25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 HAZİRAN 1998 ÇARŞAMBA var aslında birbirimizden farkımız &7<w:-~- Yaşarbank, global standartlara damzasını vurdu: ISO.9001 * _ni ile, müşterilerini her koşulda mutlu eden Yaşarbank. ISO 9001 Kalite Güvence Belgesi'ne layık görüldü. Üstelik her hizmeti, her çahşanı ve her şubesiyle... Bağımsız Alman denetim kurumu RWTÜV tarafından Yaşarbank'a verilen bu belge, "yeni kuşak bankacılık" anlayışımızın uluslararası otoritelerce onaylandığı anlamına geliyor. Sizi 84 şubeınizde de, aynı sıcaklıkta. güvenilir ve hızh hizmet bekliyor. EN ISO 9001 Evet, Uluslararası Sözleşmeler 'Anayasa-Üstü'dür! Prof. Dr. MESUT GÜLMEZ D yaşarbank Y e n i K u ş a k B a n k a c ı l ı k egerlı meslek- taşımız Prof. Dr. Rona Ay- ba\, uluslarara- sı antlaşmala- nn ulusal hukuktakı yervede- ğeri sorununa ılışkın daha önce de sa\ unduğu görüşle- rını açıkladığı yazısında (Cumhuriyet.öMayıs 1998, s. 2). "lluslararası AntJaş- malar 'Anayasa-Üstü" mü" sorusunu yöneltiyor Anayasanın 90. maddesı- nın son fıkrasındakı kuralın anlamı konusunda. özellikle ılginin arttıgı son on yıldan beri, burada yinelemek iste- medığım ikı değışık görüş ılerı sürülmüştür. Bu ılginin ikı temel nedeninden biri, 1987 yılında bıreysel başvu- ru hakkının tanınması; ikın- cisi deyineaynı yıllarda, 90. maddeye uygun olarak iç hu- kukla bütünleştirilen ulusla- rarası sözleşmelerde memur- lann sendikal haklannın hu- kuksal dayanaklannın bulun- dıığu görüşünün savunulma- sıdır. Anayasadakı değışık gö- rüşlere neden ve dayanak olan düzenlemeyı, başka deyişle u kanun hükmünde" terim- leri ıle "usulünegöreyürür- lüğe konulmuş uluslararası andaşmalar" hakkında "Ana- yasava a>kınlık iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne baş- vurulamaz" dıyen kural ko- nusundakı değişik görüşleri tartışma konusu etmeksizin, Sayın Aybay'm sorusuna olumlu yanıt venyorum: "l'sulüne göre yürüıiüğe gi- ren uluslararası antlaşmalar ya da sö/leşmeler, vasalar 'Anayasa-üstü'düıf Bu görü- şe karşı çıkarak, sözleşme- leri yasalarla aynı diizeyde görenıer ve sonraki bır ya- sayla yapılan aykın düzen- lemenin sözleşmelere üstün olduğunu yada aykın düzen- leme yapılabileceğinı savu- nanlar, öncelikle şu sorulara yanıt vermelidir: Yasamayetkisini anayasa- dan alan TBMM'nın. ulusla- rarası sözleşmeler konusun- dakı yetkısının kapsamı, ulu- sal yasa yapma yetkisinin kapsamı kadar geniş midir? Örnegin, sözleşmelerin onay- lanmasına ılişkın uygun bul- ma yasasını çıkanrken, söz- leşmeJerin içeriğini değişti- rebilir, hiç düzenlemediği ki- mi konulara ilişkin yeni ku- rallarekleyebilirmi?Aykın- lıklar varsa. yasaya ya da ana- yasaya uygunluk sağlayıcı degışiklıkler yapabilir, aykı- n lcurallan sözleşmeden çıka- rabilirmi? Yine, onay işlem- lerinin tamamlanarak sözleş- melerin ulusal hukukla bü- tünleştirilmesinden sonra, de- ğişen ortam ve koşullann da- yattiğı yeni sorunlar konu- sunda yasalargibi sözleşme- lerde de düzenleme ve aykı- nlıklan giderici değişiklik- ler gerçekleştirebilir mi? Bu soruların tümüne veri- lecek yanıt açıktır ve olum- suzdur. Tersini düşünmek, uluslararas: sözleşmelerin özellikle insan haklanyla il- gili olanlann- varlık nedeni- ne ve özüne aykırıdır. TBMM'nin bu konularda hiç- bir değişiklik ya da ekleme yapma yetkisi yoktur. TBMM'nin yetkisi, sözleş- melerin onaylanmasını uy- gun bulup bulmama konu- sundadır. TBMM, çeşitli ne- denlerle -bizde geleneksel onay politikası olarak izle- negeldıği gibi, yürürlükteki hukukla uyum içinde olma- ması durumunda- ulusal hu- kukuna katmak ıstemedığı sözleşmeleri gündemme al- mayıp. onaylanmasını uygun bulmayabilir. Bu tutumu ne- denıyle. üyesi olduğu ulusla- rarası kuruluşlardan kimi eleştiriler alsa da. istemedi- gi sürece o sözleşmenin onay sürecinı başlatmayabilir. An- cak bır kez, özgür ıstencıyle bu süreci başlarma karan al- mışsa. ne uygun bulma sıra- sında ne de daha sonra söz- leşmenin içeriğinedokunabi- lir. TBMM'nin bu konudakı yetkisi, ilgilı sözleşmenin ön- gördüğü koşullar çerçevesın- de. örnegin çekinceler koy- makla ya da sunulan seçe- neklerden birini benımse- mekle sınırhdır. Bu olgudan çıkan sonuç açıktır: TBMM, kuramsal ve anayasal olarak dilediğı ko- nu)^ yasayla düzenleyebılır ve yaptığı bu düzenlemeyi daha sonra değiştirebilir. Bu yetki. öngörülen koşullarçer- çevesmde anayasa ıçın de söz konusudur. Buna karşılık, söz- ieşmeierin iceriğine dokuna- maz, hiçbirdeğişiklikyada ek- leme yapamaz. Lstelik, söz- leşmelerin uyguianmasının denetlenmesinde de, Türkçe çevirilerdegil: Ingilizce. Fran- sızca orijinal metinlergeçer- lıdir. Öyleyse. henûz bu aşa- mada bile, usulüne göre yii- rürlüğe giren uluslararası söz- leşmeler yasalara da, anaya- saya da üstündür. Bunun için, anayasal yargı yolunun ka- patılmış olması gerekçesine dayanmaya da gerek yoktur. Sözleşmelerin. yasalara ve anayafcaya üstünlüğünün te- melinde yatan başka birger- çek ve gerekçe daha vardır. tç hukukla bütünleştirilen sözleşmelerden doğan temel hukuksal yükümlülük, sözleş- melere saygı göstermek, on- lara uygunluk sağlayan ön- lemleralmak ve düzenleme- ler yapmaktır. Bu yükümlü- lük, yalnızca usulüne göre yürürlağe sokulan sözleşme- lerle de sınırlı degildir. Çün- kü insan haklanna ve temei özgürlükleresa>gıiIkesL ulus- lararası kuruluşlann anayasa ya da statülennde yer alan ve bu kuruluşlara üye olmakla j'ükümlülük doğuıan bir ilke- dır. Örnegin Birleşmiş Mil- letler ve Uluslararası Çalış- ma Örgütü çerçevesınde. bu- na dayanarak. dolayısıyla ona> koşulundan bağımsız biçimde işleyen denetim me- kanizmalan da vardır. Onaylanan sözleşmelerin denetımini yapma yetkisi. dö- nemsel raporlara ya da ya- kınmalara dayanarak. insan hakları sözleşmelerinin ön- gcrdüğü, yetkili organlara ta- nınmıştır. Alman yasal ya da yönetsel önlemlerin sözleş- melere uygunluğu, dolayı- sıyla sözteşme kurallannın anlam ve içerigi denetim or- ganiannca saptanır. Kuşku- suz ki, denetim organlannın kararlan, genellikle hukuksal yönden -yargı karan anla- mında- bağlayıcı degildir. Baglayıcı olanlar da, iç hu- kuktaki aykın düzenlemenin doğrudan ve kendiligınden degiştırilmesi sonucunu do- ğurmaz. Bu değişiklikleri ger- çekleştirme yükümlülügü, devlete (yasama, yürütme ve yargı organlanna)düşer. Salt buna dayanarak, sözleşme- lerin yasalara ve anayasaya üstün olmadığı ılen sürülebi- lir mi? Kanımca, böyle bir görüş ileri sürülse de, ger- çeklerle bağdaşmaz. Çünkü, denetim organla- nnca saptanan aykınlıklar, sözleşmelerle uygunluk sağ- layan değişiklıkler yapılma- dığı sürece kendılığinden or- tadan kalkmaz ama, denetim organlannın sözleşmelere ay- kın düzenleme v e uygulama- lara son verilmesı ıstek ve eleştirileri, uygunluk sağla- nıncaya değin sürer ve ülke- miz için de sürmektedir. Ay- kınlıklann giderilmesi için sözieşmelerin >asalara ve ana- yasayadeğiLvasaJann ve ana- yasanın sözleşmelere u\gun- luğunun sağtanması gerekir. Sözleşmelere uygunluk sağ- lamanın ve denetim organ- lanncayöneltılen eleştınler- den kurtulmanın bıncık >o- lubudur. Sözleşmelen içhu- kuka aktaran değişiklikleri yapmamakla, ulusal düzen- lemeden kaçmmakla sorun çözülmüş olmaz. Gerçekte de, sözleşmeler "usulüne uy- gun olarak yürüıiüğe konu- hırken", iç hukukta sözleşme- lere saygı gösterme > üküm- lülüğüaltınagırilmiştir. Üst- lendiği bu yükümlülügü ar- tık kaldıramayacağını düşü- nen bir devlet ıçın köklü bır çözüm yolu vardır: o da söz- leşmelereaykın diizenleme- leri sürdürmek değil. sözleş- meyi feshetmektir. Kuşku- suz bu çözüm. temelde sıste- mındışınaçıkarak yükümlü- lükJerden kurtulmak anlamı- na gelır ki. kolayca göze alı- nabılecek. onaylanabilecek ve açıklanabilecek birçözüm degildir. Oyleyse, yasamanın söz- leşmeleri değiştirme. içeri- ğıne dokunma konusunda yetkisinin buiunmaması ve denetim organlannm saptadı- ğı aykınlıklann onların ıs- tekleri doğrultusunda gıde- rılmesinin zorunlu olması gerçekleri karşısında, 90. maddenin son fıkrası konu- sunda hangı görüş benimse- nirsebenimsensin. "usulüne göre\'ürurlüğekonulan 1 ' ulus- lararası sözleşmelerin -özel- likle insan hakları sözleşme- lennın- yasalara ve anayasa- ya üstün olduğu açıktır. Ya- sama, yürütme \e vargının da, bu sözleşmeleri. kendi görüş ve yorumları değıl de- netim organlannın yorum ve kararlan doğrultusunda ulu- sal hukuka yansıtma ve doğ- rudan uygulama yükümlülü- gü vardır. Özellikle yargının, ulusal hukuka aktarılmadığı gerekçesiyle sözleşmelen uy- gulamaktan kaçınmaması gerekir. PENCERE Geleceğin Orekesi?.. Fransız Meclisi'nde sözde Ermenı soykınmı hortlatı- lınca, bellek tazelemek için, vaktiyle okuduğum kıtap- lan elden geçiriyordum; Kâmuran Gürün'ün "Ermenı Dosyası" (Bilgi Yayınevi) adlı yapıtında şu satırlann al- tını çızdim: "1945'te savaşın sona ermesinımuteatip haziran ayın- dayeni Ermeni Katolıkosu seçımı münasebetiyle dün- ya Ermeni kuruluşlannın Erıvan 'da yaptıklan toplantı- da Kars - Ardahan konusu ortaya çıkanldı. Konu ba- nş konferansına getirilmeye çalışıldı. (...) Musevi katli- ammıbaşlatmakiçin Hitler'/n Türkıye'dekiErmenikat- liammı ömekgösterdığını yaymak ıstediler. (...) Batı ile Doğu bloklan arasında detente (yumuşama) dönemının başladığı 1960 'lardan ıtıbaren münferit ça- balar biheşmeye, 24 Nisan tanhlehnde gittıkçe adedı artan ulkehrde törenierduzenlenmeye, anıtlardıkilme- ye başlandı. 1966'da konu Birleşmiş Milletler'e geti- hlmek istendi. Kıbns sorvnu ortaya kriz halinde çıkınca Ermeniler- le Rumlar arasında gızlenmeye gerek dahı görülme- yen ve Istiklal Harbi'ndekıne benzer bir ışbirtiği kurvl- du." • Emekli Büyükelçı Kâmuran Gurun degerlı t»r araş- tırmacı yazardır. Krtabının ilk basımı 1983... Aradan 15yılgeçmış.. Son yıllarda çeşıtlı ülkeler Fransız Meclisi'nin sözde Ermeni soykınmına ilişkin karanna benzer kararlar al- mışlar Rusya 14 Nisan 1995.. Kanada 23 Nisan 1996.. Yunanistan 26 Nisan 1996.. Avustralya 17Nisan 1997.. Belçika8Ekim1997.. Yinedeğerli bir emekli büyükelçı ve Milliyet yazanŞûk- rü Elekdağ, son yazısında, Ermenı Parlamentosu'nun 23 Ağustos 1991'de onayladığı 'Bağımsızlık Bıldiri- s/'nin 11 'inci maddesini anımsatıyor: "ErmenistanCumhuriyeti, Osmanlı Türkiyesi tarafın- dan 1915'te Batı Ermenistan'da işlenen soykınm su- çunun uluslararası alanda kabul edilmesi için sûrdü- rülecek çabalan destekleyecektir." Erıvan gücu yettiğı ıçın Azen toprağının yüzde 20'si- ni ışgal etti. "Batı Ermenistan" dediği Anadolu toprak- lan için ne düşünüyor?.. • Kâmuran Gürün'ün kitabında altını çizdiğı gerçeği yinetemekte yarar var. "Kıbns sonınu ortaya kriz halinde çıkınca Ermenı- lerie Rumlararasındagizlenmeyegerek dahigörülme- yen ve Istiklal Harbi'ndekine benzer bır ışbirliğı kurul- du." Bir süreden beri bu işbirtiğine bir üçüncü ortak katıl- dı: Kimdir o?.. PKK!.. SevrAntlaşmasryla Anadolu'yu paylaşıp çeşitli dev- letler kuımaya heveslenenler bugün yine güçbirliği ya- pıyorlar. • Peki, biz ne yapıyoruz?.. Sözde Islamcılık adına ırtica bayrağını açanlar, ordu- ya saldınyoriar; "gaflet ve dalalef çınde bulunanlar, Mec- lis'te bırbirinın ayağının altına karpuz kabuğu koymak- la sıyaset yaptıklannı sanıyortar; Alı Kemalistler ^ûrki- ye Cumhunyeti'nin işı bittı" dıye dümtek tutuyorlan Amerika'da "fütürologlar" bu yolda bakla falı açıyorlar. • Hiç merak etmeyin.. Anadolu halkının tanhsel bınkımı bütün kumpaslan boşa çıkaracak gizil güçleri taşıyor. Ihanet ıttifakmda buluşanlar ham hayalin sarhoşlu- ğundadırlar... Tam "amaca ulaşıyotvz" derken görecekleri, yanlış hesaplannın örekesı olacak!.. ÇOCÜKLARDIK Şair-Yazar MURATHAN MUNGAN ILE 14 Haziran 1998 Pazargünü saat 17'de Taksim Sergi Salonumuzda düzenlenen Söyleşi ve fmza Günü, yazarın toplantı yerine "GELMEMESl" nedeniyle yapılamamış, onlarca okur saat 18.15'e dek bekledikten sonra salonumuzdan aynlmıştır. tstencimiz ve bilgimiz dışında gelişen bu "GERÇEKLEŞMEME"den dolayı yazann okurlarından, kulübümüz üyesi "Kitap Kurtlan"ndan ve tiun kitap dostlanndan SAYIN ŞAİR -YAZAR adına öziir dileriz. CumhurİYet kitap kulübü
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear