Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 NİSAN 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Demokpatikleşme
• ANKARA (UBA)-
Avrupa Komisyonu, Avrupa
Birliği üyesi olmayan
Akdeniz ülkelerinde
ekonomik ve sosyal
yapılara yönelik reformlara
eşlik edecek önlemler
(MEDA Programı)
çerçevesinde, insan haklan
ve demokratikleşme
projeleri için mali destek
sağlayacak. 22 sivil toplum
kuruluşu tarafından
uygulanacak olan ve toplam
649 ECU(yaklaşık 7.13
milyon doiar) tutanndaki
projeler için Avnıpa
Komisyonu, ilgili sivil
toplum kuruluşlanna bu
tutann 4.6 milyon ECU'luk
(yaklaşık 5.05 milyon dolar)
bölümünü temin edecek.
0y kullanma
hakkı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yurtdışında
yaşayan Türk
vatandaşlanna oy kullanma
hakkı tanınmasını öngören
yasa teklifi, önümüzdeki
günlerde TBMM
Başkanlığı'na sunulacak.
TBMM Uyum Komisyonu.
üzerinde uzun süredir
çalıştığı yasa teklifine
bayramdan sonra son
şeİclini verecek. Bugüne
kadar Devlet Bakanlan
Hikmet Sami Türk ve Rıfat
Serdaroğlu ile çok sayıda
uzmanın görüşüne başvuran
komisyon, önümüzdeki
hafta da Dışişleri Bakanlığı
yetkililerini dinleyecek.
Polis teşkilatının
yıldönümü
• ANKARA (AA) - Türk
Polis teşkilatının 153.
kuruluş yıldönümü bir dizi
etkinlikle kutlanacak.
Kutlama törenleri, lONisan
Polis Günü'nün Kurban
Bayramı'na rastlaması
nedeniyle 13 ile 16 Nisan
tarihleri arasında yapılacak.
tlk gün Polis Akademisi
Başkanı Hasan Yücesan
başkanlığındaki bir heyet
Zafer Anıtı'na çelenk
koyacak. Polis Akademisi
öğrencilerinin Polis Evi ile
Genel Müdürlük arasında
yapacaklan Bayrak
Koşusu'ndan sonra Emniyet
Genel Müdürlüğü"nde,
Polis Haftası açılış töreni
düzenlenecek.
Beş siyasi kral
• ANKARA (UBA)-
Parlamentodakı bağımsız
milletvekilleri. iç politikada
'Siyaset krallan" olarak
nitelendirdikleri parti genel
başkanlan için "yasa
darbesi' hazırlıyorlar.
Sanayı ve Ticaret Bakanı
Yalım Erez, "Partili
milletvekilleri de ashnda
yasa teklifimize evet
diyorlar. Milletvekillerinin
özgür iradesine kalsa. bu
yasa teklifi 400'ün üzerinde
oy alarakyasalaşabilir. Bu
nedenle oylamanın
Meclis'te kapalı yapılmasını
isteyeceğiz" dedi.
DYP üyesi CHP'li
• YOZGAT(AA)-
Yozgat'ın Yerköy ilçesinde
CHP kongresi. seçimi
kazanan adayın aynı
zamanda DYP üyesi
olduğunun ortaya çıkması
üzerine iptal edildi. 29
Mart'taki kongrede,
SHP'den bir dönem
belediye başkanlığı yapan
Ali Rıza Arslan. 2 oy farkla
CHP llçe Başkanlıgı'na
seçildi. Ancak yapılan
itirazlann llçe Seçim
Kurulu tarafından
incelenmesi sonucu.
Arslan'ın aynı zamanda
DYP üyesi olduğu. oy
kullanan bazı delegeler ile
yönetim kurulu asil ve
yedek üyelerinden birer
kişinin CHP üyesi olmadığı
belirlendi. CHP ilçe
kongresinin 24 Mayıs'ta
yenilenmesine karar verildi.
Açıklama
• Haber Merkezi - Mozaik
Radyo Genel Yayın
Yönetmeni Baki Özilhan,
gazetemizin 7 Nisan 1998
tarihli sayısında yer alan
"Vericiler bize geçmezse
dunım vahim" başlıklı
haberle ilgili olarak bir
açıklama yaptı. Haberde,
Mozaik Radyo'nun "rejim
karşıtı, irtica yanlısı veya
bölücü yayın" yapan
kuruluşlardan biri olarak
gösterildiğini ifade eden
Ozilhan. "Mozaik Radyo.
ulusal bütünlükten, laik
cumhuriyetten. temel hak ve
özgürlüklerden yana,
irticaya, çetelere, insan
haklan ihlallerine karşı
yayınıyla bilinen bir
radyodur" dedi.
Türk-lş Genel Başkanı Meral, Çok Taraflı Yatınm Anlaşması'nı değerlendirdi
'Rüresel kapitülasyon'IŞ1KKANSU
ANKARA - Türk-tş Genel
Başkanı Bayram Meral. OECD
tarafından hazırlanan Çok Taraflı
Yatınm Anlaşması (ÇTYA) tasa-
nsını "küresel kapitülasyon" ola-
rak değerlendirdi \e Türk hükü-
metinin anlaşmayı ımzalamasının.
ulusal çıkarlara aykınlık yarataca-
ğını ifade etti.
Meral, ÇTYA'nın temel amacı-
nın, çokuluslu şirketlenn her tür-
lü yatırımına tam bir serbestlik
sağlamak olduğunu belirterek.
"Bu anlaşma ile konacak kurallar-
la. ulusal ve yerel hükümetlerin
sermayenin serbest hareketi önii-
ne herhangi bir engel çıkarması
önlenecektir" dedi.
Böylece. anlaşmaya taraf olan
ülkelerin hükümetlerınin. ekono-
mik. sosyal. kültürel \e çevreye
ilişkin konularda ne ulusal, ne de
sosyal politika ızleyebileceğine
deginen Bayram Meral. şunlan
Çokuluslu şirketlerin anayasası Meral, hükümetin
anlaşmaya imza koymasının, ulusal çıkarlanmıza aykın
olacağını söyleyerek "Çokuluslu şirketlerin anayasası
olan bu anlaşma, ulusal anayasalann ve yasalann yerini
alacak ve ulusal yargının yerine de uluslararası tahkim
geçecektir" dedi.
söyledi:
"Eğer bir çokuluslu şirket an-
laşmayı imzalamış ve onayiamış
olan bir ülke hükümetinin, anlaş-
ma hükümierine aykın olarak
kendisine bir kısıtlama getirdiğini
iddia ediyorsa. söz konusu şirket, o
ülkeyi uluslararası hakemegötüre-
bilecekve eğer haklı çıkarsa ulusal
hükümetin kendisine tazminat
ödemesini ve ulusal yasalannı ço-
kuluslu şirketin talepleri doğrultu-
sunda değiştirmesini sağlayabile-
cektir. Kısacast çokuluslu şirketle-
rin anayasası olan bu anlaşma. ulu-
sal anayasalann ve yasalann yeri-
ni alacak ve ulusal yargının yerine
de uluslararası tahkim geçecektir.
Küresel kapitülasyon da diyebile-
ceğimiz ÇTYA'ya karşı sendika-
lardan ve demokratik nitelik taşn
yan diğer pek çok toplumsal ör-
gütten ciddi itirazlargelmektedir."
ÇTYA'nm görüşmelen sırasın-
da Türk hükümetinin. anlaşmanm
uygulanacağı coğrafi alan kapsa-
mına, ülke tanımına dahil olan ka-
rasulan dışındaki deniz alanlan-
nın da dahıl edilmesine ve Türki-
ye'nin taraf olmadığı 1982 BM
Deniz Hukuku Sözleşmesfne
atıfta bulunulmasma itiraz ettiği-
ni anımsatan Türk-fş lideri Meral.
"Bir başka itiraz noktası ise, yan-
nm-devlet uyuşmazlıklannda tan-
Idme gidilebilmesinin devletin ön-
ceden vereceği izne bağlı olması ve
iç hukuk yollannın tüketilmesi bi-
çuninde olmuştur1
" dedi. Türk-lş
Genel Başkanı. her iki itiraz nok-
tasmın da "zayıP olduğuna dikkat
çekerek. "AB'nin. Kanada'nın ve-
ya Fransa'nın ulusal ve bölgesel
erklerini konımak için getirdikle-
ri itirazlar kryaslandtğuıda, Tür-
kiye'nin OECD zenginlerinin bile
reddettiği hükümleri kabullendi-
ğini üzülerekgöriiyonız'* diye ko-
nuştu.
Meral. şu görüşlere yer verdı:
"OECD ülkelerinin ve anlaşma-
ya taraf ounak isteyen OECD dı-
şındaki ülkelerin bakanlan, nihai
anlaşmayı OECD Bakanlar Kon-
seyTnin Nisan 1998'deki toplantı-
sında imzalayacaklardı. Ancak,
ÇTYA'ya getirilmesi düşünülen
genel ve özel sınırianıalar konusun-
da anlaşma> a vanlamadığı için ni-
san toplanbsında muhtemelen nıü-
zakere süresi bir kez daha uza&la-
caktır. 1995 Mayıs ayından beri
müzakereleri süren bu önemli an-
laşmanın amacu içeriğu tehlikele-
ri konusunda Türk kamuoyunun
çok az bilgisi bulunmaktadır.
ÇTYA konusunda OECD'nin ve
çokuluslu şirketlerin yan gizlfbir
faaliyet yürütme yolunu seçmeleri
ve kamuoyunu nilgilendirmemele-
ri nedeniyle bugüne kadar Türki-
ye'de demokratik bir muhalefet
oluşamamıştır. ÇTYA'nın neoldu-
ğunun kamuoyunda tartışılması.
hükümetin bu konudaki tavnnın
kamuoyuna acıklanması ve 'bü-
\ilk şirketler için haklar ve özgür-
lükler bildirgesi" denebüecekolan
ÇTYA'ya Türldye'nin tarafolma-
sının önüne geçilmesi gerekir."
ÇHD Başkanı Aydın Erdoğan
'Yargı etkiden
kurtarılmalı'• ÇHD Başkanı Erdoğan, yargının
kamuoyunun en çok tartıştığı kurum haline
geldiğini söyleyerek "ANAYOL ve
REFAHYOL döneminde yapılan
yargıç ve savcı atamalan. açılan yargıçlık
sınavlan ile ilgili tartışmalar, yüksek yargı
organlanna üye atanması yargı
bağımsızlığını yok etti" dedi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-Çağdaş Hu-
İcukçularDerneği (ÇHD)
Başkanı Avukat Aydın
Erdoğan. birçok karar
nedeniyle kamuoyunda
en çok tartışılan kurum
durumuna gelen yargının
acz içinde olduğunu sa-
vundu.
ÇHD Başkanı Erdo-
ğan, "Kendileri ağır it-
hamlar altında bulunan
Mehmet Ağar ve Şe\ ket
Kazan gibi iki eski Adatet
Bakam'nın etkisi altuıda-
ki yargı, bağımsız olabilir
mi" dedi.
Aydın Erdoğan. son
yıllarda toplumu derin-
den sarsan olaylar nede-
niyle açılan davalar.
ANAYOL ve REFAH-
YOL döneminde yapılan
yargıç ve savcı atamala-
n, açılan yargıçlık sınav-
lan ile ilgili tartışmalar
ve yüksek yargı organla-
nna üye atanması ile yar-
gı bağımsızlığının iyice
zedelendiğini söyledi.
Erdoğan. 3 Kasım
1996 günü Susurluk'ta
meydana gelen trafik ka-
zası ile başlayan sürecin.
devletin çeşitli kademe-
lerinde görev yapan kişi-
lerin ciddi suç ilişkileri
içinde olduğunu ortaya
çıkardığını anımsatırken,
bu nedenle daha sonra
açılan davalann tümün-
de engellemelerin, dava-
lardan çekılmelerin ve
durdurmalann olduğunu
kaydettı.
Erdoğan. şunlan söy-
ledi:
"Bugün halk, Susur-
luk çetesi ve bu nedenk
açılan davalann adil bir
sonuca ulaşıp ulaşmaya-
cağını, adalet duygusu-
nun tatmin edilip edilme-
veceğini, mahkemelerin
doğru yargılama yapıp
yapmayacağını merak
ediyor. Yargıca en çok
müdahale ctme olanağı-
na sahip olan güç devlet-
tir. Yargıcın, dev letin ya-
sama ve yürütme organı-
na karşı korunması, on-
lardan bağımsız olması
gerekir."
Sorgulamada avukat
yardımı sağlanması, gö-
zaltı süresinin sınırlandı-
nlması gibi haklann sü-
rekli bertaraf edilmeye
çalışıldığını vurgulayan
Erdoğan. özellikle dev le-
te karşı suçlarda getirilen
özel yargılama yöntemi
ile adil yargılanma hak-
kının ortadan kaldınldı-
ğını ve özgürlüklerin yok
edildiğini belirtti.
Bayrampaşa'da firar girişinıi
İstanbul Haber Servisi - DHKP C
davası tutuklulan Şadi Ozbolat ile
Ercan Kartalın Bayrampaşa Ceza-
evi'nde görüş mahallinin demirlerini
keserek firar girişiminde bulundukla-
n. ancak başanlı olamadıkları belır-
tildi. Firar girişiminin ardından açık
görüşler ertelendi. Yakınlannı gör-
mek için gelen yurttaşlar saatlerce ce-
zaevi kapısında beklemelerine rağ-
men görüş yapamadılar. Cezaevinde
yapılan sayımın ardından akşam sa-
atlennde açık görüş yeniden başlatıl-
dı.
Bayrampaşa Cezaevi yetkilileri,
Özbolat ve Kartal'ın dün saat
13.30"daolağan haftalık kapalı görüş
sırasında kabinin demirlerini kestik-
ten sonra kıyafetlerinı değiştırdikleri
sırada fark edildiklerini kaydettiler.
Firar girişimi nedeniyle uzun süre sa-
yım yapan cezaevi yöneticileri açık
görüşleri ertelediler. Ercan Kartal.
Sabancı Center'da aralannda Ozde-
mirSabancf nın bulunduğu 3 kişinin
öldürüldüğü eylemin talımatını verdı-
ği gerekçesiyle İstanbul 1 No'lu
DGM'deyargılanıyor. Kartarınayrı-
ca birçok öldürme olayının faili ola-
rak da idam istemiyle yargılaması sü-
rüyor. Özbolat ise Kızıltoprak ve
Göztepe'de üç otogalerisinin soyul-
ması ve bir kişinin öldürülmesi ey-
lemlerinden İstanbul 3 No'lu
DGM 'de müebbet hapis cezası almış-
tı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Ve-
kili NusretÇelik yaptığı açıklamada,
olajdan sonra cezaevinde sayım ya-
pıldığını ve bir başka firar olayının
tespit edilmediğini söyledi.
Açık görüş isyanı
Firar girişiminin ardından açık gö-
rüşlerin bir süre ertelenmesi nedeniy-
le. Bayrampaşa Cezaevi'nde adli tu-
tuklu ve hükümlülerle görüş yapmak
için gelen yurtaşlann bayramı zehir
oldu. Sabah saat 06.00'dan itibaren
cezaevi kapısında yakınlannı görmek
için bekleyen yurttaşlar saatler süren
beklemenin ardından ancak akşama
doğru görüşme olanağı bulabildiler.
"Sıcağın amnda 10 saattir beklhoruz.
Cezaevlerindeki yakınlannı görmeye gelen tutuklu yakınlan geç saaflere
kadar kapıda beİdediler. (Fotoğraf: KUBtLAY TÜNTÜL)
Görüşme yaptırmayacaklarsa söyle-
sinler biz de gtdelim, bize işkence yap-
masınlar. Ama kimse bize açıklama
yapmıyor" diyerek isyan eden yak-
laşık 200 kişi cezaevi kapısı önünde
"Göriişme hakkımız cngellcnemez"
diye slogan attı. Cezaevinin karşısın-
da bulunan "Danışma" merkezinde
kimsenin bulunmaması da yurttaşla-
nn tepkisine yol açtı. Firar girişimi-
nin ortaya çıkmasıyla ertelenen açık
görüş. yapılan sayımın ardından ak-
şam saatlerinde yeniden başlatıldı.
Cezaevlerinde adli tutuklu ve hüküm-
lülere verilen açık görüş, bugün ve
yann da devam edecek.
Posta
İşletmesi nde
çelişkili
atama
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Posta
İşletmesi Genel Müdürü Nuri Alagöz; PTT
Biriktirme Yardım Sandığı'nda (BYS) usul-
süzlük yaptığı gerekçesiyle teftiş kurulunun
raporu doğrultusunda hakkında soruşturma
istedıği BYS Denetim Kurulu Başkanı Ali
Dumlu'yu. sürpriz bir kararla Posta işletme-
si Teftiş Kurulu'na başkan yaptı. Teftiş ku-
rulu raporlannda, BYS yöneticileri. sandık
dışından kişilere me\zuata aykın olarak ko-
nut kredisi kullandırmak; genel kurul karan
olmaksızın arsa, araba. bına alımı gerçekleş-
tirmek ve fazla cep telefonu almakla suçlan-
dılar. Posta işletmesi Genel Müdürlüğü Tef-
tiş Kurulu Başkanlığfnın 12.08.1997 tarih-
li. "P 1.0.60.00.01/25" sayıh raporunda.
BYS'nin 1996 yılı net satış gelirinin 419 tnil-
yar lira. satış maliyetinin ise 393 milyar lira
olarak gerçekleştiği vurgulandı. Şirketin brüt
satış kârının 26 milyar liraya yakın olduğu
vurgulanan raporda. diğer olağan faaliyetle-
rinden de 4.5 milyar liralık gelirinin bulun-
duğu kaydedildi. Bu dönemde faaliyet gider-
leri 38 milyar lira olarak belirlenen şirketin.
yaklaşık 9 milyar lira zarar ettiği saptandı.
22.04.1993 tarihli başka bir teftiş kurulu
raporunda da BYS Yönetim Kurulu'nun. ge-
nel kurulun reddettiği bir arsa alım ışini ger-
çekleştirdikleri bildirildi.
Bu raporun ardından Posta tşletmesi Tef-
tiş Kurulu. Ulaştırma Bakanlığı'na 16 Ara-
lık 1997 tarihinde yaptığı başvuruda, yasa,
tüzük ve yönetmeliğe aykın davranmakla
suçlanan BYS yönetim ve denetim kurulu
başkanlan ile üyeler hakkında soruşturma
açılmasını istedi.
Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir adına
Müsteşar Yardımcısı Ahmet Bakı tarafından
verilen yanıtta. sandık tüzüğü gereği "Llaş-
tırma Bakanlığı'na ne denetim yetkisi ne de
Posta İşletmesi müfettişlerinin denetim yap-
ması hususunda görev verilmiştir" denıldi.
POLİTtKA GÜ1VLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İşkence
"Şiddet şiddeti, kin kini doğurvyor..."
TBMM İnsan Haklan Komisyonu Başkanı Se-
ma Pişkinsüt böyle söylüyor...
Toplum olarak, hem şiddet hem de kini seviyor
muyuz?
Evet!..
O zaman işkenceyi nasıl önleyeceğiz?
Bir toplum düşünün ki yargısız infazlara alkış tu-
tuyor, katilleri omuzlara alıp gecenin karanlığında
haykınyor:
"Türkiye sizinle gurur duyuyor..."
Sema Pişkinsüt, Güneydoğu izlenimlerini akta-
nrken şöyle diyor:
"Irkçılığa dayalı isyan olan biryere, ırkçı yöne-
tici gönderilmemesi gerekiyor..."
DSP'Iİ Pişkinsüt böylece bize göre bir gerçeğin
altını çiziyor:
"Irkçı bir tutum, kin ve nefretin tohumlannı atar,
sevgiyi, kardeşliği, barışı engeller..."
Türkiye yıllardır işkenceyi, faili meçhul cinayet-
leri tartışıyor, yaşam hakkının önemsenmediği
üzerinde duruyor...
İşkence ve faili meçhul cinayetler Türkiye'nin
ayıbt değil mi?
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den Baş-
bakan Mesut Yılmaz'a dek sağda, solda tüm si-
yasetçiler işkenceye ve yargısız infaza karşı, ama
bir sonuç alınamıyor...
Demokrasi bir yaşam biçimidir...
Demokrasilerde işkence insanlık suçudur, gü-
venlik güçlerinin görevi ev basıp insanları öidür-
mek değil, yakalamaktır...
AmaTürkiye'de bunun tam tersi oluyor, gence-
cik insanlar yakalanıp sorguya teslim edileceği
yerde delik deşik edilip öldürülüyor...
O zaman, yargıya ne gerek var?
Polis işkence aygıtlanna çeşitli gerekçeler gös-
terirken, siz işkenceyi nasıl önleyeceksiniz, Tür-
kiye'nin üzerindeki kara lekeyi nasıl yok edecek-
siniz?
• • •
TBMM insan Haklan Komisyonu üyeleri, Gü-
neydoğu'da yetkililere soruyorlar:
"Sorgulamayı nasıl yapıyorsunuz?"
Yetkililer:
"İnsan haklarına saygılı bir biçimde, suçu işle-
yip işlemediklerini soruyonız..."
Acaba bu yanıta TBMM İnsan Haklan Komis-
yonu üyeleri gülümsediler mi?
Milletvekilleri tutuklu ve hükümlülerle de görüş-
tüler. Onlardan 'işkence öyküleh' dinlediler...
Ya sorgu odaları nasıldı?
Komisyon üyeleri sorgu odalannı pınl pırıl bul-
dular...
Her taraf badanalanmış ve temizlenmişti...
Yalnız ilginç görüntüler komisyon üyelerinin gö-
zünden kaçmadı...
Sorgu odalarının yanında bazı bölmeler vardı ve
kapıları kilitliydi...
TBMM insan Haklan Komisyonu üyeleri yetki-
lilere sordu: ' ' |
"Buralarda ne var?" , ,-
"Kullanılmayan malzemeler..." ' '
Kapılaraçıldı... '" "'
Üyeler şaşkınlık içindeydi:
"Nedir bunlar?"
Yanıt:
"Kullanılmayan araçlann lastikleri, tuvalet aç-
mak için kullanılan sopalar..."
Üyeler gülmeye başladı:
"Ama sopalar tertemiz..."
Sorgu odalannın tabanında halılar seriliydi...
Üyelerden biri "Halıları kaldırın" dedi. Halılar
kajdınldı...
Üyeler:
"Nedir bunlar?"
Yanıt:
"Elektrik ve telefon kablosu..."
"Ne işe yarar?"
"Telefon ve elektrik kablolan zaman zaman işi-
mize yanyor. Onlan kopan telefon hatları, elekt-
rik kesilmeleri için elimizde tutuyoruz..."
• • •
Türkiye'de işkencecilerden hesap soruluyor
mu?
Ne 12 Mart'ın, ne 12 Eylül'ün işkencecilerinden
hesap soruldu ne de bugünün işkencecilerinden
hesap soruluyor...
12 Mart'ın işkencecileri 1973 seçimlerinde 'par-
lamento çatısı' altına girdi, 12 Eylül'ün işkenceci-
leri ise vali, emniyet müdürü yapılarak ödüllendi-
rildi...
Oysa, işkence insanlık suçudur!..
Bizde ise 'işkence'nln adı ne yazık ki 'kötü mu-
amele' olarak tanımlanıyor...
Türkiye, "İşkence ve İnsanlık Dışı ya da OnurKı-
ncı Davranış veya Cezanın önlenmesine İlişkin
Avrupa Sözleşmesi"n\ 26 Şubat 1988'de onayla-
madı mı?
Türkiye'de işkence hâlâyapılıyor!.. Türkiye tüm
dünyaya rezil oluyor!..
E. Posta: Hikmet.Cetinkayacraksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
IRMIKI AYDIN ENGİN C A G D A S Y A Y I N L A R I
Siz de Time dergisinin ayıp
ettiği kanısında mısınız?
Yanıtınız "evet" de olsa,
"hayır" da olsa, şimdi de ikin-
ci soruyu yanıtlayın:
Time dergisi bu ayıbı ne za-
man etti?
"20. Yüzyılın En önemli
Isimleri" konulu bir okuyucu
anketi düzenleyip, bu anketin
"Liderier ve Devrimciler" bö-
lümünde 1 milyon 196 bin 121
oy almasına rağmen Musta-
fa Kemal Atatürk ü listeye
koymamakla mı, yoksa...
Yoksa böyle bir anket dü-
zenlemekle mi?
Time'ın ciddi tiraj sorunları
var. lletişim teknolojilerindeki
devrimsel nitelikli sıçramalar-
la görsel medya (TV) bütün
yerküreyi sarınca, uluslarara-
sı pazarda at koşturan bütün
yazılı medyada bir tiraj buna-
lımı başladı.
Buna bir de "lnternet"\n ye-
ni bir iletişim kanalı olarak -ki-
milerince- beklenmedik yay-
Time Dergisi Ayıp Etti mi?
gınlığı eklenince, yazılı medya
iyiden iyiye zorlanmaya başla-
dı.
Time, bunlardan en çok et-
kileneni. Derginin uluslararası
pazardaki reklam pastasın-
dan aldığı pay, dramatik oran-
larda düştü, düşüyor.
Time tirajını arttırmak istedi
ve harika bir yöntem buldu:
1997'den başlayıp 2000 yılına
kadar sürecek bir anket! Ulus-
lararası ilgi toplayabilecek ve
uluslararası katılıma olanak
tanıyacak bir anket!..
Önemli olan Time'ın tirajının
artmasıydı. Arttı. Dünyanın
çeşitli ülkelerindeki okuyucu-
ların ve "yeni" okuyuculann
"ulusal duyguları" kabartıldı;
rekabet duyguları kışkırtıldı;
yarışma hevesleri kamçılandı
ve...
Ve Time kazandı!
Çünkü tiraj arttırma numa-
rasını iyi kılıflayıp, okuyucula-
rına "/y/"yurturdu.
Türkiye'de yutanlann bir ke-
simi yutup yanıtlamakla kal-
madılar, başkalarını da işe
koşmak üzere kolları sıvadılar.
Kolları sıvayanlardan kimi
medya gruplanm anlamak
mümkün. Oniarın hesabı "77-
me'da pişer, bize de dü-
şer"den ibaretti. Kimileri ise
yarışa Atatürk'ü sokarak ide-
olojik tercihlerini saçma bir
parkura çektiler.
Arada, bilgisayarını otoma-
tiğe bağiayıp Time'a "Atatürk
oyu" yağdıran ve bu yapay
oyları marifetmiş gibi televiz-
yonların anahaber bülteninde
sergileyen alaturka uyanıklar
da çıktı.
Hatta dairesinde bilgisayar-
dan anlayan, "Internef'ten
haberli birine yaklaşıp "Yahu
şu Time anketine daire olarak
katılsak iyi olacak. Nasılyapa-
cağız" diye akıl danışan, ar-
dından çalışanlan ankete ka-
tan ve en ardından üstü duru-
mundaki yöneticiye rapor su-
nup takdir bekleyenlere de
rastlandı. (Köyişleri Bakanlı-
ğı'ndaki, Time'ı yazıldığı gibi
okuyan. Atatürk'ü bütün ka-
tegorilerde, örneğin "Yüzyılın
Sanatçıları" kategorisinde fi-
lan da yarışa sokan müdürle il-
gili anekdotlar hâlâ anlatılıyor).
Peki şimdi ne oldu?
Mustafa Kemal, Time dergi-
sinin "Yüzyılın Liderleri ve
Devrimcileri" kategorisinde ilk
20'ye giremedi diye "büyük",
"değehi" ve yüzyıla damgası-
nı vuran bir siyasal ve tarihsel
kişilik değil mi artık?
Balkan ve 1. Dünya savaş-
lanndan hem yenik hem de
ölümüne yorgun çıkmış bir
halkı, kimi kez "halka rağmen"
örgütleyip bir bağımsızlık sa-
vaşı başlatan ve savaşı tartış-
masız biryengiyletaçlandıran;
ardından çok daha zorlu, çok
daha çetrefil ve karmaşık bir
"kalkınma - aydmlanma - sa-
nayileşme" atılımını örgütleyip
yürüten Mustafa Kemal'i bir
yarış atı gibi, çokuluslu bir
medya kuruluşunun anket dü-
meniyle tiraj arttırma strateji-
sine alet edenler, Mustafa Ke-
mal'i sevdiklerine sahiden ina-
nıyorlar mı?
Yoksa Mustafa Kemal'in sa-
nayide, kültürde, çağdaşlaş-
ma yolunda, yani yaşamın bü-
tün alanlarında artığı cesur
adımlara bugün ayak uydura-
madıkları için mi böylesi tica-
ri amaçlı anketlerin değirme-
nine su taşımayı mı yeğledi-
ler?
Galiba Atatürk'ü dostların-
dan korumak gerek. O nasıl
olsa, yapıp kotardıklanyla
düşmanlarının üstesinden
kendi geliyor.
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
IİİKMETÇCTIN1Ö»
SEVTMKINAÜRES1
BELU DEĞtL
2 BASI
3O0O30TL
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4. BASI
5H0O0TL
SANCILIYILLAR KU$ATILMI$
SOKAKIAR
4. BASI
350 0O0TI
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
600CO0TL
ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN
2. BASI
600 Tf. TL
DİN BARONUNUN KAZLARI
2. BASI
600O00TL
Â$IK KADINLAR SOKAĞI
2. BASI
8O0OO0TL
JERUT PAZARI
6OC0O0T.
SEVDANtN ADRESİ BELLİ DEĞİL
1.0OO.0OOTL
Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Caddesı No:39/41
(34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96