23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 OCAK 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER HasanGemicl bveç'e gitti • Istanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı Hasan Gemici, 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' ve 'Sosyal Güvenlik' konulu seminerlere katılmak için Isveç'e gitti. TBMM heyetj Danimarka'da • tstanbul Haber Servisi -TBMMİnsanHaklan Komisyonu üyesi MHP'li MiUetvekili Hüseyin Akgül ve DYP'li MiUetvekili Kadir Bozlcurt'un oluşturduğu 2 kişilik bir heyet, Danimarka'da yaşayan Tûrk vatandaşlannın insan haklanyla ilgili yaşadıklan sorunlan yerinde tespit etmek amacıyla dün Danimarka'ya gitti. Kura çekiminde W iıhHası • GÖLCÜKÇAA)- Kocaeli'nin Gölcük ilçesine bağh Değirmendere beldesinde bir grup, Değirmendere'dekı hak sahipleri ile ilgili kalıcı konut kuralannda "hile yapıldığı" iddiasıyla Kocaelı Cumhunyet Başsavcılıgı'na suç, -." duyurusunda bulundu. Dilekçede, 18 0cak Perşembe günü Izmit Atatûrk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen kura çekimi ile ilgili olarak 241 konut için çekiliş yapılması gerekirken 208 kişi için konut çekilişi yapıldığı belirtilerek listede bulunmayan 11 kişinin de kuraya katıldığı ıleri sürüldü. Soğuk hava sürecek • ANKARA (AA)- Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü, yurdun kuzey ve doğu kesimlerindeki soğuk ve yağışlı havanm, etkisini sürdûrmeye devam edeceğini bildirdi. Yann Marmara'mn doğusu, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun doğusunda yağışlı, diğer yerlerde parçalı bulutlu bir hava görûlecek. Yağışlann, Doğu Anadolu ve Karadeniz'in iç kesimlerinde karla kanşık yağmur ve kar, diğer yerlerde ise yağmur şeklinde olması bekleniyor. 7TUYADH gözaltına abndı • tstanbul Haber Servisi - Tutuklu Yakınlan Derneği (TUYAD) Kadıköy Şubesi, yasadışı yayın bulundurdugu gerekçesiyle güvenlik güçlerince arandı. Polis, dernek üyesi 7 kişiyi gözaltına aldı. 'Yetmişinci Güıf yasaktandı • tstanbul Haber Servisi -1996 yılındaki ölüm oruçlarında yaşamım yitiren tutuklularla ilgili yapılan 'Yetmişinci Gün' adlı kısa film, Kültür Bakanlığı'nnı Telif Haklan ve Sinema Genel Müdûrlüğü Denetleme Kurulu'nca yasaklandı. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. YETERÇOBAN Dilligil'in tutuklanmasının ardından Devlet Tiyatrolan'nın tüm hesapları incelenecek Operasyonda ilrinci sahneAIVKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Devlet Tiyatrolan (DT) Genel Müdürü Rahmi DilKgil'ın Bursa Devlet Tiyatrosu'nda (BDT) yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle tutuklanması üzerine, Kültür Bakanlığı DT'nin yurt genelindeki tûm sahnelerinde inceleme yapılmasını kararlaştırdı. DT'nin 1 trilyon lirayı aşan borcu nedeniyle de bu sezon sahnelemeyi planladığı büyük bütçeli yapunlardan bazılannın ertelendiği bildirildi. BDT'te "sahte fatura" düzenlenmesi nedeniyle gerçekleştirilen • Kültür Bakanlığı, 1. Perde operasyonu çerçevesinde Devlet Tiyatrolan'nın yurt genelindeki tüm sahnelerinde inceleme yapılmasını kararlaştınrken bu sezon sahnelenmesi planlanan büyük bütçeli yapımlar da ertelendi. ve aralannda Rahmi Dilligil ile BDT Müdürü Emin Gûmüşkaya'run da bulunduğu 8 kişinin turuklandığı "1. Perde" operasyonunun ardından Kültür Bakanlığı, Devlet Tiyatrolan Genel Müdûrlüğü'nün hesaplannda inceleme başlattı. îlk aşamada Ankara ve îstanbul devlet tiyatrolannda yapılacak incelemenin daha sonra DT'nin yurtçapındaki diğer sahnelerinin işlemlerini de kapsayacak biçimde genişletileceği öğrenildi. Tasarruf tedbirleri Bu arada büyük ekonomik sıkmtı içinde bulunan DT'nin, "tasamıf tedbirleri'' nedeniyle yeni başlayacak büyük bütçeli yapunlardan bazılanm ileri bir tarihe ertelediği belirtildi. Devlet Tiyatrolan Genel Müdür Yardımcısı Sabri Özmener. kurumun büyük borçlan bulunduğuna işaret ederek "Aynca geçici göreviendirmelerk, sanatçuann harcırah alarak yapacağı oyunlar vanh. Bu da büyük maByet getirdiği için ertelendi'' dedi. DT'nin yurt genelindeki sahnelerinin birbirine yapacağı turnelerin de ekonomik gerekçelerle iptal edildiğini bildiren Özmener, "2001 yıhnı bu bütçeyle tamamlayacağız, önümüzdeki yüa rahat girebilmek için. Parasal açıdan çok büyük bir süann vardL Aynca yazarlara ödenen teliflerde de sıkuıü vardı" dıye konuştu. DT'nin ileri bir tarihe ertelediği büyük yapımlar arasında Ankara'da sahnelenmesi planlanan "Bakhalar, Fermanh DeK HazretJeri,ŞüTdeAv"ve "Shaytok" adlı oyunlar da bulunuyor. Kaynak aktarımı HADEP'li belediye MHP'yi suçladı • Diyarbakır Belediye Başkanı Feridun Çelik, başta MHP olmak. üzere hükümet ortaklannın sadece kendi partilerinin yönetiminde olduğu illere kaynak aktardıklannı söyledi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - HADEP'li Diyarba- kır Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Feridun Çeök, ıktidar ortaklan- nın başta MHP olmak üzere kendi partilerin- den olan belediyeleri afet kapsamına aldığı- nı ancak göç nedeniy- le hizmet veremez du- rumda olan bölge be- lediyelere kaynak ak- tarmadıklannı söyledi. HADEP'li Diyarba- kır Büyükşehir Beledi- < ye Başkanı Feridun Çelik, Belediye Dü- ğün Salonu'nda önce- ki gece düzenlediği basm toplantısında, 18 Nisan seçimlerinden bu yana geçen yakla- şık 2 yıllık süreyi de- ğerlendirdi. Merkezi hükümetle aralannda yazışmalar- daki gecikmeler, bü- rokratik engeller gibi sorunlar yaşadıklannı anlatan Çelik, şunlan söyledi: "Bölgedeki birçok kent ve ilçe merkezi al- dıklan yoğun göç ne- deniyle hizmet açısın- dan oldukça körü du- rumda. Bu belediyele- rin afet bölgesi ilan edihnesi ve hükümet tarafmdan parasal destek verilmesi gere- kirken hükümet ortak- lan ,başta MHP'liler olmak üzere, özeUikle kendi partilerine kay- nak aktarryorlar. Bazı MHP belediyeleri afet bölgesi kapsamına aunmış durumda. Bu aynm yahnz HA- DEP'li belediyeler için değfl, iktidar ortağı ol- mayan bütün partiler için geçerü." Muhabbet Gecesi Türkü dostian öncetd gece "MahzuniŞerif,Muhab- bet GecesTnde bir araya geldL 4. Leventteki Halay Salonlan'nda düzenlenen gecede, sanatçüar Saba- hat Akkiraz, Yavuz BingöL MuzafTer Özdemir, Ser- vet Kocakaya, Gülcihan Koç, Hüseyin Turan, Şah- sanem Bacu Oztem YeşUvurt Kahtah Mıçı,A& Mah- zuni, Tayyar Erdem. Enver Çelik, türkülerini, Asjk Mahzuni Şerif için söyledL Eski îstanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Sangazi Bele- diye Başkanı Fikret Şahin, eski TRT haber sunucu- lanndan Mesut Mertcan'ın da kanldığı gecedeki coşku, Mahzuni ŞeriTin sahne almasıvla doruğa çık- ti. (Fotoğraf: CANER ÖZTÜRK) Daha önce de deprem yaşayan insanlar, konut seçiminde hassas davranmıyor Felaketler çabuk unutuluyor • Araştırmaya göre, doğma büyüme Adapazarlı olan insanlara göre dışandan gelenler deprem konusunda daha hassas ve bilinçli. • însanlann birbirlerine hitap şekilleri değişmiş. Birbirlerine hal hatır sorarken "Ne haber, sen yaşıyor musun" ya da "Nasılsın yıkık kentli" gibi argo konuşmalar ağrrlık kazanmış. ADAPAZARI (AA) - Adapazan 'nda, son yüzyılda meydana gelen 7 büyük depreme karşın halkın hiçbir önlem al- madığı belirlendi. Sakarya Valiliği'nce oluşturulan Bi- lim Kurulu'nun Sakarya Üniversite- si'ne yaptırdığı Deprem Araştırma Pro- jesi'nin (DAP) ilk sonuçlan alındı. Yrd. Doç. Dr. Türker Eroğlu tarafindan yü- rütülen ve iki aşamada gerçekleştirilen araştırmada dikkati çeken en çarpıcı nokta, "1935, 1943, 1944, 1952, 1957, 1967 ve son olarak 17 Ağustos 1999'da 7 büyük depremin meydana geküğiböl- gede, halkın yaşanan büyük acüan kısa sürede unutruğunun betirtenmesi" oldu. Anket ve yüz yüze görüşme yönte- miyle iki aşamada gerçekleştirilen araş- tumaya katılan Adapazarhlann tama- mına yakın bölümü, son felaketin üze- rinden 17 ay geçmesine karşm "Olası bir depreme karşı önlem aldınız mı" şeklindeki soruya "Havn*" yanıtı verdi. Araştırmaya göre. daha önce de dep- rem yaşayan insanlar, bugün olduğu gi- bi hiç hassasiyet göstermemişler. Konut yapımı ve seçiminde deprem hiç düşü- nülmemiş ya da birinci planda tutulma- mış. Değerlendirme çahşmalan henüz devam eden araştırmada elde edilen di- ğer ilginç sonuçlardan bazılan şöyle: - Doğma büyüme Adapazarh olan in- sanlarm deprem konusunda bilinçli ve hassas olması gerekirken aksine dışan- dan gelen insanlar daha hassas ve bi- Bnçü. - Kadercilik anlayışı, deprem sonra- sı yerini bilime ve teknolojiye bırak- mış. - tnsanlann birbirierine hitap şekille- ri değişmiş. Birbirierine hal haür sorar- ken "Ne haber, sen yaşıyor musun" ya da "Nasılsın yıkık kentli" gibi argo ko- nuşmalar ağıriık kazanmış. - tşsizlik ve iş değişimi yaşanmış. - Unhersite öğrenimi görenle ilkokul mezunu arasında, deprem biünci ve ted- biri konusunda hiç fark bulunmuyor. Türker Eroğlu, "Deprem Sonrasında Adapazan'nda Sosyal Yapı ve Değişi- mi'' ve "17 Ağustos 1999 Depremi" ol- mak üzere iki çalışmayı içeren projey- le, deprem sonrası oluşan sorunlan be- lirlemek amacında olduklannı söyledi. Bahailer kendüerini tanıtmaya çalışıyor tstanbul Haber Servisi - Hz. BahauDah'ın 1863 yı- lında peygamberliğini ilan etmesiyle dünyada yayıl- maya başlayan Bahailik di- ni üyeleri kendi dillerinde dua ediyor, cenaze namazı dışında toplu ibadet yapmı- yorlar. "Dünya tek bir vatan ve insanlar onun vatandaşla- ndır" öğretisini yaymaya çahşan Bahailik dininin Türkiye Milli Mahfili üye- si TuncayOnat, Bahailigin, dinden çok yeni bir bilgi tü- rü olduğunu söylüyor. Türkiye Bahai Toplumu üyeleri, Şişli'deki ofıslerin- de düzenledikleri toplantı- da Bahailik dini hakkında bilgi verdiler. Türkiye Mil- li Mahfili üyesi Tuncay Onat, Bahailerin, içinde bulunduklan topluma ve devlete itaat içinde olduk- lannı ifade ederek Bahaili- gin uygulanabilir prensip- leri olduğu için hiçbir dev- letle sosyal çelişki yaşan- madığım vurguladı. Tan- n'nın bilgisinin sonsuzlu- ğuna inananlann, dinlerin de sonsuz olduğuna inan- ması gerektiğini belirten Onat, "Son din diye bir şey yoktur. Tann, dinlerin kay- nağKhrve dünyanm yaşadı- ğı tarihsel dönemlere göre insanlara değişik kurallan olan dmler göndermiştir" dedi. Tuncay Onat, Baha- ilikte din adamı olmadığı- m anlatarak Bahailerin "yerel kurullar, milli kurul- lar ve Yüce Adalet Evi" şeklinde örgütlendiğini ve bu kuruHarın Bahailerin sorunlan, eğitimleri ile il- gilendiğini söyledi. Bu ku- rullara üyelerin seçimle girdiğini ifade eden Tuncay Onat, "21 yaşınıdokturmuş her Bahai bu kurullara a- day olabüir. lstanbul'da 13- 14 bölgede yerel kurul var. Bu kurullar her >ıl bir kez toplanarak miffi mahfili se- çerler" dedi. Onat, Baha- ilerin Birleşmiş Millet- ler'in siyasi ohnayan ko- misyonlannda da danış- manlık görevi yaptığını söyledi. GAZtOSMANPAŞA Mukavva kutuda 2 ceset bulundu Îstanbul Haber Servisi- Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Mahallesi'ndeki Çamlık Parkı'nm girişine bırakılan iki mukavva kutuda 1 'i kadın, 2 kişinin cesedi bulundu. Emniyet yetküileri, elleri ve kollan bağh şekilde naylon poşetlere sanlarak kutulara yerleştirilen 2 cesedin kimliklerinin belirlenmesine çalışıldığım kaydettiler. AYDCVLANMA EMRE KONGAR Soğuk Savaş ve Postmodernizm Ikinci Dünya Savaşı biterken faşizm yenilmiş- ti, ama dünya, Doğu ve Batı bloklan olarak iki parçaya bölünmüştü ve yeni bir savaş başlıyor- du: Soğuk Savaş. Birieşik Amerika, bu yeni savaştaki yerini, Hi- roşima ve Nagazaki'ye attığı atom bombalany- la gücünü göstererek almıştı. Soğuk Savaş, bir yandan silah teknolojisine dayalı, öte yandan ideolojik, siyasal ve kültürel propagandayla beslenen bir platformda yürü- tülüyordu. Her iki dünya da, birbirlerini silah üstünlüğü ile tehdit ederken, dünya kamuoyunu, kendi kültürel, siyasal ve ideolojik sistemlerinin "da- ha iyi olduğuna" ikna etmeye çalışıyoriardı. Batı dünyası bir yandan üstün ekonomik ve teknolojik gücünü kanıtlamaya çalışırken, öte yandan klasik hürriyetler üzerine dayalı bir pro- pagandaya ağıriık veriyordu. Buna karşılık Sovyetler Biriiği de, hem ağır endüstriye dayalı bir kalkınma gerçekleştiriyor, hem buna dayalı silah teknolojisı ile "dehşet dengesi" içindeki yerini pekiştiriyor, hem de klasik özgüriüklere karşı, ekonomik özgüriük- lerin ve sosyal güvenliğin önemini vurgulaya- rak, üzerini örttüğü klasik insan haklannın ye- rine yeni bir değerler sistemi oluşturmaya çalı- şıyordu. Bu arada Lenin'in, Manc'ın görüşlerini tersi- ne çevirerek başlattığı Sovyet deneyımi, Stali- nist uygulamalarla tamamen farklı bir yöne, kanlı bir diktatöriüğe dönüşmüştü. Hem doğanın hem de toplumun işleyişine aykın olan Stalinist uygulamalar ne yazık ki Li- senko adlı bir tanm bılgininin, çevre koşullan- nı etkileyerek buğdaydan çavdar tohumu elde etme deneyleri gibi saçmalıklara da yol açtı ve Sovyet ekonomisi uzun yıllar tanmdaki bu fıyas- konun bedelini ödedi. Soğuk Savaş bir yandan silahlann geliştiril- mesine dayalı bir "dehşet dengesinin" tırma- narak güçlenmesine yol açarken öte yandan da "kimin düzeni daha adil", "hangi düzende in- sanlar daha mutlu", "hangi sistem insanlığın gelişmesine ve ilehemesine daha uygun" gibi hem pratikte önemli olan hem de felsefı boyut- lar taşıyan sorulan dünya gündemine oturttu. Bu soruiann yanıtları aranırken dinci ve milli- yetçi ideolojiler yeniden önem kazandı. Sovyetler Biriiği'nin dindariığa ve milliyetçili- ğe karşı tavır alan, sınıfsal farklılıklan ise zorla yoketmek isteyen uygulamalarına karşı ABD'nin liderliğindeki Batı dünyası, ideolojik düzeyde dinci ve mılliyetçi ideolo]ilere destek vererek Sovyetler'ı sıkıştırmaya çalıştı. Iştetam bunoktada Batı, özellikle de Batffel- sefesi tam bir açmazla karşılaştı: Batı bulunduğu uygarlık aşamasına, dinin bi- limsel düşünceyı engelleyen egemenliğini kıra- rak ve milliyetçilığin insan doğasına aykın olan faşist uyguiamalarını mağlup ederek ulaşmış- tı. Şimdi uygariığın gelişmesindeki en büyük en- geller olan dinci ve milliyetçi ideolojilere nasıl geri dönecek, bunları en büyük düşmanı olan Sovyetler Biriiği'ne karşı nasıl kullanacaktı? Yanıt, postmodernizm ile geldi. Postmodernizm bir yandan "bireyin tekil ola- rak ve inançlanna uygun biçimde saptırarak al- gıladığı gerçeğin" esas gerçek olduğu, bunun dışında "bireylerden bağımsız bir dış gerçek- lik, bir dış sistem olmadığı" anlayışı ile, Batı'nın "bireysel özgühükler" felsefesi ile bütünleştiril- di, öte yandan bu anlayış, bilimsel ve teknolo- jik çalışmalann dışına taşınarak, sadece sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlarda "ideolojik bir paradigma" olarak sınırtandınlmaya ve böyle- ce Sovyetler Biriiği'ne karşı sadece ideolojik bir silah olarak kullanılmaya çalışıldı. Işte postmodernizmin bu özelliği Ergin Yıl- dızoğlu gibi değerli bazı yazariann, bu akımı sa- nat, edebiyat ve felsefe dünyasında da suçla- masına yol açtı. Şimdi Sovyetler Birlığı çökmüş olduğuna gö- re, bir süre sonra postmodernist akımların da zayıfladığını ve tarih içindeki yerlerini almaya başladığını göreceğiz. Tabii insanlığın kültür birikimi yaşanmış olay- lan yok sayamayacağı için, bu akımlann kalıcı yanlan da "insanlık tarihinin" bir parçası olarak, hatta güncel serpintılerinı de sürdürerek var ol- maya devam edecekler. Postmodernist yaklaşımlann, ölümden son- raki yaşam, ruhlar âlemi, uzaylılar gibi konular- daki etkinliklerinin süreceğini görmek için kâ- hin olmaya gerek yok. İLAN TC ŞİŞLİ1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999/575 Davacı Dürdane LöschneT vekili tarafindan davah Maik Löschner aleyhıne ikame olunan boşanma davası- nın yapılan açık yargılaması sonunda, mahkememizin 1.11.2000 tarih ve 1999/575 esas, 2000/877 sayılı ilam- lan ile. 1- Samsun ıli, Tenne ilçesi, Sakarlı Cumhuriyet Mah. Cilt No 0066. K. Sıra No: 011 l'de nüfusa kayıth Mus- tafa ve Fatma'dan obna 1 1 1972 d.lu Dürdane Löschner ile aynı yerde nüfusa kayıtlı bulunan Heınz Friednch Eberhard ve Beate'den olma 13.3.1968 d.lu Maik Löschner'ın MK'nın 134 raaddesı gereğınce boşanma- lanna, 2- Bakıye 710.000.-TL ilam harcının davalıdan tahsı- line, 3- Masraflann sarf eden üzennde bırakıknasına, 4- Talep edılmediğınden davacı vekili yaranna'ücreti vekâlet takdirine mahal ohnadığına, Temyizi kabil olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda karar verümiş olup, yapılan araştırmalara rağmen davalının adresi tespit edilemedi- ğinden Deniz Koşkler Mah Derya Bloklan Derya 1 Apt. D: 13 Avcılar-İst. adresüıde mukım davah Maik Löschner'e işbu karann ılanen tebliğıne karar venlmiş ohnakla, karann tebhğı yenne geçerli olmak üzere ilan olunur. 12.12.2000 Basın 2770
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear