25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmthaz Sahibi: Berin Nadi Genel v.a\ın \ onetmenı Orhan Lrınç • Genel \avın K.oordınatoru HıkmetÇe- lınka\a 0 'tazıışlen Mudunı Ibrahım V ıldız 0 Sorumlu \1udur Fikret Ilkiz 0 Haber Vferkezı Muduru Hakan kara 0 Gorsel \ onetmen Fikret Eser iMihbarat Cengız \ ıldırım 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 kulıur Handan Şenkoken 0 Spor Vbduikjdır \ ücebnan 0 Makakler Sanu Karaören 0Duzeltme Abdullah >. aacı 0 Fotograt Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı Belge Edıbe Buğra 0 > urt Habcrlen Mehmet Faraç >jvn Kurulu İlhün Sefçuk (Ba^kan) Orhan ICTUU,. Oktav Kurtböke Hıkmet Çetınka\a. Şukran Soner, Ergun Balcı. tbrahım V. ıldız. Orhan Bunalı. MuMala Balbav Hakan Kara AnkaraTemsıkiM MustafaBalbay -\tanarkBuhan\o 125 Kat4 Bakanhklar--\nkara Tel 41 ^020 <" hat). Fak, 419>02T 0 Lonır TemsıluM Serdar kızık. H Zı\a Bl\ 1152 S 2 3 Tel 4411220. Faks 4419i 170 Adana TemMİusı Çetin\ iğenoğlu, InonuCd 119 S No 1 Kat 1 Tel W 12 11 Fak*. 361 12 !=• \lue-sese Muduru Istun Akmen 9 (Coordınator \hmet korulsan 0 Muhasete Bulent \ener0ldarc HuseMn Gurer • l^Ietme Onder Çeük • Bılgı Işlem Naıl İDaJ 0 Bılgisa\ar Sı^lem Mürüvet Çıter#San? Fazılet ktıza MED\ \ C. • Vonetım kurul Başkanı - Genel Mudur Gulbı Erduran • Koordınalor Reh Işıtman # Genel Mudur \ ardım^ısı S o d a Ç o b a n Tel M4 <r -^ •>n9-<S0 * P X 4 60-61 fak ^aMmla\an \e Basan > enı Gun Haber \jarsı Baaın \e *1 a\ınu'ti>. ^ Ş Turi.oi.aei C ad '•* -»] CagJİoSlu U " 4 1-! PK 246 Uıanbul Tel (0 ZI2ı il2 0* Qî [20 hall Fal» I8EYLULI998 Imsak 5 12 Gune5 6 40 Oğle 13 06 Ikındı 16 32 <\kşam 19 17 Yatsı 2039 \v \\ v\ cumhunvet com tı 'Havvaii' bîr yaz • Haber Merkezi - Tum dunyada 2000 noktada urunlen satılan Mavı Jeans, 1999 Ilkbahar-Yaz koleksiyonunu gerçekle^tırdığı detıle ıle tanıttı Hılton Comentıon Center'dakı "HauaıT rüzgârlannın estığı defılede 'ma\ı bası\". "ma\ı femınıx" \e 'ma\ı sportı\" temalanndan oluşan 200 un uzennde model \e 600'den fazla ürün sergılendı. Akdeniz'de turizm (Cumhuri>et) - Tunzm ve Çevre Bakanlıklan ıle <\kdenız"de Surdıınılebılır JCalkınma Komisyonu'nun ışbırlıgı ıle duzenlenen. "Akdenız'de Surdurulebılır Kalkınmada Tunzm" konulu toplantı Antalya'nın Kemer ılçesınde ba^ladı Tunzm Bakanı Ibrahım Gurdal toplantida yaptığı konuşmada. yaşanan konjonkturel sikıntılara rağmen tunzm gelırlennın ve ağırlanan tunstlenn sa>ısının genel artı^ egılımının devam ettığınt sav undu Afet Inan ödülü • VsKARA (Cumhııriyet Burosu) - Turkıye Ekonomık ve Toplumsal Tanh Vakfı. Afet İnan'ın anısını yaşatmak. onu genç kuşaklara tanıtmak ve tanh ara^tırmalannı tesvık etmek amacıyla 1990 yılından basjayarak duzenlenen "Atet Inan Tanh Arastırmaian Ödulu'nun. bu >ıl kasım ayında venleeegı bıldınldı Açıklamaya göre. eser sahıplennın, son beş yıldayayınlanmıs. eserlen ve ozgecmışlen ıle 2Kasım 1998'e kadar Tanh Vakfı'na başvurmalan gerekıyor Kansene karşı gıdalar • Çeviri Servisi- Almanya'da yapılan bır araştınnava gore sebze ve çay ağırlıklı bır beslenme şeklı. kanser nskını vuzde 50 oranında dusuruyor Değışık kanser turlennın olu^umunu engelleven gıdalar arasında kınnızı şarap. lahana. domates. soğan. sarmısak, narencıve, so>a urunlen kon \e uzun sure demlenmış ça> bulunuyor Kargadainsan hafcası var • LONDRA (AA) - Bılım adamlan. bugune kadar dunyada sadece ınsana ozgu olduğu duşunulen "ardışık olgu belleğının". bır kuş turunde de bulunduğunu belırledıklennı açıkladılar Nfature bılım dergısının son sayısinda. ^BD'nın Davıs'tekı Calıfornıa Lnıversıtesı'nden Nıcola Clayton ıle Ingıltere'dekı Cambndge Ünnersıtesrnden Anthon> Dıckınson'ın konu ıle ılgılı makalelen yer aldı Ikı bılım adamı. çalı kargasının (kestane kargaü Garrulus Glandanus), sakladığı yıyeceğın turunu. ne zaman sakladığını ve nerede bınktırdığını anıms>adığını ve bunun da "ardışık olgu belleğı" ıçın uç hatırlama ölcutu olarak kabul edıldığını belırttıler Bu yılm ilk 7 ayı içerisinde 46 bin 959 kişinin sürücü belgesine el konduğu belirtildi Sürücü adayma psîkoteknik testANKL4RA (Cumhuri>et Bürosu)- Turkıve'de 1998'm ılk 7 avında. ku- rallara uvmadıklan ve ceza puanla- nnı tukertıkJen gerekçeM)le47 bın t.u- rucunun ehlıvetıne el konulduğu. bu suruculenn ehhvetlennı gen alabıl- mek ıçın psıkoteknık testten geçme- vı bekledıklen bıldınldı GazıUnıver- sıtesı Fen Bılımlen Fakultesı Oğretım Uyesı Süleyman PanıpaL Almanva'da şa^avan Turklenn. Almanlara oran- la 4 kat daha fazla trafık kazası yap- tıklannı sovledı Turk Psıkologlar Derneğı'nce du- zenlenen 10 Llus,al Psıkolojı Kong- resı 'nın oncekı gunku programında ver alan "PsikolojişemsKesiaJtındaTür- kive'de trafîk" konulu panelde >uz- de 98'ı surucu hatasından kaynakla- nan trafık kazalannın temelınde. psı- koteknık nedenlenn de bulunduğunun yadsınamavacağı vurgulandı Panel- de konuşan Gazı Lnıversıtesı Fen Bı- lımlen Fakultesı Oğretım L'yesı Prof Dr Sulevman Pampal, 1950'lerden sonra Turkıve'de demırvolu ulaşımı- nın tamamen ıkıncı planda bırakıldı- ğına dıkkat çekerken trafığe çıkan araçların bakımlarının duzenlı ola- rak vapjlmamasi. kara>o)lannın >e- tersızlığı gıbı unsurlann kazalann art- masında buv uk rol ov nadığını so> le- • Türk Psikologlar Derneği'nce duzenlenen 10. Ulusal Psikoloji Kongresi'nde konuşan Prof. Pampal, Almanya'da yapılan bir araştırmada, orada yaşayan Türklerin, Almanlara göre 4 kat daha fazla trafik kazası yaptıklannın saptandığını söyledi. dı Sozkonusuetkenlenngıdenlme- sının bu>uk olçude maddı olanakla- ra bağlı olduğunu belırten Pampal, bu noktada aMİ "insan unsuru" uzenn- de durulması gerektığını bıldırdı Prof Dr Pampal. Almanva'da va- pılan bırara^tırmada. orada vaşavan Turklenn. Mmanlara gore 4 kat da- ha tazla trafık kazası yaptıklannın saptandığını aktardı 'kynı vol vearac koşullannda Turklenn daha fazla ka- za yapmasınm çok dıkkat çekıcı ol- duğuna ı^aret eden Pampal. şu bılgı- len verdı "Almama'da Mercedcs'intraf^eçı- kıştarihi 1866. lürkhe'de Anadol'un traHğe çıkıştarihi ise 1966. \rada 100 vıllık bir sıîreç var. Mmanva'da araç trafığe çıkıyor \e o topiumun insan- larıyla biriikte gelişivor. Biz Turki- ye'de bu siireci yaşamadık ne j azık kL Bugüne kadar at üstünde gelmiş. Tek bey giıiik bir araçtan 150 bey giriik bir araca aniden geçmiş. Bu sürecin ya- şanmayışuıın trafik kazalannda et- kisi v^r." Her konuda olduğu gıbı trafık ko- nusunda da eğıtımın çok buyuk onem taşıdığını vurgulayan Pampal. Tur- kıye'nın trafık konusunda uzman kı- şılere gereksınımı bulunduğunu be- lırttı Pampal. her şeyden once fen- edebıyat fakultelennde "Trafik Psi- kolojisi Anabilim Dalı" oluştumlma- sı gerektığını one surdu Trafık yasa- lannın da uygulanmasi gerektığını belırten Pampal surucu kurslannda trafığe hazırlanan adaylann psıko- teknık testlerden geçınlmesını ıstedı Lzman Psıkolog Veşim Yasakda ko- nuşmasında. 1998'ın ılk ^ayında. ku- rallara uymayan ve ceza puanını tu- keten 46 bın 959 surucunun ehlıve- tıne el konulduğunu bıldırdı Soz konusu suruculenn psıkotek- nık değerlendırmeye tabı tutulmayı bekledıklerını belırten Yasak. psıko- teknık değerlendırmelerın uygula- madakı gereksınımden kaynaklandı- Sını vureuladı RomySchneider anıhyor 1982 y ılında. 43 yaşınday ken yaşama veda eden Romy Schneider, yaşasay dı 23 Eylül'dc 60 yaşına basacakti. Ölümü geniş yankılar uyandıran Schneider, 23 Eylül haftasında Holl\v\ood'da ve \atanı Mmanya'da kitaplar. filmler ve fo- toğraf sergileri\le anılacak. Romy Schneider fırtınalı ilişkileri, alkol ve hap bağımlılığı \e son olarak da 14 yaşındaki oğlunun olumü nedeniyle, yü/ünde- ki sürekli gülümsemeye rağmen mutsu/ \e problemli bir hayat yaşadı. 1968 y ı- lında çekilen 'S\%immingpoor filminde başrolü AJain Delon'la pavlaşmıştı. Küçük Bugunlerde Bosch elektrıklı süpürgelerı, hem kalıte ve performanslarıyla, hem de kampanya koşullarıyla küçük bır afet yaratacak. Şımdı Bosch elektrıklı supurgelerı dılersenız peşin fiyatına 7 taksitle, dılersenız ayda 3.130.000 TL'den başlayan taksitlerle Bosch bayılerınde' •OSCH . — , , . , - J . » ,,M,M., BOSCHEHJ Turkıye nın en yaygın servıs ag< hakkjnda betaylıfcxtgjedınmek ve sıze en yakın Bosch bayısın' ogrenme* ıçın Bosch B^gı Haîtı nt Tuny>« nın her y«nnder> 24 saat BOSCH En doğru seçim Bir ayda 50 bin araç rrafiğe kaydoldu AN KARA (\A)- Devlet Ktatıstık Enstıtusu'nden (DIF) yapılan açıklamaya gore. buyılınocak-temmuz donemınde. 268 bın 311 adet aracın trafığe kay dı y apılır- ken. trafıkten kaydı sılınen araç sayısı ıse4 bın 683 adet olarak gerçeklestı Geçen vıl ocak-temmuz donemınde. tratığe kaydı yapılan araç sayısı 257 bın 858 adet. kaydı sılınen araç da 5 bın 343 adet olmuştu Temmuz ayında trafığe kaydolan araç say ısı 50 bın 5~M adet oldu Aynıay, tra- fıkten kaydı sılınen araç sa- yısı 591 olarak gerçekles- tı Trafığe kaydolan araçla- rın ıçınde ılk sırayı yuzde 61 2 ıle otomobıl alırken. bunu yuzde 20 4 ıle kam- yonet. yuzde 7 9 ıle moto- sıklet, yuzde 3 3 ıle kam- von ızledı e-posta : tan w prizma. net. tr SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Yargı'ya, 'Dışardan' da Müdâhale.../ T~\ edıkya. 'Avrupa İnsan Haklan Mahkemesı'nın, ( L/ Türkiye aleyhındekı kararları, ne ajanslardan eksıkolur, negazetelerden. buyurun, dumanı ustun- de bınsı daha, haberın başlığı mânıdar "Turkıye Yı- ne Mahkûm 1 ", haber şoyle venlıyor "Paris (Reuter) - Avrupa İnsan Haklan Mahke- mesi, Turkıye'yi, Pol'ıs tarafından vurulduğunu id- dia eden bir Kurt'ün suçlamalannı yeterince araş- tırmadığı gerekçesiyle para odemeye mahkûm et- ti. Davacı Eşref Yasa, 5 yıl önce Diyarbakır'da bir gazete bayıinde çalıştığı sırada, polisin saldınsı- na uğradığını, açılan ateş sonucu yaralandığını id- dıa etmıştı. Eşref Yasa, kendısı tyileşene kadar ba- yiin sorumluluğunu üstlenen amcasının da, 6 ay sonra polis tarafından vurularak öldurüldüğünü, saldınlann Kürt yanlısı gazeteleri hedeftediğini öne sürmüştü. Strasbourg'dakı İnsan Haklan Mahkemesi, ka- rarında 'saldırganların guvenlık guçlerıne aıt oldu- ğunu gosteren kanıtlarbulunmadığını' bildirdi; mah- keme karannda,' bununla bırlıkte Turkyetkılılenn soruşturmalarından herhangı somut bır sonuç elde edemedığı veya bır ılerleme kaydedemedığı belırtıl- dı ' Mahkeme Eşref Yasa'ya tazmınât olarak 3 bin 600 dolar, mahkeme gıderleri için de 7 bın 200 do- lar ödenmesme karar verdi." (Cumhurıyet, 3 Eylul 1998) Sıze 'cıddı' gorunuyor mu? Bana hayır baksanı- za, hem 'saldırganların güvenlik güclerine art ol- duğunu gosteren kanrtlann bulunmadığım' soy- lemış, hem de, 'Türk yetkililerin soruşturmalann- dan herhangi somut bır sonuç elde edemediğini veya ilerteme kaydedemediğini' ılen surerek, bu guç- len 'kafadan' mahkûm etmış1 Dr. Aslan Gündüz, 'Komısyon ve Mahkeme, -go- revı olduğu halde- ıç kanunyollannın tuketıldığını, araş- tırmak ıhtıyacını cıddıye almıyor' dememış mıydı. doğru soylemış, hem nıye alsın, canım, Türkiye'de 'adalet olmadığına' hukmetmış bır kere) ..Ya hükümrânlıkhakkımız?.. i A vrupa'lı olmaya, can atmıyor muyuz, Avrupa / \ İnsan Haklan Sozleşmesı'ne, ımzayı, taa 1954'te basmışız, Avrupa Konseyi uyesıyız Konsey uyele- rının 'tamamı', bu 'Sozleşme'yı kabul vetatbıklemu- kellef, lyı de bu mukellefıyet'ın sınırlan nedır? Daha açık koyalım yânı 'Batı'lı, işine geldiği zaman, 'Soz- leşme'deki hukümleri; senin Anayasa'nla tespit edilmiş devlet yapının özelliklerinin, meselâ 'üni- terliğini'n, meselâ 'resmî dil'inin, meselâ toprak bütünlüğünün', meselâ bayrağının 'aleyhinde' yo- rumlayıp, karar verirse ne olacak? Dr. Aslan Gündüz, bu son derece 'hassas' nok- tayı da, onemle one çıkanyor, dıyor kı "...Türkiye aleyhine getirilen uyuşmazlıklan çö- zerken, Mahkeme, Türk Anayasası'nın veya Si- yasi Partiler Kanunu'nun, konuya farklı bir düzen- leme getirmiş olmasına önem vermemiştir bir davada devletın temel yapısı sorgulanıyordu; dev- let, kendini korumak ıçin kurallar koymuştun ama bu durum, Strasbourg'dakı organları ilgılendirme- mekte ve bağlamamaktadır: Strasbourg yargıç- lan ıçin onemli olan, Davanın Türkiye'nin yetki ala- nı içinde çıkıp çıkmadığı ve Sözlesme'ye aykın olup olmadığıdır." Bu. bır 1 "...bu anlamda İnsan Haklan'nın korunabilme- si için, sadece bazı kanun ve uygulamaların Söz- lesme'ye uygun olması yetmemekte, fakat dev- letin temel düzeninin ve yapısmın da, Sözleş- me'den doğan yükümlülüklere uygun hâle getı- rilmesi aranmaktadır. Bunun pratiktekı anlamı, bır dava, devrim kanunlarına ve hatta devletin kuruluşuna iiişkin temel kurallara dayansa dahi, mahkemenin davayı kendi kurallarına göre ince- leme konusu yapacağıdır; bu da demektir ki, Strasbourg'dakı' organlar, ılerde en hassas oldu- ğumuzaianlarda bile, aleyhte karar verme potan- siyeline sahiptir." Bu da ıkı 1 Pekı, Türkiye Cumhuriyeti'nın 'hukumranlık hak- kı' ne oluyor? Aldıran yok 1 Boyle bır şeyı, o mahke- me 'Ingittere'ye, Fransa'ya, AJmanya'ya karşı ya- pabılır mıydû' Hayır, ama Türkiye'ye karşı yapabılı- yor. onun ıçın dır kı, 'tanık' Dr. Aslan Gündüz sor- muş, dıyor kı "Strasbourg'dakı İnsan Haklan Mah- kemesi, bizim anayasa mahkememlz mi oldu?" "istiklâl-i tam" denildiği zaman... £ O istem', önerdiğı 'Yeni Dunya Düzenı' çerçe- O vesı içinde, çıkarlanna uymayan ulusal ada- let düzenı yenne, onun çıkarlannı koruyacak ulus- lararası bir adalet düzeni istediğini, öteden beri göstermiştir: XIX yyda, bunun uygulaması Adlı Kapıtulasyonlar olarak karşımıza çıkmıştı. bu defa, Çokyönlü Yatırım Anlaşmaları (MAI) ıle kendını gostermeye başladı Gâzi, 1stıklâl-ı tam' prensıbını koyarken, hemen her defasında, 'adlı bağımsızlık'tan da soz etmıştır, aksını havsalası almıyordu 'Nutuk'da demıştır kı "...Osmanlı Devleti, Osmanlı memleketlerinde bulunan ecnebilere hakkı-ı kazasını (yargılama hak- kını) tatbik edemezdi. Osmanlı tebaasından aldı- ğı vergiyi, ecnebilerden alması memnu bulunu- yordu: devletin hayatını kemiren, kendı dahilin- deki unsuriar hakkındaki tebdirleri almaktan me- nedilirdi." (Nutuk Cılt 2 S 702 Turk Devrim Tanhı Enstıtusu1952) Strasbourg Mahkemesı'nın 'yapmakta olduğu' bıraz da -bıraz da lâf mı, tamamıyle- bu değıl mı? Oy- sa İsmet Pasa, Lausanne 'Hatıralan'n anlatırken "...İs- tiklâl Savaşı'nın amaçlarından bıri asırlık kapitü- lasyon belâsından memleketı kurtarmak idi" de- mıştır, bu arada ılâve edıp dıyor kı "...gençliğimden beri, kaprtülasyonlann yalnız iktisadi hükümlerin- den dolayı elimız kolumuz bağlı bilirdik. İşin içi- ne girdikten sonra anladım ki, asıl ehemmiyet verdikleri, kaprtülasyonun adlî kısmıdır." Buradan bakılınca, Çokyönlü Yatırım Anlaşması'nın (MAI) mahıyetı de daha lyı anlaşılır Strasbourg'dakı Ko- mısyon ve Mahkeme'nın, neden dolayı bır 'Adlî Ka- pıtulasyon' eğılımı gosterdığı de' Unuttukları nokta, ismet Paşa'nın 'Hatıralan'nöa, olayı nereye bağladığı' "...biz Lausanne Konferansı'na giderken, kapi- tülasyonlan kaldırmak için kararlrydık. Lausanne'ın iki devrinde, dokuz ay muddetle, adlî kapıtulas- yonlann kaldınlması için, bütün müttefıklerle mü- cadele ettik, muvaffak olduk." "...Türk hâkimlerinin ıstiklâl ve itibânnı kurtar- mak, Lausanne Anlaşması'nın başlıca bir konu- su olmuştur. Bu sonuçtan dolayı memleketimiz, her medeni memleketin adaletı kadar haysryet ve itimâda kavuşarak vazıfe görmuş, un salmıştır." (Hatıralar, Cılt 2 S 133-138, Bılgı Yayınevı. 1992) Aslında neyı bozmak ıstedıklerını goruyor musu- nuz 7 Hıç unutulmaya' O 'muttefıkler' dedığı ulkeler, şımdı başımıza aynı çorabı ormeye heveslenen ulke- lerın, ta kendısıdır http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear