15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10MAYIS1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Polisiye romanlann değeri üstüne•Memleketimizde Conan •,: Doyle'un Sheriock Holmcs . romanlan. öyküleri oku- ^-nuyor mu bilmiyorum. Eleştiriye açık \anla- nna rağmen (her ki- - tapta vardır eleştıri- lebılecek bir yan) t enfes kıtaplardır bunlar. Geçen yıl kara ciltli üç Hol- mes kıtabı bulup al- . dım bir ucuzlukta. Bu üç cilde önsözlen Ingiliz edebivatının çağdaş babalan yazmış C. P. Snow; Kingsley Amis, , Angus \Vilson. Sonra bir üç ;ı ci!t daha eklendi bu küllivata. Bu . sefer önsözler Grahanı Greene, Eric . Ambler ve Julian Symons'dan. Derken . öğrendım kı bir üç cilt daha varmış. Et- . ti dokuz cilt. Işı gücü birakıp Sheriock Holmes okumak gerekecek. olur şey de- ğıl sevgili okur! Ingiliz roman yazarı - John F(m1es'un yeni yayımlanan koca deneme kitabını açtım. 123. sayfada yi- ne karşıma çıktı Holmes ile NV'atson. Sö- zünü ettiğim ciltlere yazılan önsözler- - denbıri. 1974 yılında. Conan Do>le"dan . kurtuluş yok gibi. Polisive dedikleri tür romanlan seve- . rim ben. Küçükken Agatha Christie fi- lan okurduk büyük bir mcrakla. Sonra Eric Ambler. Jim Thompson. Dashiell HammettEIleryQuinn(iki kişidironun kitaplarını yazanlar) \Iickey Spillanc \ e rjdiğerleri geldi. Karışık. düzensiz, elime ne geçerse okuvordum. Bu arada birçok Conan Dovle da okudum. Polisıve ro- • "Conan Doyle'un Sheriock Holmes romanlan, öyküleri eleştiriye açık yanlanna rağmen enfes kitaplardır. Conan Doyle'un yapıtına açık göndermeler içeren bir polisiye romandır Umberto Eco'nun 'Gülün Adı'. Okuduğum en iyi, gerçekten muhteşem polisiye romanm bir Raymond Chandler yapıtı olduğunu düşünüyorum." man merakım Ray- mond Chandler okumaya başlay ınca durakladı. Onun, sa- yısı bir elin parmak- lannı geçmeyen yapıt- lannı büyük bir keyifle. oiağanüstü bir edebiyat tadı olarak okuduktan son- ra polisiye dedikleri türe dön- medim okur olarak yıllarca. Sine- ma bu türe olan özlemi fazlasıyla karşı- lıyordu. Derken... L'mberto Eco 'Gülün Adı'nı yazdı. Conan Doyle'un yapıtına. Holmes'a ve VVatson'a açık gönderme- ler içeren bir polisiye romandır Gülün Adı. Filnıinde iş yoktur, ama yapıt bü- yük bir keyifle okutur kendini, üstelik okurun kendini entelektüel zannetmesi- ni de sağlar bu arada. Kolay iş değildir bu. Gerıve dönüp baktığımda okuduğum en iyı, gerçekten muhteşem polisiye ro- manın bir Raymond Chandler yapıtı ol- duğunu düşünüyorum. Büyük Elveda di- ye çeviriyorum bu romanın (The Long Goodbye) adını. Yanlış bir çeviri belki. Üstelik vazarın Büyük Uyku (Big Sle- ep) ve EKeda Güzelım (Farewell my Lo- \el>)adlı ikı romanı dururken! Belki de bümeden onlara göndetme yapıyorum- dur. Her neyse. Büyük Elveda bir şah / eser'dir nasıl okunursa okunsun. (Şahe- ser'in arasına bu kesme işaretini neden koyduğum ise avn bir vazının konusu- dur.) Konuyu dağıtmadan yinelersek zaten usta bir yazar olan Chandler. bu roma- nında türün sınırlarını zorlar. aşar. bir anlatı ve dil şölenine çeviriryapıtını. Tut- ku, yalan, cinayet, cinnet. ikiyüzlülük, bu ve benzeri birçok şey üstüne kurulu- dur roman ama.. iki tema hemen öne çı- kar. Biri Chandler'in bürün yapıtmın ek- seni olan Yalnız- iık'tır. Düzene. orta- ma. sisteme karşı çı- kıp yenık düştüğü için sürekli yalnızdır romanlann kahramanı Philip Marlowe. Satran- cı bile tek başına oynar. Bu büyük yalnızlık teması- na, Long Goodbye"da bir ana tema daha eklenir. Yazmak. Yazarak yaratmak. Romanın önemli kişilerinden biri ünlübiryazardır. Chandler romanın içine roman kahramanının yazdığı ro- mandan birbölüm koyar. Aşk. dostluk ve ihanet gibi vazgeçilmez yan temalann üstünde; romanın en önemli öğelerin- den biridir yazmak. yazar olmak duru- mu. Chandler. neresinden bakılırsa ba- kılsın olağanüstü bir edebiyat eseri yaz- mıştır bu romanıyla. Sheriock Holmes'dan çıktık. ncreye geldik! Chandler romanlan birçok kez. ünlü ünsüz yönetmenler tarafından M- nemaya uyarlanmıştır. Kimıleri güzel- dir bu filmlenn. kimıleriyse daha az gü- zeldir. Usta Robert Altman'ın LongGo- odbye'ı Chandlerokuru açısından başa- nlı değildir. çünkü romanın ana temala- rının üstünden atlar; bir Calıfornia eleş- tırisine dönüştürür filmıni Altman. Chandler'i bir tarafa bırakırsanız sev- mek mümkündüro filmi. Ün- lü yazar rolünde Sterling Hayden,hafiye Marlovve rolünde EliotGould ha- rikalar yaratırlar. Mü- zik de bir başka gü- zeldir. Bir tema, film boyunca değişik an- layışlarla yinelenir durur. Yine de Chandler'den çok Altman'a yakın du- rur film. Belki kaçı- nılmazdır bu durum. Eskiden(!)bir'arti' lafı sarmıştı ortalığı. İn- gilizcesi: Plus. Herkes her cümlenin ya başında ya da or- tasında 'artT diyordu \e ikinci fik- re geçmese bile konuşmayı sürdürüyor- du. Şaşkınlıkladinliyordumbudurumu. Sonra ikinci bir sözcük musallat oldu başımıza. Olay. Bu sözcük bir salgına dönüşüp yerleşti dilimize. Sekiz on an- lamda, olduk olmadık yerde kullanılı- yordu. Müzik olayı. politika olayı, para olayı, pul olavı... O bıtti (aslında bitme- di, yerleşti ne yazık ki dilimize) şimdi or- talıkta bir Aura'dırgidiyor! Aura. aura, aura. Geçenlerde elime geçen dört ayrı sanat dergımızdc seksen kere karşılaştım bu sözcükle. Türk aydınlannın bir kısmı çok sevdiler bu sözcügü. Kesme işareti gibi... Ben de ne yapayım polisiye roman olayı üstüne. artı yazınsal sorunsallara da deginerek iki ucu açık ve kendi au- rasıolanbıryazıyazayımdedım. "Okâ- fir mâccrâdır mâcerâsı artar eksilmez" demi* âdcmoğlu' İdil Biret 'çokgeç keşfettiği' Rachmaninov 'un tüm piyano eserlerini 10 CD de tophıyor 'Öncebesteciyianlamakgerek' — — ^ GÜLERÇETİN Beethoven'ın dokuz senfonisi- nın piyano uyarlamalannı plağa kaydeden. Naksos fifması için 1992 yılında Chopin'inbütün pi- yano eserlerinin CD kaydını ger- çekfeştirenve 1997 yılında daay- nı firma için Brahms'ın bütün pi- vanoeserleri dizisıni tamamlayan Idil Biret bu kez yine aynı firma içın Rachmaninov'un bütün pi- yano eserlerini kaydediyor Biret sanatmın doruğuna ulaşmış. ulus- lararası bir sanatçımız. Teknik zorluklarla uğraşmayı. önyargıla- n yıkmayı seviyor. Kendisini Rachmaninov a çeken de büyük - olasılıkla bu yönü. 8 CD'den oluşan solo eserlerin • kaydının Rachmaninov dizisi. beş pivano konçertosunun kaytt- lannın afdından tamamlanacak. 2 CD içmde toplanacak olan kon- çerto kayıtlannın sponsorluğunu Tatko fırması üstlendı. Ocak ayında tamamlanan 2. \e 3. kon- çertolann CD'si bu a\ ıçinde Raks ÇMüzık tarafından Türkiye piya- •v sasına çıkartılacak. Diğer üç kon- çertonun > apımlannın tamamlan- masının ardından Rachmani- nov 'un bütün piyano eserlen di- zisi de 10 CD haİinde 2000 yılın- da dünja pıyasasına çıkacak. Repertuvarında kaç parça ol- duğunu artık takip edemiyor Bi- ret. günde kaç saat çalıştığını da bilmiyor. çünkü onun çalışma an- la) ışı çok farklı. Günde sekiz sa- at düzenli olarak robot gıbı oturup piyano çalmayı çalışmaktan sa>- mıyor. Ancak spor yaparken, u>urken. jürürken hatta si- zinle konuşurken bile müzik üzerine düşünüyor. müzik ça- 1ışıyor. Fazd Say v e Toros Can gibi genç sanatçılann ulusla- rarası alandaki çalışmalannı da büyük bir keyifle izliyor. Rachmaninov CD'lerının ar- dından da Beethoven sonat- ları, Skriyabin'i kaydetmek istiyor. Bestecilerin plakları - Rachmaninov dinlevici için de mr bir besteci olarak tanınır. Bu bestecinin CD di- zisini oluşturma fikri nasü oluştu? Fiımayla ilk görüşmemiz- de Chopin ve Brahms'ın ar- dından Rachmaninov dizisini de gerçekleştırmeye karar Ivermiştik. Rachmaninov zor olmasının yanı sıra benim çok geç anladığım. çok geç keş- fettiğim bir besteci. Paris'te öğrenim gördüğüm sıralarda hocam da Rachmaninov "un müziğıne aon derece karşıydı. tstanbul'a bir gelişimde ku- zenim "Sen Rachmaninov "u tanımıvorsun, nasıl bir beste- ci olduğunu hiç bilmivorsun" dedı bana. Sonra da bir plak dinletti. O anda inanamadım bö\le bir şey olabıleceğine. Böylelikle eserlerini daha dikkatliokuyupçalmayabaş- ladım. Bu keşfin üzenne böy- le bir teklif gelınce geri çevi- remezdim elbette. • "Rachmaninov geleneğinin de bozulduğuna inanıyorum. Kendi yorumladığı plaklan dinlediğiniz zaman bambaşka bir Rachmaninov keşfediyorsunuz: Içe dönük, lirik, melankolik ve asil bir çahşı var. Tam karşılığı film müzikleri sarunm. Kayıtlarda bu çizgiyi yakalamak istedim". '* <e Zitr.* > ••••ını^HS/if' ' - • * ; t ' . » • • ' çaimak. çok hızlı çalmak bugün daha moda oldu. Oysa önemli olan bestecilerin plaklarını dinle- diğimizde yakaladıgımız incelik. ritim mükemmellıği. tuşun zara- feti. ses tonu. Kopya edelım demı- yorum ama öncelikle bestecinin ne yapmak istediğini anlamanız gerekiyor. Ondan sonra belirli va- zılmış şeylerin içinde kalarak ıs- tediğinizi yapabilirsiniz. Yazılmış şeyın dışına çıkmak doğru değıl. Kuvvetli yazılmış bir eseryumu- şakçalınamaz. Bırşeyıdeğıştinp başka bir şey yapıyorlarsa ismini de değiştirmelen gerekir. - Chopin kayıtlan sırasında bestecinin çaJış farzına uiaşabil- mek için uzun süre araştırnıa >ap- hgınızı biliyoruz. Rachmaninov yonımlannda nasıl bir yol izledi- niz? Chopin'in CD'leri üzenndeça- lışırken elımizde kendi kayıtlan yoktu. Öğrencilerinın ögrencıle- rinın yorumlan gibi dolaylı bir kaynaktan yararlanmak duru- munda kalmıştım. Ama bir gele- nek kayboluyordu > ırmıncı yüz- vılın büyük salonlan ve kocaman piyanolan bestecinın yapıtlann- daki hassasiyeti bozuyordu. Bu hassasiyeti yeniden vakalamayo- lunu seçmiştim Chopin vorumla- nnda. Aynı şekılde Rachmaninov geleneğinin de bozulduğuna ına- myorum. Kendi vorumladıgı plaklan dinlediğiniz zaman bam- başka bir Rachmaninov keşfedi- yorsunuz: Içe dönük. lırik, me- lankolik ve asil bir çahşı var. Tam karşılığı film müzikleri sanınm. Kayıtlarda bu çizgiyi yakalamak istedim. -21. yüzyıla girerken klasik mü- zik vorumculan için en önemli anahtar. bestecilerin kendi yo- rumlan mı hâlâ? Öyle olmalı dıve düşünüyo- rum. Ama ne yazık çok kuvvetli CD'lerle gelen tembeUJk^ - Pop ile klasik mü/jğin birbiri- ne harmanlandığı geçiş tana çalış- malar hakkında ne düşünüyorsu- nuz? Bu tarz müzığin samimnetıne de başarılı olabileceklenne de ınanmıyorum. Doğru da bulmu- yorum açıkçası. Neden kendi bes- telerinı yapmıyorlar o zaman. - Peki fdil Birct'in bestelerini ne zaman dinleyeceğiz? Sormavın. o çok büyük sorun. Çünkü begenmiyorum yaptıklan- mı. Beğendiğim bir şey de ne za- man çıkar bılmiyorum. Belki bir gün ya bu takıntılan aşanm v a da begendığim bir şey çıkarabılırim. -CD kayıtlannın müzik piv asa- sındaki onemi her geçen gün artı- yor. Bugüne siz de pek çok kavıt gercekJeştirdini/- Bu ka> ıtlar hak- kında ne düşünüvorsunuz? CD kayıtlan çok ilginç bir ko- nu aslında. Bugün teknoloji öyle bir noktaya ulaştı ki neredeyse çalmadığınızbırparçayı bilesize çaldırtabiliyor. yanlış çalınmış bir notayı bırazçabayla yükseltebilı- vorlar. Gayet kusursuz yorumlar çıkıyorortaja. Ancak bunun vo- rum olup olmadığı da bir tartı^ma konusu elbette. CD'lerle gelen tembellik yapıtlann ınandıncılı- ğını biraz zedelıyor. Eskı plakla- n daha emin buluyorum. Rach- maninov "un kendi kavıtlanndaki mükemmelliğı gördüğümde ne kadar geriledigimizi görüyorum. - Müzik çalışmalannızın vanı sıra sporta da vakından ilgileni- yorsunuz. Bunun performansınız- ladoğrudan bir bağlanüsı var mı? Elbette. Her şeyden önce güç- lüvedınçolmanızgerekli. Kayıt- lar yapılırken çok zor şartlarda sa- atlerceçalışıyorsunuz. Konserler- de de yiiksek sesi çırkin olmaya- cak şekilde çıkartmak. düşük se- sı de salonun en uç köşesıne bile ulaştırmak gerekli. Bu da güç is- tiyor. - Brahms üzerine hazırladığı- nız kitap ne durumda? Araştırma bölümü bitti. Ancak çok bilgı var elımde. Birde aka- demik boyutta bir uzman kıtabı mı voksa herkesin okuvabileceği bir kitap mı vazacağıma karar vermedim. İdil Biretönyargılanyıkmayı seviyor. (Fotoğraf: KADERTUGLA) Yazarlar 4 korsan' yayımcdığa savaş açıyor Kültür Servisi - Son dönemlerde gittikçe gelişen bir faalivet lıaline gelen kanun dışı "korsan' yayımcılığa karşı. Ahmet Altan, Duygu Asena. Ataol Behramoglu, Nâzım Hikmet vârisı adına Necla Fertan, Yaşar Ke- mal, Murathan Mungan, Azız Nesin Vakfı adına AB Nesin. Vasar Nuri Öztûrk, Orhan Ncli \ ârısi Füruzan Yolyapan,Orhan Pamuk v e Larjfe Tekin bir araya gelerek mücadele v ermeye karar v erdıler. Yazarlann amacı. bu örgütlü hırsızlığa kar>ı kitapsev erleri v e dev- leti bilgilendirip. uvarmak. Orhan Pamuk. Duygu Asena, Murathan Mungan, Yaşar Nurı Oztürk v e Necla Fertan düzenlediklen toplantıda. Türkiye'nin, bir numarah korsan kitap pazarı haline geldifi- ni ve bundan herkesin utanç duyması gerek- tiğini dile getırdiler. Biraz satan her kitabın korsan basımlarının çıkmasına, bu kitaplann sokaklarda geçici tezgâhlarda en çok da be- lediyelerin onlara verdıği yerlerde satılması- na şıddetle karşı çıkan > azarlar. pek çok be- lediyenm korsanlarla ışbirligi ıçinde olması- nın da yüz kızartıcı olduğunu vurguladılar. Korsan kitap satışlannda son iki yılda gö- rülen patlama. bu konuda vapılan yasal dü- zenleme ve yönetmelıklerin de sonuç verme- dığini açıkça ortaya koyuyor. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 81. maddesi ve ilgili yönetmelik. vazarlar tarafından yetersız ve bazı bakımiardan da sakıncalı bulunuyor. Kesin çözüm bir an önce bandrol sistemine geçmekte yatıyor. Ancak bandrollerin de tak- lidini yapmak mümkün. Bu yüzden de her bandrolün üstünde Kültür Bakanlığı'nın onayının vanı sıra kitabı yayımlayan vav ıne- vınin de izninin olduğunu belirten bir simge olmalı. Yazarlar bu aşamada da bandrol uy- gulamasma bir an önce geçilmesini. yetkılı- ler tarafından bu işin sav saklanmadan ger- çekleştirilmesini istiyorlar. Korsan yayımcılığın. örgütlü bir suç ve hırsızlık yolu olarak bu kadar yaygmlaşabıl- mesinin yazarlara göre bir başka nedeni de: kanunu uygulaması gerekenlenn. hâkımle- rin. savcıların, güvenlik güçlerinin hoşgörü- sü. bilgısizlıği ya da ilgisızliğı. Belediyeler ıse yasal görevleri olmasına rağmen "işpor- ta' korsan sergilerine müdahale etmivon hat- ta 'kültür hizmeh" maskesi altmda bu hırsız- lık örgütlerini koruyorlar. Bu amaçla. yazar- lar. vargı organlannın \ e güvenlik güçlennin öngördüğü görev lerinı geciktirmeden ve tam yetkiyle yapmalan için Adalet \ e İçisleri Ba- kanlığı'na yönelik bir 'Başbakanlık Genel- gesi'çıkartılmasıgerekliliği konusunda hem- fikirler. Devletın ılgısizliğıne. belediyelerin korsanlarla işbırliğı etmesine. kamuoyu ve bürokrasinin hoşgörüsüne karşın v azarlar. kitaplarını v e ülkenin kültürünü yağmalav an korsan kitap çetelenne karşı savaşmava ka- rarhlar. Ülkenin pek'çok alanındakı vozlu- Yazarlar, toplantıda bir an önce bandrol uvgulamasına geçilmesini istediler. ğun ve çivisi çıkmışhğın, yayıncılık sektörü- ne de sıçradığını belirten Orhan Pamuk. ya- yınevlerinın de bu durumdan son derece şi- kâyetçi olduklannı. onaklaşa bu sorunu çö- zümleyinceye dek mücadele vereceklerini. bunun için de kamuoyunun kendilerine des- tek olması gerektiğinı belirtti. Duygu Asena ise. hükümerin. belediyele- rin ve Kültür Bakanlığı'nın bu örgütlü hay- dut çctelerinden haberdar olduğunu, tüm haykırışlarına rağmen bir sonuç alınamadı- ğını belirtirken, bu ayıbın öncelikli olarak vazariara, çevirmenlere ve kitabın basımın- da emeği geçenlere yapıldığını, bu yolla da zaten yok olmakta olan edebiyat dünyasın- da kanayan bir yaranın açıldığını dile gerir- di. Korsan } a> ımcılığın Anadolu'da da çok vaygın olduğuna tanık olan Murathan Mun- gan. şairleri, yazarları düşünce suçlusu ola- rak hapse atmakla zaten büyük biray ıbın so- rumlusu olan hükümetın. örgütlü hırsızlık konusunda da kayıtsız kalmasına karşı ol- dukça kızgın. Yaşar Nurı Öztürk, halkın bu 'onursuzhı- ğa' ortak olunmaması gerektiği konusunda bılınçlenmesi gerektiğinı vurguladı. Avukat Necla Fertan. her şeyin laçkalaştığı bir or- tamda devletın de şıkâyetlere kulaklannı ka- padığını. gelışmekte olan bir ülke için bunun. en büyük ayıplardan birtanesi olduğunu be- lirtti.Yazarlar tepkılerini şu sözlerle dile ge- tırdıler: "Ya/aıian ile hırsızlan arasında bir aynm vapamavan toplum çürümeve nıah- kûmdur." Michel Petrucciani caz okulu açıyor • Michel Petrucciani Fransa'da uluslararası bir caz okulu kurmayı planladığını açıkladı. Ünlü besteci ve piyanist Petrucciani yaptığı konuşmada. cazın ölmekte olduğunu vurgulayarak yeni yeteneklerin ortaya çıkması ve yeni caz müzisyenlerinin yetişmesini sağlamak amacıyla bir okul kurmak istediğini belirtti. Sanatçının Fransa'nın güneydoğusunda açmayı planladıgı okulda cazın yanısıra sekiz ayrı dalda eğitim venlecek. • Bruce Springsteen bugüne dek en seCilen 100 şarkısını kasım ayından başlayarak 6 CD'de toplayacak. • Adrian Lyne n yönettiğı ve yaşlı bir adamın 12 yaşındaki bir kızla olan ilişkisinin anlatıldığı 'Lolita' isimli film ağustos aymda Amerikan televizyon kanalı Shovv Time ve Sundance Channel'da gösterilecek. Vladimir Nabokov'un romanından uyarlanan filmde Jeremy Irons ve Dominique Svvain rol alıyor. Lolita, Avrupa'da gösterıme girdikten sonra Amerikan telev izyonlannda gösterilecek. • James Cameron, televizyon için birbilimkurgu serisi çekiyor. Konusunu. Kim Stanley Robinson'ın 1992-1997 yılları arasında yayımlanan 'Kırmızı Mars'. 'Yeşil Mars' ve "Mavi Mars' üçlemesinden alan seride. dünyalılann Mars gezegenmi istiiası anlatılıyor. • Al PaCİnO ilk kez 1958 yılında çevrilmiş olan "Marjorie Morningstar" filmınin yeni versiyonunda rol alacak. 58 yaşındaki Pacino, filmde Natalie VVood'la birlikte başrolü paylaşan Gene Kelly'nin rolünü üstlenecek. • Stephen Frears yeni filmi 'High Fidelity'de oynaması için John Cusack ile anlaştı. • Ouentin TaraiTtİnO ve arkadaşı Lavvrence Bender. televizyon reklamlan hazırlayan bir şirket kurdular. $irketin özelliği, tüm reklam filmlerinin sinema yönetmenlerı tarafından çekilecek olması. Şimdiden şirketle kontrat imzalayan yönetmenlerden bazılan John Woo. Kev in Reynolds ve Robert Rodriguez. • Matt Datnon yönetmen Billy Bob Thornton'ın yeni filmi "All the Pretty Horses'da başrolü üstleniyor. Dammon filmde, 1949 Amerikası'nda zengin birtoprak sahibinin kızına âşık olduğu için başı derde giren Teksaslı genç bir kovboyu canlandınyor. • Peter Falk. 28 yıl sonra Broadvvay'e dönüyor. Dünya televizyonlannda gösterilen Colombo dizisiyle ün yapan Falk, Arthur Miller'ın 'Mr. Peter'sConnection' adlı yapıtmda oynamaya hazırlanıyor. • Lena Olin, Lasse Hallstrom'unyeni filminde başrolü oynuyor. Filmin adı 'Sebastian's Love'. • uma Thurman ve Ethan Havvke geçen hafta içinde evlendiler. İki genç oyuncunun nikâhı. mum ışığmda romantik bir biçimde gerçekleşti. • Clint Eastvvood yeni filmi 'True Crimes' için kollan sıvadı. Filmde başrolleri James Woods v e Diane Wenora payla^acaklar. • Snoop Doggy DOgg'un başı yine polisle dertte. Ünlü rap şarkıcısı, Los Angeles konseri sırasında mariuana bulundurmaktan tutuklandı. • Drew Barrymore yeni filminde Sindrella'yı canlandıracak. Yönetmenligini Andy Tennant'ın yapacağı filmde kötü üvey anne rolünü Anjelica Huston üstlenecek. • Ceorge MİChaeİ'ın duruşması avukatlannın isteği üzerine 15 Mayıs'a ertelendi. Yapılan açıklamada sanatçının kendini toparlayabilmesi için zamana ihtiyacı ' olduğu söylendı. Michael. geçen ay Beverly Hills'de bir ruvalerte yakalanmıştı. • Tim Roth yönetmenliğe hazırlanıyor. Roth'un çekeeeği 'The VVar Zone" adlı filmde işçi sınıfından bir gencin ergenlik dramı anlatılıyor. • Luciano Pavarotti oyunculuğa hazırlanıyor. Ünlü tenor, beyazperdede Giacomo Puccini'yi canlandıracak. Haldun Taner Öykii Ödülü Erendiz Atasü'nün • Kültür Servisi-1997 Haldun Taner Öykü Yanşmasf nda birinciliği, Erendiz Atasü, geçen yıl Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü de alan "Taş Üstüne Gül Oymasf adlı kitabındaki aynı adlı ö\kü ile kazandı. Haldun Taner Öykü Yanşmasf nda. Ahmet Önel "Sürpriz Konuklar' adlı öyküsüyle ikinci, İdil Börtücene 'Cöl \fasallan 4' adîı öyküsüv le üçüncü oldu. Sait Faik Hikâye Ödülü Duru ve Öz'ün • Kültür Servisi-135 yıldır Türk kültür ve eğitimine hizmeteden Darüşşafaka Cemiyeti'nin 1964 yılından beri kültür etkinliği olarak her yıl Sait Faik Abasıyanık anısına düzenlediği hikâye yanşmasının sonuçlan belirlendi. Orhan Duru 'Fırtına', Erdal Öz ise "Sular Ne Güzelse' adlı yapıtlanyla ödüle değer görüldüler. Fethi Naci. Prof. Dr. Şara Sayın, Hilmi Yavuz, Tank Dursun K., Füsun Akatlı, Ferit Edgü ve Umur Cekli'den oluşan seçici kurul, 1997 yılı ödülünü yanşmaya katılan 20 yazar arasından belirledi. Ödüller 20 Mayıs Carşamba günü saat 18.00'de Darüşşafaka Cetin Berkmen Spor Tesisleri'nde düzenlenecek bir törenle sahiplerini bulacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear