15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 HAZİRAN 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı: Batı'yı örnek alıp yeniden umut kaynağı olmalıyız 'Sosyal demokratlar yenflenmelftstanbul Haber Servisi - Dünyada ve Türkiye'de sos- yal demokrasiyi iktidara ta- şıyacak biriklim bulundugi1 belirtilerek. Türkiye'de sos- yal demokrat partilerin bu iklimden yararlanabilmesi için Batı'daki örnekleri gibi hücrelerine kadar yenilen- mesi gerektiği vurgulandı. Sosyal demokrasinin tarih- sel misyonunun ekonomik ve toplumsal eşitsizlikler- den bunalan kitleler için u- mut kaynagı haline gelmek olduğu da anımsatılarak sos- yal demokrasinin boşalttığı alanın radikal ve dinci sağın gelişmesine uygun ortam yarattığı savunuldu. Türkiye Sosyal Ekono- mik Siyasal Araştırmalar Vakfı'nın (TÜSES), Türki- ye'de sosyal demokrasinin yaşamakta olduğu sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin görüşleri, dün Armada O- tel'de düzenlenen toplantıda Başkan Prof. Dr. Taner Berksoy tarafından kamu- oyuna duyuruldu. Prof. Dr. Taner Berksoy, sosyal demokrasinin güç ve sarsıntılı bir dönemden son- ra, bugün kitleleri yeniden harekete geçirecek güce u- laştığını, bunun en iyi örneklerinin Ba- tı Avrupa ülkeleri ile Güney Kore. En- donezya, Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerde görüldüğünü söyledi. FransızSosyalistPartisi'nin 1996'da, Ingiliz Işçi Partisi'nin 1997'deki başa- nlannın ardından. Almanya'da sonba- harda yapilacak seçimleri sosyal de- mokrat partinin kazanmasına kesin gö- züyle bakildığını ifade eden Berksoy, Batı'da sosyal demokrat partileri başa- nya götüren ortak noktalan şöyle açık- ladı: T Ü S E S ' t e n C H P ' y e m e s a j l a r Politik kısırlığa tepki atağı TUSES, Erdal inönü za- manında kunıldu. LEYLA TAVŞANOĞLU Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar VaktVnm (TÜSES) dün sabah Armada OtePde düzenlediği toplantıda, sosyal demokrasinin bugün içinde bulundugu siyasi kısırlığı eleştirmesi, CHP'ye çok ciddi bir mesaj niteliği taşıyor. CHP yönetiminin, zeminin ayağınm altından kaymaması için hiçbir "projeksiyon üretnıemesi ve vizyonsuziuğu'*, Erdal tnönü'nün SHP liderliği döneminde kurulan ve İnönü yönetiminin çalışmalartndan çok yarariandığı TÜSES yöneticilerini derin derin kaygılandınyor. TUSES Başkanı Prof. Taner Berksoy'un "sosyal demokrat ve demokratik sol partflere" uyan ve çağn konuşması, aslında CHP yönetimine dönük görülüyor. Bunun üzerine biz de Berksoy'a şöyle bir soru yönelttik: "TÜSES, Erdal tnönü'nün Ikterliğindeki SHP döneminde kuruldu. Vakfin SHP'yle adeta organik bir bagı vardı. Bugün, tabir caizse, arnk bir yol ayrunına mı gettndi?'' Berksov gülerek şu yanıtı verdi: "Hayır. TÜSES yol a> nmına gelmedi. Biz siyasi parti değfl. bir think-tank'ız (düsünce ürerme kuruluşu). Btzim SHP'yle asknda pek de organik bir bağınuz yoktu. Sa> ın tnönü. TÜSES'ten epe\ce yararlandı. Bu dönemde ise yoUar aynlmadı, ama geniştedi." Bu sözlerle Prof. Berksoy anlaşılan, Deniz Baykal yönetiminin TÜSES'ın çalışmalanndan hiçbir biçimde yaraıianmadığı mesajını veriyordu. Burada. TÜSES Yönetim Kurulu üyesi Necat Erder söz alarak CHP'nin TÜSES'in çahşmalanyla hiç ilgilenmediğine şu cümlelerle açıkhk getirdi: "Bfcûç alan araşhrması yaptık. Şimdi 4'sünü yapıyoruz. Buniardan birini sosyal demokrat tabana yöneittik. 2 kitap vavımladıL 5 work-shop umettik. İki sosyal demokrat partinin ikisi de bu çalışmalannuzı gündeme almadı. Ama ilyinçtir. Hüsamettin Cindoruk'un DTP'si ve Banş Partisi bizden sonuç istedL Bizim şikâyetimiz bu. Ha> kınşlanmı/ bundan kav naklanıjor." "Yöksa sosyal demokrat lidetier, veıierinden olmamak için mi bu kadar vizyonsuz ve projeksiyonsuzlar? Onun için mi zeminin ayâklannın altından kaymanıasına özen gösteriyoriar?" TÜSES yöneticileri diyorlar ki: 'Zemin, gittikçe daralan. ilketerden kayan, dar alardara sıkışan, > dgın, umudu kınk bir zemin. Bugün yü/de 45 karamz bir zemin. Biz onlan karariı hale getirebilmek için çakşıyoruz." tyi de bugün için askeri bürokrasinin çok daha vizyonlu olduğu görülüyor. Ingiltere ve Fransa'da süreç uzun olduğuna göre daha bir 10 yıl askeri bürokrasi gücü elinde mi bulunduracak? Prof. Berksoy yanıt veriyor: "Ciddi götürebiürsek 10 yıl sürmez. Süreç İngiltere'deki kadar uzun oimaz. Çünkü Türk tophımu degişken. dinamik bir toplum." TÜSES yöneticilerinin özenle üzerinde durduklan ve verdikleri mesajın çarpıtılmaması içm yineledikieri nokta da şu: "Bfa birshasi partiye alternaiif üretmek için değil, düşünce, poKtika üretmek için vanz." • Bu partilerin hepsinde, 1980'liyıl- lar ve 1990"lann ilk yansında uzun bir arayış dönemi yaşandı ve bu çabanın ana hedefi sosyal demokrasinin tarih- sel-evrensel ilkelerinden uzaklaşma- dan, neo-Iiberal rüzgâra teslim olma- dan geniş kitlelerin sorunlanna ve ge- reksinimlerine sahip çıkarak gerçekçi strateji ve politikalar üretmekti. • Arayış döneminde özgür bir tartış- ma ortamının yaratılmasına ve parti içi demokrasinin tam olarak işletilmesine özen gösterildi. • Parti örgütlerinde yeniden yapılan- malara gidildi \e bu süreçte tüm parti- lerde liderler ve yönetici kadrolar değiş- ti. • Stratejilerin oluşturulması yalnız- ca parti örgütlerinin sorunu olarak algı- lanmadı: ilgili tüm sivil toplum kuruluş- lannın aktif katılımı sağlandı. Hücrelerine kadar yenilenmeli TÜSES Başkanı Prof. Berksoy, Tür- kiye"de sosyal demokrat ya da demok- ratik sol partilerin, siyasetin genel tıka- nıklığından etkilenerek sosyal demok- rat politikalar üretemediğine dikkat çekti. Berksoy, sosyal demokratlann ta- banda bıraktığı alanın dinci ve radikal sağ partilerce, siyasetteki boşluğun da isim vermeden ordu tarafından doldu- rulduğunu anlattı. Sosyal demokrat hareketin siyasal ik- tidann başansızlığını eleştirerek. kısa dönemli taktikler geliştirerek ve söyle- mini siyasal konjonktürün ön plana çı- kardığı laiklik eksenine oturtarak güç- lenemeyeceginin ortaya çıktığını ifade eden Berksoy, şu uyanda bu- lundu: "Bu tür yaklaşımlar, Türkiye'de sosyal demokrasi- yi, toplumsal destegi giderek zayıflayan, sivil toplum kuru- luşlanndan ve düşünce odak- lanndan uzaklaşan dar bir kadro hareketine dönüşrüre- biür." 'Siyaset projesi üretmeir Prof. Berksoy, Türkiye'de sosyal demokrat partilerin bozuk gelir dağılımından yüksek işsizlik ve faili meç- hul cinayetlere, devlet içinde- ki çeteleşmeye kadar tüm so- mut sorunlan ve çözüm öne- rilerini bir siyaset projesi ola- rak sunmak zorunda oldukla- nnı belirtti. Berksoy şöyle de- vam etti: "Türkiye'de sosyal demok- ratlann yapacağı en önemli iş, Türkiye'nin değişen dünya koşullannda başanlı bir ülke olmasını sağlamakiçin izlene- cek politikalar içinde, bir sos- yal demokrat seçeneğin bu- İunduğunu karutlamak ve bu- nu ortaya çıkarmaktır. Sosyal dcmokrasi. ancak o zaman, ekonomik ve toplumsal eşit- sizliklerden bunalan kitleler için bir umut kaynağı olabilir. Sosyal demokrasinin tarihsel misyonu budur; kendi doğal tabanına da ancak böyle ulaşabilir." TÜSES Başkanı Prof. Berksoy, sos- yal demokratlann Türkiye'nin yapısal sorunlanna çözüm önerilerini içeren, gerçekçi ve inandıncı bir toplumsal projeyle ortaya çıkmalan ve ezilen bu- nalan kitleleri harekete geçirecek bir dalga yaratmalan gerektiğini vurgula- dı. Berksoy, böyle bir projenin, kendisi- ni sosyal demokrat, sosyalist, demokra- tik sol olarak niteleyen tüm kesimlerin katkısını gerektireceğini kaydetti. Samandağ faili meçhul yatağı ANTAKYA / SAMAN- DAĞ (Cumhuriyet) - Eski DEP llçe Başkanı Mehmet Latifeci ile babası Yahya La- tifeci'yı 1995 yılında "öldür- mekten yargılanan Behçet, Şevki ve Fikret Karaagaçlı kardeşlerin son durusmala- nnda, "Bu adü vaka defil. Bi- ziazmettirdiler. Bu birçete işi- dir. Susuriuk'un uzanosıdır" yolundaki ifadelen. dikkatle- ri Samandağ ve çevresinde faili meçhul olaylara çekti. Olayla ilgileri olduğu öne sü- rülen müftü Kadir Kıbç'ın otomobilinin kundaklandığı, NaciKoza'nın petrol istasyo- nuna roketatar saldınsında bulunulduğu belirlendi. 1995 Eylülü'nde Seldiren köyündeki maden ocağına düzenlenen baskında Musta- fa Kay gısız. Alaattin Gören. Mustafa Yurtsever, Halü Ce- ren. Mithat Yümaz, Orhan Kahraman, Veysel Yddız ve Yasar Adam'ın öldürülme- sinden sonra, yetkililerin ade- ta cinayetlerin kapanması için ağız birliği ettiğini öne süren Seldiren muhtan Ahmet Kahraman'ın o günlerde yaptığı açıklamalar dikkat çekmişti. Yağlıca beldesinden Yasar Aslan. Dev-Sol davasından yargılanıp Malatya Ceza- evi'nde yattıktan sonra geldi- ği Samandağ'da öldürülmüş- tü. Yetkililerin. "Çıkan çaöş- mada öldü" dedıkleri As- lan'ın babasının, oğlunun eve gelmesinden 3 gün sonra öl- dürülmesinin düşündürücü olduğunu. üstelik başındaki kurşunun yakından sıkılmış olmasının bir çatışma sonucu ölmediğinin kanıtı sayılması- na dikkat çekmesi de cinaye- tm aydınlatılmasına katkı sağlamamıştı. Gazetemize faksla açıkla- ma gönderen Naci Koza. Ka- raağaçlı kardeşler ile hiçbir ilgisi olmadığını, sadece aynı bölgede oturdukları için ta- nıştıklannı, söylenenlerin bir iftira ve adaleti yanıltmaktan başka amacı olmayan sözler olduğunu öne sürdü. Araban'da görev yapan müftü Kadir Kılıç ise görev i sırasında Sutaşı beldesine sık sık gittiğini ve petrolcü Naci ICoza ile arkadaş olduğunu doğruladı. Karaagaçlı kar- deşlerin hedefi olduğu öne sürülen Talat Oruç. Saman- iağ Emniyeti'nde görevli Ne- cati EryoL Ahmet Şahin, Fer- hat Karabıyık. Gamizon Ko- •nutanlığı'nda görevli Vedat Ergin. Namık Kurtve uzman ;a\ uş Hasan ile eski Saman- iağ Müftüsü Kadir Kılıç ve petrolcü Naci Koza hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. ULUSURHRASI İSTANBUI HOZİK FtSTİVALİ • • / * . "Yirmialtıncı eser"... Kültür, sanat ve zamanın ortak eseridir Istanbul Festivalleri. Bu eserin yirmialtıncısının dünyaya sunuluşunu alkışlıyor, bize Istanbul'u duyarlılıkla dinleten Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı'na teşekkür ediyoruz. l|IEczacıbaşı 26 yıl önce Istanbul Festivalleri'nin temelini atan Dr. Nejat F. Eczacıbaşı'nın, Topluluğumuzun kurucusu olması bize gurur veriyor. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER K1ŞLALI İki Güzel Siyasetçi Bir zamanlar "Çirkin Amerikaıı" lafı çok kullanılırdı. O sözcüklerle anlatılmak istenen de, ABD'nin "emper- yalist" yüzüydü. Oysa bir de "Güzel Amenkalı" vardı. iyi niyetli, yardımsever. yabancıya sevecen... ve de -gerektiğinde- kendi toplumunu. kendi ülkesinı "en acımasızca" eleştirmekten kaçınmayan bir Amenkalı. Üstelik de ortalama Amerikalı daha çok bu ıkıncısıne yakındı. Günümüzde "Çirkin Amerikairnmyeriru "Çirkınpo- litikacı"aldı. Kişisel çıkannı her şeyin önüne geçırmiş... Burnu- nun ucundaki tehlikeyı bıle görmekten aciz... Sıyase- tide demokrasiyi deyozlaştıran... Sivillere yönelik "çok tehlikeli" bir güvensizlığin baş sorumlusu. Parlamen- todaki saygınlık yoksunluğunun bir numaralı nedenı. Ama bütün siyasetçıler öyle değil kı! "Güzel siyasetçıler" de vurgulanmalı ki, çirkınlerin çirkinliği daha da sırrtsın... Ve güzelin çekiciliği de art- sın! Güzel siyasetçinin ikı örneği benim kafamda çok güncel: Mümtaz Soysal ve Murat Karayalçın. • • • Mümtaz Soysal'ı "güzel" yapan, sadece düşünce çizgisindeki tutarlılık değıl... Sadece büyük birikimi, iyi biçimlenmiş kafası ve kendini anlatmadakı ustalığı de- ğil. inandığı yolda yalpalamadan yürümesi de değil... Inancı ve tutarlılığı. üretkenlik ve savaşımcılıkla bü- tünleştirmesi. Isteralkışlayın, isterkızın... "S/racf/ş/"birdışişleriba- kanlığı yaptı. ınançlanndan ödün vermedi. Ve odün- süz çizgisini DSP içinde de sürdürdü. Ya ödün ya ön- der ile kavga noktasına gelmdığinde de TBMM Grup Başkanvekilliği görevıni onurlu bir biçimde bıraktı. Hükümette yer almayı en çok hak eden isımlerden biriydi. Yeterince uysal olmadığı ıçın dtşlandı... Ama küsmedi. Yeni dünya düzeninın. yenı mandacılığın dayattığı "özelleştirme isterısi"ne karşı savaşımını sürdürdü. Tüm Cumhuriyet dönemi birikimlerinin ıç ya da dış çı- kar çevrelerine "peşkeş" çekilmesıne karşı bayrak ol- du. Hukuk ya da "ulusal çıkar" dışı özelleştirmelerin kar^ şısında set oluşturdu. »î Fransa'da "Ermeni tasarısı" gündeme geldi. Grttfc- tek kişilik ordu gibi savaştı. ; Gün oldu Fethullah Hoca konusu gündeme geldj» Partisinin grubunda kürsüye çıktı. * - "Tarikatın iyisi kötüsü olmaz!" Gün oldu partisinin yapısını da eleştırdı. Ama olayı kişiselleştırmeyerek ve çıkış yolunu göstererek: - "CHP bitinldı. DSP, Cumhuriyetı kurmuş olan g& leneği çağa taşıyabilecek bir partıdir. Bıryanda örgüt yaygınlaşmasına karşılık, bunun hızip kavgalanna çe£ çeve oluşturması var. DSP'de ise parti kuruculan EcS- vit ve eşinde, geçmışte sutten ağızlan yandığı ıçın yo- ğurdu üfleyerek yeme anlayışı var. Sol parti kıtle par- tisi olmalıdır. Yalnız mülkı taksımata göre orgutlenrrje değil, fabrikalarda. sendikalarda da uzantısı olmalıdır* • • • Murat Karayalçın çok başanlı bir kooperatifçı idl Çok başanlı bir beledıye başkanı oldu. Devam etsey^- di seçimi gene kazanırdı. Başladığı büyük projelerı bh- tirir ve Ankara'ya damgasmı vururdu. Er ya da geç heykelini dikerlerdi. Ama parti genel başkanlığı veTBMM ona daha çe- kıci geldi. Başarısını. yenı görevierınde yıneleyemedi. Yıprandı. Ve Baykal hızibı, büyük olasılıkla seçıleme- yeceğini düşünerek. kendisinı Samsun'dan aday gös- terdi. Yüksünmedi. Kollan sıvadı... Seçildi. CHP içi muhalefet "hedef" olarak Baykal'ı seçerken, o üretken. uzun coluklu, geleceğe dönük bir taban ha- reketini başlattı. Sabırta, iğne ile kuyu kazarcasına. Kışilerle uğraşmadı. Birılerıni eleştirerek. kötüleye- rek bir yerlere gelme düşüncesinde olmadı. Bireysel- liği toplumsallığa, kısırçekışmelen üretkenlığe dönüş- türerek tıkanıklıkları açmaya çalıştı. Yurdun çeşitli yörelerınde, temel sorunlar üzennde "düşünce atölyelen" oluşturdu. Her atölyede en çok 30 katılımcı çalıştı. Tasanmlar ortaya çıktı. ikinci aşamada bu tasanmlar genış bir değerlendir- me kurulunca ele alındı. Şimdı sıra sonuçlann Türkiye Sosyal Demokratlar Konferansı'nda tartışılmasında. Amaç, Atatürk dönemıne damgasmı vurmuş Köy Enstitüleri gıbı Halkevlerı gibi tasanmların benzerlerı- ni yaratmak. Yani 21. yüzythnTürkıyesi'ne heyecan ve- recek yeni çözümler, kurumlar üretmek. Ne diyor Murat Karayalçın: - "Kişı kavgalan, kadro mücadeleleh, sorunlan çö- zeceğiumulan olay beklentıleh, •rüzgârın arkaya alın- ması' gibi meteorolojik umutlarartık tumüyle bırakıl- malıdır." • • • Mümtaz Soysal... Murat Karayalçın... İki isim, iki resim... Kışilıklerı farklı, çızgileri farkh. Beğenirsiniz. beğenmezsiniz... Ama ıkisinın de "doğru örnek" olduklannı kabul etmek zorundasınız- dır. Çirkinlerin çirkinliklerini vurgulamalı. Güzellerin de güzelliklerini! Çirkini azaltmanın, güzelı çoğaltmanın, ne yazık kı çok fazla yolu yok. Akademik Etik sorunlar Paneli 'Bilimsel araştırmada korsanlık çoğaldı' Istanbul Haber Ser\isi - Akademik etik sorunlann tartışıldığı panelde bilim adamlan. bilimsel korsan- lığın ve bilgileri çalma gi- bi eylemlerin çoğaldığın- dan yakındılar. Bilim adamlan, bu alan- da öğretim üyelerinin öğ- rencilerine ait özgün çalış- malan, konferanslarda bil- diri olarak sunmalan. baş- ka bir araştırmadan aldıkla- n cümleleri ifadeleri değiş- tirerek sahiplenmeleri \ç kendi tezlerini kanıtlamak uğruna verilerin, işlerine yarayacak bölümlerini al- malan gibi sorunlann >a- şandığına dikkat çektiler. Üniversite Öğretim Üye- leri Derneği'nin düzenledı- ği "Akademik Etik Sorun- lar ve Çözüm Önerileri Pa- neli" İTÜ Taşkışla Kampu- su'ndadünyapıldı. İTÜ lv letme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Ümit Şens- sen'in yönettiği panele ko- nuşmacı olarak. Marmara Üniversitesi (MÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi Öğ Üyesi Prof. İsmail Tunah. MÜ Hukuk Fakültesi Öğ- retim Üyesi Doç. Abdullah Dinçkol, Istanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Orhan Anoğul. İTÜ Elektrik- Elektronik Fakültesi Öğre- tim Üyesi Prof. UğurÇilin- giroğlu vc İTÜ İnşaat Fa- kültesi Öğretim Ü\eM Prof. Nahit Kumbas.ır katıldı. Prof. Uğur Çilingiroğlu. etik sistemlerle uvumlu olabilmek için "bilimsel dürüstlük. itina ve dikkat, çalışmaların kamuoyuna ve eleştirilere açıklığı, araştıp- macılara hak ettikieri kre- dilerin \erilmesi, bağımsız- lık, kamusal sorumluluk" gibi ilkeleri gözetmek ge- rektiğini söyledi. Prof. Orhan Anoğul da bazı araştırmacılann kendi tezlerini kanıtlamak uğru- na verileri saptırdıklarını. kendi tezlerine uygun ol- mayan verileri görmezden geldiklenni söyledi. Prof. İsmail Tunah da "ras>onel olanın etik olan" olduğunu bclirm.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear