Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET 3AYFA
KULTUR 15
Zümriit Radau'nun yurtdışmdaki ilk sergisi Florida eyaletindeki Ceasaera Gallery'deydi
4
Herkesin geçmişinden bir parça'
NURDAN CtHANŞÜMUL
Ziimrüt Radau'nun yurtdışındakı ilk
kişisel sergisi, ABD'nin Florida eyale-
tindeki CeasaeraGaDery'de sanatsever-
lerle buluştu. Sergide. sanatçının za-
manla giriştiğı oyunun yansımalannı
yansıtan yapıtlan yer aldı.
Farklı zamanlar, farklı cografyalar ve
farklı kültürler arasında gidip gelen sa-
natçı. yapıtlannda, zamanın farklı kat-
manlanna uzanan yolculuklara çıkma-
yı yeğliyor. Radau'nun sergide yer alan
ve boylan iki buçuk metreye kadar ula-
şan yapıtlan Amerika'da 'duvar heykeJ-
leri' olarak tanımlanıyor. Yüzeylerde
açtığı höyükler aracılığıyla geçmiş za-
manları sembolize eden Zümrüt Radau,
çahşmalannda Çin bulutu, lale formu,
Türk dokuma sanatından geleneksel mo-
tifler ile antik heykeller, gözyaşı şişele-
ri ve mozaiklere yer veriyor. Sanatçı.
yapıtlannı yurtdışında sergilemenin ve
farklı bir kültürden izleyiciyle tanışma-
nın heyecan verici bir deneyim olduğu-
nu düşünüyor.
Zümrüt Radau'yla yurtdışındaki ilk ki-
şisel sergisi üzerine görüştük.
- Serginin oluşum sürecinden söz eder
misiniz?
Galenci geçen yaz tatilinde Istanbul'a
gelmiş ve benim Atatürk Kültür Merke-
zi'nde açtığım sergide yer alan ışlerimi
görmüş. Proje böyle oluştu. O yaz tati-
linde bir buçuk ayda beş tane çok bü-
vük bo>TJtta resim yaptım. Kış döne-
mınde resim yapmak zor, çünkü daha çok
öğrencılerin resımlenni düşünmek zo-
runda kalıyorsunuz. Sanınm bu durum
işlere de yansı>or. Resimlere gıdip bak-
tığımda çok sıcak renkler. genelde gü-
neş batışı renkleri kullanmışım.
- Duvar heykeli olarak taıumlanıyor
resimleriniz. Büyük boyutta resim yap-
maya devam edecek misiniz?
Florida'da, daha öncekı Alıntılar baş-
Lik.Ii sergimde yer alan Stella'ya Saygı
başlıklı yapıtım da yer alıyor. 5 tane re-
sim bu galen içın yapıldı. Büyük boy re-
simler akıllıca bir seçimmiş. çünkü ga-
'Höyükler'
ürnrüt Radau, zamanın farklı
katmanlanna uzanan yolculuklara çıkmayı
yeğliyor. Sanatçının sergide yer alan ve
boylan iki buçuk metreye kadar ulaşan
yapıtlan Amerika'da 'duvar heykelleri'
olarak nitelendiriliyor.
Radau, çalışmalannı bir arkeolog tavn
içinde sürdürdüğünü belirtiyor: "Bu kez
bilinçli bir seçimim vardı ve özellikle
herkesin geçmişinde olabilecek şeyleri
göstermeyi seçtim."
lerinin tavanı çok yüksek ve büyük boy
resimler için çok uygundu. Büyük boy
resim yapmak aslında benim ıçimde
olan bir şey. Birtakım nedenlerden ya-
pamıyoruz. Öncelikle mekân proble-
minden ve insanlann buna sempatik
bakmamasından kaynaklanıyor.
'Arkeolog gibi çahşıyorum'
- Yapıtlannızın ana teması zamanı
nasıl kuUandnuz?
Kendımi rahatlatmak ıçin işlerimi za-
manla bağlantılı hale getirmeye çalışı-
yorum Oradaki resimlerde de bu sözko-
nusu.Ömeğin bir resmimde yüzeyi ha-
latlarla kapladım. Tıpkı ağacı kestiğinız-
de karşılaşüğınız yaş halkalan görüntü-
süne yakın bir görsellik elde ettim. Be-
nim vazgeçilmez arkeolog tavnm yine
işin içine girdi. Arkeolog kazarak bir
şehre ulaşır. Anadolu'daki arkeologlar ka-
dar şanslıysa o şehırden başka bir şeh-
re ulaşabilir. Ben de böyle yapmam ge-
rektiğini düşünüyorum. Bu kez bilinçli
bir seçimim vardı ve özellikle herkesin
geçmişinde olabilecek şeyleri göster-
meyi seçtim. Mozaik, gözyaşı şişeleri.
mınik heykeller gibi. Başka bir kıtaya git-
tiğinizde ya da orası için resim yapar-
ken bir kımlık duygusu düşüyor içini-
ze. Kendı döner çızgimde olmamasına
rağmen buradan bir şeyler götürmem
gerektiğini düşündüm. Selçuklu'nun
birtakım süsleme motifierini, geçmişi
görselleştirdiğim alanda devreye sok-
tum.
-Hüsamettin kocan. yapıtlanmn tüm
, zamanlara kapılar aralayan resimler'
olarak tanımlıyor—
Hüsamettin Koçan. benim hocam ve
resmimin başlangıcından itibaren geli-
şimini biliyor Oradaki izleyiciler be-
nim hakkımda bir şey bilmiyordu ve be-
nimle ilgili biryazı okumamıştı. Herkes
kullandığım malzemeyle ilgilendi ve
çok özgün buldu. Ana tema olarak za-
manı kullandığımı daha söylemeden iz-
leyicilerden bıri yapıtlanmda farklı za-
man dilimlerini gösterdiğimi söyledı-
ğinde çok şaşırdım. Oradaki izleyicile-
rin görüşleri benim için önemhydi.
-Galeride a>inzamanda sürekü bir hey-
kei sergisi de var. Bu durum serginizi
nasıl etkiledi?
E\et. Resimlerimle çok uydu, çünkü
resimlerimde de heykel ve heykel par-
çalan vardı. Bunlar birbırini tamamla-
dı. Resimler heykellerle bir arada oldu-
ğundan birden bütün mekânı kapladı gi-
bi geldi bana. Benim içın de bir avan-
tajdı diye düşünüyorum. Keşke şansım
olsa da bir heykeltıraşla birlikte sergi-
ler açsam.
'Sergiye ilgi fazlaydT
- İzleyicinin sergiye tepkisi ne oidu?
Bulgaristan'da ınsanlarellerinde çan-
talan, iş kıyafetlenyle işe gitmeden ön-
ce sergı geziyorlardı. Sanat eseriyle iz-
leyici arasında duygusal bir bag vardı.
Suya, havaya ıhtiyaçlan olduğu gibi sa-
nat eserine ihtiyaç duyuyorlardı Flori-
da'daöyle değil, sahip olma dunımu söz
konusu. Mekân olarak müzeyi andmyor.
ancak her şe\ satılık. Amerika'nın çok
zengin insanlannın yaşadığı bir yer ve
onlann satın alma duygulanna hitap edi-
yor. Biraz da Amerikan tüketim zihni-
yetinin yansıması gibi geliyor bana. An-
cak sergıye ilgi oldukça iyiydi.
- Türkiye'deki galerileri ve galericilik
anlayışuiı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'deki galericiler ve sanatçılar
basına çok önem veriyor. Florida'da ba-
sına önem vermiyorlar. Bizde her za-
man çağıncı olmaya çalışılır, insanlar il-
gi göstersın, gelsin diye. Orada öyle bir-
şey yok zaten geliniyor, görülüyor ve ar-
ti almıyor. Örneğin, duvar heykeli tanı-
mı Flonda'daki galericinin yorumuydu.
Yani aslında sanat eserlerinin kişilikle-
ri ön planda. Biz. hâlâ kendi tutkulu iz-
leyicimizi oluşturma çabasındayız. Prob-
lem, belki de insanlan daha genç yaşta
yakalamak \e bir yerlere çekmek. An-
cak sanat için birtakım olanaklar sunan
insanlar bir süre sonra ılgısizlikten yı-
lıvorlar.
13. Uluslararası Izmir Festivaliyarın tZDSO ve Hannover-Bach Korosu 'nun konseriyle başlıyor
'KüMr ve sanatın kalbiİzmir'deatacak'İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu)-13. Uluslararası lzmir Fes-
tivali 15 Haziran-09 Temmuz ta-
rihleri arasında yapılıyor. tzmir
Devlet Senfoni Orkestrası ve
Hannover-Bach Korosu'nun tz-
mır Agorası'nda seslendirece|i.
Alman besteci Johannes
Brahms'm Requem'i\le başlaya-
cak etkinlik. 9 Temmuz"da Ja-
mes Brown'ın Çeşme Açıkhava
Tıyatrosu'ndaki konsenyle so-
na erecek.
lzmir Kültür Sanat ve Eğitim
Vakfı (İKSEV) tarafından dü-
zenlenen ve lzmir'ın kültür ve sa-
nat hayatında önemli bir yeri olan
etkınlikle ilgili bilgi veren İKSEV
Başkanı Filiz Sarper, festivalın
2000"lı yıllann lzmir'ini yarat-
maya yönelik olduğunu söyledi.
Kültür değerlenmizin yeterince
değerlendinlemedığıni belırten
Sarper. "•İnanıyorum ki 20001i ytf-
. larda kültür ve sanatın kalbi İz-
mir'de atacaktır" diye konuştu.
13. Uluslararası tzmir Festi-
vali, 15 Haziran'da, lzmir Dev-
let Senfoni Orkestrası (ÎZDSO)
ve Hannover-Bach Korosu'nun
lzmir Agorasf nda seslendirece-
ği ve şef Rengim Gökmen'in yö-
neteceği, Alman besteci Johan-
nes Brahms" ın Requem" iyle baş-
layacak. llkkonsenni 1975 yılın-
da veren İZDSO, yurtiçı ve yurt-
dışında çeşitli etkinliklere katıl-
dı. Rengim Gökmen'in şefliği-
ni yaptığı koroda yardımcı şef-
lik görevini de Ender Sakpınar
yürütüyor. Hannover-Bach Ko-
rosu ise 1945 yılında Gustav Sas-
se tarafından kuruldu. Kuruldu-
ğu günden bu yana kilise müzi-
ğinin tanıtımı için çaba harca-
yan koroyu, halen şef JörgStra-
ube yönetiyor.
Festival programının 18 Hazi-
Hannover- Bach Korosu ve İZDSO'yu şef Rengim Gökmenyönetecek.
ran'daki bölümünde Londra Os-
manlı Saray Müziği Akademısı
Oda Orkestrasrnın, O^manlı Im-
paratorluğu'nun kuruluşunun
700. yılı nedeniyle Osmanlı sa-
ray müziğinden örnekler seslen-
direceği konseri yer alıyor. Şef
Emre Aracı yönetiminde tarihi
Elhamra Sahnesi'nde gerçekleş-
tirilecek konserde. eserler hakkın-
da açıklama ve slayt gösterisi de
sunulacak. Tamamen yaylı çal-
gılardan oluşan on ıkı kişilik
grup, bu konserde Cihat Aşkm'ın
başkemancıhğında Emre Ara-
cı'nın bizzat tekrardan orkestra
için aranje ettiği programı seslen-
direcek.
Fe9tivalde Almanya Federal
Cumhuriyeti'run 50. >ilı nedeniy-
le Avrupa Turnesi'nde bulunan
Bundesjugendjazz Orkestrası da,
halen sürdürmekte olduğu eski
Jazz Bigband geleneğıne ait mü-
zikleriyle cazseverlere bir kon-
ser verecek. Etkinlik. 20 Hazi-
ran'da EÜ Atatürk Kültür Mer-
kezınde. şef Peter Herbolzhe-
imer yönetıminde yapılacak.
Charlie Parker, Clifford Browı,
Dave Brubeck, Benni Godman,
Miles Davies, Duke EUington,
Thad Jones, Mkhael Brecker \ e
Thelonius Monk gibi tamnmış
caz ustalannın orijınal eserleri-
nin seslendirileceği etkinlikte
dinleyiciler, Latin-caz. müzikal-
lerden pop müziği. fusion müzi-
ğı, blues ve Gospeltraditıons'tan
esintiler bulma fırsatını yakala-
yacaklar.
'Tac Mahal Konseri'
22 Haziran'da ney sanatçısı
Kudsi Erguner, Hint müziğinin
zengin dünyasmı ve enstrüman-
lannı tanıtacağı "Tac Mahal Kon-
seri"'ni Atatürk Kültür Merke-
zi'nde verecek. Tac Mahal pro-
jesi. bırbınnden uzak, ama ta-
rihleri ve kültürleri itibanyla or-
tak yanlan olan Türk %e Hint
Xzmir Kültür Sanat
ve Eğitim Vakfı
tarafından düzenlenen
festivalde,
klasik müzik
konserlerinin yanı sıra
Sabine Meyer, Nigel
Kennedy, Kudsi
Erguner, Bryan Adams
gibi ünlü isimler de yer
alıyor. Etkinlikler
9 Temmuz'da James
Bro\vn'ın Çeşme'deki
konseriyle sona erecek.
müzik kültürunü bir konser çer-
çevesinde bir araya getirerek, öz-
gün bir müzik yaratmanın yanı
sıra; Barı ülkelerine kıyasla, bi-
raz geçikmiş de olsa dünyanın en
büyük hazinelerinden biri olan
Hint müziğini Türk dinleyicisi-
ne sunabilmeyi amaçlıyor. Er-
guner'e. SultanHan (sarangi) ve
FazüOjureshı(tabla). sarod usta-
sı Ken Zuckerman. kontrbasçı
Renaud Garcia-Fons, kemençe
virtüözü Derya Türkan, Hakan
Güngör (kanun) ve vurma çalgı
ustası BrunoCaillat da eşlik ede-
cek.
Festivalın 26 Haziran'daki bö-
lümünde de 103 yıllıkbirgeçmi-
şe sahip olan Çek Filarmoni Or-
kestrası. Efes Antik Tiyatro'da
sanatseverlerle buluşacak. Şef
YTadimirAshkenazy'nın yönete-
ceği etkinliğe solist olarak, dün-
yaca ünlü klarnet sanatçısı Sabi-
ne Me>r
er katıhyor. Kurulduğu
günden bu yana gelişen, üstün yo-
Festivaün tek bale gösterisini New York City Baiesi sunuyor.
rum kalitesini dünya ölçüsünde
önemli yönetmenlerile dünyaya
tanıtlayan orkestra. sahip oldu-
ğu geniş Slav müziği repertuva-
nran yanı sıra, Prag dinleyicisi
için verdiğı düzenli konserlerle
de bü>ıik üne sahip.
Aristophanes'in 'Banş'ı
Festivalde, Aristophanesin
"Banş"'ı. yönetmen Yücel Er-
ten' in yorumuyla tzmir Devlet Ti-
yatrosu tarafından 29 Haziran'da
Efes Celsus Kütüphanesi'nde
sahnelenecek. 41. yılını kutla-
yan lzmir Devlet Tiyatrosu'nun
yöneticiliğinı Önder Alkun yü-
rütüyor.
En çgk yerli yazar sahneleyen
tiyarro olarak dikkat çeken lz-
mir Devlet Tiyatrosu. 60 sanat-
çısı. toplam 150 kışiye yaklaşan
çalışanıyla çağdaş Türkıye'nin
çok önemli bir kültür-sanat ku-
rumu olma bilincını. ürettiği
oyunlara yansıtma ve daha çok
Feskival Aya îrini ve AKM'de sürüyorKültür Servisi - 27. Uluslararası tstanbul
Müzik Festivali bu akşam iki etkinliğe ev sa-
hipliği yapacak. Aya Îrini Müzesi'nde saat
19.30'da RalphKirshbaum(vıyolonsel) ve Pe-
ter Frankl (piyano) bir konser verecek. Atatürk
Kültür Merkezi'nde saat 19.30'da ise Osman-
lı tmparatorluğu'nun 700. yüı nedeniyle 'Os-
manlıdan Cumburiyet'e 700. Yü Konseri' Devlet Klasik Türk
Müziği Korosu tarafından gerçekleştinlecek.
Ralph Kirshbaum ve Peter Frankl konserde: Mendetssohn So-
nat, Op. 58, Schubert: Sonat, La Minör. Brahms: Sonat. Op. 99
yapıtlannı yorumlayacak.
Ralph Kirshbaum solo konserleri, oda müziği ve kayıt çalış-
malannı ıçeren seçkin kariyeriyle 'en üst düzeydeld vi>olonsel-
cikr arasında' yer alıyor. Kirshbaum, dünyanın en önemli or-
kestralan \e şefleriyle birlikte çahştı. Sanatçı yakın geçmişte
Chicago Senfoni Orkestrası. Cleveland Orkestrası, San Francis-
co Senfoni, Boston Senfoni, Londra Senfoni ve Paris Orkestra-
sı ile Haydn ve Dvorak'tan Prokofief \e Lutoslanski'ye kadar
uzanan geniş repertu\ anyla konserler verdı.
Çağımızın en önemli piyanistlerinden biri ola-
rak nitelendirilen Peter Frankl'ın kanyeri 50'li
>illann sonunda uluslararası yanşmalarda ödül-
ler kazanmasıyla başladı. Sanatçı en önemli çı-
kışını 1%2'de verdiği ilk Londra konserininar-
dından ve 1967'de Szell yönetımindeki Cleve-
land Orkestrasf yla New York'ta verdiği konserle yaptı. Bu kon-
serlerin ardmdan Avrupa'da da ilgi çeken Frankl, o günden bu
yana birçok önemli orkestra ile birlikte konserler verdi.
Kültür Bakanhğı Istanbul Devlet Klasik Türk Müziği Koro-
su'nun Osmanlı tmparatorluğu'nun 700. yılı nedeniyle verece-
ği •Osmanlı'dan Cumhuriyet'e 700. Yü Konseri'ne solist olarak
Serap Muflu Akbulut katıhyor. Konserin şefi ise Ender Ergün.
Kültür Bakanhğı Istanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu,
müziğimizin klasiklerini ıcra etmek ve klasik Türk müziğini yuıt-
içinde ve dışında tanıtmak amacıyla 1975 yılında kuruldu. Ko-
ro, 1998'e kadar Prof. Dr. Nevzat Atiığ taraftndan yönetildi ve
bu görevi daha sonra Ender Ergün üstlendi.
izleyicıye uğraşma çabalannı
sürdürüyor.
Festivalin tek bale gösterisini
de, New York City Baiesi
(NYCB), Kültürpark Açıkhava
Tiyatrosu'nda 1 Temmuz tari-
hinde sunacak. Kendi sanatçıla-
nnın yetiştirilmesinde ve kendi
eserlerini yaratmakta tek sorum-
lu olan NYCB, dünyanın iki sü-
rekli meskeni bulunan ilk bale ku-
ruluşudur. Baş Bale Şefı Peter
Martinsyönetiminde çalışmala-
nnı yürüten ve 90 kadar dansçı-
sı olan topluluk. Amerika'daki
en büyük dans topluluklanndan
biri olarak biliniyor.
Festival kapsamında 3 Tem-
muz'da da vals krah büyük Stra-
uss, ölümünün 100. yıldönümün-
de Viyana Strauss Orkestrası'nın
konseriyle anılacak. Ünlü bes-
tecınin vals ve polkalannın ses-
lendirileceği geceye Viyana Ba-
iesi sanatçılan da renk katacak.
1995 yılında kurulan orkestra-
yı. sanatlannı Viyana'da sürdür-
mekte olan belli başlı orkestra
müzikçileri oluşturuyor. Orkest-
rayı Şef Ola Rudner yönetiyor.
13. Uluslararası lzmir Festi-
vali'nin 6 Temmuz'daki progra-
mında Nigel Kennedy yer alıyor.
Rock gitarcısı Jirni Hendm'in
eserlerinin enstrümantal çalış-
ması olan Kiss The Sky-Ken-
nedy Experience Hendrix kaydı-
nın tamtımının gerçekleştirile-
ceği etkinlik, Çeşme Açıkhava Ti-
yatrosu'nda yapılacak. Nigel
Kennedy'ye, "akustikoda sekiz-
Bsi" diye nitelenen Kennedy Col-
lektive eşlik edecek.
Çeşme'de aynca 7 Temmuz ta-
rihinde Bryan Adams'ın da bir
konser vereceğı festival, 9 Tem-
muz'da James Brown'ın "Lovc
Over-Due" adlı yeni albümün-
den parçalarını seslendireceği
konserle sona erecek. Festival
kapsamında yer alan tüm etkin-
likler saat 21 30'da başlayacak.
BÜAŞAMADA
ŞUKRAN KURDAKUL
Bizim Süpgünlerîmiz
"F//cref/Wua//a"kitabındaressamlaşairi,güncel-
le tarihsel olant, sıradanla olağanüstüyü, ince yer-
ginin en içimize işleyenini sayfalar boyunca birlik-
te götüren Abidin Dino, okuyacağımız satırian da
armağan etmişti bize.
"Arif(Dino), Faber markalı kurşunkalemini yont-
madan önce çakısını cebinde taşıdığı özel bir bi-
ley taşı üstünde biler uzun uzun, çok uzun. Kale-
mini öyiesine sivri hale getirirdi ki iğne ucu mü-
barek... Bilemek konusunda bu sabn, Eflatun 'u ve
Marks'ı okumaktan öğrenmiştir Arif. Bu birbirine
aykın iki adı bir araya getirdiğime şaşmayın. An-
tik idealist tartışma diyalektiğiyle çağdaş madde-
ci tartışma diyalektiğini, birkafayı bilemek için ge-
rekli sayıyordu Arif. Karşıtlan çatıştırmayı gerek-
tiriyordu diyalektik. Ve böylece sabtrla ve yıllarca
hepimizi biledi, çakısını biler gibi, hepimizi. Kırk-
bir yılında Develi'ye sürülmesi o yüzdendir, elleri
kelepçeli."
Abidin'in andığı 4O'lı yıllann sürgünleri, yargısız
infazın cumhuriyet dönemi öncülerinden sayılma-
lı.
Yazann, çizerin, düşünen kafaların sürgüne gön-
derilmesi.
Osmanlı geleneğinin miraslanndan...
Imparatortuğun çöküş döneminde padişah buy-
ruğu geçerliydi. Suttan Abdülaziz pehlivanın "Va-
tan ve Silistre'nın Gedikpaşa Tiyatrosu'nda sah-
nelenmesinden ürküp Namık Kemat'i yaka paça
sürgüne gönderdiği -kimi tarihsel gerçekler gibi-
bugün Talim Terbiye kafasından kurtularak, lise
öğrencilerine ulaşıyor mu dersiniz?
Şimdilerde gızlenmek istense de Namık Kemal
adı bizim sürgünlerimizin başında gelir.
Osmanlı padişahları II. Tanzimat kuşağına -ay-
dınlanmacılan ülkeye getirdikleri için- düşman gö-
züyle bakıyordu. Tek parti yönetimi, cumhuriyetin
yetiştirdiği aydınlan, kendi çizdiği özgürlüğün sı-
nırlarını aştığı için uzak tutmaya çalıştı toplumdan.
Çağdaşlaşma bilincinin onca verileriyie yaşama geç-
me sürecinde...
Namık Kemal'in payına düşen Magosa zindan-
larıydı, cumhuriyet aydınlannın Sansaryan Hanı
hücreleri.
I. Meşrutiyet öncesinde kapatıldığı sürgün hüc-
resini şöyle anlatıyordu şair:
"Yüzbaşıya, biz nereye gideceğiz, dedim. 'Ge-
reği dolayısıyia şimdilik buraya' karşılığını aldım.
Gösterdiği yer, kışlanın iki dirseği arasında yapıl-
mış yerle birlikte bir oda idi ki genişliği ve uzunlu-
ğu birer kanş olmak üzere tahta ile örtülmüş bir
penceresi, bir de eğilmeden girilmesi olanaksız ka-
pısı vardı. İçine girdim. Kenanndaki taş dirseği
üzerine yorgana benzer bir şilte serdiler. Biryanı-
na çarşaf inceliğinde bir yorgan, bir yanına şilte
kalınlığında biryastık koydular. Kapının önüne de
tüfekli iki karakol diktiler.
Dünyada en az kuruntulu bir adam öyle durum-
da bulunsa kuşkusuz idam olunacağını sanırdı."
(Mes Prisons Muahezenamesi'nden.)
Ittihat ve Terraki, Sadrazam Mahmut Şevket Pa-
şa'nın öldürülüşünü vesile sayarak Mustafa Sup-
hi, Refik Halrt, Osman Cemal Kaygıh vb. gibi kar-
şıtlarını Sinop'a sürgün etmişti. IngılizlerZiyaGö-
kalp, Ahmet Ağaoğlu vb. Malta adasına gönder-
diler.
Cumhuriyetin ilk yılında asker kaçaklanyla ilgili
bir yazısı nedeniyle Cevat Şakir, Bodrum'da ka-
lebentliğe mahkûm edilmişti. Halikarnas Balıkçısı
bu kararın ürünüdür.
1940'lı yıllarda Abidin de -ağabeyi Arif Dino gi-
bi- istanbul dışında "ikamete memur" edilenler
arasındaydı. Sanırım 1948'e değin sürdü Abidin'in
her gün karakola imza vererek yaşama zorunlulu-
flu.
O yıllann düşün ve edebiyat adamlanndan sür-
güne gönderilenler arasında Kerim Sadi, H. I. Di-
namo, Aziz Nesin, Kemal Sülker, Lütfü Erişçi,
A. Kadir adları dilimin ucuna geliyor.
Aziz Nesin Istanbul dışına gönderildiği o yoksun-
luk yıllarından getirdiği notlan "Bir Sürgünün Ha-
tıralan "nda (1957) toplamıştı.
H. I. Dinamo'nun ikamete memur günlerinindu-
yariığını yansıtan dizeleri "Sürgün Şiirteri" (1975)
kitabında yayımlandı.
Yetiştiğimiz yıllar altı yılını Muğla, Balıkesir, Ay-
dın, Kırşehir vb. kentlerde geçiren A. Kadir'in Ali
Karasu adıyla kimi dergilerde yayımlanan şiirteri-
ni okuyorduk.
Şimdi yıllar sonra sormak geliyor içimden; neyi
ödetmek istiyordu tek parti yönetimi kendisi gibi
düşünmeyen edebiyat adamlanna, sanatçılara?
Eflatun'un yanı sıra Marks'ı da öğrenmek iste-
melerinin bedelini mi?..
'Masumiyef Fransa'da
gösterime giriyor
• PARİS (AA) - Yönetmenliğini Zeki
Demirkubuz'un yaptığı. başrollerini Güven Kıraç,
Derya Alabora ve Haluk Bilginer'in paylaştığı
'Masumiyet' fılmi 7 Temmuz'da Fransa'da
gösterime giriyor. Paris Kültür Müşavirliği, filmi
gösterime girişinden önce basına tanıtmak amacıyla,
bugün Paris'te yönetmen ve başrol oyunculannın da
katılacağı özel bir gösterim sunacak.
l
Dağ Başını Duman Almış'
turneye çıkıyor
• Kültür Servisi - 19 Mayıs Atatürk'ü Anma
Gençlik ve Spor Bayramı 80. yıl etkinlikleri
dolayısıyia Samsun'da Tiyatro-Tiyatro Topluluğu
tarafından sahnelenen, Kemalettin Akgün'ün
yönettiği 'Dağ Başını Duman Almış' adlı oyun ekim
ayında turneye çıkıyor. Atatürk'ün Samsun'a
gelişiyle başlayan ulusal kurtuluş mücadelesini
anlatan oyun, ekim ayı içinde Ankara, lzmîr, Tokat,
Amasya ve Ordu'da sergilenecek.
Ayvalık'ta klasik müzik kurslam
• Kültür Servisi - Ayvalık'ta kültûrel ve sanatsal
zenginliği canlandınnak isteyen aydınlann girişimiylç
klasik müzik öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen
'Ayvalık Yaylı Çalgılar ve Oda Müziği Uzmanlık <m
Kursu'nun ikincisi 15-25 Eylül tarihleri arasında
gerçekleştirilecek. Prof. Filiz Ali'nin
koordinatörlüğündeki kursta Suna Kan, Mikhail
Khomitzer, Lukas David ve Hartmut Lindemann gibi
ünlü müzisyenler ders verecek. Kurs, Ayvalık'ta yakın
bir gelecekte yapılması düşünülen Sanat Festivali'niıj
ilk adımı olarak kabul ediliyor. Kurs bitiminde,
katılan öğrenciler ve öğretim görevlilerinin ortak bir
konser vermesi de tasarlanıyor. Kursa son başvuru
tarihi 15 Ağustos 1999, katılım ücreti ise 350 USD
olarak belirlenmiş. Kurs için başvuru formlan şu
adresten temin edilebilir: Hüsrev Gerede Caddesi,
22/1 Teşvikiye.