Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 OCAK 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOM /ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13
Hükümetinyürüttüğüyanlış politikalar sonucu oluşan krizlerden zararlı çıkanyine işçiler oluyor
IşsizLer ordusubüyüyorFATMAKOŞAR
GÖZDE AKGÜNGÖR
Dış ticaret açığı ile cari döviz açı-
ğı giderek büyüyen, üretimi durma
noktasına gelen Türkiye, IMF po-
litikalanna "can sönidS" gibi sanl-
mayı sürdûrürken kamu yaran ve
ulusal çıkarlan gözardı eden, üste-
lik üretimi arttıncı önlemler almak-
tan uzak politikalann yarattığı kriz-
lerin faturası çahşana çıkıyor.
Stand-by düzenlemesi kapsamın-
da niyet mektuplannda sunduğu;
emek karşıtı, sosyal devlet ve ka-
mu yaran ilkelerini hiçe sayan
özelleştirmeler ile yasal düzenle-
meler taahhüt eden hûkümet,
emekçi ile üretici kesimin çığhkla-
nna kulak tıkamayı sürdûrüyor.
Türkiye genelinde kapanan iş-
yerleri ve işsiz sayısını saptamaya
çalışan Türkiye Işveren Sendikala-
n Konfederasyonu'na (TİSK) gö-
re sadece Istanbul, Ankara, lzmir,
Malatya ve Tekirdağ'da toplam
1914 işyeri kapandı ve yaklaşık 50
bin kişi işsiz kaldı.
Ekonomik kriz gerekçesiyle da-
ha önceki yıllarda işten çıkanlan-
lara yüz binlere varan sayıda kişi
eklenirken 2000 yılında çeşitli sek-
törlerden toplam 45 bin 883 kişi iş-
siz kaldı. Hak-lş de son bir yılda 26
bin 170 işyeri kapandığını ve 260
bin kişinin işsiz kaldığını hesapla-
dı. DlSK'e göre 2000 yılında istih-
damda da yüzde 12-15 daralma ol-
du, binlerce işyeri kapandı ve geri-
ye 100 büıi aşkın insan işsiz kaldı.
Ekonomik kriz, piyasanın daral-
ması, finansman sıkıntısı gerekçe-
siyle işverenin işten çıkarma, ücret-
siz izin gibi keyfi uygulamalanyla
karşı karşıya kalan emekçilerin el-
de edilen toplam gelirden aldığı
pay giderek düşüyor. 500 büyük
firmada, 1999'da yüzde 35 olan
toplam gelirde işçinin payı,
2000'de yüzde 29'a düştü. Küçük
firmalarda ise bu oran yüzde 15 ci-
vannda. Buna karşılık, ücretliler
son 5 yıllık tahsılat ortalamasına
göre Gelir Vergisi'nin yüzde
64'ünü öderken işveren kesim yüz-
de 36'sını ödedi. Kayıt dışımn
yaygm olduğu tekstil başta olmak
üzere inşaat. bankacılık, otomotiv,
gıda, turizm, beyaz eşya, enerji.
medya sektörlerinden onbinlerce
kişi işten atıldı.
Tekstil
Tekstilde sadece
Tekstil Işçileri Sen-
dikası üyelerinden
1500 çalışan işten çı-
kanlırken kayıtsız iş-
çilerle ilgili bir istatistik bulunma-
masına karşın yetkililer işsiz sayı-
sının on binleri bulduğunu ifade
ediyorlar. Yüzde 60'a yakını kayıt
dışı çalışan tekstil sektöründe ge-
çen yıl Öz İplik- Iş'e üye işçilerden
150 civannda kişinin işine son ve-
rilirken sadece son bir aylık zaman
diliminde 500 kişi işten çıkanldı.
Firmalann, iş güvencesi yasa tasa-
nsına tepki olarak işçi çıkarmalara
yöneldiğini belirten sendika yetki-
lileri şubat ayınm ocak gibi geçme-
si halinde yüzlerce, hatta binlerce
işsiz doğuracak gelişmelerin ya-
şanmasının kaçınılmaz olduğunu
dile getırdiler.
Zorunlu izinlerin de çok yaygın
olduğunu ve kayıtlara geçmeyen kit-
lesel işçi kıyımlannın yoğun yaşan-
dığını vurgulayan yetkililer, sadece
yüzde 40'ı kayıtlı çalışan, üstelik
sendikalaşma oranının da düşük ol-
duğu tekstil alanında binlerce işten
çıkarma olduğunda birleşiyorlar.
Cıda
Gıda sektöründe is-
tihdamda yüzde 5
oranında daralma ol-
du. Gıda Sanayii Iş-
verenleri Sendikası
verilerine göre 35 bin kişilik istih-
dam kaybmın yaşandığı sektörde
bir yandan da 22 bin kişilik istih-
dam alanı açıldı.
Piyasalardaki durgunluk gerek-
çesiyle 8 bin 500 kişi işten çıkanl-
dı, pek çok işçi de sendikal müca-
dele nedeniyle işinden edildi.
Otomotiv
Son bir yılda istihda-
mı azaltma yoluna
gitmezken, özellikle
iç piyasada yaşanan
daralmanın etkilerinden "çahşan-
larını ücretsiz izinlere çıkararak ve
IMF politikalan Üretimi durma
noktasına gelen Türkiye, IMF
politikalannı uygulamayı sürdûrürken
kamu yaran ve ulusal çıkarlan gözardı
eden politikalann faturası çahşana çıkıyor.
Niyet mektuplannda emek karşıtı
düzenlemeler taahhüt eden hükümet,
üreticilerin çığlıklanna kulak tıkıyor.
46 bin yenl İŞSİZ Ekonomik kriz
gerekçesiyle daha önceki yıllarda işten
çıkanlanlara yüz binlere varan sayıda kişi
eklenirken 2000 yılında çeşitli
sektörlerden en az 45 bin 883 kişi işsiz
kaldı. Son bir yılda TlSK'e göre yaklaşık
50 bin, Hak-Iş'e göre 260 bin, DÎSK'e göre
ise 100 bini aşkın insan işsiz kaldı.
DISK:
DİSK Genel Başkanı ve Tekstil Işçileri
Sendikası Başkanı Sükyman Çelebi,
2000 yılmda istihdamda yüzde 12-15
oranında daralma olduğunu belirterek
"Hesaplamalara göre 2 bin işyeri
kapandı, 100 bini aşkın insan işsiz kakta.
Ulaşılamayan, bilinmeyen ve istatistikkre
geçmeyenleri de hesaplarsak durumun daha da
vahim olduğu ortaya çüayor" dedi. Yeni
yatınmlann olmadığını ve istihdamı arttıracak
önlemlerin alınmadığmı belirten Çelebi,
hükümeti yabancı sermayeye her türlü teşvik
imkânını sunma, ancak yerli sanayiciye de her
türlü engeli çıkarmakla suçladı. Birçok firmanm
çanları çahyor
Doğu Avrupa'ya yatınm yapmaya
yöneldiğini dile getireren Çelebi, "Türk
fîrmalan açısından en kolay çüaş yohı
bu. Ancak sermaye zor dönemde, sahip
çıkmah" dedi. Gelir dağılımmdaki
dengesizliğin giderek derinleştiğini ve
işçilerin reel ücretlerinin de eridiğini
ifade eden Çelebi'ye göre. Türkiye sosyal
patlamalann eşiğinde. Firmalann kaçak işçiye
yöneldiğini de anlatan Çelebi, 10 milyon kişinin
kötü çalışma koşullannda, kayıtdışı çalıştığını da
ifade etti. Çelebi, "Oıüemler arayan sosyal
taraflaria bir diyalog geliştirilmeÛ. Hükümet
seyirei kalmamalT dıye konuştu.
Kamu yaran ve ulusal çıkarlan gözardı eden politikalann faturası emeğrvle geçinen kesime çıkanbyor.
TİSK: Yaklaşık 50 bin kişi işsiz
Türkiye genelinde kapanan işyeri sayısı ve
işsiz kalanlar konusunda araştırmasını
sürdüren Türkiye İşveren Sendikalan
Konfederasyonu (TİSK), ilk belirlemelerinde
Istanbul'da 861 işyerinin kapandığını ve 32
bin 763 kişinin işsiz kaldığını tespit etti.
TİSK'in verilerine göre, Ankara'da 249
işyeri kapandı, 6 bin 838
işçi işinden oldu. Malatya'da 250 işyeri kapandı, 3
bin işçi işsiz kaldı. Tekirdağ'da 250 işyeri
kapandı, 5 bin kişi işsizler kervanına katıldı. Il
düzeyinde ilgili kuruluşlardan bilgi alarak
çahşmasını sürdüren TlSK'e göre, Izmir'de 304
işyeri kapandı ve 2 bin 225 işçi işinden
oldu. TİSK Genel Başkanı Refik Baydur,
araştırmanın sürdüğünü dile getırerek gelir
dağılımında gittikçe derinleşen
dengesizliğin yanı sıra operasyonlarda
yapılan "çaldın- çarpün kavgasııun"
kamuoyunu etkıledığinı ifade etti.
Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan ı iş güvencesi yasa
tasansı nedeniyle eleştiren Baydur,
"Bu durum işçi ve işveren ilişkilerini
gerginleştirdi. Sendikalan daha da ağahğa
yaklaşnran bir tasan yasalaşnnbnak istenirse işten
çıkannalar yaşanır" dedi.
Ucuz işgücü: Romen işçiler
Sosyalist blokun dağılmasıyla
Türkiye'ye göç eden Romen
işçiler, ağır çalışma koşullan,
uzun işgünü, kötü yemek ve
düşük ücret gibi olumsuzluklara
katlanırken aynı nedenlerm
getırdiği avantajlardan dolayı
işverenin vazgeçilmezi oldu.
Sendikalar, ışsizlığin giderek
yayıldığı Türkiye'ye para
kazanma umuduyla gelen kaçak
işçilerin hızla artmasından
kaygı duyarken Romen
işgücünün yoğunlaştığı inşaat,
deri, tanm ve tekstil
sektörlerinin temsilcileri, haksız
rekabet yaratıldığı gerekçesiyle
uygulamadan şikâyetçi.
Sendikacılar lstanbul'un bazı
fabnkalannda kitlesel
çahştırmanın da söz konusu
olduğunu vurgulayarak Romen
işçilerin çalıştıklan çiftlik,
fabrika, şantiye gibi yerlerde
kaldıklannı belirtiyor.
Tamamen kayıt dışı çahşnnlan
Romen işçilerin razı olduğu
ücret ve koşullarda Türk
işçilerin çahşmasının aç
kalmakla aynı anlama geldiği
dile getiriliyor. Işçilik
maliyetlerini yüzde 50 oranında
azaltan Romenlerin günlük
ücretleri yapüacak pazarlığa
göre değişmekle beraber 3-4
milyon lira civannda.
vardiyalan azaftarak" kurtulmaya
çalıştı. Söz konusu alanda istihda-
mın 52 bin kişi civannda olduğu
belirtiliyor.
Motorlu taşıt üreten çeşitli fir-
malarda örgütlenen Birleşik Metal
Sendikası'na üye 2 bin 648 kişi de
geçen yıl işten çıkanldı.
kapasiteyle çalıştığını söylüyor.
Deri Sanayicileri Derneği Başkanı
Turgut Koşar'a göre dünyada "iş-
lerin çok iyi gittiği bu dönemde"
Türkiye'deki işletmeler şap hasta-
lığı nedeniyle ithal yapamıyor ve
hammadde sıkıntısı yaşıyorlar.
Turizm
Deri
W ^
Deride, işçi örgütleri,
yoğun işten çıkanl-
malann yaşanmadığı-
nı dile getirirken, iş-
Kayıt dışı kalması ve
sezonluk işçi çalıştı-
nlması nedeniyle ke-
sin verilere ulaşıla-
mayan turizm sektö-
veren, fabrikalann hâlâ yüzde 30 ründe geçen yıl yaklaşık 10 bin iş-
çi iş yitirdi. Resmi kaynaklara gö-
re sektörde 200 bin kişinin istih-
dam edildiği belirtilirken, TOLE-
YİS gerçek ıstihdamın. verilen ra-
kamın en az dört katı olduğunu
vurguluyor. Ekonomik krize karşın
turist sayısında artış görülen An-
talya dışındaki bölgelerde sezon-
luk işçilerin önemli bir kısmı işe
çağınlmadı, çağınlanlar da çok kı-
sa süre çalıştınlabildi.
Bankacılık
Türkiye genelinde
fona devredilen ban-
kalarda. özel ve kamu bankalan da-
hil, ortalama 10 bin kişinin işten
atıldığı belirtiliyor. BankSen üyesi
19 çahşanın işten çıkanldığı 2000
yılında fona devredilen Ege-
bank'tan 2 bin dolayında, Es-
bank'tan 300 civannda, Toprak-
bank'tan 1500'ün üzerinde çahşa-
nın işine son verildi.
Ekonomik kriz gerekçesiyle Ga-
ranti Bankası'ndan binin üzerinde
çalışan işten çıkanldı. Fona devre-
dilen bankalann birleştirilmesiyle
binlerce kişinin daha işsiz kalaca-
ğı tahmin ediliyor.
Aynca kamu bankalannın özel-
leştirme hazırlığı çerçevesinde de
çok sayıda şubenin kapatılması ve
binlerce işsiz bankacıya buradan
çıkanlacak yeni işsizlerin katılma-
sı bekleniyor. 2000'in sonunda 10
bine yaklaşan işini kaybeden ban-
kacı sayısının bu yıl katlanarak bü-
yüyeceği tahmin ediliyor.
Enerji
Enerji alanında özel-
leştirme, işsizler or-
dusu yarattı. Kamu
yaran, ulusal çıkarlar
gözardı edilerek yok
pahasına özel sektöre devredilen
enerji kuruluşlannda tam anlamıy-
la işçi kıyımı yaşandı. lstanbul'un
Anadolu yakasında elektrik dağı-
tım işini üstlenen Aktaş'ın 199O'lı
yıllarda yaklaşık 400-500 kişiyi ka-
pıyı koymasmın ardından 2000'de
Petrol Ofisi'nin ana ünitelerinden
bin 200 kişi, taşıma bölümünden
de bın çahşanın işine son verildi.
Petrol- Iş'e göre çeşitli enerji ve
kimya şirketlerinden de 3 bin dola-
yında çalışan işten çıkanldı.
İnşaat
Yabancı kaçak işçi
yanı sıra kayıt dışı
çahştırmanın en yo-
ğun alanlanndan bi-
n olan inşaat sektö-
ründe şantiyeler kapandı, yine bin-
lerce kişi işsiz kaldı. Yetkililer, if-
las etmeyen, ancak çahşmalanna
ara vermek zorunda kalan onlarca
inşaat firmasının su. kanalizasyon,
metro, otoyol gibi alanlardaki pro-
jelere ödenek aynlmamasından ve
kooperatiflerin aidat toplayamama-
sından etkilendiklerine dikkat çeki-
yorlar. Kooperatif inşaatlannın ve
çok sayıda projenin yanm kalma-
suıa paralel olarak şantiyelerini ka-
patan firmalann çalışanlannı işten
çıkardığını belirten yetkililer, iş
alabilecek büyük firmalann yurtdı-
şına yöneldiklerini ifade ediyorlar.
Beyaz eşya
Hemen hemen bü-
tün sektörler gibi iç
piyasadaki daralma-
dan etkilenen beyaz
eşyada da ıstihdam
daralması yaşandı.
TÜSİAD'ın verilerine göre yakla-
şık 9 bin kişinin istihdam edildiği
sektörde 2000 yılının sonunda ça-
lışan sayısı ortalama 7 bin 500'ün
altına indi. Hesaplamalar, iç satış-
lann yüzde 20 azalmasıyla sektör-
de 1500 kişinin işinden olduğunu
ortaya koydu.
Klmya
Kimya sektörü-
nün de ekonomi-
de yaşanan daral-
madan etkilendiği
gözlendi. Lastik-
Iş Sendikası'nın verilerine göre
2000 yılmda bu sektörde çalışan
300 kişinin işine son verildi.
Tanm
Kamu kuruluşla-
nndan işten çı-
karmalann ya-
şanmadığı tanm
alanında, özel
sektörde ise tam
anlamıyla kayıt
dışılık hâldm. Özellikle "sezon-
luk çahşürmalann" sözkonusu
olduğu ve Romenler başta olmak
üzere kaçak işçi cenneti haline
gelen tanmda uygulanan poli-
tikalar sonucu üretimin sürekli
düşmesine paralel olarak işsiz sa-
yısı da her geçen gün artıyor.
Gizli işsiz sayısının on binlere
ulaştığı alanda, 2000'de ise en az
4 bin kişinin bu kervana katıldı-
ğı tahmin ediliyor.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
İçimize Sinmesin
Anayasa Komisyonu üyesi pariamenterlerden,
parti sözcülerine kadar açıklama yapanlarda ağız
birliği: "Siyasi partilerin kapatılmasının güçleşti-
rilmesi gerekiyordu. Cumhurbaşkanının 5 artı 5
olarak iki kez seçilmesi hakkı Demire) için değil
ilke olarak istenmişti. Elbette anayasanın değiş-
mesi gereken daha pek çok maddesi var. İçimi-
ze sinmiyor ama..."
Yeter beyler, kamuoyunu iyice geri zekâlı belle-
diniz. "İçimize sinmiyor" diye diye o kadar çok şe-
yi içinize sindirdiniz ki.. biraz daha dürüst olsanız,
bizi bu kadar çok aptal, geri zekâlı yerine koyma-
ya kalkışmasanız, belki bu kadar da çok içimize
oturmayacak.
Aptal, kör değiliz. Siyasi partilerin kapatılması
ile bir şeylerin değişmediğini yaşayarak gördük.
Kaldı ki demokrasiye inananlar siyasi partilerin
kolaylıkla kapatılmasının yanında olamazlar. Ama
siyasi partilerin kapatılmasına hep karşı olmuş
olanlar olarak, hükümetin sadece ve sadece ikti-
dannın devam edebilmesi, erken seçime gidil-
mek zorunda kalınmaması için, FP davası karar
aşamasına gelmişken, bu davayı içine alacak bi-
çimde, apar topar siyasi parti kapatılmasını güç-
leştiren anayasa değişikliğinde, FP ile uzlaşma-
sını içimize sindıremiyoruz.
Değerlı hukukçu Halit Çelenk'in gazetemizde-
ki "Hukuk Devleti Aldatmacası" makalesınde vur-
guladığı üzere Anayasa Mahkemesi'nde sürmek-
te olan bir davaya doğrudan müdahale, hukukun
çiğnenmesi niteliğindeki ucuz bir çıkar uzlaşma-
sını demokratik adım olarak yutturamazsınız.
Anayasa Mahkemesi karanna yetiştirmek üzere
apar topar çıkanlacak anayasa değişikliğinin sa-
dece ve sadece Ecevit hükümetinin devamı he-
define yönelik olduğunu, buluttan nem kapan bor-
samız bile anladı, içine bir güzel sindirerek de bir-
kaç puan yükseldi.
Yapmayın beyler.. ayıp oluyor. Sizden çok biz-
lere benzediği için içinize sindiremediğiniz Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i hedef aldığı-
nızı ilk metin taslağını gundeme getiriri<en basına
siz sızdımnıştınız. Sezer'in görev süresini 7'den 5'e
düşürerek, koyduğunuzu söylediğiniz bir sonra-
ki 5 yıl daha seçilme şansını elinize almış olarak,
Sayın Cumhurbaşkanı'nı kendinize benzetmeyi,
hizaya getirmeyi, olmazsa en azından cezalandır-
mayı amaçlamadınız mı?
12 Eylül Anayasası'nın o kadar çok insan hak-
lan, demokrasi ile çatışan, değişmesi zorunlu, ol-
mazsa olmaz hükmü dururken, tarafsız cumhur-
başkanlığının güvencesi maddeleri ortadan kal-
dırmak neyin nesi?
12 Eylül'ün yasaklı anayasasının yamalı bohça-
ya döndüğünü sizler bile itıraf etmek zorunda ka-
lıyorsunuz. En yakın bir zaman dilimi içinde bütü-
nün ele alınacağını söyleyerek aklınızca bizleri
uyutuyorsunuz. Tabii iktidannızın düşmemesi için
FP'nin kapatılmasının durudurulması konusunda
çok fazla aceleniz var. Bir de Cumhurbaşkanı,
kimliği ile sizı çok rahatsız ediyor. Ama bizleri da-
ha kolay kandırmak, sindiremememiz gerekenle-
ri sindirmemizi kolaylaştırmak uzere, kolay uzlaş-
ma sağlanabilecek anlamlı birkaç demokratikleş-
me niteliğindeki değişikliği araya sıkıştıramaz mıy-
dınız?
Isterseniz birkaçı için ben size kopya vereyim:
Yıllar önce Çalışma örgütü ILO'dan zorlandığınız
için yasalaştırdığınız işçi, emek haklanna ilişkin
ILO sözleşmeleri vardı. Sendikal haklara ilişkin
anayasa yasakları ortada durduğu için, gereken
yasal düzenlemeler de yapılmadı. Aradan onlar-
la yıl geçti. Sendikal yasakları kaldıran anayasa
değişikliklerini araya sokuşturmak için ne engel
var? Uzlaşma, zaman gerekmiyor.
Uzlaşma, zaman gerektirmeyen, iyi niyet olsa,
gerçekten istense bir çırpıda gerçekleştirilebile-
cek insan hakları, demokratıkleşme yolunda o
kadar çok madde var ki... Amerika yeniden keş-
fedilmeyecek. 1982 Anayasası daha taslak aşa-
masında iken, insan haklan, demokrasiye aykın
hükümleri için öylesine ciddi, anlamlı hukuk ça-
lışmalan yapılmıştı ki.. herhalde dünyada yürür-
lüğe girerken değişmesi, tartışması gündeme gel-
miş benzer bir anayasa örneği yoktur.
Hukukçu olmadığım halde benim bile bildiğim,
elimde örnekleri olan onlaria adam gibi uzman hu-
kukçular elınden çıkmış metin var. İlk örneklerin-
den biri emek cephesinden 1984 başlannda Türk-
Iş tarafından hazırlanmışı dönemin hükümetine
teslim edilmişti. Sonunculardan biri ise TÜSİAD'ın
çalışmasrydı. Ne güzel değil mi.. ilk kez bir konu-
da hazır, anlamlı bir işçi-işveren birklikteliği, kon-
sensüsü var.
Evet beyler.. bizi aptal yerine koymayın. İçinize
sindiremiyorsanız, Meclis komisyonlarında bile
görüşülmüş sayısız demokratikleşme metinlerin-
den anlamlı bir sentezi yasalaştırın. Ya da çıkar-
lannız adına herşeyi içinize sindirebildiğinizi itiraf
edin.
sukransoner(S yahoo.com
Cottarelli uyardı
'Program yüzde
yüz uygulanmalı'
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Ulusla-
rarası Para Fonu (IMF)
Türkiye Masası Şefi
Carlo Cottarelli, eko-
nomideki bir aylık ge-
lişmeleri olumlu de-
ğerlendirirken "tedbir-
K davramhnası ve hü-
kümetin progranuyüz-
de yüz u\ gulaması" ge-
rektiğini söyledi. Cot-
tarelli, 22 Kasım buna-
lunıyla ilgili olarak
IMF'yi "Hiç kimse ge-
leceği göremez" diye
savunurken üstü kapa-
h olarak hükümeti suç-
ladı.
Mali bunalımın ar-
dından denetimleri sı-
kılaştıran IMF'nin 5.
gözden geçirmesine
ilişkin olarak dün ba-
sın toplantısı yapıldı.
Hazine Müsteşan Sel-
çuk Demiralp, enerji
KİT'lerinin açıklanna
ilişkin fiyatlandırma
önlemi ahndığını söy-
ledi. IMF Türkiye Ma-
sası Şefi Cottarelli,
programın sıkı uygu-
İanması sonucunda
ekonomide iyi gelişme
olduğunu belirtirken
"Ama ekonomik geliş-
meleri değerlendirir-
ken biraz daha tedbhü
davranmakgeretdyor"
dedi. Carlo Cottarelli,
bütçe, özelleştirme ve
bankacılığı önemli
gördüklerini bildirdi.