Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLUL 1998 PAZARTE
HABERLERIN DEVAMI
Istanbu PB 27 Sinop PB 25 Adana A 35
Edirne PB 21 Samsun PB 23 Mersin A 31
Kocaeli PB 24 Trabzon PB 24 Diyarbakır A 30
Çanakkale PB 15 Giresun PB 24 Şanlmrfa A 33
izmir A 30 Ankara B 25 Mardin A 28
Manisa 33 Eskişehir B 27 Siirt A 30
Aydın A 3 4 Konya B 29 Hakkâri B 26
Deniztı A 32 Sıvas B 24 Van B 25
Zonguldak PB 26 Antalya A 35 Kars PB 20
Yurdun kuzey kesımlen
parçalı bulutlu, Doğu
Karadenız ıle Trakya
yağmur. yer yer sağanak
yağışb. dığer yerler az
bulutlu ve açık geçecek.
Hava stcaklığı yurdun
kuzey ve ıç kesımlerın-
de 2 ıla 4 üersce arta-
cak. Rüzgâr, kuzey ve
doğu, yurdun güney ke-
sımlennde ve batı yön-
lerden hafıf, ara sıra or-
ta kuvvette esecek.
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
15
17
18
20
22
23
23
25
Münih B 20 Zürih
Berlın
Budapefte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
B
B
PB
Y
Y
Y
B
Y
2b
22
26
20
25
21
26
32
Y 24 Şam
Moskova
Afkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
B
B
Y
Y
Y
Y
A
14
32
18
28
24
18
22
37
A 35
{ Madrfl*
%
fefockholm
' pJ »Moskova
Beriın
z
*
V VTr^AnkâTa f \
<» «r ' •
\jj —~~f
Kahıre» ( . ^ \
Taşke
Tahran
0 Açık Parçaiı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok bulut'u ı Yağmuriu Kariı Sulu kar , Gök gürültı
Çiftimzoh
işadamı:Evcü• Baştarafı 1. Sayfada
mi üzerine "Evcil'in, Eşre-
foğlu soyadını da kullanma-
sı nedeniyle imzaladığı söz-
(eşmelerin hukuki geçerlili-
ğj" yönünden yapılan ince-
lemede şu sonuçlara yer
verildi:
"Mudanya Asliye Tfcaret
Mahkemesi'nin. Evcil soya-
dının Eşrefoğlu olarak de-
ğiştirilmesi istemini kabul
ettiği beliriendi. Eşrefoğ-
lu'nun karardan sonra da-
hi 'Erol Evcil' olarak imza
atüğı dikkate alındığında 2
ayn kinılik kullandığı düşü-
nülmektedir. İmzalanan
belgelerin incelenmesinde,
grup firnıalan adına atüan
imzalann son derece basit
Erol Evcil olarak, diğer beJ-
gelerde isegörece karmaşık
olmak üzere 2 farkh imza
kullandığı görüldü."
Raporda, Evcil'in firma-
lanyla ilgili işlemler konu-
sunda şu saptamalara yer
verildi:
Olumsuz istihbarat göz
ardı: Eşrefoğlu şirketler
grubunun, 18 Ekim 1994'-
ten itibaren gerekli istihba-
rat yapılmaksızın ve istih-
barat verilerindeki olum-
suzluklar dikkate alınma-
dan kredilendirildiği ve şir-
ket kuruluşlan ile sermaye
arttınmlan dahi bankamız-
ca Fınanse edilen gruba kul-
landırılan kredilerin 31
Aralık 1996 itibarıyla 11
trilyon 863 milyar liraya u-
laştığı ortaya çıktı.
15 mihon dolartık baki-
ye: Grubun, özel takipteki
kredileri nedeniyle var olan
150 mılyon dolarlık borcu-
fiu: Jş Bankası'nm Ev-
cil'den satın aldığı Entegre
Zeytin Işleme Fabrikası için
47 milyon dolar ve fş Ban-
kası'nın iştiraki olan Ant-
demir AŞ'ye kredı olarak
verdiği 58 milyon dolarla
karşıladığı saptandı. Bu
ödemelerden sonra grubun
kredilerden kaynaklanan
15 milyon dolarlık bakiye-
si (kalan borç) olduğu belir-
tildi.
150 mihon dolarlık kre-
di: Bankanın tamamına sa-
hip olduğu Antdemir'in
Bursa şubesinde kullandığı
10 milyon dolarlık açık kre-
di dövize endeksli kredinin
yaklaşık olarak 8 milyon
dolarlık bölümü ile Eze
AŞ'nin Iş Leasing aracılı-
ğıyla aldığı makine ve te-
sislere ilişkin 22 milyon do-
larlık bakiye tutar eklendi-
ğinde, grubun kullanmakta
olduğu kredilerin boyutu-
nun 150 milyon dolara (105
milyon~15 milyon+8 mil-
yon+22 milyon=150 mil-
yon dolar) vardığı ortaya
çıktı. Rakamlar, bu bölüm-
de kabaca ifade edilmiş
olup. faizli bakiyeyi ve tu-
tan tam olarak bilinmeyen
riski kapsamamaktadır.
Kredi krediyle ödendi:
Grup firmalan lehine sağ-
lanan kredilerin 1995 yılı-
nın 2. yansından itibaren
daha önce kullandıklan
kredilere mahsup edilmeye
başlandığı;31 Aralık 1995
devre faizlerinin lünit boş-
luklannın yetmemesi nede-
niyle firmaya kullandınlan
63.5 milyar liralık SMK
(senet karşılığı kredi) aracı-
lığıyla karşılandığı kayde-
dildi. (Şirketlerin devre fa-
izlerini ödeyemez duruma
düşmeleri üzerine ödeme-
ler yeni kredilerle kapatıl-
dı.j ER£V Tekstil'in lira
kredilerinin donuklaşması
üzerine. 31 Aralık 1995 iti-
banyla 3 milyar 50 milyon
liraya ulaşan kredilerin, şu-
be müdüriyetinin gerçeği
gizleyen mekrubu ile Kre-
diler Müdürlüğü'nce döviz
kredilerine dönüştürüldüğü
beliriendi.
Kuşkuiu ihracat: Eze
AŞ'nin gerçekleştirmiş gö-
ründüğü ihracat işlemleri-
ne ilişkin gümrük beyanna-
melerinin gerçekleri yansıt-
madığı; Evcil'in 1996 yılı
ortalannda. makine ve te-
sislerinin Iş Leasing aracı-
lığıyla itha! edilmesinin he-
men öncesinde kurulan
MEDÎTOLlVA ALMAR
S.A. Firması'nın ihracat ve
ithalat işlemlerini gerçek-
leştirmiş göründüfü ortaya
çıktı. Grup firmalannın na-
kit ihtiyaçlannın Bursa Şu-
besı yetkisindeki nakdi kre-
di yoluyla karşılandığı sap-
tandı. Eze'nin 1996 yılı içe-
risinde "EZE EUROPE"
unvanlı bir firmaya muhte-
lif transferleryaptığına dik-
kat çekildi.
Cıngılboğlu - Evdl: De-
mirbank'ın sahibi Halit
Cıngıllıoğlu ile Erol Evcil
arasında yakın bir bağ bu-
Iunduğu ve leasing yoluyla
alınan uçak bedellerinin
Demirbank tarafından kar-
şılandığı beliriendi.
'60 mihon dolar' farkiı
ekspertiz raporu: Banka-
mızca 47 milyon dolara sa-
tın alınan EntegreZeytin Iş-
leme Fabrikası'na ilişkin 2
ayn ekspertiz raporunda 60
milyon dolarlık fark olduğu
beliriendi. Anadolu Sigor-
ta 'nın talebi üzerine hazır-
lanan rapordaki 40 milyon
dolarlık bedele karşılık: lş
Bankası Marmara Bölge
Müdürlüğü mimarlanndan
Rahmi AJpugan ıle makine
mühendisi Dinçer Hocaog-
lu imzalı raporda bu rakam
100 milyon 500 bin dolar
oldu.
EvciTe 500 milyarük da-
nışma: Antdemir AŞ'ye
kullandınlan kredinin 490
milyar liralık bölümünün,
"Havran'da bulunan Eze
Zeytin Entegre Tesisleri'ne
yapümış olan çeşitü inşaat,
imalat, montaj işlerrvle bu
işlerle ilgili olarak vapılan
danışmanhk bedeli karşıb-
ğmda" Eze'ye ödendiği be-
liriendi.
Eksik zeytin teslimi: Eze
Zeytincilik ile Antdemir
arasında imzalanan sözleş-
me uyannca Eze'nin Ant-
demir'e 47 milyon 500 bin
dolar karşılığında 27 ton
yerine yalnızca 15 bin 300
tonluk zeytin teslim ettiği
beliriendi. Teslim etmediği
11 bin 700 ton zeytinin be-
delinin yaklaşık 20 milyon
dolar olduğu saptandı.
Çıkanlan böliim
Aşağıdaki bölüm, Teftiş
Kurulu Başkanı Atakan
Yumrukçal 'ın istemi üzeri-
ne rapordan çıkanldı:
Kredilendirme prensip-
lerk bağdasmadı: Raporun
amaç ve kapsamını aştığı
düşüncesiyle "basına yan-
sıyan iüşldler ağuun" aynn-
tılanna yer veriimeyen Erol
Evcil'in, genel olarak ban-
kacılık ve özel olarak da
"bankamız prensiplerijle
bağdaşmayacak ölçüde"
kredilendirilmesinin arka-
sında hangi öğelerin yer al-
dığı ve çok ciddi boyutlara
varan bankamız zarannın
tam olarak ne düzeyde ve
hangi aşamalardan geçerek
oluştuğu araştınlmalı.
Evdl vesendikao-banka-
cı ilişkBi: EREV Tekstil'le
organik bağı belirlenen ve
BASİSEN Genel Başkanı
Metin Tiryakioğlu'nun oğ-
lu Burak Tiryakioğlu ile
emeldi şube müdürü Meh-
met Ertaş'ın kardeşi Halil
Ertaş'ın Erol Evcil ile bir-
likte ortak olduğu EET
Tekstil ve Konfeksiyon Fir-
ması'nın kurulmasına ka-
dar uzanan süreç incelen-
meli.
Rehin ipliklerde kuşku-
lar: Kredi tahsis koşulu ola-
rak rehin edilmesi öngörü-
len 4 bin tonluk iplik mikta-
nnm 9 tona inmesinin EET
Tekstil'le herhangi bir bağ-
lantısının olup olmadığı
araştınlmalıdır. (Eylül
1997'de Bursa Şubesi'ne ge-
len Mehmet Ertaş. Bursa'da
kendi adına iplik ticareti ile
uğraşhğını ifade etti.)
Soruştunna genişletilme-
B: E\cil'in firmalannın
Bursa Şubesi dışında ne öl-
çiide kredilendirildiği ko-
nulannın açıklığa kav'uştu-
rulması ve ilgililerin so-
rumluluk derecelerinin a-
raştınlması amacıyla. Meh-
met Ertaş emekliye aynl-
mış olsa da. gelişmelerKre-
diler Genel Müdürlüğü ile
Bursa, Galata ve Yenicami
şubelerini de kapsayacak
geniş bir soruşrurma bazın-
da değerlendirilmeli.
Doğan, müsteşarlığa geri dönüyor
EVtNGÖKTAŞ
ANKAIU -Adalet Bakanlığı "nda
Mehmet Ağar dönemınde 8 üst dü-
zey yönetıciyle birlikte görevden alı-
nan eski müsteşar Yusuf Kcnan Do-
ğan. yine göre\ ıne dönüjor. Danış-
tay 5. Dairesı. Doğan'ın Adalet Ba-
kanlığı Müsteşarlığfndan alınma-
sıyla ilgili işlemi hukuka aykın bu-
larak iptal etti.
Oyçokluğu ilealınan kararda, Do-
ğan ve diğer yöneticilerin u
kadro-
laşmaya gjfmek" amacıyla göre\ in-
den alındığı belırtildi. Karann kesin-
leşmesi halinde eski görevine dön-
mek için baş\oıruda bulunacağını be-
lirten Doğan, "Eten hukuk sa>aşını
başlarüm, bu savaşı sonuna kadar
sûrdüreceginı'' dedi.
Danıştay'ın bu karanyla şimdi
gözler Adalet Bakanı Hasan Deniz-
kurdu'na çevrildi. Ilk olarak 25 Ara-
lık 1995 seçimleri öncesinde DYP
azınlık hükümetinin Adalet Bakanı
Bekir SamiDaçe tarafindan görevin-
den alınan Dogan, Danıştay'ın yü-
• Danıştay 5. Dairesi, Yusuf Kenan Doğan'ın Adalet Bakanlığı
Müsteşarlığı'ndan ahnmasıyla ilgili işlerni hukuka aykın bularak
iptal etti. Oyçokluğu ile alınan kararda, Yusuf Kenan Doğan'ın 8 üst
düzey yöneticiyle birlikte "kadro yaratmak" amacıyla görevinden
alındığı belırtildi. Doğan "Hukuk savaşını sonuna kadar
sürdüreceğim" dedi.
rütmeyi durdurma kararı \ermesi
üzerine dönmüştü. lktidar değişikli-
ği üzenne Adaleı Bakanı olan Meh-
met Ağar, 6 Nisan 1996 günü 8 üst
düzey bürokratla birlikte Doğan'ı
tekrar görevden aldı.
Bunun üzenne Doğan yine Danış-
tay'a başv-urarak yürütmeyi durdur-
ma karan aldı. Ancak Ağar, özel bir
yasa çıkararak Doğan 'ı görev e baş-
latmadı.
Doğan, bu arada HSYK karanyla
Yargıtay üyeliğine seçilirken, Adalet
Bakanlığı Müsteşarlığı'na dönemin
Mersin Cumhuri>etBaşsavcısı L'ğur
fbrahimhakkıoğlu atandı.
Yargıtay'a seçilmesine karşın da-
vasından \azgeçme)en Doğan. Da-
nıştay'a yeniden başvurdu. iptal is-
temli davayı esastan görüşerek ge-
çen günlerde sonuçlandıran Danıştay
5. Dairesi, işlemin oyçokluğu ile ip-
taîini kararlaştırdı. Karara sadece bir
üye karşı oy kullandı. Adalet Bakan-
lığı'nın karara itiraz etme hakkı var.
ttiraz yapıldığı takdirde dava. Danış-
tay Idari Dava Daireleri Genel Kuru-
lu'ndagörüşülecek.
Danıştay 5. Dairesi'nin karannda,
Dogan'ın, müsteşarlığı döneminde
yaptığı iddia edilen usulsüzlükJerle
ilgili de görüş belirtildi ve tüm iddi-
alann asılsız ve dayanaksız olduğu
kaydedildi.
Kararda şöyle denildi:
"Adalet Bakanlıgı'nın iddiasını hu-
kuka uygun bir iddia olarak kabul
ermek mümkün degildir. Bu baglarn-
da şunu da belirtmek gerekir ki, yar-
gı kararlan bilimsel yönden tarOşılıp
eleştirilebilir. Ancak anayasaJ ^e ya-
sa] hükümlergereğioce bunlan uygu-
lamak zorunda olan idarenin. kişisel
yorum ve gerekçelerle yargı kararia-
nnı uygulamaktan kaçınanıayacağı
açıktır. Dosya içerisinde ver aJan bil-
gi ve belgeler ile yukandan beri yapı-
lan açıklamalann birliktedeğeriendi-
rilmesinden; Anavasa Mahkemesi ve
Danıştay kararianna karşın ikili ka-
rarname yöntem'-yle ilgiÛnin ikinci
kezyeniden görevden alınması ve ay-
nı dönemde yeni bir kadrolaşma ya-
ratacak şekilde sekiz üst düzeyidare-
cinin daha aiınmış olması ve daha
sonra gelişen olaylar ile davacının
2992 sayılı yasada belirtilen göreviy-
le ilgili olarak vetersizliği ve başansız-
hğıyla ilgili somut verilerin ortaya
konmadığı dikkate aJındjgında dava
konusu işlemlerin neden ve sonuçla-
n yönünden hukuka avkm olduğu
sonucurta vanlmışür."
Danıştay 5. Dairesi, Doğan'ın gö-
revden alınıp yerine tbrahimhak-
kıoğlu'nun atanmasıyla ilgili işlemi
de iptal etti.
Greenpeace Toksik Maddeler Kampanyası Sorumiusu Tolga Temuge
6
Atık yakma çevreye zarar veriyor'
SAADET USLU
Evsel. tıbbi ya da sanayı atıklannın yok edilme-
sınde en çok tercih edilen yöntemlerden biri olan
yakma işleminin çevreye zarar verdiği belirtildi.
Grenpeace Toksik Maddeler Kampaması Sorum-
iusu Tolga Temuge. "Yapılan çalışmalaren iyi yak-
ma tesisinin bile çevreve zarar verdiğini kanıtia-
mış. Ank yakma işîeminindenendiği ülkelerde halk
yenilerinin açılmasına karşı çıkıyor" dedi. ABD
Çevre Konıma Ajansı tarafından yapılan bir açık-
lamaya göre ise ortalama büyüklükteki bir tehli-
keli atık yakma tesisi yüzde 99.99 verimle çalışır-
sa çe\re>e yılda 452 ton toksik emisyon yayıyor.
Temuge, çeşitü atıklarla başa çıkmada en paha-
lı yöntemlerden biri olan yakma işlemi sırasında
üçte iki oranmda gaz v e üçte bir oranında katı atık
oluşruğunusöyledi. Yakılan 1 ton atığa karşılık 30
kilogram tehlıkeli atık oluştuğunu belirten Temu-
ge. "Birçok >akma işlemi kab aöklann hacmini
vüzde70-90oranında azaltır. ancakaüklar ortadan
kav bolma/" dedi. Ülkemizde de tercih edilen vak-
ma işlemiyle daha ciddı çevre sorunlanna neden
olunduğuna dikkat çeken Temuge şöyle devam et-
ti: "AOklar yaloldıktan sonra oluşan küller de ze-
hiriidir. Bunlar düzenli. altı \e üsrü özel olarak sı-
vanmış depolara gömülmeli. Ancak Türkiye'de bu
standartiara uygun depoyok. Zaten en ivi depo bi-
le 25 yıl sonra doğal olarak rutubetlenecek ve çat-
lamalar oluşacaknr. Bu da zehirierin toprağa ka-
nşmasına neden olacaktr. Tabii kiyakma işlemi sı-
rasında zehirii gazlar da havava kanşır."
Atıklann yakılması sonucu ortaya çıkan diok-
sinin, en zehirii klorlu organik bileşik olarak ka-
bul edildiğine dikkat çeken Tolga Temuge, bu ko-
nuda yapılmış bazı araştırmalan da şöyle sıraladı:
"ABD Çevre Koruma Ajansı'nın raporuna gö-
re ülkenin en büyük tehlikeli aük yakma tesisinin
civannda dioksin kirliliğine manız kalmış sığırla-
nn erinin yenmesinin neden olacağı tehlikenin, 40
bin kişinin sohınum yoluyla manız kaldığı kiriilik-
ten daha büyük olacağı helirlenmi;. Bövle bir böl-
gedeyetişmiş birinegin sütünden bir bardak içmek.
o bölgede 8 av boyunca solunum yoluvla alınacak
KESK'in 2. Olağan Cenel Kurulu sona erdi
Meddîyeköy
Kfiltür
Merkeö'nde
yapılan genel
kurulunson
gününde
yönetim ve
denetieme
kurullan
aklaadL
(Fotoğraf:
SAADET
USLU)
Erdem: Mücadele çizgimiz
dioksin miktartna eşit Hollanda'da da son 3 yüda
yüksek miktarda dioksine rasdandığı için 16 süt
çiftliği kapaüldı. Fransa'da yapılan bir araştuma-
daisedioksin oranı kabul edilebilir seviyenin 35-40
katı çıkmış. Araşnrma yapılan bütün çifnıklerin or-
tak özeiliği ise vaniannda abk vakma tesisi ouna-
sC
Temuge, dioksinin insan sağlığı üzerinde "Sinir
sistemi ve bağışıkhksisteminde hasarlar. böbrek ve
ciğeıierde hasar, erkeklerde sperm sayısuıda azal-
ma, düşük, çocuklarda geb'ştne bozukluğu ve kan-
ser" gibi etkileri olduğuna da dikkat çekti.
Tolga Temuge, atıklann yok edilmesinde deği-
şik teknolojiler kullanmak yerine öncelikle çözü-
mün kaynakta aranmasını istedi. Temuge yapıl-
ması gerekenleri şöyle sıraladı: "- Atıklann azal-
nlması için depozito, çevre vergUeri ve istenmeyen
ürünlere vasak gibi uygulamalar »eririlmcli,
# Aüklar kaynakta aynlmak Evterdeoluşanor-
ganik, plasrik. kâgıL metaller avn toplanmalı. Bu
şekilde evsel atıklann oranında yüzde 70 azalma
sağlanabilir. Belediye bir pilot bölge seçerek bu iş-
leme başlayabilir. Gerekirse
cezai müevyide uvgulanır.
# Organik aüklar kom-
post yöntemiyle yeniden kul-
İanıiabilir. Bu şekilde yüzde
40'ük bir azalma görülür.
# Mobiha, aük bova gibi
bazı malzemelerin yenideD
kullanımı sağlanabilir.
0 Çok zehirii bir madde
olan PVC yerine PE ya da
PET kulamJmalı.
# Hastane aüklannın
azalolmasıiçin süperısısteri-
lizasvonu, buharb sterilizas-
von, mikrodalga dezenfeksi-
yonu yöntemleri kulknılabi-
Br. PVC serum şişeleri yerine
esldsi gibi cam şişeler kulüuu-
labilir.
# Tüm bu yöntemlerle
aöklar en aza ve zararsız du-
ruma getirildikten sonra dü-
zenüdepolamaalanlannagö-
mülebüirr
ÇevTe Bakanlıgı'nın verdi-
4-^\ *- ği bilgiyegöre Türkiye'de ev-
I Ç y wC sel, hastane ve tehlikeli ol-
mak üzere yaklaşık 45 mil-
İstanbul Haber Servisi - Kamu Emekçileri Sendikala-
n Konfederasyonu'nun (KESK) dün gece sona eren 2.
Olağan Kongresi'nde Merkez Yürütme Kurulu, Genel
Yürütme, Disiplin ve Denetleme Kurulu ûyeleri belirien-
di. KESK Genel Başkanı Siyami Erdem'in de aralann-
da bulunduğu Merkez Yürütme Kurulu Sevü EroL Fay-
sal Özrift, Cengiz Uzuner, Hasan Hayır. Harice PehlKa-
noğlu. Ismail HakkıOrtaköy.Nevin Kaplan. İbrahim Ku-
djş. Fikret Doğan ve Ataman Oğuz dan oluştu.
Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde yapılan KESK 2.
Olağan Genel KuruJu'nun üçüncü ve son gününde, ra-
porlann okunmasınm arduıdan Erdem, KESK'in yöne-
timine yöneltilen eleştirileri yanıtladı. Erdem. iddia edil-
diği gibi KESK'te iki yan çizginin değil, 9 yıllık müca-
deleyi yansıtan tek bir çizginin bulunduğunu, bunun da
"KESK'in ta kem&T olduğunu söyledi. KESK içinde
bir uyumsuzluk sorunundan bahsedilebileceğini ifade e-
den Erdem. "Şüpheaz bu uvumsuzluklan giderebilme.
KESK'in çoğoku yapısının gereğidir'* dedi. Erdem, sen-
dika ağahğı yaptığı eîeştirilerine •'Nedemeksendikaaga-
hğı KESK içinde. Bunlar sahki degeriendirmeler değü,
kolruk hesabı için yapılan yapav a>nşürmalardır. Lütfen,
koltuklar için kı'nVvi a> nşoran değerlendirmelerden ka-
çının. Bu örgütün yöneticflerine bürokrat demek, örgû-
tün kendisinin anti demokratik bir vapılanma olduğunu
iddia etmek demektir. Bu örgütte kinue kimseyi tasfıye
edemez*' şeklinde konuşru.
Erdem. KESK'in zaaflan olsa da Türkiye'deki en de-
mokratik kuruluş olduğunu kaydetti. Erdem'in konuş-
masının ardmdan yapılan oylamada. yönetimve denetim
kurullan oyçokluğu ile aklandı. Divana sunulan önerge-
lerin oylarunası sırasında çeşitü gruplar arasında tartış-
malaryaşandı. Genel kurulun ilk gününde yaşanan olay-
larla ilgili olarak sunulan "tşçi Partisi üyeleri veyönetfci-
leri KESK'in eyiemferine almmasın" başlıklı önerge oy-
çokluğu ile kabul edildi.
yon ton çöp toplanıyor. Ba-
kanlık bu konuda şu bilgiyi
verdi. "Yılda toplanan tehH-
keliank miktannjn 25 mihon
ton. Evsel atüdarda kişi baş>
na 7 ila 9 yüz kilo çöp üretîl-
diği varsayıhr. Bu da 16-20 ton
arasında değişir. Hastaneler-
de de yatak başına 1.5 kilog-
ram çöp üretildiğitahmin edi-
By»r. Yû içinde dolu yatak sa-
vısı ortalama 112 bin. Bu da
İ 70-200 bin ton eder."
istanbul Büvükşehir Bele-
diyesi'nden verilen bilgiye
göre kentte 10 bin ton evsel.
2 bin ton sanayi ve 24 ton tıb-
bı olmak üzere günde toplam
12 bin 24 ton atık toplanıyor.
TarikatbursiarınakarşıAtatürkçü atağı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Atatürkçü çağdaş sivi! toplum ör-
gütleri: başarılı, zeki öğrencileri
kendi saflanna çekmek için geri
ideolojilerle beyinlerini yıkamak a-
macıyla özel burs ve yurt olanakla-
n sağlayan dini cemaat, vakıf ve ta-
rikatlara karşı harekete geçti. Laik
ve Atatürkçü öğrencilere burs vere-
ceklerini duyuran Atatürkçü Dü-
şünce Derneği (ADD). Çağdaş Ya-
şamı Destekleme Derneği (ÇY-
DD), Anadolu Çağdaş Eğitim Vak-
fı (ANAÇEV). Türkiye Eğitim Der-
neği (TED) ve Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB), öğrenci-
lerin tarikatlann tuzağına düşme-
mesini ve yardımsever yurttaşlann
da yapacaklan maddi katkılarla
kendilerini desteklemelerini istedi.
Başanlı öğrencileri sunduklan yurt
ve burs olanaklanyla kıskaca almak
isteyen tarikatlar ve dini cemaatler.
irticanın kaynağını oluşruruyor.
Üniversite kayıtları sürerken öğren-
cileri kendi saflanna çekmek iste-
yen tarikatlara karşı uyanda bulu-
nan Atatürkçü örgütler. dar gelirli
ileri düşünceli öğrencilere burs ola-
naklan sağladıklarını bildirdiler.
Öğrencilere sunulan burs nlanak-
lan ve koşullan şöyle-
ANAÇEV: Ankara'daki üniversi-
telerden birini kazanan dar gelirli.
laik. Atatürkçü öğrencilere burs ve-
riyor. ÖYS'yi bu yıl kazanan 1. sı-
nıf öğrencilerinin başvurabileceği
burslar için mülakatlar 1-30 Ey-
lül'de yapılacak. Ayda 7 milyon li-
ra üzerinden verilecek burslar hak-
kında bilgi almak isteyenler, 426 72
82 No'lu telefonu arayabilirler. Burs
olanaklarını arttırmak isteyen
ANAÇEV yurttaşlardan da destek
bekliyor.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-
neği: Ayda 10 milyon lira üzerin-
den verilecek burslar için dar gelir-
li ve ileri göruşlü olmak gerekiyor.
Bur« almak isteyenler ÖSYM bel-
gesi. gelir vergisi ve varsa kardeş-
lerinin öğrenim durumunu belgele-
mek durumundalar. Başvurular, 20
Eylül'e kadar yapılacak. Aynntılı
bilgi almak isteyenler, 425 74 33
No'lu telefonu arayabilirler.
ADD: Ayda 10 milyon üzerinden
burs verecek ADD. kaç öğrenciye
hangi koşullarda burs vereceğini
ekim ayının başında açıklayacak.
Bu konuda bilgi almak isteyenler
232 02 09 No'lu telefonu arayabilir-
ler.
TOBB: Geçen yıl dar gelirli 450
öğrenciye burs veren TOBB, ne ka-
dar burs vereceğini ve başvurma
koşullannı ay sonunda açıklayacak.
Burs almak isteyenler 417 77 00
No'lu telefondan bilgi alabilirler.
TED: Ağustos aymda biten baş-
vurular sonucunda ayda 10 milyon
lira üzerinden burs verilecek.
G U N D E M MUSTAFA BALBA1
• Baştarafi 1. Sayfada
Adı doğru yol olan bir partinin genel başkanı
hakkındaki suçlamalara yanıt vermek yerine suç
lu olduğuna ilişkin belge ortaya koyanları mahke-
meye veriyor...
Türkiye tipi demokrasinin alışılmış görüntüleri.
İçinde olduğumuz için bize sıradan olaylarmış
gibi geliyor ama, yukanda sıraladığımız gelişme-
lerin her biri, demokratik gelenekleri oturmuş bir
ülkede olsa, genel başkanın değişmesine neden
olur, hükümetin istifasını getirir, "baltalı" partiyi
halk siyaset dışı eder...
Bizde istifa deyince akla, "istifade" geliyor...
"Genel başkan değişsin" deyince hemen kar-
şılık veriliyor:
"Çok haklısınız genel başkan değişsin, hafta
sonları blucin giysin... Arada semtpazannda ge-
zip halkın arasına kanşsın..."
"Baltalı birparti siyaset dışı olmalı" deyince he-
men karşılık veriliyor:
"Evet evet, baltalar siyaset dışında kullanılma-
lı. Zamanı gelmeden ele almanın âlemiyok..."
Bütün bu hırgür içinde yazının ilk tümcesine ge-
lirsek... Seçim ne olacak?
18Nisan 1999'dayerelseçimleryapılacak. Bü-
tün partilerin hazıriıkları buna göre. Büyük kent-
lerdeki adaylar bürolarını açtılar, çalışmaya baş-
ladılar. Anadolu'nun başı çeken kentlerinde, Ga-
ziantep'ten Kocaeli'ne kadar görevdeki belediye
başkanlan, yeniden seçilmenin altyapısıyla uğra-
şıyorlar. Genel başkanlaraday anyor Büyük kent-
lerde aday adayları ikiye-üçe indirildi. Anakentle-
rin altındaki ilçelerde adaylar büyük ölçüde belli
oldu...
CHP Anadolu yollannda... Baykal, doğudan
batıya gezilere başladı. Ecevitler, önümüzdeki
haftalar için program hazırladılar. Fazilet, Kızılca-
hamam'da balta bir halta yaramazsa seçime na-
sıl gidilirin yanıtını aradı...
Kısacası, gö'rünen çalışmalar yerel seçim üze-
rine...
Dalgalanma
Ya genel seçim?
Kayrt cihazı açıksa siyasilerin verdiği yanıt şu olu-
yor:
"Bir yasa çıkmıştır. Bundan dönülmez. Seçim
yapılır."
Kayıt cihazı kapalıysa "yahu" diye başlıyorlar, de-
vam ediyorlar:
"Büyük bir kumar bu. Yerel seçimle genel seçi-
min özellikleri çok farkiı. Meclls'te seçim ertelen-
sin önergesini verecekbir babayiğit bulunursa, er-
telenir."
Bu sözleri dedikodusal senaryolar izliyor:
"Bu yılın sonunda bir dış gerginlik olursa, seçim
güme gidebilir."
- Böyle bir olasılık mı var?
"Yok ben bilmiyorum, duydum..."
- Kimden?
"öylediyohar..."
Belirsizlik şu saptamayı gündeme getiriyor:
"Siyasiler siyasete yön vermekten uzak."
Siyaset de körtopal yürüdüğüne göre, şu soru ak-
la geliyor:
"Ülkede tıpkı kayıt dışı ekonomigibi, kayıt dışı bir
siyaset de var. Perde önü farkiı, perde arkası fark-
iı..."
Söz ekonomiye gelmişken, önümüzdeki döne-
min anahtan bir ölçüde burada yatıyor. Ekonomi-
deki verilerin her biri ötekini çürütecek nitelikte. Fi-
nans dünyası rahatladı, artık kriz olmaz değerlen-
diımesinin karşısına şu durum çıkıyor:
Çalışana yanm puan çok görülürken finans dün-
yası krize girmesin diye verilen Ödünler ekonomiyi
düzeltse bile, toplumsal banşı çökertmez mi, gelir
uçurumunu derinleştirmez mi?
Buna, karşı çıkış geliyor:
- Bakın yıllardır ilk kez enflasyonun düşebileceği
eğilimi hâkim olmaya başladı. Enflasyonu düşürür-
sek, gelir uçurumu da azalır...
Siyaset ve ekonomi "dalgalanarak" devam edi-
yor...
Bu dalgalanma içinde hükümet de sıkışınca su-
çu "Deniz"e atıyor...
Düğünde 100kişizehirlendi
Istanbul Haber Servisi -
Pendik'te, sünnet düğünün-
de yedikleri tavuktan yak-
laşık 100 kişi zehirlendi.
Pendik Fevzi Çakmak
Mahallesi Manisa Sokak'ta
oturan Sezai Gökdemir,
oğlu Demirhan Giikde-
mir'in sünneti için dün
evinde bir sünnet düğünü
düzenledi.
Düğünde ikram edilen
tavuktan yiyen konuklar.
bir süre sonra rahatsızlandı.
Zehirlenme belirtileri gö-
rülen yaklaşık 100 kişi Pen-
dik, Kartal ve Kadıköy'de
çeşitü hastanelerde tedavi
altına alındı.
Hastane yetkilileri. teda-
vi altma alınanlann saglık
durumlannın iyi olduğunu
ve zehirlenmesi belirtisi
görülen çok sayıda kişinin
teda\ilerinin ardından ta-
burcu edildiğini bildirdi.
Kıbrıs Rumları silahlamyor
• Baştarafi 1. Sayfada
le: "41 adet tank, 12 adet
oto-mobil top (155
nım'lik), uçaksavar toplar
(30-35 mm'lik), mobü
uçaksavar toplar, 12 adet
kısa menzilli Aspide uçak-
savar sistemL 12 adet \Iist-
ral/Atlas uçaksavar siste-
mi, 3 adet destroyer, 2 adet
Shaldag devriye gemisi. 3
adet \IM-40 Exocet Block
II sahil fiize batarv ası. 12-
20 adet savaş uçagı. 8-12
adet saldın helikopteri, 4-
6 adet genel maksatlı heli-
kopter, 12 adet S-300
PlVfUl uzun menzilli fiize
sistemi."
Gazete, RMMO silah-
lanmasının, Yunan hükü-
meti ve Savunma Bakan-
lıgı'nın onayı ile yapıldı-
ğına da dikkat çekiyor.
Rum Meclis Savunma
Komitesi Asbaşkanı DİSİ
Milletvekili Antonis Ka-
ras, Mahi gazetesine yap-
tığı açıklamada, silahlan-
manın devam edeceğini ve
bu konuda gerekli bütçe-
nin hazır olduğunu söyle-
di. Karas. "S-300'ler gele-
cek migelmeyecek mi? Fii-
ze edebiyatçıLğı tarafimıza
yarar mı zarar mı verdi"
sorusuna ise şu yanıtı ver-
di: "S-300 füzeleri gelecek
veKıbns hükümeti, K'ıbns
Cumhuriyeti'nin etkin sa-
vunmasının giivence altı-
na alınnıasında gerekli gö-
rülecek başka silah sistem-
k'rini dealma yoluna gide-
cek. Silahlanma ve RM-
MO'nun modernizasyo-
nu, ancak Türkiye, Kleri-
des'in silahsızlanma öne-
risini kabul ettiği zamao
duracak."