Catalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: lbrahim Yıldız • Sp- rumlu Müdür: Fikret II- kiz # Haber Merke- zi Müdürü: HakanKara Istthbarat- Cengiz Vıldırım • Ekonomı özlem Yüzak • Kûltur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yncelman • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme AbdııUabYazKi^Fotoğraf Erdogan Köseoglu • Bılgı- Belge Edibe BujŞm • Yuıt Haberlen Mehmet Faraç 9 Avnıpa Temsıîcısı Gûray Öz Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, tbrataim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısr Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No 125,Kar4,Bakanlıklar-AııkaraTel 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 • Iznuı Temsücısı Serdar Kızık, H ZıyaBlv 1352 S 23 Tel 4411220, Faks 4419117 •AdanaTemalcısı Çetin Yiğenoglu, Inönü Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Mudüru Erol Erkot 0 Koordınatör Ahmet Kornlsao 9 Mu- hasebe Bfilent Yener • Idare Hüseyin Giirer • Satış FazUetKuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gilbia Erduran 0 Koordmatör Reha Işıtman • Genel MudürYardımeısı: SndaÇobuı lel 514 07 53 - 5139580-5138460-61 F*s:5138463 V ayımla>aıı ve Basas: \ en] Gun Haber Ajansı, Ba&ın ve Yayıncılık A Ş Turkocağı Cad ^ -II Cagaioglu 34334 Islanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel (021215120505 (20 hal) Faks (0 212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 31OCAK2001 lmsak:5.39 Güneş: 7.09 Öğle: 12.25 Ikindı: 15.01 Akşam: 17.27 Yatsı: 18.51 şövalyeoldu • KüMrServisi-Ünlü yönetmen Steven Spıelberg, 29 Ocak 2001'de, Washington D.C.'deki Ingiliz Konsolosluğu'nda düzenlenen bir törenle şövalye unvanıyla onurlandırıldı. Eğlence sektörûne verdiği hizmetlerden dolayı bu unvana layık göriilen Spielberg, ödülü Ingiltere Büyükelçısi Sir Christopher Meyer'in elinden aldı. Spıelberg törene aktris eşı Cape Shaw ile birlikte geldi. Enküçük termometre • ANKARA (AA)- Almanya'da dünyanın en küçük termometresi geliştirildi. Bir saç telinin bmde birinden daha ince olan bu termometre, mıkroçipler üzerinde hata sonucu oluşan en küçük ısı farkını dahi tespit edebiliyor. Termometre Kassel Üniversitesi Mikro Yapılar ve Analitik Enstitüsü bilım adamlan Dr. lvo W. Ragelow, Dr. Theodor Gotszalk ve Dr. Nicolai Abedinov ile ABD'den Maryland Üniversitesi bilim adamlanndan Dr. KJaus Edınger tarafından gehştınldı. Go.com portal kapanyor • Çeviri Servisi - Medya devi Walt Dısney, kâr edemedığıne mandığı Go.com portalını kapatacağını, 400 çalışanının da işine son vereceğini açıkladı. lntemetteki en başanlı medya devleri arasında sayılan şırketın kurulduğundan bu yana ıki yıl ıçinde sürekli zarar ettiği, borsadaki hisse değerlerinin düştüğü behrtildi. Raporlara göre, geçen yıl reklamveren bütçelenne dahil olmayı başaramayan şirket, topiam 395 milyon pound zarar etti. Madoma- Spearsdüeti • Çeviri Servisi - Genç pop yıldızı Britney Spears, Madonna'yla düet yapmayı planladığını söyledi. Rock in Rio Müzik Festivali'nde Virgın plak şırketi yetkililenne demeç veren 19 yaşındaki yıldız, düeti Madonna'nın bestesi "Lıke a virgin" için yapacaklannı açıkladı. Madonna, Spears ile yapacaklan düet hakkında henüz bir açıklamada bulunmadı. TUS başvunian öŞubatta • ANKARA (ANKA)- 2001 NısanDönemi Tıpta Uzmanlık Eğıtimı Giriş Sınavı (TUS) için başvurular 5 Şubat'ta başlayacak. Sağlık Bakanhğı eğitim hastaneleri, üniversitelerin tıp fakülteleri ve Gülhane Askeri Tıp Fakültesi'ne uzmanlık eğitımi görmek üzere alınacak adaylann seçimi için düzenlenen 2001 Nisan Dönemi Tıpta Uzmanlık Eğitimine Giriş Sınavı, 14-15 Nısan günlerinde Ankara'da yapılacak. Adaylar, 5-16Şubat günleri arasında başvuru yapabilecek. Ingiliz Film Akademisi, yüzlerini ağartan sinema sanatçılarını seçti Beyazperdenin'Kültür Servisi - Orange tngüiz Film Akademisi tarafından hazırlanan anketle tüm zamanlann en iyi Ihgiliz oyunculan seçildi. Sean Connery tüm zamanlann en iyi Ingiliz aktörü seçilirken Juöe VValters da tüm zamanlann en iyi Ingiliz aktrisi seçildi. Anket sonuçlannda ilk sırada yer alan Iskoç asıllı aktör Connery'yi, Anthony Hopkins ve Alec Guinnes izledi. Dördüncü sırada yer alan Hugh Grant ise kadmlann en çok oy verdiği aktör oldu. En iyi aktörler listesinin başmda yer alan beş isimden dördü, îngiliz Kraliyet ailesi tarafından sir unvanını hak etmiş. Yahıızca dördüncü sırada yer alan Hugh Grant, henüz bu unvana sahip değil. tngiliz aktrislerinin başmda yer alan Julie Walters ise Connery tüm zamanlann en iyi tngiliz aktörü. 'Educating Rita' adlı \ filmiyle Oscar'a aday gösterilmişti. Walters'ı 'Aşık Shakespeare'deki rolüyle en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar'ı alan Judi Dench izliyor. Üçüncü sırada 'Traffic' filmi ile büyük beğeni toplayan Catherine Zeta-Jones, dördüncü sırada da EJizabeth Hurley yer ahyor. Sinemaseverler tüm zamanlann en iyi tngiliz filmlerini de seçtiler. Fibnlerin sıralaması şöyle: 'The Full Monty', 'Dört Nikâh Bir Cenaze', 'Lock, Stock and Tvvo Smoldng Barrels'. Kadınlar daha çok 'Full Monry'ye oy venrken erkeklerin oyu 'Lock Stock and Tvvo Smoldng Barrels'e gitti. Yapılan anket Ingıliz sinema seyircisinin en çok komedi türüne yakın olduğunu gösteriyor. Aynca dünyada en iyi komedi filmi çeken ulusun tngilizler olduğuna inanıyorlar. En çok sevilen fihn türünde komediyi, macera ve bilimkurgu fılmleri takip ediyor. Bunun yam sıra anket, tngiliz seyircilerin yüzde yetmiş beşınin beyazperdede daha fazla .» Hugh Grant kadmlann en çok cinsellik görmek istemediğini oy verdiği aktör oldu. ortaya koydu. Zeta-Jones üçüncü, Hurley ise dördüncü sırada. Kapadokya 'daki liselerarası dünya şampiyonası 1 hafta sürecek Uygarlığın beşiğinde basketbol SELAHATTtNŞAHİN DünyaLiseierarası Basketbol Şampiyonası3-10 Mayısta- rihleri arasında, Nevşehir ve Aksaray'da duzenknecek. NEVŞEHİR- Kapadokya bukez, basketbolle adını duyuracak. 3-10 Mayıs tanhleri arasında Nevşehir ve Aksaray'da düzenlenecek Dünya Li- selerarası Basketbol Şampiyonası, uygarlığın beşiği sayılan bölgenin dışa açılmasında da önemli bir etken oluşturacak. 1 hafta boyunca devam edecek şampiyona- ya katılacak 24 ül- keden 800'ü aşkuı sporcu, karşılaşma- lardan arta kalan za- manlannda Kapa- dokyabölgesininta- rihi ve turistik mer- kezlerinıdezıyaret edecek. Kapadokya Turistik tşletmeler Der- neği (KAPTÎD) Başkanı AhmetTok, 24 ülkeden Kapadokya bölgesine ilk kez gelecek gençlerle bölgenin en üst düzeyde tanıtımınnı da saglana- cağını söyledi. Bu tip organizasyon- lann, tanıtımda büyük önem taşıdı- ğını belirten Tok şöyle konuştu: "Ka- padokya'nın tanıümında spor etldn- likkrinin önemi yadsınamaz. Böyle- • Şampiyonaya katılacak 24 ülkeden 800'ü aşkın sporcu, arta kalan zamanlannda Kapadokya bölgesinin tarihi ve turistik merkezlerini de ziyaret edecek. sine, dünya ülkekrinden gençkri bir araya getirecek organizasyon, Kapa- dokya'yıdünyagençUginin bir buluş- nm pipriyTİ haHnpgptirmpg apgıufan da son derece önemli Sportif karsj- hşmahrdan sonragençkrin bölgemiz- de yapacağj her türlü turizm etkinu- ğinde kendilerine her türlü imkânuı sağlanacağuun da aynca bilinmesini istryorum. Dk kez Kapadokya böige- sinde böylesine önemli bir etkhüi- ğe imza aülmasın- dan dolayı da bü- yük bir mutiuluk duyuyorum." Nevşehir Valisi YusufErbaydaü- kı 1971'de tz- mir'de, ikincisi 1991 yılında yine tzmir'de gerçekleş- tirilen Dünya Liselerarası Basketbol Şampiyonası'nın üçüncüsüne ev sa- hipliği yapmanın büyük heyecanını taşıdıklarını söyledi. Vah Erbay, bu organizasyonla dünya gençlerinin dünyanın başka bir yerinde bulun- mayan doğal ve tarihi güzeüikleri daha yakından görme fırsatı bulaca- ğınıbelirtti. e-posta: tan @ prizma. net. tr Resimde irfa-lstanbulköprüsü<* * naÜarFakfilte- si öğrencilerinin resim sergisi, Uluslararası Lions Kulüpleri Birtiği 118-T Yöne- tim Çevresi, Doğu- Batı Komitesi e> sahipUğinin desteği ile Ortaköy Kültür Mer- kezi'nde önceki akşam açıkü. Öğrenciler, "Urfalı Gençlerle EI Ele" resim sergi- si ile İstanbul'da bir hafta konuk edilecek. Sergiyle Doğu- Baü arasmdaki kar- deşlik köprülerinin geliştirilmesi ve kaynaşması amaçlanıyor. Topiam 13 öğren- cinin yaptığı resim çauşmalannın tanrtıldığı sergide konuşan Uluslararası Lions Kulüpleri Biriiği 118-T Yönetim Çevresi Genel Yönetmeni Turan Şalikoğlu, Li- ons'un en önem verdiği etkinliklerden birisi olarak eğitimi gördüklerini söyledL Satış geliri fakir öğrencilere verilecek Monroe'nun mei açık arttumada Kültür Servisi - Mariryn Mon- roe'nun aile mektuplan, onun bu- güne kadar bilinmeyen, sevecen bir yanını ortaya çıkanyor. Holly- wood biyografilerinde Marilyn Monroe için bugüne kadar hep mutsuz, bunalunlı ve son derece yalnız birkurban şeklinde bakış açı- sı oluşturuldu. Monroe'nun, üvey kız kardeşi Berniece Miracle'a yazdığı mek- tuplan yayımlanınca, onun ailesi- ne düşkün, ilgi dolu kardeş yönü de ortaya çıkmış oldu. Monroe'nun Miracle'a, 1944 ile öldüğü 1962 yı- lına kadar yazdığı, daha önce or- taya çıkmamış mektuplarbiranlam- da efsane kadının başka yönlenni de ortaya çıkanyor. Monroe'nun ölürken bile ailesi- ni düşündüğüne en iyi örnek ise Los Angeles'ın batısındaki Brent- wood'da bir kutu hap içtikten son- ra Florida'daki kız kardeşine tele- fon etmeye çahşması. Monroe, oda- sında çıplak ve elinde telefonun ahızesıyle ölü bulunmuştu. Kız kar- deşine 6800 pound mıras bırakan Monroe, Miracle ile an- nelerinin şizofreni hastası olması nede- niyle çocukken aynl- mak zorunda kaldı. Monroe bir ye- tiştirme yurduna verilirken, Mi- racle da Ken- tucky'deki bir köye gönderildi. Daha sonra Mi- racle' ın sorum- lusu tarafından 1944'te bir araya getirildiler. Kız kar- deşler, devamlı bir- birlerine mektup yaz- maya ve görüşmeye başladılar. Bugün 81 yaşında olan Berniece Miracle'da bulunan ilk sekiz mek- tup, mart ayında Sot- heby'de satılacak. Gelir Monroe bursu adı altın- da fakir öğrencilere verilecek. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN İt Ürür, Tarih* Yürür!... Bilin bakalım, bence şu son dere- ce önemli haberi; hangi 'bûyük'te- levizyon kanalımızın, haberierinde gör- dünüz; ya da, hangı 'büyük' gazete- mizin, sütunlannda okudunuz? "...Dünya elektrik üretiminin, halen yüzde 18'inikarşılayan, nükteerendüst- risinin durumu; Uranyum Enstitü- sü'nün, 25'inci yıllık sempozyumun- da tartışıldı. I Dünyanın önde gelen nûkleer kumluşlannın üst düzey tem- silcisi ve yöneticilerinm katılımıyla, nükleer eneqı ile ilgilı tüm sonınlann ve gelişmelerin tartışıldığı bu önemli topfanti, 30 Ağustos / 1 Eylül 2000 tanhleri arasında Londra'da yapıldı. "...Sempozyum yaklaşık 500 dele- genin katılımıyla gerçekleşti. Toplan- tıda 'Nükleer GücünGeleceği', 'Nük- leer Yakıt Endüstrisi', 'lletişim ve Ka- muoyu Davranışı', 'Avnıpa 'da Nükle- erGücünDuojmu', 'Elektrik ÛretimPa- zannda Rekabetin Etkisi', 'Nükleer Malzemelerin Taşınması', 'Nükleer Güç ve Çevre Politikalan' ana ba&lık- lanaltında, nükleer endüstrinin duru- mu, sonınlan ve geleceği tartışıldı. I Sempozyum öncesinde ise, 'Busi- ness and Public Affairs' adı altında bir forum düzenlenmişti..." Beyfıude kafanızı yormayın! Ne te- levizyonda gördünüz, ne de basında gözünüze çarptı. Türtüye media'sı, dünyanın kaderini ilgilendinen bu önem- li toplantıda yoktu. Hem de, Sempoz- yum öncesindekı Forum'da, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'ndan, uzman B. Gül Göktepe, 'konuşmacı davet- li' olarak katıldığı halde... Insan ülkesinin, uluslararası bir nük- leer sorunlar toplantısında, hangi dü- zeyde ve hangi fikiıierle temsil edildi- ğini merak etmez mi? Eder, elbette eder: hele Nûkleer Enerji konusun- da kamuoyumuzda oluşturulan 'menfi' (olumsuz) atmosferle; Lond- ra'daki sempozyuma yansıyan, dûn- yadaki 'müsbet' (olumlu) atmosfer arasındaki farkı öğrenirsel.. Ne dersiniz? Sorunu, hem de ora- daki Forum'un onca davetlisi karştsın- da konuşmuş, 'uzman' B. Gül Gök- tepe'nin ağzından dinlemek, iyi olmaz mı? Türkiye'de Manzara-I Umumlye'... "...Türkiye'de 1999yılında ve 2000 yılının ilk altı ayında, 'Nükleer Santral Gerek mi, değil mi?' tartışmalan, ka- muoyunda ve Meuia'da devam eder- ken; Temmuz ayında, Akkuyu ihale- sinden vazgeçildi. Hem de, 'resmen' üçüncü kez cayılmış oldu. Yadâ, 'res- mibeyanatlara göre', Türkiye'cte Ak- kuyu Nûkleer Santral projesi, birsü- re için 'donduruldu'. Bazılanna göre, rafa kaldınldı. Bazılanna göre, Türki- ye'de bu işin üstesınden gelebilecek politikacılar zaten yoktu. Bazılanna göre de bu işin altında, başka işler yatıyordu; dışanya sızan 'kötü koku- lar' sebebiyle vazgeçilmişti. Kimine göre ise, Türkiye'n/n ileriemesini is- temeyen yabancılar, birşekilde gene bu işi engellemişti. Bir diğer kesim, özellikle nükleer karşıtlarının başını çekenler, 'başbakanı biz etkiledik'gi- biierinden, 'çevreselliğe' soyundular. Ihalenin iptalinden duyduklan mem- nuniyeti, intemetten kutlama mesaj- tanyla geçerek, kendilerine pâye çıkar- dılar..." "...bu arada dünya yeni biröinyıla girmişti. En hayati mese/e/erin, özel- likle, enerji sonınu ve iklim değişikli- ğininüstesindengelebilmekiçin, 'uzun dönem' plan ve politikalan yapılıyor- du. Ne var ki, dünya yeni milenyuma yeni akımlaria ve yeni teknolojik 'sıç- ramalaria' giren\en; Türkiye'de mek- tep münazaralan' şeklinde, 'Nükle- er Teknoloji olsun mu, olmasın mı?' noktasından ileri gidilemedi. Oysa 20. yüzytla damgasını vuran nükle- er teknolojide, son yıllarda, özel- likle gûvenlik konusunda kaydedi- len büyük ilerlemelerle, bir çağ da- ha atlanmışt. Ancak Türkiye'de ka- muoyu, anti/nükleer grubun sesini yükseltmesıyle ve aynı nakaratlanyla, ÇernobiPe takılı kaldı..." çağdaş sorunların 'odak noktası'... "... Öyle ya, nükleer teknolojiyi iste- yenler varsa, karşı çıkanlar da vardır. Dünyada nûkleer enerii kullanımına karşj çıkanlar hep olmuştur ve olma- ya da devam edecektir. Ancak dün- yadaki nükleer enerii aleyhtan kişi, ya da örgütlerin ortaya çıkışı, eylemleri, istetderi; temel olarak dayandıklan ar- gümanlar incelendiğinde, fevkalâde ilginç bulgularortaya çıkmaktadır. Bu arada dünyada nükleer teknoloji getişmiş, yerleşmiş, ekonomik ola- rak ispatlanmış, iki önemli santral kazası ardından, büyük degişimle- re uğramıştır. XX.yy'a atom çağı damgasını vuran santrallar, tüm tar- bşmalara rağmen gelişmiş ve dün- ya elektrik üretiminin yüzde 18'ini karşılayacak kapasrteye ulaşmış- tr..." "...Nükleer teknoloji, geride bırak- tığımızXX. yy'ın ve yeni milenyumun ilk yûzyılının, en önemli, en stratejik, aynı zamanda 'en genış spektrumlu' meselesidir. Enerji, elektrik üretimi, nükleer silahlanma/silahsızlanma, çevre, tıbbî uygulamalar gibi en güncel, çağdaş ve hayati mesele- terin odak noktasında oturmakta- dır..." "...Tün\ halkında negatif aşılama kampanyasına dönüşen, anti/nükle- er algılamalarda; sürekli olarak ABD'de yeni santral kurulmadığı, Batı// ülkelerin nükleer elektrikten, üretiminden vazgeçtiği, tamamen nizgâra yöneldiği gibi iddialar gün- demdeydi. Bazılan da Avnıpa ve Amerika'n/n, yirmi yıl önceki 'de- mode' nüWeer karsrtı görüşlerini, bul- dukfan her fırsatta tekrariayıp dur- dular. Bunlara bir de köşe yazarian, radyo programcılan, sunucular, sa- natçılar, milletvekilleri katıldı. Türki- ye tam bir enerji kaosu içindeyken, nükleer santrallann Türkiye için ola- sı kötülüklerini anlata anlata bitireme- diler..." (12 Ocak 2001) Her aşamada doğrulanacak... Mevlidin 'firaklı yeri', daha sonra geliyor ama, sanınm 'nükleer teknoloji'sorununu kamuoyundatar- tışmaya koyarken; daha ilk söyleşi- de mutabık kaldıgımız 'tesbit', za- man içindeki gelişmelerle, her aşa- mada doğrulanacaktın Gütenberg'in matbaasına, onun Devlet-i Aliy- ye'ye 'girmesi'ne karşı çıkan, za- manın Osmanlı 'uleması', nasıl 'çağdaş medeniyet seviyesi'nin gerisinde kalmamıza yol açmış- sa; nükleer teknolojiye, -şu veya bu rtedenle- karşı çıkmayı marifet sayan, zamanımız 'uleması' da, aynı vahim yanılgıya düşmektedir. İt ürür, 'tarih' yürür!... http^/www.prizma.nettr/AILHAN http^/www.bHgiyayınevi.com.tryailhan FaksA)-212/2601988