18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeC Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yöneimenı Orhan Erinç • Genel Yaym Koordınatönr HikmetÇe- tinkava 9 Yazıijlen Mudürü Ibrahim YıJdız # Sorumlu Mudür Fikret Ilkiz 0 Haber Merkezı Nfuduru Hakan Kara 0 Görsel Yonetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbaraf Cengiz \ ıldınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kultür Handan Şenköken 0 Spür Abdülkadir V ücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzcitme Abdıülah \aacı# fotoğraf Erdoğao Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 \ un Haberlen Mehmet Faraç Yaym Kurulu tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Okta> Kurtböke Hiknıet Çetinka>a. Şiikran Soner. Ergun Balcj, lbrahim \ ıldız. Orhan Bursab, Vlustafa Balba\, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbay Ataturk Bul\ an N<v 125, Kar4,Bakanlüdar-Ankara Tel-4195020 (7 hat), Faks- 4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zı>a BIv 1352S.23Tel 4411220. Faks • 4419!1 7 # Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, lnönu Cd 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel. 363 12 l l . F a k » 363 12 15 Muessese Mudunj Cstün \kmcn 0 Koordınator Ahmet Koruisan # Mutesebe Bülenl >eoer»!dan: Hfce>in Gürer • Işletme Önder Çelik • Bılgı- Işlem NaU İnal • Bıigısavar Sısıem Mürüvet Çikr#Sat>? Fazilet Kuza MEDVA C: • > oneum Kı Başkanı • Genel Mudur Gü Erduran # koordınator F Işıtman # Genel Mudur Yardıır Se\daÇoban Tel 514 CP 51395 80-5138460-61.Faks 513: >a\ımla>aa \e Basan: > enı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş Türkocagı Cad <9 41 Cağaloglu 34334 Isl PK 246 Istanbul Te! (0 2121 512 05 05 120 hat) Faks (0 212ı 5H S5 95 12TEMMUZ1998 Imsak: 3.28 Güneş: 5.35 Öğle: 13.17 İkindı: 17.14 Akşam: 20.44 Yatsı: 22.33 www.cumhuriyet.corr 'Tek dünya, tek gelecek' • Haber Merkezi - Almanya'da yılda bir kez diizenlenen geleneksel aşk geçidine bu yıl da bir milyona yakın insan katıldı. Tekno müzik eşliğinde yürüyen ve çılgınca dans eden yüz binler, büyük aşk geçidi töreninde bir yandan eğlenirken bir yandan da "tek dünya, tek gelecek" için gûçlerinin yettiğince haykırdılar. • TÜPkçe karşılıklar • ANKARA (UBA)- Türk Dii Kurumu, "Dilimize Sahip Çıkıyoruz" sloganıyla başlattığı. yabancı sözcüklere Türkce karşılıklar önermeye devam ediyor. Kurum son olarak, ınternette elektronik ortamda haberleşmeyi ifade eden 'e-posta' sözcüğüne karşılık olarak, elektronik mektubun kısaltması olan 'elmek'i. 'new age' sözcüğüne karşıiık olarak da 'çağcıl müzik'i önerdi. Siyanüre yeni kuşku I tZMİR (Cumhurfyet Ege Bürosu) - Bergama Belediyesi, Seferihisar merkezlı 5.3 şiddetindeki depremin, Ege Bölgesi'nin değişik yerlerinde ışletilmek istenen siyanürlü altın madenleriyle ılgılı yeni kuşkular yarattığını bildirdi. Açıklamada, "Madenin Seferihisar'a çok yakın olması, siyanürlü madenin çevreye verebileceği zarar riskinin ne kadar yüksek olduğunu gösterdi" denildi. Göldeki renk • ORTANCA(AA)- Köyceğiz Gölü'ndeki renk değişikliği varlığını korurken, devam eden bilimsel araştırmalar sonucunda, göl suyunun renkli bölümünün yüzeyden 2.5 metre derinliğe kadar devam ettiğı, daha derin kesimlerde gölün kendi rengini bulduğu belirlendi. Muğla Üniversitesi ve Özel Çevre Koruma Kurumu teknik elemanlannın yaptıklan ıncelemeler sonucunda, nedeni hakkında kesin bilgi edinilemeyen bu renk değişikliğinin. canlılar için zararsız olduğu anlaşıldı. Şans ağacı Türkiye'de • tZMtR(AA)-Çin kökenli 'şans ağacı' paulownia. Türkiye'de satışa sunuldu. Cç yılda 21 metre uzunluga ve 50 santimetre çapa ulaşan şans ağacı, bu özellikleri dolayısıyla büyük ilgi görüyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı kapsamında yapılan çalışmayla geîiştirilen Çin orijinli paulownia ağacı, ekolojik dengeyi düzenleyici olmasının yaru sıra sanayi malı olarak da büyük değer taşıyor. Ütopya Bitkisel ve Teknolojık Ürünler Şirketi Genel Müdürü Bahar Kaynakçıoğlu, fidanlann tanesini 30 dolardan sattıklannı belirtti. Doğal felakederin gönüllü kurtarıcıları Acil Kurtarma Derneği Adana'da meydana gelen depremin ardından adını duyurdu MUTLL SERELİ AıVKARA - 27 Haziran'da Adana ve Ceyhan"da meydana gelen depremin ar- dından. doğum gününde yaşama dön- dürdükleri Sercan ve HaticeÖğretmen ile tanıdı Türkiye onlan. Aslında 1994 yılından beri arama ve kurtarma çalışmalan yapıyorlardı ve 1996'dan beri de resmı dernek statüle- ri vardı ama en çok Adana depremiyle gündeme geldiler. Acil Kurtarma Der- neği ya da kısa adıyla AKUT. 200 üye- siyle dogal felaketler sonrasındaki ara- ma ve kurtarma çalışmalannı gönüllü olarak sürdürüyor. Acil Kurtarma Derneği. kurumsal- laşma çabalarında resmi yardım sağla- mak üzere geçen hafta Ankara'da te- maslarda bulundu. Everest Tepesi'ne tırmanan ilk Türk ve AKUT Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nasuh.Mah- ruki ve AKUT Yönetim Kurulu üyesi. eğitim sorumlusu Mehmet Tannsever'ın Cumhuriyet'e yaptığı açıklamalar ko- nu başlıklarıyla şöyle: Kuruluş amacı: Bu grup zaten 1994'ten beri aktif olarak Türkive'de- kı arama kurtarma organizasyonlanna katılıyordu. Ama gayri resmi bir statü- deydik. Baktık ki bu işi daha organize hale getirmek hem koordinasyon açısın- dan. hem venmlilik açısından gerekli bir hale geldi artık. dolayısıyla biz de bir demek haline gelelim dedik ve AKUT'u 1996'da resmen kurduk. O tarihten iti- baren AKUT çatısı al- tında tüm gönüllü çaba- mızı sürdürüyoruz. tlk zamanlarda bızim ku- ruluş sebebımız özel- lıkle dağ kazalarıydı. Hepımiz dagcı köken- Iıvdik. O zamanlar bi- zim ihtiyaç duyduğu- muz şey. dağ kazalann- da hemen müdahale edebilecek bir gruptu. Ondan sonra baktık kı potansiyelimiz var, çok kalıtelı ele- manlanmızvar. vetişmışüyelenmizvar. Bunun üzerıne bu potansiyelimizi Tür- kiye için kullanalım dedık. Nitekim şimdi bu işi yapan resmi kurumlara gö- nüllü olarak destek verıyor. hem doğa sporlanndaki kazalarda hem de doğal • 1996'dan beri resmi dernek statüsü olan AKUT, 200 üyesiyle doğal felaketler sonrasındaki arama ve kurtarma çalışmalannı gönüllü olarak sürdürüyor. afetlerde ilk anda görev alıyoruz. Ekipman sorunu: Kurtarma için ge- rekli olan ekipmana sahip değiliz ama, bu görüşmelerden sonra onlann da bir kısmına sahip olacağız. Bu aletler ol- madan enkaz altmdan canlı ya da ölü çıkarmak söz konusu değil. Biz de şu anda onlan sağlamaya ça- lışıyoruz. Bunlar Türki- ye'de sadece sivil savun- manın elinde var. Finans sonınunu ya deviet ka- nalıyla ya da sponsor- luklar aracılığıyla çöze- ceğiz. Gelir kaynağı: Üye ai- datlan ve bağışlar. Çekir- dek kadro dediğimiz 40 kışı deprem, sel ve cid- di kazalarda kullanabile- ceğimız üyemiz var. Bu- nun dışında 160 kadar üyemiz var kion- lar da lojistik, haberleşme ve dığer ku- rumlarla haberleşme konulannda des- tek oluyorlar. Üye olmak isteyenleri önce aday üye olarak alıyoruz. Birlikte çalışma konu- sundaki uyumunu test ediyoruz. Bura- daki hedef öncelikle ilk yardım konu- sunda eğitim daha sonra da tanımak. Başka illerde şube açmayı düşünmü- yoruz çünkü biz Istanbul 'daki çok iyi ye- tişmiş grupla çalışmayı tercıh ediyo- ruz. Gelecek projeier: AKUT olarak Ada- na'daki işimizbitti.Tabii artık büyüyo- ruz. Türkiye bizden çok şey bekleyecek. Çalışmalanmız beklenti yarattı. Biz de bunun farkındayız ve kendimizi buna ha- zırlayacağız. Artık büyük bir grup ha- line gelip bu işleri gerçekleştirmeye ça- lışacağız. Binamız ya da ofısımiz yoktu, genel sekreterimizin bürosunda idare ediyor- duk. Ama sanıyorum yıl bıtmeden is- tediğimiz hoş bir binaya sahip olacağız. Altyapıyı oluşturmak bu organızasyon- larda önem taşıyor. Çünkü acil bir du- nım gerçekleştiğinde ne yapacağınızı şa- şınyorsunuz. Bunlann hepsinı birprob- lem yokken gerçekleştırmek, öğren- mek, yerini bilmek kımin nerede oldu- ğunu bilmek bunları kurumsallaştır- mak önemlı. . AKUT'un telefon numarası: 0212 252 46 44 AÜ Erzurum'da arastırdı 'Gecekondu kadınlannm yans okur-yazar değil' ERZURUM(AA)-Erzu- rum'da gecekondu bölge- sindekı kadınlar arasında yapılan araştırmada. viizde 42.3'iinün okur-yazar ol- madığı, yüzde 17.1 'inin şid- dete maruz kaldığı ortaya çıktı. Atatürk Üniversitesi (AÜ) Fen-Edebiyat Fakül- tesi Sosyoloji Bölümü araş- tırma görevlisi Yüdız Ak- polat Davud tarafından, Er- zurum'un gecekondu ma- hallelenndeyaşayan 15-56 yaş grubundaki kadınlar ara- sında yapılan araştırmada, 201 kadına 61 soru yönel- tildi. Davud, araştırma sonuç- lannı değerlendirirken şun- lan kaydetti. "'Gecekondu kadınlannm yüzde 42.3'ü okur-ya/ar değil. En fazla eğitim alınış olantar ilkükul mezunu. İlkokulu bitirmiş otanlar eğitim görmüşlerin yüzde 34.8'ini oluşturmor. Sadece\iizde 2^'lik lasun b- se mezunu. L nhvrsite me nuisehiçyok. Okur-ya; olmayanların yoğunlul bulunduğu >aş grubu ise. 45'tir." Davud, evli kadınlann lerinin genellikle ilkol mezunu olduğunun sapti dığını belirterek. bekâr nn üniv ersite mezunu eş n tercih ettiklennin gön düğünü söyledı. Gecekonduda yaşayan ( ler arasında sözlü ve eyleı sel olarak şiddetin varlij nın belirlendığinı anlat Davud şunlan söyledi: "Eşlerindcn şiddet go mediklerini so\ leyen kad kesimiyüzde 77.6'bk bir or na sahipken >üzde 17.1*1 oranda. her türlü sözlü \ve lemsel şiddete maruz ki dıkiannı ifade ediyoriar. Ş» det görmediklerinisöyley< kadınlann, utandıklan iç dogruvu söylevemedikle de gözlenmiştir." enise'in VahşiŞeyler'i Denise Richards, halen gösterimde olan N'ahşi Şejier filminin genç vıJdızı. Illinois'de doğup büyüyen Richards, kısa bir siire içinde HolKvvood'un aranan isimleri arasına girmevi başardı. Ailesinde sanatla ilgilenen başka kimse olmamasına karşın kararıru verip ovuncu olmak için lise yıllannın başlannda San Diego'ya yerieşti. Bir siire fotomodeUik yaptıktan sonra teievizyon dizilerinde küçük roller üstkndi. Richards, V'ahşi Şejler filminde Ke\ in Bacon, Matt Dillon gibi oyuncularla çalışma firsatı bulduğu için şansh olduğunu belirtivor. Bir konuğunuızvar IŞIL ÖZGENTÜRK [email protected]. Ikı yıl önce Meclis'te pankart eylemi yapmıştı. Kapınızı onunla birlikte çalıyoruz. Bu sıcak, tatil gününde bize balkonunuzda bir kahve ikram edin. Yolumuz epey- ce uzaktı. Çok da sıcak. Yanımda- ki kişiyi size tanıtmalıyım. Adı Mahmut Yıbnaz. 1974 Ordu do- ğumlu. 17Nisan 1996yılındagir- diği cezaevinden 17 Haziran 1998'de çıktı. Henüzdışanyaalış- mışdeğil. Kalabalıktanereyegide- ceğini şaşınyor. Sürekli düşündüğü bir şey var. 17 Nisan günü Çankın Cezaevi'nin kapıaltında öpüşerek aynldığı ar- kadaşlan. Gende bıraktığı beş can dostu. Yargıtay onlarla ilgili dava- yı bozdu, dava yann Ankara 2 No'lu DGM'de yeniden başlayacak ama o beş kışı dışan bırakılmadı. Her- hangi bir eyleme karşı tedbir ola- rak. Bir Mahmut dışan çıktı. Şimdi bir arkadaşlarını düşünerek, bir yaklaşan mahkeme için hazırlana- rak, bir kendi hayatını düzene sok- maya çalışarak. özgürlûğün tadma varmaya çalışıyor. Bize şöyle güzel bir Türk kah- vesi sunun. Mahmut, eylem, direnış, boykot gibi sözcükleri henüz okula girme- den önce Dırekli köyündekı evle- rinin bahçesinde duyup öğrenmiş. Bahçede büyük birceviz ağacı var- mış. Bu gölgesi ve kokusu baş dön- düren ağacın altında köylüler. Mah- mut'un babası. amcası toplamr, bir yandan piknik tüpünde yapılan ça>'- lan içer. bir yandan da tartışırlar- mış. Gruptan hiç durmadan, Tın- dıkta sömürüye son!" "Fındıkta tabanfiv^üartnnlsın!" sözleri du- vTilurmuş. Mahmut uzaktan onla- n seyredermiş. ilk hayat dersini o zamanlar almış. Sonra bir günjan- darma evlerini kuşatmış ve onlar- da kalan, Sıvas'ta öğretmenlik ya- pan amcasını alıp karakola götür- müşler. Yirmi gün sonra amcası, babasının sırtında eve dönmüş. Yere basamıyormuş. Çocuklukta sadece bunlar yok- muş. Bir de rengarenk mısır püs- külleri varmış. Mahmut bunlan toplamayı ve kızlann saçlanna bağlamayı pek severmiş. Bir de bir uçurumun kenannda Rumlar- dan kalma küçük kaleler varmış. Büyüklerin bütün ihtarlanna rağ- men çocuklar her Allahın günü oraya gider, uçuruma karşı çişleri- ni yanştınrlarmış. Jlerde mahpus- ta Mahmut en çok bu yanşmalan anımsamış. Kendi kendine gülüp durmuş. Kahve gerçekten çok güzel ol- muş, elinize sağlık. Sonra mı? Mahmut büyümüş, Sıvas'ta öğretmen olan amcası. onu yanına almış. Kışlan Sıvas'ta, yaz- lan köyde büyümüş Mahmut. tyi- ce büyüyence Hacettepe Üniversi- tesi Psikolojik Danışmanlık bölü- müne girmiş, Hacettepe yurduna yazılmış. Okulda bir gün sessiz sedasız otururken, bahçede alternatif açı- lış yapan arkadaşlannm polis tara- fından dövülerek, coplanarak gö- türüldüğünü görmüş. En çok bir kız arkadaşının saçlanndan sürük- lenmesı ağnna gıtmış. Sonra? Sonrası şöyle gelmış. Yurtta kız öğrencilerle erkek öğren- cilerin gıriş saatlen farklıymış. Or- tak bir eylem düzenlenmiş ve Mah- mut. bunun içinde yer almış. Ey- lem sonucu kız ögrencılenn de yur- da son giriş saati 12 olmuş. Sonra gene yurtta 17 gün süren bir kantin boykotu yapmışlar. Çün- kü kantın özelleştirilmiş ve kan- tinde her şey ateş pahasına satılma- ya başlanmış. Boykot başanlı ol- muş ve kantin fiyatlan nonnale dönmüş. Sonra birden üniversite harçla- n inanılmaz birzam görmüş. O za- man hep birlikte harekete geçıp, Kızılay'da bir miting düzenlemiş- ler. Şiirlerle, şarkılarla dertlerini anlattıklan miting çok kalabalık olmuş. Yurdun her yanından ünı- versıte öğrencilerı gelmiş ve 500.000 ımzalı bırdilekçeyi Mec- lis Başkanı'na vermişler. Meclis'e. Başkan'a gidenlenn içinde Mahmut da varmış. O gün bu dilekçenin ta- kipçisi olacağına kendi kendine söz vermiş. Olmuş da. Bakmışlar, Meclıs'te harçlann yeniden düzenlenmesi ya da kal- dınlması için herhangi birçabagö- rülmüyor, sekiz arkadaş seslerini bir kez daha duyurmak için Meclis'e gidip pankart asmaya ve dertleri- ni haykırmaya karar vermişler. 29 Şubat günü de bir kız arka- daşlannın eteğinin altına, beyaz bez üstüne mav ı harflerle "Harç- tarahayır!"yazısını yazdıklan pan- kartı sanp, Meclis'e gırmışler. Ve tam orman ve ormancılıkla ilgılı bir kanun teklifı görüşülürken pankartlannı açıp. bağırmaya baş- iamışlar: "Harclara ha\ır!*"'Sağlıkvçeği- tim özeUeştirUemez!" Meclıs'tekıler korkmuş ve he- men onlan terörist diye toplamış- lar. O zaman tutuklanmamışlar, ne zaman ki, pazaryerlerinı tek tek do- laşıp yoksulluğa, işsizliğe karşı bir miting hazırlığına girmişler, işte o zaman karakola buyur edilmişler ve hemen ardından gözaltına alınıp Ulucanlar Merkez Kapalı Ceza- evi'nin yolunu tutmuşlar. Günler- den 17Nısan 1996'ymış. Ve 6 Arahk 1996 günü mahke- me, rümüne 96 yıllık bir ceza kes- mış. Bu arada Mahmut. anlatmayı unuttu. Dinardepremindeyaşadık- lan var. Üniversiteliler. aralannda Mahmut da var. Dinar'da deprem olunca aralannda para toplayıp Di- nar'a gıtmişler. Ama Dinar halkı- na onlarla ilgili öyle bir kötü pro- paganda v apılmış ki, herkes onlar- dan bucak bucak kaçmış. Aman terönstlere bulaşmayalım. demiş- ler. Akşamüstü 500 Kızılay çadı- nnın bulunduğu biryere gelmişler. Kımselergörünmüyormuş. Sonra bir kız çocuğu çıkmış çadırdan, gruptaki kızlardan bıri koşarak git- mış onu öpmüş. ardından yaşlı bir amca çıkmış. o zaman gene grup- taki kızlardan bin gıdıp yaşlı am- canın elini öpmüş. Sonra çadırda- kiler birer ikişer çıkmaya başla- rmşlar. O günü hiç unutmuyor Mah- mut... Tabii birlikte olduğu arkadaş- lan da. Kahve için teşekkürler. Biz ar- tık gidelim. Mahmut ve arkadaşla- nnın davası pazartesı günü yeniden 2 No'lu DGM'de başlayacak. Ve mutlaka bu mahkemede de diğer mahkemelerde olduğu gibi yaşlı ya da genç bir kadın ya da bir er- kek çıkıp olanca gücüyle bağıracak: -Çocuklar.unutmayın biz sizleri çok seviyoruz!" "Çok seviyoruz!" YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi'ne ön kayıtlar 20 Ağustos'ta sona erecek, sınavlar 24 Ağustos'ta başlayacal 4 Toplıunun ihtiyaç duychığıı sanatçılar yetiştireceğiz 9 FÎGENATALAY Yıldız Teknik Üniversitesi 'nin, llerişim Ta- sanmı. Sanat Yönetmenliği gibi Türkiye'de ilk kez öğrenım verecek bölümlerle kurulan Sanat v e Tasanm Fakültesi "ne ön kayıtlar baş- iadı. 20 Ağustos'ta sona erecek ön kayıtlar- dan sonra 24 Ağustos'ta sınavlar başlayacak. YTÜ Sanat ve Tasanm Fakültesf nin deka- nı, Türkiye'de fotoğraf eğıtiminın kurucula- nndan Prof. Dr. Mehmet Bayhan. Bueğıtımı 1978'den 1985'e kadar Güzel Sanatlar Aka- demisi, sonraki adıyla Mımar Sınan Lnıver- sitesi'nde veren, bu tanhten ıtıbaren ise ho- calığa YTÜ'de devam eden Prof. Bayhan, bu üniversitede sanat eğıtimı venlmesinın 15 yıldır düşünüldüğünü söyledı. YTÜ Rektörü Prof Dr. Ayhan .4Jkış da, Sanat ve Tasanm Fakültesf m neden kurduk- lannı şöyle açıkladr "Bu,herşeydenönceül- kenin,sonra bizim ihtr>aamızdL Soyutsanat- çılar yerine. gerçekten toplurmn. endusrri-. nin, sanat ve külriir dünvasının ihtivacı olan • Öğrencilerin çalışacaklan sektörlerden destek beklediklerini belirten Rektör Prof. Alkış, bu desteğin, burs, staj olanağı ya da fakültenin altyapısına katkı olarak gerçekleştirilebileceğini söyledi. elemanlarvetiştirmekgerekiyordu. Üniversi- te olarakda bizim. teknik vesosvaldailar ara- sında bütünlük kurulabilmesi için bu alana gir- meve ihtivacımız vardı. Teknoloji \ardı. sanat yoktu. Bu nedenle uluslararası standardara uy- gun. sanatı ve teknolojiv i bütünleşrirtn. ülke- nin ihtivaçlanna göreinsanyetiştirme. i amaç- layan bir fakülte kurduk" Ögrencılenn çalışacaklan sektörlerden des- tek beklediklerini belirten Rektör Prof. Dr. Al- kış, bu desteğin. burs, staj olanağı v a da fa- kültenin altyapısına katkı olarak gerçekleşti- nlebıleceğını soyledı. Sanat ve Tasanm Fa- kültesi'nin bölümleri, alacaklan öğrenci sa- yısı ve amaçları şöyle: Sanat Bölümü Bileşik Sanatlar Programı: (10 öğrenci) Sağlam temel sanat kültürü almış, gelenek- sel sanat yöntemleri ile çağdaş anlayış ve tek- nolojiyı bütünleştirebilen. yaratıcılığı geliş- miş. u> gulama kadar yöneticilik ve araştırma da yapacak elemanlar yetıştırilmesi. Fotoğraf ve Video: (15 öğrenci) Fotoğraf ve video tekniklerinı kullanarak belgeleme. iletişim. tanıtım. eğitim ve sanat gibi alanlar- da görüntü üretımı ve aktanmı yapabilecek elemanlar yetiştirilmesi. İletişim Tasarımı Bölümü İletişim Tasarımı-Mulrimedia: (10 öğ- renci) Yeni sayısal medya ortamında (video ve ınteraktifbilgisayarortamı, multimedya ile- tişim teknolojileri, bilgi iletim sistemleri vb ) vazı. görüntü ve sesten oluşan düşünce ve bılginın etkin bir şekilde düzenleme ve sunu- şunu vapabilecek elemanlar yetiştirilmesi. Sanat Yönetimi: (10öğrenci) Her türlü sa- nat ve tasanm ürünlerini değişik yöntemler- le düzenleme ve sunma. yönetme ve işletme bilgi ve becerilerine sahip; sağlam temel sa- nat kültürü almış. geleneksel sanat yöntem- leri ile çağdaş anlayış ve teknolojiyi bütün- ieştirebilen elemanlar yetiştirilmesi. Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü Dans: (20 öğrenci) Modern dans alanın- da ıncelikleri kavramış, dans gelenek ve tür- lerinde uzmanlaşmış. koreografi sanatının tüm özelliklerini incelemiş; dansçı, koreog- raf ve eğıtici, dans topluluklan yöneticisi ola- rak çalışabilecek elemanlar yetiştirilmesi. Müzik Topluluklan: (10 öğrenci) Deği- şik müzik ortamlannda enstrüman ya da in- san sesiyle bireysel ve toplu olarak müzik uygulamalan yapabilecek elemanlar yetişti- nlmesı. Duysal Sanatlar Tasarımı: (10 öğrenci) Ses ve zaman öğeleri kullanılarak yapılan sa- nat yaratıcılığının estetik. yapısal, toplumsal, tarihsel, teknolojik sorunlanna ilişkın bilgi ve beceriye sahip elemanlar yetiştinlmesi. Sanat ve Tasanm Fakültesi Dekanı Prof. Mehn- Bayhan (sağda) ve YTÜ Rektörü Ayhan Alkış.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear