Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 1998 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
AmaçNe?..
Eski ParlamenterCAHİT ANGIN
B
ir süre önce basma "Cum-
huriyetin 75. yılı kudama-
lanyla" ılgili bır haber
yansıdı. Kamuoyunun il-
gı duymadığı. omuz silkip
geçtiği bir haber... Yapılan
açıklamada Tarih Vakfı Yönetim Kurulu
üyesi \e proje koordinatörü YiğitGülök-
süz yönetıminde \e Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel' ın hımayesinde sürdürü-
len çalışmalar anlatılarak. "Cumhuriye-
tin 75. yıh etkinliklerinin coşkuy la kutla-
nacağı" belirtiliyordu
tçinde bulunduğumuz koşullarda nasıl
coşkuyla kutlanacak? Anlamak zor. Coş-
kuyu, sipariş üzre satın alınacak bır me-
ta gibi gördükleri besbelli.
Somut başanlann coşkusuyla
Tarihimizin en büyük değişım ve dö-
niişümünün sağlandığı e\ rede. somut ba-
şanlann beslediği coşkuyla Cumhuriye-
tin 10. yılı kutlanmıştı. Aynı hızladevlet-
çilik ilkesiyle sanayileşmede ilk sıçrama
sağlanmış, dünyada kalkınma hızı en yük-
sek üç ülkeden biri oimuştuk. Hitler fa-
şizminden kaçan bilim adamlanndan ya-
rarlanılarak azgelişmiş ülkeler arasında
çağdaş ünıversıteye sahip tek ülke farkı-
nı yakalamıştık.
Ku\ ay-i Milliye kadrosunun büyük ön-
deri. tanma dayalı ekonomide. "Efendi-
miz"dediği ve nüfusumuzun yiizde 80'ini
oluşturan köylüyü ümmetçizgisindebıra-
karakdemokratikcumhuriyet aşamasına
ulaşılamayacağını deneysel olarak sapta-
mıştı. Devrim karşıtlannın toplandığı ikin-
ci bir partiyle değil köylülükten çıkmak,
demokrasiyi bir yaşam biçimine ulaştır-
mak: başlamış bulunan değişim ve geli-
şimin hızı kesileceği gibi yerini durağan-
lığa bırakabilirdi. Batışı yaşamış kuşak için
zaman etkeninin önemi pek büyüktü. On-
lar için durmak, ölmek gibi bir şeydi.
"SerbestFırka" denemesinden sonra bü-
yük önderin. kırsal kesimin sorunlannda
yoğunlaştığı görülür. Her l Kasım konuş-
malannda, kırsal ın eğitim, toprak refor-
mu başta, geçimsel ve kalkınma sorunla-
nnın irdelendiği, bu alanda hedefler gös-
terdiği görülür.
1935lerde kırsalda eğitim seferberliği
başlatılır. Kooperatifçilik öğrenim prog-
ramına alınmıştır, eğitıme koşut örgüt-
lenme geleneğınin oluşacağı umut edilir.
Alın terinin sömürüden korunmasının ön-
celiği açıktır. devletçi yöntemle koopera-
tif birlikleri kurulur. 40 bin yerleşim bi-
rimiyle köye ulaşmanın eleman bakımın-
dan olanaksızlıgı, kaynak açısından ola-
naksızlığı görülmüştür. Bu nedenle yer-
leşim binminin 10 bine indirgenmesi he-
deflenir. 1937Ocağı'ndaIçiş!eriBakan-
lığı "merkezköy"genelgesi çıkartılır. Ya-
pılan hazırlıklar kırsalı bütünüyle kucak-
layan bir büyük değişim ve gelişimin ha-
bercisidir.
Ne var ki. büyük önderin sağlığı bozul-
maya başlar. Başından beri takipçisi ol-
duğu Hatay sorununu çözümler. Yüzyıla
(asra) sığacak başanyı 15 yıla sığdırma-
nın onuruyla ölür.
1938-1998 bu altmış yıl içinde Ku-
vay-ı Milliye sonrası kuşağı olarak, sana-
yileşmemizi hızlandıracak, demokratik-
leşmenin tüm kanallanru açacak bu temel
yapısal sorunumuzu çözüp, köylülükten
cıkmış; çalışan. üreten bir toplum düze-
yine çıktık mı? Ne gezer... Oysa Cumhu-
riyetin 10. yılında başanlaria donatılmış
her on yılda bir Cumhuriyeti coşkuvla
kutlamaya söz vermiştik. Bugünlerde Sa-
yın Doğan Hızlan'ın önerisiyle ve büyük
birözlemle 10. Yıl Marşı'nı Cumhuriyet
Marşı yapmış bulunuyoruz. Sanınm Cum-
huriyetin 50. yihnda da bir marş besteie-
miştik, tıiç anımsayan var mı?
Sulandırmanın başlangıcı
40'lı yıllarda önce toprak reformu su-
landınlır. Buolgunun aktörleri DP'yi kur-
muşlardır. Kırsalda eğitim seferberliği
durağanlaşmıştırki, 1946'dayanmkalmış
devrimle çok partili yaşama geçilir.
"46 'Ruhu" diye geliştirdikleri söylem-
le yola çıkanlar, "MDH ŞeTin" demokrat-
lığı ıle yanşamazlar.
tktidarlarının başında ezan ve anayasa
dili değiştirilir. Geçmişleriyle taşıdıklan
CHP kimliğinden sıynlanlar. 1919-1923
muhalefetiyle bütünleşirler. Köy Ensti-
tüleri kapatılır. kırsal "Nurrisaleleri'"saf-
satasının bereketli tarlalan olarak bırakı-
lır. Yozlaşma önce "Siz isterseniz halifeli-
ği bile getirirsiniz"e ulaşır, daha sonra tek
partı özlemiyle Tahkikat Komisyonu'nun
kurulmasıyla noktalanır.
Kaynak kadarönemli zaman harcanmış
temel yapısal sorunumuz çözümsüzlük-
te beklemektedir. "ÖrgütJenme özgürlü-
ğü'' ilk kez 61 Anayasası'nda yer almış-
tı. CHP'nin sağla yaptığı koalisyon iyi
bir başlangıcı uygulamaya koymuştu. Da-
ha büyük atılımlan gerçekleştirmemiz ge-
rekiyordu.
Sanayileşme hızımız, ücreti kahcılığa
ulaştıramamıştı, ücret sendikacılığı mı,
yoksa kendimize özgü bir sendikal mo-
del mi geliştirmeliydik? Kırsalda orta ve
küçük işletmeler yoğunluğu olan bir ül-
keydik; kooperatif örgüt yapısı içinde ta-
nm sektörüne nasıl bir yapı verecektik?
Orta ve küçük sanayimiz, büyük sanayi-
cilerimiz. konut sorunu, bankacılık vb.
sorunlanmızı kucaklayan, yeni çözümle-
re, yeni yapılanmalara gitmemiz gereken
günlerdeyiz. Tüm bu sorunlar, ne yazık
ki 1965'te iktidarolan sağın ılgi alanı dı-
şında kalacaktır.
Örgütsel dayanışma içinde geçimsel
sorununu çözmenin verdiği güvenle, kur-
tancılığına inanmış, başka kurtancı ara-
mayan özgür bireye ulaşmak; sömürüye
kapalı örgütlü bir toplum yaratmak ülkü-
sü siyasetin gündemine girmeyecektir.
Çözümsüzlükte bekleyişin yarattığı bu-
nalım ve gerginlikler. önce Cumhuriye-
tin emanet edildiğı gençliği iki kutuplu dün-
yada ikiye bölecek, bir hiç uğruna kardeş
kanı akıtacak boyutlara ulaşacaktır.
61 Anayasası'nın 1
*çoğufculuğuna"öy-
lesine yabancı kalacaklardır ki Bu anaya-
sa ile devlet yönetilmez'e sığınacaklardır.
Eskı Başbakan Demirel, 12 Mart yöneti-
mine, sorunu, "rejim ve anayasa" sorunu
olarak gösterecektir.
Yapısal sorun çözümsüzlükte beklerken
bu öneri yaöra çaput bağlamak değilse
nedir ki? Böylece 82 Anayasası'nın alt-
yapısını oluşturmak beceri (hüner) sayı-
lacaktır.
Örgütlenmeyi öcü gören. demokratik-
leşmenin tüm kanallannı tıkayan, Osman-
lı'nın "hikmeti hükümet" anlayışı içinde
"tekçTyönetımı ıçeren 82 Anayasası ufak
tefek değişikliklerle hâlâ yürürlüktedir.
Gel gör ki her aJanda her konuda yozlaş-
ma diz boyu...
Diktaya kapı aralamayahm
Sayın Demirel "sistem eskimiştir" di-
yor ve başkanlık sistemini çağnştıran bir
sistem öneriyor. Türk halkı parlamenter
demokratik rejimi ne zamandan beri tüm
kurum ve kurallanyla yaşamıştır ki? De-
mokrasi adına 1950 seçimlerinde sahip ol-
duğumuz seçme-seçilme hakkı ıle gizli oy
açık oy sayımına nisbi sistemle Anayasa
Mahkemesi'ni ekleyebildik. 61 Anaya-
sası ile sahipken kaybettiklerimiz... Oz-
gür bireye, örgütlü toplum düzeyine ula-
şarak katılıma süreklilik ve derinlik, siya-
sal denetime etkinlik kazandırabildik mi?
Yolsuzluklara batık siyasilerortalıktado-
laşıp durmaktadırlar.
Yapısal sorunlanna el atılmarraş toplum-
da, YDD'ye uyum adı altında dış dinami-
ğin reçeteleriyle bir avuç mutlu azinlığın'
yanında büyük çoğunluğu yoksullaştıra-
rak, mafyalaşmanın, çeteleşmenin zemi-
nini oluşturmadık mı? Akılcı laik eğitim
alanındaki ihmallerimizle, Türk-lslam
sentezi maskaralığı birleşince yığınla so-
runlanmız dururken, tarikatlar, Aczmen-
diler, Ali Kalkancı dergâhında üniversite
mezunu sallabaşlar, sank, sakal, türban
gündemi işgal etmedi mi? Unuttuğumuz
yapısal değişim sorunu teröre yataklık
yaparak, metropollerde yarattığı azman-
laşmış köylerle maliyeti büyük kentsel
sorununa dönüşüp yine önümüze gelme-
di mi? Sorun yapısaldır, siyasal istikrar-
sızlık bu alanda sergilediğimiz ihmalin
sonucudur. İçinde bulunduğumuz koşul-
larda, kusuru sistemde arayarak, diktaya
kapı aralamayahm.
'Erken Cumhuriyet'in Özverili Öğretmenleri...
HASAN AKARSU Yazın Ögretmeni
T
rakya köylüsü. Kepirtepe'yi ve Edir-
ne Erkek tlköğretmen Okulu'nu iyi
bilir. Bu okullara yıllarca çocuklan-
nı göndermişler. çocuklar da yüzle-
ri ak dönmüşlerdir köylerine. Bun-
lardan 1945Tekirdağ-Saraydoğum-
lu Mustafa Sanoğlu, Kepirtepe llköğretmen Oku-
lu yıllannda "'Kepirden Köylere" adlı mezuniyet
dergilerini tarayıp şiirlerden birseçki hazırlamış:
"Kepir Toprağı''. Köy çocuğu, elinde kemanıyla
fotoğraf çektiriyor okulunun önünde. Şimdileri
düşünüyorum. liseyi bitiren yüz binlerce genç ke-
manı tanımıyor.
1943 yılında "Kepir Marşı"nı yazmış tlyasÖz-
can. Şimdi Tekirdağ'da emekli öğretmen. O yıila-
nn coşkusunu yitırmemiş daha^ ^
"Bir ana tanınm Kepir'dir adı/ Çeiiktea, tunç-
tandır göğsü kanadı/ En ıssız köylerde anılır adı/
Can verdi, kuruyan cıhz kollara..."
Ülküleri, köyleri aydınlatmak olan gençler, ge-
ri dönmemekte kararlıdırlar. Ozan-Yazar Mehmet
Başaranda Kepirli'dir. "17Nisan Toprağı''nın de-
ğennı bilir. Dallarda tomurcuklanan baharsa, yol-
lanmızda uyanan da topraktır. Basaran'ın arkada-
şı olan öğretmenim Yusuf Asıl'dan dinlemiştim: O
yıllar yokluk yıllan, defter alınamıyor. Çimento tor-
balanndan defter yapıyor öğrenciler, en iyi defter-
leri de Başaran yapıyor. Öğretmenimin belleğin-
de kalmış bir dizesi Basaran'ın "Asya akşamı gi-
bi ufka gerilir hah". Bu dizenin geçtiği "Halı" şi-
inyle karşılaşıyorum. mutlu oluyorum. Geçen yıl
yıtirdıgimız Tabir Gönötoş.'j anımsıyorum. Yok-
sul devletten aldığını hak etmek için yılmadan ça-
lıştığmı, "erken cumhuriyefin özverili öğretmen-
lerini saygıyla anıyorum.
Köy Enstitülü öğrenciler. bilgiyle. sanatla yoğ-
ruluyorlar. Abbas Bartan "Kepir'in göğsündeyok-
luğu yendik" diyor. Cavit Kafkas. "Bu eklir mala
tutan. rende tutan bu eldir." dıyerek o yıllan yan-
sıtıyor. Te>fik L'ğurlu. yolculara seslenerek "Bilki
bu beldedir bozkın yeşü eden/Yolcu, geçme başını
çevirmeden" diyor. Ümmü Aktan "Iş Ğecesi" şi-
irinde geceleri de çalıştıklannı ne güzel anlatıyor:
Bir gece mehtapta saman taşıdık/ Mehtabın güzeJ-
liği derde dermandı/ Gûzel bir gecede iş havatı ya-
şadık/ Ah gönlüm o gecevi bir bayram sandı... (s.
11).
Diğer Kepirli ozanlar: Ali Şen, Rüştü Güvenç,
Nezir Üşenmez, Yaşar Koç, Süle> nıan Kızılkaya. Ra-
fet ToD||^Şükrü Akdeniz, Hasan Çetin, Mebmet
Esirgen ve takma adlı MahrumL
Mahrumi "tnsana insan olmaz kul Kepirtepe
1
'
derken, 29 Mayıs tarihli Cumhuriyet gazetesinde
Prof. Dr. Ahmet Kocaman'ın yazısını düşündüm.
Çağdaş eğitimin insana özgürlüğünü vermeyi amaç-
ladığını vurguluyordu yazar. Demokrasi olmayın-
ca düşünce özgürlüğü, düşünce özgürlüğü olma-
yınca da çağdas eğitim olamaz. Eğitimin temeli öğ-
retmen olduğuna göre öğretmen yetiştirme yeni-
den ele alınmalı. Burada Köy Enstitülerinin öne-
mi ortaya çıkıyor. O yıllardaki özverili öğretmen-
leri yetiştirmek zorundayız. Bugün öğrenci diplo-
ma almak için okuyor. Bu anlayış değiştirilmeli-
dir. Sekiz yıllık eğitim bunu başarmalıdır. Öğren-
ciler okul seçimlerini yeteneklerine göre yapma-
lıdırlar. Geçmişte yaşadığımız güzel bir örnek var.
Köy Enstiti^erinın topcajjry. "Kepir Topragı*'nı
PENCERE
NKzah Yaratma...Dünya acıkiı bir güldürüdür; çoğu zaman ne denir:
"Gözümden yaş gelinceye dek güldüm." Kahkahay-
la gözyaşı birbirine kanşır; güleriz ağlanacak halimize...
Ancak "mizah" daha derin bir gülümsemedir; aklın
üretimindezekânın bilenmesidir; hele 'karamizah' gül-
dürmez, düşündürür.
"iris Mizah Kültürü" Yayınları'nda Arthur Koest-
ler'in "Mizah Yaratma Eylemi" adlı yapıtının (çeviren-
ler: Sevinç Kabakçıoğlu, Özcan Kabakçıoğlu) ilk
bolümü çıktı.
•
Mizah nasıl oluşur?..
Önce mızahın kültür üzerine yükselmesi olgusu var;
aşağıdaki fıkranın tadına varmak için 'Oidıpus Komp-
leksi'nı bilmekgerekmıyormu?.. Karmaşıkyanlanndan
ayıklarsak 'oğlan çocuğun anasına duyduğu aşk' Oi-
dipus kompleksi diye adlandınlabilir.
İki kadın süpermarkette alışveriş ediyorlar; biri ne-
şeli, öteki üzüntülüdür; neşeli olan sorar
- Neye üzülüyorsun?..
- Benim küçük oğlan Jimmy..
- Nesi var?..
- Ruh doktoru Jimmy'de Oidipus kompleksi oldu-
ğunu söyledi.
Neşeli kadın:
- Oidipus, moidipus, aldırma, Jimmy seni sevsin ye-
ter, gerisi hikâye!..
•
Napofyon taç giydikten bir süre sonra devrilen Or-
leans hanedanının mallanna el koyduğunda bir çağ-
daşı demiş ki:
"- Bu, kartalın ilk uçuşu!.."
Peki, ne mizah var bunda? Espn ya da nükte nere-
de?.. Kimi zaman mizah dilin gizeminden kaynaklanı-
yor. Napolyon'un çağdaşı "C'est le premier vol de
l'aigle" demiş. Fransızca'da "vol" sözcüğü hem 'uçuş'
hem de 'hırsızlık' anlamına geliyor. Mızahın usturasını
dil olanaklannda bilemek, insan zekâsının büyük bu-
luşlanndan biri!... Bizim Bektaşi fıkralannda bu olana-
ğın doruğuna ulaşmış bir örnek var:
Bektaşiyi şarap içiyor diye yaka paça Kadı'nın hu-
zuruna çıkanriar; Kadı sorguya başlar:
- Sen şarap içer misin?..
- Içmem. p
- Söylediğinin dogruluğuna ant içer misin?..
- Vallahi içerim.
- Bundan böyle içmeyeceğine ant iç!..
- Vallahi içmem, billahı ıçmem!..
•
Bir subay, sosyetede ünlenmiş bir yosmanın gönlü-
nü kazanmaya çalışıyoımuş; kadın demiş ki:
- Kalbim boş değil...
Subay:
- Matmazel ben o kadaryükseğe nişan almamıştım.
•
Türkiye mizah açısından zengin bir ülkedir Adam ba-
şına ulusal üretim bu alanda Avrupa'dan geri kalmaz.
Mesut Yılmaz'ın konuşurken arada bir sustuğu, du-
rup düşündüğü biliniyor. Başbakan'ı televizyonda iz-
leyen bir yurttaş TV'cilere önermiş:
- Başbakan konuşurken sustuğu zamanlarda araya
reklam koysanız...
•l(ir-r.. I^I^JJİ *
Yatak odalarınız için
'en büyük boyutta'
dokundu.
z ! l
Şimdi dokunma sırası
sizde.
Işte Türkiye'nin en büyük boyutlarda
üretilen nevresim takımları... • •
Yatağınıza küçük gelen, sürekli toplanıp buruşarak,
sabaha kadar darmadağın olan çarşaflarınızı
artık değiştirme zamanı.
Keyifli ve formda uyanmak için, şimdi siz de
yataklarınızı Linen'le 'taç'landırın.
"Yatagınııı bütünleyen güzellîk"
Merkez: Sultanhamam Vasıf Çınar Caddesı No 91 Emtnonu - Istanbul Faks- (0-212) 512 17 12 Fabnka Buyukkarıştıran Kasabası. Tayyare Meydanı Mevkıı Luleburgaz - Kırklarelı Faks (0-288) 436 22 89 • Irtibat Büroları: Zorlu Ev Tekstıl Urünlen Tıcaret A Ş / Trabıon Tet (0-462) 322 28 97 • Zorlu Tekstıl Urunlen Pazıriama AŞ / Denııfı Tel (0-258) 265 06 34
n « a »• mm «an mu] as M SI - mçu « a *ni} ısı tı a • ıma ı«m 3» «3* • fi *ı» msm JBIÎI nı c ır • w vm laıif- MUTJUI »Enimı « a 151 u v • mmum 4 ma « a a • taa *m m) «' a U • <M TEBH «m »10 «. awfltatr§m ns a n • M I «•$* « a jam 10 11 M • $M raa JHH) m u 11 • n HMBU ınm]*ja«-Mij«ınj*3t2a> HMMZAK «* ıra <nu\ 1» « 1
a m v c • uııuı TUHÎ K n • « M n
+;•:• a s ı ı - vm* nm «ın 11: en •
- m n 11 wnn ırın mnniT - n r
D
J3XIMJLU tOMttCt ^
n B
"
>
*
>
*
U U
" - • • * • * *•$ Mfffi OlM flîlll 3SI lî a • ( H M fl* «07) Ct N Sİ • KMU KK1 #21) 1B M Sİ - M(ttl VB« «31} 351 II a • EMI |«m M fl 3* • fl *»» 1USK «lîl »I İ3 IT • « «Q! 49 IJ M • MUTJUI MFnflm « a ÎSİ U 17 • M U 4 «I» «I • a • OB KH0 «31]) Ml M U • (M TEBft «21 )SI 0 « • M iflOKTpm| H5 H TI • HD «•$* 1BSt jHTJ) 10 II tt • İM IBHI |H2J) »I UII • W l l M l |BS) 3
OANIf M * H J T T T I M M W*1B «** ÎJI 12 34 • BJT, K t t gW *Ml İM ]l ?» • HpJI tHSH *İH| 5t; .2 1! • M MMfn MUH |UM|2MMİI-*rii*lMjlttHTl- MBMMM. HK1 rüB pı<| lli t| M • «FTM Ottf {E1B «71! W B U - HJBM BGJOH «T£ 2IS a « • «HM İOldn «f!| 1li H a • M {t* (C71| İU II t< •fflN.UKBM «Jî) 11i 41 44 • JHMHE MftLB MB fBı* İB S) II - «dEUU «12 W 14 t7 - « B KflM pill) 2SI M ll • W rnB «
. . . . . . . , . „ 4» a n • M I Mm pam « » ıi'MmCuttMniBiınıt*"
4
-«iBjıım«i2)*nnu-ajRHiayıpıi)MTJ4j.aMKiMi»»ift3iı n M • Mf 0raaM U I I (B«H ÎS3O 11 • K. çnt «3UI IÜ a «•«. ifFayo IBIU. nt n »• ••. IEBHL şııa ıu ss 1; • o ö M (Biıj 4iı a a • mu! notfî (Uiij cı a*ı • JUMM vmp «13 01s* a • M H « W IÜIJ) 4E ÜZS • I U I K « T HJÜJ 1? mc • o j KFMT «DI» IH n a • tatu «apr <wıs 1» n H • « w KDK «IÜ m K
BBUtt 211 1U 3» MKH0]iMlf $S#*KfeM«to«KHBtf |«IÎ}!*»»-W^U(ei2j 12? " * " <Ü IHSH «lî) « SJ 14 • Mk mmfi (BIJ) m » m • M Vtf jB(l) 4Ü 4i H*0MJMOtMintl)m«*l-^eK«fUII|3)4Sltt-^IİIM>P>^]U*<II-^lllM»|eil!lll • € • (DUU « * . fBU) m H M • p n U I H f MCD JBII) m »I? • (MMCUH Bflfc (DI]J 01II a • KMbl KBffl (Bİfl 40 » M • KMD «MB mtlt 4C N M • KMEEffill)tilIT • • M {Elt »ift 3B H 41 - MB (HO « H
8800 21 I 50 56 mtu IEBR. ının i» 1* 11 • ISB UUI«fiaf TMF |tıu) ıu a 1? • BM H I mnn lem c? » K • EÎH Kmp 113u; )tı« n • EKI mmp tmı\ nı 2* n •«(âK I U B JBIS QS Q H • FM cnt (»19 »11S3 • dn ranı (M p n * o M • cM a n ran IBIJ) 4M Ö «• daoa a?Mi 4011) 433 a n • duı mm/t MIII m o 11 • d n MI |HIQ 4R e n - smMa mmpı 1B14 ÖI a M • «MABJI {ffl cm m u a • nua ntm m\t m a :\ • 0 0 mu «ifl w sı M •tiasntıa a (BU « H JI • a KMH
, V ı » . I M I . « ı . ı « » » uw raofüiiKptJi «121 «5 n n -HiıeMtf ıui2)3*tu »*IKIIEIE% muı m ıt lî-Bm ^HMH30I]4I 11 p - nuıaoııunL naıiı m M ıt - EMUK an M U « I M B n 11 • •(• KMH fsız) 3M W n - B M napı IDIŞ «s u n • M M M M M (BII> ta «11 • m n M H IHHI »311 u n » M i pıi) ııı H K •mmmm^ «141» B n • Mt 1 |Bii) 10 a ır • M U p* HJU) w B a - MCMftı * w eıa m n 11 • mnuııiAıvifl WIT n • Ms «M «ban (Hiiı (Ü « «• M ı HU «H) « H a-ipMD stmfBii) aınn
gc.,,,^..,»,.,..,.!. âi^BMa ıcn ıtıiîj îtı »12 - DJDOJKUI ıma 111» a • MMB <BIZ> JU U tt- fati* çra «tj; w a t • uen tnü «ıı, ÜI M I> • stunıifuıiiuı iı >• • ABMH «utn 3» » • • » M IWB m a n - ıaeu «an mi) 3M M a • K(Ma KNn (Bifl M a 11 • m »MJB IBII) « 0 M • u st A |an) 111 tı n - nntu M M I M JBIII ıu » n • ı ı M I * n MT mtnntu «• EK M U I ff m «1 H a • pe mı «BID «a » J» • BMBU *f»u «.i| '*3 ıi43iMiıeM'|Bin!is H D • IOKT tffooi ffnı m S »• wwfu IBSH «BIIHSS C a
Wtlt «fUŞtl ffllMtl 't M •!*» WtMIUU SİI2tK7 771 • m W I * Hfi «. «J|J öl |4 II - I p i MMJM ŞHlf 4U II « • tptK lEBHl (öffi Wt Sİ H • M HU fti<2) 34S » n • M a TUSlt «>17ı 2J2 17 7 • IMH H K j«i!) Î2 II P • ttH TKHR fü\T] m 7] II • upBH ([10 Ht «121 W • » • B l KFBH] |UII) JI4 44 17 • «MH1 *MIT |BU| JK 13 « • Mif (UiS 441 O a - * » PMUM «!fl 21S O If • tOfc M DMME MfiUK pj 2| 3 (1 II • UOUT * • UHrtBH MbllSflOHJ«? 21 fl • W W 1 T ! MU Ç&l WQ IU a II- W« ÎTOH |»JtB 111 IS Sİ - M% 4UH) 211 »7 a • iimtrft: MUM nrtM
MflK4B4I)143 Sî * • «CEI JfS ıU4i) 241 II O •flRÇPH «0} M n U ' S*P ««T «fl) J( I 14 U - «HB BBk ttUtf j»fl) «I !3 » • Stf UIMfeSEI «fiUIB «WB> » « M •ff]»fPf ««:/ .'« « 41 • M M r « * » «KB !i; « I? • tHB* (Jff (IHJf l l ı f ' d -fflBHSaUTİ «Cf i« n « * M f t t (HEt «9) M R M - I—III lllll .•!!• .11 .1 Jİ |||HJH m\ W\\\\\\\\\ ıll» Hi J71, Hnmfl» [T* |TH) TIT H II « UMBSı RIİUU HÎJt* III »" «• • M l M j : ygBÜI |HUf 212 57 (I • $11 U p fHUf )$ı » 77 • WHM pt <*W\ W î* T] • M I MUK «N4f 212 M U • ItS (MU MM 4IS 13 U
CTHB S1M (EB «S4( ](J4t<«-M«[Mlliattt4BtıaSt41t'EIM0tllW|llSi(2llHTI - *KM O U |BM> 13S K « M Bt (IW (85^ 311 »4 IS • pB ÎHB jlU^ !)! II « • MUMMfc l«5t IttMT rli^ ]4S « 41 - »0 fflB ılö*-Tlı, j - DM n TÎEH MUV JUM) ü' » 5$ • HB gW |Ktt> 16 41 13 • TES UMHR MfiHBI |U** 244 II II ITTtlg Ttl UHHCT1 IflllH |:il ].} II II HuHIMIL M t t ÜMJUI (OM> Tll l> ü • B«0«T M UMBİL «6UU MM» 371 14 27 • M İ L aMMMI |W2i|, II] II a • MUt IU UIMKL «i«8 «H| 112 23 17 • ÜMHfc MU {ITS |W» Dl U <• • PMUC
(BM (ffl* ^B «ZH| 24t N a • MCH IIB *D* 21 Sİ H • M M «BS « I HBIt « I * m » « • UB! HM (E* «fltl 2Ü P * - «ST 1^ , 1 . ^ ii; 't :i - •» 1OH * : * -J! W n - *H1 flB» l^4| llı t] ıt • t«IUİUI TECÜl .CHı U4 N 21 • SSIHai MM !USH #Q4| m O II • 'MHifll» TBH «TÜ41 m M H • ÜBM1 «14| S44 14 14 - W ; jnS «Mı 1» U IJ . ( M B p* (UMl 211 M 17 • W M M t E IMOSffM)Q< U 4İ - MSfe K * rüB «Q* 7|| (3 a • * M B dM( M H M |OM| 213 B » . 9C1 MUK (B« Ht 41 lî • a n » UH» «*• !li !î ]J • l»«j |B**| Ü4 M M • tlkUt M 1 | ş»)
« I I M * l - M n U « T î B # K l l l * . ' ] i r î - - W l M * ( l * İ a ö « B t ^1 3IT4.|tr«HMB:tM3«WII)21llf It'FHf IW|IMlnl)lMII)lUHr3*HM^1lLn 0 ri - * l l j M a r a i l K ^ O 4 ) i n a B > M * J D * 2 B ) i a - a j H M . K M a n H ^ M H
MBHHB&I Mnıan jW42j m n «• I M BMMSB. mtm pm\ m 11 n • n a a M f t aıc HU «12a 2u M 21 • U I İ M V . m» (M #M2) J« I I H - M M W M ım; uı 1* a • [nanı # a nam ft»& m TJ m • « a wnMM)U< 3< « - •n* ITTITI TT* *I TI - fltıtft Tirffı prrrı m n n - Tniç H I H I M fftii) TTT 11 n - mif **™ı mtıi !]j ı n ıw •••Mııı ıııfıwn ıiır) ı ı m • a M j i m I M I M ı r ı ııı 11 ıı • a KFHUI M » ÎM i4H-HaııHck(H54teıiJa*MBajMiM^4iı fl 17 - M H nom w « w*ff11 * « M U nm w nm-msmmmm^m ıs u • ıtıtz waşn
|W4) II* B M • MjHJMMfc BK Ut W4 İH a F» • * O NUHt (HSir 111 IIII • O M t M : HtJH tMfiM ff)4«S4l4ia'llll(EMl|IW)mnQ- MHH imi»4« J« « M • M M H R : MMBCM OM MJ lC1i| 121 « H - İVOUM BBI lWH W İ R R > d M A BffiDA|DQ) « I] a - DBD M H M (nrj) MI P n • tftTIMW||}A K^U (U1J) m Sî Jİ • MftJMIjl * l l l ( a i l | l l U | ] « l l » - * B H K |Rt« 3M B IS • MHM&V M (W (KIS ST2 » II • M M? (BHB JDfl) O1
IT 0 - W|ll MttU «2135 STÎ 33 U •ttTR)i m S€ 11 n • K^mtf E» p5 IH'J W M H * HHB 9 TlCltl
MUIİ (BI2| İH a II • MMi p* «12! UJ Tı H • <M MH ffitfi Dt U 51 - MŞrfZEVLBt IW (•}! «iflSM ff » - MTT0<U H BMBja nfiHfl |BIÎ) » I * » • MVTMKI CBW [M «10 81 31 B • MB Kmjt |Otl) W U S» • |0rP((B(MKE tO» HU (BI2J «3 » 71 • M M M K HH» flllı I İ C Q - dH*HÖİ fOfi HHAI JBIQ B I 9 I I * B M a f l d n MMja fHI]) »] » A • BBBtT MB İOK1 |H!it 3C H 31 fctil {W »M* 3a 4* H • »!• f « )K f| JSI İ7 a • SfBi (HB |BI« 341 34 a • ESBKB « IMMH1 MbBSl «tl| > 11 G - MTİH ffl«J TEIU (İIUl 5» 111 • ttgUI TECT1 ıCIJl
usoo • M£H Mmnııt QI DN-sBiagis min uı«- r •vgn&ıınuır «1: *'ı a n - I M UMMKI «ÛÖB ımi) «11 t ı » • FUnCPf m »•)• IHID HI 11 M - t ö n t K IDKH «aa şutı m a a • « M E M B I W I H » a « * ssı S4 a • maajT •oofaı { f ı«tıt w a a • B ÜCH « m tu M ST • m a n a JBUI MI H 11 —r mfMM ınn| ı r *T TT n n m n t yım m n • « r f r t r n ı SJT 0 M • ronı rasa «1* m «s? • ıqn gaaniıiı^ iuıs» • UTTM. iaotıa nsn. «K« m»» • uz&nru* wm irm « ^ <ıtıı ~ • ı o u w n i H n t « SMmım jmıntiı
SH »H'IMTBUIÎ aBHptt(ni2ı34i H 21 • «HÇflKTMJ E« TfBH (£1! HJ ti J|i IS ı' • UttflJ 3NKC «-!| Sll IS a • HMJfff UM IBBlt |BM) 441 II 41 - Mij 4 tKÜ ff U IS • 9» ETHIt MlHI K ^ » B » . NMWUTP«}A MUS HS» «II) SIÎ St 77 • itraU (Bt fDl4> SJI M H • HBM ptntB KW B BRH. » *7 SJ • U JHt (Dt^ SD H a • HMMLII OBI (Htt ptH) 04 Sİ D • PflMl IBf 1RS1I «|J| 3S4 fl M • Ifft HBfc *lll| 3S4 a fi • H-M PEM 1Oİ W* «l*j IfS Sİ Tt - MM • » HI (O(l| »l « S3 • UİfTa ı»J Mmi Him * I J 34215 13 • SAHUrKB» >Rİ1 [OT «l«
m 11 M • M B IUKT «m M a H • suurn HOMU «14,)« r "ı • 1» UUHHL wtog «ıtı <TI 2145 • SBMOT A M O U I ma. (Ki$ n* r M • mumıtmt u IUKT ıiıut ı:r B 11 • M M WJ <aua «tn ro 0 c • anı I M H I M « U I SU 15 n • {vauı RE. <BII) SD « JI • Ma g * «ını »1 n ır • auaa H L #ıti) aı ıf u • EMH H R * ınıi) o* n a • nu [m mn> SJI a m • daftı BSB. pı$ s ı ı ı ı « - MMDMU «BKJI («125 m M «• M M «a. IBIK sıı *3 n • ifkıa 1014 sa u a • csMbı B L (GID uı 77 u • mm gs mm su a a • MaGtı m t (Kifl »2 ST U • afMuı CD.
piii) oı a a • m m mti) sıı a u • KSH TEnn mtt s a «31 • M K « mmfi «Iλ SH H M • (BM. nsnı « I Ö SM Ü n • M M g« (BIH sa n a - M I O W » şm\ m a • • u n a ı « . « m m a t* • wtwn mmfi «ta m ı?'. • KM aunftsa H£MH «m si» B a • yıynniMfirjn aıa KaEHi «!>« ıu B fi • jtfiJ w » q ıiııi) w TJ M • K M (nı «ıi) M H ıı - n UHHMB «£an (Bm M « 21 • aaEOnuı BM HUKT DU 3iuı s - I S M I mmp çc* mu* w u 3i- M a [M IDK) IH » 12 • ttuı (i« «t« ııı n 1; • MN} R I « M a 9 •"