23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ HABERLER 'Cumartesi Annelem'nden açıklama • ANKARA(AA)- Almanya "da çeşitli temaslarda bulunan "Cumartesi analan delegasyonu'nun, 21 Mayıs 1995 gününden bu yana her cumartesi Galatasaray'da oturma eylemi yapan 'Cumartesi Annelen' ıle bir ilişkısının bulunmadığı açıklandı. Cumartesi Anneleri adına yapılan açıklamada. "Biz 'gözaltında kayıplar'a duyarlılıkta ortaklaşarak bir araya gelıyoruz. Bu nedenle. cumartesi insanlan adına konuşabılecek bir delegasyon oluşturulması oturmalann mantıgıyla örtüşmüyor" denildi. Gazeteciye yasak • SÜRT (Cumhuriyet) -Siirt'in Baykan ilçesınde yayımlanan Demokrat gazetesinın sahibi Erhan Palabıyık'ın ilçe dışına çıkışını polis engelledi. Dün Radyo Cumhuriyet'in yayınına telefonla katılarak üzerindeki polis baskısını anlatan Palabıyık, 65 DE 725 plakalı araçla Siirt'e gitmek isterken polısler tarafından durduruldu. Palabıyık, kendisini sık sık ölümle tehdit eden İlçe Emniyet Müdürü Ali Ulusoy'un talimatıyla araçtan indirildiğıni belirterek,"Sıirt"ten gelecek birekibe hesap vermem gerektığinı söylediler. Can güvenligim tehlikede" dedi. Paris'te gösteri • PARİS (AA) - Fransa Türk Derneği Birliği, Fransa Meclisi'nde kabul edilen sözde Ermeni soykırımı yasa teklıfını protesto etmek için. bugün Paris'te bir gösteri düzenleyecek. Protesto göstensine, Avrupa"nın çeşitli ülkelerinden çok sayıda Türk vatandaşının katılması bekleniyor. Protesto gösterisi. Paris'ın ünlü Esplanede des Invalid Meydam'nda, saat 15.00-19.00 arasında düzenlenecek. Dernek tarafından yapılan açıklamada, Fransa'da ve Avrupa'da yaşayan TürkJere, protesto göstensine katılmalan çagnsında bulunuldu. Genelkurmay'ın Başbakanlık Takip Kurulu'na sunduğu 12 maddelik önlemler paketi 'Irticacı kadro temizleıısiıı'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Başbakanlık Takip Kuru- lu'nda Genelkurmay'ın temsıl- cisi olarak yer alan asken kanat tarafından hazırianan raporda, irticayla mücadelenin başanya ulaşabılmesi içın kamudaki irti- ca kadrolannın temizlenmesi is- tendi. Raporda, rektör seçimleri- ne özen gösterilmesi. irtıcanın kaynaklannın kurutulması, irtı- ca propagandasına karşı psikolo- jik harekât uygulanması gibi öneriler>eraldı. Başbakanlık Takip Kuru- lu'nda Genelkurmay Başkanlı- ğı 'nı temsilen yer alan asker üyt- ler. 12 maddelik öneri sundular. Yüksek Askeri Şûra toplantısın- da Başbakan Mesut Yılmaz'a su- nulan istemlerin de iskelefini oluşturan raporda, irticayla mü- cadelenin başanya ulaşabiimesi ıçin gerekli önlemier, özetle şöy- le yeraldı: • TB\f M gündeminde bulu- nan irticayla mücadele >asa tasa- rılannın ivedilikle >asalaşması için gerekli ivmenin kazandırıl- ması. • RTÜK yasasının değiştiril- mesi. Kurulun yanı sıra radyo te- levizyon yayınlannı izlemek \e gereğini yapmakla göre\li em- niyet ve savcılık kadrolannın güçlendirilmesi. • Hem ekononıi içinde reka- bet kurallanna aykırı olarak farklı me\zuat ve yapılan ile avantaj sağlavarak büyüyen hem de irricanın dinamosu olan şir- ket ve kuruluşlann en önemli fi- nans kaynağı haline gelen özel fi- nans kurumlamla ilgili yasanın değiştirilmesL • Terörle Mücadele Yasa- sı'nın 8. maddesi ile Türk Ceza Yasası'nın (TC Y) 312. maddesi- nın değiştinlmesine yönelik ça- lışmalann önlenmesi. 0 Anayasanın 2,4,14 ve 24. maddelerinin ihlal edilmesini ön- leyki ceza yasalannın anayasa- nın emri u\annca TC Y'ye ekfcn- mesi. • Bütün vakıf ve derneklerin etkili bir şekılde kontrol altına alınması. ırtıcayı destekleyenle- ri kapatacak hukuki düzenleme- lerin yapılması ve hızla uygula- maya geçilmesı. • İrticayla mücadelede çok önemli bir >eri olan denetimin et- kili olarak yapılabilmesi için baş- ta mülki idare amirleri olmak iizere kamudaki irtica kadrolaş- masının hızla tasfiye edihnesL • Okullarda yoğun olarak ya- şanan irticai faaliyet ve özellik- le kılık-kıyafet konusundakı farklı uygulamalara son verilme- si, önümüzdeki tatil döneminden çok iyi yararlanılarak, gerekli önlemlerin alınması, okullarda- ki ders ve yardımcı kitaplann ti- tızlikle incelenmesi, gelir düze- yi düşük olan öğrencilerin irticai unsurlarca istismar edilmesinin önlenmesi için bannma, kurs ve öğrenim sorunlannı çözmeye yönelik gerekli olanaklann sağ- lanması. • YÖK'ün ÖSS ve ÖYS siste- minin, istismarlan önleyecek şe- kilde veniden düzenlenmesi. • Ûniversitelerdeki türban ve kadrolaşma konusunda yaşanan- lardan ders alınarak gerekli ön- lemler alınması ve rektör seçim- lerinde hassasiyet gösterilmesi. • İrticanın TSK aleyhine yü- rüttüğü propagandanuı önlene- rek ordunun dine karşı olmadı- ğı, bütün çabasının cumhumet ile din ve vicdan özgüriüğünü e- sas alan laik diizeni korumaya yönelik olduğunu ortaya kovacak karşı propagandalann yapıima- SL • Hem irtıcanın elındeki ge- niş yazılı ve görsel yayın olanak- lan ıle yürüttüğü propagandayı etkisiz hale getirmek hem de ir- tica ile mücadelede etkili bir şe- kiJde kamuoyu yaratmak ama- cıyla, kapsamlı bir psikolojik ha- rekât uygulanması için gerekJi önlemlerin zaman yitırilmeden alınması. Bu önlemler çerçeve- sinde demokrasinin ne olduğu, ne olmadığı: demokrasinin meş- ru müdafaa hakkının bilimsel bir şekilde ortaya konarak, şeriat devletine demokrasi aldatmaca- sı ile gidişın önlenmesi. Askeri okullar sınavı Tarikatlar takma adla öğrenci hazırlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlı Kuv vetleri (TSK) irticai faaliyetle- re kanşan subaylan ordudan ihraç etmeyi sürdürürken. Genelkurmay bünyesinde oluşturulan Batı Çalışma Grubu (BÇG), tarikatlann askerıliselerve astsubay hazır- lama okullanna sızma çabalannı yoğunlaş- tırdıklarını saptadı. Özel kurslar düzenle- yen tarikatlann. ögrencilerin tanınmasını önlemek içın kayıtlan. yasalara aykın bi- çımde takma adla yaptıklan kaydedıldi. Geneikurmay Başkanlığı bünyesinde, irticai faaliyetlen izlemek üzere oluşturu- lan BÇG "nın belirlemelenne göre tarikat- lar Maltepe, Kuleli. Işıklar Askeri liseleri ıle Deniz Lisesı, Çok Programiı Astsubay Hazırlama Okulu, Mızıka Astsubay Ha- zırlama Okukı'nun temmuz ayı içerüjnde yapılacak sınavlan içın müritlerihe yöne-1 lık çeşitli özel kurslar düzenledıler. Tari- katlann bu kurslara en zekı ve güvendık- leri öğrencıleri aldıklan saptamasını akta- ranyetkilıler, bazı tarikatlann da irticai fa- aliyetlerde bulunan "sakıncalj" dershane- lere kaydettikleri ögrencilerin tanınması- nı önlemek ıçin takma ad kullandıklannı ya da hıç ad kullanmadıklarını kaydettiler. Yetkililer. takma ad kullanmanın yasa- lara av kın olduğunu, kayıtlann öğrencının adıvla yapılması gerektiğını belirtırken, denetim yetersizliklerıne ışaret ettıler. Yet- kıliler. büyük oranda ortaya çıkanlan faali- yetlerin önlenmesinin tarikatlann çabala- nnı sonuçsuz kılacağını belirterek, önce- ki vıllarda da benzer yöntemlerin u>gu- landıgınıvebaşarısızlığauğradığınıanım- sanılar. Yetkililer. "Bilindiği gibi tarikatlar. harp okullanna imam-hatip lisesi mezun- larııun da alınması için shasi partiler nez- dinde büyük çaba göstermiş. ancakT- SK'nin karşı çıkması netkesinderiinımes- lek lisesi mezunlannın harp okuluna gir- mesi önlenmişti" anımsatmasını yaptılar. Tacize uğrayan öğrencilere destek Yiikseköğrenim Kredi ye Yurtlar Kunımu'na (YL'RT- KLR) bağlı Maslak KJZ Öğrenci Yurdu çe\ resinde cinsel tacize uğradıklan, bir kız öğrenche de tecavüz girişinıinde bulunulduğu için geçen hafta basın açıklaması yapan öğrenciler hakkında başlatılan soruşturmanın durdurulmasım isteyen bir grup, önceki gece yurt binasının önüne gelerck kız öğrencilere destek verdi. Kendilerini. ''Tacize tecav üze karşı kadınlar" olarak tanıtan grubun vaptığı basın açıklamasında, "Biz kadınlar, ögrencilerin taleplerinin bir an önce yerine getirilmesinin takipçisi olacağız" denildi "Kız öğrencilere can güvenliğinj" isteyen grup, 7 öğrencinin yurttan uzaklaştınlmasını ise protesto etti. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA) Demirel: Türbanın arihndaajmnvar A!VKARA(CumhuriyetBürosu)-üni- versıtelerdeki türban eylemlerinde bazı şeriatçı örgütlerın parmağı olduğunu gösteren belgeler. Istanbul Ünhersitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter tarafından millenekillenne sunuldu. Türban eylemlerinin masum öğrenci ey- lemleri olmanın ötesine geçtiğine dikkat çeken Serter, güvenlik güçlerince büyük bıçaklarlabirlikteelegeçınlensopalann üzerinde. "AUah nurunu tamamlayacak- ür - İntikam Tugayı" yazılannın bulun- duğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Sü- leyınan Demirel de dün türban olav lan- nın arkasında "siyasi oyunlar döndürül- düğünö"sö>ledi. FP ve ANAP'lı üyelerin isteği üzerine însan Haklan Komisyonu'na türban uy- gulaması ve öğrenci eylemleriyle ilgili bilgi vermek üzere çağnlan tstanbul Üni- versitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter, yaptığı açıkiamalarfa kaygı verici nokta- lara dikkat çektı. Komisyonun önceki günkütoplantısında Istanbul Üniversite- si ve bağlı fakültelerdeki durumugözler önüne seren Serter. türbanlı öğrenciler arasında yapılan biraraştırmanın sonuç- lannı da aktardı. Türbanlı ögrencilerin büyük bölümünün başını açmak istediği halde bazı dinı vakıflar ve cemaatlerden gelen baskılarla bunu gerçekleştireme- mekten şikâyetçı olduklanna dikkat çe- ken Nur Serter'ın komisyona verdiği bil- gıler özetle şöyle: • Türbanlı öğrencıierin bazılan hak- larında açılan soruşturmalar için ifade verirken başlannı açtıklan içın bir grup tarafından tehditlerle kovalanmışlardır. • Cniversite duvarlanna asılan bazı pankartlarda tehdit içeren sloganlar var- dır. Asılan bir pankartta. "Zulmedenler nasıl bir inkılap ile devrildikierini yakın- da göreceklerdir" yazısı bulunmaktadır. • Güvenlik güçlerince bazı ögrencile- rin üzerinde bulunan sopalara ve büyük, keskin bıçaklara el konulmuştur. Bazı so- palann üzerine sloganlar kazınmıştır. Bunlardan bir tanesinde "AHah nurunu tamamlavacaktır - İntikam Tugayı" ya- zısı bulunmaktadır. # Islami tandanslı bırdergide. ayetler- den örnekler verilerek "Üniversiteye İs- lamı tebliğ için gelindiği, bu amaçİannı unutarak soruşturmadan kurtulabilmek için başlannı açanlann bir siire sonra da- ha başka tavizler verebiktekleri" görüşü yer almaktadır. 0 Türbana ilişkın talepler sadece baş- langıçtır. Cniversite yönetimine cuma günleri namaz saatine vize ve ders konul- maması yönündeki talepler iletilmekte- dir. Aynca çok hukukluluk taleplerinde bulunulmaktadır. ECumhuriyet kitap kulübü Taksim Sergi Salonu HAZİRAN AYI ETKİNLİKLERİ SOYLEŞİÜ (JMJZA GÖNÜ 20 Hazıran Cumartesı Saat 17 00-19 00 HUNER TUNCER Son kitabı "Irkçılıktan Özgürlüğe Güney Afrıka" ile diğer yapıtlannı imzalayacak ve okurlarıyla söyleşecek. Istıklal Cad. (Aksanat karşısı) Taksim Tel252 38 81/82 Cumhuriyet kitap kulübü Taksim Sergi Salonu HAZİRAN AYI ETKİNLİKLERİ SOYLEŞİLİİMZA GUNÜ 21 Haziran PazarSaat:17.00-19.00 İHL'liler Atatürke inanmıyor A>iKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara Oniversi- tesi'nin genel, özel ve imam-hatip lisesi ögrencilcri arasında yaptığı anket, bazı çağdışı eğilimleri de orta- ya koydu. Anket, özellikte imam-hatip liselerindeki (fHL) öğrencilerin Atatûrk ilke ve devrimlerini be- nimsemediğini ve kadın-erkek eşitliğine tamamen inanmadığtnı gösterdi. Ankara Üniversitesi'nin genel, özel ve imam-hatip liselerindeki öğretim farkını ortaya koyan anket, 157 imam-hatip, 321 genel lise, 166 özel lise öğrencisi ara- sında yapıldı. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Yazarlar, Yayıncilar, Devlet... Bugün "Cumhuriyet"\n kültür sayfasında bulaca- ğınızı tahmin ettiğim "bandrol" tartışması ya da bandrol uygulamasına gerekçe gösterilen korsan ya- yın konusu, bir aysbergin görünen ucundan başka bir şey değildir. Şimdi bu aysberge, yani yazar-ya- yınçı-devlet ilişkilerine bıraz daha yakından bakalım. Ülkemizde yazariarın ve çevirmenlerin yayıncılar- dan belli kurallara bağlı olarak duzenli biçimde telif ücreti almaya başlamalarının tarıhi 196O'lı yıllardır. Bu konuda aynntılı bilgi edinmek isteyenler Alpay Kabacalı'nın 1981 'de yayımlanan "Türkıye'de Yaza- nn Kazancı" adlı yapıtına başvurabilir. 1960'larda başlayan sürecin 198O'lı yıllarda ve son- rasında nasıl kesintiye uğradığını ben kendi deney- lerimden de biliyorum. Yazar-yayıncı ilişkisini düzenleyen, her iki tarafın da uymak zorunda olduğu, bütün yazar ve yayınevlerı için geçerli kurallann varlığından günümüzde de söz edilemez. Bu ilişki, konuyla ilgili herkesin çok iyi bil- diği gibi en modern yayınevleriyle en tanınmış yazar- lar arasında bile epeyce keyfi ve kişiseldir. Yazar-yayıncı ilişkilerinın yasayla düzenlenmiş bel- li kurallara göre işleyemeyışinin başlıca nedenleri, Türkıye'de yayıncılık sektörünün hâlâ modern an- lamda örgütlü olmayışı, birçok yayınevinın birlikte davranmak yerine kişisel davranışı yeglemesı ya da yayıncı örgütlenmesinin büsbütun dışında kalması; tıpkı bunun gibi birçok yazı emekçısının de meslek örgütlenmesi bilincine henüz yetennce sahip olma- yışlarıdır... Yazar-yayıncı ilişkilerinde yasa koyucunun (yani devletin) rolünü reddetmek, bu ilişkilerin toplum dı- şında var olduğunu düşünmekle eş anlamiıdır. Bü- tün soaın devletin bu rolünün sınırlarıdır. Bu sınırlan belirleyecek olan ise, yine yazar ve yayıncılann ör- gütlenme düzeyidir. • • • Gazetemizin soruşturmasına verdiğim yanıtta da belirttiğım gibi ülkemizde yazann ve yayıncının bir- çok ortak sorunu vardır. Bunlardan en önemlisi ülke- mizde kitap okuru sayısının arttınlabılmesidir. Önce- ki gün AKM'de sayın Kültür Bakanı ve bakanlık yet- kilileriyle yapılan toplantıda kitap fiyatlarının yüksek- liğinden söz edişim bazı yazar ve yayıncı arkadaşla- nn tepkisi ya da suskunluğuyla karşılaştı. Türkıye'de kitap alıcısının kimliği bellıdır. Bunlar genel olarak öğ- renciler ve memurlar, sonuç olarak dar gelirlı kimse- lerdir. Yayıncı sonuç olarak elbette sermaye sahıbi- dir ve kâr edecektir. Yazar ve çevirmen de yazı emek- çiliğiyle ekmeğini kazanmak durumunda olan kişıdir. Yayıncıdan kâr etmemesini, yazı emekçisinden de zaten küçük olan lokmasının daha da küçülmesine razı olmasını bekleyemeyiz. Fakat bunlara rağmen bugünkü kitap fiyatı politikasının gözden geçirilme- si; yazı emekçisinin, yayınevinin ve okurun çıkarına en uygun çözümlerin üretilmesi zorunludur. Bu ko- nuda yayıncının, yazarın ve devletin yapması gere- kenler vardır. Bazılan yıllardır tartışılageldiği ıçin ak- lıma ilk gelenleri sıralıyorum: Devlet, kültür yayını ya- pan yayınevlerine indirimli fıyatla kâğıt veremez mi? KDV ve başkaca vergilendirmeler konusunda kolay- lıklar sağlayamaz mı? Kültür yayını yapan yayınevle- rine maddı destek sağlayamaz mı? ("DeWef"le faşiz- mi özdeş sayanların bu sözlere tepki gosterecekle- rini tahmin ederim. Yıllar önce Fransa'da, Fransız Kültür Bakanlığı'na bağlı bir kuruluş olan "Centre Natıonal des Lettres"\n bir broşüründe, içlerinde "Callimard" gibi dünya ölçüsünde büyuk yayınevle- ri de olmak üzere birçok yayınevine Fransız devleti- nin nasıl maddi destekte bulunduğunu gördüğüm- de doğrusu ben de şaşırmıştım. Yine AKM'deki toplantıda söylediğım gibi Batı ül- kelerindeki "cıltlikitap", "cepkıtabı"aynmt ülkemiz- de de yapılamaz mı? (Batı ülkelerinde çok satan ki- taplann ucuz baskıları -cep kitaplan- yapılırken, biz- de bir kitap ne kadar çok ilgi görüyorsa fiyatı da o kadar yüksek olsun anlayışı gözlemleniyor. Yayınev- lerı ve "best seller" yazarlanmız bu konuyu düşün- melidir.) • • • Korsan yayıncılığı nasıl engellenecek? Kitap bas- kı sayılan nasıl arttırılacak? Anadolu kitapevlerinin bir bir kapanmasına nasıl engel olunacak? Türki- ye'de yayıncılık nasıl modern anlamda kurumlaşa- cak? Yazı emekçileri gerçek anlamda meslek örgüt- lerine nasıl sahip olacak? Yazar-yaymevi ilişkileri çağ- daş düzeye nasıl yükseltilecek? Bu ve benzer sorun- lann çözümü yazaıiar ve yayıncılar olarak meslek ör- gütlerimize sahip olabilmekte, kişisel ya da grupsal çıkarları bir yana bırakarak ortak çıkarlar ve ülkede kültür düzeyinin yükselmesi için birlikte hareketi ba- şarabilmemizdedir. Devletin ilgili kurumlanyla kaçı- nılmaz ve zorunlu ilişkilerimizde de modası geçmiş demagojilerle, tutuculuk ya da fırsatçılıkla değıl, dev- let kurumlan da içinde olmak üzere modemleşmek zorundaki birtoplumun yurttaşı olmanın ciddiyeti ve sorumluluğuyladavranabilmeliyiz. NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR METIN GUR Son kitabı "Şeriat ve Refah" ıle diğer yapıtlannı imzalayacak ve okurlarıyla söyleşecek. IstiklaJCad. (Aksanat karşsı)TaksimTel252 38 81/82 R AD V O <)))l Cumhuriyet 1 O7.4 Ümraniye ve çevresinde oturan fhncı araruyor. 344 79 82 Nüfus cüzdanımı kaybettım hükümsüzdür. MEHMET SERTBAŞ T.C. KADIKÖY AHKÂMI ŞAHSİYE Da\alarına Bakmakla Görevli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 1998/314 Vasi Tay. (Mnş. Tay.) İLAN Mahkememızce venlen 4 6 1998 lanh \e 1998.314 Esas. 1998 464 karar sayılı ılamı ıle Moda Cad. Ferıt Tek Sok Gazı Apt Ncr 11 3 Kadıköy adresınde ıkâmet etmekte olan davalı - mahcur Ferhunde Muzafîer ErsePe, yine a>nı adreste ıkâmet etmekte olan kı/ı Doç Dr Levla Bırsen Ersel kanunı müşa\ır olarak tayın edılmıştır. llan olunur 96 1998 Türk Ticaret Bankası çalışanla- rı, bir süredır çeşitli göstenler ya- pıyorlar. Bankanın kendi ıradeleri dışında düşürüldüğü durumun ça- lışanlara fatura edılmesıne tepkı gösteriyorlar. 4 Mayıs 1998, Türk Ticaret Bankası çalışanlarıyla iş- veren arasında toplusözleşme sü- recinin başladığı tanh. 2 Temmuz'a kadar toplusözleşme imzalanırsa çalışanlar, haklan olan ücret artı- şından yararlanmaya çalışacaklar. Şu anda bankalar arasında en az ücretf alanlardan bırisı Türk- bank çalışanlan. Üstelik ışveren bir türlü toplusözleşme masasına oturmuyor. Işveren, onlara bankanın satıla- cağını, bu nedenle yenı patronla sözleşme ımzalamaları gerektığinı söyleyerek ışi sürüncemeye bırak- maya çalışıyor. Banka çalışanlan kıdem tazmınatlarını bile almak olanağından yoksun bırakılıyorlar. Paraları pul haline gelmış Türk- banklılar. satışın arkasında büyük dolaplar döndüğu ınancındalar. Daha bankanın kıme ve nasıl satı- lacağı bile bılınmiyor. Gazetelere dün yansıyan haber- ler, Türkbank'ın satışına yine birta- kım garıp güçlerin karıştığına işa- ret edıyor. Habere göre Akın Bir- dal suikastına kanşan ve Alaattin Türkbank'ta Neler Oluyor? Çakıcı'nın adamlan olduğu söyle- nen tetikçiler, iki adet lav silahı ve üç tabancayla yakalandılar. iki te- tikçi ifadelerinde, Türkbank ıhale- sine giren İktisat Bankası sahibi Erol Aksoy, Sümerbank'ın sahibi Hayyam Gariboğlu ve Yapı Kre- di Genel Müdürü Burhan Kara- çam'ı vurmaya hazırlandıklarını söylüyorlar. fşler Türkbank'ta karışık. Gaze- te haberlerine göre bu bankayı al- mak ısteyenlerden ıkısı de Yurt- bank'ın sahibi Ali Balkaner ve De- nizbank'ı yeni satın alan ve henüz bu bankanın alış paralannı ödeye- meyediği söylenen Nazif Zorlu. Türkbank'ın asıl hıkâyesi 1994 yılında başladı. 1994 Nisan krizı sı- rasında Türkbank, kurtanlması ge- reken bankalar kapsamına alındı. Hazine Müsteşarlıgı adına Merkez Bankası yönetıme el koydu. Son- ra da olanlaroldu. Nisan krizi sıra- sında diğer özel bankalara borç- lanmış birçok şirket ve ışadamı, bu paralannı ödeyemıyorlardı. Bu borçlar karşılığı teminat gösterdık- leri içın, paraların üstüne de yata- mıyorlardı. Işte bu kargaşalıkta bildiğimiz güçler harekete geçtiler. Borçlu özel şirketlere ve kişilere temınat- sız ve karşılıksız olarak Türk- bank'tan krediler verildı. Türk- bank'tan aldıklan paralarla diğer özel bankalardaki teminatlarını kurtarıp borçlannı ödediler. Türk- bank'a olan borçlar ise ödenme- di. Teminat da alınmadığı için Türkbank zordurumadüştü. Mer- kez Bankası Türkbank'a el koydu- ğunda bu bankanın sermayesi 3 trilyon lira idi. Banka o kadar çok yükün altına sokuldu ki karşılıksız krediler nedeniyle köşeye sıkıştı. Merkez Bankası yetkililen, yeni bir süreç daha başlattılar. Banka- nın sermayesini 3 trilyondan 120 trilyona çıkardılar. Bu açıkça, ser- mayesi banka çalışanlarına ait olan bankaya el koymak anlamına geliyordu. Çünkü Türkbank, bankanın ça- lışanlan tarafından kurulmuştu ve sermayesinin tamamı bankanın Emekli Sandığı Vakfı'na aitti. Son sermaye artınmı sonucu Meri<ez Bankası denetimindekı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, bu serma- ye artınmıyla bankanın hısseleri- nin yüzde 84.52'sinı denetimine geçirmiş oldu. Çalışanlara ise ka- la kala yüzde 15 civarında bir his- se kaldı. Bu arada banka 50 trilyona sa- tışa çıkanldı. Bir sene önce ser- mayesi 120 trilyona çıkanlan bu banka acaba neden 50 trilyona sa- tılmak noktasınagetirilmiştı? CHP Erzincan mılletvekıli Mustafa Kul ve arkadaşlan bu konuda Meclis araştırması açılmasını istediler. Türkbank işınde başından itiba- ren ganp şeyler oluyor. Bursa'da daha önceTürkbank'lailişkilı oldu- ğu söylenen birsuikast gerçekleş- tinlmişti. Şimdi ise bu bankayı bi- rilenne kaptırmamak amacıyla suikastler hazırlanıyor. Kırtlu Sa- vaş'ın hazırladığı "SusurtukRapo- ru "nda da bankalar ışinde ciddi bir çete gölgesinden söz edılmişti. Türkbank'tan kötü kokular geli- yor. Çeşitli oyunlarla bankadaki hısselerine el konulan çalışanlar, şımdı de neredeyse açlık sınırında bir ücrete mahkûm edilmek ısteni- yorlar. Hem paralannı başkalarına peşkeş çek, hem de bu bedeli ça- lışanlara ödetmeye kalk. Artık bu kadanna da pes. Bu ülkede adaletsizlik, vurgun- culuk akıl almaz boyutlara ulaştı. Türkbank'ın arka planını iyi izleyin. Kokular ortalığa saçıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear