25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6TEMMUZ1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hakkı Atun, Cumhurîyefi zfyanetetti • HaberMerkezi-KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hakkı Atun gazetemizi ziyaret etti. Cumhuriyet Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya ve yazarlanmızdan Leyla Tavşanoglu iie görüşen Atun, uzun yıllardır Cumhuriyet'in okuru olduğunu söyledi. KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Atun, Kuzey Kıbns'ta turizmin canlanması gereğinden de söz ederek Ankara'nın Kıbns konusunda izlediği kararlı politikayı takdirle ve memnunJukla karşıladıklannı belirtti. hukumete yüklendi • Istanbul Haber Servisi - Değişen Türkı>e Partisi (DEPAR) Genel Başkanı Gökhan Çapoğlu, ANASOL- D hükümetinin en önemli özelliğinin cumhuriyet tarihinin en büyük rant dağıtımını gerçekleştirmek olduğunu belirtti. Çapoğlu, "Kamu ihaleleri ve özelleştirmeler yoluyla yandaşlanna rant dağıtan hükümet, Türkiye'nin sorunlannı çözmek yerine, medya yoluyla halkı sürekli kandırmaya çalışıyor" dedi. Dügun soraştupmasf • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Kürt Ahmet" lakabıyla tanınan Ankaralı işadamı .AJımet Turgut'un torununun düğününe katılan eski Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zeki Güngör ılecumhunyet savcılan Armagan EvTen, Kadri Söğütiüoğlu. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Sebahattin Kutluay ile Adalet Bakanlığı Porsenel Genel Müdürü Faruk Bal hakkında açılan soruşturma süriiyor. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, düğüne katılan savcı ve yargıçlann soruşturmasmı yüriitmekle iki miifertiş görevlendirdi. İHO'rien Erzupum Cezaevi raporu • İstanbul Haber Servisi - tnsan Haklan Derneği'nce hazırlanan bir raporda, Erzurum Cezaevi 'nde mahkûmlann, 51 maddelik isteklerinin cezaevi müdürünce kabul edilmemesinden dolayı açlık grevine başladıklan kaydedildi. Raporda mahkûmlann isteklerinin, sıyasi değil, insancıl talepler olduğu ve diger cezaevlerinde sorun olmadığı belirtildi. DYPveFP'den hükümete eleştiri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, hûkümetin 1 yıllık icraaunı anlatırken "pembe tablolar" çizildiğini vurgulayarak "Gerçekler, satın alınan manşetler ve kalemşörlerle değiştırilemez"' dedi. Fazilet Partisi (FP) Genel Sekreteri Eyüp Sanay, Başbakan Mesut Yılrnaz'ın irticayla mücadelenin stratejisinde Genelkurmay ile hükümet arasında farkJı yaklaşımlar olabildiği yönündeki sözlerini değerlendirirken "Bazen konuşmaya mezun olanlar çok daha az konuşmakta, olmayanlar daha çok konuşmakta" görüşünü kaydetti. Hacıbektaş Dostluk Ödülü • NEVŞEHİR (Cumhurivet)-16-18 Ağustos tarihleri arasında kıitlanacak 35. Geleneksel 9. Uluslararası Hacıbektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında verilen 5. Hacıbektaş Veli Dostluk ve Bonş Ödülü'nün bu yıl oybirliğiyle Çankaya Belediye Başkanı Doğan Ttşdelen'e verilmesi kırariaştınidı. | SAMSUN (Cumhuriyet) - hzlı ve yanlış namaz kJdırdığı iddiasıyia kendisini u/aran Ali Siyrikaya'yı (59) o»!u Kürşat Özer'le birlikte diven Mevlana Camisi inamı tbrahim Özer (41) fnoğraf çekmek isteyen Aadolu Ajansı muhabiri frcan Dilaver ve ulaştırma gjrev lisi Nihat Ertören'i de jaise 'silah çektiler' diye şkâyet etti. AA çalışanlan hikında delil vnersizliğinden takipsizlik kan \erildi. Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, kanıtlan iyi değerlendirememekten yakındı 'Yargdama sistemi yanlış^ EVİTSGÖKTAŞ ANKARA - Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcısı Ytoral Savaş. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'n- da (CMUK) birçok aksaklık oldu- ğunu ve bunlann düzeltileceğini sanmadığmı söyledi. Türkiye'deki ceza yargılama sistemi ile ilgili görüşlerini açık- layan Savaş, tüm yurttaşlann par- mak izinin polisin elinde olması halinde, terör, mafya, kara para ve cinayet türü faili meçhul olaylann daha çabuk aydınlanabileceğini belirtti. Savaş, polisin, özel ya- şamla ilgili parmak izi karşılaştır- ma yapmasına ise taraftar olmadı- ğını kaydetti. Antalya Emniyet Müdürü Na- tık Canca da birçok Avrupa ülke- sinde nüfus cüzdanlan üzerinde yurttaşlann parmak izlerirün bu- • "Tüm yurttaşlann parmak izi polisin elinde bulunsa, terör ve mafya türü faili meçhul olaylar daha çabuk aydınlanır" diyen Savaş, polisin, özel yaşamla ilgili parmak izi karşılaştırması yapmasına ise taraftar olmadığını söyledi. lunduğunu kaydederek, bunun Türkiye'de de yapılmasını istedi. Başsavcı Savaş, Türkiye'de te- rör ve mafya suçlannı isleyenle- rin. normal yollardan kazandıkla- n paralar hariç, diğer tüm kazanç- lanna devletin el koyması gerek- tiğini vurgulayarak şunlan söyle- di: "Amerika'da polisin donanırru bu şekilde sağlanıyor. Devlet bu suçlan işlevenkrin yasa dışı yollar- dan elde ettiğj kazancı tespit edip müsadere edhor ve daha sonra bu- nu kamu kurum ve kuruluşianna pa> ediyor. Bunda en büyük pay ise polisin donanımına aynlıyor. Bi- zim ülkemizde de böyle olması ge- rekü-." Savaş, dünyada. hazırlık soruş- turmasında gizliliğin kaldınldığı tek ülkenin Türkiye olduğuna dik- kat çekerken, ceza yargılamasın- da tanıklığın korunması konusu- nun çok önemli olduğunu vurgu- ladı. lşkence iddialarının önüne geçilebilmesi için, ferdi kanıtlara başvuruJmaması gerektiğini ileri süren Savaş şunlan anlattı: "Asd önemli olan. CMl K'taki bazı hükümlerin değiştirilmesi. Ancak; ben biliyorum ki TB- MM'deki komisyonlarda görev aJanlar burüan dile getiremeyecek- lerdir. Hazırlık soruşturmasında gizliligi ortadan kaldıran bizden başka dünyada bir tek ülke göste- rUemez. Eİde edilen kanıtlan, sa- nıklan cezalandırmakta bazen kullanamryoruz. Yani bir hazırlık soruşturması başlar başlamaz, avukat tanık beyanlannı anında inceleyebiliyor. Savcırun buna iti- raz hakkı var, ancak bu hakkını kullanmıyor. Sanığın hazırlık so- ruşturması sırasında suç kanıt- lannı nerede sakJadığını söyleme- si halinde, avukatı bunu beş daki- ka içindeöğrenir öğrenmez bu tek- nolojik gelişme içinde cep telefonu ile kanıtlan ortadan kaldırtabilir. Veya tekfon dinleme karan varsa, bunu avukat görürse, sanığa der- hal haber verebilir. Tanık ifadesin- de başka bir tanığuı adını verip, 'Ben olayı bundan duydum' diye- bilir. Bu durumda, o tanık dirüen- meden öldürülebilir. Çeşitii şekil- de baskı vetehdide uğrayabilîr. Bu şekilde ne sağlıkiı bir h&nriık so- ruşturması ) apılabilir ne de yargn lama yapılabilir. Tüm bunlann de- ğişmesi lazun." Savaş, ceza yargılamasında Av- rupa Insan Haklan Komisyonu kararlanna göre hareket edilmesi gerektiğini vurgularken "Bazen önümüze gelen dosyalara bakıyo- ruz. 'Polisin yerinde ben de olsay- dım aynı şeyi yapardım' dememi- ze karşın. yasa ve yönetmeliklere aykın davTandıklan için mahkûm etmek zorunda kahyoruz" diye konuştu. Savaş, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nde insan haklanna aykın davranıldığı ge- rekçesiyle, sadece Türkiye aleyhi- ne değil, Avrupa ülkeleri aleyhine de verilmiş bir sürü karann oldu- ğunu sözlerine ekledi. Vereicle hükümet-CHP Ücretlilerin eğitim ve sağlık harcamalanna vergi indirimi önergesinin işleme konulmaması hükümet ile CHP arasında yeni bir sorun yarattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başba- kan Mesut Yılmaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın özel eğitim ve sağlık har- camalarının vergiden düşürülmesi konu- sunda uzlaşmalanna karşın, vergi tasansı- nın görüşmeleri sırasında bu konudaki önergelerin işleme konmaması sıkıntı yarat- tı. CHP'liler, TBMM Genel Kurulu'nda bu- gün ele alınması beklenen 54. maddenin görüşülmesi sırasında aynı içerikte bir öner- Adalet Bakanı Sungurlu 'Mahkûmlar ikincikez cezalandırUmasın' İstanbul Haber Servisi-Adalet Bakanı CM- tan Sungurlu, cezaevlerinde kimsenin zarar görmemesi ve insan haklannın düzeltilme- si için çalıştıklannı söyleyeTek "Mahkûm- lar zaten cezalannı çeldyorlar, onlara ikinci kez ceza cektirmeyelim" dedi. Adalet Bakanı Sungurlu, içinde bir ceza ile bir hukuk mahkemesi bulunan ve ayda 400 milyon liraya kiralanan Tuzla adliyesi- nin açılış törenine katıldı. Törene eski Ada- let Bakanı Mehmet Moğultay. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, İstan- bul DGM Başsavcısı ErdalGökcen, ANAP İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya da katıldı. Nüfusun sürekli artması nedeniyle var olan adliyelerin ihtiyaca yanıt vereme- diğini belirten Sungurlu. bu konuda proje hazırladıklannı ve Ümraniye Adliyesi'nin de hizmete gireceğini kaydetti. Istanbul'da- ki adliye binalannın birçoğunun kiralık ol- duğuna dikkat çeken Sungurlu, bu konuda belediyelerden yardım beklediğini kaydetti. Sungurlu, "Bugünekadarcezaevlerinden 2^ trttyonluk yardun talebi oldu. Biz kısıtiı oianaklanmız dahilinde yardım edivoruz" diye konuştu. Sungurlu. Avrupa İnsan Hak- lan Mahkemesi'ninDGM'ler hakkında ver- diği karan da incelediklerini belirtti. geyi ek madde olarak vermeye hazırlanıyor. CHP tstanbul Milletvekili Afean Hacaloğ- lu, "Başbakan, \«rdiği sözün geregini Mec- lis'e \ansıtamadı. Bu hûkümetin sürdürül- mesine>önelik uzlaşma > a anlaşılmamış gö- rünüyor ya da o konuva duyarsızlar" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda geçen hafta vergi tasansının 46. maddesi görüşülürken CHP'li Hacaloğlu ve arkadaşlannın verdi- ği değişiklik önergesiyle maddeye, "Yılhk be>anname ile beyan edilen gelirin yüzde 30'unu aşmaması şarrıvla mükellefın şahsı- na. eşine ve çocukiartna ait eğitim (özel ilk ve ortaöğretim okul ücretleri ile ünhersite harçlanmn rümü >« her türlü eğitimk ilgili özel kurs ücrederininyansı dahilolmak üze- re) sağhk, gıda, temizlik, ghim ve kira har- camalannın" vergiden düşürülebilmesini öngören bir bent eklenmesi önerildi. Ancak bırleşuni yöneten TBMM Başkanvekili Ka- IHD'Klerdeıı Duran^a ziyaret İnsan Haklan Derneği (İHD) İstanbuJ Şubesi yönctkileri, yazdığı biryan nedeniyle 7.5 ay ha- pts cezas alan gazeteci-yazar Ragıp Duran'ı Saray Cezaevi'nde ziyaret ederek çicek verdi IHD'lfler ve gazetecilerie sohbet eden Duran, düşüncelerinden dolayı cezae\inde yatan tek Id- şinin kendisi olmadığı görüşünü vineledi. Bazı isimkrin tanınmtş olması nedeniyle konunun kişişel bir şekil aldığım belirten Duran, İsmail Beşikçi'nin yıUardır hapiste olduğunu ammsat- ü. Ehıraa "Ozgürhlkler kişiye, mesleğe bağu düşünülmenielL Topiumun geneli antanunda ek ahnmair d*dL Zivaretin ardından cezaevi önünde bir açıldama yapan IHD tstanbul Şubesi Yönetim Kurulu C >esi Turgay Kaya. "Düşünce özgiuiüğûnü engelleyen bütün maddeter kai- dınlmahdır. Bizler Duran'daiı sonra diğer düşünce suçlulannı da ziyaret etmevi sürdürece- giz. Sorunun çözümü ise aynmsız genel aftadır" dedL (Fotoğraf: HATÎCE TUNCER) Baykal: Laiklik tarbşması bitsinANK\R\ (Cumhurivet Bürosu) -CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, enflasyonun yüzde 78 olduğu bir or- tamda hûkümetin "Memuru ezdir- meyeceğiz" şeklinde açıklamalar yapmasını eleştirdi. Baykal. "Yüz- de80enflasyona karşjyiizde 20zam- la memurun ezdirilmeyeceğini dü- şünüyoıiar. Bu proMemi hangi ma- tematikle çözüyoıiar?" dedi. Türkiye'nin kısır tartışmalar içi- ne çekilmemesi gerektiğini belirten Baykal, "Türkiye'de herkes özgür- ce inancını yaşıyor ve yaşamaya de- \am etsin. Kimse kimsenin inancını, dinini, imanını istismar ederek siya- si istikrar arayışına kalkışmasın. Türkiye'de arnk Atatürk tarnşma- su laik cumhuriyet tarbşması yapıl- masuı" diye konuştu. Baykal, dün Hasanoğlan Beledi- yesi'nce yaptınlan Hasanoğlan Ata- türk Stadyumu'nun açılışını yaptı. Hükümeti eleştirdiği konuşmasın- da Türkiye'de "varlık içinde yokluk vaşandıgını" belirten Baykal, ülke- de huzuru. kalkınmayı, banşı ve adaleti sağlayacak bir düzenin mut- laka oturrulması gerektiğini söyle- di. Baykal, ülkenin güç bir dönem- den geçtiğine işaret ederek kısıtiı olanaklarla Türkiye'nin bunahma sürüklenmemesı için çalıştıkları vurguladı. Baykal, demokrasinin. anayasanın ve rejimin işlemesini is- tediklerini vurguladı. ANASOL-D hükümetinin RE- FAHYOL'dan hiçbir farkı olmadığı- nı savunan Baykal, emeklinin, me- murun, işçinin ve çiftçinin kaderi- nin değişmediğini belirtti. Hasanoğlan Atatürk Stadyu- mu'nun 5 milyar liraya mal olduğu- nu kaydeden Baykal. bu rakamın Meclis Genel Kurulu'ndaki koltuk- lardan bir tanesinin parasına yapıl- dığını belirtti. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalannı da eleştiren Baykal, seçimlerden he- men sonra birbiri ardına onlarca şir- ket kurulduğunu ve bunlann bele- diyeden ihale aldığını vurguladı. mer Genç, "tasanya yeni bir madde eklen- mesi anlamına gddigî*' gerekçesıyle öner- geyi işleme koymadı. Yılmaz ile Baykal'ın uzlaşmasının tasa- nya yansıtılamaması CHP'de rahatstzlık ya- rattı. CHP İstanbul Milletvekili Algan Ha- caloğlu, "Maliye Bakanı, 'Başbakan bana talimat vermedi' diyor. Burada Başba- kan'ın güvenilirliği söz konusu" dedi. Aynı düzenlemenin 54. madde görüşülürken ek madde olarak tasanda yer alması için bir önerge daha vereceklerini kaydeden Ha- caloğlu, 2010 yılına dek bir geçiş dönemi öngördükleri- ni de vurguladı. Hacaloğlu, ANAP'hlann "Krizolmaz" değerlendirmelerine, u Biz bildiğimizi yapanz, anlayışı sağ zihniyetin ürünü. 'Sağ zihniyet olarak soldan tüm önerilere duyarsızız' anlayı- şı, Meclis'in bugünkii den- gelerine uymuyor. Belli ki bu hûkümetin sürdürühnesine \önelik uzlaşma ya anlaşd- mamıs görünüyor ya da o konuya duyarsczlar" karşı- lığını verdi. Hacaloğlu. önergelerinin eğitim ve sağlıkta özelleştir- meyi teşvik edeceği eleştiri- lerine de "Bu sadece özel okul meselesi değil. Türki- ye'de temel hizmetler yeter- siz. Alt gelir gruplannın da yetersiz gördüğü alanlarda çocuklaruu kursa, gerek gö- rürse özel okula yollayabil- me olanağı olmah. Bu.eşitlik ve sosyal devlet anlayışuun gereğidir'' dedi. Hacaloğlu, Maliye Bakanı Zekeriya Te- mizel'in "Sahte farura geti- riMr" kaygısını, "Bu ayıpür. Yürttaşa saygısızlıktır. Ba- kan'ın görevi navlon fatura- >ı önlemek değil mi? Niye orada otunıyor" sözleriyle eleştirdi. Ozel okullara vergi indiri- mi uygulanmasına sıcak bakmayan Milü Eğitim Ba- kanı Hikmet Uluğbay, RE- FAFTV'OL döneminde hazır- lanan bu yöndeki Özel Öğ- retim Yasa Tasansı Tasla- gı'nı da gündemden çıkar- mıştı. Öncelikli sorunlannrn devlet okullannı iyileştir- mek olduğunu açıklayan U- luğbay, "Ozel okullar büyü- mek istjyorsa. eğitimin kali- tesini yüksehrmek ve ücretfe- rini düşürmek zorundalar" demişti. IRMIKIAYDEV ENGİN aengin @ posta. cumhuriyet. com. tr Başbakan, sağına ve soluna başbakan yardımcılannı da oturtup, bir yıllık hükümet bilan- çosunu sergiledi. Bir basın top- lantısıydı. Televizyonda akıp gi- den sözleri, aynı hızla not et- mek mümkün değildi. Akılda kalanlardan bir değerlendiıme yapmak da bir dizi yanlış anla- ma riskini içeriyordu. Anadolu Ajansı'nın nasıl olsatam olarak ileteceği konuşma metinlerini altını çizerek okumakta yarar vardı. O yüzden "Hûkümetin Bir Yılı'na ilişkin Tırmık bugüne kal- dı. Mesut Yılmaz'ın "Bir yıl bi- lançosu", doğal olarak hûkü- metin "artHannı öne çıkardı. Enflasyonun geçen yılın aynı dönemindeki yüzde 36.6'lık oranına karşı, bu yıl yüzde 26.4'lük birartışta kalması; eği- time aynlan yatınmlann bir ön- ceki döneme göre 16 kat arttı- nlmış oluşu; enerji darboğazı ufukta görünür görünmez, yani alışılageldiği üzere yumurta ka- pıya dayanmadan enerji yatı- nmlanna girişilmesi... Yüz Akı Buysa ve Bu Kadarsa... Anımsayacaksınız liste böy- lece uzayıp gitti. Biz de önce Yılmaz'ın sırala- dığı "art/"larda kalalım: Yılmaz, artı diye sıraladıklan- nın önüne hep "Bir önceki dö- neme göre" ya da "Bir önceki hükümete göre" parantezlerini yerieştirdi. Artılann tırmıklana- cak noktası da zaten burası. Hani "bir önceki" dönem ya da hükümet "eh işte idare eder" türünden bir dönem ya da hü- kümet olaydı, Mesut Yılmaz'ın artılan da gerçekten "artı" sayı- labilir, ölçülü bir alkışla destek- lenebilirdi. Gel gör ki bir önceki dönem ya da hükümet, şu bildiğimiz Refah-Çiller koalisyonudur. "Ona göre" daha iyi olmak, ille de "iyi olmak" anlamına gelmi- yor. Bektaşi babasının önüne iki şişe şarap koyup sormuşlar: - Baba erenler demişler. Sen anlarsın. Bakbakalımbuşarap- lardan hangisi iyi. Bektaşi babası şişelerden bi- rinden bir yudum almış, suratı- nı ekşitip öteki şişeyi göstermiş: - Bu daha iyi. Itiraz etmişler - Aman erenler, o iyi dediği- ni daha tatmadın bile. Bektaşi babası omuz silkmiş: - Olsun, demiş. Nasıl olsa bundan kötüsü olmaz. Erbakan ile Çiller'in elebaşı- lık ettiği bir hükümete göre ba- şanlı olmanın, gerçekten de ba- şan anlamına geldiğini söyleye- bilmek için anlaşılan politikacı olmak gerekiyor. Geçelim. Geçip de hûkümetin "ek- silerine gelelim.. diyecek de- ğiliz. Dünkü basın toplantısının ek- si ve artı listesinden çok, liste- de yer almayanlar önem taşı- yordu. Yani değinilmeyenler. Ya değinmeye yüzü olmadığı için ya da değinilmeye değer bu- lunmadığı için sözü bile edilme- yenlerönemliydi. Hûkümetin bir yıllık yüz akın- da "Susuhuk" nerede? Hani mityonlarca insanın, aslında hiç hak etmediği halde bu hûkü- metin işbaşına gelişine açık ya da üstü örtük destek vermesi- nin neredeyse tek nedeni olan Susurluk, bu bilançoda neden yoktu? Bu ülkede çürüyen salt eko- nomi ve eğitim değil, hukuk ve adalet sisteminin çürümüşlüğü, yurttaşı günlük yaşam içinde kavuruyor, yurttaşlık onuruna her gün ağır şamariar indiriyor. Adalet mekanizmasını yeniden işletecek, "Vuranları dışan sa- lıp, duranlan içeri tıkan" hukuk sisteminde köklü değişikliklerin zorunluğu, önceki günkü basın toplantısında yanyana oturan üç koalisyon ortagınca da de- falarca söylendi. Bu yönde atıl- mış tek bir adım yok. Peki bu, bir yıllık yüz akını karartmıyor mu "Bu hükümet döneminde faili meçhul cinayet işlenme- miştir" diye övünmeyi anlamak mümkün mü? Faili meçhul ci- nayet işlenmemesi doğal olan- dır, olağandır. Bununla övünül- mez. Ama "Devletin cinayet iş- lettiğini" kendi hazırlattığı ra- porlara geçirten bir hükümet, raflarda çözümsüz bekleyen binlerce faili meçhulden birini bile aydınlatamayışını, bir yıllık bilançosunda değinmeden ge- çiştirirse, şu "yüz akı"n\ anla- mak epey zorlaşır. Çevik Bir'e laf yetiştirirken "hukuk devle- f/"nden söz eden başbakan, "çevik" de "bir" de olmayan binlerce sıradan yurttaşın hu- kuk devletine ekmek kadar, su kadar gereksinim duyduğunu bilmezlikten gelebilir, bir yıllık hükümet bilançosunu yüz akı diye niteleyebilir mi? Yüz akı buysa ve bu kadar- sa, karşımızda, sabah evin ba- casını temizleyip yüzünü yıka- madan basın toplantısı için ma- sanın başına oturmuş bir hükü- met var demektir... Mufettislerden yolsuzluk isyanı 'Denetimler caydıncı değil'ANKARA Devlet denetim elemanla- n, Başbakan Mesut Yıl- maz'a kamu kurum ve ku- ruluşlannda yapılan yol- suzluklarla ilgili rapor su- narak, artık denetimlerin hiçbir caydıncılığırun kal- madığını belirttiler. Devlet Denetim Ele- manlan Derneği'nin (DE- NETDE), Başbakan Yıl- maz'a sunduğu denetim sisteminin yeniden yapı- landınlmasına ilişkin ra- porda, kamu kurum ve ku- ruluşlannda yapılan yol- suzluklann sonuçlandınl- madığı belirtilerek yolsuz- luklann sadece tespit edıl- mekle kalındığı vurgulan- dı. Raporda, "Hementüm kamu kurum ve kurulu- şunda bir denetim birimi var. Ve bu denetim birim- leri, kurumlarda birçok yolsuzluğu tespit ediyoıiar. Ancak hazırlanan rapor- lar. yolsuzluk yapan üst düzey bürokratJara vçrili- yor. Yani biz yolsuzluklan tespit etmekie kahyoruz. Bu da denetimlerin caydı- nahğuun asgari düzeye in- mesine neden oldu" denıl- dı. ^blsuzluklann cezalan- dınlmamasının toplumda yolsuzlukların benimsen- mesine neden olduğu kay - dedilen raporda. yolsuzluk ve usulsüzlükleıin üzerine gıtmenin neredeyse im- kânsız hale geldiği belirtil- di. Raporda. şu görüşlere yer verildi: "Bunun sonucunda da toplumda "Her ışın bir hal yolu vardır", 'Işini yürüten kaptan' anlayışı\a)gınlaş- nuş ve kidelerde 'Bundan birşeyçıkmaz' kanısıege- men olmuştur." Raporda, Türkiye'deki yolsuzluklann önlenebil- mesi için ise öncelikli ola- rak kamu kurum ve kuru- luşlannda ahtapot operas- yonu yapılarak yoisuzluğa bulaşmış tüm bürokratla- nn ayıklanması gerektiği görüşü sav unuldu. Raporda, tüm denetim birimlerinin aynı çatı al- tında toplanması ve TB- MM'ye bağlanması ge- rektiği belirtildi. Raporda. kamu kurumlanndakı yol- suzluklara darbe vurmak içinde devletin. "Ahtapot operasyonu'* başlatması gerektiği kaydedildi. Dokunulmazlıklar da görüşülecek Meclis'te yoğun haftaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'lilerin, tu- rizm ve kültür bakanlığı yaptığı dönemde açılan ku- marhanelerle ilgili olarak Başbakan Mesut Yılmaz hakkında verdiği soruştur- ma önergesi, TBMM Ge- nel Kurulu'nda yann görü- şülecek. Eski TBMM Baş- kanı Mustafa Kalemli'nin yetkilerini devrederek hu- kukta yeri olmayan bir iha- le sistemi ile ihaleyi alan firmaya normalin üzerinde kâr sağladığı gerekçesiyle yargılanması içindokunul- mazlığının kaldınlması is- tenen fezleke TBMM Ana- yasa ve Adalet Karma Ko- misyonu'na gönderildi. Başbakan Yılmaz"ın ge- çen hafta TBMM Başkanı Hikmet Çetin'i arayarak "Fezlekeyi hemen sana gönderiyorum, sen de tak tak, tamam" dediği haber- leri dosyanın ivelikle kara- ra bağlanarak Kalemli'ye yargı yolunun açılması için ANAP'm da destek vere- ceğini ortaya koydu. TB- MM Genel Kurul Salonu ile ilgili savlan araştıımak üzere kurulan komisyonun raporu da 14 Temmuz gü- nü Genel Kurul'da görüşü- lecek. TBMM Genel Kuru- lu'nda bugün v ergı yasa ta- sansı görüşmelerine de- vam edilecek. Genel Ku- rul'da yann ise DYP Kon- ya Mıllervekilı MehmetAli Yzsiız ve arkadaşlannın Turizm ve Kültür bakanlık- lan döneminde kumarhane açtınp kara para aklanma- sına yol açarak görevini kötüye kullandığı savıyla Başbakan Yılmaz için ve- rilen soruşturma önergesi görüşülecek. FPMilletvekiü Mustafa L'naldı ve arkadaşlannın önergesi üzenne bazı gaze- te kuruluşlannın amaçlar dışında fon kaynaklı kredi kullandıkları savlarını araşürmak üzere kurulan komisyonun raporu da ya- nn görüşülecek. Danışma Kurulu'nun 6 milletvekili ile ilgili 14 dosyanın görü- şülmesini karara bağlama- sı bekleniyor Dokunulmazlığmın kal- dınlması istenen CHP Mil- letvekili Murat Karayal- çm'ın 2. Isparta Milletveki- li Ömer Bilgin'ın 8, DYP Milletvekili MehmetAğar, FP Millervekili Mustafa Bavram. FP Milletvekili Kahraman Emmioğlu ve DYP Millervekili Mustafa Kemal Aykurt hakkında ise birer dosva bulunuvor. Yiğit'in memuriyet haklan alındı Bakan Topçu yargı karannı uygulamıyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Bayındırlık ve Iskân Bakanı Yaşar Topçu, beş adet kesinleş- miş yargı karanna karşın göreve başlatmadığı eski Karayollan Genel Müdürü DtnçerYiğit'in memuriyet haklannı da elinden aldı. Yiğit'e 1 yıldır maaş ödenmiyor. Topçu. eski tl- ler Bankası Genel Müdü- rü Emre Teldnbaş'ın da içinde yer aldığı 30 üst dü- zey bürokratın göreve ia- desine hükmeden yargı ka- rarlannı da görmezden ge- lerek uygulamıyor. ANAYOL hükümetinin Bayındırlık ve Iskân Baka- nı Mehmet Keçeciler. eski Karayollan Genel Müdürü Dinçer Yiğit'i görevden alarak, yerine şu anda gö- rev yapan Yaman Kök'ü atamıştı. Bunun üzerine Dinçer Yiğit, atama karar- namesinin iptali istemiyle Danıştay'da dava açtı. REFAHYOL'un Bayın- dırlık ve Iskân Bakanı Ce- vatAyhan. 1996 Ekimi'n- de verilen ve uzun süre beklettiği Danıştay karan- nı giderayak 20 Haziran 1997'de uygulayarak Yi- ğit'i göreve başlattı. 55. hûkümetin Bayın- dırlık ve tskân Bakanı Ya- şar Topçu, 3 günlük ba- kanken "ortak kararna- me" olmaksızın, 1 yılı aş- kın süre verdiği hukuk mü- cadelesi sonunda Danıştay karanyla Karayollan Ge- nel Müdürlüğü'ne iade edilen Dinçer Yiğit'i yeni- den görevden alarak ba- kanlık müsteşar yardımcı- lığına getirdi. Topçu. Yi- ğit'ten boşalan yere vekâ- leten Yaman Kök'ü atadı. Yiğit'in bu işleme karşı açtığı davada Ankara 3. tdare Mahkemesi. 9 Tem- muz 1997 tarihinde yürüt- meyi durduıma. 4 Aralık 1997 tarihinde de iptal ka- rarı verdi. Müsteşar yar- dımcılığına vekâleten atanma yazısını tebellüğ etmekten kaçındığı savıy- la soruşturma açılan Yiğit, görevden uzaklaştırıldı. Yargıya giden bu ışlem için de Ankara 3. İdare Mahkemesi, önce yüriit- meyi durduıma, ardından iptal karan verdi. Topçu"nun "oluruyla" görevden uzaklaştırıldığı ıçın göreve girmesı yasal olarak söz konusu olma- yan Yiğit, 10 gün mazeret- siz göreve gelmediği öne sürülerekll Ağustos 1997 tarihli bakan oluruyla "müstafT sayılarak devlet memurluğundan çıkanldı. Bu "keyfT işleme karşı açılan davada bu kez An- kara 1. İdare Mahkemesi, 18 Eylül 1997 tanhinde yürütmeyı durduıma. 17 Arahk 1997 tanhinde de işlemin iptaline hükmetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear