Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumhuriyeC
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç
• Geneî Yayın Koordinatörü HikmetÇe-
rinkava # Yazıışlen Müdürü: Ibrahim
Yıldız # Sonımlu Müdür Fikret İlkiz
0 Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dı* Haberier Şinasi Danışoğlu # Istıhharat Cengiz
Yıldınm • F.konomı Vfehmet Saraç 0 Kultür
Haııdan Şenköken 0 Spor Abdiilkadir \ ücelman
0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzcltme: Abdullah
Yaaa0Fotoğraf Erdoğankö>eoğlu0Bılgı-Bdge.
Edibe Buğra 0 Yun Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu İlhan Selçuk
(BaşVan). Orhan Erinç. Okla>
Kurtböke. Hikmet Çetinka\a,
Şükran Soner. Ergun Balcı.
İbrahim Yıldız, Orhan BursaİL
Mustafa Balbav, Hakan kara.
AnkaraTeniMİciii MustafaBalba\ Atatürk Bulvan No
1
125.Kat:4.Bakanhklar-AnkaraTd 4195020(7hat), Faks:
41950:? 0 tzmır Temsilcısı Serdar Kızık, H. Ziya
BK.İ352S 2 3 Td:441i220. Faks. 44191 i 7 0 Adana
Temsilcısı: Çetin Y iğenoğlu, tnönü Cd 119 S. No: 1 Kat: 1.
Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Müessese Müdıirir Üstün Akmen #
Koordınatör Ahmet korulsan 9
Muhasebe Bûlent Yener#ldare Hüsevin
Gürer«lşletme Önder Çdik • Bılgı-
lşlem. Nail İnal # Bılgısayar Sıstem
Mürüvet Çiler • Satış Vazilet Kuza
MEDYA C: • Yonetim Kurolu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran # Koürdınator Reha
I;ıtman • Genel Mudur Yarduncıa
SevdaÇoban Tel. 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
^*avımJa>ia \e Basaa: > ent öun Haber Aransı. 8asm ve Vayıflcı/ık A Ş
TürkocajıCad 39 41 Cağaloglu 34334 lst.~PK.246 lstanbul Tel. (0 212) 512 05 05 120 hatI Faks. <0 2121 513 85 95 10HAZİRAN 1998 İmsak: 3.24 Güneş: 5.25 Öğle: 13.11 Ikındi: 17.08 Akşam: 20.42 Yatsı: 22.34 vvv. vv.cumhuriyet. com.tr
Şaşırtan yıldız
kümesi
• LOS A.NGELES (AA) -
Iıökbiljmciler. Dünya
gezegenine "çok yakın'
conumda. devasa bir
kahverengi cüce'
jezegenin eşlik ettiği. yeni
»luşmuş bir yıldız kümesi
teşfettiler. California
Cniversitesi
çökbilımcileri. sadece 150
ı$ık yıh uzaklıktaki yeni
kümenin nasıl oluştuğunu,
evren ölçülerine göre, 'bu
ladar yakındakı" bir gök
cisminin niçin daha önce
keşfedilemediğini
anlamaya çalışıyorlar.
lise' heyecanı
I Haber Merkezi -
Cniversitelere giriş için
yapılan sınavlardan sonra
ikinci büyük sınav haline
gelen ve bu yıl ilk kez
gerçekleştirilecek olan
Ortaöğretim KurumJan
Ögrenci Seçme ve
Yerleştirme Sınavı'nda
(OK.ÖSYS), 309 bin 937
öğrenci vanşacak. Fen,
Anadolu, Anadolu
Öğretmen, Anadolu
Jmam-Hatip, Anadolu
Meslek ve Teknik
liselerine girmek isteyen
öğrenciler için yapılacak
sınav; 13 Haziran
Cumartesi günü saat
10.00'dabaşlayacak.
Sınav. tüm il merkezleri ile
Lefkoşa. Riyad. Medine ve
Cidde'de
gerçekleştirilecek. Sınav
sonucunda bu liselere,
toplam 83 bin 450 ögrenci
alınacak.
Willy özgiirlük
yolunda
• Dış Haberier Servisi -
"ÖzgürWilly" filmlerinin
yıldızı katil balina Keiko,
yakında özgürlüğüne
kavuşacak. 22 Ocak
1998'decekilenbu
fotografta, Oregon'da uzun
zamandır yaşadığı
akvaryumda görülen
Keiko'nun kısa süre sonra
tzlanda'ya gitmesi
bekleniyor. Özgür Willy
Keiko Vakfı'ndan bir
heyet, dün lzlanda
Başbakanı David Oddsson
ıle görüşerek,
başbakandan, Keiko'nun
tamamen serbest
bırakılmadan önce bir süre
ülkesindeki denız
akvaryumunda kalmasını
istedi. (Fotoğraf:AP)
Hipnozla göğüs
büyütme
• NEV\ VORK(AA)-
Hipnoz yoluyla kadınlann
göğüslerini büyütmenin
mümkün olduğu bildirildi.
ABD basınında yer alan
haberlere göre. Fransa'da
uygulanmasına başlanan
yeni yöntemle. kadınlann
göğüs ölçüleri 2.5 ila 4
santimetre arttınlabiliyor.
Yöntemin uygulayıcısı Dr.
Michel Lechamps
tarafından 'European
Journal of Medicine'
dergisinde yayımlanan
sonuçlara göre 238
kadının göğüsleri 6 hafta
süren hipnoz tedavisiyle
büyütüldü. Dr. Lechamps,
beyin gücünün vücut
üzerinde insanlann
sandıklanndan çok daha
etkili olduğunu söyledi.
Kommagene
Festivali
• KÂHTA (AA) - 6.
Uluslararası Kâhta
Kommagene Festivali. 25-
27 Haziran arasında
düzenlenecek. Zengin
tarihi ye kültürel varlıklara
sahip olan Kâhta'da
düzenlenecek festivalin
hazırlıkları tamamlandı.
Festival süresince yerel,
ulusal ve uluslararası
kültürel ve sportif
etkinlikler düzenlenecek,
halkoyunlan. tiyatro ve
Atatürk Barajı gölünde su
sporlan gösterileri
sunuiacak. (JNESCO
Büyükelçisi, sanatçı Zülfü
Livaneli de festival
kapsamında konser
verecek.
Çevre Bakanlığı Eurogold firmasma gönderdiği yazıda, "siyanür kullanmak suçtur" dedi
...Ve Aykııt siyaniirii gördü• Eurogold firmasma gönderilen yazıda, siyanürle
altın çıkarmanın suç olduğu vurgulanarak "Gelecekte
de söz konusu yönteme dayalı altın üretimi faaliyetinde
bulunulması durumunda 2872 Sayılı Çevre
Kanunu'nun hükümleri uyarınca faaliyet durdurulacak
ve gerekli yasal işlemler yapılacaktır" denildi.
ANKARA(CumhuriyetBürosu) ortadan kalkmıştır" denildi
-ÇevTe Bakanlığı, Bergama"da siya-
nürlü yöntemle altın çıkarma giri-
şimi mahkemenin verdiği kararla
son bulan Eurogold'a gönderdiği
yazıyla, siyanürlü madenciliğe rü-
müyle karşı çıktı.
Yazıda, "Siyanürle altın çıkarma
vönteminin kullanılması hukuken
Çevresel Etki Değerlendirmesi
ve Planlama Genel Müdürlüğü'nden
gönderilen ve Çevre Bakanı İmren
Aykut'un da imzasını taşıyan \azı-
da. Eurogold, faaliyetlerini sürdür-
memesi yönünde uyarıldı.
Yazıda, Izmir 1. Idare Mahkeme-
si'nin "Siyanür liçi yöntemi ile altın
madeni işletmesinde işletmeciye ve
yapılacak olan denetime duyulan
güvene bağlı olarakriskolasılığının
azalacağından rümüyle söz etmek
mümkün değildir. Siyanür liçi yön-
temiyle altın madeni işletmesine izin
\erilmesi yönündekidava konusu iş-
lemde kanıu yaranna uygunluk bu-
lunmadığı" gerekçesiyle verdiği ıp-
tal karan anımsatıldı.
Yazıda, yerel mahkeme karanna
Çev re Bakanlığı 'nca yapılan temyiz
istemini Danıştay'in reddettiğine ve
karan onadığına dikkat çekilirken,
"Siyanür liçi kullanılması hukuken
ortadan kalkmıştır" denildi. Bun-
dan böyle siyanür kullanılamaya-
cağı vurgulanan yazıda. •'Gelecek-
te de söz konusu vönteme dayalı al-
tın ürefimi faalhetinde bulunulma-
sı durumunda 2872 Sayüı Çevre Ka-
nunu'nun hükümleri uyarınca fa-
aliyet durdurulacak ve gerekli yasal
işlemler yapılacaktır" uyansında
bulunuldu.
Aykut çelijki) e düşmüştii
Izmir 1. Idare Mahkemesi. ilk ka-
rannda, iptal istemini reddetmiş, bu
karan Danıştay bozmuşru. Kapatı-
lan RP'nin Çevre Bakanı Ziyaettin
Tokardöneminde bakanlık. "karar
dÜ2eftme"istemiyle Danıştay'a baş-
vurmuş. daha sonra göreve gelen
Aykut, bu istemi geri çekerek, çev-
recilerden "sabırlıolmalannr iste-
mi şti.
Ancak Çevre Bakanlığı, yerel
mahkemenin Danıştay karanna uy-
masının ardından temyiz davası aç-
tı.Aykut'un, Danıştay'ın karanna
yapılan itirazı geri çekmesi. sonra
aynı doğrultudaki karan temyize
götürerek çelişkiye düşmesi çevre-
cilerin büyük tepkısini çekmişri. Ay-
kut. daha sonra yaptığı açıklama-
larda da. Eurogold firmasının faali-
yetlerinin durdurulması işleminin
Çevre Bakanlığf nca değil, ruhsatı
veren Enerji Bakanlığı'nca yapıl-
ması gerektiğini savunmuştu.
Doğal Hayatı Koruma Derneği: Denizlerde her yıl 20 milyon ton biyolojik rezerv ölüyor
Denîzler için acil eylem çağnsılstanbul Haber Servisi -
Doğal Hayatı Koruma Der-
neği (DHKD), 8 Haziran
"Dünya Okyanuslar Gü-
nü"nde, Türkiye denizleri
ve kıyılarının bugünü ve
geleceği için acil eylem çağ-
nsı yaptı.
Dünya Okyanus Günü
nedeniyle önceki gün tstan-
bul Boğazı'nda bir tekne
gezisi düzenleyen DHKD
Deniz ve Kıyı Programı So-
rumlusu Filiz Demirayak,
dünya okyanuslanyla bir-
likte, ülkemiz denizleri ve
kıyılannın da tehlikede ol-
duğunu söyledi.
Denizlerdeki canlı yaşa-
mın ve kıyı alanlannın ko-
runmasıyla ilgili yeterli ya-
sal düzenleme bulunduğu-
nu belirten Demirayak, çar-
pık ve yasadışı yapılaşma-
lara göz yuman Türk hü-
kümetini kendi yasalanna
uymaya davet etti.
Demirayak, aşın ve sür-
dürülebilir olmayan balık-
çılık teknikieri, sıvı atıkla-
nn denizlere deşarjı, kıyı
alanlannın kentsel, endüst-
riyel ve yanlış turizm yatı-
nmJanna harcanmasıyla, ti-
cari ve diğer deniz canlıla-
nnın yaşam alanlannın hız-
la tüketildiğini kaydetti. De-
mirayak'm denizlerdeki du-
rumla ilgili verdiği istatis-
tiki bilgilere göre her yıl
"20 milyon ton" istenme-
den avlanan deniz kaplum-
bağası, deniz kuşu ve deniz
memelisi, ölü olarak deni-
ze geri atılıyor.
Kentleşme ve turizmde-
ki gelişmeler nedeniyle dün-
yadaki deniz kaplumbağa-
sı üreme alanlannın yüzde
70'i kaybedilirken. Akde-
nizfoklan da yok olma teh-
likesiyle karşı karşıya bıra-
kıldı.
Denizlerde aşın avlan-
maya bağlı olarak balık
stoklannın azalmasına kar-
şın 8 bin 749 olan Türk ba-
lıkçı teknesinin sayısı 9 bin
710'a çıktı. Türkiye deniz-
lerinde nesli tehlikede olan
diğer türler ise yunuslar ve
bazı türköpekbalıklan. De-
mirayak, deniz kaplumba-
ğalannın üreme alanlann-
da kıyıdan üç mil açığa ka-
dar kesin bir av yasağı ge-
tirilmesini, bu alanlarda
kum çıkanmına son veril-
mesini ve kıvıda önemli bo-
yutta erozyona yol açan
mendireklerin kunılmama-
sını istedi.
DHKD'nin ha/ırladığı oyuncak Akdenizfoku, soyu
hızla tükenen deniz canlılannın bir simgesiydi DHKD
sorumlusu Filiz Demirayak, endüstriyel ve ruristik
kiıiilik ve yanlış avlannıanın aynı hızda sürmesi
halinde, düma için çok önemli biyolojik çeşitiilik
kaynağı olan deniz kaplumbağası, Akdenizfoku,
yunus gibi tıirlerin maketlern le avunmak zorunda
" l l f : HATİCETUNCER)
TÜRKÎYE ARAŞTIRMALAR MERKEZÎ BAŞKANI FARUK ŞEN
'Türkiye turizmde AB fle
ışbirliğine önem vermeli'
SOYLEŞİ fiJTllA LHAN
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Araştırmalar Merkezi Başka-
nı Prof. Dr. FarukŞen. Avrupa Birli-
ği'ncet AB) turizm konusunda uygu-
lanacak politikalar sonucu Türkiye
aleyhine tercih sapmalannın ortaya
çıkabileceği uyansında bulundu. Şen.
Türkiye'nin AB'ye üye olacak aday
ülkeler arasında yer almaması sonu-
cu sektörü doğrudan etkileyecek Av-
rupa Para Birliği projesinin de dışın-
da kaldığını belirtti.
Faruk Şen, Türkiye Turizm Yatı-
nmcılan Derneği'nce (TYD) düzen-
lenen "TürkTüıioniveGeleceklOYı-
h" konulu panele sunduğu bildiride,
AB pazannın Türk turizminde halen
birinci sırada yer aldığını kaydetti.
Şen, Dünya Turizm Örgütü'nün 1997
rakamlanna göre Türkiye'nin dünya
turizm gelirinden yüzde 1.56 oranın-
da pay aldığını; gelen turist sayısı açı-
sından 19; gelir yönünden de dünya-
da 15. sırada bulunduğunu belirtti.
Yeni politika yolda
Şen. AB'nin turizm sektörünü doğ-
rudan hedef alan politikalann belir-
lenmesi konusunda henüz biranlaş-
ma sağlayamamasına karşın. gelecek-
te ortak bir turizm politikası yaratma
olasılığının güçleneceğine işaret etti.
Daha önce hazırlanan, ancak Alman-
ya'nın itirazı üzerine yürürlüğe girme-
yen Philoxenia Turizmi Teşv ik Prog-
ramı'nı anımsatan Şen, programdan
yararlanması düşünülen AB'ye üye
olacak aday ülkeler arasında Türki-
ye'yeyer verilmediğini kaydetti. Tu-
rizmde birlik içi gelişmenin sağlan-
ması konusunun AB"nin lemel he-
deflerinin başındageldiğini vurgula-
yan Şen. şunlan söyledi:
"Trend birlik içi turizmi teşvik po-
litikalannadoğru gitmektedir. Bu du-
rum ise Türkiye'yi vakından ilgilen-
dirmektedir.Çünkü Türkiye'yegelen
ruristicrin büyükçoğunluğuABûlke-
lerinden gelmektedir ve uygulanan
politikalarsonucunda Türkiye aley hi-
ne ve rakiplerinin lehine tercih sapma-
lan ortava çıkabilir. Bu nedenle Tür-
khe gekcekte benzerve Ph3o\enia'dan
dahaileri giden turizmteşvikprogram-
lannın ortaya çıkabikteğini göz önün-
de bulundurmalı ve önlemlerini ona
göre ahnahdır."
23 firma talip
Dalyan projesi
ihaleye çıkarıldı
e-posta : tan (g prizma. net. tr
ÖZC AN ÖZGÜR
MUĞLA-CarertaCaret-
ta deniz kaplumbağalannın
önemli üreme alanlanndan
biri olan Köyceğiz ve Dal-
yan'ın altyapı sorunlannın
çözümü için Almanlarla or-
tak hazırlanan Çev re Koru-
ma Projesi'nin ihalesi ni-
hayet yapıldı.
Özellikle Alman turist-
lerin yoğun ilgi gösterdiği
bölgenin kurruluşu anlamı-
na gelen altyapı ihalesine
23 firmanın katıldığı, ıha-
le sonucunun bir ay sonra
açıklanacağı öğrenildi. Top-
lam 57 milyon mark tutann-
daki projenin uygulanması-
na en geç sonbaharda geçi-
leceği, antma ve çöp imha
tesislen ile kanalizasyon
sisteminin iki yılda yöre-
nin hizmetine gireceği bil-
dirildi.
Finansman yönünden Al-
man hükümetinin destek-
lediği Köyceğiz-Dalyan
Çevre Koruma ve Altyapı
Projesi'ne ilişkin bilgi ve-
ren Muğla \'alisi A. Cemil
Serhadlı. projenin tamam-
lanması>ia birlikte bölge-
nin gelecek yüzyılda altya-
pı bakımından hiçbir eksi-
ği kalmamış \ örelere ömek
gösterileceğini sö>ledi. Ser-
hadlı, "BirazgecikildLama
sonunda iv i olacak. Söz ko-
nusu proje hayata geçirildi-
ğinde Dalyan ve Köyceğiz,
ülkemizin çevre sorunu ol-
mayan sayılı yeıierinden bi-
ri olacak. Aynca uygulana-
cak projeve iki > ıl sonra hiz-
metegirecek ünitelerin işle-
tümeleri için oluşturulanye-
rel birimler ülkemiz için ör-
nek teşkil edecek" dedi.
Muğla V'alisi A. Cemil
Serhadlı. önümüzdeki bir
ay içinde yertespiti yapıla-
cağını belirtti.
Kalp ilacı
'Poskor'
piyasadan
çekfldi
• Roche ilaç firmasu Posicor
adlı kalp ilacının ABD'de
piyasadan çekilmesi üzerine
bu karan aldığını açıkladı.
îzmir Eczacı Odası Başkanı
Mustafa Sezen, şu anda ilacı
kullanmakta olan hastalann
hemen bırakmasını istedi.
tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Roche ilaç firmasının, hipertansiyon ve
kalp hastalıklan tedavisinde kullanılan
Posicor adlı ilacını ABD'de piyasadan
çekmesinin ardından Türkiye'de de ay-
nı karann alındığı açıklandı.
Firma. Posicor'un, bazı ilaçlarla bir-
likte alındığında ortaya çıkabilen önem-
li ilaç etkileşimi nedeniyle bu karan al-
dığını bildirdi. Izmir Eczacı Odası Baş-
kanı Mustafa Sezen, şu anda Posicor
adlı ilacı kullananlann bırakması ge-
rektiğini belirtti.
Roche firması, hipertansiyon ve kalp
hastalıklan tedavisinde kullanılan Po-
sicor'u kendi isteği ile piyasadan çek-
me karan aldığını açıkladı.
Roche ilaç firması tarafından yapılan
açıklamada. "Bu sonuca, Posicor'un bir
kısım ilaçlarla birlikte alındığında orta-
ya çıkabilen. bazüarı önemli say ılabile-
cek ilaç etkileşimlcri ihtimali hakkında
bilgi birikimimizin artması ile ulaşük"
denildi.
Üç >ıllık araştırma
Firmanın bu karan. Posicor'ukonjes-
tif kalp yetmezliğinde araştıran üç yıl-
lık uzun çalışmanın ön sonuçlannın in-
celenmesiyle aldığının belirtildigi açık-
lamada. şöyle denildi:
"Posicor, uygun kullanım ile hem hi-
pertansiyon hem de kronik angina pec-
toris tedavisinde tutarlı olarak etkin ve
iyi tolere edilir bir ilaç olduğunu ispat et-
miştir. Bununla birlikte. Posicor ve yay-
gın kullanılan diğer bazı Uaçlann -ki
bunlann içinde kardiyovasküler ajanlar
da vardır- aynı andaalınması. diğer Uaç-
lann yan etkilerinin ortaya çıkma sıkh-
gını artırabilmektedir."
Firma. ilacın geri toplama işlemleri-
nin bölge müdürlükleri kanalı ile yapı-
lacağını duyururken, Izmir Eczacı Oda-
sı Başkanı Mustafa Sezen, "Bu dunım-
da şu anda ilaç kullananlann bırakma-
sında varar var" dedi.
'Hariçten Gazel Okuyanlar!..'
Eski gazinolarda, saz heyetınin hemen arkasında, o
levha bulunurdu: "Hariçten Gazel Okumak Mem-
nûdur" 'Memnû' o tarihte 'yasak' anlamına geliyor;
'hançten gazel okuyanlar'. içki 'meclisinde'kafayı 'bu-
lup' asıl gazelhan yerine gazel 'atmaya' kalkışanlan bu
yaptıklan, yasak! Artık ne o tarz gazınolar kaldı, ne de
eski gazelhanlar, ama bakıyorum, başka konularda,
'hariçten gazel okuyan' az buz değil!
Onları tanımayan kaldı mı? Türkiye konusu açılma-
sın. Henri J. Barkey'ın. Paul Henze'nın, Samuel Hun-
tington'ın, ya da Graham Fuller'ın başka işi yok, baş-
hyor 'hariçten gazel okumaya'! işin tuhafı, bunlann hep-
si, ya ucundan kıyısından CIA ile bağlantılı, ya da onun
bir 'yan kuruluşu' sayılan Rand Corporation'la! Oku-
muş olmalısmız. ABD Dışışlerı Bakanlığı Siyasi Planla-
ma Dairesi'nde Prof. Barkey'le Graham Fuller kafa ka-
faya vermiş, 'uzmanlan' birarayatoplamış; âdetleri bu
ya, Türkiye'nin geleceği üzerine senaryo üretmişler:
Fuat Kozluklu'nun haberine bakarsanız. sonuç deh-
şet verici:
"...radikal İslâmcı hareketler, gittikçe büyiiye-
cek, bundan rahatsız olduğu için Türk Silahlı Kuv-
vetleri siyasi dengelerie oynayacakmış: meselâ Fa-
zilet Partisi de kapatılıyor; bunun tepkisi, radikal İs-
lâmcılann isyanı, basbayağı iç savaş, camiler bom-
balanıyor filan... Nihayet radikal İslâmcılarla ayrı-
lıkçı Kürtler ittifak yapıyor, Silahlı Kuvvetler'le iç sa-
vaşa tutuşuyor, bu da elbet ordunun kendi içinde
bölünmesine yol açıyor, vs. vs!.." (Cumhuriyet, 1 Ha-
ziran 1998.)
Dehşet verici dememiş miydim? Haklıyım! Gariptir
ama, ülkemizdeki toplumsal ve ekonomik koşullann,
'oö/e/ff/rdeğerlendirilmesinden, yada 'muhtemel' ge-
lişmelerin araştırılmasından çok; ınsan okudukça, bu
'senaryonun', Atlantik ötesindeki, 'kafayıbulmuşga-
zelhanlann' 'temennilerini' yansıttığı hıssine kapılıyor.
Atıyor muyum? Acaba!
Önceki senaryo'nun telkini...
ABD, birçok etnik grubun 'din tutkalıyla' bir arada
tutulduğu bir ülke olduğu için midir, nedir; 'dost ve
müttefiklerinin' de öyleolduğunu sanır. Daha 50'li yıl-
larda, Türkiye'dekı din faktörünu araştırmaya başlamış;
(gariptir, ama doğrudur), aynı zamanda -gizli yollar-
dan- nüfusun etnik dağılımını incelemeye yönelmıştir:
ne miktar Kürt, Laz. Çerkes. Arnavut bulunduğu; Sün-
ni, Alevi, Şii, Süryani, Musevı. hatta 'dönme'lerin 'ora-
nı' araştınlıyordu: meraklısı bılir! VVashington'ın anla-
mak istemediği. Anadolu Ihtilâl ve inkılâbı'nın bu
'beşeri malzemeden' ne sağlam bir 'ulusallık', ne
çetin bir 'ulus' çıkardığı gerçeğidir. Öyle bir 'ulus'
ki, Anadolu adındaki 'vatan'da yaşar: 'tam bağım-
sızlığı' için savaşabilmok ve ölebilmek yeteneği
vardır; herkese, uzun ve ortak bir tarihin çocuğu
olmak yeter; din, dil, mezhep ya da sınıf aynlmaz;
gözler 'çağdaş uygarlık düzeyi'ne dikilmiştir; pu-
sula belli, 'hayatta en hakiki mürşit' ilim!
VVashington bunun 'Kemalizm' olduğunu bılmez mi?
Nasıl bılrnez! Yalnızonu mu Kemalizm'in ülkeyi ve mil-
leti sımsıkı bir arada tuttuğunu da fciliyor bileşkesinin
Gâzi Mustafa Kemal Paşa olduğunu da! O yüzden
değil midir kı. bu defakı 'senaryonun' gizli 'yazarlann-
dan' Mr. Graham Fuller: hepımize 'hayıriı'olacak, çok
farklı bir 'senaryo' önermışti:
"...Atatürk'ün düşünceleri, çağı için son derece
güçlü düşüncelerdi; ama onun sayesinde yaratıl-
mış bugünün kendine güven duyan, güçlü Türki-
ye'si, artık ulusal kimliğini, yörüngesini, dünyada-
ki rolünü, hatta Islâm'ın gündelik hayattaki yerini
yeniden düşünmeüdir..." (Cumhunyet, 20 Şubat 1990.)
'Mustafa Kemal'i terk etmelisiniz!' telkini, acaba
başka türlü nasıl yapılırdı, çok merak edıyorum... Özal
da bu telkine açıktı, Çiller de, Erbakan dünden hazır;
fakat sekiz yıllık 'icraatlan' ülkeyi nereye getirmiştir, ba-
kar mısınız: 12 Eylül'e kadar kimsenin aklına bile ge-
tirmediği Türk üst/kimliği, hanl hanl tartışılıyor; Kürtler
arası (PKK-Korucular) iç savaş başlamıştır; PKK'nin,
uluslararası gizli destekleri, Silahlı Kuvvetler'i işe bulaş-
tırdı, bu kadar yetmezmişgibi, cumhuriyet tarihinin as-
la görmediği. devlet içinde yuvalanmış 'çeteler', orta-
lıkta kol geziyor...
Türkiye, temeli Müdafaa-i Hukuk Doktrini olduğu
için, ister MGK ıtişiyle. ister halkın tepkisiyle oisun, bu
gidişe dur demek zorundaydı; demiştir de!.. işte VVas-
hington D.C.'de o 'dehşetengiz' senaryonun günde-
me alınması, bundan ileri geliyor; 'hariçten gazel oku-
yanlann'. Türkiye için öngördükleri 'senaryo' bu de-
ğildi, artık 'gldlşatı' beğenmiyortar, söylemek istedik-
leri budur.
Söylemiyorlar mı sanıyorsunuz?
Taş gibi Kemalizm!..
Ohalde şu 'ibretâmiz' satırian bir gözden geçiriniz;
"...Türk Ordusu, Modern Türkiye'nin oluşfaırul-
masında, anahtar bir rol oynadı ve çok uzun süre
boyunca, çok zor dönemlerde ülkeyi bir arada tut-
tu; birçok yönüyle, modern çağda Türk Milliyetçi-
liği'nin ilk ve orijinal kaynağı oldu..."
"...fakat Türkiye daha olgun bir demokrasiye
doğru tekâmül ediyor Türk demokrasisinin, bağım-
sız ve özgürce tekâmülüne izin verilmezse, hiçbir
zaman gelişemeyecektir. Bence ordunun son yıl-
lardaki politikaları daha olumsuz oldu. Washing-
ton'da birçokları, son aylarda ordunun Refah Par-
tisi'ne ve diğerterine karşı eylemlerinin maksadın
tersine hizmet ettiğini düşünüyor..." (Zaman, 22 Ma-
yıs 1998.)
EğerTürkiye'nin, 'daha olgun birdemokrasiye doğ-
ru gelişmesini'\ Islâm'ın, Cumhuriyet'le içine yerleşti-
rıldiği 'bireysellikten' (laiklik) çıkanlıp, tekrar 'toplum-
sallaşması'na ('ılımlı' Islâm Şeriatı) bağlayan da; ancak
bunun. 'bağımsız ve özgürce bir tekâmülsayılacağını'
söyleyen de aynı Graham Fuller ise; VVashington
D.C.'deki 'senaryonun', 'dehşetengiz' bir iç savaş ta-
sanmına bağlanmasına şaşacak mıyız?
Türkiye'de cumhuriyetin ihtilâl ve inkılâp sonucun-
da kurulduğunu; demokrasiye geçişin, ihtilâl ve inkı-
lâb'ın ana platformu üzerinde gerçekleşeceğini, acaba
neden kabul etmek ıstemiyortar?
Taş gibi 'Kemalizm' demek oluyor da, ondan mı?
http:// www. prizma.net tr/ AILHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm