01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14TEMMUZ1998SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 ŞİRKETLERDEN • HOME STORE'un bünyesinde yer alan markalar yüzde 50'ye varan oranlarda indirime • EZGİ AJANS, Internet'te oluşturduğu >vww.turkishleatherather. co •n web sitesi ile firmalann .anıtım ve pazar îlanaklannı geliştirmeyi olanlıyor. 30 Ağustos'tan tibaren de 'turkishleather.com" ıdresiyle hizmet vermeye jaşlayacak sitede Türk deri ;anayiindeki son gelişmeler [nternet kullanıcılannın lizmetinde olacak. • RAKS, Fujitsu, Trane, Vmerican Standard gibi jünyanın önde geien narkalannın yanı sıra «endi markası olan Shizen >e Raks pencere tipi dimalan tüketicüerin jeğenisûıe sunuvor. Tiim Raks ürünlerinde olduğu jibi klinıalarda da satış «nrası hizmetler ve •ervisler. Raks'ın ülke «enelindeki 300 loktasından sağlanıyor. • PROFİLO. yenı rvlenecek çiftlere yönelik )larak başlattıgı ;ampanyasına devam :diyor. llki geçen yıl ;erçekleştirilen ;ampanyanın ikincisinde. !3Haziran 1998'den21 kgustos 1998 tarihine ;adar Istanbul'daki 8 nikâh lairesine evlenmek üzere >aşvuran çiftler, 'rofilo'nun armağanlannı Lazanabilecekler. • ECZACIBAŞI, ısıtıcılı rvTİsinek kovucular >azanna yepyeni bir ürün undu. Baygon Master varruş sistemi ilc koku ıluşrurmadan tek bir tartuş Ue 7 gece ivrisinekJeri uzak tutuyor. Jaygon Master'ın vultanıcıya sağladığı tolayuklar arasında; uirtuşun içindeki etkin nadde. koruyucu zar ile .aplanmıs. olduğundan leğiştirilirken elle teınas tmemesi. kartuş bittiğinde enk değiştirmesi ve açma .apama düğmesi sayesûıde ırizden çekümeden ullanılması bulunuvor. I ŞAHtNLER lOLDtNG. lsviçre'de 3 lağaza açtı. Mağaza ayısının bu yıl sonuna adarö'yı bulması edefleniyor. Geçen yıl 300 lilyon Alman Markı'nın zerinde ihracat erçekleştiren Holding, bu ıl sonuna kadar lovenya'da da 3-4 mağaza aha açmayı planlıyor. I COMR\Q TÜRKİYE, ısa bir süre önce başlattığı ız kampaması apsamında bilgisayariarını vgun flyatlarla satışa ınuyor. Compaq, ampanyalam la sektör ;nelinde PC flyatlannda dirimleri teşvik ederek ıvasayı yönlendirmeyi jdefliyor. : / • BtLKOM AŞ, başlattığı ni uygulama ile Temmuz »98'den itibaren zarladıgı tüm ürünlerin erinde özel Bilkom ntlan ve garanti etiketleri gulamasını başlattı. >ylece Apple ürün llanıcılan Türkiye'de lkom'un ek güvencesine nmış bulunuyor. Sanayici, kredi alabilmek ya da ihracat yapabilmek için 'çevreci' olmak zorunda Ekonomide çevre kriziCEM ULUTAŞ Uluslararası ticarette çevre duyarlılıgı. global pazarlara girmenin önkoşulu oldu. Özellikle ihracata dönük çalışan Türk sa- nayisi, duyarlı olmasa da tican çıkarlan ge- regi kredi alabilmek veya ihracat yapabil- mek için artık "çevreci" olmak zorunda. Dünya Bankası'na bağlı finans kuruluş- lan, kredilendirecekleri projelerin "çevre- ye uyumlu olmasını bir ön koşul olarak" ilan ederken Avrupa Bırligi ülkeleri, çev- reyi kirleterek üretim yapan Türk sanayi- ine Gümrük Birliği Anlaşması'na karşın yeni engellerçıkarmaya hazırlanıyor. Avrupa Birligi daha önce deri. tekstil ve gıda ürünlerinde çevre ve insan saglıgını olum- suz etkileyecek kimya- sallann kullanımının ve üretim koşullannın stan- dartlara uymaması ne- deniyle Türkiye'den ya- pılan ithalata kısıtlama- lar getirerek gelecekte- ki ticaretin ölçüleri ko- nusunda güçlü sinyal- ler verirken Türk sana- yicileri arasında tedir- ginlik artıyor. ~~^~^"""™~" K.oç Holding Enerji ve Çevre Müdürü Koray Eti, hazırladığı "Çevre-Ticaret, Ta- rife Dışı Teknik EngellerveTürkiye'nin Ko- numu" başlıklı araştırmasında. özellikle enerji projelennde çalışan Denizaşırı Özel Yatınm Kurumu (OPIC). Avrupa Yatınm Bankası. Dünya Bankası'na bağlı Çok Ta- raflı Yatırım Garanti Ajansı (MIGA) ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) gibi fi- nans kuruluşlannın özelleştirilecek proje- ler de dahil. kredi vermek ıçın öncelikli olarak projenin çevre denetim raporlan ile çevre yönetim. izleme ve iyileştirme plan- lannı istediklerini söyledı. Eti. özelleştirilecek kuruluşlann mevcut çevresel durumlannı ıyileştirmeye dönük ta- ahhütte bulunmavan vatınmcılann da kre- A yT.vrupa Birliği üyeleri, çevreyi kirleterek üretim yapan Türk sanayicilerine, Gümrük Birliği Anlaşması'na karşın yeni engeller çıkarmaya hazırlanıyor. di alamadıgını kaydetti. Finans kuruluşla- nnın bununla da yetinmediğini anlatan Eti, projeye tarafolan şirketlerin daha önceki çev- re yatınmlannı da görmek istedikJerini kay- detti. Konuyla ilgili bir örnek veren Eti. bir termik santralın özelleştirilmesi söz konu- su oldugunda, finans kuruluşunun; santra- lın elektrik üretimi, verimliligi gibi konu- lan, çevreyle ilgili durumunu gösteren ra- porlan inceledikten sonra degerlendirdigi- ni söyledi. Eti, söz konusu finans kuruluşlannın, ör- negin termik santralın, küllerinin nereye konulduğuyla bile ilgılendiğini anlattı. Başbakanlık özelleştirme Idaresi Baş- kanlıgı (Ö!B) Basın Müşaviri Ersta Eroğ- . lu da uluslararası finans kuruJuşlannm bu talep- leri nedeniyle özelleşti- rilecek kamu kuruluşla- n için mali, teknik, hu- kuki danışman şirket- lerin yanı sıra çevresel denetim raporlannı ha- zırlayacak danışman şir- ketlerin de tutulmaya başlandıgını söyledi. Eroğlu. büyük kirlilik yaratan Petkim ve Tüp- ^"^^~~™^^~ raş gibi kuruluşlann özelleştirilmesindezorluklaryaşanabilece- ğini belirtti. K.oç Holding, Iktisadi Kalkınma Vakfı gibi kuruluşlara göre ekonomide yaklaşan önemlı bir açmaz da yine çevresel önlem- leri yeterince almayan sanayi kuruluşlan- nın ihracat yapmakta zorlanacaklan gerçe- ği. Türkiye'nin de üye olduğu dünya tica- retinin ilkelerini belirleyen Dünya Ticaret Örgütü (WT0) için ürünlerin çevre ve in- san sağlığına zararlı olmaması da yeterli olarak görülmüyor. Ortaya çıkan ürünle- rin, üretim süreçlerinin de doğaya uyumlu olması bekleniyor. Antma tesisi olmayan, tehlikeli atıklarını nasıl bertaraf ettiğini açıklayamayan firmalaraçısından ıhracat- ta sıkıntılı günlerinyaklaştığı sinyalleri ge- Tiirk sanavicileri ihracat yapabilmek için çevreye karşı daha duyarlı oimak zorunda. lırken Türk sanayi çevrelennde tedirginlik artıyor. AB Komisyonu'nun tekstil ve deri sek- töründen sonra son olarak da mayıs ayında deniz ürünlenne üretim koşullannın çevre ve insan sağlığına uymadığı gerekçesiyie kı- sıtlama getirdiğini anımsatan Koç Hol- ding'den Çevre Uzmanı Koray Eti. araştır- masında şu görüşlere yer verdi: 'İhracat durabilir' "1947'de kurulan Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT), 1994'le 124 ülke \e AB'nin de katılımıvla Diinva TiearetÖrgütü"ne(\VTO)dönüştü. Haksız rekabetin önlenmesi amacıyla ürün bazın- da uygulanan tarife dışı engeller için GATT/ WTÖ tarafından da kabul edilen teknik gerekçelerden biri de çevre koruma kural- landır. Bu tür engeller ithalat malivetinin art- bnlmasının >anı sıra. çevre, sağlık ve güven- lik standartlan gerekçe gösterilerek ithalatı tümüyle durduracak şekilde uv gulanabilin" ıktısadi Kalkmma Vakfı (İKV) Genel Sekreteri Emre Gönen ise üretim sürecin- de çevTesel önlemlerin almmamasının yakın bir gelecekte Türk ıhracatı için ciddi bir tehlike olabıleceemi belirtti. 'YeşilNokta'ya destekyok SKİ KOTALAR4 DÖNÜLDÜ ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR- Bilim adamlan. su ürünlerinde ya- şanan ihracat yasağının tarım ilaçlanndaki bi- linçsiz kullamm nedeniyle sebze ve meyveler için de gündeme gelebileceği uyansında bu- lunduîar. Bu arada lzmir'de sebzeve v^eyvpt lerde halk sağlıginı tehdit edeCgk biçlftiffeiMF lanılan tanm ilaçlannın kontrol altına ahnma- sına yönelik başlatılan 'Yeyil Nokta' projesi yeterli destek görmedi. Büyük marketler ürün- îerini denetime açmaktan kaçmdı. Türkiye'de tanmsal üretimde kimyasaJ ilaç kullanımının u emtt|c verid" boyutlara ulaştı- gına dikkat çeken Ege Üniversitesi Ziraat Fa- küitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nafiz EMen. AB ülkelerinin tanm ürünlerinde kalıntı standart- lan konusunda çok sert önlemler aldıklarını, ihracatın da aşın ilaç kullammı yüzünden olum- suz etkilenebileceğini bildirdi. Bilinçsiz. kontrolsüz ve yoğun ilaçlamanın değişik sorunlar ortaya çıkardığmı vurgula- yan Prof. Dr. Delen, ~Üreticûerin bûyflk ç&- ğunhığii, tanm flacı satan bayiierin önerfleri- ne göre Uaç kullanıyor. Bu ilaçlann bir kısnn ürünûn içine de girhor. Artıfc günün gerekte- rine uygun, etkili s» aşım yÖDtemkrinin Türk tanmûreticisinetanıülmasılanm'diyekonuş- tu. Delen, üreticinin bilinçsiz tanm ilacı kul- lanmasını önlemenin tek yolunun, Türkiye'de "anlaşmah tanmı''yerleştinmek oldugunu kay- detti. Denetimden kaçış "" Öte yandan Izmir'de başlatılan ve taze seb- ze-meyvede "tüketkiden üreticije dogru giden bir kontro) sisterai'' kurmayı amaclayan '\e$ü Nokta' projesi, yeterli destek görmedi. Proje- nin koordinatörü Ege Bölgesi Sanayi Oda- sı 'ndan EnverCMgunsm, meslek odaiarı. sana- yi odası, ticaret odası, borsa. deniz ticaret oda- sı. ihracatçı birlikleri temsilcileri ve tüketici- lerden oluşan heyetin bir yıldır insan sağlığı- na uygun üretim yapılması amacıyla çalışma- lannı sürdürdügünü belirterek, ""Kipa, Metro gibi bü>ük mağazalann taze sebze mev-ve reyon- ianndan başlatarak üreticiye dogru bir tükcti- d baskısı kurtnak istivoruz" dedi. 'Yeşil Nokta' projesınin dünyada tek ömek olduguna dikkat çeken Olgunsoy, "Büyükiha- tekfdeşartnametereürünlerde' Yeşi! Nokta' bu- lunması koşulunu kov durmaya çahştık ama gerçekçi olmadığını söylediler.Örnegin Hal Ya- sasa'na bunu monte etmek nıümkün" dedi. AB'denet misillemesi BRLKSEL (AA) - Avrupa Birligı Konseyı. tanm anlaşması kapsamın- da Türkiye'ye karpuz, domates sal- çası ve fındık ıhracatında tanıdığı ko- laylıkları geri çekerek askıya alma karan verdi. AB Konseyı, söz konu- su kararı Türkiye'nin AB'den et ve canlı hayvan ithalatını durdurmasına misılleme olarak alırken Türkiye'nin bu konuda tavır değiştirmesi halinde, karannı gözden geçireceğini bildirdi. AB. sene başında imzalanan tanm anlaşması ile Türkiye'ye domates sal- çası ve konserv esinde 30 bin ton. kar- puzda 14 bin ton. fındıkta ıse 9 bin 60 ton kontenjan ayırmıştı. Bu kon- tenjanlan kaldıran AB. eskı kotalara dönerek Türkiye'nin vergısiz ihracat hakkını kısıtlamış oldu. Brüksel'den kaynaklar. AB'nin "verüen ta\izleri geri aldığını. bir vasaklama söz konu- su olmadığını, Türkiye'nin eski rejim kapsamında kalmak koşuluyla ihra- catını vergili olarak devam ettireceği- ni" belirti>orlar. AB kavraklan, bu mi- silleme karannın. Türkiye'ye 3.5 mil- yon ECU (yaklaşık 4 milyon dolar) fazla vergi ödeteceği tahmininde bu- lunuyorlar. Türk kaynaklar ise sıkın- tının özellikle salça konusunda ya- şanabileceğini, fındık ve karpuzda sorun olmayacağı görüşünü dile ge- tiriyorlar. Türkiye. 1996 yılınm Agustos ayın- dan bu yana. sağlık gerekçelerini öne sürerek AB'den canlı hayvan ve ke- sılmiş et almıyor. AB, uzun süredir An- kara'nın et yasağını kaldırmasını is- tiyor ve aksi takdirde çeşitli misille- melerde bulunacağını duyuruyordu. Öte yandan tngiltere, Avrupa Bir- liği'nin aralannda Türkiye'nin de bu- lunduğu 6 ülkeden yapılan pamuk bezi ithalatına. 6 a\ süreyle geçici "anti damping vergisi" uygulaması- na karşı oldugunu belirtti. tngiltere Dı- şişleri Bakanı Robin Cook, birliğin Türkiye. Çin, Mısır. Hindistan. Endo- nezva ve Pakistan'dan gelen ağartıl- mamış pamuk bezıne vergi uygula- masının son tahlilde Avrupalı tekstil üreticilennin hammadde giderlerini arttırarak AB'nin zaranna olacağına inandıgını belirtti. 15 milyon marklıklisans anlaşması yapıldı Simko'dan İran'a teknoloji transferiEkonomi Ser\isi - Siemens'in Türkiye"deki şirketi Simko, İran'a teknoloji tranferedeceği bir lisans anlaşması yaptı. Siemens ürünlerinin tran'da üretilmesine yönelik anlaşma sonucunda. Türkiye'nin elde edeceği gelirin 3 yılda 15 mılyon mark olacağı belirtildi. Dün düzenlenen toplantıda Semiran ve Elektrokavir firmalan yetkılileri. anlaşmayla Türkiye'den Simko ürünlerinin parçalannın sağlanacağı. montajın, testin ve satışın İran'da vapılacağını belirttiler. Simko Genel Müdürü Zafer İncecik. yapılan anlaşmanın 3 yıldır gelişen Türk endüstrisinde teknoloji üretiminin önemli bir ömeğini oluşturdugunu söyledi. İncecik. enerji. telekomünikasyon, ulaşım ve aydınlarma sektörlerinde faaliyet gösteren Siemens'in Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazanna önem verdiğini dile getirerek "Siemens, cirosunun büyük kısmuıı Ban Avrupa'dan elde ediyor. Ancak burada büyüme yavaş. Ortadoğu ve Kuzey Afrika "daki büyümeyi gördük. Simko bu bölgeye yönelik ürün geliştirme ve satış kararı aklı" diye konuştu. İncecik. Iranlı Elektrokavir Şirketi'yle alçak gerilim panosu. Semiran Taba Şirketi "yle kontaktör üretimi yapılacagını ifade etti. Simko'nun cirosunun yüzde 5"ini araştırma ve geliştirmeye ayırdığını söyleyen incecik, bu yıl yüzde 20"lik büyüme kaydedeceklerini belirtti. tncecik, aynca bu yıl 300 milyon marklık ihracat hedeflediklerini açıkladı. Siemens AG Şalt Tekniği Bölümü Müdürü Dr. Erich Voss, Simko'nun Orta Asya-Ortadoğu ve Balkan ülkelerine yaptığı ihracatla Siemens AG'nin bölgedeki konumunu güçlendirdigini söyledi. Toplantıya Iranlı Semiran ve Elektrokavir firmalannın yetkılileri Mak Moggaddam ve Kazen Grofrani ile Simko'nun üst düzey yetkilileri katıldı. Projenin tamamlanabilmesi için 19 milyar dolara ihtîyac var 90 öğretim görevlisi GAP'ı ziyaret etti HAZAL ATEŞ ÇAKIR T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI'NDAN DUYURU ORÜS • Orman Örünleri Sanayii A.Ş.'ye ait AKKUŞ, ARTVtN, BORÇKA ve CİDE tşletmelerinin örelle?tirilmesi için açılan ihalede SON TEKÜF VERME SÜRESÎ UZATILMIŞTIR. 17 Haziran 1998 tarihinden itibaren verilen ilanlarla açılan ihalede son teklif verme tarihi olan 13 Temmuz 1998, söz konusu ilanın 6. maddesine istinaden 24 Temmuz 1998 Cuma saat 17.00'ye kadar uzatılmışür. Hijsevm Ritaı Gffipmjr Sokak No. 2 Çinlcaı-a »550 KiUSA Tet 10-312144115 00 T C BAŞBAKANLIK ÖZELLE5TİHME İ D A R E S İ B A Ş K A N L l G l Ş.4IVLJÜRFA- Dünvanın en büyük 9 pro- jesinden biri olan Güneydoğu Anadolu Pro- jesi. bölgenin sosyo-ekonomik yapısıyla bir- likte kurak toprakların da rengini degiştirdi. GAP idaresinin işleyişı. finans kaynaklannın yaratılması ve kullanılmasında sıkıntılar ya- şanırken projedeki 80 yıllık rötann giden lme- si için de çalışmalara hız venliyor. Istanbul Teknik Üniv ersi 'tesi Rektörü Gül- sün Sağlamer ile 90 öğretim görevlısi. GA- MA ve ATA inşaat şırketi- nin davetlısı olarak GAP'ta ve Birecik Barajı'nda tek- nik incelemelerde bulundu. Şanlıurfa'da Devlet Su lşle- ri Bölge Müdür\'ekili Mus- tafa Aydogdu, öğretim üye- lerine verdiği brifingde. "Türkiye ve GAP, bölgede- ki geüşim vtdeğişinr konu- lannda bilgi verdi. GAP' ın finans sorununa değinen Aydoğdu. 32 mil- yar dolar bütçesi bulunan ~™^^™^^^"~ GAP'm 19 milyar dolannın venlmesi duru- munda projenin tamamlanacağını söylüyor. Ay- dogdu, enerji projesinin yüzde 57'sinin ta- mamlanabilecegini belirtiyor. İTÜ öğretim üyeleri, Aydoğdu'nun. proje- nin danışmanhk hizmetinin Orta Doğu Tek- nik Üniversitesi tarafından yapıldığını beiırt- mesini eleştirerek "Bu tür projeler tarnşma- ya açılmalı. Bütün ünh ersitelerden görüşalın- malı" di>orlar. Öğretim üyelen. brifingin ardından. Ata- türk Barajı ve hıdroelektrik santrallannın bey- ni olarak kabul edilen ana kumanda merke- zini gezdi. Yapılan her işin otomasyona bağ- landığı. uzay merkezi görünümündekı bu bö- lüm hakkında bilgi verilirken barajın dev bo- yutlan da herkesi şaşınıyor. projesi tamamlandığında 4 milyon kişiye iş sağlayacak. 30 milyar kwh enerji üretecek projede 80 yıllık gecikme var. Fırat'ın boşa akan suyunun 2 milyon 400 bin kvv'lik elektrik enerjisine dönüştüğü dev tribünlenn içinde bulunması da katılımcıla- nn büyük ilgisini çekiyor. Projenin en büyük tamamlayıcısı da 817 ki- lometrelik bir alanda toplam su depolama ka- pasitesi 48.7 milyar metreküp olan Atatürk Ba- rajı gölünden ovalara suyu taşıvacak Urfa rü- nelleri. Barajın hidroelektrik santralının yıl- lık iletim kapasitesi 8.9 milyar kilovatsaat. ancak 1996'da 10 milyar kilovatsaat üretım- le kapasitenin üzenne çıkıldığı behrtiliyor. _ „ _ ^ — Proje kapsamında. aynı za- manda modern tarım tek- niklerinin geliştırilerek uy- gun bitki desenını uygulayıp arazi kullanımının gelişti- rihnesi hedefleniyor. Nor- malde 2005 yılında realize edilmesi beklenen GAP'ın bugün tanmda 82, enerjide 19, konutta da 300 yıllık rö- tan var. GAP gezisinin ikin- ci bölümünde Gaziantep'te yaklaşıkyüzde 50'si tamam- İanan Birecik Barajı gezil- di. Birecik Barajı Şantiye Sorumlusu Saffet Adcı" tarafından verilen brifingde, barajın yapımının 1996 yılında başladığı belirtilir- ken 170 milyon markın istimlak parası ola- rak verildiğine dikkat çekiliyor. Birecik Barajı ve HES AŞ'nin Genel Mü- dürü Vüksel Onaran da barajın yapımına 10 yıl gecikmeyle başlamalannın bürokratik ne- denlerden kaynaklandıgını söylüyor. Onaran, dünyadaki siyasi gelişmelerin de çalışmala- nn gecikmesine yol açtığını sözierine ekier- ken projenin 40 milyar marka mal oldugunu belirtiyor. Cumhuriyet tarihinin en bü>"ük böl- gesel kalkınma projesi olan GAP, aynı za- manda yabancı sermayenin akınına uğrarken Birecik Barajı'nda özellikle Almanların ağır- lıkta olduğu görülüyor. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kim Kimin Kuyruğuna... Kuyruğuna basılmış kedi tırmalar. Bizim merkez sağda görünen üç parti, son günlerde yine açığa çıkan bir biçimde, bir yandan birbirlerinin kuyruğu- na basma, diğer yandan da kuyruğuna basılanla- rın bir diğerini tırmalama çabası içinde dönenip du- ruyoriar. Bugüne kadar hükümete ömür biçme sorumlu- su CHP ve Baykal görünürken, borsa, faizleri zıp- latma aracı edilirken, son günlerin gündeminde DTP ve Cindoruk var. Hem de kamu çalışanlarının ücret zam oranı üzerinden tartışma çıkmış gözü- küyor. Mesut Yılmaz ve ANAR IMF'ye gönüllü verilen sözü tutmak adına, enflasyonu sıçratmama(l) ge- rekçesiyie kamu çalışanına yüzde 20 zamda dire- tiyortar. DTP ve Cindoruk yüzde 40'tan aşağısını ka- bul etmiyorlar. REFAHYOL iktidarında kamu çalı- şanını umursamamış Çiller ve DYR yüzde 40'ın bi- le çok düşük olacağını söyleyerek tartışmayı kızış- tırmaktalar. Kamu çalışanları örgütü KESK, kendilerinin üze- rinde oynanan oyuna öfkeli, kamuoyunu uyarmak üzere bugün de sokağa çıkacak. Kamu çalışanla- n elbette bu yaşam güçlüğünde zam oranlarının ça- lışanlar için anlamını yadsımıyorlar. Ancak kamu çalışanının sendikal haklarını, uzun dönemli çıkar- larını, ücret ve yaşam koşullarını gözetmeyen siya- si partilerin, günlük ucuz prim yapma çabalanna da karşı çıkıyorlar. Kamu çalışanları, öncelikle kamu çalışanının üc- retinin enflasyonun, ekonomik gidişin sorumlusu ima- jının doğrudan bir sermaye cephesi ideolojisi sal- dırısı, bir oyun olduğunun anlatılabilmesi çabası içindeler. Yapılan bir araştırma tartışma konusu edi- len yüzde 20 ile yüzde 40 farkın karşılığının, 11 gün- lük borçlanma faiz ödemeleri oldugunu ortaya çı- karmış. Yani bir bardak suda fırtına koparılıyor. Ka- mu çalışanının ücreti üzerinden politik çıkar kavga- sı yürütülüyor. Rant cephesine kaynak aktarmakta buluşan si- yasi partiler, kamuoyunun önünde, kimileri ekono- minin, ideolojinin güvenilir bekçisi, kimileri kamu ça- lışanının dostu oyununu oynayarak değişik cephe- lerden puan toplamaya bakıyorlar. Bu arada yoisuz- luklar, partizanca yeni kadrolaşmalar ile, kamu ça- lışanına çok görülen komık ücretlerin toplamının çok üstünde kaynaklar harcanıp gidiyor. Bu birdenbire çıkan hükümet içi çatlak ve bek- lenmedik tartışma, bahane arayan borsa ve faiz- lerde sıçramaları, borsanın düşmesi faizlerin yük- selmesini getiriyor. Tabii vurgun ve rant cephesi, bu ekonomik nedeni olmayan herolayın kullanıldığı iniş çıkışlarla durmadan vurup ayrıca kazanıyor. Bu arada, Baykal "seçım" dedikçe küplere binen ve çok iş yapacak bir hükümeti engellemekle suç- layan Ecevrt, birdenbire seçimi gündeme getiriyor. Arada Yılmaz'ın Baykal'a vermiş olduğu seçim hü- kümeti sözünden dönüş için kamu çalışanı ücret tartışmasını iyi bir fırsat sayıyor. O da kendi rakibi- nin kuyruğuna basmaya bakıyor. Bizim bugünkü konumuz, daha çok üç merkez sağ parti arasındaki birbirınin kuyruğuna basma, tır- malama, dönenip durmaları üzerine... Çiller, neya- pıp edip Yüce Drvan'a gitmemenin, hesap vermek- ten sıyrılmanın çaresini bulmanın çırpınışlarında milletvekili pazarını yükseltiyor. ANAP ve özellikle DTP'den milletvekili seçilme şansı olmayanları top- lamaya çalışıyor. Erime paniğine kapılan DTP, ka- muoyunda ses getirecek çıkışlar, koyu pazarlıklar- la önemini, varlığını kanıtlamaya bakıyor. Bu arada ANAP'a da, "Ekonomiyi ben kurtannm, enflasyo- nu düşürürüm, IMF'nin güvenini kazanırım, tutariı olurum" rolü düşmüş bulunuyor. Galiba Türkiye'nin, halkın çıkarlarına değil ama, siyasi liderlerin ve partilerin çıkarlarına, her şeyi da- ha fazla yüzlerine gözlerine bulaştırmadan seçime gidebilmek uygun düşüyor. Sağın radikal ırkçı ve dinci partileri de dahil merkez sağ ve sol partiler, bugünkü liderleri, parti örgütlenmeleri, programla- rı, iktidar ve muhalefet çalışmaları ile gelişip büyü- meyi düş olarak bile düşünemiyorlar. Daha fazla eri- memenin, kurtuluşun yolunu erken seçimdegörü- yorlar. Partilerine oy attırabilmek üzere değil, lider- ler, milletvekili kadroları, yöneticiler olarak yok ol- mamak, kendi çıkarlarını kollamak üzere... Zamanı. hele de biraz demokratikleşmeyi, se- çim yasalarında değişikliklerle, toplumla biraz he- saplaşmış olarak seçimlere gidilmesini çok ama çok sakıncalı, bir karabasan gibi düşünüyorlar. Halk çoğunluğu da içgüdüsel, hepsine inanç ve güve- nini sıfırladıkça, zaman kazanmak üzere seçimle- rin ertelenmesi, kimi hesaplaşmaların yaşanabil- mesi, biraz demokratikleşmenin gelebilmesi eğili- minde... Herkes bir diğerinin kuyruğuna basmaya, bir di- ğerini tırmalamaya çalışarak dönenip dururken, her gün bir başka gündemle bir kısır tartışmadır gidi- yor. Kimse sorumluluğunu doğrudan üstüne al- madan, hiçbir şey yapılmadan seçime gidilmesinin yollan aranıyor. Ekmekte poşete hazırlık yokİSTANBUL (AA) - 20 Agustos 1998 tarihinde >ürürlüğe girecek olan Gı- da Kodeksi Kanunu'nun pratikte uygulanmasının zor oldugunu ileri süren makıne üretıcileri, ekmek- lerin poşetlenmesi için ge- rekli makinelerin temini için en az 3-5 yıla ihtiyaç duyuldugunu bildirdiler. Ekmeksan Genel Mü- dürü Hüseyin Çaiık, Tür- kiye'nin AB ile uyum sağ- lamak amacıyla Gıda Ko- deksi Kanunu'nu çıkardı- gını, ancak yasanın uygu- lanmasının önünde birçok sınırlayıcı engel bulundu- ğunu söyledi. Çalık, bu engellerin başında, finn- cılann mali yapısı, orga- nizasyonu ve teknolojisi- nin geldiğini ifade ede- rek, Türkiye'de fınncıla- nn yüzde 90'ının, gıdala- nn özelliğini ve içeriğini yazılı şekilde belirten M gı- da kodeksi" ile ilgili ku- rallara uymadığını bildir- di. Türkiye'de daha önce ambalaj sanayii ile ilgili imalat yapan firmalann bulunmadığına. bu neden- le de kanunla birlikte ye- ni bir sektörün oluşacağı- na dikkat çeken Çalık, ül- ke genelinde ortalama 25 bin fırın bulunduğunu, bunlardan 10 bininin ek- mek poşetleme makinesi alabileceğini kaydetti. Kredi isteği lstanbul Fınncılar Oda- sı Başkanı Fahri Özer ise oda olarak kendilerinin süre uzatımından yana ol-l madıklannı ifade ederek, bu konudaki bir tavizin arkasından yeni tavizle- rin geleceğine dikkati çek- ti. öte yandan. lstanbul'un en büyük ekmek üreticisi durumundaki lstanbul Bü- yükşehir Belediyesi Halk Ekmek'in şu ana kadar 5 "ekmek poşetleme" konusunda somut biradım atmadığı öğrenildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear