14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 7 AĞUSTOS 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÎTO Başkanı Mehmet Yıldınm, esnafın korkmadan sorunlannı kendilerine iletmesini istedi 'Haraççdara karşı bize başvunın' ALPERTURGUT tstanbul 'da son zamanlarda artan haraç ve gasp çeteleri, polisin üst üste düzenle- diğı operasyonlara karşın esnafı ölümle tehdit ederek sindirmeye devam ediyor. Istanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Mehmeî Yddınm, haraç ıstenen esnafin odaya başvurmasını ısteyerek "Laleli ve Aksaray'dan bizde ihbaıiar alıyoruz. Ha- raç çetelerinden korkan esnaf İstanbuTun neresinde olursa olsun bize gelsin. Biz es- nafin sorunlannı hükümete iletiriz" dedi. Lalelı'de bazı polıslenn Zührevi Hasta- . üklar Hastanesi'ne göndermek tehdidiy- le Rus kadınlardan 100 dolar haraç iste- diğini Başbakan Mesırt Ydmaz'a ileten İTO Başkanı Mehmet Yıldınm, Laleli ve Aksaray'dan kendıJerineharaççılarla ilgı- li ihbar geldiğinı vurgulavarak "Bazı po- Hsler maaşlandüşükolduğu için bu tür iş- • tTO Başkanı Mehmet Yıldınm, Laleli ve Aksaray'dan kendilerine haraççılarla ilgili ihbar geldiğini vurgulayarak "Bazı polisler maaşlan düşük olduğu için bu tür işlere göz yumabilir. Esnafımız hiçbir şeyden korkmadan bize başvursun, gereğini yapanz" dedi. lere göz yumabilir. Esnafimız hiçbir şey- den korkmadan bize başvursunlar, gere- ğini yapanz" dıye konuştu. Esnaf nediyor? Laleli esnafı ise polisin sadece Rus ka- dınlardan değil, kendilerinden de haraç istediğini öne sürerek "Ülkemize gelen dövizler. haraç çeteleri ve polis tarafindan engelleniyor. Esnafı yolunacak kaz' ola- rak gören anlayış yüzünden bavul ticare- ti tarihe kanşmak üzere" dedıler. Laleli'nın fuhuş yapılan bazı oteller ve gece kulüplerini polisle birlikte hareket etmekle suçlayan esnaf, korunmak iste- diklerini ifade ederek şunlan söyledi: "El büüğiyle bavul tkareti seks ticare- tine döndürülmek isteniyor. Amaçlan sa- deceticaretolan Rus \e Rumen aileler. bu tür yasadışı mgulamalar yüzünden baş- ka ülkelere gidiyorlar. Güvenlik güçleri Rus kadınlannı potansiyel hayat kadını olarak görmekten vazgeçsin. Turistkrle turizm polisi ilgilensin. ahlak polisi değil. Devletten bir an önce bize vardım etmesi- ni bekliyoruz." Beyükdüzü'nde emlakçıiik yapan Mehmet Duran, haraç çetesınden korun- mak için 3 kez Büyükçekmece Cumhuri- yet Sa\ cıhğı'na baş\ urduğunu belirterek savcılığın durumu güvenlik güçlenne bıl- dırmesine karşın Beylikdüzü Jandarma- sı'nın geç hareket ettiğini söyledi. Duran, "Haber Cumhuriyet'te yayımlandıktan sonrajandarma hareketegeçti. Birtiktesi- lahlı adamlann saklandığını bildiğimiz Se- limpaşa'daki Kare Bar'a girtik.Jandarma barda kimlik kontrolü yaparken Silivri Jandarma Karakolu Komutanı olduğunu öğrendiğimiz sivil bir kişi 'Burası benim bolgem" diverek bizi kovdu. Silahb çete ise dükkânın öniinde hâlâ cirit abvor. Ha- yaüm tehlikede, ne yapacağım bilmiyo- rum" diye konuştu. Küçükköy Hekim Suyu Caddesi esna- fı ise Muhsin, Bülent, Serkan ve Aydın ısimli kişilerden oluşan bir grubun 6 ay- dır kendilerinden haraç istediğini belirte- rek "Esnafin durumuna göre ayda 20 ile 50 mihon lira haraç alıvortar. Bir arkada- şımızın zoıia kahvehanesini aldılar. Mini Büfe'de topianan bu kişilere polis de mü- dahaie etmiyor" dediler. Esnaf, bu kişi- lerin para vermeyenleri, 'Dükkânınızıya- kanz ve sizi öldürürüz' tehditlenyle sin- dirdiklerini söyledi. Esnaf, ölümden kork- tuklan için savcılığa dahi başvuramadık- larını kaydederek yardım istedi. Bağcılar'da önceki gûn Dağbaş Kuru Gıda Şirketi'nde çalışan Üzeyir SevimU de (24), birbankadan 3 milyar lira çektik- ten sonra yaya olarak şirkete gitmek ister- ken 3 kişi tarafindan Bağcılar Merkez Ca- mii yanında durduruldu. Sevimli'den pa- rayı isteyen bu kişiler, kendilerine direnen mutemedi elinden ve bacagından silahla yaraladıktan sonra 3 milyar liranın 500 milyon lirasını alarak aynı araçla olay yerinden uzaklaştılar. $w« S WGreenpeace veDoğaSavaşçüarı'ndan eylem FOR Greenpeace Akdeniz Ofısi Toksik Maddeler Kamparryası SorumJusu Toiga Temuge, Greenpeace'e ait Sirius gemisinde dün yaptığı açıklamada, Çevre Bakanı İmren Aykut'a, kiinik atiklann vakıhnaması konusunda aldığı karan desteklediklerini beürtti. Çevreye zararü olduğu için tüm atık yakma tesislerinin kapatılması gerektiğini sav-unan Tolga Temuge, öncelikk aüklann kaynakta azalüknasını istedi ., Öte yandan Rusya'daa aldığı 14Ö bin ton ham petrolü Italya'ya götürürken Harem açıklannda karaya oturan "CrudegulP adlı Yunan bandıralı tankeri kurtarma çalışmalanna başlandı. Kıyı Emniyeti \e Gemi Kurtarma Cenel Müdürlüğü yetkilUeri. Vunanb armatöriin dün öğle saatlerinde İstanbul"a gelerek kurtarma isteminde bulunduğunu ve sözleşmenin imzalanması üzerine çauşmalara başlandığını belirttiler. Doğa Savaşçılan çevre örgütü de karaya oturan tankere sprey boya ile "SOS sizi uyanma>a davet ediyor" yazarak protesto etmişti (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Adil yargılama yapılmadığı iieri sürüldii DGM'lere boykot BERTAN AĞANOGLÜ Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde (DGM)yargılanansıyasi sanıklarveavukat- lannın "DGM'lerde siyasi ve keyfı yargıla- ma vapjldığı" gerekçesiyle adli tatilin sona erdiği 5 Eylül tarihinden itibaren duruşma- lan boykot edecekleri bildirildı. Sanık ve avukatlar, "adil yargılanmanın" sağlana- cağı yem mahkemeler kuruluncaya kadar boykotu sürdüreceklerini belirttiler. Avrupa lnsan Haklan Mahkemesi'nin (AİHM), Avrupa lnsan Haklan Sözleşme- si'ne (AİHS) aykın bulduğu DGM'ler, si- yasi sanıklar v e a\ukatları tarafindan protes- to edilecek. Halkın Hukuk Bürosu avukat- lanndan Metin \arin. Türkiye'nin 11 ilın- deki FXîM'leri protesto etmek için tüm si- yasi sanıklann ve avukatlannın ortak bir ka- raraldıklannı belirterek DGM'lerde yıllar- dıradil yargılama yapılmadığını öne sürdü. AMiıpa însan Haklan Mahkemesi'nin Ankara 2 No'lu DGM Başkanı 'Kurum• •• •! DGM'lerin "bağımsız mahkemeler" olma- dığı yönündeki karannı anımsatan avukat Nann, yargılamalann yenıden yapılması için tstanbul 2 No'lu DGM'ye başvurduk- lannı. ancak istemlerinin reddedıldiğini kaydettı. Narin, DGM'de görülen davalar konusunda şunlan söyledi: "Elimizde örnek davalar var. Manisalı gençlerin. TBMM'de pankart açan öğrenci- lerin davası gibi. Bunlar kamuoyuna \anst- yan dav alar. Bunlar gibi kamumuna yansı- mamış birçok dava var. Bu davalan içimize smdiremiyoruz. Bu nedenle yeni mahkeme- ler oluşturuluncaya kadar davalara girme- yeceğjz," Nann. boykotun yargı sürecini nasıl etki- leyeceğiniyse şöyle anlattı: "DGMMer büyük otasdıkla ifade vermiş. kişflerin vargılamasını yapıp bitirebilir. İfa- de vermejen sanıklar içinse yargılama işle- mi yapüamayacak." Devlete karşı işlenen suçlan yargılamak için "uzmanlık mahkemele- ri" olarak oluşturulan ve ku- rulduklan günden beri tartı- şılan DGM'ler, tarafsız ve bağımsız yargılama yapma- dıklan gerekçesiyle eleştiril- mişti. DGM tartışmalan BEKtRŞAHtN GAZİANTEP- Ankara 2 No'lu Deviet Güvenlik Mahkemesi Başkanı Turprt Ol^^ay. DGM'lerin ya- pısinın yeniden gözden geçirilmesi ve birer ihtisas mahkemesi olarak görev yürütmesi gerektiğini söy- ledi. Okyay, "DGMTerin kakhnlması doğru olmaz. Çünkü Türkiye terör yasryor, bu nedenle DGM şart ama smHeştirilmeli" dedi. Daha önce 2. Ağır Ceza Mahkemesi Adalet Komis- yonu Başkanj olarak görev yaptıgı Gaziantep'te çe- şitü ziyaretlerde bulunan Turgut Okyay, Avrupa ln- san Haklan Mahkemesi'nin (AİHM) DGM'ye karşı çıkması ile ilgiîi şu görüşleri dile gerirdi: "AtHM, DGMve karşı değil, yaptsına karşı. Yani asker üyeterin DGM'den çıkanlmasını istiyor. Bunda da haklı. Çünkü diinvanın hiçbir ülkesinde sivil ve as- kerierin bir arada olduğu mahkeme vok. DGM'lerin kaldınlması doğru olmaz. Çünkü Türkiye terör yaşı- yor, bu nedenle DGM şart ama sivilleştirilmeli. Hatta birerihtisas mahkemesi olarak görevierine devam et- raeli. Dolayisıyla bunun değişmesini biz de istiyoruz." DGM'lerin yapısınm değiştınlmesine ilişkin çahş- ma bulunduğuna dadikkat çeken Okyay, "Samyonım sonbaJıarda bunu ivedüikie çıkaracaklar. Bunun için Anayasa'nuı değişmesi gerekiyor. değişmeli de. Aksi takdirde verdigimiz her karan insan haklanna ayla- nbulacaklar.bundan devietzarargörecek.AİHM'nin kararlan bağtaVTa" dıye konuştu. Avrupa lnsan Haklan Mahkemesi geçen haziranda verdiği kararla kamuoyun- daki DGM tartışmalanna ye- ni bir boyut kazandırmış: DGM'lerin AİHS'ye aykın olduğunu karara bağlamıştı. Kapatılan HEP'in izmir 11 Yönetım Kurulu üyesi avu- kat Ibrahim tncal'ın PKK propagandası yaptıgı için DGM'ce 6 ay hapis cezası- na çarptınlmasını inceleyen AlHM, Türkiye'yi AİHS'- nin 6 ve 10. maddelerini ih- lal ettiği gerekçesiyle tazmi- nata mahkûm etmişti. AtHM karannda DGM'- lerin sözleşmenin AİHS'nin 6. maddesinde yer alan "Herkesin bağımsız ve taraf- sız mahkemelerde adil yar- güanma hakkı"nı ihlal etti- ğini belirtmişti. AlHM, DGM üyelerinden birinin asken yargıç olduğuna dik- kat çekerek "Yarjpcın silah- b kuvvetlerin iç düzenini hiç- bir şekilde ilgilendirmeyen bir olayda. sivil kişilere karşı açümış ceza davasında hâ- kimlik vapmasınr sözleş- meye aykın bulmuşru. 1998 YILI ÖSS PUftN1120 VEYff ÜZERİNDE OLfîN TÜM ÖĞRENCİLERİN DİKKfîTİNE - 37 ülkeden 10.300 öğrenci ve 26 ülkeden 800 öğretim elemanı ile güvenli bir ortamda 19 yıldan beri, İngilizce dilinde kaliteli eğitim. • Yeni öğrencilere yurt garantisi. - DAÜ'nün 2000 dönüm arazisi üzerindeki, dev Kampüsünü, Kütüphanesini, Laboratuvarlarını, Fakülte Binalarını, Spor ve Kültürel Tesislerini mutlaka görünüz. Doğu Akdeniz www.emu.edu.tr KKTC.'nin İLK, EN BÜYÜK VE TEK DEVLET-VAKIF ÜNİVERSİTESİ YÖK KfiRfiRI İLE fiŞfîĞlpfî BELİRTİLEN LİSfiNS PROGRfîMLfîRINfi KONTENJfiNLfiR ÇERÇEVESİNDE ÖSS PCJfiN1120 VEYfî ÜZERİNDE OLfiN ÖĞRENCİLERİN KfiYITLfîRINfî BfîŞLfîNMIŞTIR. 1998 YILI ÖYS İLE DİQER ÜNİVERSİTE PROGRfiMLfiRINfi YERLEŞTİRİLEN ÖÖRENCİLER DE KfîYIT YfîPTIRfiBİLİRLER LİSANS PROGRAMLARI Işletme Ekonomı Bankacılık ve Fınans Sıyaset Bılımı ve Kamu Yönetımı Uluslararası llışkjler Hukuk Bılgısayar Muhendıslığı Çevre Muhendıslığı Elektnk Elektronık Mühendıslı§ı Endûstn Muhendıslığı Inşaat Muhendıslığı Maktna Muhendıslığı Tunzm ve Otel Işletmecılığı Mımarlık İç Mımarlık Radyo-TV-Smema Gazetecılık Halkla llıskıler ve Reklamcılık Arkeolo)! ve Sanat Tanhı Ingıtız Dilı ve Edebıyatı Ingılzce Öğretmenlığı Matematık ve Bılgısayaf Öğretmenlığı Malematık ve Bılgısayar Tûrk Oılı ve Edebıyatı Uygulamalı Bılgısayar ve Entomatik AYRICA ÖSS PUAN1105-120 ARASINDA OLAN ÖĞRENCİLER İKİ YILLIK ÖNLİSANS PROGRAMLARINA VE ÖZEL YETENEK SINAVI İLE İÇ MIMARLIK BÖLÜMÜNE KAYIT YAPTIRABİLİRLER ÖNLİSANS PROGRAMLARI Tunzm ve Otelcılık Bıigısayar Prograrpcıltğı Büro Yönetımı Bıigısayar Destektı Muhasebe Elekînk ve Etektronık Teknısyenlığı Bılgısayar Destekfı Çızf İnşaat Teknısyenlığı Kayıt koşulları hakkında bilgi almak ve kayıt yaptırmak için aşağıdaki kayıt merkezlerımıze başvurabilirsiniz ANKARA İSTANBUL İZMİR Te! .(0312)427 72 25-427 18 39 Faks : (0312) 426 16 63 ADANA Tel : (0322) 458 55 07 - 458 55 08 Faks : (0322) 459 43 64 Tel .(0216)355 18 40-467 44 06 467 44 07 Faks : (0312) 467 44 07 TRABZON Tel . (0462) 321 95 02 Faks :(0462) 321 57 77 KUZEY KIBRIS Tel : (0232) 248 31 35 Faks : (0232) 248 31 36 DİYARBAKIR Tel Fax .(0412)228 61 58 : (0412) 228 79 04 Tel: (0392) 366 38 44 - 366 07 00 Faks: (0392) 366 13 17 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Anlamaya Çalışıyorum Türkiye'deki bazı işlere akıl erdirmekte gerçekten zorlanıyorum. Öyleyetkililer, öyle işleryapıyorlarkı, "Acaba bu yaptıklarında, benim aklımın ermediği bir şeyler mi var?" diye düşünüyorum. Ve doğru- sunu isterseniz, "Keşke bunlann yaptıkları doğru şeyler olsun da, ben anlamıyor olayım" dıyorum. Ama çogu kez yapılan hatalar, çok daha ciddi olum- suzluklara neden oluyor. • • • Ekmeklerin naylon poşetlere sokulmak istenme- sini, "sağlık" ve "hijyen"\e açıklamak mümkün de- ğil. Dünya üzerindeki tüm çevreci kuruluşlar, nay- lon ve diğer petrol ürünlerinin kullanımına karşı sa- vaş açmışken Türkiye'de, ayda 1 milyann üzerinde naylon torbayı çöplere gönderecek olan böyle bir uygulama, hangi mantıkla bağdaşır? Bakkallarda satılan ekmeklerin "poşetlenmesi", haklı birönlem olabilir. Zira hertürlü pisliğe açık san- dıklarda, özensiz bir biçimde pazarlandıklarını üzü- lerek görüyoruz. Ama fınndan alınacak olan ekme- ği poşetlemenin gereksiz olduğunu düşünüyorum. Kaldı kı, fırından çıkan sıcak ekmek, naylon po- şete sokuiduğu zaman, hem hamurtaşır ve hem de naylonun kokusu ekmeğe siner. Aklı başında lah- macun ustaları bile, fınndan çıkan lahmacunu bir süre soğuttuktan sonra paketlerler... Uzunca bir süre yurtdışında yaşayan insanlarımı- zın, en çok özledikleri şeylerden biri ekmeğimizdir. Taze ve "çıtır çıîır" bir ekmeğin tadının yerini tuta- bilecek çok az şey vardır. Şimdi insanlarımızı bun- dan yoksun bırakmanın âlemı var mı? • • • Iktisat fakültelerinin birinci sınrf öğrencileri bile, "enflasyonun psikolojik birboyutu" olduğunu bilir- ler. Yani halktaki enflasyon beklentileri ya da enf- lasyon kuşkusu, aslında enflasyonu besleyen en önemli etkenler arasındadır. Türkiye'de enflasyon, zaten almış başını gidiyor. Ancak son zamanlarda enflasyonda hafif bir düş- me işareti görüldü. Peki bu durumda yapılması ge- reken şey nedir? Halktaki "enflasyon düşüyor" u- mut ve beklentisini desteklemek. Ama bizde tam tersi yapılıyor. Türk Hava Yollan bilet fiyatlanndan bazılanna yüz- de 1.5-2 zam yapmış. Tüm kanallann, tüm haber sa- atlerinde defalarca ve defalarca THY zammından söz ediliyor. Zaten "zam" sözcüğünden ağzı yan- mış olan insanlar da, "Eyvah" diyorlar, "gene zam- larbaşladı..." Yahu, yüzde iki zam yapsanız ne olur, yapmasanız ne olur? Halkın boylesine kuşkuya dü- şürülmesine değer mi? Inanın anlayamıyorum. Aynı şey benzin zammında yaşanıyor. "Akarya- kıt fiyatlannı her ay ayarlıyoruz" diye, her ay gün- lerce "zam" lafını işittiriyoruz insanlara. Ve enflas- yonun psikolojik ağırlığını birtüıiü hafifletemiyoruz. Akıl mı bu şimdi? • • • Güneydoğu'daki yara kanayıp duruyor Halkımı- zın inanılmaz hoşgörüsü, devletine olan bağlılığı ve direnme gücü sayesınde, bu sorun Batı kentlerimi- ze sıçramıyor. Halkımızdaki bu direnme gücünün, hoşgörünün ve devtetine olan bağlılığının kökenle- rini tam anlamıyla açıklamakta zorianıyorum. Tabii bazı açıklamalanm var. Yüzyıllar süren bir devlet geleneği ve bu geleneğin oluşturduğu siya- sai bir kültür birikimi bu özellikleri oluşturmuş. Fa- kat vasiyeti üzerine, cenazesı davul zuma eşliğin- de kaldınlan şehidin cenazesini görünce; şehit ast- subay eşini asker selamıyla uğurladıktan sonra, "Eşimin vasiyetini yerine getirdim, komutanlanna mahcup etmedim" diyen genç kadını izleyince; şehit oğlunun tabutunu sırtlayan yaşlı anneyi gö- rünce; bir yandan elim ayağım kesiliyor bir yandan da bu insanlann ruh yapılarını anlamaya çalışıyo- rum. Ve inanın çok zorlanıyorum. • • • Bilmiyorum, belki bu konuda paranoyam var a- ma, seçim lafı ortaya atıldığından beri benim evın bulunduğu Fatih ve çevresınde kara çarşaflı ha- nımlann sayısı gözle görülebilir bir oranda çoğaldı gibime geliyor. Geçen yıllarda, belli bir ücret karşı- lığında genç kızlarımızın sabahtan akşama kadar dolaştınldıklannı duyardık, hatta bilirdik. 28 Şubat sonrasında bu görüntüler azalmıştı. Şimdi yeniden çoğaldı gibi. Acaba yanılıyor muyum? • • • Kimileri bu toplumda turist gibi yaşar. Ben onlar- dan değilim ama, bazı şeyleri anlamakta gerçek- ten zorianıyorum. Medeni yasa tasarısı Meclis'te Koca 'birliğin reîsi değil' ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Yargıtay. ba- rolar ve sivil toplum kuru- luşlannın görüşlerinın alınmasının ardından son biçimi venlen medeni > a- sa tasansı TBMM'ye gönderildi. Kadın ve aile- den sorumlu Devlet Baka- nı Işılay Sa>guı, görüşleri- ni daha önce Adalet Ba- kanlığı'na bildirdiklerinı anımsatarak "Birim bir- çok görüşümüz dikkate alınmadı" dedi. u Pajiaş- malı mal aynhğı'' konusu. tüm eleştirilere karşın ay- nen korunurken, çocuğa ad konulmasında anne ve babanın anJaşamaması du- rumunda hâkim karanna başvurulacağına hükme- dildi. Işılay Saygm, eleştır- dikleri birçok konunun ta- sanya alındığıru belirte- rek, Adalet Bakanlığı Ko- misyonu'nda görüşülmesı sırasında bunlan yeniden gündeme getireceklennı bildirdi. Saygın, "paylaş- mata mal aynlığına" kesin- likle karşı olduklannı, ev- lendikten sonra edınılen mallann eşıt paylaşılması konusunun önemle üze- rinde durduklannı söyle- di. Tasannın bazı madde- lerinde yapılan son düzen- lemeler şöyle: MaJ rejimi: Kadın ör- gütlennce \e bakanlıkça önemle üzennde durulan edinilmiş mallara katılma rejimi, "benimsenmesinin getireceği yararlar yanın- da. tasfiyesinin bir anonim şirketin tasfıvesinden da- ha zor \e kanşık olacağı" gerekçesiyle tasarıya alın- madı. Bunun yerine, aile- nin yalnızca ortak kullanı- mına \e > ararlanmasına özgülenmiş mallann pay- laşılacağı. taraflann iş yo- luyla elde ettıklen kazanç- lann dışarıda tutulacağı "paylaşmalı mal a>nlığı" hükmü getırildı. Tasanda. eşlerin dılerlerse ev lenme- den önce mal paylaşımma ilişkin anlaşma yapabile- cekleri belirtildi. Aile reisliği: "Koca, bir- liğin reisidir" maddesi çı- kan ldı. Evlilik birliğinin yönetiminde eşlerin eşit söz hakkına sahip olacağı belirtildi ve eşlerin.e\ lilik birliğini birlikte yönete- cekleri hükmü getirildi. Eşlerin meslek veişseçi- mi: Kadının bir meslek ve işle uğraşmasını kocanın iznine bağlayan hüküm çı- kanlarak eşlenn meslek ve iş seçimınde serbest ola- caklan belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear