14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 AĞUSTOS 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Özürlüler için anlamlı yaşam sürdürme hakkı DSP 'li Devlet Bakanı Hasan Gemici, gelecek yıl bir "Özürlüler Şûrası" topla- mak üzere kollan stvadı ve ilk duyuruyu yap- tı. Gemici, özürlülereyönelik uygulamala- nn ayn ayn kurumlarca, birbirinden ba- ğımsız ve kopuk yürütüldüğü için eldeki kaynaklarm "dağınık ve verimsiz " kulla- nıldığı kanısında Çağdaş dünyada temel insan haklan arasında kabul edilen "an- lamlı bir yaşam sürdürme hakkı "nın. özür- lüler için de geçerli olduğuna inamvor. Bu nedenle de özürlülerin sorunlarının top- lumsallaşması gerçeğtnden hareketle, ye- rel yönetimlerden üniversitelere, aileler- den sivil toplum örgütlerine dek tüm kişi ve kunduşlaha biriikte "1. Özürlüler Şûra- sı" nı toplamava karar verdiklerıni söylü- yor. "Daha işin çok başındayız " diyor Ha- san Gemici ve vurguluvor "Özürlülere verilmesigereken yer, im- tiyazdeğilhaktır." Özürlüler ile ilgili temel ılkeleri de şöy- le özetliyor- "Özürlülerin,yasamın heralanına eşit katılmaları ve haklanm kullanabilmele- ri için birey, aile ve toplumun bilinçlendi- rilmesi. Tıbbibakım verehabilitasyon ola- naklanna kavuşturulmalaru Günlükya- şamda kendibaşlarınayaşayabilme kapa- sitelerinin arttırümasu Bilgi, hizmet vefı- ziksel çevre koşuüarımn ulaştlabilir hale getirilmesL Eğitimin her aşamasında ve istihdamdafırsat eşitliğinin sağlanmasu Sosyal ve kültürel alanlara tam katılım- larının gerçekleştirilmesL" 1-3 Aralık 1999 dayapılması düşünülen şûraya dönük çalışma grupları oluşturul- maya başlandı. Önümüzdeki kasım ayında ön rapor hazırlama komisyonları değer- lendirmelerinı tamamlavacaklar. 1. Özürlüler Şûrası Sekreterliği 'nin ya- zışma adresi şövle: "Kızılırmak Cad. \o: 14 Kocatepe/AN- KARA" ımım Karavolları Genel Müdürlüğü 'nün, Trafik Şube Müdürlüğü 'nün istatistiklerı göz önüne ahnırsa, trafik kazalan açısından en tehlikeli aydayız. Geçen yıl gerçekleşen toplam 4 bin 600 dolayındaki trafik kazasımn çoğunluğu (674) ağustos ayında meydana gelmis. Uzun yolda direksiyon sallamış olanlann mutlaka aşağıdakine benzer anıları bulunur: Kendinize ait şeritte, enfazla 100 km. hızla giderken, karşımza sollayan bir otobüs, kamyon ya da araba çıkar. Selektör yapıp uyarırsımz, dinlemez. Yanlış sollaması sürer. Hız kesersiniz, umrunda değildir. dümdüz üzehnize üzerinize gelmeye devam eder. Çaresiz, eğer uvgunsa bankete çıkar durursunuz ki, beyefendi ilerieyebilsin. Yanınızdanfırtına gibi geçerken de, hem suçlu hem güçlüdür, sövmeyi unulmaz. Garip bir psikoloji! Türk Psikologlar Derneği 'nin, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Psikoloji Bölümü ile biriikte 16- 18 Eylül tarihlerı arasında Ankara 'da düzenleyeceği "10. sayılmamak için Llusal Psikoloji Kongresi"nin ana teması "trafik kazalan " olacak. Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nesrin H. Şahin, kazalann önüne geçilmesinde insan faktörünün, insan psikolojisinin ve eğitimin öneminin yadsınamayacağından hareketle, trafik sorununu büyük ölçüde çözmüş ülkelerin bu konudaki uzman bilimcilerini çağırdıklarını sövlüvor: "Ulusal kongremiz sûresince, Almanya, Isviçre ve Avusturya 'dan gelecek olan ve 'trafik kazalarında insan faktörü', 'sürücü eğitimi ve rehabilitasyonu', 'sürücülerin psikoteknik değerlendirmesi' gibi konularda bilim adamlan ve uygulamacılar, çalışma gruplanm yöneteceUerdir. Amacımız, meslektaşlarımızın trafik psikolojisi alanında çağdaş uygulamalardan haberdar olması ve yeniliklerin bir an önce ülkemizde de yerleştirilmesine katkıda bulunmaktır." Şahin 'in, yapılacak değeriendirmelerin yaşama geçirilmesine dönük dilekleri de var: "21. yüzyıla girerken gelecek on yüların insana ve insan kaynaklarına yatınm yapacak ülkeler için daha umut dolu olacağı vurgulanmaktadır. İnsan ve davranışlarımn bilimi olan psikolojinin desteklenmesi, bu nedenle ülkemiz açısından büyük önem taşımaktadır." İnsan ve insan kaynaklarının "hiç"ten sayıldığı Türkiyede bu sese kulak verılmeli. muhendisleri umutsuz TMMOB Ziraat Mu- hendisleri Odası nın es- ki Başkanı Mahir Gür- büz, 1994 yılındaişst zi- raat mühendisi sayısımn 17 bme ulaştığını, bu sa- yıya her vıl 4 bin eklen- diğinibelirleyince, Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel'e bir mektupya- zarak, yeni bir tasarımı gündemegetirmişti. Gür- büz 'ün önerisiözetleşöy- leydi: " Yaşanılan işsizlikso- rununun kamıı kesimin- deyaratılacak istihdam- la çözülmesini beklemi- yoruz. Ziraatmühendis- lerinin, artıksektörün ve üretim sürecinin bizzat içerisinde yer almaları gerektiği kanısındayız. Doğrudan tarımla uğ- rasmaktan danısmanlı- ğa, biyolojik girdi üreti- minden mekanik girdi pazarında teknik danış- manlığa, tanm sigortası eksperliğinden tanm ürünü iç ve dıs piyasa mekanizmalarında tek- nik elemanhğa, tanmsal kooperatiflerinteknik yö- netkiliğinden gıda üre- tim ve putar sürecinde denetçiliğekadarsayıla- bilecek birçok alanda ve birçok konumda meslek- taşlarımızınformasyon- larınt sergilemelerinden başka bir çözümleyici yaklasımtngerçekçi ola- mayacağıgörüşündeyiz." Gürbüz, özetle Ziraat Bankası nın ziraat mü- hendislerine, üretim için yatırım ve işletme kredi- leri ile danışmanlık, ba- yilik, mümessillik, analiz ve tescil, projelendirme gibi konularda da işyeri kredisi vermesini öner- mişti. Mahir Gürbüz'denoda başkanlığı görevini dev- ralan Prof. Dr. Gürol Er- gin de aynı konunun ya- kmizleyicisioldu.Ancak, aradan geçen 4 yıl bo- yunca gerek Tanm Ba- kanlığı, gerekse Ziraat Bankası 'nda kadrolann çok sık değişmesi nede- niyle tasanmm yaşama geçirilmesinde bir arpa boyu ilerienemedi. Gürol Ergin, yaklaşık 6 yıldır uğraştıklan tasanmm ya- şamageçirilmemesinden haklı olarakyakımyor "Düşünün,projesi ka- bul edilecek bin kadar ziraatmühendisine 10 'ar milyar düşükfaizli kre- di verilse, 10 trifyon eder. Bin ziraatmühendisinin bu biçimde islendirilme- si,yüzlercebüyük işyeri, tarımın teknik ve tekno- lojik açtdan hayat bul- ması anlamına gelir. 10 trifyonliraçok büyük bir rakam değiL Büyük ser- mayesahiplerine, kredi- lerin bir çtrpıda verildi- ğine tanık olunuyor. Bi- zim önerimizise hem bin- lerceişsizin işlendirilme- sihem de Türktanmuun ilerigitmesini içeriyorki, çok anlamlı birgirişim." Ziraat Muhendisleri Odasıyöneticiterinde, bir bezginlikgöze çarpmıyor değil. Ama konunun peşini bırakmayacakları da kesin. OKUR MEKTUPLARI İletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Türkocağı C*d. 39/41 Cağaloğlu 34334 İstanbul HAYVANLAR ISMAÎL CÜLGEÇ Büyükçekmece y de yarınki açılış,.. Ben Büyükçekmece Kumbur- gaz Beldesi Güzelce Mahalle- si'nde bulunan ve tapuda 8 paf- ta 368, 371 ve 372 parsel sayı- da kayıtlı taşınmazın I '2 mali- kiyim. Bu yer hiçbir kamıriaşHrma işlemi yapılmaksızın Kumbur- gaz Belediye Başkanlığı 'nda n- zam hilafına işgal edilmiş \e piknık alanı yapılarak Sayın Baş- bakanımız Mesut Yılmaz' m da katılacağı bir törenle yarın açı- lışı yapılacaktır. Ben Sayın Başbakanımızın mahalli Betediyeninyapmışol- duğu yasalara aykın bu durumu bildiğini hiç zannetmiyorum, Kendi partısinden bir Beledıye- nin böyle bir uygulamasını hak- sız ve çirkin buluyorum. Ve ina- nıyorum ki Sayın Başbakan bu- nu bilse katiyen bu törene katıl- maz. Bir Hukuk Devletinde böy- le bir şey olmamalıdır. Cumhu- riyetimizin münevver bir insa- nı olarak bu durumu protesto ediyor ve yetkililere seslenmek istiyorum. Burada kanunlara. insan hak- lanna aykın bir durum olup ol- madığını, bircebri işgalin söz ko- nusu olup olmadığını ve de Baş- bakanımızın bu durumu bilip bilmediğini mahalli Belediye Başkanına sormak istiyorum. Yerel yönetimler, ülkemizin bir hukuk devleti olduğunu ar- tık anlasınlar lütfen. E. Behiye Menteşe KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behic3kCaturk.net { j | Ecevit'e mektup Geçmişte, duvardan dedemizin, yakınlanmızın resmini indirdik, sizinkini astık. Dağlara taşlara 'KaraoğlaıT yazdık. Üç oğlum, senin yolunda okullannı astılar, ancak iki yıl gecikme ile üniversiteyi bitirdiler. Ecevit; Denizcilik kavramına göre, kaptan gemiyi en son terkeder. Siz ise mürettebattan önce gemiyi terkettiniz. Kurduğunuz partiye siz Genel Başkan, eşiniz ise Başkan Yardımcısı oldu. Ecevit; Baykal ile elınızdeki, eteğinizdeki taşlan dökün, biriikte seçime gidin. Atatürk'ürı kurduğu ve gençliğe emanet ettiği Cumhuriyet'i biriikte yaşatahm. Cumhuriyet tehlikededir. Jçli, dışiı Cumhuriyet düşmanlan, irtica ile İaik Cumhuriyet'i yıkmak için var güçleriyle çalışmakta. Bunun önüne geçmek sizin elinizde. Sizlere bu konuda büyük görevler düşmekte. Bu da elbette ki birleşme ve seçime biriikte gitmekle olur. Kerim liysal / Emekii işçi ÇİZGİLÎK KÂMtL MASARACI Köyceğiz'de kültür kıyımı Köyceğiz ılçesinde kültürel güzelliğe sahip tarihi bir bina- nın sahibıyiz. Bina sağlam \e bakımlıdır. fakat bu binaya Kö>ceğiz Belediye Başkanı Orhan Koroğlu tarafından bir tertb \ e tasallut sözkonusudur. t>ins/ı yıkmak ve bulunduğu yerden yol geçırmek istemek- tedk bunun için istimlak kara- 'i alnmıştır. Kültür Bakanlığı Eantada olmayan Yasemin sokak Atasya Caddesinden ge^nekte olan doğalgaz b<ru hattı tüm ara sccaklara döşenmiş, ar:ak sadece 40 metre uaniuğundaki Yasemin Sıkak kalmıştır. gffüştüğümüzde 'bu sdtak haritamızda yıkrur, bize emir -vrsinler bemen <*şeyelim' diyorlar. Skak sakinleri bu -druma isyan ediyorlar Halkalı Merkez Mahallesi sakinleri karann alinmasında yardımcı olmuştur. Oysa ki Bakanlığın istimlak kararlannda belediye- ye yetki vermesi sadece kültü- rel amaçlı istimlaklar için söz- konusudur. Bakanlık yetkilileri ve yet- kili koruma kurullan kanunun açık ve seçik olan 15. ve 20. madde hükümlerini ihlal etmiş- lerdir. Bu maddelerin anlaşıl- ması zor değildir, iki kelimey- le anlatmak gerekirse; beledi- yelere, yol geçirmek için kül- türel bir varlığın, tescilli bir gayrimenkulün istimlakı için yetki verilemez. Kanun ve hu- kuk bunu emretmektedir.Baş- kan Koroğlu'nun, kanunsuz bir işlemle bu kültür varlığını yok etmesinden, kazma makinasıy- la tahrip ve yıkması ihtimalin- den korkuyoruz. Bugüne ka- darki davranış ve tutumunun kanunsuz olması bundan son- rakilerinin de kanunsuz bir şe kilde devam edeceği kaygısını vermektedir. Bu güzel varlık Köyceğiz'de sahile yakın bir mevkidedir ve orada olduğu şe- kilde koruma altında kalması bir zorunluluktur. Biz bunu yap- maktayız. Ahmet Urkay HARBİ SEMÎH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22 Ağustos Üet+e, y yatısıyla "Pettias ve Mdhd>' de» bir idiim. IZLBN/MCİ BESTECİ I8&Z'P£ BU6ÜN, ÛNLÜ FKANSIZ gBSTECÎSİ CLAUOE ACHILLE OEBUSSY DOĞDll. 19. rüZVILtH İKİHCİ YtlttSlNOA OOİftASINA KARŞIN 2O. YÜ2YtL BBSrSCtSİ SAYtLAN PeguSSY, A4ÜZIK ANLAVtŞl YEYAP/TLA- RIYLA KSNDİNPEN SOKUSA <SELeC£K MÜZHCÇ/LERÎ PEfiİNOEM E7KİÜYECE*L- 77İÇ. MÜZİĞİ, ZAMANININ KESİM AN- LAY/ÇINI AAJIMSAmS' IÇIN DESUSSV'e İZLEHİMCİ*> (EMPRESyONİST') BESTECİ &£AJEC£KTtg. P/YANO VE OOA MÜ2İ& ÇALtÇMA- IA&ININ YANI SlgA OÜKESTBA rAPrTL/UiJ DA OLAN BESTBCİNİN S//Ç DE OPSBASl VAZPiR . PELLE/IS VE MBI.ISAND£.. BU OPeAA, KENt>l TUHÜNÜU BİK- KAC BÛYÛK YAPIT7ABA&NA Slf>EC£KTİR.. GÖRÜŞ RAHMİ AKSEKİ Gülen Bir Olüye Ağıt Nasıl başlasam, sana nasıl seslensem bilmiyo- rum. Her zaman bekledığimiz, ama hiç ummadı- ğımız şey oldu sonunda ve sen bizi bir kez daha şaşırttın. Daha en az iki yıl yaşamalıydın. Yaşam sana iki yıl borçlu kaldı. Bu borcun nasıl ödene- ceğini bilemiyorum. Herkes senin kırgın olduğunu söylüyor. Ama ben senin topluma kırgın olmadığını biliyorum. Sos- yalizmin kaleleri birer birer düşerken nasıl acı çek- tiğini, nasıl kahrolduğunu gördüm. Çünkü kimse sosyalizmin yanlışlığını ileri sürmüyor, kimse sö- mürüyü reddedemiyor, ama gene de kapitalizm yeni maskeler takarak, türlü oyunlarla, katakulli- lerie insan onuruna darbeler indiriyor. İnsan eme- ği ayaklar altında çiğneniyordurmadan.Sevgisiz- lik egemen olmuş topluma. Senin öfken asıl bu- na karşıydı. Toplumu okutmayan, okutmamak için her şeyi yapanlara karşıydı; yalana, dolana, kepazeliğe, hırsızlığa, alçaklığa karşıydı. Nerdeöf- kelenecek bir şey varsa ona öfkelenen, kızan, acı çeken bir insan oldun sonunda. Ama ben senin ınsanlara nasıl sevgiyle ve şef- katle yaklaştığını da gördüm Bekir Abi. Seni ca- nevinden vuranlar bile senin sevgi denizinden paylarını aldılar. Ali Yıldız, "Bekir'i ziyaret ettim, çok güzel uyu- yor" dediğinde inanmadım. Ölüm güzellikleri alıp götürmez miydi? Ölüm, biriikte yaşadığımız, gül- düğümüz, acı çektiğimiz günlere son vermemış miydi? Vıtdan: "Babamı gördüm, babam çok güzel" de- di, inanmadım. Ölümün insan yüzüne kondurdu- ğu o balmumu sarılığını, donukluğunu b/liyordum çünkü. Ama yüzünü gördüğümde bir kez daha şa- şırttın beni. Çünkü sen yaşamı terk ettiğinden bu yana geçen dördüncü günde bile pespembeydin, güller açmıştı yanaklarında sanki ve gülüyordun. Inanılmaz bir güzellik vardı yüzünde. Neydi sevgili Bekir Yıldız seni böyle güldüren? Artık daha fazla alçaklıkla, daha fazla namussuz- lukla ve yenilgiyle karşılaşmayacak olduğundan mı gülüyordun? Yıllardır sana eziyet eden sayrı- lıklann artık canını yakamayacağını bildiğin için mi gülüyordun yoksa? Hep biriikte yaptığımız yolculuklara bir yenisi- ni daha ekledik. Alkışlarla, gözyaşlarıyla, olağa- nüstü vakur ve hüzünlü. Hiçbir aksilikle karşılaş- madan, dingin ve sessiz akan bir ırmak gibi ko- pup geldik Silivri'den. Sonra tedırgin, diken üs- tünde bir bekleyiş, sanki yıllarca süren. Sonra dostlar, arkadaşlar, okurlar, görevliler. Ve geldik işte! Seni toprak ananın kucağına ver- meye. O müthiş gözlem gücün ve betimleme ye- teneğinle: "İnsan, yürüyen topraktır, kendi 67ü- münü sırtında taşır" demiştin, hatırlıyor musun? Artık taşıdığm ölümü sırtından alma zamanı gel- di. Yaşamın yükünü de. Bak herkes, dostlar, kar- deşler, onlardan biri olmakla gurur duyduğun iş- çiler, sanatçılar, yazarlar burada. Ihanetin çirkin- leştirdiği suratlar çekilmiş ortalıktan. Toprak ana! Onurlu, yiğit ve halk adına öfkeli oğ- lunu, sevgili oğlun Bekir Yıldız'ı getirdik sana. Onu yavaşça, yumuşacık kucakla, onu sevgiyle bağrına bas, onu incitme. BULMACA SEDAT YAŞAY.t/V SOLDAN SA- ĞA:1/Denızle- nn yeryüzünde oluşturduğu yu- var; suküre. 2/ Eski Yunan'da müzisyenlerin konser verdiğı basamaklı yer... Lütfi Akad'ın birfılmı.3/Os- manlı devletin- de bir hizmete karşılık olmak üzere bir kim- seye devletçe v enlen ay- lık ya da bir yere bağlı gelır... Kalayın simgesi. 4/ Süs için yapılmış giy- si kı\nmı... "Can 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 r i 2 3 4 • 5 6 7 8 i 9 1 2 3 4 5 -'te duran kuştur'Elbet 4 uçargıderbırgün"(Ka- c racaoğlan). 5/ Kitre adı da verilen \e gevenden çıkanlan bir tür zamk. 7 6/ Asker... Şarkı. türkii. 8 7/ Iğdış etmek. erkeklı- 9 ğini gidermek... llaç, de- va. 8/ Hollanda'nm plaka ışaretı... Ste>en Spielberg'ın bilimkurgu türündeki ünlü filmi... Muğla'nın bir ılçesi. 9/ Orta Asya'da bir bölge. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kendini beğenmiş. gururlu. 2/ Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir... Herkesçe tanınmış olan. 3/ Mardın'in bir ilçesı. 4/ Yapmacıklı davranış... "E\e — —'le tuz götürmeyL Böyle havalarda unuttum" (Orhan Veli). 5/ Damarlı ve yan saydam bir taş... Anadolu'da ku- rulmuş eski uygarlık. 6/ Yağı almmış voğurt. II Bir no- ta.... Gözdeki canlılık... Utanma duygusu. 8/ Bü>ük çi- vı... Gözde sanyaçalar kestanerengı. 9/ Bir ışegirerken. kendi içingüvencedoğuracakbilgı >ada kefıl verınege- çebılecek ad verme. ECumhuriyet kitap kulübü CAĞALOĞLU Sergi Salonu AĞUSTOS AYI ETKÎNÜKLERİ FOTOĞfflPİERGİSİ 20 Ağustos -2O Eylül Her Gün Saat:10.00-18.00 LÜTFÜ DAĞTAŞ (Çocuk Böbrek Vakfı Yaranna) Adres: Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Tel:514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear