14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 1998 PAZARTE HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edime Kocaelı Çanakkale Izmır Manisa Aydın Oenizlı PB PB PB PB A A A A 29 31 28 30 32 32 36 33 Sinop PB 24 Adana A 34 Samsun Y 26 Mersin A 35 Trabzon Y 24 Dıyartoakır A 38 Giresun Ankara Y 25 Şanlıurfa A 37 PB 28 Mardin A 34 Eskişehir PB 28 Siirt Konya A 35 PB 28 Hakkâri PB 30 Sıvas Y 26 Van PB 27 Zonguldak PB 25 Antalya A 33 Kars Y 24 Yurdun kuzey ke- simleri çok bulutlu, Orta ve Doğu Kara- deniz, Iç Anado- lu'nun kuzeydoğusu ile Doğu Anado- lu'nun kuzeyı sağa- nak ve gök gürıiftülü sağanak yağışlı, di- ğer yerier az bulutlu veaçıkgeçecek. Ha- va sıcaklığı tüm yurt- ta biraz azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y PB A A 20 18 18 25 22 27 30 30 Münih A 28 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina A A Y A PB PB Y A 31 29 35 28 32 30 33 30 A 29 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y PB A A A PB A A 14 30 32 34 30 37 26 36 A 41 •Tahran Kahıre' Parçah tMİUth Bulutlu k Çok bulutlu > Sulu kar > Gokguruttı G. Doğu'ya 15 bin B Baştarafı 1. Sayfada geçiş çok pahalıya mal olu- yor. Bu nedenlerden dola- yı 2000 yılı ıçın öngördü- ğü profesyonellığe geçe- meyen TSK, 18 aylık mec- buri askerlik hizmetini yaptıktan sonra sivil haya- ta dönen kişiler yerine 15 yıl mecbun hizmet sırasın- da deneyiminden yararla- nacagı uzman askerleri ter- cih ediyor. 1992 yılından itibaren uzman başçavuş alımlan ile profesyonel orduya ge- çişin çekirdeğini oluşturan TSK'de profesyonel leşme oranıyüzde 10'ugeçmedı. Şu anda profesyonel ordu- nun çekirdeğini oluşturan kadrolar ise henüz ABD ve tsrail'de olduğu gibi üni- versite mezunu kadrolar- dan oluşamıyor. Ancak TSK, son dönemde verdi- ğı ılanlarda bazı profesyo- nel kadrolar için üniversite mezuniyeti koşullan da aramaya başladı. Sezgin, uygulamadakı mecburi askerlik ve profes- yonel ordu olan karma as- kerlik sisteminin terör ör- gürü PKK ile mücadeleye uygun olmakla beraber Türkiye'nin, ülke içinde, bölgede ve dünyadaki eko- nomik ve siyasi gelişmele- re bağlı olarak profesyonel sisteme geçişinin sürdürül- düğüne işaret etti. Sezgin profesyonel orduya geçişin bir amaç olmaya devam et- tiğine de işaret etti. Soğuk savaşın sona er- mesi ile askeri harcamaia- nnı azaltan Türkjye'nin pek çok Avrupah müttefi- ki, kaynaklannı ekonomik gelişme için harcama ola- nagına kavuştu. Ancak ge- rek devam eden PKK terö- rü, gerekse dünyanın po- tansiyel istikrarsızlık böl- gelerinin Türkiye'nin çev- resinde yer alması Anka- ra'yı askeri harcamalannı azaltıp bunu ekonomik kalkınmaya ayırma olana- ğından yoksun bıraktı. Dünyada savunma har- camalanna aynlan kaynak küçülürken; Türkiye, en- vanterindeki tiim eskime- ye yüz tutan silah sistemle- rini yenileme ve pahaiıya mal olan ateş gücü yüksek, kritik teknoloji gerektiren modern bir yapılanmayı başlattı. Bu amaçla TSK önümüzdekı 25-30 yıllık dönem için 150 milyar do- larlık bir harcama gerektı- ğini açıkladı. Sezgin. Tür- kiye'nin bu yılki bütçesi 60 milyar dolar olmakJa bera- ber. ülkenin çevresindekı istikrarsız durumun güçlü ve caydıncı birTSK'ye ih- tiyaç gerektirdiğine işaret etti. Sezgin şunlan söyledi: "Türkiye haJen TSK'ye yılda ortalama 3 milyar do- lar civannda bir harcama yapıvor. Bunun hemen he- men yansını Savunma Sa- nayii Destekleme Fonu'- ndan karşıhyor. Bunun dı- şında devlet kredisi ile ya- nm miiyar dolar civannda Hazine'den karşılanan a- lımlar vardır. Sadece bu ra- kamlar yılda 4 mih ar dola- n bulmakta olduğundan bu. 30 yılda 120 miryar do- lar demektir. Savunma Sa- na>ü Destekleme Fonu 'nun giderekartacağı da beklen- mektedir." 'ABaıtniyedr Sezgin, Türkiye'ye tam üyelik yolunu açmayan AB'nin Türkiye'nin iç ya- pısına ve Kıbns dahil dış politıkasma dair yanlı, ön- yargılı veabartılı değerlen- dirmeler yaptığını belirtti. AB'yi Türkiye'ye art ni- yetli siyasi koşullar dayat- makla suçlayan Sezgin şu görüşlere yer verdi: "AB'nin turumu sağiam ve güven duyabileceğûniz bir zemin oluşturmaktan u- zaktır. Türkiye'nin gelece- ği ve AB Ue flişkileri böyle- sine belirsiz bir zemin üze- rine inşa edilemez. Türkiye aynı zamanda AB Ue bü- tünleşme iradesini her şeye rağmen sürdürmektedir. Bu kararlıhğım ı/ın devanu, AB'nin izlediği hatalı ve sa- kıncalı yolda ısrar edneme erdemini göstermesine bağbdır." Seçim yaturmı başladı • Baştarafı 1. Sayfada lesi yapılan 3 bin 670 ara- cın bu yıl sonuna dek iller- de yapılacak törenlerle da- ğıtılacağını söyledi. Yıl- maz, 29 bin geçici işçiye de "Bu işçOerin sürekli ot- ması için söz aldım. Yıl so- nuna kadar bu işi hallede- mezsem, kendimi hiçbir şey yapmamış sayanm" müj- desi verdi. Yılmaz'ın, Bay- kal ile anlaşmalanna uya- cağını sık sık yinelemesi, hükümet ortaklannın se- çimde kendilerine katkı sağlayacak yatınmlan bir an önce tamamlama çaba- sına girmesine yol açtı. "Seçim ekonomisi yok" açıklamalanna karşın hü- kümetin fındık, buğday ve şekerpancan alımlan için 650 trilyon lira vermeyi ön- görmesi Yüksek Planlama kurulu'nda da "seçnnyaü- nnu" olarak değerlendiri- Iip tartışma yaratmıştı. Me- mura ekim ayında verilme- si öngörülen "en az yüzde 10'lukzammın" daha yük- sek olması beklentisi de di- le getirilirken köylü ve iş- çilere yeni "seçim müjdele- nT verilmesi bekleniyor. DSP'nin kendi partisin- de bulunan bakanlıklarda 8 yıllık eğitim ve vergi re- formunun gerçekleştiril- mesini seçimlerde temel propaganda malzemesi olarak kullanması bekle- nirken Köy Hizmetleri Ge- nel Müdürlüğü kendisine bağlı olan DSP'Ji Devlet Bakanı Mustafa Yümaz da köylüler ve geçici işçilere dönük "müjdeler" verme- ye hazırlanıyor. Yılmaz, dozer, silindir, damperli kamyon, seyyar tamir kam- yonu, hidrolik kaya delici ve greyderlerden oluşan 3 bin 670 aracın ihalesinin yapıldığmı, bu yıl sonuna dek köylüye teslim edile- ceklerini söyledi. Cumhu- riyet tarihinin en büyük makine alımlanndan birini gerçekleştirdiklerini vur- gulayan Yılmaz, arahk ayında illerde törenler dü- zenleyerek alınan araçlan dağıtacaklannı söyledi. Yılmaz, Doğu ve Güney- doğu Anadolu'da çok sayı- da güvenlik yolunu ta- mamladıklannı belirterek "Dijarbakır'da, Tunceli'de asfah şantiyesi kurduk. Gü- venlik \ollan için şu andan itibaren 2 trihon daha har- cavacagız. Doğu ve Güney- doğu'da çok sayidayerin iç- me suyu işini tamamladık. Srvas'ta tarihin en büyük yatmmuu gerçekleştirdik" dedi. Hükümetın.l999yıhba- şına dek geçici işçi sorunu- nu da çözmesi bekleniyor. Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz, 15 bin geçici işçi- nin Milli Eğitim ve Sağlık bakanhklarının sınavlannı kazandığını, atamalannın yapıldığını; kalan 29 bin geçici ışçinın sorununu da çözmeye çalıştıklannı söy- ledi. 29 bin geçici işçıyı "sürekli'" yapmaya çalıştık- lannı anlatan Yılmaz, şu bilgileri verdi: "Bakanlar Kurulu'nda bana söz veril- di. Benim de işçilere sözüm var. 1999 bütçesine 12 a> ça- bşacaklar gibi para konul- ması için çalışacağun. Sözü- nü aldım. Aksilikolursa, bu rüzgârfirtınayadöner, be- ni bakanbktan götürür. Se- çimden önce bunu mutlaka çözeceğiz. Bütçeyi biz yapa- cağımıza göre, bu sorunun çö/ülmemesi için neden yok. 29 bin geçici işçüün du- rumu mutlaka bu yıl sonu- na dek belliolmakzorunda. Bu proje gerçekleşmezse, ben kendimi hiçbirşey yap- mamış saj^nm. KarayoUa- n işçileri, kışın karla uğra- şıyor, vann yol yapıyor, de- niyor. Bizim geçici işçileri- nıizin de 8 yıllık eğitimden sonra 12 ay çalışması gere- kiyor. Taşımalı sistem nede- nrvle, bütiin yollan sürekli açık kaunalı. 8 yıllık eğitim, Köy Hizmetieri'nin kışın da çahşmasınızonınlu haiege- tirdL" Harp Akademileri komşu ülkelerin durumunu inceledi Silahlanma raporuALPERBALLI ANKARA - Harp Akademileri Komutanlığı, Türkiye'nin savunma sanayii altyapısının komşulanyla karşılaştınldığında kendi kendine yeterli olmaya doğru giderek geliş- tiğini bildirdi. Harp Akademileri ta- rafından hazırlanan "TSK ve Sa- vunma Sanayii'' başlıklı raporda, Türkiye'nin Batı'nın ambargosuna hedef olan komşulannın özellikle Çin ve Kuzey Kore'den silah ve tek- noloji dışalımına yöneldikleri kay- dedildi. Raporda, Türkiye'nin sa- vunma elektroniği ve havacılık ko- nularında gelişmiş ülkeler standar- dına ulaştığı kaydedilirken "Türki- ye,bazı belirii silah sistemlerinin ge- liştirilmesi üzerindeçaba sarfetme- mekle birlikte.gerektiğinde bu silah sistemlerini üretebilecek temel alt- >apı>~a \c insan gücüne sahip bir ül- ke konumundadır" denıldı. Hava Pılot Kurmay Yarbay Os- man Gür tarafından hazırlanarak Harp Akademileri Komutanı Orge- neral NecatiOzgen'in önsözüyle ki- taplaştınlan raporda, Türkiye'nin komşulanna ilişkin şu değerlendir- melere ana hatlanyla yer verildi: Yunanistan: 1980'lerin başında Avusturya ve Almanya'yla imzala- nan lisans anlaşmalan çerçevesin- de paletli zırhlı personel taşıyıcılar ile 30 milimetrelik uçaksav ar topla- nnm üretimine başladı. Atina ya- Yetişmiş insangücü kaynaklannın kısıtlı olması nedeniyle başarılı olamadı. Balistik füzeler ve topçu roketleri ile m o - torlu toplann üretiminde önemli yetenek- ler kazandı, ancak bağımlılıktan kurtula- madı. İSrall; Bölgedeki en güçlü savun- ma sanayiinin sahibi. Dünyaya yayılmış Yahudi toplumu tarafından destekleniyor. Sürekli bir teknolojik bilgi akışına sahip. kınlanndaki HAI (Yunanistan Uzay ve Havacıhk Sanayii) tesislerinde ise ABD ve Fransız yapımı uçak ve helikopterlerin bakım ve onanm hizmetleri ile bazı yedek parçalan- nın üretimi gerçekleştirildi. Ancak 1980'lerin sonlanndan itibaren yurtıçi siparişlerdeki düşüş ve HAI'nin kuruluş aşamasında ön- görülen ihracat hedeflerine ulaşıl- maması gibi nedenlerle kara ve ha- va sistemleri üretiminde kayda de- ğer bir gelişme elde edilemedı. Si- vil amaçlı gemi inşa olanaklan son derece ileri düzeyde bulunan Yuna- nistan'ın, bualandakı potansiyelini Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyaçlannı karşılamada organize edemediği görüldü. 199O'lı yıllarda Almanya lisansı altında firkateyn inşa etme- ye başlayarak bu alandaki ilk ciddi adımını attı. Buna karşılık arzuladı- ğı başanya ulaşamadı. Uçak ve he- likopter teknolojileri ile roket ve sa- vunma sanayiine yönelik elektro- nik teknolojilerinde Türkiye'nin çok gerisinde kaldığı görülmekte- Y l i n a n l S t a n : Uzay ve havacıhk sanayi- inin ihracat hedeflerine ulaşamaması ne- deniyle üretimde kayda değer gelişme gösteremedi. f r a n : Çin Halk Cumhuriye- ti ve Kuzey Kore gibi teknolojik açıdan ge- ri ülkelerle işbirliğine zorlandı. B l l l g a - H s t a n : Tamamen eski Sovyetler Birli- ği'ne bağımlı durumda olması nedeniyle modern siJah sistemleri geliştiremedi. dir. İran: Irak'la savaş ve Batı'nın uyguladığı silah ve teknoloji am- bargosu, savtuıma sanayii altyapısı- nı geliştirme çabalannı olumsuz yönde etkilemiş, Tahran yönetimi- ni Çin Halk Cumhuriyeti ve Kuzey Kore gibi teknolojik açıdan geri ül- kelerle işbirliğine zorlamıştır. Iran'ın bugün için sahipolduğu bel- ki de en ileri üretim yeteneğinin topçu roketleri ile kısa-orta menzil- li balistik füzeler üzerine yoğunlaş- tığı görülmektedir. Aynca genelde eskimiş teknolojili Doğu Bloku sis- temlerinin ömek alınması ve kop- ya edilmesi yoluyla da bazı muha- bere donanımı, tekerlekli zırhlı araçlar, hafif kara silahlan ve tank- savar füzelerinin yapıldığı bilin- mektedir. Bulgaristan: Savunma sanayii fa- alıyetlerinde tamamen eski Sovyet- ler Birliği'ne bağımlı bir durumda olması nedeniyle teknolojiye ulaş- mada ve modern silah sistemleri- nin geliştirilmesinde zorluklarla karşılaşılmıştır. SavTinma sanayii iş dağılımında mühimmat, kara ko- nuşlu elektronik harp sistemleri ve muhabere donanımı üretimini üst- lendi. Aynca sınırlı da olsa zırhlı araç üretimi yeteneklerini geliştir- di. Irak: Saddam Hüseyin rejiminm başa geçmesinden sonra savunma sanayii alanında kendine yeterli ola- bilmek ve silahlı kuvvetlerin büyük miktardaki savunma donanımı ihti- yacını yurriçi kaynaklardan karşıla- yabilmek için gerekli yatınmlardan kaçınmayan Irak, yetişmiş insangü- cü kaynaklannın kısıtlı olması ve devlet eliyle gerçeldeştirilen yatı- nmlarda büyük idari hatalar yapıl- ması nedeniyle başanlı olamamış- tır. Balistik füzeler ve topçu roket- leri ile kundağı motorlu toplann da aralannda bulundugu kara tipi si- lahlann üretimindeönemli yetenek- ler kazandı, ancak bağımlılıktan kurtulamadı. Suriye: Türkiye'nin komşulan arasında en zayıf savunma sanayii altyapısma sahip ülke. Eski Sovyet- ler Bırliği'nin destekleriyle güçlü bir ordu kurdu, ancak kendi sanayıi- ni kurmak yerine yardım almayı ter- cih etti. Bu nedenle 199O'lı yıllara kadar faaliyetleri mühimmat üreti- mi ve tadilatlarla sınırlı kaldı. Son dönemde Iran ve Irak örneklerini izleyerek 1991 yılından bu yana Kuzey Kore ve Çin'in teknik ve in- san gücü desteğiyle balistik füze üretimi yonünde adımlar atmaya başladı. Israil: ABD'den aldığı büyük miktarda mali ve teknolojik yardım sayesinde bölgedeki en güçlü sa- vunma sanayiinin sahibi oldu. Dün- yaya yayılmış Yahudi toplumu tara- fından da mali açıdan desteklen- mekte, sürekli bir teknolojik bilgı akışına sahip olmaktadır. Yine de birçok temel sanayiden yoksun bir ülke olarak dısa bağımlı kalmaya devam ediyor. ABD desteğinin ke- silmesi durumunda belirii alanlar- da yoğunlaşmış AR-GE faaliyetle- rine rağmen gerileyeceği muhak- kaktır. Kuzey Kore, Çin: Sovyet yapısı silahlan taklitle başlattıklan sanayı- lerini belirii düzeye getirdiler. Ba- tı'nın ambargo uyguladığı ülkeler üzerinde egemenlikleri ile önemli bir pazar kapülar. Türkiye'nin bu pazan ele geçirebilmesi için üstün teknoloji içeren ürünleri sunması gerekir. m 8ÖmürÜ8Üne karşı çıkın'• Baştarafı 1. Sayfada Kültür Bakanı tstemihan Talay. Bayındırlık ve Iskân Bakanı Yaşar Topçu, Orman Baka- nı Ersin Taranoğlu ve Enerji ve Tabii Kay- naklarBakanı CumhurErsümer katıldı. De- mirel, etkinliklerden alınacak dersin beraber- lik olduğunu, bunu zedelemeye çalışanlann yanlış yapacağını anlattı. Türkiye'nin ana- yasal ve demokratik bir dev let olduğunu be- lirten Demırel. "herkes ber şeyi söylerken saygısızhk da yapılmadıgına" dikkat çekti. Geçmışte yaşanan acılan yanna taşımaya- caklannı vurgulayan Demirel şöyle konuştu: "Bize güven ve banş içinde bir yaşam lazım. Doğulusuna, Banlısına da. Sünnisi ve Alevi- sine de lazım. Eksikliklerimiz var. Herkes. bu ülkenin vatandaşı olarak birinri sınıf vatan- daştır. Kendinizi bu ülkenin birinci sınıf va- tandaşı saymazsanız, kendi kendinize ezryet edersiniz. Bu yanlışnr. .\levi ve Sünni vatan- daşlann, birinin diğerinden farkı yoktur." Demırel. Türkiye'de pek çok sorun oldu- ğuna. bu sorunlar içinde yaşamanın kolay ol- madığına dikkat çekerek, hangi inançlarda olurlarsa olsunlar dini ıstismar etmek iste- yenlere karşı çıkılmasını istedı. Demirel, "Bu ülkede şikâyetçi olmaktansa, bufilkeyidaha ileri nasıl görürvbihriz.diyelim. Bu memleket- te hatalar olmuşrur. Ama herkes i>tedigi yere gidebiliyor, istediği şeyi söylüyor" dive konuş- ru. Yurttaşlardan Atatürk'ün koyduğu iikele- re bağlı kalmalannı ısteyen Demırel, alanlar- da bırlik ve milletm i> ıliğıni aradıklannı. baş- ka türlüsünün yanlış olacağını vurguladı. V r ılmaz, kültürel farklılıklan. çatışma, ay- nşma ve düşmanlık nedenı değil, ülke insan- lannı zenginleştiren ve birbinne kenetleyen unsurlar olarak gördüğünü söyledi. Yılmaz. "Bin birbirimize bağlayan bağlar o kadar güçlüdör ki, kimse bunlan koparamaz. Bun- lan koparmaya çahşanlann sonu her zaman hüsran olur" dedi. Yılmaz, kavgadan değil. uzlaşmadan; siyasi lafebeliğinden değil, hiz- met yanşından yana olduklannı vurgulaya- rak, Hacı Bektaş Veli'nin "Ayağakalkarsan, hizmetamacryiakalk''sörfnüaııımsattı Yıl- maz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün \icdanlanmıza el uzatanlar, Türk Müslümanlannın berrak sulannı bulandır- maya çalışanlar vardır. Bunlar fslamı refe- rans aldıklannı söyleyerek ithal mah Acem- Arap kanşımı gerid birrihniyetisergDemek- tedirler. 'Bızden olanlar Müslümandır' şek- lindeki sahte propagandalan fle bölücülük yapmaktadırlar. .Anadohı insanı saf ve temiz inana Be yüzyıllardır, tespihin uzunluğuna. sakabn şeklinebakmaksı/ın mütevazı olmuş- tur. tnsan sevgisini gönlünde taşımay anlar. di- ni kendi tekeflerine almakisteyenlereen iyi ce- vabı Türk Müslümanı verecektir. Kimseden korkmadan çauşmaya devam edeceğiz.'' Baykal, Hacı Bektaş Veli'nin eşitlık ve bi- limi her şeyin önünde kabul edişiyle Türki- ACIBEKTAŞ ŞENLÎĞl'NDEN N O T L A R 'Aleviyiz, adııııızı istiyoruz 9 EMtVE KAPLAN HACIBEKTAŞ - Hacı Bektaş Veli'yı anma törenle- rinde "irticanın 1950'liyülar- dan bu yana uygulanan poli- tikalar sonucu bugüne geldi- ği" voırgulanarak. "politika- lar değişmediği sürece irtica- nındurmayacagı" uyansında bulunuldu. Hükümet politi- kalarını eleştiren Aleviler; Çorum, Maraş ve Sıvas kat- liamlannın bir daha yaşan- maması dıleğinde buîundu- lar. Hacı Bektaş Veli dernek- leri adına okunan bildiride. "Aleviyiz, adımtn jstiyoruz" denirken Diyanet Işleri Baş- kanhğı'nın kaldınlması ve Alevi çevTelerde cami yapı- mı politikalanndan vazgeçil- mesi istendi. Nevşehir'in Hacıbektaş il- çesinde düzenlenen törene yaklaşık 500 bin yurttaş akın etti. Hacı Bektaş Veli'vi anma törenlerine kaülan Cuhıhurbaşkaru Süley man Demirel. Ha- cı Bektaş Türbesi'ndeki aslanlı çeşmeden su ıçti. (Fotoğraf: AA) Yoğun güvenlik önlemlerinin alm- dığı etkinlikler sırasında binden faz- la polıs, 200 kadar asker görev yap- tı. Devlet zirvesinin detaşındığı kut- lamalara Türk-Iş Başkanı Bayram Meral. ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras. eski Galatasaray Asbaşkanı Adnan Polat da katıldı. Yurttaşlar, Polat'a sık sık tezahüratta bulundu- lar. Başbakan Mesut Yılmaz, tören başlamadan önce Alevı dedelerinden Yusuftzzettin Ulusoyile yaklaşık bir saat süren görüşme yaptı. Törene ka- tılan CHP lideri DenizBaykal, "Baş- bakan Baykal'' sloganlan ile karşı- landı. Aleviler, hükümet politikalannı sert bir dille eleştirdiler. Kutlama tö- renlerinin başlangıcmda, şair \leh- met Erdal'ın "Şeriat rozetini goğsü- mün üstüne takamaziar / Devrimle- rim var iken / Özgür Türk kadınını karaçarşafasokamazlar/Devrimler var iken" dizelerinin yer aldığı şiiri okundu. Semah gösterilerinin coşkuyla al- kışlandığı törende. Başbakan Mesut Ytlmaz'ın sık sık Hacı Bektaş'ın sözlerine yer verdiği konuşmasına öğle ezanının okunması nedeniyle geç başlaması dikkat çekti. Hacı Bektaş Veli derneklen adına okunan bildiride devlet politikaları eleştirilirken eşitlik istendi. Aleviliğin gerçek demokrasi ve la- ikliğin güvencesi olduğu vurgulanan bildiride "Biz Aleviyiz, Adımtn isti- yoruz" denildi. Bildiride şu istemlere yer verildi: "Baslacı, yasakçı anlayışuı üriinü olan 1982 Anayasası ve 12 Eylül hu- kuku kaldınJmalı. yeniiikçi bir ana- yasa yürüriüğe konulmaljdır. Düşün- ce özgüıiüğünün önündela engeller kaldınlmalı. Alo ileri. oraya buraya çekiştiren eller çekilmeü. kendi ya- şam ve inanclanna saygı duyulmab- dır. Alevikrin isten atdmalanna son verilmeli. terfilerine engel olunma- malıdır. Çorum, Maraş ve Sıvas olay- lan bir daha vaşanmamaiı. gi/li ka- lan sanıklarbulunup azalandınlma- lıdır. Diyanet tşleri Başkanhğı kakta- nunau, Alevi köylerine cami yapü- ması politikasından vazgeçü- melidir. İrtica iie mücadele bir görevdir. İrtica, bu top- rakiarda 1950'U yillardan bu yana devletin uvguladıgı po- litikalar sonucu bugüne gel- miştir. Bu politika değişme- dikçe irtica önlenemez. Laik, demokratik \e parasız eğitim istiyoruz. Zorunlu din dersle- ri ile çocuklann kendi deger- lerine yabancılaşünlmasın- dan vazgeçilmelidir. Zorunlu eğitim lOyıiaçıkanlmalı, din dersi altında dogmanın pran- gasunn vurulmastna son ve- rilmelidir. Devlet kadrolan ırkçı ve şeriatçüardan anndı- nlmahdır. Köy boşaltma, in- san haklan ihlalleri zorta göç uYguiamalanna son verilme- hdir." Törene katılan konuşma- cılara etkinliklerin simgesi olarak değerlendirilen "gü- vercin" armağan edildi. Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel, devlet politikalan- na yönelik eleştirilere "Türkiye de- mokratik bir devleftir. Eğer öyte ol- mazsa buradaolamayız. Her şey söy- lendi. Türkiye, daha çok demokratik olsaydı daha ne söylenebilirdi, diye düşündüm. Bu ülkeden şikâyetçi ol- maktansa, bu ülkeyi daha ileri nasıl götürebOiriz, diyeHm" yanıtını ver- di. Deniz Baykal, Hacı Bektaş Veli üniversitesi kurulmasını önerirken Başbakan Yılmaz, Hacı Bektaş Veli yerine "Haa Bayram" diyerek gaf yaptı. Üniversite için bir şey söyle- yemeyeceğini. ancak araştırma mer- kezinin Hacıbektaş'a getirilmesi ko- nusunda söz verebileceğini söyleyen Yılmaz, "tnşallah, zaman içinde o fakülte de üniversite de olur" dedi. ye'nin ve insanhğın önünde büyük ufuklar açtığını belirterek. "Bu toprağminsanlançok incüıdüer.Ama kimseyi incitmedikr. Ama da- ha fazla zorlamamak, sahip çıkmak lazım" dedi. İrtica tehlikesine de dikkat çeken Bay- kal, tehlikenin, tehdidi yok sayarak ve sırtı- nı sıvazlayarak ortadan kaldınlamayacağı uyansında bulundu. Hacı Bektaş Veli Dost- luk ve Banş ödülü'ne değer görülen Çanka- ya Belediye Başkanı Dogan Taşdeiende dost- luğu ve sevgiyi Hacı Bektaş Veli'den, diren- meyi Pîr Suhan'dan, laik demokratik anlayı- şı Mustafa Kemal'den öğrendıklerini vurgu- ladı. Hacıbektaş Belediye Başkanı Mustafa Ozdvan, Aleviliğin siyasete alet edilmeme- sı gerektiğini anlatarak, devletin cami ve ce- mevi yapması yerine, insanlığa yatınm yap- masını istediklerini vurguladı. Hacı Bektaş Vieli'yi anma törenleri için Hacıbektaş ilçesine gelen, ancak Belediye Meydanı'nda düzenlenen resmi törene katıl- mayan Başbakan Yardımcı- sı Bülent Ecevtt, önce Hacı- bektaş'm 103 Evlersemtin- de, Cem Vakfı tarafından yaptınlacak olan cemevı ve kültür merkezinin temel at- ma törenine katıldı. Ecevit, törende yaptığı konuşmada, 55. hükümet olarak Alevile- re verdikleri sözü tutmaya başladıklannı ve cumhuriyet tarihınde ilk kez Alevilere bütçeden resmen ödenek sağlandığını kaydetti. Ecevit daha sonra Hacı Bektaş Tür- besi'ni ziyaret etti. Ecevit'e, DSP Hacıbektaş Ilçe Merke- zi'ni ziyarete giderken va- tandaşlar tarafından, "Sokla birleşme seninle", "Halkçı Ecevit" sloganlan atılarak sevgi gösterisinde bulunul- du. Yılmaz, Hacıbektaş'tan sonra gittiği Nevşehir'in Avanos ilçesinde Ayhanlar köyündeki sulamaprojesinin temelini attı. Yılmaz, Âyhan- lar'a gelmeden önce de Ka- rabuma'da geçen haziran ayında ölen ANAP Belde Başkanı Omer Demir'in evi- ni ziyaret ederek başsağhğı diledi. Yılmaz, Avanos'daki temaslannı tamamladıktan sonra Üreüp'e geçerek Tur- gut Özal Tş Merkezi'nin açı- lışını yaptı. Yılmaz, Mahalli Idareler Yasası'nın ekim ayında TB- MM'nin açılmasıyla ele alı- nacağını belirterek Yasa'nın çıkmasından sonra merkezi- yetçilik diye adlandınlan so- runun ortadan kalkacağmı kaydetti. Yılmaz daha sonra Ürgüp'ün Ortahisarbeldesi- ne geçerek burada belediye- yi ziyaret etti. Yılmaz, bura- dan da Göreme'ye geçerek belediyenin yeni hizmet bi- nası ile çok amaçlı salonun temelini attı. Nevşehir Ulus- lararası Havaalanı'nın yapı- mı için 3,5 trilyon lira para aynldığmı belirten Yılmaz, havaalanm Cumhuriyet Bay- ramı'ndan önce açılacağını bildirdi. Kazalards 28ölü • Baştarafı 1. Sayfada ki 34 NBH 53 plakalı mini büs, viraji alamayınca şoföı Hüseyin Saühoğlu yöneti- mindeki Üsküdar-Beykoz seferini yapan belediye oto- büsüne çarparak devrildi. Ağır yaralanan minibüs sü- rücüsü Kenan Deniz (27), kaldınldığı Haydarpaşa Nu- mune Hastanesi'nde hayatı- nı kaybettı. Yaralılar aynı hastanede tedavi alnna alın- dı. Kastamonu'nun Taşköprü ilçesi yakınlannda NihatTa- tar yönetimindeki 37 AC 369 plakalı otomobil, Enis Nar'ınkullandığı37EL435 plakalı kamyon ile carpıştı. Kazada, Mesut Temel (40), Nihal Tatar (36) ve 7 yaşın- daki Bahar Temel öldü, 4 ki- şı de yaralandı. lzmir ve Bursa'da meyda- na gelen trafik kazalannda ise 3 kişi öldü, 3 kişi yaralan- dı. Izmir'in Bornova ilçesi Çiçekliköy mevkiinde, Hay- rettin Dursun'un kullandığı otomobil, fthami Ataş'ın kullandığı yolcu otobüsüy- le carpıştı. Kazada, Hayret- tin Dursun (47) öldü. Bursa'dan Gemlik'e gidcn Ahmet Sevinç'in kullandığı 16 FV 080 plakalı kamyonet. 13.kilometredetaklaattı. Bu sırada. çevrede bulunan ve yardımcı olmak isteyen Ser- vet Dogantûnur, a>nı yönde seyreden fbdvan Durmuş'un kullandığı 34 UEP 67 plaka- lı aracın çarpmasıyla ağır ya- ralandı. Hastaneye kaldınl- mak istenen Servet Doğanti- mur, yolda öldü. Bursa-lzmir karayolu 71. kilomerresınde ise bir motosiklet bankete çarparak devrildi. Adı öğre- nılemeyen motosiklet sürü- cüsü olay yerinde öldü. Izmit, Artvin ve Kara-. bük'te meydana gelen trafik kazalannda 4 kişi öldü. Iz- mıt'ten Istanbul'a giden Ab- dullah Kapan idaresindeki kamyon, D-100 karayolunun Kuruçeşme mevkiinde, yo- lun karşıstna geçmeye çalı- şan Fikret Yümaz'a çarptı. Emekli öğretmen Yılmaz (65), kaza yerinde öldü. Ko- caeli'nin Körfez ilçesinde Ankara yönüne gitmekte olan Albay Osman Yüksel'in kullandığı 34 VY 7555 pla- kalı özel otomobil, TEM'in Kirazhyalı mevkiinde, şa- rampole yuvarlandı. Kaza yerinde ölen Albay Osman Yüksel'in, 2. Ordu Komu- tanlığfnda görevli olduğu öğrenildi. Artvin'in Hopa il- çesinde, sürücü belgesi ol- mayan 18 yaşmdaki Volkan Karataş yönetimindeki 52 K 589 plakalı kamyon, bahçe- de oynayan Se\^ Topal'a (9) çarparak öfümüne neden ol- du. Karabük'ün Safranbolu ilçesinde, Ayteküt Ay'ın kul- landığı 31 PN 067 plakalı otomobil şarampole yuvar- landı. Kazada, Aytekin Ay (29) olay yerinde öldü. Viranşehir'den Şanlıur- fa'ya gelen Mustafa Toprak yönetimindeki 63 HH 898 plakalı minibüs, Çamlıdere bucağı yakınlannda takla atarak şarampole yuvarlan- dı. Kazada, adı öğrenileme- yen 2 kişinin öldüğü, 9 yara- lının tedavilerinin ise sürdü- riildüğu bildirildi. Afyon'un Dinar ilçesi yakınlannda tb- rihimAva yönetimindeki 03 EL 874 plakalı minibüs, Ço- bansaray köyü dörtyol kav- şağında, Asteğmen Alper Atalay yönetimindeki 34 HLU 53 plakalı otomobille carpıştı. Kazada, Alper Ata- lay ölürken 3 kişi yaralandı. Çankın'dan Ankara istika- metine giden, Ahmet Gül (45) yönetimindeki 57 AH 344 plakalı özel otomobil, sürücüsünün kontrolü kay- betmesi sonucu aynı yöne gi- den Gazi Koçak idaresinde- ki 06 CCN 89 plakalı traktö- rün altına girdi. Kazada, Ah- met Gül ve Esra Gûl (18) ölürken bir kişi yaralandı. Hatay'dan Adana'ya gel- mekte olan Kemal Fu-tma yönetimindeki 06 HAS 72 plakalı yolcu otobüsü, Cey- han'a bağlı Dokuztekne kö- yü yakınlannda, Aü Zaim'in kullandığı 46 KH 218 plaka- lı kamyona arkadan çarptı. Kazada, Ercan Fırtma (17) ölürken, iki kişi yaralandı. Isparta, Trabzon, Sürme- ne, Şırnak. Denizli ve Orha- neli'deki trafik kazalannda ise 10 kişi öldü, 7 kişi yara- landı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear