23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 3 NİSAN 1998 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI fstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Y PB Y PB PB PB PB PB Y 14 15 13 16 20 20 21 18 14 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y PB 14 14 15 10 12 13 13 12 PB 24 tKJİUtlu 17 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB PB PB PB PB PB PB PB 17 18 22 22 20 22 20 24 Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam iflAAA." Kariı Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y 20 Y 19 Y 14 Y 17 Y 11 Y 13 ^ r<? •Ankara C A ^ Tra bzon/ ;X Erzurum rf^ " ^ \Hakkani. S£<r «£malya Marmara'nın doğusu, Doğu Akdeniz, Iç Anadolunun kuzey ve doğusu, Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri sağanak yağışlı, öteki yerler parçalı bulutlu geçecek. Hava sıcaklığındaönemlibirdeğişiklik olmayacak. k Oslo Y Helsinki Stockholm Y Y Londra Amsterdam Y Y Brüksel Paris Y Bonn Y Münih PB 10 13 18 18 21 18 22 24 PB Y Y Y Y Y Y PB Y 14 24 8 30 16 8 19 27 20 Sulu ka> Gök gürultülü Parçal1 < rv " \ Bulutlu v Çok bulutlu ı Yağmuriu G Ü N C E L c Ü N E Y T ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada SABAH gazetesinde dün Sakık'ın yeni itiraflan yayımlandı. Son itiraflann bir bölümü "temiz siyaset ve siyasetçinin" yanı sıra"temiz medya, temiz gazeteci" özlemi çekenlehn dikkatini çekiyor. Zira; Şemdin Sakık ifadesinin gazetecilerle ilgili bölümünde şöyle diyor:"...gibigazetecilermenfaatleriiçin bizim işimize geldiği gibi hareket ettiler. Onlar kolaydı. Onları tartışmanın içine çekmek de kolaydı." Haberde "Sakık, PKKyönetiminin Türkiye'de yeterince bir 'medya agırlığı oluşturduğuna' inandığını" belirtiyor. "Ikinumara" şu ifadeleri veriyon "Abdullah Öcalan, menfaatine düşkün gazetecilerin kim olduğunu çok iyi tespit etmişti. Onlarta çok dolaylı menfaat bağlantıları sağlayarak kendisini destekleyici tartışmalar açtırmış, demokrat ve özgürlükçü bir hava yayılmasını sağlamıştı." Itiraflar "PKK'ye yardımda bulunan tantnmış sanatçılan, haraç veren veya para gönderen işadamlannı" da saptıyor. Sızan ya da sızdırılan bu bilgiler bütünüyle doğruysa, Türkiye'nin yakın yıllarda gazetecisi, aydını, işadamlan ve kimi siyasetçileriyle arkadan nasıl hançerlendiği aynntılarıyla ortaya çıkacak demektir. Önce kamuoyunun aynası diye anılan gazetecilere bakalım: PKK'ye menfaat karşılığı her türlü hizmeti veren gazeteciler kimlerse, saptanmalı. PKK ile ilişkileri yazdıklanyla biriikte araştınlmalı, ve... Zehiıii baldıran otlanndan mesleğimiz mutlaka anndınlmalı. Ama mutlaka. • îstanbuFa 850 fahri trafik müfettişi ALPERTURGIT İstanbul Emniyet Müdürlüğii Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'nde yapılan 'fahri trafik müfettişliğT kursuna katılan 850 kişiden 300ü yarın sertifikalarını alarak göreve başlayacak. Emniyet Genel Müdürlüğii Trafik Eğitim ve Araştırma Daire Başkanlığı yetkilileri. trafik kazalannın ve kazalara neden olan unsurların arttığına dikkat çekerek sürücü. yaya ve yolcuların trafik kurallanna uymalarmı istedi. istanbul Emniyet Müdürlüğii Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'nde düzenlenen 1 haftalık kursa giren 850 fahri müfettiş adayından 300"ü yarın sertifikalarını alacak. Yetkililer. İstanbul'da daha önce 130 kişiye fahri müfettişlik sertifikası verüdiğini belirterek. "İstanbul'da sayılan 980'e çıkacak olan fahri müfettişler, trafik kurallanna uyulması konusunda polisin en biiyük yardımcısı olacak" dediler. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı'nın 1997 yılı trafik kazalan verilerine göre Türkiye genelinde gerçekleşen 392 bin 661 trafik kazasından 277 bin 994"ünü çarpışma (yüzde 70.78), 587'sini trene çarpma (binde 15). 45 bin 415"ini duran araca çarpma (yüzde 11.57). 23 bin 338'ini sabit cisme çarpma (yüzde 5.94), 17bin373'ünüyayaya çarpma (yüzde 4.42). bin 953'ünü hayvanlara çarpma (binde 5). 9 bin 931"ini devrilme (yüzde 2.53). 15 bin 741'ini yoldançıkma (yüzde 4.01) ve 3 79' un u da araçtan düşme (binde 1) oluşturuyor. Raporda. Türkiye'de geçen yıl yaşanan toplam 428 bin 478 hatalı harekete 410 bin 938'le sürücüler (yüzde 95.91). 13 bin 921'le yayalar (yüzde 3.25), 576'yla yolcular (binde 13). 2 bin 357'yle taşıtlar (binde 55) ve 686'yla yollar (binde 16)yol açıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün raporunagöre 1997'ninaralıkayında gerçekleşen 39 bin 621 trafik kazasıyla 1996'nın aralık ayında yapılan kazalar(37 bin I48kaza)arasındaki farkın 2 bin 473 olduğunu vurgulayan yetkililer. 97'nin aralık ayı kazalarıyla 97'nin kasım ayı kazaları arasındaki farkın ise 3 bin 256'ya (36 bin 365 kaza) çıktığını belirtiyorlar. Uzmanlar. 1996 aralık ayında trafik kazalarına yol açan 35 bin 600 hatanın 1997 aralık ayında 617 say ılık bir artışla 36 bin 217 hataya yükseldiğini kaydediyor. Uzmanların konuyla ilgili görüşjeri şöyle. "Trafik kazalan sonucunda yaşanan ölüm >eyaralanmalann azaltilması için sürücü. yaya ve yolcular trafik kurallanna daha çok dikkat etmeli ve kurallara uymayan insanlan polise gerek kalmadan uyarmalıdır" dediler. Öte yandan Türkiye Trafik Canavannı Yoketme V'akfı. 5 Mayıs Trafik Haftası Etkinlikleri çerçevesinde ilköğretim okulları arasında trafik yarışması düzenliyor. GUNDEM B Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Rus heyeti Esenyurt'ta Aralannda Volgograd kentinin yöneticilerinin de bulunduğu Rus parlamenter Goriouno\' \ ladamir başkanlığındaki he\et Belediye Başkaru Dr. Cürbüz Çapan'ın konuğu olarak Esenyurt'a geldi. Konuk he>ete Esenvurt, Esenkent ve Boğazköy'ü gezdiren Çapan, projeterie Türkiye'ye bir model sunduklannı belirterek "Biz bu projelerie İstanbul'u temize çektik. Bir kentin çarpık yapılaşmaya teslinı edilemejeceğini kanıtiadık7" dedi. kan. Bu tür zirvelere çok kararlı giriyor, çok kararlı çıkıyor. Şu karar sayısını biraz azaltsa... Doğrusunu isterseniz Yılmaz'ın hangi değerlendirmelerini ciddiye alacağımıza şaşırdık. Tümünü bir kaba koysak almıyor, ayırsak dolmuyor. Hafta başında Yılmaz'ın geçen pazar gününe dek seçim konusunda yaptığı açıklamaları alt alta koyup, çok kararlılığını vurgulamaya çalışmıştık. istanbul'da yapılan ANAP MKYK toplantısından sonra yapılan açıklamada şöyle denildi: "ANAP olarak yerel seçimlerle genel seçimlerin ayrı yapılmasından yanayız. Yerel seçimler de iki turlu olmalıdır." Anımsanacağı gibi, 16 Nisan'daki YılmazBaykal görüşmesinden bunun tersi çıkmıştı. Çarşambaya gelelim. Yılmaz öğle saatlerindeki grup toplantısında seslendi: "Ülkede her şey bu kadar iyi mecraya girmiçken, bunun devamı siyasi istikrara bağlıyken, gündeme suni seçim maddesini getirenler, Türkiye 'nin iyiliğini istemeyenlerdir." Aynı gün sabah saatlerinde de Baykal. parti grubunda matematiksel sloganların arasında bugün Yılmaz'la yapacağı görüşmeyi değerlendirdi: "Yılmaz'la seçimi konuşacağız." Bu kadar zıt iki yaklaşımın ardından bugünkü zirveden, "görüş birliği" çıkarsa tabii ki şaşırmayacağız. Ya Özal gerçeği Bu haberler, Sakık olayı ve itiraflar; ister istemez insanı 1993'lere götürüyor. Gelişmeler o tarihte PKK'yi yönetenlerle "devletin tepesinde oturan adamın" kimi aracılar kanalıyla giriştiği diyaloğu ve kimi girişimlerini anımsatıyor. 1993 yılında Apo, Nevruz'dan önce "ateşkes ilan etti". Medyamız heyecanla olayın üzerine atladı. Türkiye'nin de Apo'ya olumlu yanıt vermesi isteniHyordu. Başbakan Demirel. Cumhurbaşkanı ise Özal'dı. Özal'ın, PKK sorununu "silahla çözümlemeye karşt" olduğu biliniyordu. Akan kanı durdurmak için bir hareket yaparak dağdaki PKK'liyi "kazanmaktan" söz açıyordu. Bir eşkıya örgütü, Türkiye ile "banş istiyor"tiu. Apo bu eğilimini açıklıyor, Türkiye'ye gelip giden ve devlet katında "hüsnü kabulgören" Kürt aşiret reisi ihaneti daha sonra kanıtlanan Talabani de Apo ile banş sürecine geçilmesini istiyordu. Medyamız mı? Olasıdır ki, askeri başandan umut kesmişti. Ateşkes sürecinin uzatılmasını, hatta sürekli kılınmasını isteyen yazılaryayımlanıyor, Apo'nun basın toplantılanna geniş yer veriliyordu. Kimileri de özel söyleşiler yapıyordu Apo ile. Çankaya'ya karşın hükümet, Apo kaynaklı gelişmelere "soğuk bakıyor"öu. Ama, Turgut Ozal geçen yıl Show TV'deki bir programda açıklandı bir "banş planı geliştiriyor"6u. Buna göre, çatışmalara katılan veya katılmayan PKK'li demal affedilecekti. PKK'yi yönetenlere gelince; Apo ve "komutan" dedikleri çete şefleri yasanın ya da kararnamenin yayımından sonraki beş yıl vatandaşlık haklarından yoksun kalacaklar, ancak beş yıl sonunda artık sade, eli temiz bir vatandaş gibi seçecek, milletvekili seçüecek kimliğe kavuşacaklardı. Özal'ın Talabani, hatta kimi Kürt milletvekilleri ve kimi aracı gazetecilerle gönderdiği haberlere uyarak Apo "ateşkesiuzattı". Bu haber Baku'da gezide olan Özal'a ulaştınldı. Özal, artık hazırdı: Sözünü ettiğimiz içerikteki "şayef affa karşı direnmder olursa (ki olacaktı) l e k başma' çıkıp ilan edecekti". Bu girişim gerçekleşseydi: Başta caniler canisi Apo, katliamlardan sanık Sakık ve benzeri çete şefleri beş yıl sonra saygıdeğer birer birey olacak, milletvekili seçecek ve seçilecekti! Düşünebiliyor musunuz; bir cumhurbaşkanı devletin bütün kurumianna, hükümete, TSK'ye. hatta partamentoya karşın ülkenin duyarlı konusunda "tek başına hareket" etmeyi göze alacak riskli birnoktada. Bugün dehasından söz edilen Özal, tam bu girişimi yapacağı sırada, öldü. Sakık mı? 33 erimizi ve kimi sivilleri Bingöl'de şehit etti. işte Sakık'ın rtirafının anımsattıkları... Dört ayrılım ANAP'ın son dönemdeki görünümünü yeri geldikçe yorumlamaya çalışıyoruz. Yılmaz, Özal'ın ölüm yıldönümünün çağrıştırdığı ruhun da etkisiyle son konuşmalarında araya şu tümceleri sıkıştırıyor: "Nasıl 1983'te demokrasiyi filizlendirdiysek bugün de demokrasiyi içine sürüklendiği çıkmazdan kurtarmak bize düşüyor." ANAP, demokrasiye 1983'teki gibi bakıyorsa yandık. Hiçde olumlu izlenimlerdoğmaz. Herşeyden önce o dönemde, ANAPin rakibi olabilecek partiler seçime sokulmamış, ANAP adaylarına kök söktürebilecek kişiler de veto edilmişti. Bu bir. Ikincisi, ANAP bu ortamı "dört eğilimi birleştiriyoruz" sloganıyla kullanmış, dönemin koşulları gereği başarılı olmuştu. ANAP bugün yine "dört eğilimi birleştireceğim, o ruh ne güzel ruhtu, aynısından bir dahayapalım"gibi biryaklaşımagirerse, bu ruhun adı ya nane ruhu olur ya da tuz ruhu. ANAP'ın dönüp dolaşıp o ruhu arıyor olması başka bir ruhsuzluk ama, bir paragrafa bu kadar ruh yeter, daha fazlaçağırmayahm... ANAP, "yeniden dört eğilim" mantığıyla politika çizmeye girişirse bu, partinin içinden dışarıya şöyle yansır: "Dört ayrılım." Bu mantığın yansıması olarak ANAP hâlâ hem Fazilet'e gidebilecek oylardan pay almaya girişiyor, hem çağdaşlaik kesimin "tek temsilciliğine" soyunuyor. Orneğin kurban derilerinin toplanmasının THK'den alınıp Özal döneminde olduğu gibi mülki amirliklere verilmesi konusu. ANAP bu kararı yaşama geçirebilirse yine ikili kullanmayı deneyecek. Şeriatçı kesime: "Bakın THK'nin belini biz kırdık." Laik kesime: "Inanın biz THK'den daha fazla deri toplanmasını sağlayacağız. Deriyi din tacirierinin postu yapmadık..." Halen TBMM komisyonlarında tartışmaya bırakılan irticayla mücadele yasalannda da bunun izlerini görüyoruz. Fazilet'in yaşananlardan ders almadığı, almaya da niyetinin olmadığı görülüyor. DYP il başkanlarının, önceki gün yayımladığı, demokrasinin tüm kurum ve kuruluşlarını Tansu Çiller'den ibaret sayan, seviyesiz bildirisi de gösterdi ki bu partinin görünür gelecekte demokrasiye katkısının olması çok zor... Geriye hükümet ortaklarıyla, hükümeti dışarıdan destekleyen CHP kalıyor. Bu partilerin alışageldiğimiz, "Öncesiyaset, sonra memleket"tekerlemesini tersine çevirmesi gerekiyor. Bugün TBMM'nin açılışının 78. yıldönümü. Nice 78 yıllara derken genel değerlendirmemizi yineleyelim: "En kötü Meclis bile kapalı birMeclis'ten iyidir." I I S S 1 9 9 7 1 9 9 8 ı k I 6 Türk halkı karamsarfak içinde' pozisyonlannı konu alan aynntılı raporu yayımlandı. H97ile 1998"in ilkçeyreğinfifhukayeseli olarak ele alan rapor. istatistikler. analizler ve geri plan verilerine dayandırılıyor. Raporda. "Doğulu da değil Batılı da.. Öyleyse Ne?" başlığı altında sunulan Türkiye analizinde. ülkenin I99&yılının ilk aylannda toplumun hemen hemen bütün kesimlerini etkisi altına alan bir karamsarlık yaşadığı belirtildi. Bunu bir 'gelecek endisesi' olarak izah eden rapor. sözkonusu endişeyi. 1998 yılı başında yaşanan politik gelişmeler ve ülke ekonomisinde buna bağlı olarak ortaya çıkan bozukluklara bağladı. Avrupa Birliği'nin 1998 Türkiyesi üzerindeki etkisine de işaret edilen raporda. erken AB üyeliği ümidinin Türkiye'nin elinden alınmasıyla ülkenin. ileriye doğru adım atma kabiliyetinin en önemli dayanaklanndan birini kaybetmesine yol açıldıgı belirtildi. Bunun sonucunda ülkenin. AB ile uyum adına yasalannda yapacağı düzenlemeler. demokratikleşme ve insan haklan ile ilgili atılacak adımlann da erken AB üyeliği ümidi ile biriikte dayanaklannı yitirdiğine işaret edilen raporda. ordunun son koalisyon hükümeti üzerindeki etkisine de dikkat çekildi. Ordunun Türkiye'de siyasetçilere güvenmediği iddiasına da yer verilen raporda. "Öyle görünüyor ki ordu, politikanın politikacılara bırakılabileceği konusunda güven duyana kadar politik arenada hazııiıkh ve müdahale edebilecek şekilde kalacak. Doğrudan veya dolaylı. ordu görünür gelecekte politikadaki variığını son söz sahibi olarak sürdürecek" denildi. LONDRA (AA) Dünyanın en tanınmış düşünce kuruluşlanndan biri olan Uluslararası Stratejik Araştırmalarv Enstitüsü'niin (IISS). 19971998 yılına ilişkin global güç dengeleri. bölgesel politika ve anlaşmazlıklar ile ülkelerin Dünya Gençlik FestivaÜ Portekiz'de S Ağustos 1998 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 'Daha iyi bir dünya için el ele' sloganıyla düzenlenecek festivalde ülkemizi 20 kişilik bir delegasyon tetnsil edecek. Türkiye Koordinasyonunu HABITAT veGündem 21 Gençlik Derneği'nin yürüttüğü festhale. yaşlan 1630 arasında değişen gençler katilacak. Ekipte yer almak isteyenler 10 Mayısa kadar Ö 212 288 98 44212 90 24 numaralı telefonlardan bilgi alabilirler.(Fotoğraf: tPEK YEZDANİ) destek vermeyi bir ilke, bir felsefe olarak kabul eden Efes Püsen, 17. Uluslararası istanbul Film Festivali'nin Ustalara Saygı bölümünün de sponsoru... Milli Eğitim'de ataıııalar ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Milli Eğitim Bakan l ığı' nda kadro operasyonu sürüyor. Resmi Gazete'de dün yayımlanan atama kararnameleriyle. Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdür Yardımcısı Cevdet Öksüz. Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Nar. Yurtdışı Eğitim ÖğTetim Genel Müdür Yardımcısı Haşim Cerit. Manisa Milli Eğitim Müdürü Hasan Özdemir. bakan 1 k 1 müşavirleri Mahir Yenumuk. Adem Güreş. Ersin Sapmaz. Nesrin Yaşar görevlerinden alındılar. Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürü İbrahim Çoksak. Yatınmlar ve Tesisler Dairesi Başkanı Faruk Güngör de bakanlık miişavirliklerine atandılar. Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü'ne Naim Durmaz. Çırakhk ve \'aygın Eğitim Genel Müdür Yardımcılığı'na Necmettin Şakar. Bilgisayar Eğitimi ve Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığı'na Orhan EkincL Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığı'na Abdülkadir Akgül. Yatırım ve Tesisler Dairesi Başkanhğı'na Kenan Turna. Talim Terbiye Kurulu üyeliğine Füsun Köksal. bakanlık müsavirliğine de Teoman Köylü setiritdi. istanbul Film Festivali'nde Perdeye "Güzel Bir Dünya Yansıyor" Uluslararası istanbul . '. Film Festivali'nde perdeye güzel bir dünya yansıyacak... Efes Püsen'in kultur ve »anata katkılan artarak surecek. FP'de dengeler değişti EFES P&en McBsto 18NİSSH 16.0021.30 Emek AlbsyRedl 27 Nisan 12.0018.30 Emek U> EboU'da Durdn lSNiun 21.30 Sinema 74 B«b* 27 Nisan 21.30 Sinema 74 Iteflns 19Nuan 21.30 Sinema 74 SogokBttfe 20Nuan 12.0018.30 Eznek 15.0021.30 Eıtıek 21Ni.an 12.0018.30 Alkazaı Salnian Cfaüiano 21Nısajı 21.30 Sinfima 74 ttveyBıb» 22Nuan 12.0018.30 Emek Ad«k 29 Nısan 1S.00 Beyo^lu DâJOn 22Nuan 12.0018.30 Alkazar Kml 22Nisan 21.30 Sinema 74 Güv«n MnnaıUım 23Nuan 23 Nunn 15.0021.30 12.0018.30 Emek Alkazar SdıVufiTe 30 Nisan 15.00 Bev^lu film 30 Nisan 21.30 Sinema 74 Knain ÜMrindeki EUeı 23Ni 21.30 E^nema 74 f ^ 1 Mayıı 1 Mayu 12.0018.30 21.30 Emek Emek O«c«Kıy»f«U 24Ni 12.0018.30 Emek B n u Hlçkbıue 24Ni>an 12.0018.30 Alkazaı M«HMo 26Nısan 21.30 Sinema 74 18.30 S*lr«lore GialUBo 28 Nısaı. 12.0018.30 Alkazar Ah Gfiıel t s t u b u l 28 Nisan 1S.00 BeyoÇlu JUbıyBcdl 28 Nuan 21.30 Sinema 74 Kentin ÜMrindeki Ell.r 29 Nisan 12.0018.30 Alkazar D«$IU 1.» Eboli'd» Dnıtln 29 Nisan 30 N'ısan 21.30 12.0018.30 Sinema 74 AUcazar KlkmulUıdu j 1 Mayıs 2 Mayıs 21.30 18.30 Beyoglu Alkazar M a m ı ı U u n Bayas Hiçkbns* 2 Mayu 3 Mayıs 21.30 21.30 Sinema 74 Sinema 74 • Baştarafı 1. Sayfada mahkeme karannın ardından "Kıymeti harbiyesi yok" şeklinde sözler kullanmasını eleştirdi. Özden. "Herkes hakkını hukuk çerçevesi içerisinde aray abilir. Ancak bu hak arama da terbiye ölçüleri içerisinde olmalıdır" dedi. Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı BurhanÖzfatura ise Erdoğan hakkında verilen karan yanlış bulduğunu söyledi. Özfatura. karann Yargıtay tarafından bozulacağını ümit ettiğini belirtti. Öte yandan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne üye FP milletvekillerinin Erdoğan'la ilgili Strasbourg'da bugün birbasın toplantısı düzenleyecekleri bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear