25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 HAZİRAN 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mahkeme, sanıklar hakkında çelişkili bilgi veren emniyete görüş değişikliğinin nedenini sordu w Kaleııdi çete'de ilktahüyeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Ara- lannda parasız eğıtim istemıyle Meclis'te pankart açan eylemcilenn de bulunduğu "kalemli çete" olarak bılenen öğrencile- rin yargılandığı davada mahkeme, sanık Mahmut Yıtanaz'm tahliyesine karar ver- di. Mahkeme, sanıklann ve organıze suç örgütleriyle bağlantılan konusunda çeliş- kili bilgıler veren Emniyet Genel Müdür- lüğii'ne, suçlamalardaki görüş değişikli- ğinin öğrenilmesı için yeni bır yazı yazıl- masına hükmetti. 3 yıl 9 ay ile 18 yıl arasında değişen ha- pis cezasına çarptınlan 6'sı tutuklu 9 sa- nığa ilışkin hükmü "eksik soruşturma" gerekçesiyle bozan Yargıtay'ın karannın ardmdan Ankara 2 No'lu Devlet Güven- lik Mahkemesi'nde yenıden görülen da- vanın dünkü oturumuna tutuklu sanıklar Ozgür Tüfekçi, Ahmet Aşkın Doğan. Me- tin Murat KaJyoncugi], Büient Karakaş. Mahmut Yılmaz, Liaş Doğuatlı ve tutuk- suz sanık Nurdan Bayşahan ile çok sayı- da avukat katıldı. Mahkeme Başkanı Mehmet Turgut Okyay, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, Devrimci Gençlik,TJevrimci Yol örgütüy- le sanıklann ilişkisinın öğrenilmesı ama- cıyla yazılan yazının yanıtının geldiğini bildirdi. Okyay. Devrimci Gençlik örgü- tünün, Devrimci Yol örgütünden 1995 yi- lında ayrılarak Devrimci Yol/Türkiye Devrimci Gençlik örgütlenmesi adı altın- da yeni bır yapılanmaya geçtiğıni ve ör- gütün 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasa- sı'nın 1 ve 7. maddelen kapsamında terör örgütü olduğunun bildinldığini kaydettı. Cumhuriyet Savcısı CnaJ Haney. esas hakkındakı görüşünü hazırlamak için sü- re istemınde bulundu. Duruşmada söz alan sanık Mahmut Yılmaz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa- Mahkeme, ilk yargılama sonunda 12 \ ıl 6 ay hapse çarptınlan Mahmut Yılmaz'ın tahliyesine karar verdi. (A A) sı'nda güvence altına alınan eğitim hak- kını savunmanın kendilerini sanık sandal- yesine taşıdığını belırterek Emnıvet Ge- nel Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube- si'nden gelen yazının hukukı olmadığını söyledı. Emnı\etin.sanıklann.3713 savı- lı yasanın 1 ve 7. maddelen uyannca yar- gılanmaları ısteminde bulunduğunu anımsatan Yılmaz. "3713sayıbyasanın 1 ve7. maddeleri uyanncayargılanacağımı- a söylemek emniyete düşmez. Bu yasa kapsamında >argılanmamızın maddi ve manevi delilieri yoktur. Bu ülkede kıpırda- yan her yaprak. bu vasa cerçevesinde de- ğerlendirilebilir. Bizim. vasalann hapse- deme>eceği sivil bir yüreğimiz var. Bir şa- irin sö\ lediği gibi havatımda vasadışı olan tekşey aşkım \e kalbimdir. Tahlivemi isti- yorunT diye konuştu. Sanık Büient Karakaş da evrensel hu- kuk normlanndan "masumluk karinesT gereğmce suçu kanıtlanıncaya değin her- kesin masum kabul edildiğine işaret ede- rek dosyada kendisine yüklenen suçlama- ları kanıtlayacak tek bir bulgunun olma- dığını söyledi. Mahkeme Başkanı Okyay'ın, "Molo- tofkokteyUeri nereden çıku? Bunlan polis mi kovdu" dıye sorması üzerıne Karakaş, mahkemenın, işkence altında alınan ifa- delere itibar ederek bu çerçevede sorular sorduğunu söyledi. "Biz yasal olmayan hiçbir şey yapmadık" diyen Karakaş, "Molotofkokteyllerinin üzerinde bizim parmak tzlerimize rasrlanmamışrır. Ev aramasına 48 saat içinde götürülmedik. Bu süre içinde evimize kolilerle birilerinin geldiği söyleımor" dedı. Okyay'ın "Evinizde roketatar bulun- saydı. delil olarak kullanümaz rrıydı? Bu davada kamuoyu yanılülıyor" demesı üze- rine. sanık avukatlanndan kâam G«nç, adalet dagıtan bir konuma saıip olan mahkeme başkanının davanın tarafı ol- madığını. başkanın sinirli hareketlerinin karara gölge düşürebileceğini kaydetti. Sanık AhmetAşkın Doğan daemniye- tin verdiği yanıtla kendisini mah<emenin yerine koyduğunu yineleyerek bunun adil yargılama sürecini zaafa uğratacağını söyledi. Ozgür Tüfekçi de geride bırakılan her duruşmanın Türkiye'dekı demokrası mü- cadelesinin bir parçası olduğunıı belirte- rek mahkemenin bugüne değin b r kez ol- sun işkenceciler ile ilgili tek bir soru sor- madığına dikkat çekti. Tüfekçi, "Bizemo- lotofkokteylini kimin attığından öncc. iş- kence yapanlan. Ozerimize su sıkanlan. her gün hücreden çıkanp tekme tokat dö- venleri sormanızı beklerdim" dedı. Sanık avukatlarından Şenal Sanhan, mahkemenın verdiği ara karar doğrultu- sunda emniyete yazılan yazıda yanlış so- ru yöneltildiğini, bu nedenle yanıtın da yanlış geldiğini belirtti. Molotofkokteyl- leri üzerinde hukuksal inceleme yapılma- dığını anımsatan Sanhan. dosyadaki ka- nıtların da hukuksal dayanaklannın bu- lunmadığını söyledi. Müvekkillerinin uzun süredir tutuklu olmalarının CML'K'a aykın olduğunu kaydeden Sanhan. sanıklann tahliyesine karar verilmesını istedi. Mahkeme, ilk yargılama sonundaörgüt üyeliği suçundan 12 yıl 6 ay ağır hapis ce- zasına çarptmlan ve Meclis'te pankart açan öğrenci Mahmut Yılmaz'ır. suçun niteliğine, tutuklu kaldığı günlere ve ka- nıtlan göz önünde bulundurarak oyçoklu- ğuyla tahliyesine karar verdi. 8 yılııı ilk mezuııları diploma alıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- 8 yıllık kesintisiz temel eğitim, bu yıl ilk mezunİannı \eriyor. l!k ve ortaöğretim ku- rumlannda öğrenim gören 12 milyon 781 öğrenci yann kar- nelenni alırken. diplomalar da gelecek hafta içinde verilecek. Daha önce 5 yıllık ilkokul diploması alan, ancak 8 yıllık ke- sintisiz temel eğitimegeçişle diplomalan geçersiz sayılan 563 bin öğrenci, bu kez "8 yıllık ilköğretim okulu mezunu" dıp- lomasını alacak. Diplomalarda "Cumhuriyetin 75. yılı logo- su" ve daha önce bulunmayan "anneadı" da yer alacak. Mıl- li Eğitim Bakanı Hikmet Uluğba). kadınlann tepkısı üzeri- ne alınan karar cerçevesinde her rürlü kimlik belgesı ve ba- sılı evraka "anaadı" bölümünün ekleneceğini bildirdi. İlk ve orta dereceli okullarda 1997-1998 öğretim dönemi yann sona veriyor. 12 milyon 781 öğrenci ve498 bin ögret- men, yaklaşık 3 ay sürecek tatil dönemine gıriyor. Başanlı ögrenciler yann karne alırken, not ortalaması düşük öğren- ciler de Ögretmenler Kurulu'nun vereceği karara göre sınıf geçecek. Bu öğrencilerin karneleri 15 gün içinde verilecek. Büyük halk desteğiyle gerçekleşen 8 yıllık kesintisiz te- mel eğitim de ilk mezunlannı yann verecek. 8. sınıfta öğre- nim gören 563 bin öğrenciden başanlı olanlar diplomalannı gelecek hafta alacak. Özel okullarla Anadolu lıselennin or- taokul bölümünden mezun olacak öğrencilenn diplomalann- dakı öğrenim süresi bölümüne "'Hazırük+8 yıl" yazılacak. Milli Eğitim Bakanlığı, bu yılki diplomalara ilk kez "ana adı"nı ekledi. Ekim ayında görkemli biçimde kutlanacak Cumhuriyetin 75. yılı anısma da bu yılki diplomalara "75. yıHogosu" basılacak. Bakanlık yetkilileri, kararın bu yıl me- zun olan öğrencilerin "Cumhuriyetin 75. yılı" öğrencileri olarak anılması amacıyla alındığını söylediler. Millı Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay tarafından dün yayımlanan genel- gede de bundan böyle bakanlığın tüm evrak ve kimlik bel- gelerinde "ana adı" bölümünün de yer alacağı belırtildi. U- luğbay, bakanlığa başvuran çok sayıdaki yurttaşm, basılı e\ - raklarda "baba adı"nın bulunmasına karşın "anne adTnın bulunmaması nedeniyle "ananınyoksa>ıküğından" şıkâyet- çi olduğunu söyledi. 'Zonguldak'tan Karadeniz'e Bakış' paneli AKM'de yapıldı Soysal: TTK'yi satbrmayacağıınZONGLLDAK (Cumhuriyet)- Zonguldak Beledıyesfnce "Zon- guldak Karaelmas '98 Karadeniz l luslararası 1. Kültür ve Sanat Fes- tfvali" etkinlikleri kapsamında Ata- türk Kültür Merkezı (AKM) salo- nunda düzenlenen "ZooguUak'tan Karadeniz'e fMaf p^ftünde. te--- nuşan DSP ZdngûfdâlfTvTrîIetve3#f r li Mflmtaz Soj-sal, ZönguldakTnT" Türkiye'nın sanayıleşmede adımı- nı attığı ilk bölge olduğunu bildir- di. Soysal. "Bu panele gençler değil. biz geldik. Bizfcr dinozoruz. Çün- kü, dinozorlann ömrü miKonlarca yılla ölçülür. Fakat, politikacılar Zonguldak'ın bütünlüğünü, Bartın ve Karabiik'ii il yaparak bozdu. Kö- mürün yaratılmaması için bölge körietilmek istenmekte. Kömürsüz Zonguldak okmaz. Bölge kömüıie doğmuştur. Zonguldak kömürü. ynrtdışından ihraç edilen kömür- den pahalı üretilivor. Maliveti dö- şürmek lazım. Ülkemizde i\i ma- denci >etişmediği için, Türkiye yok- sullaşacaktır. Ben. Türkiye Taşkö- mürleri Kurumu'nu (TTK) sattır- mayacağun ve kapattirma>acagun." Gazeteci yazar Çetin Altan da, konuşmasmda, Zonguldak halkı- nın. kömürün tarihçesini ve sosyal boyutlannı çözmek için tnternet'in kullanılması gerektiğini bildirdi. Altan. "Benim için agzını açtı mı kapatmazdiyoriar. Agzını kapattın mı dogru Mtelb'e. Bizler çarmıha gerilnıiş kuşağtiLHlniu züppelik ola- rak kabul ermcyin*-diye konuştu. Gazetemız Ya>ın Kurulu Başka- nı yazar Ilhan Selçuk da Zongul- dak'ta. kent ve şehirbilincinin oluş- maya başladığmı söyledi. Bölgede yaşayanlann kendi mançlannı Tür- kiye'yi yönetenlerin üzerine çıkar- ması durumunda Zonguldak'ın kurtulabileceğini savunan Selçuk, şunlan söyledi: "Zonguktakb kendi yazgsını bi- Irvor mu? Zonguldak küreselleşme- nin neresinde? Eskkten Zonguldak- lıemekçilerin üzerinegidilirdi. Şim- di herkesin üzerine gkliliyor. Zon- guldak, sınıf aynmcıiığını bir yana bırakmış kent Yazgtsı ve geleceği herkesin kafasında. Aynca, Kara- deniz, dibine ve boğazlanna bakıl- madığı için ölüyor. Böyle olnıamaİL Sahip çıkılmalı." Sabcıncu öğrendsine kendisaatinihediye etti Sabancı Holding Yönerim Kurulu Başkanı Sakıp SabancL mezuniyet töreninde kendisi adına yazdığı şiiri okuyan öğrencive kendi fotoğrafinın bulundu- ğu, kolundaki saati armağan etti. Sakıp Sabana Ana-. dolu Lisesi'nin dün yapılan mezuniyet töreninde me- zunlardan lise birintisine 25, ikincisine 15, iiçüncü- süne de 10 Cumhuriyet ,\ltını armağan edildi. Tö- rende aynca okulun başanlı öğretmenlerindenbirin- ciye 40, ikinciye 25, üçüncüye de 15 Cumhuriyet Al- ünı verildi. Törende konuşan Sakıp Sabancı, öğren- cilere ve öğretmenlere VAKSA tarafından alnn ve- rilmesinin nedenini başannın teş\ik edilmesi vt re- kabetduygusunun yaratüması olarak açıkladı. Okııl- lara iyi öğretmen yetiştirmenin okul binası yapör- maktan daha önemli olduğunu vıırgulayan Saban- cı, öğrencilerden amaçlan doğnıltusunda çok çabş- malannı istedL (Fotoğraf: YUSUF ZİYA AY) ÇAĞIN MOTEL Kış ne kadar uzun sürdü. Her öğün balık yemeğe, tertemiz bir denize, EGE'ye hasret kaldık. Haziran fiyatlanmız: 1 kişi T.R 6.500.000 .- TL. 2 kişi 1 hafta 84.000.000.- TL. Assos Bektaş Köyü Sütlüce Koyu Tel: 0286 - 723 40 42 -43 KIRMIZI BALIK ÇOCUKEVİ VE KVLÜBÜ • Yüzme-Haftada iki gün • Basketbol-Jimnastik-Haftada ikı gün • Doğa-Kültür gezisi-Haftada bir gün • Müzık-Bilgisayar-Resim-Dans • Bilgi tazeleme etüdü • Eğlence-Bilgi-Gelişim ÜCRET: Okul ücreti+Yüzme+Basketbol+Jimnastik ücretlı olarak İZMİR 7. SULH HUKLK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN 1998 6 Sarış Mahkememızce satılarak onakhğın gıdenlmesıne karar venlen ve satışı IlK'nın hükümlenne göre yapı- lacak olan gavnmenkul Izmır-Konak-Hacımahmud Mahallesı 30pafta. 180 ada, 35 parselde 74 rtı2 mıktar- lı, cınsı 2 dûkkân. otel olup taşınmaz üzennde 54 m2 ınşaat taban alanlı. zemın+1 +2 katlara çıkılmakta ol- duğu. ıkı dükkânın faal olduğu. Kemaraltı 848 Sokak No: 81, 81ıA. 81B Konak-lzmır adresınde olduğu. ımar dunımunda Metropoliten akti\e merkezmde. eskı eser ve bıtışığı olup. KTCKK'den ızın alındıktan sonra bitişik nızamda ıki katlı mşaata müsaadelı olduğu belırtılmış olması, taşmmazın bulunduğu yer, bına- nın mevcuf özellıkleri. ınşaat tarzı. ımardurumu nazara alınarak taşmmazın üzenndekı bına ile bırlıkte de- ğerı 17.37Q.000.000.- TL olup, tasınmazın ûzennde \arsa başkaca yükümlülüklen ile bırlıkte genel arasın- da açık arttırma suretıvle satılmasına karar \enlmıştır. lhalesı Izmır 7 . Sulh Hukuk Mahkemesı kalemınde >apılacaktır. 1 thalesı. 20 Temmuz 1998 Pazartesı gûnü saat 10.00-10.15 arasında yapılacaktır. Venlecek bedel masraflarla bırlıkte kıymetın O o 7 5"ını bulmaz veya alıcısi çıkmaz ıse 2 ıhalesı yıne aynı mahkeme ka- lemınde 10 gûn sonra vapılacaktır. 2 lhalesı: 30 Temmuz 1998 Perşembe gûnü saat 10.00-10 15 arasında vapılacaktır Bu antırmada ga\Timenkul masratlar ile bırlıkte kıymetımn °o40'mm altında satılmayacaktır Ihaleye katılmak ısteyenler °o20 nakdı temınatlannı. TC Emlak Bankası Bajdurak Subesı'ndeaçılacak olan hesaba \atirmak zorundadırlar. Ihale bedelınden başka alım harcı, damga pulu, KDV alıcıya aıttır Ihaleye katılmak ısteyenler satış sartlannı okumus. kapsamını aynen kabul etmış sayilırlar. Satış şartnamesı ilan ta- nhınden ıtıbâren herkese açıktır t!an olunur. 4 6 1998 Basm- 26399 Kimya Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi'nin geleneksel yemeği, Armada Oteli Ahırkapı Lokantası'nda 20 Haziran 1998 Cumartesi günü saat 20.00'de yapılacaktır. Bütün kimya mühendislerini bekliyoruz. BaşMiru: Kimya Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi Tel: 0 212 249 00 09-0 212 251 31 65 Faks: 0 212 249 31 46 e-posta: kmO34@turk.net Mecidiyeköy (0.216)4171636 Faks: (0.216) 36614 31 : Latılok'jrr. Sk Nio' 5-1 Mecıdv^oy'ls'anbui (0.212) 213 95 88 - Faks: (0.212) 213 87 40 : Kala^i'S Ferıs- Cd Gazı Ven^ç'.çiK SK. "io 7 (0.216) 414 62 92 Faks: (0.216) 414 62 61 KOCAELİ İKtNCİ İŞ MAHKEMESİ'NDEN Davacı Rıza Kara vekili Av. Alı Can Polat tarafından davalılar SSK Genel Müdürlüğü ve Mahmut Karasaban aleyhıne mahkememıze açılan hızmet tespıtı davasının yapılan yargılama \e ıncelemesı so- nunda. 7.5 1998 gün ve 1997 305 esas. 1998 7 3 sayılı kararda: Davacı Rıza Kara'nın davalı Mahmut Karasaban"a ait f01412.32.06 sayılı dosyada ışlem'gören Istanbul Sarayburnu nhtım köprü msaatı iş- yerinde 16.6.1972 tanhmde günün yasal asgan ücretı ile bır gün çalıştığmm \e sıgorta başlangıç tan- hının bu tanh olduğunun tespitıne. Fazla talebımn reddıne. Davalı Mahmut Karasaban'dan 429.000.- TL ilam harcı alınmasına. peşınalınan harcın mahsubuna, davacı vekili ıçın takdır edilen 13.500.000.- TL vekâlet ücretuıın davalı Mahmut Karasaban'dan alınmasına. davacıya verılmesme, dava nedeniyle sarf edilen 429.000 - TL peşın başvurma harcı ile 3 davetıye karşılığı 1.200.000.- TL. 5 müzekkere karşılı- ğı 2.000.000.- TL ılanen tebligat masrafı olan 7.7OO.OOO.- TL. toplam 10.900.000.- TL mahkeme mas- rafımn davalı Mahmut Karasaban'dan alınmasına. davacı tarafa venlmesine. Davalı Sıgorta Kurumu yasal hasım olduğundan bu davalıdan mahkeme masrafı ve harç ile vekâlet ücretı alınmasına gerek ol- madığına. Temyizı kabıl olmak iizere davacı \ekılı A\. Alı Can Polat ile sıgorta vekılı Av. Türkan Kes- kın'm yüzlerine karşı, dığer davalı Mahmut Karasaban'm yokluğunda verilen karar davalı Mahmut Ka- rasabana öncekı teblıgatlarmda ılanen yapılmış bulunduğu gözetılerek karann da ılanen teblığıne ka- rar venldığınden. ılanın gazetede yayımlanmasını müteakıp 8 gün ıçensınde davalı tarafından temyız edılmemesı halınde hükmün kesınleşeceğı ılanen tebhğ olunur. Basın: 26070 DİYARBAKIR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞI'NDEN DosyaNo: 1995 544 Davacı Dıyarbakır Büyükşehır Beledıye Başkanlığı vekili tarafından davalılar Mehmet Sertakan ve Saıt Sertakan afeyhıne mahkememize açılan tazminat davasuıın yapılan açık yargılaması sonunda; Mahkememızden verilen 4.12 1997 gün ve 1995-544 esas ve 1997-663 karar sayılı karar ile; davalılar Mehmet Sertakan ile Saıt Sertakan aleyhıne açılan davanın kabulü ile; 9.020 000 - TL zarar zıyan bedelmın dava tanhınden ıtıbâren yasal faızı ile birlikte davalılar Mehmet Sertakan ve Sait sertakan'dan müştereken ve müteselsı- len tahsilı ile davacı beledıyeye venlmesine daır verilen karar. adresı meçhul \ e bılınen. Bağlar 5. Nısan Mah 60. Sok. No: 36 Diyarbakır olan davalılar Mehmet Sertakan ile Sa- it Sertakan'a mahkeme karan özetı yenne geçerli olmak üzere ılanen teblığ olunur. 10 3 199S Basın 25532 GÜMÜŞHANE SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas: 1996-54 Karar 1997207 Davacılar; Ersan Atay. Fıgen Özdemıroğlu (Atay), Tayfun Atay vekillen Av. Nacı Kavı tarafından. davalılan 1. Etem vânslen: Gilüm- ser, Nıhat ve Nevzat Atay vekillen Av. Murat Öztekın ile dığer java- lılar; Saıme Mutman, Hûseyın, Hüsnıye, Dursun. Haynye, Dirsıın. Ha.vnye, Mustafa. Ay'şe, Zehra, Mahbube, Mûze>yen. Asıye. Al. Ha- san Semıh, Şefika Türkan. Ahmet ile dahili davalı Hacı Mehmetaley- hine açılan ' 1 Ortakhğın Sanş Suretiyle Giderilmesı" davasmın yapı- lan açık duruşmalan sonunda: Mahkememızce verilen 22.12.1997 ta- rih. 1996/54 esas-1997207 karar sayılı mahkeme ılamı. Gülûmser, Nıhat ve Nevzat Atay vekillen Av. Murat Öztekın tarafından ttmyız edılmiş olup: Davalılardan: Gûmüshane Karjıyaka Mahallesı'n-den; Saime Mutman, Hasan oglu Hüseyin. Hasan kızı Sanıye, Hayr oğlu Dursun, Behıce kızı Haynye. Muharrem oğlu Mustafa, Mustafa kız- lan; Ayse. Zehra, Mahbube. Müzeyyen, Mustafa eşı Asiye. Mjstafa oğlu Ali, Hayn oğlu Hasan Semıh. Hayn kızı Ayfer. lzzet Rahnı kı- zı Şefika Türkan. Mustafa oğlu Ahmet ve Nuri oğlu Hacı Mehnet'm müteaddıt defalar zabıta manfetıyle aranmalanna rağmen teblıgjta ya- rar açık adreslen bellı olmadığından ve mahkememızce venlen karar daha evvelce kendılenne tebliğ edılmış olduğundan temyız dıle<çesı- nın de ilanen teblığı gerektığinden, 7201 sayilı Tebligat Kanunj'nun 28-/29-30-31. maddelen gereğınce 13 3.1998 tarıhlı temyız dıekçe- sinin ılanen teblığıne. 18.03.1998 Basın. 27154 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Boşuna Çıppınışlar Salı günkü yazımda, "başörtüsünü bahane eden kı- miçevrelerin öğrencileriateşe attığını" yazmam, kı- milerini ciddi bir biçimde rahatsız etmış. Fakültedekı odamı arayan birkaç hanım, kımsenin etkisıyle örtün- mediklerini, inançlannın mücadelesinı yaptıklarını söy- lediler. Artık, öğrenci miydiler, bilemiyorum... Elbette öyle söyleyecekler. Aralarından bazılarının zor altında örtündüğünü düşünsem bile, büyük bir ço- ğunluğunun kendi karanyla bu işesıvandıklarına kuş- ku duymuyorum. Ancak bu karan alıriarken, yanlış bil- gilendırildıklerinı, provoke edildiklerini ve boş hayal- \er peşınde koştuklarını düşünüyorum. Ve bu öğren- cilerden bır bölümünün şimdıden pişman olduğunu bildiğim gibı, yakında "telafi edilmez" kayıplara uğ- rayacak olan büyük bırçoğunluğunun bu "pişmanlar kervanına" katılacağına ınanıyorum. Bu işler, kımi "münasebetsız" beyanlarla alevlen- dirildi. Necmettin Hoca'nm, "Bugün başortulülerle uğraşan üniversite rektörierı, yann o başörtülülerkar- şısında selam duracak, selam..." gibısınden seçim konuşmaları, bazı öğrencılerde gerçekten "selam bekler" bir hava yaratmıştı. Ve bu beklentı çerçeve- sindeki tutum ve davranışları, "başörtüsü sorununu" bu noktalara taşıdı. Geçen hafta sonunda Istanbul dışında olduğum için, yapılan gösterilerı ve polisin tutumunu izleyeme- miştim. Polısın gösterıcılere karşı ilk kez "cop kullan- dığını" da gazetelerde okumuştum. Gene "dinci ba- sınımızın" yazdıklarına bakılırsa, polis gösterıcılere karşı "ço/fse/t"davranmıştı. Kimi özel televızyon kanallarında, göstenleri ve "çok sert"(\) davranan polislenn görüntülerının tekrannı iz- ledim ve "insaf..." dedim. Eğer solcu ögrenciler po- lislere öyle saldırsalar, tümünun kemıklerını kırarlardı. Eğer elli, altmış kışılik solcu bır grup ana caddelerı tı- kayan böyle izinsız bırgösterıye kalkışsaydı, tümünü "derdest" ederlerdı. Hem de ne "derdestetme..." Bizim dinciler, genellikle "Muaviye'nın hılelennı" kullanıyorlar. Saçı sakalı ağanmış "nuryüzlu" dedele- ri ve ellerinde ve kucaklanndakı "bebelenyle" öğren- cilik çağını çoktan geride bırakmış kadınları ön safa diziyorlar. Çevık kuvvet polislerinın ellerıni kollarını bağlıyorlar. Kaldı ki bır zamanlar, bugün ANAP'ta yer alan bir siyasetçinin özellıkle belırttığı gıbı, "bizim po- lisler 'tekbir getiren' ınsanlara karşı zaaf içinde bulu- nuyoriar." Bunun ardından nelergelebıleceğınin ayır- dında olsalar bile... Bu insanların, Türkiye'nın laıkyapısını değıştırerek, bir Islam şeriatı devletı kurabıleceklenne ne kadar inandıklannı, gerçekten çok merak ediyorum. Aynca (en azından önemli bir bölümünün), bunu ısteyıp ıs- temediğinden de emın değılim. Defalarca dile getırdim. Eğer Türkiye'de "Islamcı" olarak nitelenen insanlar, gerçekten "siyasetı din uğ- runa" yapsalar, bunu çok tehlikeli bulurum, ama "inancı uğruna" mücadele eden ınsanlara, bır bakım- dan saygı da duyanm. Ancak görebildiğım kadanyla, kendinı "Islamcı" olarak nitelendiren ve ısımlendiren gruplann önemli bir bölümü, "Islamiyeti siyaset için kullanıyor". Yanı sı- yasal ve doğal uzantısı, ekonomik çıkarlan ıçın "Müs- lümanlığı" ve samimi "Müslümanlan" kullanıyorlar. Ve bu amaçlannı saklamak için, nereden fırsat bulur- larsa, oradan saldınya geçiyorlar. Bir ara Istiklal Mah- kemeleri'ne takmışlardı. Sonra ordudan ıhraç edilen subay ve astsubayları gündemde tutmaya çabaladı- lar. Daha sonra sekız yıllık kesıntısiz temel eğıtımi ıs- tismar etmeye çalıştılar. Şımdi de başörtüsü mesele- sinı kargılıyorlar. Bizim "kimlik tanımlamamız" içinde, hiç kuşkusuz "Müslümanlık" vardır. Müslüman bırçevrede doğduk ve Islami bir seremonı ile bu dünyaya veda edeceğız. Ve bu çerçeve içinde, elbette "başörtüsü düşmanlı- ğı" bizim gibi insanlar ıçın söz konusu olamaz. Ama toplumsal yaşamın belirlı kurallan vardır ve beğensek de beğenmesek de uymak zorundayız. Bunlan değiş- tirmek için çabalamak, elbette her vatandaşın hakkı- dır. Fakat "kurallara uymamak" dıye bır hak yoktur. Üniversitelerimızde başlannı örten çocuklarımızın önemli bir kısmı "din bezırgânlarının" ellerine düşmüş bulunmaktalar. Mustafa Kemal'in "halk egemenliği- ne dayanan, laik ve çağdaş cumhuriyeti", bu gibi so- runların altında kalmayacak kadar güçlüdür. 12 Eylül yönetıminın "aymazlığı", hatta "ihaneti" nedeniyle, kendilerini ıktidaradayı olarak gören islam şeriatçılan, Içişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, YÖK vb. gibi kurumlarda ıstedikleri kadar "köprûbaşı" tutmuş olsunlar, enınde sonunda "kaybetmeye mahkûmdurlar". Bugün utanmaz bır pişkinlikle, sözde Atatürkçü ge- çinen ve bu "dönemi atlatmaya çabalayan" bu tür- den insanlar, "postlarını" ve çıkarlannı yitırmemek için, yarın benden daha fazla "Atatürkçü" de kesile- bilirler. Bunun örneklennı de gördüm. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin "çağdaş" ve "laik" yapısını değiş- tiremeyeceklerdir. Boşuna çırpınıyorlar. TEŞEKKÜR SSK Okmeydanı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. AYHAN ÖZGÜNDÜZ ve As.Dr.KUBİLAYGÜVEN'e oğlum Kürşat Yusüf Özkan'ın tedavisinde gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederim. MERYEM - MEHMET ÖZKAN TEŞEKKÜR Sevgili oğlumuz. brdeşımiz. eşım. babam CEMİL ARMAĞAN AKTAŞ'ın çok kısa süren hastalığı iirasmda hep yanımızda olan. onun son günlerinın uU (îu geçmesını sağlayan, vefatmdan sonra cenaz;sıne gelerek. zıyaret ederek, telefonla veya faksla divgulannı ıleterek bizlen gene yalnız bırakmayan bütûndostlanmıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Büyük acimz onlann varlığı savesınde dayanablirhalegeldı. AİLESİ Nüfus cüzdanımı kaybettım hükümsüzdür. MELİKE SÖSMEZ (DERELİ) Ehhyetimı kayettım hükümsüzdür. AZtMlTÖZTÜRK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear