23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 OCAK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA MUMCU'YU UNUTMADIK 1/Mumcu'nun bombalıbir suikastsomıcu kaûedilmesinden buyana 8yılgeçti İVaranlık arökaydınlansın ölümsüz Z, bir roman adıdır. Bu roman Yu- nanistan'da son yıllarda yaşanmış bir olayı an- latmaktadır. Romanın yazarı Vasili Vassilikos, Yunanistan'a girememektedır. Çünkü yazar ro- manında, glzli örgütlerce işlenmiş bir cinayeti hikâye etmektedir. Bir devrimci milletvekili, bir cinayet sonucu öldürülür. Bir namuslu yargıç davaya el koyar. Bir gazeteci bütün delilleri tek tek araştınr. Cinayet bütün aynntılanyla gün ışı- ğına çıkanlır. Bu olay, önce Yunan kamuoyunu, sonra da bütün dünya basınını ilgilendirmiş ve bu konu Yunan asıllı rejisör Costa Gavras ta- rafından filme alınmıştır. Fılmin Yunanistan'da gösterilmesi yasaktır. Göreceksiniz bufilmTür- kiye'de de oynatılmayacak, ünlü Sansur Ni- zamnamesi gereğince film Türkiye'de de ya- saklanacaktır. Çünkü, Türkiye'de de, suikast- lar düzenlenmekte, cinayetler işlenmektedir. Bu gelişim cici demokrasinin doğal sonucu- dur. Türkiye tam bir iflasın içindedır. Yönetici- ler Türkiye'yi yönetemez duruma düşmüşler- dir. Işçiler, köylüler, öğrenciler, memurlar bu if- lasın bilincine varmaya başlamışlardır. Toplu- mun her kesiminde bugünkü dûzene karşı bir gûvensizlik belirtileh tomurcuklanmaktadır. Devrimci düşünüş ve eylem, toplumda yankı- lanmakta ve devrimci örgütlenme aşamasına GOZLEM UĞUR MUMCU KirUBtergeçilmektedir. Devrimcilik, sanatçı duygusallt- ğından ve aydın gevezeliğinden çıkıp egemen sınıfların yakın çıkarlannı tehdit etmeye başla- mıştır. Cici demokrasi, ancak birmali oligarşi- nin demokrasisidir. Demokratik düzen, işa- damlannın, toprak ağalannın, yabancı serma- yenin ve bûyük bürokratlann dûzeni demek değildir. Işçinin, köylünün, memunın yani tûm çalışanlann egemen olmadığı bir dûzene, kim ne derse desin, Batı siyasal bilimcileri ne ad ta- karsa taksın, bir demokratik düzen demiyoruz. Egemen sınıflar, kendi düzenlerine demok- ratik düzen demekte ve bu dûzene karşı çıkan tüm devrimciteri "demokrasi düşmanlığı" ile suçlamaktadır. Devrimcileri kamuoyu önünde yıpratabilmek için devtetin bütün olanaklan kul- lanılmıştır. Bu yol sonuç vermeyince, devrim- cileri bölüp aralannda metafizik tartışmalar çı- kartarak uzlaşmaz birçatşmayolu denendi. Bir yanda da devrimci hedefier ve kavramlar yoz- laştınlmaya başlandı. Acıdır ki, birçok devrim- ci arkadaşımız bu oyunlan kavrayamadı ve devrimciler birbirlerine hücum etmekle toplum- culuklannı ispat edeceklerini sandılar. Bu da yetmedi: "Teoride hoşgörü" ancak "eylemde biriik" ilkesini savunanlar yine arka- daşlannca en sert biçimde eleştirildiler. Fakat bütün bunlara rağmen devrimci düşünceler ge- lişiyordu. Millileştirme kampanyalan, ulusal or- du özlemleri çığ gibi büyüyor, devrimci eylern- lerin etki alanlan genişliyordu. Ordu yüksek ka- demelerine kadar sıçrayan huzursuzluğu gi- deımek ıçin yeni çareler arandı. Karanlıklarda çevrilen dolaplan, kredi yolsuzluklannı, devle- ti milyonlarca lira zarara sokan suiistimalleri belgeleri ile bir bir ortaya koyanlara suikastlar dûzenlenecekti. Şimdi kamuoyu şu sorulann cevaplannı araş- tıracak: Kendilerine suikastlar düzenlenen dev- rimciler şimdiye kadar hangi yolsuzluklan or- taya çıkarmışlardır?.. Bu yolsuzluklara adlan kanşanlar kimlerdir ve bunlar devletin hangi görevlerinde bulunmaktadırlar?.. Devletin sır- tından milyonlar kazananlan kimler himaye et- mektedirter?.. Şimdiye kadar bu yolsuzluklar karşısında neden susulmuştur?.. Insanlara can güvenliği sağlayamamış bir dûzene hukuk devleti denilemez. Devrimcile- rin faili meçhul cinayetlere kurban gittiği bir dûzene demokrasi denilemez. Yolsuzluklann devlet yetkililerini sardığı bir dûzene anayasa dûzeni denilemez. Bu, katiller demokrasisidir. Bu, hırsızlar dûzenidir. Biz devrimciler hangi kavganın içinde olduğumuzu biliyoruz. Amacımız Türk halkına insanca yaşama ola- nağı sağlamak ve bağımsız Tûrkiye'yi kurmak- tır. Kardeşimiz, damadımız, oğlumuz, halkın sırtından milyonlar kazanmadı ki korkalım! Mustafa Kemal Izmir'de emperyalizmi deni- ze döktüğü gün, Istanbul hükümetinin idam fermanını boynundataşıyordu. Bugün de Mus- tafa Kemalcilerin Damat Ferit'lerden ne korku- lan olabilir?!.. Devrimcilerölûr, devrimlersûrer. Hodrimey- dan!.. (29Aralık1970) DUZYAZI ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Gazetemiz yazan Uğur Mum- cu'nun 24 Ocak 1993 tarihinde kat- ledilişinm ûzerinden 8 yıl geçti. Uzun süre kayda değer bir gelişme- nin sağlanamayan soruşturmada ilk somut adım, 17 Ocak 2000'deki Hizbullah operasyonunun ardından elde edilen bilgilerle atıldı. Suikas- tı planlayıp gerçekleştırdıklen öne sürülen Iran istihbaratı güdümünde- ki "Kudüs OnhısıT adlı şenatçı te- rör örgütü elemanlanndan Ferhan Özmen ile Necdet Yûksel yakalan- dı ve aralannda Prof. Ahmet Taner Kışlah. Prof. Muammer Aksoy ile Doç. Bahriye Üçok'un da bulundu- ğu laiklik savunucusu aydınlann katledilmesiyle ilgilı olarak da idam istemıyle yargılanmalanna başlan- dı. Mumcu suikastında bombayi otomobile yerleştirdiği belirtilen Oğuz Demir'in aranmasına ise de- vam ediliyor. Demir'in Iran'a kaç- tığı belirlendi. ,8(ViUür süren Mumcu suikastı^o- ruşturmasında en somut getışme ge- çen yıl yaşandı. tçişleri Bakanlığı, Temmuz 1999 itibanyla yeni birbaş- langıç yaptı ve özel ekip oluşturdu. Emruyet Genel Müdûrlüğü eşgüdü- münde kurulan ve istihbarat ağırlık- lı oluşturulan özel ekip, 21 Şubat 2000 tarihinden itibaren "Uğur Mumcu Uzun Takip" (UMUT) adıyla çalışmaya başladı. 17 Şubat 2000 tarihinde Istanbul Beykoz'da şeriatçı terör örgütü Hiz- bullah'a yönelik başlatılan ve yurt geneline yaygınlaştınlan operasyon- larda ele geçirilen dokümanlar ara- sındaki bir rapor, Uğur Mumcu su- ikastını aydınlatıcı bilgilere ulaşıl- masını sağladı. Ele geçirilen dokü- manlar arasında, halen tutuklu bulu- nan Murat FOiz tarafından yazılan ve Hizbullah' ın öldürülen lideri Hü- nyin Veöoğhı na göndenlen rapor- lardan birinde suikasta ilişkin bilgi- ler yer alıyordu. Bazı zanlılan 2 ay boyunca ızleyen özel ekibin radikal islamcı Tev- hid/Selam (Kudüs Ordusu) grubu- , nun suıkastı gerçekleştirdiğine iliş- kin somut ipuçlanna ulaşması üze- rine operasyon için düğmeye basıl- dı. 6 Mayıs 2000 tarihinde Istan- bul'da örgütün 9 üst düzey üyesi ya- kalandı. lçişlen Bakanı Sadettin lantan, yakalananlar arasında Mumcu suikastının faillerinin bu- lunduğunu yazılı açıklamayla du- yurdu. lçişlen Bakanlığı açıklama- sına göre, örgüt üyesi YusufKarakuş ve AbdühnecitÇefikemniyet sorgu- sunda da suikastın faıllen oldukla- nnı itiraf ettiler. Yusuf Karakuş ile Abdulhamit Çelik'e saldınnın gerçekleştıği Uğur Mumcu'nun Sokağı'nda tatbikat yaptınldı. Zanlılânn doğru söyleyip söylemediğınin belirlenmesi için so- kakta çeşitli şaşırtıcı değişiklikler yapıldı. Karakuş ile Çelik'in olay günü Mumcu'nun aracının duruş yönüne ilişkin açıklamalan çelişti. Ancak daha sonra ortaya çıkan ge- lişmeler Istanbul Emniyeti'nin yar- gıyı yarulttığını, zanlılan suikast ko- nusunda aynntılanyla bilgilendirdi- ğini açığa çıkardı. Yakalananlar Operasyonun ilk gününde gözal- tına alınan Hasan Kıbç'ın ifadeleri doğrultusunda gözaltına alınan Nec- det YükseTın itiraflanyla da Ferhan özmen gözaltına ahndı. Bu kişilerin sorgulannın ardından Yusuf Kara- kuş ile Abdulhamit Çelik'in Mum- cu suikastının failleri olmadığı, Öz- men ile Yüksel'in fail olduğu orta- ya çıkn. Yüksel'in emniyet ifadele- Cumhunyet ^?v~ .'<htr Mı»ı*v'\ a bonfoüı uakdsı Sasturamazlar ri doğ- rultusunda Ankara'nın Sincan ilçe- side farklı yer ve günlerde aralann- da C-4 plastik patlayıcıyla TNT ka- lıplannın da bulunduğu çok miktar- da patlayıcı bulundu. Sanıklann ifa- delerinden silah ve mühimmatlann Kudüs Ordusu tarafından tran'dan gönderildiği anlaşıldı. Ferhan Özmen, emniyet ve savcı- lık ifadesinde, Iranlılann kendileri- ne hedefı isimle vermediğini, "La- iksiyasetçiot$un,laikgazeteciobun" şeklinde talimat aldıklannı kaydet- ti. Tarife uygun kişileri kcndilerinin belirlediklerinı anlatan Özmen, ya- bancı kişilere yönelik nokta hedef- lerin de zaman zaman verildiğini bil- • 8 yıldır süren Mumcu suikastı soruşturmasında en somut gelişme geçen yıl yaşandı. îçişleri Bakanlığı tarafindan kurulan özel ekip, 21 Şubat 2000 tarihinden itibaren 'Uğur Mumcu Uzun Takip' (UMUT) adıyla çalışmaya başladı. Bu çahşmalar sonunda suikastı , planlayıp gerçekleştirdikleri öne sürülen Iran istihbaratı güdümündeki 'Kudüs Ordusu' adlı şeriatçı terör örgütü elemanlanndan Ferhan Özmen ile Necdet Yüksel yakalandı. mıknartsa bağlandığı düzenek oldu- ğu anlaşıldı. Olay gününden önce (cumartesi akşamı) Ferhan Özmen, Necdet Yüksel ve Oğuz Demir'in Mumcu'nun evinin bulunduğu so- kağa geldıklen belırtıldı. Demir ile Yüksel'in bombayla Karh Sokak'a gırdikleri ve Yüksel'in gözcülüğün- de Oğuz Demir'in poşet içindeki bombayı Mumcu'nun aracına yer- leştirdiği vurgulandı. Uğur Mumcu suikastında araca bombayı yerleştirdıği kesınleşen Oğuz Demir, tüm aramalara karşın halen yakalanamadı. Emniyet yetki- lileri, yapılan çahşmalardan elde edilen sonucun Demir'in Iran'akaç- Uğı yönünde olduğunu açıkladılar. dirdi. Ferhan Özmen'in ifadelerini, Necdet Yüksel'in ifadeleri de doğ- ruladı. Ankara DGM Savcısı Ham- za Kefeş, soruşturmanın ardından 17 sanık hakkında dava açtı. Bombaafirarda lddianamede, sanıklardan Necdet Yüksel'in 7-8 ay boyunca Mum- cu'nun evi, arabasını bıraköğı yer, işyeri konusunda araştırma ve istih- barat çalışması yaptığı belirtildi. Ferhan Ozmen tarafindan hazırlanan bombada, patlayıcı olarak 2 kilo 300 gram C-4, elektrikli funye ateşleme- li, bubi kısmında plastik mandal olan güç kaynağı olarak pil kullanı- lan, kurtulma sıstemının mısina ile Sevenkri, 8 yıl önce kariı bir Ankara sabahı öldürûkn gazetemiz yazan Uğur Mumcn'yu unutmadı. OkurUunMumcu içinyazdılar Istanbul Haber Servia - Okur- lannın Uğur Mumcu'ya özlemi katle dilişinin ûzerinden 8 yıl geçmesine karşın sürüyor. Okur- lar, Mumcu suikastının üzerin- deki karanhğm hâlâ aydınlana- madığını vurgulayarak yetkilile- rin 8 yıldu- aradığı, ama bulama- dığı katillenn nerede olduğunu soruyorlar. Uğur Mumcu için açılan anı defterinde. okurlan duygulanm şöyle dile getirdiler: Serdar Sevinç: Biten bir şeyler varsa o, sizler değilsiniz. Yaşa- mayan güzel şeyler varsa onlar da sizler değilsiniz. Utancımız büyüktür. Bizim içimizde, gidi- şiniz bile öğretiş oldu. Kambar Han: Siz katledildik- ten sonraAhmetTaner Kışlah da katledildi. Sizin gibi araştırmacı yazaralanmızın ebediyete intika- linden sonra Türkiye'de çeteler cirit atmaya başladı. Çünkü, kim- seden korkulan yok, meydanı boş buldular, unutmasınlar ki si- zi okuyan ve sizi anlayanlar bu meydanlan onlara dar edecekler. YusufKorkmaz: Siz katledile- li gerici, bağnaz ve çıkarcı insan gruplan bile vicdan muhasebesi yapar oldu. tnanın sizin bayrağı bıratığınız yerden, biz genç nesü, Cumhuriyeti nice yıllar taşıyıp kollayacağız. BeğümNalbant: Bizler hür dü- şüncenin emanetçileriyiz. Şu gü- ne kadar biz Türk gençliğine ve Türk toplumuna ışık tuttuğunuz için sonsuz teşekkürler. Muzaffer Boz: Hepiniz bu ül- kenin karanhğına ışık oldunuz. Özlenı Guzei: Bizler, sızleriz. \fe bizi teker teker öldürseler bi- le, asla başaramayacaklar. Ke- malizm sonsuza kadar sürecek. AB ^ t : Adı güzel Uğur. Ana- dolu'ya aydınlık gerekti, aydın- lığa kıvılcım. Kıvılcun adin ol- du, aklınuzdasın. ErasianAksoy:Şımdı bir oğlum var, ismi Uğur. Ve daha binlerce- sinin var olduğuna inanıyorum. Civan Argönül:Tüm kirlî oyunlann açığa çıkması bizleri olduğu kadar seni de mutlu ede- cek eroinim. Bu dilekle seni say- gı ve sevgi ile anıyorum. FertuoıErgun: Fikirlerinle ya- şıyorsun, gençler senin izinde yürüyor. Ş. Karagöz: Eğer yazdıklannı dikkate alsalardı, "vehattahıya- net, delalet içinde ounasalardı" sen hâlâ yaşıyor olurdun. Ama eserlerinle zaten yaşıyorsun. Kalpaksız Kuvayı Milliyeci, Cumhuriyeti sonsuza kadar sa- vunacagız. Fevziye Kasaroğlu: Senin ki- taplanm okudum gençliğimde, kızım da okuyor kitaplannı. Se- nin fiziksel olarak aramızdan kaybolman bizleri, savunduğu- muz ideallerimizden asla vazge- çirmeyecek. Sfiheyla Genç: Etkili ve yetkı- li kişilerin arayrp da bulamadığı katiller acaba nerede? Biz vefa- sız olmasaydık, biz duyarsız ol- masaydık, biz korkmasaydık, biz susmasaydık, kimin gücü yeter- di Uğur Mumcu'yu öldürmeye? irfanKuruüzüm: Senden özür diliyoruz. Ne senin ne de diğer aydınlanrruzın katillerini bula- rnadık. Bu sistem içinde de bu- lunacağını sanmıyoruz. Maale- sef halkın hâlâ uyanmadı. özmen ve Yüksel emniyet, DGM savcıhğı ve yargıca verdikleri ifade- lerinde suikastı aynntılanyla anlat- ülar. Tutuklanarak cezaevine gönde- nlen Özmen ve Yüksel, DGM'deki 14 Ağustos 2000 tarihindeki ilk otu- rumda sorgu vermediler ve emniyet- te işkence gördükerinı iddia ettiler. Uğur Mumcu'nun katilleri Ferhan özmen, Necdet Yüksel ve Oğuz De- mir'in Iran'da El Buruz Dağı'nın eteklerindeki kampta askeri ve siya- si eğitim aldıklan belirlendi. UMUT operasyonu çerçevesinde Adapaza- n'nda bir depremzedeye ait kontey- nerde Kışlah'nın aracına bombayı yerleştiren Rüştü Aytufan ile birlik- te 4 kişi yakalandı. Haklannda açı- lan dava ilk UMUT davasıyla bir- leştirilirken davada 21 sanık yargı- lanmaya başladı. Davanın aralık ayındaki oturumunda Türk Ceza Ya- sası'nın "yardun ve yataldık" suçu ile Terörle Mücadele Yasası uyann- ca 4 yıl 6'şar aydan 7 yıl 6'şar aya kadar ağır hapisleri istenen Arif la- n, Derviş Polat, Yüksel Pekdemir ve Ismaü Koçhan tahliye edıldi. 10 idam isteniyor UMUT davası iddianamesinde Ferhan özmen, Necdet Yüksel, Hak- kı Selçuk Şanh, YusufKarakuş, Ab- dülhamıt Çelik, Hasan Kılıç, Rüştü Aytufan, Muzaffer Dağdeviren, Fatih Aydm ve Mehmet Şahin'in TCY'nin "Anayasaldûzenizorlabozmayakal- ktşmak" hükmünü düzenleyen 146/1. maddesine göre ölüm cezası- na çarptınlmalan isteniyor. Sanık- lardan Mehmet AB Tekin ve Taüp ÖzçeBk hakkında TCY'nin "Devle- tin emniyetine karşı sflahh çete kur- mak" fiilinı düzenleyen 168/1. mad- desi ve TMY'ye göre 22 yıl 6'şar ay ağır, Mehmet Kasap, Mehmet Gû- rova,AdflAydm ve MuratNazhhak- kında ise "yasadışı örgüt ûyeâ" ol- mak fıilini düzenleyen 168/2. mad- desine göre 15'er yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis isteniyor. Arif Tan. Musa Koca, Derviş Po- lat, Yüksel Pekdemir ve tsmail Koç- han'ın da TCY'nin ''yardun ve yatakhk"suçunu düzenleyen 169. maddesine göre 4 yıl 6'şar aydan 7 yıl 6'şar aya kadar ağır hapis is- teniyor. NE . ZAMAN?Yurt için, halkı için, namus, erdemlik için Savaşanlar, kahpece öldürülüyor, niçin?.. Ne biçim bir kin ki bu ürüyor için için!.. Kubilay'la başlayan bu evrim düşmanlığı, Din, şeriat adına bu çirkefler ba- tağı, Neden bastınlmıyor, bu cinayet atağı?.. Muammer Aksoy sonra, Çetin E- meç'ti kurban. Bahriye Üçok ile Uğur Mum- cu'ya kıyan Zalimlerin zulmüne, dur, denecek, ne zaman?.. Ne zaman yeşerecek kanla su- lanan toprak?.. Madımak kara leke, temizlenirse ancak, Banş rüzgârlanyla dalgalamr bu bayrak!.. Ali Arslan Arslanerer Ocak 1998 ORHAN BtRGtT Anayasasına BekçHik Yapan Mahkeme...Anayasa Mahkemesi'nin önceki gün yayımladığı açıklamaya, \sler"muhtıra" ister"uyan" deyiniz. Yüksek mahkeme, tarihinde ilk kez, oluşumunu ve gücünü aldığı anayasayı koruma ve kollama göre- vinin öncelikle kendi görev alanı içinde olduğunu ka- rara bağladı. Oysa bugüne değin, anayasa mahke- melerinin, öncelikle yürürlükteki yasalann, anayasa- ya uygun olup olmadığını söyleyebilecek tek ve son organ olduğunu düşünüyorduk. Bu nedenle de ya- sama organının, anayasada değiştirilemeyeceği ka- yıt altına alınmış az sayıdaki temel kurallar dışında dilediğı değişikliğı yapabileceğine inanarak asıl ola- nın bu değışikliği gerçekleştırecek siyasi ıradenın ar- kasındaki parmak sayısı olduğunu sanıyorduk. Fena halde yanılmışız. Yüksek mahkeme, özellikle şu 69. madde ile ilgi- li değişikliğin yasalaştınlmasını beklemeden, hatta görüşmelerin genel kurula indirilmesine de gerek görmeden çok nazik biçimde harekete geçti. İlk aşamada, başkanını ve üç üyesini siyasi iktidann ba- şı olan başbakana gönderdi. Geçen haftanın son iş- gününde yapılan bu görüşmeden hemen sonra da pazartesi akşama doğru, o tarihsel açıklamasını yaptı. Açıklamanın, yazılı bir not olarak görüşme sıra- sında sayın başbakana da sunulduğunu sanınm. Mahkeme, tek sayfalık "Basın duyurusunda topla- nan görüşlerini, ilk bakışta demokratikleşmeyolun- da yeni aşamalar kazanmak isteyen bir ûlke için gerekli değişiklikler olarak algılayanlara, yanılgılan- nı bir bir antatıyor." Siyasi partılerin, devletin ülkesi ve milletiyle bö- lünmez bütünlüğüne yönelik faaliyetlerde bulunma özgürlüğüne sahip olamayacağını anımsatıyor. 69. maddedeyapılması düşünülen değişikliğin, cumhu- riyeti korumasız bırakmaya yönelik olduğunu söy- lüyor." Parti kapatmada, mahkeme üyelerinin tam sayı- sını üçte iki olarak arayan ve çıtayı yükseltmeye yö- nelik değışıklıği, azınlıkta kalacak "karşıt" oylann egemen yapılması olarak değerlendiriyor. Ve en önemlisi, bu değışıklık girişımınin, kendisi- nin göruşmekte olduğu bir davaya müdahale oldu- ğunu söyleyerek eklıyor: "Parlamento, kuvvetler aynlığı ilkesini zedele- memeli; Anayasa Mahkemesi'nin demokratik te- mel dûzeni koruma görevi engellenerek doğacak tehlikeler bilinmelidir." Sahip olduğumuz değer... 1962 yılından bu yana, kendi teşkilat kanunu ile kurularak çalışan Anayasa Mahkeme'li bir dûzene sahip olmanın değerini, sanınm bu son"öas/n du- yurusu'na kadar böylesine içımize sindirememişiz- dir. Anayasa Mahkemesi gün gelmiş parlamento- nun yaptığı bir yasa için, kendisine başvuru halin- de karar vermiştir, gün gelmiş Yüce Divan görevi yapmıştır. Ama kendisine de var olma ve görev yapma hak- kını tanıyan anayasa üzennde tehlikeli oyunlara kal- kışılması karşısında, oturup beklemeyi, böylelikJe hiç beklenmedık bir anda ülkeyj bunalıma sokacak koşullann doğmasına yeşil ışık yakmayı içine sindi- rememiştir. önce başkanını ve bir grup temsilcisini başbaka- na göndermiş, aynı anda bu kaygılarını cumhur- başkanı ile kapalı kapılar ardında paylaşmış, he- men sonra da kamuoyunu, olup biteceklerden ha- berli kılmıştır. Çok da iyi etmiştir. Hükümeti oluşturan partiler, yanlışın neresinden dönülürse kârdır düşüncesiyle, değişiklik girişimle- rini durdurmuşlardır. Ama, değişikliğin ödünlerini bir an önce kazanç hanesine yazmanın dayanılmaz iştahına kendisinı kaptıran Fazilet Partisi'ne verdikleri sözü de tutama- mış bir duruma düşmüşlerdir. O sözü, biçimset ola- rak gerçekleştırmiş görünmek için 69. maddedeyü- zeysel değişiklikler yapmış olmak, FP'yi elbette tat- min etmeyeceği gibi siyasi iktıdara 69. maddeyi de içeren paket karşılığında venlmiş olan ödünler, içer- deki kavgayı da kızıştıracaktır. Ve belki de FP'nin yıldız falında, hiç beklenmedik birAnayasa Mahkemesi ilamının da ucu görünecek- tir. Tann ağzımdan alsm, ama Türkiye bir erken se- çime mi gidiyor? Faks:0212-6770762 ; E-mail:obirgit(ae-kolay net Akılda kalan sorular Ferhan Ozmen korundu ıııu? ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - U- mut soruşturmasımn açığa çıkardığı bilgi- ler, gündeme yeni so- rulann gehnesine ne- den oldu. • Uğur Mumcu suikastına kanştıkla- n belirtilen Ferhan Özmen 31 Ocak 1990'daişlenen Mu- ammer Aksoy ve 6 Ekim 1990'da işle- nen Bahriye Üçok ile 21 Ekim 1999'daiş- lenen Ahmet Taner Kışlah suikastlannın failleri olmakla da suçlandı. Ankara'da- ki bazı diplomatlann öldürülmesine de ad- lan kanşan Özmen ve Necdet Yüksel, yaklaşık 9 yıl sürey- le Ankara'da nasıl el- lerini kollannı salla- yarak dolaştılar? • UMUT iddi- anamesinde, Öz- men'in "Kudüs Gü- cü" adlı Iran gizli ör- gütünün elemanlan ve Iran- İstihbarat Servisi SAVA- MA'nm ajanlanyla sık sık görüştüğü, sık sık tran'a gidip geldiği belirtiliyor. ıran gızli servis ele- manlan Türkiye'de nasıl cirit atıp su- ikast talimatlan ve- rebildiler? • UMUT operas- yonunun başlangı- cında YusufKarakuş ile Abdulhamit Çe- liki "suikastlar ko- nusunda bilgUendire- rek yönlendiren em- niyet görevlikri hak- kında Ankara DGM Cumhuriyet Başsav-. cıhğı'nın suç duyuru- su" hakkında Istan- bul DGM Cumhun- yet Başsavcılığı tara- fından nasıl bir ışlem yapıldı?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear