Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumhuriyetImtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orban Erinç
• Gene! Yayın Koordinatörü: HikmetÇe-
tinkava • Yazıışlcn Müdürü tbrahim
Yüdız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz
• Haber Meıken Müdürü. HakanKara
• Göreel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Daııışoğlu • tstıhbarat: Cengiz
Yıldnun • Ekonomı Mehmet Sanrç # Kültür
Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yûcdman
• Makaieler Sami karaören # Duzeltme Vbdullah
Yaaa • Fotoğraf Entoğan Köseoğlu •Bügı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu. tihan Selçuk
(BaşkanV Orhan Erinç, OkUy
Kurtböke. Hikmet Çetinkava.
Şükran Soner. Ergun Balcı.
tbrahim Yüdız. Orban Bursah,
Mustafa Balba\, Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısi Mustafa Balbay Atatink Bulvan No'
125, Kat:4.Bakanhklar-AnkaraTel: 4195020(7 hat),Faks:
4195027 • lzmır Temsılcısı. Serdar Kızık, H. Ziya
Blv 1352 S.23Tel:4411220. Faks-4419117«Adana
Temsılcisı: Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd 119 S. No: 1 Kat 1,
Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdürû Cstün Akmen •
K.oordmatör Ahıntt Korulsan #
Muhasebe. Böknt Ymer»ldare Hüsevin
Gfinr • lşletme Önder Çefik • Bıigı-
lşlem. Nail lnal • Bılgısayar Sıstem
Mûrûvet ÇBw • Saüş Fızfiet Knza
MEDVA C: • Yöncttm K.urulu
Başkanı - Genel MüdKj Cfilbin
Erduran 9 Koonhnazör Reha
tytnıan • Genel \Udu "Yirdımcısı
SevdaÇoban Tel 5:^ 07 53 -
51395 80-513846Wl,Fafa 5138463
Yayınalayan ve Basan: Yeni Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş
TûAocagıCad 39'41 Cağaloglu Î4334 ISL P K 2 4 « Ulanbul Tel (0,212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95
5NİSAN1998 tmsak: 5.05 Güneş: 6.35 Öğle: 13.14 tkindi: 16.48 Akşam: 19.39 Yatsı: 21.04
Turist
çobanlığı seçti
• NEVŞEHİR
(Cumhuriyet)- Kentten
kaçan insanlann köy ve
kasabalara olan ilgisi
artarken. Fransız Yann
Victor da Kapadokya
Uçhısar'da yaşamayı seçti.
Strasbourg yakınındaki
Melz kentinde yaşayan 26
yaşındaki Victor, 5 yıldır
turist olarak geldiği
Kapadokya'ya yerleşmeye
karar verdi ve çobanlık
yapan Mehmet Kırfaz'a 60
koyunla ortak oldu.
Müslüman olduğunu ve
yörede yaşayanlann
kendisine "Yakup" adını
verdiklerini belirten
Viktor, ortağı Mehmet
Kırfaz ile yedi aydır
koyunlara baktığını ve
otlatmaya çıktığını söyledi.
Fotoğraf
yarışması
• Istanbul Haber Servisi -
îstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nce 5 Mayıs
1998tarihinde
başlatılacak. Trafık Haftası
etkinlıklen çerçevesinde
yazılı ve görsel medya
mensuplan arasında renkli
fotoğraf yanşması
düzenlendi. Son katılma
tarihı 25 Nisan Cumartesi
günü olan yanşmada
eserlerin son
değerlendirmesi 30 Nisan
Perşembe günü yapılacak.
Halk maden işletmesinin kapatılmasını istiyor
Bergama'nın
gözü bakandaASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR- Bergamalılar: Danıştay'ın. al-
tın madenine verilen Çevre Bakanlığı iz-
nini iptal eden tzmir ldare Mahkemesi'nin
karannı onaylamasmın ardmdan madenin
kapatılmasını bekliyorlar. "Madenin ka-
patilmasTnayönelik üçüncü yargı karany-
la sevinen Bergamalılar. "Asü maden ka-
pablınca bayram yapacağız" diyorlar. Yet-
kililere "bayram sonunakadar" siire tanı-
yan Bergamalılar, madeni Çevre Bakanı
kapatmazsa kendilerinin kapatacaklannı
söylüyorlar.
Danıştay'ın son karan Bergamalılan se-
vindirdı, ancak "devlete olan güvensizfiğr
gidermedi. Yaklaşıkbır yü önce 13 Mayıs'ta
Danıştay'ın Izmir ldare MahkemesPnin
karannı bozmasının ardından büyük bir
coşkuyla kutlamalar ya-
pan, ardından tzmir lda-
re Mahkemesi'nin Danış-
tay'ın karanna uymasıy-
la ikinci bir sevinç yaşa-
yan Bergamalılar, her yar-
gı karanndan sonra sevi-
nip hayal kınklığına uğ-
ramaktan yorgun düşmüş-
ler. Danıştay karannı ha-
lay çekerek kutlarken
"temkmffler" ve yetkili-
lerin, şimdi "nasıl bir ma-
zmfin ardına sığınacaklannı merak edi-
yorlar. Muğla'daki üç termik santralın ka-
patılmasına yönelik Danıştay karannı "Tûr-
kiye'nin enerjiye ihtiyaa var" gerekçesıy-
le uygulamayan yetkililerin, şimdi de "Tür-
kiye'ninalbnaihtiyaa var" gerekçesine mi
sığınacaklarını soruyorlar.
Madene verilen izni iptal eden lzmir lda-
re Mahkemesi'nin karanndan sonra Da-
nıştay'a temyize giden Çevre Bakanı İm-
ren Aykut'un. "Yargı süreci henüz sonuç-
lanmadı. Madeni kapalmak için Danış-
tay'ın temyize yönelik karannı bekleyece-
$z" sözlerini anımsatan Bergamalılar. şim-
di bakanın bu sözûnü yerine getirmesini is-
tiyorlar. Bergamalılar, bayram süresince
"sessiz bir bekleyiş" içmde olacaklannı.
ancak mücadelelerinin, maden kapatılınca-
• Damştay'ın siyanürle
ilgili karan Bergama'da
*temkinli' bir sevinçle
karşılandı. Çevre
Bakanhğı'na madeni
kapatması için bayram
sonuna kadar süre tânıyan
Bergamalılar, aksi takdirde
madeni kendilerinin
kapatacağını belirtiyorlar.
ya kadar süreceğini vurguluyorlar.
Bergamalı yurttaşlardan eski ÖDP llçe
Başkanı Birol EngeL bundan sonra yargı ka-
rannın uygulanması için hükümete top-
lumsal baskı yapılacağını, köylüleri tem-
silen muhtarlar ve yerel önderlerin, Türki-
ye'deki diger kitle örgütleri ve çevreciler-
le bırlıkte kitlesel bireylem planladığını söy-
lüyor. Engel. yöre halkının bu yargı kara-
nnı sahıpleneceğinı ve siyasi iradeye bas-
kı yapacağmı vurguluyor.
Çamköylü Mat Bektaş. "Biz arnk dev-
let adamlanna güvenimizi \ itiriyoruz. Bir
an önce yargı kararaun uygulanmasını is-
tiyoruz. Bu işi arök halletsinler. bu iş sona
ermelLsabır taşıçatiıyor" diyor. Bektaş, sı-
radan bır ^rttaş olarak suç işlese ve hak-
kında mahkûmiyet karan verilse hemen
uygulanacağını, ancak madenci şirket Eu-
rogold hakkındaki yargı
karannın uygulanacağın-
dan şüphe duydugunu be-
lirterek. "Hukuk. herke-
se karşı başka başka mı
uygulanacak bu ülkede.
şahsa özel hukuk mu var?
Mahkeme bir karar veri-
yorsa herkes buna uyma-
h. Hukuk, cumhuriyetin
birkuraüdeğUmi?''"diye
soruyor.
Bergama Belediye Baş-
kanı Sefa Taşkın. halkın "temkinli'' bir se-
\inç yaşadığını belirterek şunlan söylü-
yor:
"Maden kapanlmadıkça, bölgedeki hu-
zur yerine gtlme>ccek. Daha önceki \argı
karaıian uygulanmadığı için halk tam an-
lamıyla huzura kavuşamadı.Çevre Bakan-
hğu artık Eurogold madenciliğin temsika-
liğini >apmamalı. gelip madeni kaparmab-
dır. Artık elimizde Türkiye Cumhurhe-
ti'nin en >üksek \argı makamının karan var-
dır \t bu nedenle artık madenin buradaki
\ariığı da yasadışıdır. Hemen şimdi Çevre
Bakanı İmren Aykut ve İ/nıir\ âliliği bu ma-
deni kapatmaiıdır. Bu. anayasanın gereği-
dir; uygulama>an. anayasa\a karşı suç iş-
ler. Netkililcr madeni kapatmazsa bizkapa-
tacağız.''
" t n Zeki Triko. 1998 Imaj Katalo-lairiKO g
lerden güzeüeri bir araya getiriyor. Bu ydki kataJogda. Miami'de >aşa\an ve
kimsesiz çocuklara yardımlanyla tanınan Meksikalı manken Aurora'run da
bulunacağı bildirildi.Zeki Iriko'nun.Barbadosadasındakiçekimlerisırasın-
da \erii çocuMaıia ilgilenen Meksikalı metez mankenin. Türkiye'de çocuklar
için düıenlenecek defilelere kanlabileceği öğrenildi.
Tuna ve Ahunbay görevden alındı
Korumacılara
kurul kapalı
Haber Merkezi - Kültür
Bakanı lstemüıanTatay üç ay
önce kendi görevlendirdiği
lzmir Koruma Kurulu Baş-
kanı Prof. Dr. Numan Tuna
ile tstanbul Kurul üyesi Prof.
Dr. Zej-nep Ahunbay'ı görev-
den aldı. "Korumaa" üye-
lere yönelik bu uygulama.
korumacı çevreler tarafın-
dan "Kültür Bakanı'nın hu-
kuk ayıbır
' olarak değerlen-
dirildi.
ODTÜ Şehir Planlamacı-
lığı Bölümü öğretim üyesi
Prof. Dr. Numan Tuna, lzmir
1 No'lu Koruma Kurulu üye-
liği görevinden, Kültür Ba-
kanlığı'nca "dördüncü kez"
alındı. Tuna ilk olarak, Çeş-
me Yanmadası SİT kararla-
nnı alan lzmir 1 No'lu Ku-
rul'un Flkri Sağlar'ın kül-
tür bakanı olduğu dönemde
tümüyle feshedilmesi son-
rasında açtıgı davayı kazana-
rak görevine geri dönmüştü.
İkinci olarak, yönetmelik de-
ğişikliği yapılarak kurul üye-
lerinin görev süresinin iki
yıla indirilmesinin ardından
açtıgı davayı kazanan Tuna,
yönetmelığin yargı karany-
la iptal edilmesiyle yeniden
görevine iade edildi. Tuna,
üçüncü kez bir başka kuru-
la tayin edilmesi üzerine aç-
tığı davayı kazanmak üze-
reyken, geçen yıl aralık ayı
başında bakanlık tarafından
görevine iade edildi.
Kurul üyelerinin, bakan-
lık tarafından beş yıl olan
görev süreleri dolmadan gö-
revden alınabılmeleri için
"usulsüdük yapmışolmala-
n" gerektiğini anımsatan hu-
kukçular, Prof. Dr. Numan
Tuna için böyle birdurumun
söz konusu olmadığını vur-
guladılar. Korumacı çevre-
ler ise, Prof. Dr. Tuna'nın
görevden alınmasında,
SlT'leri yağmalamak iste-
yen kesimin etkilı olduğunu
savundular.
lzmir ÇevTe Hareketi Avu-
katlan'ndan NovanOzkan.
Kültür Bakanhğı'nın, "bu
haksız ve keyfi" işlemiyle,
REFAHYOL döneminde
başlatılan u
korumaa üyek-
ri sindinne* politıkasını sür-
dürdüğünü, lzmir Kordon
Yolu, Çeşme SİT alanlan.
Kuş Cenneti'nde kurulması
düşünülen liman gibi konu-
larda önemli kararlar alan
korumacı üyeleri tasfıye yo-
luna gittiğini söyledi.
Ahunbav da alındı
Izmir'de bu gelişmeler
olurken, lstanbul'da Tarihi
Yanmada (Suriçi) ve Beyoğ-
lu ilçesine bakan 1 Numara-
lı Koruma Kurulu üyesi Prof.
Dr. Zeynep Ahunbay'ın ön-
ceki hafta görevden alındı-
ğı öğrenildi. Prof. Ahunbay
da Prof. Tuna gibi önceki
dönemlerde kurul üyesiyken
REFAHYOL iktidannca gö-
revden uzaklaştınlmış, an-
cak Kültür Bakanı Talay ta-
rafından yeniden aynı kuru-
la atanmıştı. REFAHYOL
döneminden önceki kurul
üyeliği sırasında Suriçi'nde-
ki konımacı tavn ve Taksim
Camisi projesine karşı çık-
masıyla tanınan Prof. Ahun-
bay'ın bu kez "kendisini ata-
yan bakan tarafından" gö-
revden alınması "zamaıüa-
ma" olarak dikkat çekicı bir
döneme rastladı. Ahunbay' ın
çok özen gösterdiği "Suriçi
Koruma Planı" çalışması
Büyükşehir Belediyesi tara-
fından tamamlanarak kuru-
la sunulma aşamasına gel-
di. Ancak bu gelişmelerden
sonra plan, Ahunbay'ın üye
olarak bulunmadığı Koru-
ma Kurulu'nca incelenecek.
SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN
Trafik Yapılan son kontrollerde 1 milyon
araçtan 485 bininde alkollü veya
hatalı sürücüye rastlanmış. Bir
insanın alkollü, bilmeden, acemice dikkatsizce, boş
vermişçesine araba kullanması kendi için çok önemli
olmayabilir. O ktşi dünyaya öyle bakıyordur. "Boş ver
ya n'olucak?" felsefesini benimsemiştir. Tamam,
olabilir. Kötü, yanlış ama bu onun yaşamı... Ama
direksiyona geçince iş öyle değil işte. Onun yaşamının
yanı sıra senin, benim, bizim, hepimizin yaşamı söz
konusu oluyor. Çünkü yollar sadece böyle düşünen bir
sürücü için değil ki... Karşıdan da ben geliyorum... Biz
bu kültürü benimsemezsek, bir milyon aracın yansı
hatalı sürücüler tarafından yönetiliyorsa yandık. Hoş
zaten yanıyoruz ya... Trafik görevlileri de şaşırdı...
Biraz dikkat beyler ve özellikle hanımlar. (Hanımlar
kızmasın bana ama, bir araba kullanıyoriar ki
anlatamam. Kuşkusuz ıyi kuliananlan kasdetmiyorum
canım). Feminist karşrtı falan da değilimdir. Aman ha...
Beni güldürenler
Miyatro Vatandaş
Tiyatrosu'nu
kurmuştuk.YıM979.
Kenter Tiyatrosu'nda
oynuyoruz. Savaş
Dinçel, sahne amıri.
Ağn'dan bir çocuk
gelmiş, iş anyor. Savaş
da dayanamamış aldı
işe. Çay getirip
götürüyor... Birgece
Perran'la perde
arasında birer çay
içelim dedik. Söyîedik
çocuğa. Unuttu. Neyse,
oyunun ikinci perdesi
başladı. Perran'la ben sahnede masa başında
oturuyoruz. Bizim oğlan elinde çay askısıyla sahneye
girdi ve çaylan bırakıp çıktı. Bizde ne oyun kaldı ne bir
şey. Kıkır kıkır gülüyoaız. Oyundan sonra çektim
keratayı kenara: "Oğlum sen ne yaptın, hiç sahneye
girilir mi" dedim. Çocuk "Çay istemiştiniz, ben Savaş
ağabeye sordum, neredeler diye. O da "Sahnedeler
evladım git ver çaylanm" dedi. Ben de getirdim dedi.
Mizahın öztürt<çe adı
gülmece. Aziz ağabey
hep bu sözcüğü
kullanırdı. Mizahı biraz abartan kişıdir. Bu abartıyı
bilinçli yapar. Yapar ki karşısmdaki kişi "yok canım o
kadar değil" desin... Bunun yanıtı bir yeni soruyu
getiriyor ve insanı düşündürür. "O kadar değilse ne
kadar?" Yani ortada bir şeyler var ama o kadar değil...
Tamam işte. Mizahçı hedefine ulaşmıştır. Ne kadar
olduğunu düşündürür insanlara... Güzel abartan
mizahçılan severim. Aziz Nesin'i o yüzden çok
severdim. (Aynca) Çok güzel abartırdı. Benim hastalık
hastalığımı abartırken "Tek üzüntüsü meme kanserine
yakalanamamak korkusudur" diye kitabıma önsöz
yazmıştı... Okulun iyi gidiyor usta... On milyann
üstünde para toplandı. Meğer ne kadar çok sevenin
varmış?.. Yüzde 40'ın çok üzerinde.
B u y ı
' d o k s a n ı n c ı
y'1
Vefa'nın. Koca bir
camia. Ben Vefa'daspora başladım. O
zamanlar birinci ligin güzel bir takımıydı.
Şimdi amatör kümedeyiz, Beden Terbiyeşi Bölge
Müdüriüğü, stadı kulübün elinden almış. Üç yıldır
üçüncü lige son maçta çıkamıyor Vefa. Bir sürü dolap
dönüyor. Bu yıl gene şampiyon olduk ve Kjrklareli'nde
terfi maçlan başlıyor. llgilileri, hakemleri uyanyoruz.
Gene bir terslik olursa elimiz iki yakanızdadır,
haberiniz olsun. Ben, Uğur Dündar, Kemal Sunal bu
işin peşindeyiz. Duyururuz.
Gülmece...
27 Mayıs
"Sanıklar getirildiler. Bağlı olmayarak yerierinı
aldılar. Müdafileri hazır, açık olarak duruşmaya
başlandı." ...Bu sözler Yassıada Yargıcı Salim
Başol'un tok sesinden radyo aracılığı ile butün
yurda duyurulurdu. Artık kanıksamıştık onun
"haaaazır" demesini. Devrin cumhurbaşkanı,
başbakanı ve bakanlan ve tüm milletvekilleri
yargılanıyordu. Ne yapmıştı bu insanlar? O devirteri
yaşamış biri olarak ilk aklıma gelen bir iki olayı
sıralayayım: 6-7 Eylül olaylannı organize edip,
başta Istanbul olmak üzere ülkeyi birbirine katmış,
ne kadar azınlık yurttaşımız varsa, ölümle karşı
karşıya gelmiş ve hatta mallannın yanı sıra canlannı
yitirenler olmuştu. Hükümet bunu, sırf kamuoyunun
Çocuklar için
Sevgili arkadaşlar...
Televizyon izlemekten
kitap okumaya da zaman
ayırdığınızı biliyorum.
Sizler için bir şiir yazdım.
Adı: Kitap. Buyrun bunu
da okuyun. Sevgiyle...
Kitap
Kitaptan öğrenir insan her
şeyi / insanı / hayvanı / ve
de bitkiyi. sevgiyi /
sevmeyi / ve sevilmeyi /
kitaptan öğrenir / insan
her şeyi.
dikkatini dışan çekmek için yapmıştı... Radyolar her
gün Vatan Cephesi'ne giren ölü, diri, insan, hayvan
adlannı milletin radyosu sayılan tek organdan,
hükümetin organı olarak duyururdu. Topkapı'da
Ismet Inönü'yü taşladılar ve linç etmek istedi
DPIıler. Kenan Bayraktar adlı binbaşı kurtardı
paşayı. Akrabamız olurdu. Evde anlatmıştı bize
olayı. Bir başka binbaşı da Kayseri'de kurtardı
Inönü'yü. DP, Ismet Paşa'nın Kayseri'ye girmesini
emirle yasakiadı. Aracı durduruldu. lnönü de indi
araçtan ve yürümeye başladı. Asker silahını
doğrulttu. Inönü, askenn başındaki binbaşıya "Beni
vuracak mısınız" diye sordu. Binbaşı da başını öne
eğdi. Karşısmdaki her ne kadar muhalif partinin
lideri ise de Kurtuluş Savaşı'nın iki numaralı adamı,
paşası lnönü idi. "Estağfurullah Paşam" diyebildi...
28 Nisan'da, gözlerimin önünde Beyazıt
Meydanı'nda bir genç öldü. Tankın altında
ezilerek... Tüm bunların nedeni iktidan elinden
bırakmak istemeyen DP ve onun hükümeti ıdı... Biz
bunlan yaşadık. Sonra 27 Mayıs oldu ve bu
insanlar, Yassıada'da yargılanmaya başlandı.
Buraya kadar her şey böyle seyretti. Ama üç idam,
bence bütün 27 Mayıs'ı bir anda silip süpüren bir
karar olmuştur. Çünkü kimsenin kimseyi asmaya
hakkı yok. "Asmayalım da besleyelim mi" bunaklığı
ise 12 Eylül'ün bir simgesıdir. Anlayacağınız,
darbeler kansız olarak amaçlansa bile sonunda kan
oluyor... Bu yazı pekala 27 Mayıs'ta yazılabilirdi,
ama benim aklıma nisanda geldi. Şimdi ne olacak?
Yazmayalım da bekleyelim mi yani?...
Banş Ertürk, Cumhuriyet'in
çıkarmaktaolduğu Dinozor
Mizah Dergisi'nin yazan. "Cumhuhyet'in kendi
çıkarttığı dergiye sahip çıkmadığını, gazetede tek
satır bile geçmediğini" yazarak şikayet ediyor.
Canım kardeşim... Sen bu gazeteyi hiç
tanımamışsın. Ben üç yıla yakın bir süredir, tek
kuruş almadan bu gazeteye hizmet vermeye
çalışıyorum. Aynca da bir sanatçı yanım var. Sen
Cumhuriyet'te bugüne kadar tek satır Müjdat
Gezen haberi duydun mu?.. 17 kez ödül aldım.
Sadece biri fotoğraflı çıktı o da yanımda Deniz
Baykal var diye.
Anlayacağın gazetenden böyle şeyler bekleme.
Ben söyleyeyım ki: DİNOZOR en iyi en onurlu
mizah dergisidir...
Onunla arkadaşlığımız çok
eskilere dayanır. Onun bundan
her ne kadar haberi olmamış ise
de biz Çetin Altan'ın yazılanyla
büyüdük. O nedenle taa eski
zamanlardan bu yana arkadaşız.
Geçenlerde telefonda
konuşuyoruz. "Yazılannı
okuyorum, pörsümedi, insan
tekrara düşer, zor iştir, sen
düşmedin" diye beni övdü. O
zaman, beni bu denli öven birini
ne diye portre yapmayacak mışız.
Şaka bir yana Çetin Altan bir
kalem ustasıdır. Onun tarafından
beğenilmek onurdur. O özel
biridir. Bir kere hiç "anladın mı"
demez. Neden demez? Çünkü
"anladın mı" demek, karşıdaki
kişiyi aşağılamak anlamındadır. O
bunu bilir. O nedenle
"anlatabiliyor muyum" der.
Kibardır, bilgilidir. Ummandır.
Çapkındır ve iyi masa adamıdır.
Içki masasında pek kimseyi
konuşturmaz ama ne kadar
dogru bir şey bu. Çetin Altan gibi
biri konuşurken neden başkalan
konuşacakmış ki?.. Oğlu Ahmet,
Portre
bizim MSM'nin öğretmenidir.
Öğrencilen onu çok severter.
İyi bir babadan yetışmiş
olmanın verdıği bilgi ve bilgelikle
ders öğretir. Çetin Altan
çocuklarını iyi yetiştirmiş bir
babadır da. Zekidir, çok zekidir.
TBMM'yi ilk kez "seviyelı
olmaya" çağırmış bir misyon
adamıdır... TİP milletvekili iken
radyodan yapılan Meclis naklen
yayınında: "Seviyeli olalım beyler
seviyelı" demesi ve Meclis içinde
öldürülmeye kalkışılması
unutulmaz olaylar arasındadır.
Çetin Altan'ı seviyorum. Çünkü
hem aydın hem aydmlık...
Pazarın
fıkrası
Geçen hafta Cem Özer
geldi okula. Son uydurduğu
fıkrayı anlattı. Finali
oturtamamış. Biriikte bir
kültürel çalışma yaptık ve
"Son Clington Fıkralan"na en
yenisini ekledik. Size de
anlatayım. Biraz dekotte ama,
hem Clington'ı anlatacak
hem dekolte olmayacak, bu
da olanaksız... Clington,
Beyaz Saray'daki odasında
nefis saksofon çaltyormuş. O
sırada izleyiciler arasında
personelden Cessica da
varmış. Hani fiörtü denilen kız.
Solo bitiminde Cessica
alkışlamış ve "Agzına sağlık
Bill" demiş. Clington da kıza:
"Senin de" demiş... Ne kadar
ayıp.
Mars
Mars'ta hayat var mı?.. Belki
vardır kımbilir. Bunu türkücü
Mustafa Topaloğlu'na
sormak gerekiyor. Eskıden
tanırım onu. Tatlı bir adamdır.
Geçenlerde karşılaştık. Bana
"Nerelerdesin abi" dedi. Ben
de "Valla senin bilmen lazım"
dedim... Öyle ya. bu kadar
zamandır uzaylı...
Her şeyi biliyor.
Ahmet-Naşide
Ahmet Kaya o türküyü ilk
okuduğunda hep annem
gelirdi aklıma. "Hani Benim
Gençliğim Anne..." Ben ne
zaman tutuklansam, annem:
"Uğraşma böyle şeylerle
vatanı sen mi kurtaracaksıiı"
diye nasihat ederdi. Oysa ben
kısa sürede çıkar, gelir
anneme sarılırdım. "Üzülme,
önemli değil, bak yanındayım"
diye. O türküyü çok severim.
Özgün beste de deniliyor ama
bana hep güzel bir türkü
olarak görünür. Naşide
Göktürk yeniden
seslendirmiş. Ârkada da düz
konuşmalar Ahmet Kaya'nın
tok sesinden. Bence mutlaka
dinleyin. O kadar güzel ki...
"Duvahar konuşmuyor
anne..." Ama türküler de
susmuyor...
MSM OYUNCULARI MELİH
CEVDET ANDAY'IN
"İÇERDEKİLER" OYUNUNU
ÇARŞAMBA, CUMARTESİ,
PAZAR ZİVERBEY'DEKİ MSM
SADIK ŞENDİL SALONU'NDA
OYNUYORLAR... İZLEYİN
348 80 73
Aziz Nesin llköğretim Okulu
Ahmet Tunca: 2 milyon, Ayten Demiren 2
milyon, Betül Bulgulu: 1 milyon, Halide Aksoy:
1 milyon, Gülcan Tunca: 2 milyon, Melike
Gerçeksever: 1 milyon, Mediha Canlı: 1
milyon. Mustafa Yalçın: 1 milyon, Kemai
Yener: 2 milyon. Oktay Bıyiklıoğlu: 1 milyon,
Özgür Büyükyıldırım: 1 milyon, Uğur Yener 5
milyon, Nedime Yücel-Sevinç Yıldınm: 15
milyon... Hepınıze teşekkürler. Uğur Kahraman:
10 milyon.
GÜM ve Kandemir
Dün gece
Kandemir'le
bizim evde
gülüştük durduk.
GÜM'ü ilk
kurduğumuz
günler, çektiğimiz
sıkıntılar,
mutluluklar,
paylaşılan başan
ve tatsızlıklar. Ne
güzel günlerdi
onlar... Gene
güzel. Ama
Kandemir'le aynı
çatı altında
çalışmak çok
zevklidir. Hiçbir
sorununu işe
getirmez. GÜM'ün kapısına bir yazı asmıştm:
"Üzüntünüzü portmantoya asın" diye. Çüntö orada
mizah üretilirdi. Herkesin özel sorunlan olur Ama bunu
işyerine, hele gülmece üretilen bir yere geti-nek
olmaz. Orada çalrşanlann tümü bunu beninsemışlerdi.
Ne güzel günlerdi onlar...
Pazarlık ve duvarlık sözler
Yükseklik korkunuz varsa, pek fazla başanlı
olamazsınız...
Yorgunluk
Bu, bahar yorgunluğu falan değil... Benimk "Acaba
başka/an ne der" in yorgunluğu... Yıllann oruzlanma.
bıraktığı cinsten. Kaç yıl var içimden geldiğ gibi küfüar
edemiyorum. Kaç yıl oldu burnumu karıştıranayalı...
Ve duvar dönüp en sıkışık anımda rahatlaycnayalı...
Oysa ne kadar insanca şeyler bunlar? Herks yapryoBr,
ne olacak yani?.. Ne var bunda?.. "Acaba şöyle
davranırsam görenler ne söyler" baskısını İmse içan
dilemem. Ya bende bir şey var, ya da bencfc..
Bana gelenler. KİTAP: Ergun Sav:
Bebeleri, Hüseyin Yurttaş: Aşklann Gizli ^
Aytül Uncu Akal: Beni Bırakma Hayat, Ahnet Ozenr
Aşkın Taç Yaprağı- Çorum Karikatür Yanşmsı
Albümü. DERGİLER: Çorum Çevre Dergisı 'Vskeri
Müze Yazma Eserier Kataloğu, Dirim Özgükuş
(Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ayın
Organı) 414 90 78 (Islahevindeki çocuklara s
sağlayarak yaşama yeniden kazandırmayı inaçlayar-ı
bu vakfı destekleyelim).
Şimdi tam fıdan dikme zamanı.
348 80 73-346 5109