Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4MAY1S1999SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Abbas Kiarostami, başansının gizli yanlanndan birinin yalınlık olduğunu vurguluyor
Doğa, film ve fotoğrafla baş başa
ASLISELÇUK
18. Uluslararası tstanbul Film Festı-
vali. tran'ın usta ve özgür sinemacısı
Abbas Kiarostami'ye Yaşam Boyu Onur
Ödülü verdi. Festi\-ahn Ustalara Saygı bö-
lümünde yönetmenin Arkadaşımm Evi
Nerede. Yakm Plan. Ve Yaşam Sürüyor.
Kirazın Tadı fılmleri Türk seyırcisiyle
buluştu. 1940 yılında Tahran 'da doğan
yönetmen. Tahran Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi'ni bitirdi. Grafîk ta-
sanmcı ve afişçi olarak çalışan Kiaros-
tami. sinemaya film jenerikleri ve rek-
lam fılmleri yaparak başladı 1970'ten
1983 yılına dek Çocuklann ve Gençle-
rin Entelektüel Gelişimı Enstitüsü'nün
sinemabölümünün başkanlığını yaptı. ço-
cuklar ve gençler üzerine filmler çektı
1997 Cannes Füm Festıvali'nde 'Taste
of Cherry" (Kirazın TadO fılmıyle ka-
zandığı Altın Palmiye. onun uluslarara-
sı şöhretini tümüyle pekiştirdi..
- Çahşmalannız sonucunda uluslara-
rası boy utlardatanınmış bir sinemacı ol-
dunuz. Bu başanyı neye bağlıyorsunuz?
ABBAS KİAROSTAMİ - Yurdumun
dışmda fılmlerimın ilgı görmesini ve se-
vilmesini sanatın evTensel oluşuna bağ-
lıyorum Başlangıçta eserlerim çok ilgi
görmüyorlardı. Fakat uzun yıllarboyun-
ca çalışmalanm ve çabalanm sayesinde
aşadığımız karmaşık
hayatı her gün
göğüsleyebilmemizin yolu
bence yalınlıktan geçiyor.
Mesleğime değer veririm.
Her iki yılda bir film
çekiyorum. Film çekmediğim
zamanlar doğayla baş başa
oluyorum. Doğa ve fotoğraf
çekmek en değer verdiğim
şeyler. Doğanın güzelliği bana
huzur veriyor diyebilirim.
ektiklenmı bıçmeye başladım Insanlar
son fılmimı Kanada'da. Japonya'da. Ko-
re"de ve ttalya'da seyredebiliyorlar. İran"da
filmlerimin pek ızleyicısi yoktur En se-
v ilen fılmim 'Arkadaşımın Evi Nerede'
olmuştur 'Yakın Plan' ıle 'Ve Yaşam Sü-
rüyor". tran'da çok ilgı görmedi. Dün-
yanın her vennde seyırciler. Batı dünya-
sinıntican filmlerinınyerinekalıtelıya-
lın fılmleri yeğlemeye başladılar. Sanı-
nm bendekı yaltnhk başanmın gızli yan-
lanndan biri Yaşadığımız karmaşık ha-
yatı her gün göğüsleyebilmemizin yolu
bence yalınlıktan geçiyor
-Sizin çok özgün bir sinemanız var. Bir
sanatçı duyariığı var sinemanızda. Di-
ğer sanatlarla olan üginiz nedir?
Resim yapmakla başladım. Daha son-
ra fotoğrafla ilgilendim. Tahta oymacı-
lığı yapıyorum Fotoğraf beni çok çeki-
yor. Fotoğraf. teknik ekibe gerek duyul-
madan. kişi ile seçtiği obje arasında ku-
rulan bir bağdır diye düşünüyorum. Bu
bütünlüğü de fotoğrafta yakalamak ola-
sı..
- Siz çok duyarh bir yönetmensiniz.
Hayatta en çok nelere değer veriyorsu-
nuz?
Film yönetmek asıl mesleğim Mes-
leğime değer veririm. Her iki yılda bir
film çekiyorum. Film çekmediğim za-
manlar doğayla baş başa oluyorum. Do-
ğa ve fotoğraf çekmek en değer verdi-
ğim şeyler Doğanın güzelliği bana hu-
zur veriyor diyebilirim.
- FBmlerinizde hayata olan inancınızı
işliyorsunuz. En zor koşullarda hayatla-
nnı yaşayanlar bile bir çıkış yolu btılabi-
liyorlar. Kirazın Tadı'nda ise neredeyse
bir intihar deneyimi ve bundan vazgeçiş
var. Bu yaklaşımınız konusunda nder
sövlerdiniz?
Eğer yaşamak istiyorsanız ölümü de
düşünmelisiniz. Eğer mutlu değilseniz
vntihar bir olasılıktır. Eğer mutsuzsanız
ve yaşamınızı daha fazla sürdürmek is-
temiyorsanız bu yolu seçebilirsiniz. 01-
mak ya da olmamak gibı. Mutsuzsanız
intihar bir çıkış kapısıdır. Ölüm ve ya-
şam birbirine çok yakın iki unsurdur. tn-
tihar eğilımi olan kişilerin sayısı olduk-
ça fazla.
Ülkemde 10-14.000 kişi intihar giri-
şiminde bulunuyor. Ölüm. isteseniz de
istemeseniz de karşı koyamayacağınız bir
şey. Bazen hepimizin karşı sına dikili-
yor. Bence her insan yaşamında bir kez
olsun intihar etmeyi düşünür. Ben niçin
yaşıyorum, hayatımın anlamı nedir gibı
başlıcasorularsorar. Sonuçtahayatı gü-
zel yaşamahyız, tek çözüm bu
- Kirazın Tadı'nı çekerken maddi ko-
şuüarda zorlandımz mı?
Kirazın Tadı için İran hükümetinden
yardım almadım Kendi olanaklanmla
çektimfılmimi. Benlebirlıkte iki kişi da-
ha yapımı üstlendi. Filmin başka bir ver-
siyonu daha v ar. bu değişik versiyon ba-
zı ülkelerde gsöterildi, fakat başoyuncu-
nun kendini öldürüp öldürmediğini be-
lirtmeyeceğim.. Kendinı öldürüp öldür-
memesı o kadar önemli değıl zaten.
Önemli olan. yaşam ile ölüm arasında-
ki o ince çizgı..
Gürol Sözen'in heykel ağırlıklı 'Denge' başlıklı sergileri Istanbul ve Ankara'da
'Resimlerimin heykelleriniyapıyorum
y
GÜL ERÇETtN
"Ben resmimin heykellerini
yapryorum'1
diyor Gürol Sözen.
heykel ağırlıklı ilk sergilen ıçin
Bu nedenle de 8 May ıs"a dek Is-
tanbul Urart Sanat Galerisi'nde.
7 Mayıs'a dek de Ankara Emlak
Sanat Galerisi'nde görülebile-
cek olan 'Denge1
başlıklı sergi-
lerinde heykellerine yağlıboya-
lan, akrilikleri, desenleri eşlik
ediyor. Beş kopya olarak üreti-
len heykellerinde bile mumla ça-
lışarak her parçada özgünlüğü
yakahyor Sözen. Sanatçının do-
ğaaın derinliğıni izlediği yapıt-
lannda insan. at ve kuş figürle-
ri ağırlıkta.
Gürol Sözen önümüzdekı yıl
sanatta 40. yılını bir koleksiyon
sergisiyle kutlayacak. Sanatçı-
nın daha önce yayımlanmış olan
'Mavi Uygarük' kitabının bale
ve belgeselini gerçekleştirme
projeleri de var.
- Denge'yi ikinci kez bir sergi-
nize başlık olarak seçiyorsunuz.
Nedirsizi denge temasına çeken?
Aslında bu sergi içın. 'otura-
yım da dengetemalı yapıtlar üre-
teyim'diyedüşünmemıştım. Te-
ma kendiliğinden oluştu. 39 yıl-
lık sanat yaşamım süresince ne
düştüğümüzü ne de ayakta kala-
bildiğımizi gördüm. Desenlerim-
de, resimlerimde sürekli bir ka-
rarsızlık var. Bu kararsızlık figür-
lenn kendisindeymiş gibi görün-
se de. bulunduklan zemınde as-
lında. Bu kararsız zeminler üze-
rinde dengede durmaya çalışı-
yoruz. Sadece insanın değil yap-
rağm da bır dengesi vardır. Ko-
pup düştüğü zaman konduğu yer-
de durabiliyor, ama bız kondu-
ğumuz yerde duramıyoruz. Bu
ikilemi sanınm ıleriki yapıtla-
nmda daha da boyutlandıraca-
ğım. Urart atölyelennden hey-
kel çalışmamız için teklif gel-
dikten sonra iki yıl kadar elim-
deki heykel için çizmiş olduğum
desenler üzerinde çalıştık. Bu
desenlerin hepsinde düştüdüşe-
cek hissi olduğunu gördüm. Bu
nedenle 'denge' koyduk serginın
başlığını. Figürlerim kendiliğin-
den beni buraya getirmiş oldu.
- " Ben resmimin heykelinı ya-
pıyorum" diyorsunuz. Resimte-
rinizle heykeüeriniz arasındaki
Uişldyi değeriendirir misiniz?
Ben heykeltıraş değilim, ama
heykeli seviyorum. Heykeltıra-
şım demem. heykeltıraş arkadaş-
lanma haksızlık olur. Yalnız re-
simdeki figürlerin heykellennı
yapıyorum. Her iki sergide de iç
X^en heykeltıraş değilim,
ama heykeli seviyorum. v^JtV^Î^
Resimdeki figürlerin £ f l K ^
heykellerini yapıyorum. Her 1 ^ ^ 3 ( 1
iki sergide de iç içe ^ J f l ^ ^ ^ ^ M
kompozisyonlar var. Desenini ^ ^ ^ ^ ^ ^ F
yanına koyuyorum. akriliğini ^^^^^g
yanına ko>uyorunı. gerekirse ^ ^ ^ ^ ^ L
yağlıboyasını yanına ^ ^ ^ ^ ^ V
koyuyorum. Heykeli de zaten ^ ^ ^ ^ ^ B
aynı mekânda sergileniyor. ^ ^ ^ ^ ^ B
Yani ben kendi resimlerimin ^ H ^ V
içindeki figürlerin heykelini ^m ^m
yapıyorum. Resmim gelecek ^m a
dönemlerde ağırlıklı olacak, V V
ama heykeli de çok ^^m
* seviyorum. ^m
içe kompozisyonlar var. Dese-
nini yanına koyuyorum. akriliği-
ni yanına ko> uyorum. gerekirse
yağlıboyasını yanına koyuyo-
rum Heykeli de zaten aynı me-
kânda sergileniyor. Yani ben ken-
di resimlerimin içindeki figürle-
rin heykelini yapıyorum. Res-
mım gelecek dönemlerde ağırlık-
lı olacak. ama heykeli de çok se-
viyorum.
- Çabşmalannızda atlann ya-
nında kuşlar da eşlik ediyor in-
san figürlerine. Yapıtlannızda bu
iiçlüvü bir araya getiren unsur-
lar neler?
Daha çok insan ve portre ağır-
lıklı figürlerimde derinliği anyo-
rum. Bütün yapıtlanmda insan
yüzünün derinliği, doğanın de-
rinliği ve sonsuzluğu var. Bır sa-
natçının her şey çizebilmesi ge-
rektiğin] düşünüyorum. Buradan
hareketle önce atlara yönelmiş-
tim. Şimdi de kuşlar Sanatçı-
lar yüzyıllar boyu attan kopama-
mışlar. Sanınm nedeni hem atın
ınsana çok yakın bir varlık olma-
sı hem de çizgıye müthış yatkın
olması. O sertliğı. vumuşaklığı.
özgürlüğü içinde müthiş bir plas-
tik öğe atlar... Onlarla yaptığım
çalışmalann ardından aynı de-
rinliği kuşlara v ernıeye çahştım
Bütün bu yapıtlann ortak nokta-
sı derinlik. Kuşlann ve atlann
özgürlüklerine düşkünlükleri de
etkiliyor beni. Bu üçlü uzun sü-
re yapıtlanmda yer alacak gibı.
- Resimlerinizde de, heykelle-
rinizde de, kullandığınız malze-
me neolursaolsun beürgin bir ışık
var. Bu ışığın kaynağı ne?
Umut... Yapı olarak karamsar
biriyim aslında. Bu karamsarlık
toplumdan yansıyoı bana. Ne
yapmak isteseniz sürekli engel-
ler çıkıyor karşınıza. Anado-
lu'nun binlerce yıllık birikimine
bugün sahip çıkamayan bır top-
lumuz. Karamsarhk da, var olan
zenginliğin farkında olmama-
mızdan kaynaklanıyor. Öte yan-
dan benimbu kadar karamsar ol-
mam, yaptığtm işlere umutsuz-
luk taşımama neden olamaz. Bu
nedenle renklerime ışık. denge-
ye hareket katıyorum. Bu kadar
kötümserliğin içinde her şey yok
olmuyor. Bütün savaşlann. iha-
netlerin içinde bile hiçbir top-
lum yok olup gıtmemış, pek ço-
ğu geleceğe bir şeyler bırakmış-
tır. Çünkü savaşlann. umutsuz-
luklann içinde sanat vardır. Bu
nedenle sanatın tek kurtancı ol-
duğuna inanıyorum. Onun için
hepimız sanatın peşinde koşu-
yoruz. Bunun da mutlak bir ışık-
la bütünlenmesı gerekıyor. Do-
ğada bu ışık var. Doğayı o kadar
yok edıyoruz, yıne içınden bır
kır çiçeği, bir ot çıkıyor. Doğa
kendisini bu kadar yenilerken bi-
zim de kendi ışığımızı yaratma-
mız gerektığıne inanıyorum.
- Sanattarihiokudunuz, sana-
tın pek çok dalı\ la, özellikk de
Anadolu kültürüyle > akından il-
gilendiniz. Siz yapıtiannızda ne-
lerden etkileniyorsunuz?
Sanat tarihinde okumayı se-
çerken bu zengin topraklann cev-
herlerini keşfetmeyi amaçhyor-
dum. Çok beslendım bu zengin-
liklerden ve beslenmeye de de-
vam ediyorum. Yeryüzünde hıç-
bır bölge. sürekliliğinı Anadolu
•. topraklan kadar geliştirmemiş.
Ben dersimi orada çalışıyorum.
Günümüzden 8- \0 bin yıl önce-
sınde. hiçbir teknolojinin olma-
dığı dönemlerde bu ustalığa. bu
soyutlamaya nasıl vardıklanna
inanamıyorum. Gördüklerim,
okuduklanm bana tek bir şev öğ-
retti: 'Herandeğişiminiyaşayan
doğanın, on binlerce yıldan beri
süregelen toplumlann hiç de ap-
tal olmadıklannı... Haddimi bil-
memL..' Batılı ustalar da çok şey
öğrettı bana. Bütün bunlann so-
nunda fazla abartmadan kendi
işımi kendi dükkânımda yapma-
ya çalışıyorum.
- Önümüzdeki yıl sanatta 40.
yıhmzdolacak.Netür etkinlikler
gerçekleştireceksiniz?
Koleksıyonlardan oluşan 40.
yıl sergim olacak. Iş Banka-
sı'ndançıkan Mavi Uygarlıkkı-
tabımın üçüncü baskısı gerçek-
leşecek. Bu kitaptan yola çıka-
rak Mavi'nin balesini hazırlaya-
cağız. Temasını ben vereceğim.
librettolannı yazacağım. Bir de
13 bölümlük Mavi Belgeseli'ni
çekmek istiyorum. Bütün bu ça-
lışmalann teması bu topraklarda-
ki serüven olacak. Bu çalışma-
larda bir anlamda da kendimle he-
saplaşmaya giriyorum. Gürol Sö-
zen' in faturasmı gelecek kuşak-
lar çıkaracak, ama önce ben çı-
karayım diyorum.
- Bu hesaplaşma sürecinde sa-
nat geçmişinizi nasıl değeriendi-
riyorsunuz?
Yanılgılanmı görüyorum. ba-
zı yerlerde çok konulara bağlı
kaldığımı da görüyorum, bazı
konularda çok romantik kaldı-
ğımı görüyorum. Amabirçizgi-
mi hıç bozmamışım. Anlattığım.
yaptığım her şeyi insanoğlunun
çevresinde yapmışım, bir akıma
bağlı kalmamışım, akım değiş-
tirmemişim. Yapıtlann çoğunu
sergide koyacağım. Yeni işlerime
de yer vereceğim. Hep birlikte gö-
receğiz
Osmatılı müziğiııin Baü'ya etkisini yansıtan konserler
KültürServisi-Mbank, •'18.>üz>ilOr-
yantalizmi" teması altında Osmanlı mü-
ziğınin Batı'vı klasik dönemden bugüne
nasıl etkılediğıni orta) a koyacak olan •'Al-
la Turca- Mehter'den Mozart'a'" başlıklı
konserler dizisini 26-30 Mayıs tanhlerı
arasmda Tophane-i Amire binalannda ger-
çekleştirecek. Konser dızisinın sanat vö-
netmenlığini Cem Mansur üstlenivor.
Akbank Oda Orkestrası, 'AllaTurca'nın
açılış konserine, yeniçerilerın V'ıyana ka-
pılanndan çekilırken Kremsmünster Ma-
nastın'nda bıraktıklan çalgılardan etkıle-
nerek bırkaç eser yazan ve Alla Turca akı-
mının öncülerinden sayılan Johann Jo-
seph FIH' un' Yeniçeri Senfonisi' ıle.başla-
yacak. Konserde avrıca mehter esinlı kla-
sik müzığin iki esen. Mozarfm 'Türk
Konçertosu've Haj'dn'ın 'Asker Senfoni-
si' Suna Kan vorumuyla seslendirilecek.
Alla Turca"da 29-30 Mayıs tarihlennde
ise Saraydan Kız Kaçırma Operasf ndan
önce yazümış ve onun gibı Osmanlı Sa-
ra>n ve haremınde geçen. Mozan'ın Zaide
Operası. 5 solist ve bir anlatıcı tarafından
ilk kezbütünüyle konser biçiminde seslen-
dirilecek. Mozart'ın olgunluk çağının ilk
sahne yapıtı olan Zaide Operası nda An-
na Rv berg (soprano), James Gilchrist (te-
nor). David EUis (bas barıton). Stephen
\llen ftenor) ve Kevork Tavitvan (l>ariton ı
sahne alacak
Okay Temiz ve Mehteran. 27 Mayıs ta-
rihinde birlikte konser verecek. Genel vö-
netmenhğım \hmetÖzhanınüstlendiğı
Mehteran. Şemsettin Akbulut (mehterba-
şı). Sakari Kukko (tenor saksofon, sopra-
no saksofon flüt). Ivo tbrahim Papazm
(klannet). YamarThianı (davul)ve \hmet
Özden'den (zurnaı oluşuyor.
Mercan Dede Ensembk, caz müzığınin
ustalarınm da yer alacağı, Osmanlı müzi-
ğınden hareketle ortaya çıkan müzik an-
layışını ve Osmanlı'nın felsefesıni sergi-
leyeceği konserı gerçekleştirilecek. 1998
yılında Mercan Dede (Akın Ibcalı), Mo-
hammadShamsve Farokh Shamstarafın-
dan kurulan toplulukta avrıca Ben Gross-
man ve Hugh Marsh yer alıyor
Alla Turca'nın son gününde ise Prof. Dr.
Zafer Toprak. Prof. DT. Semra Germa-
ner. Prof. Dr. Ethem Eldem ve Cem Man-
sur'unkatılacağı 'KültürveSanatta 18. Yüz-
vıl Oryantalizmi, Osmanlı- Avrupa Edd-
leşinü' konulu panel gerçekleştirilecek
A>nca Bedri Bay kam ın 'Ingres. Gero-
nıe.Bu Benim Hamamım" adlı çalışması
ve Ottomanıa Galerisıne ait Batılı res-
samlann gözüyle 17.-19. yüzyıl Osmanlı
Gravürlen sergisi Tophane-ı Amire'de gö-
rülebilecek.
Festiv al biletleri mayis ayı boyunca Vak-
korama Taksim. Akmerkez ve Suadiye
mağazaları. Megavizyon Capıtol. Caro-
usel ve Beyoğlu mağazalan ile \ksanat"tan
temın edilebılir. Biîet fıyatlan tanı 6 mil-
yon. 4 milyon ve öğrenci 3 milyon lira
olarak belirlendi.
Aktör Oliver Reed
yaşamım yitirdi
Kültür Servisi - Ingiliz
sinema yıldızı OtivtrReed,
pazar günü yapımcılığını
Stevıen Spielberg'in üstlen-
diğı bir filmin çekimleri
için gittiği Malta'da yaşa-
ma veda etti. Eşi ve arka-
daşlanyla birlikte gittiği
barda aniden rahatsızlan-
ması üzerine hastaneye kal-
dınlırken yolda ölen Re-
ed" in ölüm nedeni tam ola-
rak bilinmiyor. Otopsi so-
nucunun bugün açıklan-
ması bekleniyor. Sert, sal-
dırgan. kompleksli kişilik-
len başanyla canlandıra-
rak 1960'larda ön plana çı-
kan. D.H. Lavvrence'ın ro-
manında sinemaya uyarla-
nan "ÂşıkKadınlar' ile yıl-
dızı parlayan Reed 61 >a-
şındaydı.
Oliver Reed film yönet-
mefıi SirCarolReed'in ye-
ğeniydı. Sinema kariyeri
boyunca korku filmlerin-
den kavgalı dövüşlü film-
lere uzanan 53 filmde rol
aldı. Oliver adlı müzikal.
Kurt Adamın Laneti. ts-
tenmeyenler. Kandahar
Havdudu. Tuzak. Otomo-
bildeki Kadın ve Çalınan
Taç rol aldıgı başlıca fılm-
ler arasında yer alıyordu.
Son filmınde bir glad-
vatörü canlandıracak olan
Reed, gerçek yaşamında da
kavgacı bir kişi olarak ta-
nınıyordu. Filmlerini arat-
mayacak kadar renkli özel
yaşamıyla her zaman ilgi
odağıydı. 1960'lıyıllarda.
alışılmış eğitimlı ve şık tn-
giliz oyuncusu imajına hiç
uymayan ası bir karakter
olarak tanındı. Reed, işçi
sınıfından gelen oyuncu-
lann kuşağındandı.
Çok içki içmesi ve sık sık
kavga çıkarmasıyla tepki
alması üzerine > aptığı açık-
lamada; 'Kötü adam deği-
lim ben. Hiç kimseyi incit-
medim. sadece zaman za-
man patlayan kaba biri-
yim' demıştı. Sanatçı iyı
bir aktör olmanın birinci
kuralının bariara SIK git-
mek olduğunu söylüyor-
du. Oliver Reed, 1938'de
Kuzev Londra'da dünyaya
geldi. Sınemayla tanışma-
dan önce striptiz kulübü
fedaıhğinden fabrika işçi-
liğine kadar uzanan pek
çok işte çalıştı. Iriyan ya-
pı sı ve yüzündeki yara izi
sayesinde kısa sürede film-
lerin aranan oyuncusu ha-
line geldi.
Ken Russel. Oliver Re-
ed'e D.H LavvTence'ın ro-
manından sinemaya uyar-
ladığı 'ÂşıkKadınlar'da si-
nema kariyennin en önem-
li rollerinden bırinı vermiş-
ti. BufilmdeReed'in rol ar-
kadaşı olan Glenda Jack-
son. Reed'in ölümü üzeri-
ne şunlan söyledr. "Tam bir
profesyonekHKamera kar-
şısına çıküktan sonra ken-
disini tamamen rolüne
adardı. Ölümüncçoküzül-
düm ama ona vakışan bir
şekiklc av nldı aramızdan."
Russel, Reed'in hangi
roller ıçin uygun olacağı-
nı bilen yönetmen oldu her
zaman. Televizyon için ha-
zırladığı ve bazı ünlülerin
yaşamlannı anlatan bir se-
rinin farklı bölümlerınde
Debussy, Rossetti ve Rous-
seau rollenni Reed'e ver-
mışti. Reed bu karakterle-
ri başanyla canlandırarak,
sadece kötü adam rollerin-
de iyi olmadığını da kanıt-
ladı.
Tıyatro sanatçısı Cezayirli öMü
• ANKARA (AA) - Tiyatro sanatçısı Vedii Cezayirli
cumartesi günü geçirdiği kalp krizi sonucunda
yaşamım yitirdi. Devlet Tiyatrosu'nda çok sayıda
oyunda rol alan sanatçı, dün Büyük Tiyatro'da
düzenlenen törenin ardından Cebecı Asri
Mezarlığı'nda toprağa verildi. 1928 yılında
Antakya'da dünyaya gelen Cezayirli, tiyatro
öğrenimini 1948 yılında girdiği Ankara Devlet
Konservatuan'nda tamamladı. Daha sonra Devlet
Tiyatrolan'na geçerek uzun yıllar bu kurumda görev
yaptı. Cezayirli, 1957 yılında Adana'ya giderek Şehir
Tiyatrosu'nu kurdu, 4 yıl boyunca bu kurumun
müdürlüğünü üstlendi, bu dönemde 25 oyun sahneye
koydu. 1%2 yılında Devlet Tiyatrosu'na geri dönen
Cezayirli, 1974 yılında emekli olana kadar Istanbul
Efendisi. Bir Tavsiye Mektubu, Çığ, Onikinci Gece,
Yanlışlıklar Komedyası gibi sayısız oyunda rol aldı.
Koleksiyonerler için yönetmelik
• .ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığı'nca,
'Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat
Varlıklan Koleksiyonculuğu ve Denetimi Hakkında
Yönetmelik'te değişiklik yapılmasına ilişkin
hazırlanan yönetmelik Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girdi. Değişikliğe göre,
bundan böyle belgesiz kültür ve tabiat varlığı
bulunduran koleksiyonerlerin koleksiyonculuk izin
belgelen ıptal edilemeyecek. Yeni yönetmelığe göre
aynca, çeşitli yollarla elde edılen kültür ve tabiat
varlıklan bakanlığa bildirildikten sonra, bakanhk bu
varlıklan bilimsel esaslara göre tasnif ve tescile tabi
tutacak. Bunlardan devlet müzelerinde bulunması
gerekli görülenler. ilgili yönetmelik hükümlerine
göre müzelere ahnacak. Resmi müzelere bildirilip de
tasnif ve tescil dışı bırakılanlar ile tescile tabi olup da
müzelere alınması gerekli görülmeyen taşınır kültür
varlıklan. gerekli belgelerin düzenlenmesiyle birlikte
sahiplerine geri verilecek.
Gökalp Baykal'ın konseri
• Kültür Servisi - Bonısan Kültür v e Sanat
Merkezi, bugün müzikseverleri rock müzik sanatçısı
Gökalp Baykal ile buluşturuyor. 'Akustik Rock'
başlıklı konser saat 19.00'da Bonısan Kültür
Merkezi'nde gerçekleşecek. Baykal konserde
Türkçe sözlü blues, balad, rock and roll türündeki
yapıtlann akustik yorumlanndan oluşan 22 parça
seslendirecek. (252 96 05)
BUGUN
• YAPI KREDİ SALITOPLANTILARI
kapsamında saat 18.30'da Turkcell Salonu'nda
Ahmet Kuyaş. Arif Sağ, Hasan Uçarsu ve Can
Kozlu'nun katılacağı 'Bnrvıl İçin Tahminler-Müzik'
başlıklı söyleşi gerçekleşecek. (280 65 55)
• AVUSTURYA KÜLTÜR OFİSİ'nde Dr. Armin
Eidherr kendi yapıtlanndan bölumler okuyacak.
ARKEOLOJİ FILMLERİ FESTİVAÜ'NDE BUGÜN
• tTALYAN KÜLTÜR MERKEZt'nde 16.00-
20.30 saatleri arasmda Liparili Ressam-ltalya,
Zamana Açılan Yoflar: Tekerleğin Türküsü-Türkiye.
Tütsüotu Yollan: Yemen'de AraşOrmalar-Almanya,
Napoli'nin Yeraltı-ltaKa, Schliemann'm Mirasçılan:
Yeraltı Şehirlerinin Tanıkhğı-Almanya. Medkine
Man-ltalya. Malta'nın Sırian-ABD ve Buzdan
Mumyalar-lngiltere gösterilecek.
CUMHURİYET KITAP KULUBU'NDE BUGUN
• Cumhuriyet Kitap Kulübü Taksim Sergi
Salonu'nda düzenlenen söyleşi ve imza günleri
kapsamında, 18.00-20.00 saatleri arasında Hasan
Uysal okurlanyla birlikte olacak.