Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç
• Genel Yayın K.oordınatörü HikmetÇe-
tinka\a • Yazıışleri Miıdurü İbrahim
Yıldız 0 Sorumlu Müdür Fikret İlkiz
0 Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara
# Görsel Yönetmen" Fikret Eser
Dıs Haberler Şinasi DanışoğJu • Istıhbarat: Cengiz
V ddınm • Ekonomı Mehmet Saraç • Kııltur
Handan Şenköken 9 Spor Abdûlkadir Yüceünan
9 Makaleler Sami karaören 9 Düzehme Abdullah
\ azıa • Fotograf Erdoğan köseoğlu •Bılgı-Belge
Edibe Buğra • 't un Haborlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu. llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke. llikmet Çetinkaya,
Şiikran Soner, Ergun Balcı.
tbrahim \ ıldız, Orhan Bursalı,
Mustafa Bsüba\. Hakan Kara.
Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Buivan No:
125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (
7
hat). Faks
4195027 • lzmir Temsilcisi: Serdar Kızık. H. Zıya
Blv. 1352 S.2 3Tel:4411220. Faks:4419117»Adafıa
Temsılcısi ÇetinYiğenoğlu. lnönüCd 119S Noi Kat.l.
Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdürû: Cstün Akmen 9
koordınatör Ahmet Korulsan #
Muhasebe Bfflent YenerVldare Hüse>in
Gûrcr • Işletme Önder Çelik • Bılgı-
tşlem N'ail tnal 0 Bılgısayar Sıslem
Mürıhet ÇUer#Sadş FazÛetKuza
MEDYA C : • Yöneıım Kurulu
Başkanı - Genel Mudur: Gfilbin
Erduran O Koordınator Reha
Işıtman 9 Gtnel Mudur Yardımcısı:
SevdaÇoban Te! 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Ya\ımla\aıı \e Basan: Vent Gun Haber Afansı. Basm \e Yavınulık A 5
TürkocajıCad lt 41 Cıgaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul f el lO 212) 512 05 05 ıM hatl Faks (0 212ı 513 < 26HAZİRAN 1998 İmsak: 3.24 Güneş: 5.26 Öğle: 13.14 İkındi: 17.12 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.41 www.cumhuriyet.com.tr
Gazalcı'ya onur
giinü
• .ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 52 kitle örğütü,
parasız laik ve demokratik
eğitime katkılanndan ötürü
Eğit-Der Genel Başkanı
Mustafa Gazalcı için
"Eğitım Onur Günü"
düzenledi. Örgütlerin
oluşturduğu "Eğitim
Haklan Komitesi'"
tarafından bugün
gerçekleştirilecek gecede.
arkadaşlan, 8 yıllık
kesintisiz eğitim için uzun
yıllar mücadele veren
Gazalcf yı anlatacaklar.
Eskı lçişleri Bakanı Hasan
Fehmı Güneş. Gazalcf nın
parlamentodaki
mücadelesini anlatırken,
eğıtime ilışkin kitaplannı
Osman Nuri Poyrazoğlu
tanıtacak.
Sakat doğumlara
yol açan ilaç
• CHICAGO(AA)-
Bilim adamlan. bugüne
kadar sakat doğumlara yol
açtığı belirlenen 24 ilacın
arasına. ülser ilacı
Misoprostol'un da gırdiğini
açıkladılar. Dr. Anne
Pastuszak. ilacı kullanan
hamıle kadınlarda
kanamalar ve düşükler
mevdana geldiğini ya da
bebeklerde doğuştan yüz
felci görüldüğünü tespit
ettıklerini bildirdi. Bilim
adamlan bu çocuklann felç
nedeniyle gülme ve kaş
çatma reflekslerini yerine
getiremediklerini. çoğu
zaman gözlerini bile
oynatamadıklannı ifade
ediyorlar. Ankara Ecza
Koop. Misoprostol'un
etken madde olarak
kullanıldığı Cytotec tablet
mide ılacının Türkiye'de de
piyasaya sürüldüğünü
r bildirdi.
Windows '98
piyasada
• İstanbul Haber Servisi -
Microsoft tarafından
geliştirilen yeni bilgisayar
işletim sistemi
"W'indows'98", tüm
dünyada satışa sunuldu.
Windows "98*in tanıtımı
için dün Hilton Sergi
Sarayfnda düzenlenen
toplantıda yeni işletim
sistemınin
Windows'95'ten farkJan
anlatıldı. "Dahayetenekli
ve daha eğlenceli"
sloganıyla tanıtılan yeni
işletim sisteminin komple
paketi 206 dolardan,
yükseltme versiyonu ise
119 dolardan satılacak.
Rekabet Kurulu
soruşturması
• Ekonomi Servisi -
Rekabet Kurulu 25.06.1998
tarihindeki toplantısında
Bırleşik Medya Pazarlama
AŞ(BİMAŞ)\eMedya
Pazarlama AŞ(MEPAŞ)
hakkında soruşturma
açılmasına karar verdi.
MEPAŞ ve BİMAŞ
şirketlerinin, rekabetin ihlal
edildiği ıddiasıyla birbirleri
hakkında yaptıİclan
şikâyetler üzerine Rekabet
Kuriılu'nun 9 Mart 1998
tarihli toplantısında BİMAŞ
hakkında önaraştııma
başlatılmasına karar
verilmişti.
Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ışık tutan binlerce ton belge SEKA'ya gönderilerek imha edildi
Türidye'nm tarihi yakddıKONYA (A\) - Osmanlı ve Cumhuriyet dö-
nemine ışık tutan. binlerce ton arşi\ belgesinin
başta Konya olmak üzere. çeşitli illerden SE-
KA'ya eönderilerek "imha" edildiği savunul-
du.
Selçuk Üniversıtesı Türkiyat Araştırmaları
Enstitüsü ögretim üyesi Doç. Dr. Y'usuf Kii-
çiikdağ. "Mahalli Arşhter" konulu araştırma-
sında. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi arşiv bel-
gelennin durumunu saptadı.
Doç. Küçükdağ, tarihteki Türk insanının,
Avrupa'da tanıtıldığı gibi olmadığım belgele-
riyle ortayaçıkannak amacıv la bu çalışmayı ger-
çekleştirdiğini söyledı. Doç. Küçükdağ, eski ka-
yıtlann, 19. yüzyıldan itibaren vilayetlerde mey-
dana gelen köklü değişiklikler \ eya yeni yöne-
timlerin ilgi alanına girmediği için imha edil-
diğine. son yıllarda ıse yöneticilerin bilinçsiz-
liğine kurban gıttiklerine dikkat çekti. Konya
ve Trabzon'daki arşıvlerın acınası durumun-
dan "ibret" alınması gerektiğini kaydeden Yu-
suf Küçükdağ. sözlerinı şöyle sürdürdü:
"Orta Anadolu'nun eyatet merkezliğini ya-
pan Konya'da ne yazık ki, Osmanlı devrine ka-
dar inen bir vilayef arşivi mevcut değil. Çünkü
1987"de 76 kamyon evrak, bilinısel metotlarla
ayıklanmadanKonva VilaYetArşivi'ndençıka-
nlıp SEKA'ya gönderilmiş. Bu arşivi konımak-
la görevii olanlar da adeta bir yükü üzerlerin-
den atmışlar. Artık Konya ile Ugili araştırma
yapmak isteyenler, bu arşivde sadece 1987'den
sonrasına ait belgeleri bulabilecekkr."
Karadeniz Bölgesi'nin önemli tarih ve kül-
tür merkezı olan Trabzon'da da benzeri bir olay
yaşandığını belgelediğini anlatan Doç. Küçük-
dağ. 1. Dünya Savaşı'nda. Trabzon'daki tüm vı-
layet arşiv inin, Rus ışgalinde düşman elıne geç-
memesi için Samsun'agönderildiğini söyledi.
Küçükdağ. işgal sona erince tekrar Trabzon'a
getirilenvetitizliklekorunan 500 yıllık "Trab-
zon VTlayet ArşKi"nın de 1982 yılında imha
edildiğini kaydetti. Osmanlı vilayetarşivlerinin
özel bir önem taşıdığmı vurgulayan Doç. Dr.
Küçükdağ. Vakıflar ldaresi arşiv lerinin de. ay-
nı şekılde bir döneme ışık tuttuklan için önem-
li olduklannı söyledi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün olası tahri-
batın önüne geçmek amacıyla, bölge müdürlük-
lerindekı çok sayıda belge ve defteri Anka-
ra'daki Merkez Arşivi'nde topladığını hatırla-
tan Doç. Küçükdağ. şu bilgileri verdi:
"Fakat bu çalışmanın tam ve sağlıklı olarak
sonuçlandığı söylenemez. Çünkü bazı bolgeier-
deki arşiv lerin unutulduğu. sonradan ortaya
çıkmış&r. N'itekim ,\masva'daki Vakıflar İdare-
si'ne ait zengin bir arşiv, 19% yılında hiç de il-
gisi olmavan bir mekândaçok kötü şartiarda bu-
lunmuştur. Amasya \ akıflar Bölge Müdürlüğü
de, el koyduğu arşht sadece, elverişsiz sayıla-
cak bir oda>a kovmakla yetinmiştir."
"Herhangi bir resmi dairede 5 yıl öncesine ait
resmievrakıbuJamazsınız" diyen Doç. Dr. Kü-
çükdağ. Cumhuriyet dönemine ait olup da.
199O'lı yıllardan önceye giden evraklann ya hiç
bulunmadıkJanna ya da çok az sayıda kaldık-
larına işaret ettı. Arşivlere "Bir toplumun bel-
leği" tanımlaması yapan Küçükdağ, arşivi ol-
mayan ya da yok edilen bir ülkenin, belleğini
yitirmiş msandan farksız olduğunu kaydetti ve
önlem alınmasını istedi.
Proje alanındaki eski kent dokusunu banndıran Balat'ta yaşam sadece e> lerde sürmüvor, sokaklar da sanki
e> lerin "kamu>a açık a\ lulan" gibiler.
Kent kültürüyle kucaklaşacak
Balat'taki hedeflerin
yakalanabilmesi için ger-
çekleştirilen "yapılabilir-
liketüdü"çalışmalan so-
nucunda: söz gelimi pro-
je alanındaki semt sakin-
lerinin >Tİzde 40'ının mal
sahibi oldukları. yarıya
yakın bir kesimin 11 yılı
aşkındır burada yaşadık-
lan. ortalama aile bireyi sa-
yısının 4.5 kişi. e\ lerin bu-
lunduğu parsellerin yüzde
90"ırun ise 100 m2'den kü-
çük olduğu saptanmış du-
rumda.
Bölgenin sosyal yapı-
sı ve mekânsal dokusu da
"kent kültürüyle kucak-
laşacak bir rehabilitasyo-
nun" yaşama geçirilme-
sinde çok büyük sorunlar
yaratacak özellikler taşı-
mıyor.
Hatta tam tersine, yine
aynı etüde göre bölgede-
ki 1267 binadan sadece
yüzde 5" inin "•tamamen
boş" konumda olması da
buradaki voğun kentsel
kullanımın altyapı deste-
ği. sıhhileştirme ve çevre-
sel kalite projeleriyle bir-
likte,örneğin İstanbul'un
ormanlannı \e su havza-
larını işgal eden gösteriş-
li uydu yerleşmelerden
çok daha nitelikli ve "İs-
tanbul'a saygılı" bir ko-
numa kavuşacağının ilk
göstergeleri arasında...
fşte bu nedenle şimdi
artık "destekleme sırası"
da hiç kuşkusuz Türki-
ye'ye geliyor.
Özellikle Toplu Konut
İdaresi"nce vaktıyle söz
verilen ve tarihi kent do-
kulannı da -kimükli konut
stoklan1
" olarak değerlen-
dırmeyi hedefleyen Fınans
katkısının bir an önce Fe-
ner ve Balat'ta başlatıl-
ması önem kazanıvor. Za-
ten Avrupa Birliği de ilk
parasal desteğini "ulusal
kaynaklara ek olarak" ya-
pıyor.
Eğer kamu kaynaklan-
mızböylesi "gururduyu-
lacak" projelerimize de-
ğil de. yine şu kültür yok-
sunu yağma projelerine
aktanlırsa. Fener ve Ba-
lat'ta ikinci uygulama aşa-
masına geçebilmek için
yeniden AB'den destek is-
temeye belki yüzümüz de
olmavacak...
e-posta : tan (a prizma. net. tr
Bu tatilde tatil yapın.
CLUB TEOS VILU\GE, antik Teos kentine birkaç
kilometre uzaklıkta, 600 rrf'lik havuzu, çocuk havuzu,
özel plaj ve koyu, iki katlı Türk evleri, anfitiyatrosu,
diskosu, çarşısı, rüzgâr sörfünden dalgıçlığa, atçılıktan
okçuluğa, basketboldan bilardoya spor imkânlarıyla, tatil
yapmak isteyenlere özel bir köy.
Bu tatilde mutlaka CLUB TEOS VILLAGE'a gelin, farklı
bir tatil geçireceksiniz.
• Rüzgâr sörfü • Kano • Deniz bisikleti
• Mini golf • Masatenisi • Tenis •
Voleybol
• Basketbol • Bilardo
B E D A V A
Sabah ve akşam açık büfe
(şarap dahil)
YARIM PANSİYON
BİR KİŞİ
0-4 yaş ücretsiz, 5-12 yaş %SO
indirimlidir.
6.OOO.OOO- TL
CLUB TEOS VILLAGE,
İzmir'e 50 km. Sefehhisar'a 8
km. Sığacık'a 2 km uzaklıkta.
CLUB TEOS VILLAGE
Rezervasyon Tel: 0 232 745 74 67 Faks: 0 232 745 74 75
Foııoı* ve Balat'a
güneş doğuyorOKTAV EKİNCt
Fatih Belediyesi'nin önderligi ve ev
sahipliğiyle "UNESCO Dünya Mira-
sıMerkeH" tarafından yürütülen "Ba-
lat ve Fener Semtlerinin Rehabüitas-
vonu" projesinin birinci aşaması ses-
siz sedasız tamamlandı.
Bir "kültür projesT olarak Avrupa
Birliği'nce de finanse edilen ve Istan-
bul'daki Fransız Anadolu Araştırma-
ları Enstitüsü nün bilimsel danışman-
lığıylagerçekleştirilen bu ilk aşamada,
tarihi Fener ve Balat semtlerinin çağ-
daş kent yaşamına "kültürelderinliği-
nidekoruyarak" kazandınlmasını he-
defleven projenin "vapüabilirfikehjdü"
tamamlandı.
1 Eylül 1997'den 1 Şubat 1998'e ka-
dar çok sayıda yerli ve yabancı uzma-
nın da katılımıyla süren bu etüt çalış-
masmın projeye ışık tutacak tüm sonuç-
lan ve değerlendirmeleri de bir kitap-
ta toplanarak araştırmacılann bilgisi-
ne sunuldu.
Belki de ilk defa bir belediye baş-
kanının "fotoğraflıönsözünün" bulun-
• Fatih Belediye Başkanı Sa
dettin Tantan'ın îstanbul'u
kimliğiyle çağdaşlaştırmayı
hedefleyen Fener ve Balat
Projesi. Avrupa Birliği'nin
finans desteğini de alarak
UNESCO katkısıyla yaşama
geçiyor. Projenin devamında
ise 'destek sırası' artık
Türkiye'ye ve Toplu Konut
Idaresi'negeldi...
madığı bu kapsamlı kitapta derlenen
tüm çalışmalar ise Fatih Belediye Baş-
kanı Sadettin Tantan ve proje emekçi-
leri tarafından kamuoyuna yine bir kül-
türel etkinlikle tanıtılacak. 27Haziran
1998 Cumartesı günü Kudüs Patrik-
hanesi'nden alınan özel bir izinle bu et-
kinliğe açılacak olan Fener'deki Aya
Yorgi KOisesi'nde, Fener ve Balat semt-
lerindeki yıllardıryoksulluğa ve sahip-
sizliğe terk edilen "İstanbul uygarhğı-
nm" yeniden semt sakinlerine, bu ken-
te, bu ülkeye ve tüm insanlığa kazan-
dınlabilmesinin de "yöntem ve hedef-
leri"tartışılacak...
Balat-Fenerrehabilitasyonçalışma-
lanna ait ilk etütlenn sonuçlannı bel-
geleyen tanıtım kitabında "proje he-
defi" olarak şu v urgulama var: "Ken-
tin eski semtlerinin geleceklerinin, ba-
sitçeyıkılıpyenideninşaetmekanlamı-
na gelen yenileme ve>a turistik amaçlı
restorasyon çalışmalan arasında sıkı-
şıp kalmadığını, bu semderde oturan-
lann yaşam koşullannı iyileştirerek
semtkTİn bireryerleşim alanı olmavı sür-
dürebüeceklerini kanıüamak..." Ger-
çekten bu kanıtlandığı zaman. sadece
tarihi bir semt. o semtin sakınleriy le bir-
likte çağdaş yaşama kavuşturulmuş ol-
mayacak. Örneğin Antalya'daki Kale-
içi uygulamasından farklı bir yakla-
şımla, kentsel ve mimari değerlerin
"turistik pazarlama amacı dışında" da
korunabilmesi sağlanacak. Doğrudan
o kentin ve o mahallenın insanlannın
kimlikli ve saygın bir ortamda sosyal
ve kültürel gelişmelerini sürdürebil-
melerinin de çok önemli ve özel bir
ömeği yaratılacak..
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Halep Ordaysa, Arşın Burada!
Siz bakmayın, Lausanne'ın, Türkiye'n/n en bü-
yük toprak kaybı' olduğunu söyleyen şaşkınla-
ra; bunlar, 'en büyük toprak kaybı'run Sevres oldu-
ğunu, bunu da Osmanlı'nın imzaladığını unutanlar-
dır; unutmak, ya da unutturmak isteyenler! Lausan-
ne, tam tersine, Sevres ArrtJaşmasj'nın Çankın, Ço-
rum yöresine sıkıştırdığı, avuç içi kadar bir Türki-
ye'yi; Anadolu Yarımadası büyüklüğüne ulaştıran.
antlaşma: Anadolu Ihtilâl ve Inkılâbının eseri!
Halk Kurtuluş Savaşı, Emperyalizmi ve kuklalan-
nı, savaş meydanında yenmişti ama, 'kurtardığımız
vatan', her bakımdan sahiden 'kurtarılmış' mıydı?
Inkılâb'ın, nereden, hangi şartiarda yolaçıktığını, ne
çabuk unuttuk! 18 Mart 1923, Tarsus'ta (Mersin)
Çrftçiler Yurdu; bir yurt gezısine çıkmış Mustafa
Kemal Paşa, 'üreticiler'\e konuşuyor: Ülkenin eko-
nomik düzeyde 'yeniden yapılanmasını', ne kadar
'tam bağımsız', ne kadar 'ulusal' bir düzeyde tasar-
lamıştı, bakar mısınız?
"Bizi müstemleke hâline koymak için..."
"...sırtınıza geçirdiğiniz elbise, ayağmıza giy-
diğiniz kunduradan, en ufak şeylere kadar sa-
nat sahiplerine muhtaçsınız. Bütün bu ihtiyaç-
lannızı temin için, paramızı düşmana vermemek
lâzımdır. Kazancınızın hebâ olmaması için, baş-
kalarına haraçgüzâr olmamak için; dindaşınız
olan, kendinizden olan sanatkârlara koşacaksı-
nız. Onlara yardım etmek, hem borcunuz, hem
menfaatınızdır."
"...mahsulâtı memlekette istihiâk etmek, sizin
gayretinizle mütenasip olmaz. Elbette yalnız
kendi ihtiyaçlarınızı temin için çalışmryorsunuz.
İhtiyacınızdan fazla mahsulâtı harice sevk ve
onlan altına kalbedeceksiniz. Bunu yapabiimek
için tüccarlara ihtiyacımız vardır. Eğer tüccarlar
bizden olmazsa, millî servetin ehemmiyetli bir
kısmı yine ağyarda kalacaktır. Onun için milfî ti-
caretimizi yükseltmeye mecbursunuz..."
"...bizi o gayeye varmaktan meneden iki kuv-
vet vardır. Biri harici düşmanlardır. Bunlar bizi
müstemleke haline koymak için, terakkimizi is-
temeyenlerdir. Fakat çiftçi arkadaşlar... muhte-
rem babalar... btzim için bunlardan muzir, daha
muhlik bir sınrfı daha vardır; o da içimizden çık-
ması muhtemel olan hainlerdir..."
"...Aklı eren, memieketini seven, hakikati gö-
ren kimselerden, böyle düşman çıkmaz: İçimiz-
den böyleleri çıkarsa; onlar ya aklı ermeyen ca-
hiller, ya memleketi sevmeyen hainler, ya haki-
kati görmeyen, körlerdir. Biz cahil dediğimiz va-
kit, mutlaka, mektepte okumamış olanları kas-
detmiyoruz; kasdettiğimiz, ilmi hakikati bilme-
mektir; yoksa okumuş olanlardan da en büyük
cahillerin çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenler-
den de, biîhassa sizin içinizde görüldüğü gibi,
hakiki âlimler çıkar..."
Osmanlı'nın bıraktığı 'yurt', iğneden ipliğe 'ihti-
yâcâtım' ecnebiden sağlayan; ihraç edebileceği
'mahsulü' üretemeyen, üretsede, bunu 'altına kal-
bedebilmek' için, 'ecneb/'tüccaramecburolan, bir
'yurt'tu: 'tüccar' ecnebi olduğu için, 'milli serve-
tin ehemmiyetli bir kısmı', sürekli 'ağyarda' kalı-
yordu. Inkılâb'ın projeksiyonu, net ve açıktır: 'ulu-
sal' ve 'tam bağımsız' bir ekonomi!
Bunasılbir akıl?
Şimdi lütfen, Devlet PlanlamaTeşkilâtı Müşaviri Alp-
tekin Erdoğan'ın yazdığı, şu satırlan okur mu-
sunuz?
"...çok acıdır ki, Planlı Dönemin çok öncesin-
den bu tarafa, ülkede, fabrika ve elekrik santra-
lı ekipmanlan (makineleri) yurt içinde özel sek-
törce ürettirilmediğinden, sanayileşme ve elekt-
rik enerjisi yatınmlan; makine üreticisi ve ihra-
çatçısı ileri sanayi ülkelerinden, ihracat dövizi
veya dış kredi karşılığında ithai edilen ekipman-
lara dayandınlmıştır..."
"...ekipmanlar yurtiçinde özel sektöre ürettiril-
memekle, ithâlât zorunlu tutulduğundan, dövi-
ze, dış, borca, aşın derece ihtiyaç duyulmakta-
dır. Hatta, sanayii teşvik politikası da, ithal ekip-
mana dayalı girişimciliği esas almıştır. Bunun
daha açık (somut) anlamı, sanayileşmenin gerek-
tirdiği fabrikalann makineleri ile onlan çalıştra-
cak enerjiyi üretecek, termik ve hidrolik santral-
lann ekipmanlan, devletçe özel sektöre -ihraca-
ta dönük kalitede- ürettirilmeyerek, (üretilmesi
teşvik edilmeyerek), sürekli -döviz karşılığında-
dış ülkelerden ithal edilmesi yoluna gidilmiştir..."
"...Türk sanayicisi, tesis edeceği fabrikanın
makinelerini yurtiçinde aldığından, en fazla ver-
gi iadesi oranında ve hatta onun biraz üzerinde
prim almıştır. Yurtdışından getirmek istediğinde
ise -fon hariç- gümrük vergileri sıfıra indirilmiş-
tir. Yurtdışından ithalat yapıldığında, yabancı
ekipman üreticileri, fon kesintisini karşılayacak
şekilde, aynca indirim yapmaktadırlar. Dolayısry-
la yurtiçi ekipman üretimini destekleyici veya
teknolojinin kazanılmasını özendirici çok ciddi bir
politikanın (tavnn) olduğu ileri sürülemez. Ülke-
de makine üretiminin yokluğu veya yetersizliği
yüzünden, Türk parası sanayileşmekte tek ba-
şına dövizsiz görev yapamamakta, işlevsiz bıra-
kılmış olmaktadır..."
"...Bunun da sonucu, ekonomide katma değer
yaratılması, kalkınma hızı, istihdam artışı düşük
düzeyde, eğitim, sağlık ve ulaştırma hizmetJeri-
nin kalitesi düşük cereyan etmektedir; aynı şe-
kilde, güvenlik ve adalet hizmetleri de, katma
değer azlığından olumsuz etkilenmektedir" (21
Mayıs 1998 tarihli mektubu).
Dikkat isterim, ülkenin fabrikalan için makine üre-
timini, neden Kamu Iktisadi Teşekkülleri'nin (KİT), -
yâni devletin-, üstlenmediği sorulmuyor? Soru, ta-
mamiyle 'liberal' düzeyde va'z edilmiştır: öğrenilmek
istenilen, devletin, özel sektörü, fabrikalar için ma-
kine (ekipman) yapmaya, neden dolayı teşvik et-
mediği? Neden bu önemli alanda, memleketi 'ec-
nebi tüccara' muhtaç ediyor; 'millî servetin ehem-
miyetii bir kısmını, ağyarda' bırakıyoruz? Daha da
önemlisi, böyle bir davranışla, bugün istese de Ci-
het-i Askeriye'nin.SavunmaSanayii için, istediğitek-
nolojiyi ve uzman personeli, yurtiçinden bulabilme-
si, mümkün olabilecek midir?
Yok mu birsorumlusu? Varsa kimler, -Gâzi'nin de-
yişiyle-, 'aklı ermeyen cahiller, memleketi sev-
meyen hainler, hakikati görmeyen körler' mi?
Nasıl olur, oldum olası başımızdataşıdığımız 'iktidar-
lar", 'Atatürk' llkevelntalâplan'na'bağ/rf'değillermidir?
Nasıl bir bağlılıksa?..
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm