Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 VIAYIS 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İstanbul'da
öektrik
tasintisi
• İstanbul Haber Servisi
- \nadolu Yakası'nda.
eıerjı nakil hatlarında
yt3ilacak yıllık bakım
çîiışmaları nedeniyle
ekktrik kesintısı
u^gulanacağı bildınldı.
Aktaş Elektrik'ten
yaoılan açıklamada. 10
gûn sürecek bakım
çahşmalan sırasmda
09 00-15.00 saatlerı
arasında elektrik
venlemeyecek semtler
şöyle: Yann tSKl.
Koşuyolu S. Perde
Barınak Sitesı. Denızmen
Sokak. Acıbadem Alıbey
Yol Sokak. Gülistan
Sokak. Acıbadem Türk
Telekom Perşembe günü
Acıbadem PTT. Erdem
Sokak. Palmıye Sokak.
N. Taşı Mareşal Sokak.
M. Çeşme Caddesı.
Dılma Sitesi. Gemi lş
Kooperatıfi. Cuma günü
Müt. Çeşme Paşabahçe
Blokları. Polıs Hastanesi,
Sedef Sokak. Atıfbey
Sokak. Gökdemır Sitesi,
Türk İş Bloklan.
helikopterleri
geliyop
• ANKARA (AA)-
Orman Genel
Müdürlüğü'nün. orman
yangmlan ile mücadelede
kullanılmak üzere.
kıralama yöntemi ıle
temin edeceği
helikopterlere yönelık
ihale gerçekleştirildi.
Orman Genel Müdürlüğü
yetkililerinden edinilen
bılgiye göre. 12 adet
gövdeden su atar
hehkopterin kıralama işi,
Güneydoğu Havacılık AŞ
firmasına ıhale edildi.
Orman Genel
Müdürlüğü'nün haziran
ayından itibaren filosuna
katmayı planladığı
toplam 24 helikopter içın,
söz konusu firmaya
yaklaşık 4.7 mılyon
dolarlık bır kiralama
bedeli ödenecek.
Babuna
kampanyası
umut oldu
• tSTANBUL(AA)-Dr
Oktar Babuna için
başlatılan kampanya,
lösemı hastası bir gence
daha umut oldu.
Kampanya çeTçevesinde
kendisine uygun ılik
bulunan 13 yıHıklösemi
hastası 18 yaşındaki
Önder Tüfekçioğlu. nakil
içın dün sabah
îngiltere'ye gittı. İstanbul
Üniv ersitesi Tıp Fakültesi
Vakfı üyelerinden Dr.
Sedat Altınışık. Önder
Tüfekçıoglu'na 25
Mayıs'ta Londra Bristol
Hastanesı nde ilık nakli
yapılacağını kaydettı.
Gençlik ve Spor
Bayramı
sergisi
• İstanbul Haber Servisi
- Ataköy Manna ve Yat
tşletmeleri tarafından
düzenlenen. "'Atatürk'ü
Anma. Gençlik ve Spor
Bayramı'nın 80. Yıhnda
Gemi Modelleri" sergisi
dün açıldı. 19 Mayıs'a
kadar açık olacak sergide
50 gemi modekısi
tarafından yapılan savaş
gemileri. kadırgalar,
kalyonlar ve şehir hatlan
vapurlanndan oluşan
100'e yakın model
sergilendi
İstiklal Marşı
krizi
• GEBZE (AA) -
Beledive meclisinin ilk
oturumda yaşanan
•'İstiklal Marşı Krizi" ile
ılgili olarak sulh ceza
mahkemesınce
tutuklanan Kocaeli'nın
Gebze ılçesi FP'li
Beledive Başkanı Ahmet
Penbegül. daha sonra 2
milyar lıra kefaletle
serbest bırakıldı.
Ankın toprağa
vepildi
• İstanbul Haber Servisi
- Kadıkoy'de üç gün
önce, oturduklan
apartmanın ikıncı
katmdan atlayarak intihar
eden Elif Arkın'ın (16)
cenazesi dün Erenköy
Galıp Paşa Camii'nde
kılınan öğle namazının
ardından Küçükyalı
Mezarlığfnda toprağa
verildi.
21. yüzyılm eşiğinde çocuk ve yetişkinlerin ruh sağlığı ve hastalıklan
Afle en büyüketkenDr.ERDALATABEK
ADANA - Savaşlar. göç-
ler. parçalanmış aileler, so-
kak çocuklan. çocuk çetele-
n. Amenka"da kendi oku-
lunu kana bulayan lise öğ-
rencileri. çocuklara kadar ı-
nen şıddet uygulamalan.
çocuklann fiziksel ve ruh-
sal istısmarlan. genetık ça-
lışmalar... 9. Llusal Çocuk
ve Ergen Ruh Sağlığı ve
Hastalıklan Kongresı bu
sorulann yanıtlarını alıyor.
Çocuklan. gençleri anla-
mak, sorunlarmı tanımak.
bu sorunlann çözümüne
yardımcı olmak... Amaç
bu. hedef bu.
Bu dızide en çok zorlan-
dığım nokta. konular ara-
sında seçırh yapabılmek ol-
du. Birbırinden ılginç kon-
feranslar. paneller. bıldiri-
ler. tartışmalar hep. bıhnen
dogrulann üzerine yenıhk-
T ü r k a i I e s i n i n ö z e l l i k l e r i
I Aile dayamşması
güçlü, ama birbirini
kontrol edici,
• Duygulan güçlü, ama
sevgisini göstermeyen,
• Otoriteye itaati isteyen
ve önde tutan,
• Saygı bekleyen, ama
nedenini irdelemeyen,
H Büyüklerin sorumlu,
küçükierin uyumlu olması
beklenen.
leri katabilmek için. bilim-
sel tartışmalardan yararlı
sonuçlar çıkarabilmek için.
Ama ne yazık ki ülkem.
bılımsel doğrulardan çok
boş ınançlara dayalı önyar-
gılann peşinden gıtmeye
zorlanıyor. Kongre süresin-
ce hep Atatürk'ü düşünü-
yorum. 'Hayatta en hakiki
miirşitilimdir" dıye hepımı-
ze emanet ettiğı 'bitim gete-
neğjne sahip çıkma görevi-
mizi'.
Çukurova Üniversitesi
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlı-
ğı ve Hastalıklan Anabüim
Dalı Başkanı Doç. Dr. Âyşe
Avcı, çekirdek kadrosuyla
kongrenin her şeyinı bır
mühendıs gıbı hazırlamış.
Ünıversıte öğrencilen bız-
lere rehberlik edıyor. Ögre-
nım dallan da •rehberlik ve
psikolojik danışmanlık'.
Rehberimiz Halime ve ar-
kadaşlan •enerjik,kültürlü.
içten ve karariı' bir gençlik
grubunun örneği. Kongre
boyunca bırlikte konuşuyo-
ruz. tanışıyoruz. eğleniyo-
ruz.
Açılış konuşmasını Rek-
tör Prof. Dr. Can Özşahi-
noğlu yapıyor:
"Nüfüsunun yansından
faziası çocuk ve gençlerden
oluşan: geüşmekte, kimtiği-
ni yeniden biçûnlendirmek-
te olan ülketnizde sağhkh
bir toplumsal yapıya ulaşa-
bilmek. ancak kişilerin ço-
ğunluğunun ruhsal >önden
sağlıklı olup doğru düşüne-
bilmesi, çelişkileri çözebil-
mesi, sonınlara çıkış yolu
getirebflmesi ile gerçekleşe-
bilecektir. Sağkkb bir eriş-
kin toplumuna. çocuklukta-
ki örsetenmckrden ve >Tapı-
sal zoriardan saglıkla geç-
miş ve olumlu ilişkiler yaşa-
nuş kişüerle vanlabüir."
Universite rektörünün bu
anlamlı konuşması. ülke-
mızde yaşanan pekçok ola-
yın nedenlerinı özetlıyor gı-
bi. Kongre. çalışmalanna,
Prof. Dr Atalay Yörûkoğ-
lu'nun halka açık konuşma-
sıyla başlvyor. Aile \e ço-
cuk 600 kişilik amfî, mer-
divenlere kadar dolu. 'Ço-
cuk ve Ergen Ruh Sağh-
ğı'nın -Doç. Dr. Ayşe Av-
cı'nın tanımıyla- başöğret-
menini dinlemeye hazırla-
nıyor. Halkını tanıyan, top-
İYV4UK ViKiF ZEniNlii
I5İETME MUDüRLUGU
Kapdan, tavanlan sökülen Tokat e\leri parcalanıvor ve Taşhan'ın avlusunda görücüye çıkartılıp pazarianıyor... FP'li başkan ise sadece se> rediyor_
Yeniden FP 'yi seçenler, kenti değil 'siyasal geleceği' düşleyerek oy verdiler...
Tokat'ta tarihe karşı 'Fazüet'I• Anıtsal ve siciLyapılanyla Anadolu'da bir 'mimarlık müzesi' gibi ün yapan Tokat'ı 5 yıldır betonlaştıran
FP'li belediye başkanı, kentini değil şeriat hedefini gözeten FP'li seçmenlerin oylanyla yeniden seçildi.
Böylece yerel demokrasi, Tokat'ta da yöresel duyarhlık yerine siyasal amaçlann aracı oldu...
OKTAYEKtNCİ
Belediye başkanlanrun yeniden
aday olup bır kez daha seçılmelen
durumunda akla ılk gelen yorum
hıç kuşkusuz 'başanlT oldukları
yönündedir. Demek kı halk o baş-
kandan memnundur ve hatta 'par-
tisi' bıle çok önemsenmeden hız-
mete de\am etmesı içın oylar da
venlmıştir.
Bu kural. birçok yerde geçerli
olsa bile. özeüikle kimı 'FP'li
1
be-
lediye başkanlannın yeniden seçil-
dikleri kentlerde 'tam tersi' bır du-
rum gözlenı\or. Imar yetkılerinı
kentı 'güzelleştinnek' ve varolan
güzelliklennı de "korumak' için
değil. 'daha fazla betonlaştırmak'
içın kullanan FP'li belediye baş-
kanları bır kez daha oylann 'çoğu-
nu" alabıhvorlar. O kadar ki aynı
belediyenın 'ayncalıkir imar uy-
gulamalarmdan 'mağdur' olan
semtlerde bile yine FP'li başkana
destek verildıgi bile görülebihyor.
Toplumbilimcikre göre. bunun
nedeni özellıkle FP'li seçmenin
'kent için' değil 'siyasal gelecek'
içın oy vermesı. FP'li beledışe \ö-
netimme sahıp olmak. gelecek için
hedeflenen "$«131 düzeni' için bir
hazırlık ve 'ilerleme' olanağı ola-
rak önem kazanıyor. Bövle olunca
da kente karşı işlenen suçlann da
hiç önemi kalmıyor ve hatta o suç-
lardan elde edilen siyasal ya da
ekonomık kazanımlar da aynı he-
defe ulaşma çabalannın 'kazanç
hanesine" yazılıyor...
tstanbul'un özellikle sürekli i-
mar yağması alanına dönüşen ve
yaşanılır değerlerinı hızla kaybe-
den kenar semtlennde, bu 'tahrip-
kâr' politikaya rağmen o> lann yi-
ne FP'ye akmasında ışte bu gerçe-
ğin önemli bir payı var.
Ne var ki aynı durum artık sade-
ce Istanbulu değil. kimı Anadolu
kentlerinı de tutsak almış durum-
da. Bunlardan Tokat öylesıne çar-
pıcı bır örneği oluşturuyor kı ta-
lancı imar politikalanyla insanlar
mülklerinı bile kaybettikleri halde,
FP'li başkan Nizamettin Aydın 18
Nısan seçimlennın de galibı olarak
kentı beton yığınlanyla 'ezme' yet-
kisinı 5 yıl daha uzatmanın keyfı-
ni yaşıyor...
Aynı zamanda 'inşaat mühendi-
si' olan Nizamettin Aydın'ın
19994"teki seçimleri 'RP'Bolarak'
kazanmasıyla bırlıkte ilk ıcraatı bı-
na projelerindeki 'MimarlarOda-
sı denetimini' kaldırmak olmuştu.
Bu tutumunda RecepTayyip Erdo-
ğan'ı örnek alan Aydın. daha da
ılen gıderek •mimari projelerin
mühendislerce çizümesine' de on-
ay vermeye başlamıştı. Anıtsal de-
ğerdekı çok sayıda tanhsel yapısı-
nın yanı sıra sivıl mimarlık örneği
evleri. eskı kent dokusu. özgün so-
kaklan ve otantik çarşısıyla tam bir
mimarlık tarihi müzesi' gibı olan
Tokat'tabu •mimarhkvesanat düş-
manlıgı" ö> lesı düzeye ulaştı kı ün-
lü 'Tokatevlerj' de yokoluşa terk e-
dilerek 'kentin apartmanlaşması-
na'hız venldı...
Öncekı yıl Tokat'ı incelemeye
gıttığımızde. kentin kültür ve tarih
zenginlığıne karşı bu inanılmaz
duyarsızlığı 'ürpererek' gördük.
RecepYazKioğlu vaktıv le Tokat'ta
valiyken 'e\r
lerinincephelerini res-
toreettinüğT ünlü BeySokak'ta bi-
le boyalar solmuş. tahtalar çürü-
müş, bakımsızlık almış başını git-
miştı.
Hele, Anadolu halk sanatı tari-
hinin yaşayan en eski tanıklann-
dan olan 250 vıllık 'Yazmacuar
HanT tam bir penşanlık ıçindeydı.
Kültür Bakanlığfmn 'Müze E\'
olarak resotre ettiğı konağı da ol-
masa. Tokat"ta dünyanın ımrendı-
ğı o zengin mimarhk kültüründen
korunan bır örneği görmek olanak-
sızdı.
Buna karşın belediyenin kent
meydanmdaki propaganda pano-
sunda tanıtılan 'hizmetler lislesi"
ıse sadece \ollara döşenen beton
parke ve yeniden v apılan kaldınm-
larla bordür taşlannın 'miktan' ıle
sınırlıydı. Birbaşka ünlü yapı olan
tarihi Taşhan'ın iç avlusunda ise
öksüzbırakılan eskı Tokat ev lerin-
den 'söküünüş' ahşap kapılar. do-
lap kapaklan, tahta göbekli tavan-
lar. oymalı panolar. Istanbulcla
antıkacılara pazartanmak üzere
kamyonlara vükleniyordu..
Kentine ve özeHikle de 'tarihv-
ne' karşı işte böylesine ilgısız bır
belediye başkanı. siyasal söyle-
minde 'tarihe bağlT (!) bir partinın
adayı olarak avTU söylemle 'gelece-
ği düşleyen' seçmenlenn oylanyla
şimdı 2004'e kadar yıne Tokat'ın
baştnda.
1994-1999 dönemınde çok sa-
yıda belediye mülkünü de 'sata-
rak'kamumalı olmaniteliâine son
veren FP'li Başkan Aydın. aynı
hızla gıderse bütün beledive arsa-
larını da bu ıkinci 5 yılda elden çı-
kartmış olacak. Yme daha önce
'yeşil alanlan" bile siyasal yandaşı
şırketlere 'yatınm arsası' olarak
venrken. bu kez de geri kalan ara-
zileri şcriatın finans kaynağına'
dönüştürecek.
Tokat'takı kimı esnaflar. önleri-
ne döşenen kaldınmın 'parasınT
da kendilerinden tahsil eden bele-
diye yönetıminin fıskıyeli havuz-
lardan başka hiçbir hızmet yapma-
dığını söylüyorlar. Peki, '<çlan'
neden ve hanei amaç için venyor-
lar?..
tşte bu soru, FP'li yönetimlenn
elındekı belediyelenn 'yerel de-
mokrasiye' mı; yoksa •şeriatı he-
defleycn demokrasive' mı beşıklık
ettığinın de yanıtını bulmaya yan-
yor.
Sözün kısası FP'lı seçmen, kent
içın değil, 'gelecekiçin' oy kullanı-
vor. Böylece FP'li başkanlar da
çoğu yerde artık L
ikinci kezkazan-
manın' varattığı 'cesaretle' iler-
lıvorlar...
lumun yaranna inanan
Prof. Dr. A. Yörükoğlu.
"Biz ailev İ€ çahşınz" diyor.
"Odağunız çocuktur, ama
aile ortamını tanımadan ço-
cuğu tanıvamayız. Aile için-
de herkes birbirini etkiler.
Aile içi gruplar, koalisyon-
lar. cepheleşmeler olabilir.
Aile bir grupturve herkesin
roDeri vardır. Aile bir değer-
ler bütünüdür ve iyı-kötü,
doğru- yanlış kavTamlan ai-
le ıçinde aktanlır. Çocuklar
bü> ükleriniaileiçindeki roJ-
leriyie örnek alırlar. Ama
çociıklar pasif bir kayıt or-
ganı değikiir. tepkikri var-
dır, yorumlan vardır, ken-
düerine özgü davramşlan
vanür. Bır Afhka atasözü
'Bir çocugu bir köy biiyü-
tür' der, bu söz doğrudur.
Türk aflesinde baba ilk ve
son sözü söyler. evdeki dü-
zen babanın rahatı içindir.
.\nne ise her şe>den sonım-
lu. fakat yetkisi olma>ı
an ki-
şi rolündedir. Yalnız son yıl-
larda Çankaya gibı semtler-
de yeni bir aile modelı belir-
di: Çocukerkıl aile. Bu aile-
de her şey çocuğun ısteğine
göre belirleniyor: tzlenecek
T\r
programlan, yapılacak
yemekler. hafta sonu prog-
ramlan. arabanın markası,
yaz tatilimn nerede geçinle-
ceği, 2. bir kardeşin istenip
istenmeyeceğıne kadar her
konu. Sorumsuz ve doyum-
suz çocuklann yetiştirildiği-
ne dıkkatçekmek gerekiv or.
Yapüacak olan, aik içi ileti-
şimi ve bağlan güçlendir-
mek, bununyanı sıraçocuk-
lan sorumlu vt özerkolarak
yetistirebiunektir.
Olca> İmamoğju'nun
bir araşhrmasında:
Dûşuk sosyoekonomik
düzey aileler içinde: Kontrol
sıla/itaat güçtu/dayak var.
Orta sosyoekonomik dü-
zey aileler ıçinde: Kontrol
azalıyor/itaat orta/dayak
azah\
ı
or.Üst sosyoekonomik
düzey aile içinde: Kontrol
daha azahyor/özerklik ard-
yor/ dayak kalkıyor.
Ailelerin çocuğa karşı
davTanışında ekonomik dü-
zey, eğitim düzeyi. kültür
düzeyi büyük rol oynuyor.
Amenka'da 240 sonınsuz
ailenın yapılan incelenmiş.
beş knter üzerinden yapılan
çalışmada 20 aile en olum-
suz puanı almış. Beş kriter,
"anne sevgisi", 'baba sevgi-
si". "anne disiplini'. 'baba
disıplim", "anne-babailişki-
si' olarak puanlannuş. Bu
aılelerin 6 yaş çocuklannın
10 yıl sonra sorun çıkara-
caklan varsayımında bulu-
nulmuş. Gerçekten de on yıl
sonra 20 ailenin çocuğunun
da poliste suç işlemeyle ilgi-
11 kayıtlan bulunmuş. Eğer
aileler iyi incelcnirse çocuk-
lann gelecekteki durumlan
da anlaşılabüir. Eğer dikkat
edilse>di "Trençkot çete-
si'nin yapbklandaönlenebi-
lirdi. Ama ailelerle çahşma
oldukçazordurveyarjılama-
maktadır." Dikkat ve beğe-
ni ile izlenen konferansı ıle
Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu,
Türk toplumunun sorunla-
nnı açık bir dılle ailelere
açıklamış oldu.
Yarıti: Sokak
Çocuklan ne durumda
DÜZYAZI
ORHAN BtRGİT
Yılmaz'ın Atağı..
Son genel seçimler. Mesut Yılmaz ıle Tansu
Çiller'in birbirlerinı aklatmalarını, üstelik bunu po-
l'rtik kadrolarının figüranlığı ile yapmalannı kamu-
oyunun bağışlamadığını gösterdi.
Anavatan ve Doğru Yol kurmaylarının, DSP'nin
18 Nisan başansında Öcalan faktörüne saplanıp
kalmaları, ormandan ağacı görmemekte diren-
mek demekti ve o direniş Milliyetçi Hareket'in yük-
selişini açıklamanın akılcı nedenlerinı de önleye-
cekti.
Mesut Yılmaz'ın, geç de olsa, merkez sağdaki
yenilginin en büyük nedenini saptadığı, cumarte-
si günü Bülent Ecevrt ıle elli yedinci hükümetin
kuruluşu için yaptığı görüşmedeki tutumu ile or-
taya çıktı. Yılmaz, o görüşmede, partisinin öyle bir
hükümette üçüncü ortak olarak yer alması öneri-
sini desteklediğıni bildinyor, ama kendisinin ba-
kanlık sorumluluğunu üstlenmek istemediğinı söy-
lüyor.
Yılmaz'ı bu görüşe yönelten asıl neden ıse Yü-
ce Divan'da yargılanarak aklanmak ısteği.
Olası hükümetin başkanı Bülent Ecevit, nasıl bir
koalisyon oluşturmak istediğinı, üstü kapalı bir bi-
çimde de olsa, cumartesi görüşmelerınde genel
başkanlara anlatırken özellikle hem milletvekille-
rine kalın dokunulmazhk zırhlan sağlayan, Anaya-
sa'daki 83. maddenin hem de başbakanlar ve ba-
kanlan soruşturmak için izlenmesi gereken uzun
yolu gösteren 100. maddenin değiştirilmeleri için
ön mutabakat öneriyor.
Bütün liderler bu öneriye sıcak bakarken ANAP
Genel Başkanı, Anayasa değişikliklerinı bekleme-
den, geçen dönemden kalmış bır işlemi hemen
gündeme alarak oylatacak düğmeye basılmasını
da istiyor.
Böylece, olası bir DSP+MHP+ANAP koalisyo-
nunun mılletvekili gücü, Mesut Yılmaz' ı Kurtköy ve
Türkbank dosyaları için yargı önüne çıkma iste-
ğinde destekleyecek.
Mesut Yılmaz'ın, başbakanken ya da tam ge-
nel seçimler öncesınde sanık kimliği ile Yüce Di-
van'da yargılanmasının doğru olmayacağı, o gün-
kü akıl hocaları tarafından ıleri sürüldü. Bu görüş
bir ölçüde hakstz sayılmayabilırdi. Başbakan ola-
rak sanık sandalyesıne oturmak ya da seçim kam-
panyası sırasmda o sıfatı sürekli taşıyarak, arada
bir duruşmalara girip çıkarak akılları kanştırmaya
yardım etmek söz konusu edilebilirdi.
Ama şimdi, Mesut Yılmaz Rize Milletvekili ve
Anavatan Partisi Genel Başkanı olarak, pekâlâ
bazı zihinlere ister istemez yerleşmiş bir burguyu
şöyle ya da böyle, ama mutlaka çözüme kavuş-
turmaya yön vermek ıstıyor.
Bu isteğine sadece saygı duymak gerekir.
Nitekim cumartesi günkü görüşmede Ecevit'e
"Grubumun sayısı Yüce Divan'a gitmem için ye-
tertideğil. Banayardımcı olmanızıistiyorum"de-
diği, DSP Genel Başkanı'nın da bu sözleri "Say-
gı duyanm" diye yanıtladığı bıldiriliyor.
Ecevit'in bu değerlendirmesine karşın, ANAP'ta
müzmin bir Yılmaz karşıtı olduğu bılinen Yozgat
Milletvekili Lütfullah Kayalar'ın önceki gün NTV'
de Ismet Solak'la yaptığı söyleşide ileri sürdüğü
görüş tam bir 'fıili durum' olarak değertendirilme-
lidir.
Kayalar, "Yüce Divan'a gitmek şok karardır. Al-
tını çiziyorum; bu karar genel başkanımızın genel
başkanlık rolünden fiilen istifasını getirir" diyor.
Mesut Bey'in Yüce Divan'da hesap verme isteği-
nin, partisinin genel başkanlığını bırakmakgibi bir
fiili durumu gerektirdıği kanısına katılmak bence
doğru değil. Sorunu, aynı konumda bakan ya da
başbakan olmakla da eşdeğer göremeyiz. Çün-
kü öyle bir durum, yargıya baskı ya da saygısızlık
olarak algılanabilir.
Bugünkü statüsünde ise ANAP Genel Başkanı,
isterse olsa olsa bir süre bugünkü görevınden ken-
disini izinli görmelerini arkadaşlarından ister ve
çok gerekiyorsa da, bir genel başkan yardımcısı-
nı vekil olarak bırakabilir.
Mesut Yılmaz, bir özdeyişimize uygun hareket
ediyor ve 'Türk'ün aklı sonradan gelir' deyışine
uyarak kendi vıcdanında duyduğu suçsuzluk se-
sini, en yüksek mahkemenin ilamıyla onaylatmak
istiyor.
O isteğin çok doğal çağnşımı, Tansu Çiller'in
şimdi neyapacağmı öğrenmek isteyenleri hareke-
te geçirmiştir.
Evet.. Siz, Tansu Hanım!.. Siz ne yapmayı dü-
şünüyorsunuz?
Mesela, benim kaç kez üzerinde durduğum şu
ünlü örtülü ödenek dosyanız...
O hesabı bir Yüce Divan ilamı ile aklatamazsı-
nız. Inanın, yakın bir gelecekte yargıç huzurunda
bıle tek başına, evet tek başına kalacaksınız..
Faks:0212-677 07 62
E-Mail: obirgitacumhuriyet.com.tr
Kemik iliği transplantasyonunda Türkiyede güncel sorunlar, gelinen nokta ve öneriler
Türkiye 'de dokuz merkezde ilik nakli gerçekleştirilmektedir
Prof.Dr.HALUKKOÇ
Ankara Cniversıtesı Tıp Fakültesi
Hemaioloji Bilim Dalı Başkanı Türk
Hematoloji Dernegı Genel Sekreten
Bu yazıya genel bir özeleştiri ya-
parak başlamak istiyorum. Karşı-
laştığımız tüm sorunları, uzun sü-
reli akılcı politikalar geliştirmeden o
günkü koşullann zorlamasıyla gün-
lük olarak çözmeye ulusça koşul-
lanmış gibiyiz. Siyasal, ekonomik,
hukuksal ve sağlıkla ılgili tüm so-
runlar dahil bu özeteştıriye. Böyle-
ce sonraki yılları çok düşünmeden.
o günü kurtarmak hem daha bir
kolaycıhk, hem de günlük kahra-
manlık gibi görünüyor hepimize.
Hele bir de rüzgârlar var ki çok
önemli!
Tüm toplumsal olaylara birden-
bire yön verebiliyor yaşamımızda.
Belki de kurumsallaşmamış tüm
toplumların tepkimeleri böyle. Gün
geliyor siyaseti etkiliyor bu rüzgâr-
lar, gün geliyor bazı sağlık sorun-
lannda patlıyor bu sefer fırtınalar.
Kampanyalar düzenleyip özverilik,
kahramanlık nutuklarıyla, sorunun
temeline inmeden kıyısmdan do-
lanıpduruyoruz. Bır süre sonra ay-
nı fîlmi seyretmek üzere tekrar gün-
lük kaygılarımıza ve uğraşımıza dö-
nüyoruz hepimız.
Temel sağlık sorunlarını henüz
çözümleyememış ülkemizde, ay-
rıntı gibi durabilecek bir konudan
söz etmek, gerçeklerimizı dile ge-
tirmek, bir avuç gönüllünün bu ko-
nudakı uğraşlarını, çabalarını vur-
gulamak, gelinen noktayı yansıt-
mak, önerilerı ve beklentileri sıra-
lamak belki haksızlık gibı görüne-
cek sizlere. Ancak son günlerde
toplumsal bakış merceği bu odak-
tatoplanmış bulunuyor. 'Kemik ili-
ği Transplantasyonu' nedir? Ne ko-
şullarda nasıl uygulanır? Türki-
ye'de hangi aşamaya gelinmiştir?
Kimler ilik vericisı olabilir? Dünya-
daki uygulamalarla bizdekiler ara-
sında ne farklar var? Eksiklerimiz
nedir? Verici bankası ne demek-
tir? Nasıl organize olunmalıdır? Bu
işın maliyeti nedir? Evet, bu soru-
ları kısaca yanıtlamaya çalışaca-
ğım.
Kan ve kemik iliği sisteminin ya-
pılanmasına ilişkin ayrıntıların çok
iyi tanımlanması, bu sistemin te-
mel hücrelerinın aynştırılabilir hale
gelmesi, vücut dışındaki işlem tek-
niklerinın gelişmesı, doku uygunluk
antijenlerinin molekül düzeyinde
haritalanabilmesi, kemik iliğindeki
kök hücrelerin bir kişiden bir baş-
ka kişiye nakledilebilmesini olduk-
ça kolaylaştırmıştır.
Bu şekilde, kan yapılanmasını
sağlayan temel kök hücrelerin, do-
ku antijenlerinin tam veyatama ya-
kın benzerlikte olduğu bir kişiden,
çeşitlı tedavi yöntemleri ile kendi
hücreleri (iyi ve kötü huylu hücre-
leri birlikte) yokedilmiş hasta kişi-
ye aktarılması işlemi ile kemik iliği
sisteminin hasta kişide tamamen
verici kaynaklı olarak yeniden sağ-
lıklı bir şekilde yapılandırılması
amaçlanmaktadır.
Çeşitli kötü huylu kan hastalıkla-
rında yüzde 60'lar oranında tam
iyıleşme sağlayan bu ışlemın, do-
ğal olarak her hastalıkta en yüksek
başarı oranı ıle uygulanabildiği dö-
nemler vardır. Bu orana ulaşmak
için, daha tanı konulduğu andan
itibaren tedavi düzeni, bu gerçek-
lere göre çizilmelidir. Tabii, her has-
taya bu nakil işlemi yapılabılir mi,
seçilecek hastalar için bir yaş sını-
rı var mı, kimler verici olabilir, soru-
larına açıklık getirmek gerekiyor.
Her lösemi hastası, kemik iliği
nakli için uygun değildir. Öncelikle
mevcut hastalığın, uygulanacak
uzun süreli ön tedavilere olumlu
yanıt vermesi gerekmektedir. Yaş
da önemli bir etken olarak karşımı-
za çıkmaktadır. Bu işlem için öne-
rilen sınır 50 yaşın altıdır. Hasta ne
kadar genç olursa naklin başarısı
da o kadar iyi olmaktadır. Var olan
hastalık, ilk tedavi seçenekleri ile
gerıletilememişse, nakil şansı olsa
bile, başarılı olma oranı yüzde
10'ların altına düşmektedir. Verici
olarak yeğ tutulan kişi, aynı ana ve
babadan olan kardeşlerdir. Bu du-
rumdaki öz kardeşler arasında bi-
le, doku uygunluk antijenleri dikka-
te alındığında tam benzerlik (öz-
deşlik) ancak yüzde 30-35 arasın-
dadır. Bu durum kalıtım biliminin
temel öğretileri ile açıklanmakta-
dır. Ana babadan gelen tek alellı
döl hücreleri ile tamamen rastlan-
tısal olarak geçişen bu doku anti-
jeni özellikleri, çocukta farklı yapı-
lanmalar halinde belirmektedir. Bu
durum, her bir kardeş için tam uy-
gunluk bakımından ayrı ayrı yüzde
30-35'lik bir şans oluşturmaktadır.
Toplumumuz için çok kardeşlı aile-
lerin variığı, tam uygun verici bula-
bilrne olasılığını arttırmaktadır. Ve-
ricinin yaş grubu da nakil işlemi ba-
şarısını etkilemektedir. Verici ne ka-
dar genç olursa, bu kişiden alına-
cak yeni yapılanmayı sağlayacak
kök hücreler de bu görevlerinde o
kadar etkin ve güvenilir olacaklar-
dır.
Tüm dünyada, özellikle gelişmiş
Batı ülkelerinde, bu işlem yıldan yı-
la giderek artan bir oranda uygu-
lanmaktadır. Türkiye'de şu anda
yaklaşık dokuz merkezde (en yo-
ğun olarak sırayla Ankara Üniver-
sitesi Tıp Fakültesi Ibni Sina Has-
tanesi, Lösemili Çocuklar Vakfı ve
İstanbul Tıp Fakültesi Erişkin He-
matoloji Bilim Dalı olmak üzere) yıl-
da ortalama 150-200 kadar alloje-
neıkdediğimız, kardeşten kardeşe
kemik iliği nakli gerçekleştirilmek-
tedir.
Bu sayının yüzde 45-50'si Anka-
ra Üniversitesi Tıp Fakültesi Ibni
Sina Hastanesi'nde yapılmaktadır.
Şu ana kadar uluslararası standart-
lara uygun olarak 400 olgu. ulusal
kayıt sistemimiz içerisinde bildiril-
miş olarak bulunmaktadır.
Sürecek