26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22MAYIS1998CUMA HABERLER Altındağ gözaltında • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şemdin Sakık'ın ifadesmde Hizbullah örgütüne eleman kazandırdığı ve maddı destekte bulunduğu ılerı sürülen Mehmet Ali Altındağ önceki gece geç saatlerde gözaltına alındı. Dıyarbakır Söz gazetesı ve Söz TV'nin sahibı Altındag'ın işyerlerine. gazete ve televızyon binalanna baskın yapan Jandarma ve Terörle Mücadele ekiplerj. Altındağ'ın yanı sıra gazetenın genel yayın yönetmeni Ömer Büyuktimur ve muhasebeci lsmail Yazgan'ı da gözaltına aldı. Gözaltındakilerin sorguiamalan süriiyor. Perinçek yeniden yargılanıyor • ANKARA(AA)-İHD5. Olağan Genel Kurulu'ndaki konuşmalarında •"bölücülük propagandası" yaptıklan gerekçesiyle I 'eryıl hapis, 100'er milyon lıra para cezasına mahkûm edilen. ancak bu cezalan Yargıtay'ca bozulan tşçi Partisı (IP) Genel Başkanı Doğu Perinçek ile gazeteci- yazar Ayşenur Zarakolu'nun yenıden yargılanmalanna devam edildi. Ankara 1 No'lu DGM'de görülen davada Perinçek. konuşmasınm bütününe bakıldığında Türkiye'nin birliğinı savunduğunun görüleceğini söyledi. Gözaltında kayıplar• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP. izmır'de" polis tarafindan gözaltına alındıktan sonra kaybolduklan bildinlen 4 kişinin durumunu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. CHP Erzıncan Milletvekıli Mustafa Kul. Içışleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlıği'na sunduğu soru önergesinde, 31 Mart 1998 tarihinde Izmir'de polis tarafmdan gözaltına alınan Neslıhan Uslu. Hasan Aydoğan. Metin Andaç ve Mehmet Ali Mandal'dan düne kadar hiçbir bilgi edinilemediğini belirtti. Türk müzeciliği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Arkeolojı v e Arkeologlar Derneği'nce düzenlenen "Cumhunyetın 75. Yılında Türk Müzeciliği" konulu panelde, personel ve ödenek yetersizliği içinde bulunan müzelerin acilen özerk bir yapıya kavuşturulması gerektıgı vurgulandı. Panele konuşmacı olarak katılan gazetemiz vazarı Özgen Acar. 1989'dan buyana personel sınavının açılmadığını. kadroların "siyasa]'" amaçlı yatay geçişlerle doldurulduğunu vurguladı. Acar. "Osman Hamdi diye tutturmuşuz. Niye çıkmıyor aranızdan Osman Hamdi. Birkaç müze dışında eserlerin tozlannın alındığını zannetmiyorum. Çünkü bugün müzelerin üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi" dedi. Meclis'teki sağ ittifakın Kuran kurslan ile ilgili yeni yasa önerisi komisyonda yıh dehne guîşnuiANKARA (CumhuriyetBürosu)- 8 yıllık temel egitim yasasını delmeye yönelik yasa önensi TBMM Milli Eğıtim Komisyo- nu'nda görüşülmeye başlandı. ANAP'lı Av- ni Akyol ve arkadaşlannın ımzasını taşıyan öneri yaz dönemınde düzenlenen Kuran kurslanna katılmak içın ılköğrenim zorun- luluğunukaldırarak. S.sınıfıbitirenlennDı- yanet İşleri BaşkanlığVnca düzenlecek yaz kurslanna katılabılmelenne olanak tanıyor. Danıştay 'ın -kesintisizeğitirninruhunave ögrencüerin psikoiojikgelişimine" aykın bu- larak iptal ettiği yönetmelik hükmü, yüksek yargıyı aşmak için yasaya yerleştiriliyor. TBMM Milli Egitim Komisyonu'nun dünkü toplantısında Kuran kurslanyla ilgili olarak gündemdeki 5 yasa degişikliği öne- risinin incelenmesi sonucu hazırlanan alt ko- misyon raporu gündeme geldi. DSP ve CHP'li üyelerin muhalefet şerhı koydukla- n. FP. ANAP ve DYP'lilenn işbirliğiyle ha- zırlanan ve yaz tatıllerinde düzenlenen Ku- ran kurslanna katılacaklarda yaş v e öğrenim koşulu aranmamasını öngören alt komisyon raporunun dikkate alınıp alınmaması top- lantıda tartışmalara neden oldu. ANAP. D- SP, DTP ve CHP'lilenn oylanyla alt komis- yon raporu ve gündemdeki dığer yasa öne- rileri yerıne ANAP'lı Avni Akyol ve arka- daşlannca hazırlanan önerinın gündeme alı- nıp gö'rüşülmesıne karar verildi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nca açılacak Kuran kurslanna katılmak için zorunlu olan 8 yıllık temel eğitimi tamamlamış olma ko- şulunun yaz kurslan için aranmamasını ve 5 sınıfı bitırenlenn bu kurslara katılabilmele- rini öngören yasa önensinin görüşülmesi sı- rasında tartışmalar yaşandı. CHP Adıyaman mılletvekili Celal Top- kan. din inançlannı kendı çıkarlanna alet et- mek isteyenler bulunduğunu ve buna fırsat verilmemesı gerektığinı savundu. Topkan. çocuklann kendini tanıma ve karar verme yaşının 14'ten başladığına dıkkat çekerek. din eğıtimj içın bu yaşın sınır olarak kabul edılmesının yararınadeğindı. Topkanın ko- nuşması sırasında BBP ve FP'liler sataşma- da bulundular. "Bodrum kurslan' Komisyon üyesi olmadığı halde toplantı- ya katılan ANAP'lı Halit Dumankaya. ço- cuklann 6 yaşında bale okuluna. 5 yaşında yüzme kurslanna gönderildigini belirterek. "Bunlara itiraz edilmiyor ama Kuran kur- suna karşı çıkılıyor. Resmi kurslan kapatır- sanız bodrum kurslan açıhr ve bunlan kont- rol edemezsiniz* dedi. DSP'lı Fıkret Unlü bunun üzenneu Her şe>in bir sının var. Ba- leye, yüzmeye gidiyoriar ama sürücü kursu- na, boks okuluna gidemiyorlar"" diye araya girdı. Komisyon raporunun dikkate alınmasını isteyen Dumankaya. konuşmasını tamamla- ması uyansında bulunan ANAP'lı üye Lale Aytaman a çıkıştı. Dumankaya. DYP'li İs- mail Köse'nın "Ne konuşuyorsunuz. eleştir- diğiniz kendj miUetvekilinizin. Avni AkyoTun teklifT demesi üzerine de "Ben Avni Ak- yol'un memuru değilim. Burada kendi görüş- İerimiaçıklıyorum" diye konuştu. FP'li üye- ler Kuran kurslannm yalnızca yaz dönemiy- !e sınırlı tutulmaması. diğertatillen de kap- saması gerektiğini savunurken. bu kurslann Milli Eğıtim Bakanlığı okullannda v erilme- sinin doğru olacağını öne sürdüler. TBMM yolsuzluğunda belgeler, her geçen gün yeni bir gerçeği ortaya çıkanyor 'Soygun 9 ihale södeşmesiyle başladı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Genel Kurul salonu yolsuzluğunda araştırma derinleş- tikçe. yolsuzluk ve usulsüzlüğün her gün yeni bir halkası ortaya çı- kıvor. Genel Kurul Salonu'nun proje müellifı tlhami Ural ve Ad- nan L'ral. dönemin TBMM Baş- kanı Mustafa kalemli ile eski ge- nel sekreter Necdet Basa'nın, iha- le sözleşmesini, Meclis'i devre dı- $ı bırakacak şekilde değiştirdikle- rini açıkladılar. llhami üral. ıhale sözleşmesi taslağında, Genel Ku- rul Salonu inşaatı ile ilgili bütün onay vedenetimyetkisinin TBMM Başkanlıği'na verilmesi öngörii- lürken 4 gün sonra Mesa-Nurol ile imzalanan ihale sözleşmesinde de- ğişiklik yapılarak bütün yetkilerin Emlak Konut'adevredildiğini bil- dirdi. TBMM Komisyonu, dün proje müellıfi llhami ve Adnan L'ral'm birkezdahabilgisinebaşvurdu. ll- hami L'ral. Meclis'in ihale aşama- sı ve inşaat aşamasında devre dışı bırakılmasının baş sorumlulannın Kalemli ve Basa olduğunu söyle- di. Değiştirilen sözleşme taslağını komisyona sunan Adnan ve llha- mi L'ral, Mesa-Nurol ve Emlak Konut'un Kalemli ve Basa'nın bil- gisi doğrultusunda ihale sözleşme- sıne aykın hareket ettiklerini vur- guladılar. Adnan ve llhami Ural, Emlak Konut ve Mesa-NuroPun, 1/lOO'lük projeyle, ihale dosyası- nı dikkate almadıklannı vurgula- yarak, "Bizi devre dtşı bırakülar. tf Ciller-Yılmaz Servet komisyonu üyeleri belirlendi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - DYP lideri Tansu Çiller ve Başbakan Mesut Yılmaz hakkın- da malvarlıklanyla ilgili kurulan Vieclis soruşturma komısyonlan üyeleri belirlendi. TBMM Genel Kurulu'nda kuraçekme yöntemiy- le belirlenen komisyonlar gelecek hafta çalışmalara başlayacak. DYP ve ANAP'ın karşılıklı üye adaylanna itirazlan nedenıyle üye- lennin belirlenmesı 1 a> geciken soruşturma komisyonlan içın TB- MM Genel Kurulu'nda dün siyasi parti gruplannın bıldirdiğı adaylar arasmdan kura yöntemiyle seçim yapıldı. Ilk olarak ANAP'ın Çiller hakkında "haksız servet edindiği" savıyla kurulan Meclis soruştur- ma komisyonu üveliöı içın kura çekıldı. TBMM Başkanvekıli Ya- sin Hatipoğlu'nun çektiğı kurayla belirlenen komisyon üyelerinin ısimlen partılenne göre şöyle: FP: Mustafa Yünlüoğlu, Lütfii Yaiman.Osman Hazer, Saffet Ben- ü. ANAP: Erkan Mumcu. Süha Tanık, Nuri Yabuz. Abduilah Akarsu. D\'P: Ergun Özdemir, Kadir Bozkurt Ömer Banıtçu. DSP: Arif Sezer, Mustafa İUmen CHP: Tuncay Karaytuğ.DTP Ce- mal Alişan. Yılmaz'ın maharlığıyla ilgili kurulan Meclis soruştunna komis- yonu üyeleri de şu isimlerden oluş- tu: FP: Mehmet AlnnsovCemalet- rin Lafcu Hüseyin Kansu. Mehmet Altan Karapaşaoğiu. ANAP: Nejat Arseven. İrfan Köksalan. Ertuğrul Yalçınbavır, Zeki Çakan. DYP: Ne>zat Ercan. .Ahmet Lyanık. Ke- mal Aykurt DSP: Fikret L nlii, Val- çın Gürtan. CHP: Yusuf Öztop. DTP: Hamdi L cpınarlar. K-fcs-i ~. 'Sivil Harbiyeliler' anı tazeledi 20-21 Mayıs 1963 olavlanna katılan Kara Harp Okulu öğrencileri, olavlann 35. yıldönümünde bir araya geldiler. Bugün her biri ha> atın değişik alanlannda çalışan eski Harbiyeliler gelenekselleşen toplantılannı önceki gece Topkapı Eresin Otel'de gerçekleştirdiler. 20-21 Mavıs Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Üstün Akkaş, eski Harbi\elilerin kendilerini. Atarürk ilke ^e de\Tİmlerine bağlı "si\il Harbivehler olarak gördüklerini" söjledL Geceye_Se!çıık AJpa>, Erdoğan Özçetin. \eli Oztürk, llakkı Koşar, Hüseyin Toklıı, Nezihi Fırat da katıldı. 325 eski Harbiyelinin eşleri> le katıldığı gecede Harbiye Marşı topluca söylendi ve anılar konuşuldu. (Fotoöraf:"LĞURDEMİR) Sözleşme taslagı. bizim brtgimiz dı- şında ve idarenin aleyhine değişti- rikli. Buna Genel Sekreter ve Baş- kan katkı sağladı" görüşünü dile getırdiler. Adnan ve tlhami L'ral, komisyona şu bılgileri aktardılar: "Emlak Konut ve Mesa Nurol biri devre dışı btrakarak. işlerini, genel sekreter ve başkanla çözme voluna gittiler. Bizim haariadığı- mız keşif özeti ve ihale dosyası çok sağlam. BaşkanL bunlan dikkate alması konusunda çeşitli kereler uyardım. Hatta bu işin, bu kadar fahiş fiyaüarla yapdması yüzünden sonunda işin yargıya gideceğini söyledim. 4 kez başkanlığa yaa yazdık. ama dikkate alınmadı. Bu- rada en önemfisi, biam Başkanlık \c Emlak Konut'la ihaleden 4 gün önce hazırtadığımız ihale sözleşme- si taslağının değiştirilmesidir. Tas- lakta. ihale ve inşaatla ilgili bütün onay ve denetim yetkisinin Meclis Başkanbğı'na \crilmcsi öngörülü- yordu. Ancak ihale tamamlandık- tan sonra imzalanan ihale sözleş- mesinin Başkanlığın yetkilerinin Emlak Konut'a verilecek şekilde degiştirildiğini gördük." Komisyon daha sonra TBMM Teknik Daire Başkan* Mehmet Mısırh'nın bilgısınebaşvurdu. Mı- sırlı açıklamalarıyla yeni bir usul- süzlûgü de ortaya koydu. Mısırh'nın verdiğı bilgıye göre Mesa-Nurol ihaleyi aldıktan he- men sonra. inşaat işine başlama- dan önce, aracı kunım Emlak Ko- nut olmasına karşm TBMM Baş- kanlıgı' ndan 900 milyar lira av ans aldı. Mısırlı. Mesa-Nurol'un bir sûre sonra usulsüzlüğün farkına vanp Meclis Başkanlıgı'nı. "Bu avansı Meclis değil. işveren konu- mundaki Emlak Konut vermeliy- di" uyansında bulunduğunu belir- terek parayı iade ettiğini bıldırdi. Macaristan NATO için giivence istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- •* Macaristan Cumhuriyetı'nin Türkiye Büyükelçisi György Kery. 4 Nisan 1999'da NATO'ya resmen üye olmayı ümit ettiklerini söylerken. Türkiye'nin üyeliklerinı veto etmemesini istedi. Iki ülke arasında Balkanlar'da güvenlik ve ekonomide ortak çıkarlar olduğunu vurgulayan Kery. "•Türkiye'nin Macaristan'ın NATO üyeliğini onay layan son ülkeolmamasını diliyoruz' dedi. Macaristan Cumhuriyeti'nin Türkiye Büyükelçisi György Kery. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. Türkiye'nin Macaristan'ın NATO üyeliğini veto etmelerinden kaygı duymadıklannı belirtti. Cumhurbaşkanı Sülejman DemireJ'in de Macaristan'ın NATO üyeliğini desteklediğini kaydeden Kery, "Parlamentoda da bize destek sözü verenler oldu" dedi. Kery. Türkiye ve Macanstan'ın özellikle Balkanlar'ın güvenliği konusunda ortak bölgesel çıkarlara sahip olduğuna dikkat çekti. "Geleceği düşünmemek hatadır. yannı düşünmek ve geniş ufuklu olnıak gerekir" diyen Kery. "Özellikle iki ülke arasındaki tarihe dayalı çok iyi ilişkilerden dolayı, Türkiye'yi Macaristan'ın NATO üyeliğini onay lay an son ülke olarak görmek istemiyoruz" diye konuştu. Türkiye'nın ekonomik potansiyelinin her geçen gün artarak, iç piyasayı aştığını kaydeden Kery, "Türİdye, dış piyasaya açılıyor. Bu nedenle Macaristan'ın da önemi büyiik" dedi. Kery, özellikle Macaristan"da bulunan Osmanlı eserlenne dikkat çekerken, iki ülke arasındaki kültür ve turizm ilişkilennin de geliştirilmesi gerektiğini anlattı. Türkiye ve Macaristan "ın tarihe dayalı güven ve sempatiye sahip olduğunu da v urgulayan Kery, "Karşüıklı ekonomik ve politik menfaatlanmızın temeline dayanarak .Macaristan, Türkiye'nin yeni ve güvenilir bir ittifakı konumuna gelmektedir" diye konuştu. ÜZ YAZII ORHAN BİRGÎT Yann başlayacak olan kurultay için ga- zeteterimizın başlıklarındaCHP'dekı de- ğişim rüzgârlannı muştulayan haberler birbirini izliyor. Kimi gazete 'değişim'den parti vıtrinıni süsleyecek yeni isimleri amaçlarken bazıları da kurultay önce- sinde başlayan özel komisyon toplantı- lannda. CHP'nin ülke sorunlan için getı- receği somut çözüm önerilerinden söz ediyorlar. Ilk bakışta değişmeyecek olanın. sa- dece genel başkanlık bayrağını elinde tutan Deniz Baykal olduğu anlaşılıyor. BaykaPın kurultay seçimlennde rakipsiz olması, delegelerın kendisi üzerindeki geniş ittifakından değil; Hasan Fehmi Güneş'in de son parti meclisinde söy- lediğı gıbi örgütlenmenın bugünkü yapı- sı içerisinde 'tek adam' konumunda bu- lunmasından doğuyor. Aklı başında hıç kimse gerekli ortamı hazırlamadan Bay- kal'a karşı ismini yenilgiye uğramış lider adayı olarak harcatmak ıstemediği için yannki kurultayda iki aşamada ve küçük iki adım ile yetinileceği söylenebilir. Genel başkanlık oylamasında kaç boş oy pusulasının kullanılacağı bu adtmlar- dan birincisinın yanıtını verecektir Ama bundan sonraki ilk kurultayda genel başkanlık için adaylığı söz konu- su iki ısmin golgesi, daha şımdıden CHP kulislennın üzenne düşmüş gıbı görunü- ya: Hasan Fehmı Güneş ve Rıdvan Bu- dak. 'Değişim Rüzgârlan../ Eski Içişleri Bakanı, son parti meclisin- deki manifesto niteliğindeki konuşması ile partililerine olduğu kadar Baykal'ı ye- re göğe koymamaya özen gösteren ki- mi çok tirajlı gazetelerin önde gelen yö- neticilerine de bilip de söylemedikleri bir gerçeği özetledı. Unlü öyküde otduğu gı- bı 'kral çıplak' dedi. CHP'yi kuruluş ilke- lerine ve geleneklerine ters davranmak- la. parti meclisinı robotlaşmaklasuçladı. Tüm CHP'li yöneticiler, bu suçlama karşısında ağzını açmamakta, o gün bu- gündür anlaşılmaz bir dayanışma içinde- ler. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, kendisinin parti meclisi üyeliği adaylığı için ısrarlı olanlara öyle yanıtlar veriyor ki delegelerin henüz ergenlik çağına gel- memiş çocuklan bile bu yanıtların gele- cek kurultay için onun nasıl bir CHP'yi amaçladığını ve o CHP'de kendisine hangi görevı düşündüğünü kolaylıkla an- layabiiiyorlar. Kurultay üstune kurultay yapmayı çok seven bir parti alışkanlığı içinde bu kez seçılecek parti meclisinde, o amaca yö- nelik bir kavgayı verecek olanlar hem Baykal'ın kaygısını teşkil ediyor hem de muhalefetin amacı için birer uç beyi gibi görülüyor. Baykal'ın kaygısını belirten sözlerdün 'değişim sözü' ya da 'değişim rüzgân' gibi benzer başlıklar altında bazı gaze- telerimizde yer aldı: "Ben müdahaleci olmam. Sizden bir talebim de yok. Ama parti içinde hırs, kın, nefretle hareket eden ve kendisiyle barışık olmayanla. iyi niyetli olarak par- tınin ilen gıtmesı için çalışan muhalefeti birbırine kanştırmayın. Sizden partiyi kendiyle kavga ederkonuma sokmama- nızı, özellikle buna özen göstermenizi ıs- tiyorum." Bugünkü genel başkan. 1980 öncesi deneyimlerinin kendisinde bıraktığı anı- larla, partililerinın bir bölümünü hırs, kin ve nefret içerisinde olmakla suçlayabili- yor Böylelikle kurultayda parti içi muha- lefet için ızleyecegı stratejıyı de açığa vu- ruyor. Bu genel çizgiler içerisinde oluş- turulacak parti meclisi için günlerce ön- ce isimleri gazetelerde değışimın güçlü unsurlar? olarak ortaya atılan isimlerın rıe- men hepsi, üstelık kendı rızaları alınma- dığını da söyleyerek durumlarına açıklık getırmışlerdır.. Türkân Saylan, Uğur Alacakaptan, Ayşe Ayata, Yılmaz Bü- yükerşen gıbi bilim adamlarının ısımle- nnı CHP Genel Merkezinın kendi ekıbı içın birgüç aracı gibi kullanmak ısteme- sinı anlamak olası mıdır? Parti içı karşıtlann parti meclisi için da- ha somut ve temsil ettiklerini söyledikJe- ri gıbi emeğe dayalı bir liste hazıriadıkla- rı söylenebilir. Harb-iş ve Petrol-lş sen- dıkaları başkanlan. İzzet Çetin ve Bay- ram Yıldınm ile Prof. Alparslan Işık- lı'nın isimleri bu kota içerisinde gösteri- lıyor. Muhalefet. Baykal'ı parti meclisın- den karar almadan tek başına eylemden alıkoyacak bir üniteye seçimi kazandıra- bılirse, önümüzdeki kurultay içın hem önemli bir adım atmış olacak hem de CHP'nin söyleyegeldiğı değişim rüzgâ- nnı yakalamak için aşama kazanacaktır. iki kurultay arasında oturmuş ve üre- tim yapmamış bir genel merkezin kurul- taya üç gün kala ülkenın bütün sorunla- rının çözümü için 'derde deva' raporlar hazırlayacağı bildinlen komisyonlar ha- zırtamaya kalkışması, birliğini denetle- meye gelen generalın "Evladım bu ne- dır" diye gösterdiği dış fırçasını o güne kadar sadece sırt çantasında taşımakla görevlendirilmiş olan erin "Teftiş fırçası komutanım" yanıtını vermesinden farklı değildır. Daha on beş gün önce Alman Sosyal Demokrat Partisı 'nden tıpa tıp alınan "+="leri broşür kapağı yaparak değişımın haberını verenler, Ispanya'da seçimleri kazandığı gün Gonzales'çi ol- duklannı da Ingiliz işçi Partısı'nın zaferi üzerine Tony Baykal'lığa soyunduklan- nı da kamuoyunun unuttuğunu sanıyor- larsa aldanmaktadırlar. Ama ah o bire bir kopyacılık alışkanlı- ğı. O alışkanlıklardır ki yann sabah kurul- tayı Ri<*y Martin'ın '98 Dünya Kupası için seslendirdiği" şarkının sözlerini de- ğiştirerek başlatmayı bile bugünkü Cum- huriyet Halk Partısi'nın yöneticilenne dü- şündürmedi mi? Böylelikle dünkü gaze- telerde eserin Türkıye'deki temsilcilerinin telif haklannı çığnedikleri için CHP yöne- ticilerine noter eliyle ihtamame gönder- dikleri haberinin çıkmasına yol açmadı- lar mı? Bir sol partinin. göz göre göre telif hak- ları aşırtmasının bu taze örneği karşısın- da genel başkan yardımcısı Ali Topuz, açıklama yapıyor ve 'değişikliğin Ricky'nin şarkıdaki 'gol, gol, gol' naka- ratına tribündeki izleyicilenn 'sol, sol, sol' şeklindeki yanıb ile sınırlı olacağını söylüyor. Divan şairi, böyle karmaşık teviller için 'Mençu güyem, tanburam çi gu ya' de- mışti. Yani 'ben ne söylûyorum, tanburum ne çalıyor.' Gol ve sol arasındaki çağrışım ilişkisı de öyle. Sol nereye gidiyor? Cumhuriyet Halk Partisı nerede? BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Mustafa Ekmekçi'ye Mektup Sevgili Ekmekçi, Dün, aramızdan ayrıldığın gündü. Geçen yıl bugün, anılar ve sohbetlerde hep sen vardın; bir yandan da seni. çiçekler ve alkışlarla son yolculuğuna çıkarmanın hazırlanışı içindeydik. Öyledeyaptık... Ama nasıl da hızla akıp gitmiş bir yıl! Her şey dünkü gıbi! Tek fark şurada: Biraz daha küllenmiş acılar; ama gazetecı olarak mesleğinde, onun ya- nı sıra aydın. yurttaş ve insan olarak temsil ettiğin değerlerin biraz daha öne çıkışı... Bak, birinci yılında nasıl hatırlanıyorsun: Dün başlayıp hafta sonuna da sarkacak biçimde, Dik- men Belediyesi'nın, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin. Siyasal Bilgiler lletişim Fakültesi'nin düzenlediği paneller, anma toplantıları. Bunlar duyduklarım. Daha sonraki günlerde başka eylemler olacak- tır. Kadri, öyle sadece "seng-imusalla"üa bilinmiş değilsin; "kadirşınas" bir toplumun çocuğusun sen, kendin de öyle değil miydin? Bana gelince, aramızdan ayrıldığın güne denk düşürüp her yıl bir mektup yazacağım sana. Me- rak edersin buraları diye düşündüm... • Ilk vereceğim haber, bir müjdedir sevgili Ekmek- Çi- O da şu: Bir yarım yüzyıldır, bu topraktarın uğ- radığı en büyük felâket, sağduyulu insanları sar- san en büyük acı, cumhuriyet mırasının talan edil- mesıdir; dış politikada. eğitimde, ekonomide, hu- kukta, ahlak ve idealizmde talan. 1923 Devrimi'yle bu ü/keye getirilmek istenen güzel ne ki var, yağ- malanmıştır. Işte buna "dur" denıldi. Geçen yılla beraber, bu sert işaretin etkisi ve yankılarıyla dolu bir ortamda yaşıyoruz. Konunun özünü ve anlamını kavramayıp tartışmayı başka yana çekenler var. Sanki demokrasi, toplumu, da- ha ileriye ve daha da güvencelı adım attırmanın vazgeçılmez yöntemı değil de, ille cumhuriyeti yık- manın bir aracıymış gibi! Refah Partisi'nin kapatılmasına da bu bağlam- da bakmalı değil mı? Ne gezer! Şu sıralarda. onun yerine kurulan Fa- zilet Partisi'nin başına kimlerin geçmesi gerektiği- nin tartışması yapılıyor: "Yaşlılar mı, gençler mi?" diye soruluyor ciddi cıddi. Ayol aynı bataklığın gülleri bunlar, kafayı değiş- tirın kafayı! Ortada olmayan işte bu, sevgili Ekmekçi! Bir de şunu hatırlatayım, biraz gül: Yeni partinin amblemi olarak, bir hilâlin ortasından fırlayan bir maslahat seçılmiş. Ne kadar da anlamlı bir seçim; ırz/na geçilmedık bir fazıletimiz kalmıştı! Strasbo- urg'a bir uğrayışında, sana bir "maslahat-ı şaha- ne" öyküsüanlatmıştım da pek gülmüştün. Hafır-, ladın değil mi? Hani. Sultan Reşat hastaJanrrHş da... MüstehGen kaçmayacağını bilsem burada da anlatırdım. • Hemen fark edeceğın gibi Türkiye'nin kaybolup gitmiş olan yıllarını -bir ölçüde- giderip güzel ve ay- dınlık yannlara imza atacak olanlar, bu büyük de- ğişikliğin yönünü gerçekten anlayanlar olacak. A- ma partamentoyu dolduran siyasal partiler ara- sında bunun bilincinde olanlar ne kadar da az! Şöyle bir hatırlasana canım! Dahası, Türkiye'nin girer gibi olduğu yeni döne- mi; barışın, demokrasinin, insan haklarının üzeri- ne tekrar eğılip onlan yeni bir sentez içinde yorum- layıp yoğuracağımız -şu içinde bulunduğumuz- yılları. bu yurdun ınsanlanna çok görüp, kan, acı, gözyaşlarıyla dolu bir başka dönemin kapılarını açmak isteyenler, onun kışkırtıcı işmarlarını şim- diden verenler de var. Düpedüz linç girişimlerinin anlamı ne olabilir ki? Adım başı "Barış, barış!" diye haykırmış olan Akın Birdal'ı gündüz gözü kurşunlatma, başka nasıl yorumlanabilir ki sevgili Ekmekçi? Ama hayır bunu başaramayacaklar! Bize eskiden de görüp bellediğimiz rezil bir fıl- mi tekrar seyrettiremeyecekler; buna izin verme- yeceğiz. Hangi köken, din. mezhep ve görüşten olursak olalım, biz Türkiye'nin insanları, 21. yüz- yıla, daha aydınlık, daha demokratik ve ileri birdü- zeni beraberce kurmanın kararlılığı içinde girece- ğiz. Hakkımız da bu bizim. Işte yazacaklarım sana! Domuzları da soracaksın mutlaka; aslında on- lar üstüne de söyleyeceklerim vardı, gelecek yıl daha da ayrıntılı yazarım, söz. Şimdilık hoşça kal sevgili Ekmekçi, aziz dos- tum... DYP lideri Tansu Çiller 'Güç tek elde toplanmamalı' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'in tartış- maya açtığı "başkanlık sistemi'*nin. güç tek elde toplanacağı için demok- rasiye zarar vereceğını belirterek. cumhurbaş- kanını halkın seçeceğı "yarı başkanlık" siste- mınden yana olduklannı söyledi. Çiller. "Meclis iradesinin gaspına göz yumanlar, milletvekili pazarlan kurulmasınay- ol açanlar, şimdi sistem değişsin. başkanlık siste- mi olsun diyor" dedi. DYP Genel Başkanı Çiller, partisinin grup toplantısında. medya patronlannı. hükumctı. CHP Iıderı Baykal ve Cumhurbaşkanı Süley- man Demıreli eleştiri yağmuruna tuttu. 10-15 holdingin ülke yönetimi- ne ortak olduğunu sav u- nan Çiller. "Bunlar artık keneleştiler. KİT'ler gibi bu karteller de milletin kanını emiyor. Bunlar üretici değil, asalaktır- lar" görüşünü savundu. Bütün devlet ihalele- rinde bu holdinglerin boy gösterdiğini kayde- den Çiller. "Btıniar ikti- dann bumundan tut- muş, istedikleri gibi oy- natıyorlar" diye konuş- tu. Çiller. TBMM Genel Kurulu gündeminde bu- lunan Radyo ve Televiz- yonların Kuruluşlan ile Yayınlan Hakkındaki Yasa'da değişiklik tasan- sını da hükümet ortakla- nnın medya kartellerine diyet borcu olarak nite- lendırdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear