Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 NİSAN 1998 CUMA CUMHURtYET SAYFA
KULTUR 13
Martin Scorsese'nin gözünden yıllardır sürgündeki Tibetli 14. Dalay Lama'nın öyküsü
Banş atlanmım ıızuıı savaşımıGörkemli karlı doruklarla bezeli
dağlarla kuşatılmış, çevreden kopuk,
genellikJe 3000-3500 metre yükseklik-
teki, 'dünyamn çaüsı' Tibet'e ve sür-
gündeki önderi 14. Dalay Lama'nın sı-
radışı yaşaraına ilişkin 'Kundun', kuş-
kusuz günûmüz Amerikan sineması-
nın ana damarlanndan, yönetmen
Martin Scorsese'nin perdelerimize ko-
nuk olan (şimdilik) son eseri. (Şimdi-
lik dememizin nedeni, son dönemde
biyografik fılmlere sardırmışa benze-
yen üstadın, bugünlerde, Tom Hanks' i
oynattığı ve Dean Martin in hayatını
aktardığı en son filmi 'Dino'yu, hanl
hanl, çalakalera bitirmektc oluşu.)
Filme adını veren Kundun, Dalay
Lama'nın eşanlamlısı bir sozcükmüş.
Dalay Lama ise ansiklopediye göre
dinsel iktidan Tibet, Moğolistan, Bu-
tan, Sıkiam ve Çin 'e kadar uzanan, Bu-
da(cılık) önderine verilen unvan, bilin-
digi gibi.
Mao'nun yuttuğu ülke: Tibet
Bugün gösterime giren' Kundun'da,
JamesHilton'un 1930'lu yillardaki ün-
lü 'Gaip Ufüklar' romanıyla neredey-
se özdeşleşmiş, tüm dünyadan tecrit
edilmiş, yeryüzünün alabildigine esra-
rengiz, kendine özgü bir yöresi olan
Tibet'teki dinsel ve siyasal iktidann ba-
şı 14. Dalay Lama'nın, gerçekten bir
romandan farksız yaşamöyküsünü an-
latıyor Martin Scorsese. Halkınm, ül-
kesinin kaderi küçücük omuzlanna
yüklenmiş 14. Dalay Lama'nın öykü-
sünü, ağır seyreden, durgun, dingin a-
ma epik özellikler göstercn, iki saati aş-
km, ilginç ve özel bir biyografik filme
dönüştürmenin üstesinden gelmiş üs-
tad.
Son dönemde her nedense sinemacı
milletine ilginç geliyorolsa gerek, yüz-
yıllann ötesinden çıkagelen, her daim
Kundun
Yönetmen: Martin
Scorsese / Senaryo:
Melissa Mathison /
Kamera: Roger
Deakins / Müzik: Philip
Glass / Yapım ve
Kostüm Tasarımı: Dante
Ferretti / Oyuncular:
Tenzin Yeshi Paichang,
Kunga J. Tenzin,
Gyurme Tethong,
Tenzin Thuthob
Tsarong, Tenzin
Trinkley, Tsewang
Jigme Tsarong, Tenzin
Chodon Gyalpo,
Tsevvang Migyur
Khangsar/1997ABD
(Umut Sanat)
şiddete kapılannı kapamış, gızemlı.
mistik Tibet külfürü. Bernardo Berto-
lucd'nin, Budizm hakkında sanki
Amerikaİılan kolay tarafindan bilgi-
lendirmek amacıyla çektiği ve birkaç
yıl önce seyrettiğimiz 'Küçük Buda'ya
da çok yakında göreceğimızi umduğıı-
muz Jean-Jacques Annaud'nun 'Seven
Years in Tibet' filmlerinin çizgisine
kolayca eklenebilir 'Kundun'.
Yüzyıllar süresince Batı uygarlığı-
nın kapsama alanının dışında. kendi
kabuklan ıçınde kalarak dünyadan tec-
rit edilmiş bir coğrafyada yer alan ba-
kir bir ülkeyi ve inançlı bir toplumu
karşımıza getiriyor 'Kundun' filmi,
135 dakika boyunca.
Farklı yaşlardaki Dalay Lama'yı de-
ğişik oyunculann oynadığı, oyuncu
kadrosu da profesyonel olmayan, ta-
nınmamış Tibetlilerden oluşrurulan
'Kundun un senaryosunu, sık sık baş-
vurulan gerçek Dalay Lama'nm da ki-
şisel katkısıyla, 'E.T.'nin senaristi.
Harrison Ford'un da kansı olan Melis-
sa Mathison yazıp ımzalamış. Şimdi-
ye kadar Amerikan altkültürünün
uzantısı niteliğindeki, genelde şidde-
tin, suçun, günahın. baskının ağır bas-
tığı, zehir zemberek filmler yapan
Scorsese ustanın bu kez şiddeti dışla-
yan. sevgiye odaklanmış, dingin bir
kültüre ve Buda muhabbetine kamera-
sını çevirmesinin ürünü 'Kundun',
1933 doğumlu Dalay Lama'nm yasa-
mından. küçücük yaşta 'keşfedildiği'
Wes Craven'den kana,şiddete, korkuya devam.»
Genelde tutmuş bir konunun,
suyunun suyunu çıkarmak şek-
linde özetlenebilecek 'devam
filmi' olgusunun, günümüzde
bezirgân Hollywood yapımcıla-
nnca nasıl gitgide körüklendiğı-
ni bir kez dâha örnekleyen, yep-
yeni iki fîlmden btrini yeğlemek
zorunda kalınca, 'Çığhk 2'yi
seçtik mecburen bu hafta. Bu
kez Fransız yönetmen Jean-Pi-
erre Jeunet'nin imzaladıği, bi-
limlcurgu türünün kilometre ta-
şı fılmlerinden 'AIien-Yaratıfc'
k]asiğinden(RkfleyScott, 1979)
türetilmiş ünlü Alien serisinin,
artık kabak tadı verdi dedirten
cinsten. hem vazgeçilmez Sigo-
orney VVeaver'lı, hem de VVTno-
tıa Ryder'lı dördüncüsünü gör-
mektense, WesCraven'in geçen
yıl beklenmedik bir gişe başan-
sma erişen 'Scream'inin, aynı
demirbaş kadrosuyla ve yine
düşük bir bütçeyle devammı
çektiği 'Çığhk 2'sine yollandık,
eşin-dostun da uyansıyla.
Bol kanlı görsd şölen
Seyircisini korkutmakla kal-
mayıp ürkütüp rahatsız eden,
yılgı veren, korku ve dehşet gü-
düsünü tırmıklayan, Amerikan
tarzı çizgi roman, rock'n'roll,
patlamış mısır ve coca cola kül-
türünün uzantısı fantastik Gore
Films-Kanlı Sinema akımının
en özgün ustalanndan, Freddy
Krueger'in de yaratıcısı Wes
Craven, geçen yıl MTV'nin
genç izleyicilerince yılın en iyi
filmi seçilmiş 'Scream-Çığhk'la
rurnayı gözünden vurmuştu.
Türün klasiklerini hatmetmiş,
Kevin YVilUamson adlı, yeni,
genç bir yazann sağlam senar-
yosundan çekilmiş 'Çığhk'ın
başansı üstüne artık alışıldığı
gibi. bir kez daha kollan sıvamış
yönetmen Wes Craven'in, yine
yönetmenle aynı rrekansı tuttur-
duğu anlaşılan Kevin William-
son'un senaryosundan çektiği
'Çığhk 2', ilk filmde sağ kalan-
lara yeni kahramanlar, katiller,
kurbanlar ekleyerek kotanlmış,
esprili, modern, yeni bir
'korko ve dehşet ririlde-
tnesi' denemesi.(Tırilde-
me'yi thriller anlamına
kullanıyoruz.)
Alışılmış deyişle soluk
soluğa izlenen, kan-şiddet
dozu belii bir düzeyde tu-
tulmuş, anlatımı, tempo-
su, mizahı tıkınnda bu de-
vam filmi, ilkinin bıraktı-
ğı yerden 2 yıl sonrasında
geçiyor. Tıpkı ilk filmde-
ki gibi, kimi diyalog ve
sahneleriyle ('Nosferatu'
gibi) bazı namlı korku kla-
siklerine yapılan gönder-
melerden geçilmeyen. çok
kahramanlı, kafa kanştıncı, çet-
refil görünen bir konuya daya-
nan, oysa aslında basit bir 'Ka-
til Idm?' entrikasına ve ustaca
filme yedirilmiş o 'fihn içinde
flhn'numarasına dayanan 'Çığ-
bk2'de, yine sağlıklı, güzel, öğ-
renci gençlerle dolu kampus
manzaralan, çılgın partiler, si-
nema tarihini nerdeyse yalayıp
yutmuş, çatlakımsı derecede
bilgiç fılmcilik okulu öğrencile-
ri, antik Yunan tragedyalanmn
yorumlandığı, ışık ve renk cüm-
Cıghk 2
Scream 2 / Yönetmen: Wes
Craven / Senaryo: Kevin
VVilliamson / Kamera: Peter
Deming / Müzik: Marco
Beltrami / Oyuncular: Neve
Campbell, David Arquette,
Courtney Cox, Jamie Kennedy,
Sarah Michelle Gellar, Jerry
O'Connell, Jada Pinkett, üev
Schreiber, David VVarner /1998
ABD (FilmPop-VVB)
büşü. deneysel tiyatro oyunlan.
özel hayat tecavüzcüsü, fırsatçı
televizyon habercileri, başrol-
deki kıza tutkun, salakımsı kah-
ramanı oynayan, katil(ler)in izı-
ni süren, özel koruyucu, özürlü
gibi aksak polisler, kafayı mut-
laka ekrana çıkıp TV'cilere
malzeme olarak para ve ün ka-
zanmaya takmış, hapishaneden
yeni salıverilen katıl zanlılan,
vb. gırla gidiyor.
Rating peşindeki. hırslı TV
habercisi kadının (Courtney
Cox) 'Çığhk'da seyrettiği-
miz cinayetlen konu edi-
nen. çok satan kitabından
filme çekilmiş 'Stab-Bı-
çak' adlı bir filmin özel
gösteriminde vahşice bı-
çaklanan, zenci bir çiftin
öldürülmesiyle seyirciyi
baştan tiril tiril tirildeten,
oldukça ürkünç bir biçim-
de açılan 'Çığhk 2', başlar
başlamaz tipik VVes Cra-
ven'vari bir kan dökme şö-
lenine geldiğimizi duyum-
satıyor.
îlk filmin sonunda yaşa-
dığı kâbusu atlatmışa ben-
zeyen Sidney (Çığlik'la
adını duyuran yeni oyuncular-
dan Neve Campbell), kendini
toplamış, tıp öğrencisi yeni bir
sevgili (Jerry O'Connell) edin-
miş ve üniversitede eğitimini
sürdürmektedir. iyi anlaştığı
zenci oda arkadaşı (EBse Neal),
hocası(David VVarner) ve çev-
resi. okulda sahnelenecek bir
Yunan klasiğinin başrolünde kâ-
hin Kassandra'yı oynamaya ha-
zırlanan Sid'e kolkanatgermiş-
lerdir zaten. Ancak medyayı
kampusa çeken, faili meçhul ye-
ni cinayetler Sid için iki yıl ön-
ceki kâbusun yeniden başlama-
sı demektir.llk fılmden gelen
karakterlerden olan, Sid'e de iç-
ten içe kesik. hımbıl polis (Gü-
zel Rosanna ve Patricia bacıla-
nn şapşal kardeşi, Arquette kla-
nından David Arquette yme ay-
kın bir karakter çizmiş) de, Sid'i
korumak için kızın tüm çevre-
sindekileri şüpheliler listesine
alacaktır. Malum boğuk, hırıln-
lı bir psikopatm telefon tehdit-
lerinin, görüntüsel ve sözel gön-
dermelerin de eksik olmadığı
filmde, ressam Edward
Munch'un ekspresyonist akı-
mın ünlü başyapıtı Çığlık tablo-
sundan esınlenilmış, siyah ku-
kuletalı, uzun bıçaklı, kara ha-
yaletimsi katil(ler)in. ilk filmin
sonunda Sıd tarafindan öldürül-
müş kötü gencin intikam için
harekete geçmış, katil, üşütük
annesince yönlendirilip TV'ci
kadm yazann kitabına göre uy-
gulanmış cinayetlen üstüne iş
tutan ve üçüncü filme de göz
kırpan, kanlı ve beylik bir fina-
le bağlanıyor 'Çığhk 2', beklen-
diği üzere.
Şoke edici bir kokteyl
Sid'in, canını kurtarmak uğ-
runa Lında Hamilton gibi(!) dö-
vüştüğü 'Çığhk 2', türe saygı
sunmaylaparodi arasmdaki has-
sas bir dengede seyreden ve tü-
rün meraklısmın ağzına bol ta-
rafindan 'kan' çalan. ustaca ku-
rulmuş ve anlatılmış bir korku
tırildemesi özetle. Şiddeti kış-
kırtma suçunun. filmlere ve
medyaya yüklendiği ya da anne-
babalara atıldığı görüşlere de y-
er vererek Munch'un ünlü res-
mini gözümüze sokarcasma
kullanan 'Ç^hk2', baştan sona
bir kan, şiddet, dehşet, çığlık,
şok kokteyli niteliğinde, Wes
Craven imzasını taşıyan, merak-
lısını kesecek cinsten, esprili,
şenlikli, cümbüşlü bir korku-
gerilim denemesi özetle. Baka-
lım şimdi üçüncü devam filmi
ne zaman gelecek?
1937'den, Tibet'in başkenti Lasa'daki
Potala sarayından kuzey Hindistan'a
sürgüne gittiği 1959'a kadar olan sü-
reyi kapsıyor.
Film 1959'dasonaeriyoramabizbu
tarihten sonra da 14. Dalay Lama'nın
bir türlü Çin tarafindan yutulmuş ülke-
sine dönemediğini sondaki açıklama
notundan öğreniyoruz. Yaklaşık 40 yıl-
dır Kuzey Hindistan 'da maiyetiyle sür-
günde yaşamayı seçen 14. Dalay La-
ma'nın son yıllarda başını kozasından
çıkanp ABD'yi fılan ziyaret ettiğini,
Rkhard Gere gibi Hollywood unlüle-
riyle haşır neşir olduğunu da biliyoruz.
Scorsese Çin'e savaş açıyor
1940'tan itibaren 14. Dalay Lama
olarak Tibet'e önderlik edecek olan,
Buda'nın tannsal ruhunun yeniden
doğduğu küçük yaştaki bir çocuğun,
gitgide gelişip büyüyen bir delikanlı-
nm ve halkının sorumluluklanm yük-
lenmiş, ülkesi 1951 'den itibaren Kızıl
Çin tarafindan, sessiz, tepkisiz kalan
Batılı ülkelerin gözü önünde işgal ve
istila edilmiş, yüreği Buda sevgisiyle
dolu, banşçı bir yetişkin Iıderin yürek-
ten bakışıyla anlatılmış bu filmini, bir-
kaç yıl önce 90'ına merdiven dayamış-
ken ölen annesi Catherine Scorsese'ye
ithaf etmiş yönetmen.
Gandhi'lerden. Nehru'lardan farklı,
Batt'nın oldukça geç keşfettiği, 20.
yüzyılın kendine özgü tarihi kişilikle-
rinden, (halen hayattaki) mistik bir Do-
ğu önderinin, 14. Dalay Lama'nın, ha-
yatını epik bir biyografik film boyut-
lannda hikâye eden 'Kundun', olduk-
ça ağır tempolu, uzun ancak yakın ta-
rihin bilinmeyen sayfalannı çevirmeye
soyunmuş, ilginç bir seyirlik olarak il-
giyle izleniyor.
Buda'nın onda yeniden doğduğu,
birtakım olağanüstü belirtilerle 2.5 ya-
şındayken ortaya çıkan, aslın-
da aJtsınıftan, kırsal kesim kö-
kenli. basit bir ailenin, çocuk-
luğunu doyasıya yaşayamayan
küçük oğlunun, 1937'de 14.
Dalay Lama olarak ülkenin ba-
şına geçmesinden. Başkan
Mao'nun Kızıl Çin'i tarafin-
dan Tibet' in 1951 'de göz göre
göre işgal edilerek resmen 'yu-
rulmasına' ve yakayı Çinlilere
kaptırmamak için çaresiz, ku-
zey Hindistan'a sığınmayı se-
çen genç ve toy Dalay La-
ma'nın uzun sürgün yıllanna
kadar geçen dönemleri yansı-
tan bu durgun, dingin filme,
baştan sona bir Martin Scorse-
se özeni ve ustalığı sinmiş yi-
ne de. Sessizlik ve gizemle ka-
nşık ağır bir ritmin attığı 'Kun-
dun'da, Çinlilerce doğranmış
yüzlerce Tibetlinin kanlar için-
de, üstüste yığıldığı, kocaman
bir Jackson PoUock resmi gibi
algılanan katliam tablosu gibi
etkileyici. yığınla sahne var.
(
Din halkJann zehiridir'
YENİ BAJLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR...
Zeus ve Roxanne
Yönetmenliğini George Mfller'm yaptığı
filmde başrolleri KatUeen Quinlan ve Steve
Guttenberg paylasıyorlar. Tom Benedek'in
senaryosunu yazdığı filmin konusu şöyle:
Zeus ele avuca sığrnayan bir köpek,
Roxanne ise dalgalarla yanşan çok akıllı bir
yunustur. Ayn dillen konuşmalanna
rağmen ikisi arasında güzel bir dostluk
oluşur. Bu dostluk, kendini işine adamış bir
deniz biyoloğu olan Mary Beth Dunhill
(Kathleen Quinlan)ile müzisyen Terry
Barnet (Steve Guttenberg) arasında da
güçlü bir arkadaşJığın doğmasına neden
olur. Zeus ve Roxanne, sevgiyi ve dostluğu
paylaşmayı seven insanlara ilham olabilecek
bir arkadaşlığı temsil etmektedirler.
Hercules ve Sherlock
Başrollerini Christopher Lambert,
Rkhard Anconina ve Phihppine Leroy
Beauheu'nün paylaştığı bu Fransız filmini,
Jeannot Szwarc yönetiyor.
Filmin konusu kısaca şöyle: Vincent
(Christopher Lambert) ve Bruno (Richard
Anconina), sahte para basımı ve dağıtrmı ile
uğraşan Antoine Santoni adındaki
Marsilyalı yeraltı mafyasının adamlandır.
Bir yükleme sırasmda meydana gelen
olaylar sonucu polis pek çok kişiyi ve
Antoine'ı yakalar.
Ancak ikili kaçmayı başanr. Mal, nhtımda
kalmıştır. Antoine, kaldığı hücrede
televizyon izlerken. Hercule ve Sherfock
adında iki köpeğin sahte para kokusu almak
için eğitildiklerini öğrenir.
Paranın yerini ancak bu köpekler sayesinde
bulabileceklerdir. Antoine, köpeklerden
neredeyse nefret eden iki adamına bu
görevi verir. Bu aşamadan sonra ikilinin
yaşamlanna gizli bir narkotik polisi olan
Marie'nin (Philippine Leroy Beaulieu)
girmesiyle olaylar iyice çıkmaza girer.
Çağlar ötesinin yoksul ko-
şullannda yaşayan ama inanç-
lı, başı dik ve tepeden tırnağa
'maneviyat'birtoplumla, Baş-
kan Mao'nun yönetiminde,
ayaklan üstünde dikilmeye uğ-
raşan, maddeci, çok kalabalık
kıta Çin'inin mücadelesini ek-
sen alan 'Kundun'da, Martin
Scorsese'nin bakışı yer yer
nesnellikten sapan, oldukça
Amerikancı bir bakış izlenimi
uyandınyor. Özellikle budist
rahiplerce Birleşmiş Millet-
ler'e de şikâyet edilmiş Çin'in
son derece kıyıcılaşıp acıma-
sızlaştığı sahnelerde ve olduk-
ça karikatürize edilerek tasvir
edilmiş Başkan Mao tipleme-
sinde.
Fas'ta adeta yeniden birebir
kurulan Tibet dekorlannın ya-
ratıcısı olan, yıllann deneyim-
li Italyan sahne ve köstüm ta-
sanmcısı Dante Ferretti'den
usta kameraman Roger De-
akins'e ve konuya cuk otur-
muş ruhani müziğıyle, nicedir
Budizme takıldığını ömekle-
yen besteci Philip Glas a ka-
dar uzatılacak isimlerin de kat-
kısıyla yönetmen Scorsese se-
yircisini yok olmanın eşiğin-
deki Tibet kültürüyle tanıştın-
yor kıyısından köşesinden.
Budacı öğreti gereği, dünya ni-
metlerinden annıp temizlen-
miş, nefsine hâkim, şiddet kar-
şıtı ilkelerinden ödün vermek-
sizin feleğin çemberinden geç-
miş Mao'ya ve Çinlilere karşı
pasif direnişini sürdüren saf ve
gencecik önder Dalay La-
ma'yla, Tibet'i zaman içinde
topraklan arasına katan, işgal-
ci, sömürgeci Komünist
Çin'in, 'Din, haiklann zehiri-
dir' diyen maddeci lideri
Mao'nun mücadelesine ve yıl-
larca sürüp günümüze kadar
gelen Tibet-Çin anlaşmazlığı-
na, alışılmış biyografik film
yaklaşımmdan azbuçuk ayn-
lan bir yaklaşımla 'bakan'
'Kundun', gurumuz Martin
Scorsese'nin rehberliğinde
seyrettiğimiz, çok başanlı sa-
yılmasa da en azından o klişe
ilginç nitelemesini bizce doya-
sıya hak ediyor sonuçta.
Gül Coşkım'un yeni sergisi
Londra Sanat Merkezi'nde
• KiUtûr Senisi - Geçen kasım ayında 'Picasso'nun
Modelleri ile Matisse'in Odalıklannı' lstanbul'da
buluşturan Gül Coşkun, bu kez 'Andy VVarhol'un
lkonlan' başlıklı sergisiyle 'Royal Academy of
Arts'da sanatseverlerle buluşuyor. Londra. British
Müzesi'nin Rembrandt Koleksiyonu ile katıldığı
fuarda Gül Coşkun, Picasso ve Matisse'in seçkin
yapıtlannm yanı sıra pop dünyasınm önemli
isimlerinden Andy Warhol'un screenprintlerini
sergiliyor. Campbell çorbalanndan. Coca-Cola'ya,
Marilyn Monroe'dan Elvis Presley'e 196O'lı yıllann
simgelerini ölümsüzleştiren Andy VVarhol'un pop
sanatı devrin Amerikan kültürünü yansıtıyor.
Sergide, Andy Warhol'un 'Pırlanta tozlu
ayakkabılan', Liz, Mao ve Muhammed Ali gibi
ikonlannın yanı sıra Andy VVarhol'un hiç
yayımlanmamış, önemli deneme çalışmalan da yer
alıyor. 'Madonna after Edvvard Munch', 'Eva
Mudocci' gibi yapıtlar ise Avrupa'da ilk kez
sergileniyor.
AB ülkelerinde film üretimi aptü
• VtYANAtAJV.)-Avrupa Birliği ülkelerinde
üretilen filmlerin 11 yıl aradan sonra yeniden 1985
düzeyine ulaştığı açıklandı. Merkezi Lüksemburg'da
bulunan AB Istatistik Merkezi Eurostat'ın
yayımladığı son rakamlara göre 1996 içinde 412'si
ulusal, 257'si ortak yapım olmak üzere toplam 669
film çekildi. Amerikan film endüstrisınin pahalı ve
popüler yapımlan karşısında mücadele veren
Avrupa film yapımcılan listesinin basında 134
filmle Fransa, 128 filmle Jngiltere ve 99 filmle
ltalya yer alıyor. Izleyici sayısında da 1990'a göre
yüzde on sekizlik bir artış olduğunu gösteren
istaristikler AB ülkelerinde 1996 içinde 702 milyon
kişinin sinemaya gittiğini ortaya koyuyor.
Vasfi Rıza Zobu etkinlikleri
• Kürtür Servisı -21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür
Vakfı (YEKÜV) Vasfi Rıza Zobu anısına başlattığı
başan ödülünü bu yıl Hadi Çaman Tiyatrosu"nda
Küheylan adlı oyundaki rolü ile Tolga Çevik'e
verdi. Vasfi Rıza Zobu'nun ve bazı riyarro
sanatçılannın 1930'lardan kalma görülmemiş
fotoğraflan da Hadi Çaman Tiyatrosu fuayesinde
sergileniyor. (225 71 98)
Andrea Dieci, AKM'de
• Kültür Senisi - Yapı
Kredi Kültür Sanat
Yayıncılık tarafindan
düzenlenen Cumartesi
Konserleri'nin bu haftaki
konuğu Italyan gitarist
Andrea Dieci. Konser 11
Nisan'dasaat 18.30'da
Atatürk Kültür Merkezi
(AKM) Konser
Salonu'nda
gerçekleştirilecek.
Konserlerinde çağdaş
bestecilerin yapıtlanna yer
veren Diecı. ilginç birprogramla müzikseverlerin
karşısına çıkacak. Sp>oleto Festivali, Siena sertımana
Musicale gibi büyük festivallere katılan genç gitarist
Turin, Bergamo. Basel ve Freiburg gibi sanat
merkezlerinde de başanlı konserler verdi. italyan
Kültür Merkezi'nin katkılanyla düzenlenen
konserin biletleri Atatürk kültür Merkezi Senfoni
Gişesi'nden ve Yapı Kredi Kültür Merkezi Kitap
Satış'tan temin edilebilir.
MSÜ'de dia gösterisi
• Kültür Servisi - Cem Çetinok ve Çetin Oğuz'un
'Avrupa şehirlerinin çoğunu kapsayan bu seyahatin
dökümü' konulu dia gösterisi bugün saat 13.00"te
MimarSinan Üniversitesi Fındıklı Oditoryumu'nda
gerçekleştirilecek. Cem Çetinok dia gösterisini
şöyle tanımlıyor,' Yasadığımız, tanıdığımız, içinde
bulunduğumuz noktadan, merkezimiz olan
lstanbul'dan yola gitmediğimiz ama bildiğimiz bir
Avrupa amaçlı uzaklaşmanın görüntülerle
tanımlaması'.
AKM Sinema Salonu açılıyor
• Kültür Servisi - Atatürk Kültür Merkezi
bünyesinde bulunan ve üç yıldır kapalı olan Sinema
salonunda sürekli film gösterimleri yeniden başladı.
Nitelikli ve ödüllü filmlerin 2. Vizyon olarak
gösterildiği AKM Sanat Sineması'nda gösterimler
çarşamba, perşembe, cuma. cumartesi \e pazar
günleri saat 14.30 ve 19,00"da gerçekleşecek.
'Nihavend Mucize'yle başlayan film gösterimleri
kapsamında sırasıyla 'Çahnmış Güzellik", 'lz
Peşinde', 'Mektup' ve Ölümcül Oyunlar' adlı t
filmler izlenebilir.
BUGUN
• İSTANBUL ÜNİVERŞİTESt KÜLTÜR
GÜNLERİ kapsamında ÖKM Tiyatro Salonu'nda
saat 16.00'da Tiyatro Kulübü'nün Moliere Üzerine
Bir Deneme isimli oyunu, ÖKM Sinema Salonu'nda
saat 14.00'te Toktamış Ateş'in katıldığı 'Türkiye'de
Üniversite ve Sorunlan', saat 15.30'da Dilek
Doğultaş ve Hilmi Yavuz'un katıldığı 'Türk
Yazınında Postmodernizm' konulu söyleşiler ve saat
17.00'de Dalgalan Aşmak isimli film gösterimi
izlenebilir.
• AKSANAT'ta saat 12.30'da laserdiskten Gunsn'
Roses pop konseri dinletisi, saat 19.00'da
Alacaklılar isimli oyun yer alıyor.
• İDSO'dan saat 19.00'da Andrevv Greenvvood'un
yöneteceği Bilkent Gitar Oçlüsü'nün konseri
dinlenebilir.
• EYLÜL MÜZÜC KULÜBÜ'nde Aycan, Tolga,
Murat, Sahirdinleyenleriyle buluşuyor. (257 11 09)
• BtLCt ÜNtVERSİTESİ Kuştepe Kampusu'nda
Gitar Günleri kapsamındaki konserler dinlenebilir.
• KADIKÖY BELEDtYESİ KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZÎ'nde sat 14.00'te Osman Numan
Baranus'la söyleşi, saat 16.00'da Ismet Kemal
Karadayf nın yönettiği Ataol Behramoğlu, Necari
Mert ve Muzaffer Uyguner'in katıldığı 'Okur Yazar
Kitap llişkisi' konulu söyleşi, saat 18.00'de Güvenç
Elman ve Ihsan Kanberoğlu'nun sunacağı *»»«•
dinletisi izlenebilir. (360 90 95)