23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 AĞUSTOS 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TMMOB, Diyarbakır'da yaptığı bir araştırmayla 1072 ailenin sosyal durumunu inceledi Göçerler can güvenKği istiyorMAHMITORAL DtYARBAKIR - Türk Mimar ve Mühen- dıs Odalan Birliği (TMMOB) tarafindan ya- pılan biraraştırma, Diyarbakır'da yaşayan in- sanlann yüzde 64.3' ünün sosyal güvenceden yoksun oldugunu belirledi. Araştırmada, kent halkının yüzde 21.05'i sürekli işsiz, yüzde 37.22'si ise geçicı ışçi olarak belirlendi. TMMOB'run araştırması. köy boşaltmalan so- nucu Diyarbakır'a zorunlu göç eden 337 ai- lenin 231 'inin can güvenliği sağlanması ha- linde geri dönebileceğini de ortaya koydu. TMMOB tarafindan yapılan biraraştırma- da, Diyarbakır'da oturan 1072 hane reisine iş durumlan ve sosyal güvencelerinin olup ol- madıgı soruldu. Ankete katılanlardan yüzde 64.3 'ü her türlü sosyal güvenceden yoksun ol- dukJannı belirtti. Yineaym çalışmada, Diyar- bakır nüfusunun yüzde 21.05'inin sürekli iş- siz, yüzde 37.22 'sinin de geçici işçi olarak ça- • Araştırmada, Diyarbakır'da yaşayan insanlann yüzde 64.3'ünün sosyal güvenceden yoksun olduğu, kent halkınm yüzde 21.05'inin sürekli işsiz, yüzde 37.22'sinin ise geçici işçi olarak çalıştığı belirlendi. lışabildiği anlaşıldı. TMMOB anketınde or- taya çıkan sonuçlarda, Dıyarbakır ıl merke- zinde çalışanlann yüzde 57.94"ünün "ame- leük. tablacılık, boyacıkk" gıbi günübirlık iş- lerde çalıştığı belirtılirken günübirlık çalı- şanlann yüzde 49.49'unun da zorunlu göç sürecinde kente geldiğinm altı çızıldı. Araş- tırmada, kent merkezindeki aktif nüfusun an- cak yüzde 29.06'sının çalıştığı, geri kalan yüzde 70.94'ünün ise işsiz konumda olduğu kaydedildi. TMMOB tarafindan 1990-96 yıllannda köy boşaltmalan sonucu Diyarbakır'a göç eden ve 'Zorunlu Göç Grubu' olarak adlan- dınlan 337 hane üzennde yapılan anket araş- tırmasında da, deneklere "Diyarbakır'a göç De gelmişseniz, geldiğinizyeregeri dönmeyi dü- şünürmüsünüz.hangjkoşunarda" sorusu yö- neltıldı. Denekler gen dönüş içın bırden fazla ko- şul sıraladı. Araştırmaya göre 337 hanenin 231 "ı can güvenliği sağlanması halinde köy- lenne geri dönebileceğini ifade ettı. TMMOB araştırmasında, can \e mal gü- venliğinın ardından gen dönüş için sıralanan koşullar ıse yüzde 17.51 ile "toprak verilir- sedönerim". yüzde 10.98 ile "ailevivesosyal sorunlanm çözülürsedönerim", son olarak da yüzde 0.89'îa "kentteki olanaklan bulursam dönerim'' şeklinde sıralandı. Araştırmada hiç koşul sürmeden köyüne geri döneceğini ifa- de edenlerin oranı ise yüzde 2.67'de kaldı. Aynı araştırmada 1072 hane üzerinde "Tfi- yarbakır'dan başka yerlere göçeğUimleri" de incelendi. Söz konusu ankette deneklere "Baş- ka bir yere göç etmeyi düşünüyor musunuz" sorusu yönelrildi. Bu soruyu yanıtlayan de- neklerin yüzde 31.9'u gitmek istediğini, an- cak maddi durumu ve çeşitli nedenlerle Di- yarbakır'dan gidemediğini belirtti. Diyarba- kır'dan asla aynlmak istemediğini bildiren hane sayısı yüzde 40.49 olarak ortaya çıktı. Araştırmada Diyarbakır'dan göç etmeyi düşünenlerin asıl hedeflerinin "daha büyük bir kent" olduğunun da altı çizilerek şu de- ğerlendirmeyapıldı: "Aluıanvanıtlardanan- laşddığı üzere Diyarbakır'ın yansuıdan faz- lası öniimüzdeki sürecte, Divarbakır var olan konumunu sürdürmeye devam ederse, göçii hedeflemekte olup, bu da 400 bin dolayında bir kitlenin göçü anJamuıa gelmektedir." Incirlik'teanlaşma umudu doğdu SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA - ABD üs ve işyerlennde 23 Temmuz günü başlayan ve 1800 iş- çiyi kapsayan toplusöz- leşme görüşmelerinde ilk kez umut verici gelişme- ler yaşanıyor. Harb-lş 2. Başkanı Ne- jatEren, idari maddelerin bazılan üzerinde anlaş- ma umudu doğduğunu söyledi. Dün öğleden son- ra başlayan görüşmelere girmeden önce, bir önce- ki görüşmede küçük de olsa bir umut ışığının ya- kıldığını belirten Nejat Eren. aslında idari mad- delerde işveren ve sendi- kanın istedikleri arasın- da büyük bir fark bulun- madığını, bu yüzden işve- renin katı tutumuna bir anlam veremediklerini söyledi. Eren sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak önceki günkü göriişme- lerde taraflan anlatan 1., işjeri temsilcüerini belir- ieyen 6. ve kaçak işçi ça- hşünlmasıyla ilgiti 7. mad- denin yanı sıra taşeron iş- çi konusunu belirieyen 13. madde ve idari konular- daki 29, 30, 31, 35 ve 37. maddelerde hemen he- men beili noktalara gelin- di. Daha sonra parasal ve iş güvenliği ile ilgili mad- ddere geçeceğiz ki. bunlar bizim için çok önemli." Son günlerde İncirlik Üssü üzerine yapılan spe- külasyonlara da değinen Eren, üsteki ABD'Iilerle grevciler arasında çıkan birkaç tartışma ve kendi açıklamaları dışındaki tüm söylentilerin gerçek dışı oldugunu kaydetti. Bu arada Kuzey Kıb- ns Türk Cumhuriyeti 'nde- ki sendikalarda grevde olan işçilere maddi v e ma- nevi her türlü katkıyı yap- maya hazır olduklannı bildirdiler. ABD Büyükelçiliği. Harb-lş Sendikası'nın "yasalara aykm" olarak mteledıgı "personeün, ai- le üyelerinin İncirlik üs- sü'nün çeşitli bölümlerin- de çalıştırdması" uygu- lamasının yasal oldugunu öne sürdü. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI llkesiz Birlik mi? llkeli Yalnızlık mı? Vakıfbank'ın eğftim merke/i olarak kullandığı ve Ömer Seyfetn'n'in "Perili Koşk" adlı romanını vazdığı Yakaak'taki bina. sokak çocuklanmn eğifjm göreceği \ akrfbank UmutÇocuklan tlköğretim Okulu'na dönüştiirüldü. Vakıfbank Gend Mâdürlüğu ve Is- tanbul Valiliği Sosval Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu arasında im/alanan protokolle barınacak biryeri olrnayan. korunma- ya muhtaç çocuklann bannma ve temel ihtiyaçlannm karşılanması ve 8 \ ıllık temel eğitinı hakkmdan yararianmalan amacıyta kurulan Umut Çocuklan İlkögretim Okulu 14 EylüTde öğretime baslayacak. Hemen herkes düşünüyor.. He- men herkes aynı soruyu soruyor: - Seçimlerden olumlu bir so- nuç çıkabilmesi için ne yapılabi- lir? Oysa sorunun yanrtı çok açık: - Ulke sorunlanna benzer pen- cerelerden bakanlan aynı çatı al- tında toplayın; sorun çözülür! Fazilet üçüncü parti olur. Solun ağıriığı çok artar. Siyasal istikrar sağlanır. Ama yanrt kolay da, uygulama- sı kolay değil. ••• Birleşme başkadır, güçbirliği gene başka. Birleşmede, tüm kimliğin baş- ka bir kimlik içinde erimesi var. Güçbirliğinde ise kimlikler koru- nur; ama katılanlann çıkarları da daha iyi korunmuş olur. Türk siyasal yaşamında -bu- gün için- birieşme gerçekçi bir yaklaşım değil. Ne sağda, ne de solda!.. Ama güçbirliği gerçekçi bir yaklaşım olabilir. Güçbirliği kavramı ise uç ayn se- çenek sunar. Salt seçim işbirliği... "Darprog- ram" için güçbirliği... "Genişprog- ram"için güçbirliği... Salt seçim işbirliği bile, Türki- ye'de siyasal dengeleri olumlu yönde değiştirebilir. Oaha doğru- su, toplumsal dengelerin siyasal yaşama yansımasındaki büyük çarpıklığı epeyce azaltabilir. "Dar program" için güçbirliği, amacı salt sandalye paylaşımı ol- maktan çıkanr. Aralannda ideolo- İikfarklarbulunanlann bile, "temel konular"da anlaşmak kaydıyla, bir araya gelmelerine olanak ta- nır... özellikle bunalım dönemle- rinin aşılmasını kolaylaştınr. "Geniş program " için güçbirli- ği, büyük ölçüde bir ideolojik be- raberlik ister. Uzun soluklu ikti- darların oluşumuna kapıyı ara- lar... Temel sorunlann çözülmüş olduğu, ciddi bunalımlann yaşan- madığı dönemler -ya da ülkeler- için geçerlidir. ••• Fransa'da De Gaulle. istikrar- sızlıktan yorgun düşmüş bir top- lum için cankurtaran simidi idi. Etkileri çok uzun sürdü. Solun "ebedi muhalefet" gibi görüldü- ğü bir dönem yaşandı. Ta ki Mitterrand, solun tüm güolerini bv "ortakprogram" et- rafında toplayıncaya kadar... Ve önce sol iktidar oldu.. Son- ra da sağ-sol dengesiniruyerii ye- rine oturduğu, istikrarlı bir yeni dönem başladı. Ne "sonsuz ikti- dar" kaldı, ne de "sonsuz muha- lefet!" Türkiye'de böyle bir "geniş program" için işbirliği yolu şimdi- lik tıkalı. Tıkalı olmasının en büyük ne- deni ise, partilerin demokratik ol- mayan yapılan. Sağdaki bir parti, "lider"in\ pa- ra gücü ile ayakta tutma.. ve de yargı önüne çıkarmama savaşımı- nın dışında hiçbirşey düşünemez durumda. Soldaki iki büyük par- ti ise önderferinin tutsağı olmak- tan kurtulamıyorlar. Ama rejimi esenliğe çıkaracak bir "dar program" etrafında bir araya gelmek.. Türkiye için belki de hiçbir zaman bu kadar gerek- li olmamıştı! Ecevit"dar program "lı bir güç- birliğini ANAP'la arıyor. Yanlış seçim! Çünkü ANAP'ın içindeki güçlü "Türk-lslam sentşzci" kanat, re- jimi esenliğe çıkaracak bir çözüm demetine izin vermez. ANAP'lı bakanlar, adalette ve içişlerinde ne yaptılar? DSP'Iİ Milli Eğitim Bakanı'nın elini kolunu kim yada kimler bağladı? Türkiye'nin bugünkü çıkma2î- nın en büyük sorumlularının ba- şında geçmiş ANAP hükümetle- ri var. Yerel yönetimlerde Refarj ye Fazilet'le işbirliği yapanlann ba- şında ANAP'ın "yerelgüçleri" var. ANAP'ın, Özal'ın ürünü olap çarpık yapısı değişti mi ki, tutû- mu değişsin? Rejim için "dar programh" bir güçbirliğinin gerçek adresi sol ol- malı. CHP ve DSP'nin başını çe- kecegi demokratik kitle örgütle- rinin ve küçük partilerin destek verecekleri bir "ortak program" Türkiye'de çok şeyi değiştirebilir. Dengeleri yerli yerine oturtabi- lir. Askerin de kışlasında huzur içinde oturmasını sağlayabilir.. Ama, bunun çok ama çok zor bir ön koşulu var: Ecevit ile Bay- kal'ın kendi kendilerini aşmalan! Ya da partilerinin onlan aşmalan! llkesiz birlik mi? llkeli yalnızlık mı? Ikisi de kötü. En kötüise "ilkesiz yalnızlık!" -T - • • Karadenizde selin yol açtığı kayıplardan yerel yönetimler sorumlu tutuldu Felaket 6 doğal' değil 6 yereP tstanbul Haber Servisi-Trabzon' un Köprübaşı ilçesine bağlı Beşköyde, ge- çen hafla meydana gelen ve kaybolan- lar nedeniyle ölü sayısmın henüz be- lirlenemediği, maddi hasann da 100 trilyona ulaştığı sel felaketinin. yerel yönetimlerin sorumsuzluklanndan kaynaklandığı belirtildi. Türk Mühendisleri Birliği Derneği Genel Başkanı ŞevketÇorbacıoğlu ve Karadeniz Çevrecileri sözcüsü Kenan Kuıt Karadeniz'deki sel felaketiyle il- gili yerinde gözlemler>aparak birra- porhazırladılar. Raporagöre Karade- niz'deki sel felaketi "Geliyoruın diye diye" geldi. Daha önce 47 kişinin ölümüyle so- nuçlanan 1990 felaketinden sonra Ka- radeniz Teknik Üniversitesi ve Dev- let Su Işleri tarafindan yapılan araş- ttrmalar doğrultusunda, "dere yatak ve kenarlannda vapılaşmava izin ve- rümemesi" gerektıği doğrultusunda ilgililenn uyanldığı anımsatıldı. Raporda, "Yerel yönetimler ve Ugi- li kunıluşlar konu hakkında rapor- larla uvBnbnış olmalanna karşın, baş- ta dere yataklan olmak üzere taşkın ve heyelan riskli bölgelerdeki yapılaş- malara sorumsuzca göz yummuşlar- du-" diye belirtildi. Yüzde yüz taşkın bölgesi Raporda. sel felaketinin yoğun ka- yıplara neden olduğu Beşköy'ün taş- kın riski yüzde yüz olan bir dere ya- tağı üzerinde kurulu olduğu vurgu- landı. Buranın her an bir sel felaketi teh- likesiyle karşı karşıya kalabileceği ko- nusunda yerel basının sık sık uyanda bulunduğu anımsatılan raporda u su st'\i>esinin bir buçuk metre altından itibaren inşa edilmesi gereken istinad duvarlannın (toprağın >a da yapınuı kaymasını engeüemek üzereyapılan du- var) suyun akış debisi (rejimi) göz ö- nünde bulundurulmakstnndere yata- ğını daraltarak hemzemin üzerinde yapıldığı" hakkında suç duyurusunda bulunuîduğu da kaydedildi. "Hemşehricilik, adam kayırma, adam ka/anma~ anlayışının, yöreyi bu- günkü duruma getirdiği belirtilen ra- porda. bölgenin bundan sonra da her an felakete maruz kalabileceği vurgu- landı. Raporda yapılması gerekenler özet olarak şöyle sıralandı: - Taşkın ve heyelan riskli alanlarda- ki yapılaşmalara dur denilsin. - Bölgedeki yapılaşmalar tahliye edilsin. - Heyelan ve sel tehdidi altındaki bölgelerde sctleme-ağaçlandırma ça- hşmalan yapdsın. - Bölgede ormancılık özendirilsin. DEÜ Hukuk Fakültesi görüsü 'Türban yasağı hukuka uygun' SistemŞirketiişçi çıkarmayabaşladı ANKARACCumhari- yvt Bürosu) - Dokuz Ey- lûl Üniversitesi Hukuk Fakühesi Itelcanlığı tara- findan Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcılıfj'na tür- ban tarbşmalarının yargı boyutu konusunda g&ı- derilen görûşte, türban yasağıoıa insan hakJan- na, denK^rasiye vehuku- ka aykjniık taştmadiğı belirtikfi. DEÜ Hukuk Fakülte- si Dekaru Prof. Dr. Zafer Gören imzasıy ia \argiiay Cumhuriyet Başsavcısı VnralSavâşa laiklık. dın ve vicdan Özgürlüğü ile türban konulannda gön- derilen 14 sayfalık gö- rüşte, afırlıklı olarak Anayasa Mahkemesi, Danıştay. Fransa-Danış- tay Mahkemesi. tsviçre Yöksek Mahkemesi, AlHK'nin türbanh öğ- rencilerle ilgili toplam 10 karanna göndeiTnelerya- pdarakdeğerlendirmele- re yer verildi. Görüşte özetle şöyle denmekte- dir • tnançözgürKiğünün mutiak olmasına karşı- lık. bu özgürlükler bütün hukuk düzenlerinde bir- îakan sınırlar çerçeve- sinde serbesttir. • Üniversifölerde lüf- ban sorununu. laiklik ü- kesinm anaya&ai aniamı ve güvenceleri, din ve vicdanfaürriyetininnite- liği kullanılma sımrlan ve kamudüzeniaçılann- dan değeriendirmek zo- runluluğu v-ardır. • Olaya hukuk açısın- dan bakıidığında. zaten çözülmüş olan bu soru- na, bireysel ve toplumsal aniamı ve önemi başka bir deyişle olaym psiko- îojik ve sosyolojik bo- yutlanda gözönündebu- lundurulmahdîr. • Türban siyasal bir sistemin sembolü haiine getirihnektedir. tstanbul Haber Servisi - Istanbul Büyükşehir Beledı- yesi'nin çöp toplama ihale- sini tartışmalı yöntemlerle alan Sistem Turizm Sanayi ve Inşaat Limitet Şirketi işçi çı- karmaya başladı Işçiler. 60 kişinin işten çı- kanldığını savunurken şir- ket yetkilileri, bu rakamın 20 civannda oldugunu ifade etti. Işten atılan işçiler, taz- minatlannın ve ağustos ayı maaşlannın düne kadaröden- mediğini; fazla mesai ücre- ti ödenmeden günde 10 saat çalıştınldıklannı ve ortala- rna 50-60 milyon net maaş al- malanna karşın bordroda 24 milyon gösterildiğini öne sür- düler. Istanbul Büyükşehir Be- ledıyesi'nden çok sayıda ıha- le almakla dikkatleri çeken Albayraklar şirketinin yan kuruluşu olduğu belirtilen Sistem Lımıtet Şirketi'nin, ışten çıkardıgı işçilerden Ka- zım Angın, şirketin belediye- den aldığı paralarla tekstil, basın ve turizm alanlanna yatınm yaptığını savundu. Vardiya amiri olarak görev yaptığını ve işten atılan arka- daşlannı temsilen konuştuğu- nu ifade eden Angın. Sistem Limitet'in. Albayraklar'ın paravan kuruluşu oldugunu ve Albayraklar'ın sahibinin eniştesi olan Sistem Şirketi sahibi Süleyman Çakır'ın bir dönem muhasebe müdür- lüğünü yaprığıru söyledi. Sis- tem Limitet'in denetlenme- diğini anlatan Angın iddi- alannı şöyle sürdürdü: "Transfer istasvonlan be- lediyenin. araçlar belediye- nin.Beledi>v şirketi tSTAÇ'ın devreden çıkmasıyla kâr oranlan daha da arttı. Buna ragmen maddi sıkıntı içinde olduklan gerekçesiyle işçi ÇH karma\a başladılar." tddialan yanıtlayan Sistem Limitet Şirketı'nin Işletme Müdürü emekli subay Ali Hacı HaiiloğJu. Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi 'nin ode- me yapmaması nedeniyle tazminatlan ve işçi maaşla- nnı ödeyemediklerini, an- cak, belediyenin dün öğle- den sonra ödeme yaptığını ve işçi alacaklannı ödemeye başladıklarını söyledi. ,pe§ır fi/atına taksıtle Tüm vücudunuzun ipeksi yumuşaklığa kavuşması için tek çözüm; Satinelle Sensitive Body Total Yeni Philips Satinelle Sensitive HP 6404 Satınelle Body Total Elektnldı HP 6424 Satinelle Sensrcıve Body Total Elektriklı HP 6427 Satinelle Sensitive Body Total Şanlı HP 6415 Satinelle Sensıove- Ladyshave Kombı Set peşin fiyaona 4 taksıt peşinat/tatcsıt î.620.000 5.SS0.0OO 6.500.000 6.80O.0O0 toplam tutar 14.480.000 22.200.000 26.000.000 27.200.000 1 peşin + 5 taksıt peşınat/taksit 2.650.000 4.050.000 4.750.000 5.000 000 toplam tutar 15.900.000 24.300.000 28.500.000 30.000.000 Vücudunuzun farklı bölgelerindeki tüyler için degişik yöntemler uygulamak yerine artık yeni Satinelle Sensitive Body Total'ın başlıklannı kullanın. Hassas bölgeler için özel başltk... Aktif disk sayısuu azaltarak epilasyon bölgesini daraltmanıza izin verir. Böylece koltukala ve bikini çizgisi gibi bölgelerde rahatça kullanabilirsiniz. Bacaklar ve hassas bölgeler için iki ayrt rahatltıtıct basltk... Cilde masaj etkisi yaparak rahatlatır. Vücudunuzun her bölgesinde o ipeksi yumusaklıga nere- deyse hiç acı duymadan kavuşmaruzı saglar. Tüm vücudunuzun pürüzsüz, ipeksi bir yumuşakliga kavuşması için sadece Hıilips Satinelle Sensitive Body Total yeter. TOKETICI OAHIfHA 0 800 211 41 12-13 PHİLİPS , hep daİML üjûje,.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear