan yolu de vucut- takı hucrelere ulaşırlar Boylece bu yenı damar ağı ıçınde kendı beslenmesıru ra- hatça sağlayarak yaşamını sürdürebıl- mektedır tmmun sıstem ıle kanser olu- şumu arasında başka herhangı bır olguda rastlanamayacak kadar sıkı bır ılışkı bu- lunmaktadır Çünku bağışıklık sıstemı- nın gorevı, yabancı olanı kendınden ayırt etmek ve onu hemen tanryarak yok et- mektır Bağışıkhk sıstemınınhucrelen kendın- den olmayanı, yanı yabancıyı çok ıyı ta- nıyabılme konusunda vûcutta eğınlmek- tedır Bu eğıtmın sonunda, bağışıklık sıs- temının hucrelen, kendınden olmayanı çok kolay ayırt edebüır Bu nedenle genetık değışıklığe uğra- mış kanser hucresı, vûcudun obur hucre- lennden farkh hale geldığınden vûcuda yabancıdır, bağışıkhk sıstemının onu he- men tanıyıp yok etmesı gerekmektedır Yüzyılın başında, bağışıklıkbıhmının te- mellennın de atılmasını sağlayan Profe- sor Ehıüch tarafindan ortaya atılan bu te- on, daha sonra Profesor Tbomas ve Pro- fesör Burnet tarafindan "immune surve- 3aDce"teonsı olarakadlandınlmıştır Bu teonyı doğrular nıtehkte, hem deneysel tumörlerhem de kendıhğınden oluşan tü- morlerde, gerçekten de tümorün çevre- sınde bağışıkhk sıstemının hucrelen ço- ğunlukla bulunmaktadır Bu teon. "Kanser nasıl ohıyor da im- mün sisteme rağmen varhğuu sürdürü- yor" sorusuna çok net bır yanıt geörme- mekle bırhkte, bugun hâlâ geçerlı bır te- ondır Bugun kanser olgusunda, bağışıklık sıstemınde saptanabılmış behrgın bırbo- zukluk bulunamamış olmasına rağmen, ımmündefısit sendromu olarak bıhnen bağışıklık sıstemı bozukluğu hastalıkla- nnda ya da ımmun sıstemı baskılayan üaçlarla tedavı goren hastalarda kanser ortaya çıkmaktadır Bu da 'irnmune snr- vabnce" teonsını tersten de olsa doğru- lar bır gerçekhknr SÜRECEK Kanser virüsü, hücrenin DNA'sına yerleştiğinde, hücrenin içinde kalıcı hale gelir ve zaman zaman da hücrenin içinde çoğalmaya başlar. AIDS'e neden olan HIV virüsünün etkimekmizması Thüc Vırustc hucreıun parçaknışı HIV, immÖD sJstemin en önemM hücresi olan T hûcresinin içme girdikten sonra, onun DNA'sının içme yerieşmekte ve kendısi için T hücresine protein firettirmektedir. Daha sonra HI\'bu proteinleri knianarak hücrenin içinde çoğahr ve şekflde görüldüğü gibı T bücresinin yüzeyinde virüse ah proteinier ve virüs tomurcuklanır. Bu tomurcuklannıa. başka virüsfeıie bulaşmış hucrelerde de göruiör ve immün sistem hücrelen onlan bu tomurculdanma 3e yabana olarak tamr ve bu höcreleri öldûrür. İçinde HTVüreyenT hücresisolda görüldüğü gibı ya MTÜS tarafindan oldurulur ya da sağda görüldüğü gibı ölmez, amafonksiyonubozulmuş HIV rezervuan hucre haline gelir. T hücresi ölmez de HIV rezervuan halıne geürse, T hücresi içinde HlV'in uremesi durur, ama bu defa, ıçınde her an HTV'in tekrar üreme potansiveunı taşır. Bu durumdaki T hûcresinin fooksiyonu bozulduğu için (çünkiurbk onun ^ücrelenn bırbınne yaptşması DNA'sı değişınişuT)T höcresi kendi kendini ökiürür (apoptook ölüm; vücuttakı hücrderin doğal ölüm bıçımı) ve sonuçta hastada T hucre sayısı giderek azahr. İçinde HIV üreyen T hücresi, yâzeyindeid bu tomumıklardan dotayı inunun sistemin diğer hûcreieri tarafindan tannur veöldurümr. HTV tomurculdannm yaptşkan özeüiği btthmduğundaıı, immân sistem hûcreieri HTV bulaşmı; hücreye yaptşarak onu öktûrmeyi başanr, bunu başaramazsa kendi fonksryoDİan da bozularak böyte yapışık hücre kümeleri olarak kahriar. HTV virüsüne ait ve T hücresi içinde üretüen moleknller (gp 120) ortama saçıhr ve öbür hücretere yaptşarak hücre yüzeyini tomurcuklandınr, bu tomurcuklanmış hücreler de bağışıkhk sısteminin diğer hûcreieri tarafindan öldürülür, öidüriUemezterse fonksiyonlan bozuk hücreler hahnde kahriar (CMnical Immunology den ahnmtşbr). Fonksiyonu bozuk T hücresı ^ r e z e r v u a n halıne getmış T hucrejjj Oldurücü hucrelenn saîdına üe IPİ20 Fonksiyonu hpzulmuş hücre DUZYAZI ORHAN BtRGtT Entel Keyfi ve İşsider Ordusu.. Bızı Avrupa Bıriığı uyelığınetaşıyacak olan "Ulu- sal Program"\n taslağını hazırtayan dıplomat bu- rokratlanmızın, bu adamakıllı zor gorevı tamam- ladıklan ve ocak ayının ortasında toplanacak olan lıderier doruğuna sunulacak hale getınldığı anla- şılıyor Adamakıllı zor gorev nıtelemesının başlıca ne- denını, taslakta ozellıkle Kurtçe eğıtım ve televız- yon yayını konusunda, sadece koalısyonu oluş- turan partıler arasında degıl, ozellıkle sılahlı kuv- vetler açısından da goruş aynlığı bulunması oluş- turuyor Hem demokratıkleşeceğız, hem de has- sas coğrafyamızın geregı bazı konularda duyarlı- lığımızı surdureceğız duşuncelennın bıleşkesın- de, dıplomat-burokratların orneğın, kurulacak Kurtçe TV'de Turkçe ders yayını konulması, Kurt- çe eğıtım yenne ısteyenlertn dıl kurslan ıle bu dılı oğrenmelenne olanak tanınması gıbı onenler yer alıyor AB dunyasında egemen olan Kurtçe TV ya da anadılle oğrenım gıbı koşullan, ulkemızde olumlu karşılayan kımı çevreler, bunu demokratıkleşme- nın vazgeçılmez koşulu olarak değeriendınrken, kımılen de "canım yaşadığımız çağda, çanak an- tenı evının çatısına dıken, her ısteyen ıstedığı ya- yını ızleyebılıyor, hıç değılse bolucu propaganda- lara evının kapısını açmakzorunda kalmasın" an- layışını kendısıne gerekçe yapıyor Pekı, asıl gerçek ne^ Turkıye'dekı Kurt kokenlı sade yurttaşlann goruşlennı bılıyor muyuz'' Bu yurttaşlann, anadıllennde yayımlanmakta olan gazete ve dergılere fazlaca tıryakı olmadık- lan, trajlarla ortada Ya Kurtçe televızyonlar ya da radyolar'? "Sıyasal Ekonomık, Sosyal Araştırma ve Stra- tejı Gelıştırme Merkezı" ısımlı bır kuruluş, ozellık- le Dogu ve Guneydoğu Anadolu'dan son 10 yıl ıçınde yurdumuzun diğer bolgelerıne goç eden Kurt kokenlı vatandaşlar arasında yaptığı bır araş- tırmayı yayımladı Geçen ay 20 ıl ve 25 ılçede ya- pılan bu araştınmada yuz yuze goruşulen 1314 denekten yuzde 58 19'u, devletm ıznıyle Kurtçe TV yayını yapılmasını gereklı gormuyor Ancak yuzde 8 denek, dış ulkelerde anadıllerı ıle yayın yapan ıs- tasyonlan ızleyebılmek ıçın çanak anten ya da ozel cıhaz temın etmış Bunlardan, bu yayınların guve- nılır olduğuna ınananlann oranı yuzde 6 23'te ka- lıyor Devlet Kurtçe yayın yaparsa ıyı olur dıyenle- nn oranı ıse 7 54 Halen Doğu ya da Guneydoğu Anadolu'da oturan Kurt kokenlılenn yuzde 16.19'u ıse bu soruyu, 'olumlu olur' dıye yanıtlıyor Turkçe yayın yapan televızyonlann Doğu ve Gu- neydoğu Anadolu bolgesınde ızlenme oranı yuz- de 68 63 Yoreden başka bolgelere goçmuş Kurt kokenlı yurttaşlardan yuzde 73 40 ulusal TV'len ız- ledıklennı soyluyor SESAR anketorlen, doğduklan yerlerden goç etmış bu yurttaşlann sadece yuzde 10 04'unun Turkçe bılmedığını saptamışlar Bu oran anneler- de yuzde 16 10'u, buyukanne ve babalarda ıse yuzde 4'u buluyor Ama gençlerın yuzde 70 65'ı, çocuklann ıse 84 23'u Kurtçenın kendılenne ge- rekmedığını soyluyorlar. Bu sonuçlar, her allahın gunu kendı dunyalann- da bızım coğrafyamız ıçın yenı dunyalar kuran AB entellennın hoşuna gıtmeyecek Dahası, belkı de anketın bır manıpulasyon gereğı duzenlendığı bı- le soylenecektır Yukanda sayılan sorular ve onlara venlen yanıt- lann yuzdelennın, oyle pembe bır tablo çızme amacıyla alt ate. sıralanmadığının kanıtı, denekle- nn en buyuk sorun ıçın verdığı yanıtın "ışsızlık" ol- duğunu belırtmelen ıle ortadadır Yuzde 28.37'Rk bır grup, ışsızlığı one çıkanrken 26 24'luk bır yuz- de de, goçten doğan uyumsuzluktan şıkâyet edı- yor Aıle değerlennın değışımıne uyum sağlayama- yanlar yuzde 26'yı, kulturel şok ıçınde olduklannı soyleyenler 24 68'ı buluyor Okumak, ya da ço- cuklannı okutmak ısteyenler de 21 44 Yasalan bıldıklennı soyleyenlerın oranı yuzde 80 Doğup buyuduklen yere donmek ısteyenlenn oranı ıse ne yazık kı 13 01 Iş, ekmek ve aş bulamayacaklan ıçın doğup bu- yuduklen yere donmeyı duşunmedıklennı soyle- yen ve Samsun, Ordu, Ankara, Konya, Mersın, Antalya, Eskışehır, Izmır, Aydın, Denızlı, Muğla, Manısa, Balıkesır, Bursa, Istanbul, Kocaelı, Tekır- dağ, Kaysen ve Hatay'a yerieşen bu yurtaşlara, fabnka gerekıyor, tezgâh, toprak, tarla gerekıyor. Hem de, bugun yaşadıklan bolgelerden daha çok, doğup buyuduklen coğrafyayı çekıcı kılacak yatınmlan, o yoreye yapmak gerekıyor AB gerçekten Turkıye Cumhunyetı'nın Kurt ko- kenlı yurttaşlanna ozel ılgı duyuyorsa, bu coğraf- yada yapılacak yatınmlar ıçın destekleyıcı olaca- ğını ve Euro kesesını açacağını bıldırsın Aç mıdelen, entel onenlerle doyurmanın ımkân- sız olduğunu bızım de, yabancılann da bılmesı ıçın aslında anket duzenlemeye bıle gerek yok a- ma.. Faks:0212-677 07 62 E-mail: obırgit(g e-kolay net ilk toplantı dün yapıldı CHPIstanbul'da yönetim beliıiendi Istanbul Haber Servi- si-CHP Istanbul II Yo- netımı bellı oldu Kısa sûre önce Istanbul 11 Başkanhğı'nda, AK To- poz'un bırhkte çalışaca- ğı ısımler arasında, on- cekı yönetımden ısımler de yer aldı Yenı oluşan ve dun akşam ıl merkezınde ılk toplantısını yapan CHP Istanbul II Meclısı şu ısımlerden oluştu Vahap Adrjaman, Cem Arkan, Mehmet Akpolat, Ruştu Altıner, Nazlı Bilgin Antan, Remzıye Aslanca, Ha- sanAvdın SefaBınncı, Cemal Canpolat, Ayla Ozlu Çevık, Pmar Çrta- koğlu, Lutfiı Gündondu, Celal Gul, Battal Ugez- dı, Durmuş Ka\a, Bah- tıyar Kuru, Nilûfer Me- te, Şenol Oktem, Orhan Örkmez, Sırn Ozbek, Zakir Özlu Hakkı Se- vım, Cemal Seymen, Süleyman Şahm, Hıida- verdi Talay, Denız Tan- sı, AH Uçar, Seyıt Usta, Ceyhun Yağhcıoğlu, Is- maıl Yazgılı, Ahmet Ya- na, Uluç Yurtduru.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear