23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14NİSAN 1998SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Doğançay'ın, Aubusson atölyelerinde dokunan duvar halısı, Ayşe ve Ercümend Kalmık Müzesi'nde Dokıuımaya çağıran bir resîmAHU ANTMEN Ünlü sanatçı Burhan Doğan- çay'ın. Fransa'dakı dünyaca ünlü tarihi Aubusson atölyelerinde do- kunan duvar halılanndan bır ör- nek. Ayşe ve Ercümend Kalmık Müzesi'nin Tek YapıtTek Dizi sergileri çerçevesınde 21 Nisan- 9 Mayıs tarihleri arasında ilk kez Türkiye"de sergilenecek. Doğan- çay. Fransa'da 16. yüzyıldan bu ya- na duvar halısı dokumacılığının en önemli merkezlerinden biri sa- yılan Aubusson'da tasanmı do- kunan ilk Türk sanatçısı... Aynı atölyelerde tasanmlan dokunan Picasso. Miro, Matisse, ChagaJl gibı sanatçılann arasma adını yaz- dıran Doğançay'ın halılan, 1984 yılında gerçekleştirilmişti. Ame- rika'da yaşayan sanatçı, 14 yıllık bir aradan sonra ilk kez Türki- ye'de görülebilecek bu çalışmasıy- la ilgili sorulanmızı faks yoluy- la yanıtladı: -Türkiye, Burhan Doğançay'ın halısını merakla bekliyor.. 1984'te gerçekleştirdiğiniz duvar halısı ta- sanmlanndan önce bu alana ilgi duvuyor muydunuz? - Türk olarak hepimizin çocuk- luğumuzdan bu yana halı ve ki- 1im konusunda az çok bır bilgımiz vardır. Fakirin evınde de zengınin evinde de halı ve kilım vardır. Bu halılannçoğuyerhahsıdır. Duvar- lara da halı asılır. Hereke. Uşak. Isparta isimlerini işitmeyen, bil- meyen var mıdır? Zannetmiyo- rum. Tahsil için Paris'te bulundu- ğum yıllarda Gobilen ve Aubus- son duvar halılannı müzelerde. şatolarda. saraylarda ve özel ev- lerde görmek normal bir olaydı. Duvarlara asılan şaheser tablolar gibıydiler. Beni çok etkilemişti. Brüksel Dünya Sergisi "nin mü- dürüyken Brüksel'e Hereke'den ıki adet halı dokuma tezgâhı ve ser- gı sırasında ziyaretçilerin önün- de ıpek halı dokuyan iki tane genç güze) işçi kızımızı götürmüştük. ressamı, duvarlann fotoğrafçısı Doğançay'ın, duvar halılan için tasanm yapmasından daha normal bir şey olabilir mi? Eğer bir gün Loto'dan milyonlar kazanır ve milyonlar yatıracak bir sanatsever patron bulursam dünyanın her köşesinde duvarlarda bulduğum inanılmayacak güzellikteki tasanmların bazılarını küçük duvar halılanna aktarmak isterim. Bu, çok pahalı bir rüya." Sergı süresınce onlardan halı ko- nusunda epey şeyler öğrenmiş- tim. Buçokkabiliyetli kızlanmız bana da 20x20 cm. bir hatıra ha- lı dokumuşlardı. Hâlâ büyük bir titizlikle saklanm. Belçika Kra- h'nın pavyonumuzu zıyaretinde en çok ilgilendiği. bütün ziyaret- çiler gibi, bu halı dokuyan kızla- nmız olmuştu. Bir ara bana "O ka- dar sericabşnwriarkieUerini,par- maklannı takip etmek gfiç olu- yor* demışti. Haklıydı. düğümle- n o kadar süratlı atıyor ve kesi- yorlardı... Zıyaretçıler şaşınyor- du. Altı ay süresince örülen iki ha- lıdan birtanesı krala hedıye edil- mişti. Nevv York'a gelirken gü- zel kilimler getirmiştim. Burada da müzayedelerden birkaç parça halı aldım. Görüyorsun halı ko- nusunda epey bilgiliyim. - Duvar halısı tasanmı yapar- ken tasanmın farklı bir mal/eme ile yaşama geçecek oiması dışın- da si/i düşiindüren öğeter oldu mu? - Olmadı. Aubusson hakkında epey bilgim vardı. Tabii ilk halı- nm bitimini heyecanla bekledim. Bildiğin gibi 3 metrekare bir ha- lı 4-5 ayda tamamlanıyor. ilk ha- lıyı gördüğüm zaman, "Bravo,bu orijinal tasanmdan daha güzei ol- du galiba" demıştım. Söylenen milimetrenin yüzde 1 'i dahi hata yapılmıyor Aubusson halılann- da. - Peki dokumanın o tasanma ne gibi farklı özellikler kattığını dii- şfinüyorsunuz? - Bana. halıya ellerimle dokun- mak ve adeta kedi sever gibi ok- şamak ımkânmı verdi. Resimde bu hissi duyamazsınız. Bır de ne- dense detaylan daha belirli şekil- de görmek imkânını verdi. - CMayın aslında bir de zanaat yönü var_ Birsanatyaprtı iddiasn- ladeğü, geleneklerden damıhlarak ipliğeyansıy an biçinıleri nasıl oku- mahyız? Adı belli olmayan yara- acılan olan bu tür halılar da du- varlara asılacak kadargüzd otanu- yor mu kimi zaman? - Halılar asırlarca, tabii bugün de dekoratif sanatlann en güzel ör- nekleridir. Halı \ekilim tasanm- lan, dokumacılığı asırlar boyu sa- nat olarak kabul edilmiş ve halı- lar. kilimler sanat eseri olarak ka- bul edilmiştir. Tasanmlar, desen- ler zamanın ve dokunduklan yö- renın sanatının adeta temsilcileri olmuşlardır. Uzmanlar.bırhalının desenine bakarak halınm hangi bölgenın halısı olduğunu ve ya- pıldığı tarihi kolayca söyleyebi- lırler. Halının tasanmını yapan sa- natçı. halıyı dokuyanlar da zana- atkârlardı. Memleketimizde res- Mahatma Gandhi'nin eşi Kasturba Gandhi'nin yaşamöyküsünü torunu yazdı GandhVnimiaha iyi ötekiyansıKültür Senisi - Utangaç. itaatkâr bir bü- yükanne olan Kasturba Gandhi 1930 yı- lında Hındıstan'daki tngiliz yönetimıne karşı direnışin sembolü halıne geldi. Ko- cası Maharma Gandhi hapisteydi ve Kas- turba, geleneksel Hint aile modelinin ka- lıplannı kınp kocasının izini sürmekten başka bir şansının olmadığını anlamıştı. Politikacı olacakbiryapıda değildi ve otu- rup torunlannı büyütmeyi tercih ederdi. Ancak on yıl boyunca üçüncü sınıf tren kompartımanlannda ülkeyi bir baştan bir başa dolaştı. Gandhi'nin felsefesini oluş- turan ruhsal temizlik ve şiddet karşıtı gö- rüşlerin temelini oluşturdu. Sekiz kez hap- se gönderildi ve kocasıyla birlikte hapse atıl- dığı 1944'te kalp rahatsızlığından vefat et- ti.~ Kasturba'nın torunu Arun Gandhi büyü- kannesinin kişiliğiyle bağdaşmayan bu mü- cadele dolu yaşamını kaleme aldı. Arun Gandhi. Kasturba'nın bugüne kadar Mahat- ma Gandhi. onun yandaşlan ve yaşamöy- küsünü konu alan kişıler tarafından hep görmezden gelindığinı ve küçümsendiğı- ni düşünüyor. Büyükannesinın kesinlikle Gandhi"nın süreklı kendisini ön plana çı- kardığı özyaşamöyküsünde belirttiği gibi iradesiz ve cesaretsiz bir kadın olmadığı- nı vurguluyor ve ekliyor. "Büyükbabamın febefesindeki şiddet karşıtüğuida büyükan- nemin etkisi çok büyüktür." Arun Gandhi büyükannesini çok az ta- nıyordu. Kuzey Afrika'da Gandhi tarafın- .»\asturba Gandhi. kocası hapisteyken on yıl boyunca üçüncü sınıf tren kompartımanlannda ülkeyi bir baştan bır başa dolaştı. Gandhi'nin felsefesini oluşturan ruhsal temizlik ve şiddet karşıtı görüşlerin temelini oluşturdu. Kasturba'nın torunu Arun Gandhi de büyükannesinin kişiliğiyle bağdaşmayan bu mücadele dolu yaşamını kaleme aldı. dan kurulan bir yerleşim bölgesinde yetiş- mıştı. Kasrurba'yla ilgili en önemli kayna- ğı Gandhı'nin kaleme aldığı özyaşamöy- küsü. Ancak büyükannesini sav unma işle- vinı üstlendiği kitabına büyükannesiyle il- gili çok fazla hayali öğe ekliyor. Kıtabının bir bölümünde, büyükbabasına. Kastur- ba'nın pürüzsüz teni, sürmeli gözleri. bi- çimli küçük vücudu için övgüler yağdırtı- yor. Kitap hakkında bilgi sahibi olmayan kişıler önsöz ve kapaktan bunun romantik bir roman oiduğu yanılgısına bile düşebı- lirler. Daha kitabın ismiyle taraf rutuyor Arun 'The ChUdBrideofGandhi' (Gand- hi'nin ÇocukGelini). Kasturba'nın çok er- ken yaşta evlendiğını ima eden bu başlığın atladığı aynntı. çift evlendiğinde her ikisi- nin de on üç yaşında oiduğu. Kasturba'yı çocuk gelin olarak değerlendıren yazann Mahatma'yı da çocuk damat olarak görme- si gerekirdi. Maharma Gandhi, kendi yazdığı yaşa- möy küsünde Kasturba'dan çoğunlukla bir şehvet öğesı olarak söz ediyor. Gandhi baş- langıçta kansı nedeniyle tensel arzulanna süreklı yenık düştüğünü belirtiyor. 1906 yılında bekâret sözü verdığmde Kasrur- ba'ya buna uymaktan başka bir şey kalma- mıştı. Ailesinin de uymasını istediğı yemek diyetınden sonra yavaş yavaş daha ruhanı bir yaşama kayarken kansını sadece bir model olarak görmeye başladı. Londra'da gördüğü eğıtimin ardından geri döndüğün- de kansından ayakkabı gıymesini. çatal-bı- çak kullanmaya başlamasını ıstedi. Batı yaşam tarzına karşı çıkmaya başladığı gün- lerde de işe yıne ilk olarak kansından baş- ladı ve bır Batılı gıbı yaşamayı öğrettiği ka- nsını bu kez tamamen geleneksel kurallar- labiçımlendirdi. Gandhi'nin söz geçiremedıği tek aile üyesı büyük oğlu Harilaldı tslam dinini benimseyen Harilal babasının istediği be- kâret yeminıni de tutmadı ve ev lendi. Kas- turba ölümdöşeğindeykenbaşında Harilal ve onu penısilınle lyileştirmeye çalışan ufak oğlu vardı. Ancak Gandhi, Batı'nın bı- lımlenne de güvenmedığı ıçın bu tedavıye de müdahale etmişti. Kasturba'nın ölümü- nün ardından duyduğu acıyı Lord Wfavcll'e yazdığı mektupta şöyle dile getiriyordu: "Kasturba'nın yokluğunu beklediğimden çok daha yoğun bir şekilde hissediyorum. Ben böyle bir şey istemeden o benim içim- de var olmak istedi ve sonuçta benim daha ivi olan vanm oldu." Hollywood'a her zaman çekici gelen mafya dünyası sinemacılara öneriler sunuyor Eskî gangsterler öykülerini satiyorKültür Servisi - Amerika'nm bır numa- ralı telev ızyon kanalı NBC, mafya çevrele- nnde 'The BuU' (Boğa) diye anılan Sammy Gravano'nun öyküsünü anlatan 'Gottf isim- li dört saatlik mini diziyi bir ay içinde ya- yımlamaya hazırlanıyor. Bull. yıllarca bü- yük patron John Gotti'nın sağ kolu olmuş ve onun emnnde 19 kişiyi öldürdüğünü iti- raf etmişti. Bull'm ilk kez bir kitapta anlattığı ilginç öyküsü 20th Century Fox tarafından da sı- nemaya uyarlanmaya çalışılıyor, ancak kur- banlann aileleri şimdilik filmin yapımma izın vermıyor. Diğer yandan, bir mafya ai- lesıne mensup Anthony Marino farklı bır nedenle karşı çıkıyor filmin yapımına. "Kaç kişiyi öldürdüğü umurumda de- ğfl" dıyor Marino. "Kitabıvefîlmitam bir balon. Benimkiyse gerçek bir öykü". NBC 'nin mini diasinde başrolü Nie- bolas Turturro oynuyor. Yapımcılığı, Robert De Niro'nun prodüksiyon şir- keti Tribeca üstlenmış. Bu arada. yaz sonunda gösterime girecek olan 'Analy- zeThis' adlı yeni filminde De Niro da eskı bır mafya mensubunu canlandın- yor. Sinema dünyası şu sıralar mafya te- masuu merkeze almış dunımda. 'Got- ti'nın yapımcısı Gary Lucchesi. 70'li yıllar- da FBI ajanı olarak çalışan. ancak iki taraf- lı oynadığı sanılan Colombo ailesi üyelenn- den Garry Scarpa'nın öyküsü üzerine bır fılm yapmaya hazırlanıyor. Sırada. bulaştığı kirli işlerden ötürü on yıl hapıs yattıktan sonra Beverly Hills'e gelıp bir prodüksiyon şırketı kuran ve düzenle- diği çeşıtlı organizasyonlarla çocuk suçlu- lan kurtarmaya çalışan Michael Franze- se'nın öyküsü var. Senaryosunu Nick Pi- bggi'ran hazırlayacağı filmde başrolü Syh«s- ter Stallone'nin oynayacağı söyleniyor. Son dönemlerde öncelik kazansa da bı- reysellik ve materyalizm gibı değerlen be- nimsemiş günümüz toplumunun güçlü bir metaforu gibi görünen mafya dünyası. Holry- vvood'a her zaman çekıcı gelmıştı. Türün ilk örneği. 1927 yılında Joseph Von Stern- berg'm çektiği 'L'ndenrorld' oldu. Bu fllm- den sonra sinema dünyasında Hovvard Hawks v e Fritz I^ang'den Martin Scorsese \ e Fran- eisFordCoppolaya. Paul Muni ve Edvvard G. Robinson'dan Marlon Brando v e De Ni- ro" ya kadar bırçok yönetmen ve oy uncu, maf- ya fılmlenyle ün kazandı. Eskileriy le karşılaşhnldığında yenı gangs- ter fılmlennin önemli bir farklılığının oidu- ğu göze çarpıyor. Fanteziler. suç dosyalan ve günlük olaylar üzenne oluşturulan eskı fılmlenn tersıne, yenı çalışmalar, dı- rekt olarak kaynağın kendısı tarafın- dan sinemacılara öneri olarak sunu- luyor. Ömeğin, başrolünde Johnny Deep'ın oynadığı 'Donnie Brasco'nun öyküsü. suç ortaklığı duv^annı yıkmak ve Hollyvvood'da bir şöhret anı ya- kalamak için takım arkadaşlannı sat- mayı göze alan eski mafya mensu- bu Joe Pistone'den gelmiştı. Pisto- ne'nin şu günlerde öyküsünün deva- mını satmak üzere 'Hofla'nın yapım- cısı Joe Isgro'yla görüştüğü söy- 'Sıla Dostlar' - Robert De Niro leniyor 'Baba' - Marlon Brando min yerini asırlarca, bana göre beş asır, halı ve kilim tutmuştur. Uzağa gitmeye gerek yok, 50 yıl önce kaç evde duvara resim ası- lıyordu? Bugün de duvarlardaki halılar, duvara asılan resımlerin adedidin kaç mıslidir? Herhalde yüksek bir rakam çıkar karşımı- za. Bana göre halı, kilim, bir sa- natçının renkli ipliklerle yaptığı bir sanat eseridir. - Aubusson atölyelerinde tasa- nmı dokunan ilk ve şimdilik tek Türk sanatçısınız... Sizden önce Picasso, Matisse, Miro gibi sanat- çılann tasanmlan dokundu bu atölyelerde— Bu daveti ahnak si- zi soindirmiş ohnah. Peki y apö- ğıruz aln tasanma yenileri ekle- necekmi? - Aubusson atölyelerinde tasa- nmı dokunan ilk Türk sanatçısı ol- mak benim için çok iftihar edici bir olay. Bunun yanı sıra beni ha- kikaten sevindiren başka ve çok önemli bir nokta da benden son- ra gelecek genç Türk sanatçılan için Aubusson atölyelerinin kapı- lannın daha kolay açılacak olma- sı. Bizim sık sık işittiğimiz "Biz Türklerden kahraman asker çık- nğuu bttiyorduk ama ressam çıka- cağuu düşünemezdik" sloganını ışıtmeyecekler, çünkü Türkler- den de ressamlar çıkmış olacak. Picasso. Arp, Calder. Miro gibi devlerin tasanmlannın yapıldığı atölyelerde Doğançay'ın eserleri- nin dokunması... Yalnız benim şahsım bakımından değil. Türk sanat tarihi ve Türkiye için de önemli bir olay olsa gerek. Bugüne kadar yaptığım tasan sayısı 7 oldu. Bildiğin gibi her ta- sanmdan 6 adet dokunuyor. İki adet de epreuve d'artiste. Hepsi 8 adet. Limit bu. Çok sıkı takip ediliyor. Her yeni yapılacak halı için benim halının arkasındaki BOLDUC denilen ufak birkarto- nu ımzalamam şart. Bu ufak kâ- ğıtta halının ismı. tarihi ve ebadı yazılıyor. Tabii bazı tasanmlar çok tutunuyor. bazılan tutunmuyor. Resimde ol- duğu gibi bir andan son- ra sanatçının ismi daha çok önem kazanıyor. Ye- ni tasanmlara gelince... Bu tamamen halıyı ıs- marlayacak koleksiyon- cunun seçimine bağlı. Aubusson halısının re- simlerden farkı ısmar- landığı anda yatırımın yapılması, yani finans- manı gerekiyor, biliyor- sun bu halılann dokun- ması oldukça pahalı. - Siz duvar temasıy la son dereceyakından iigi- lenen bir sanatçısınız... 1 %0'h yıflardan bu yana ülke duvarlannı inccii- yor, görünfülüyorsunuz. Bu çalışma, insana dair ne gibi ipuçlan verdi si- ze? - Duvarlann ressamı. duvarlann fotoğrafçısı Doğançay'ın. duvar ha- lılan için tasanm yap- masından daha normal bir şey olabilir mi? Eğer bir gün Loto'dan milyon- lar kazanır ve milyonlar yatıracak bir sanatsever patron bulursam dünya- nın her köşesinde duvar- larda bulduğum inanıl- mayacak güzellikteki ta- sanmlann bazılannı kü- çük duvar halılanna ak- tarmak isterim. Bu. çok pahalı bır rüya. tkinci rü- yayı destekleyecek bir patron bulmak belki da- ha kolay olabilir: Dolaş- hğım hermemleketin du- varlanndan bir tasanmın baskılanru yapmak. Bu- gün için diyelim 104 memleketin duvarlannı içine alan bir baskı por- fölyösü. Dünya sanat ta- rihinde olay olur bu. Ar- zum bu rüyayı gerçek- leştirmek. Bu dünyada rüyasız ve hayal kurma- dan yaşamak mümkün mü? Bugüne kadar 'Dün- ya Duvarlan' projesı için 104 ülke dolaştım. Ko- leksiyon çok büyüdü ve şu anda dünyada tek. Ne yapılmış ne de kolay ko- lay yapılabilecek bir pro- je. Duvarlar toplumun aynası olduğuna göre ben adeta zamanımızın arşi- vini yapıyorum. Gitme- yi tasarladığım 5-10 ül- ke daha var. Sonu gel- meyecek birproje. Dün- ya Duvarlan. hiçbir za- man son bulmayacak bir proje aslında. Zira du- varlann üzerindeki gra- fitiler, sloganlar, desen- ler, afişler her gün hatta bazen her saat değişiyor. Yeni şeyler yazılıyor, ya- pıştınlıyor. Duvarlar te- mizleniyor, boyanıyor bazen de yıkılıyor. İhap Hıriusi, Grafist '98 de anılıyor • Kültür Servisi - Çarşı Mağazalan 2. Karikatür Bienali işbirlığı ile düzenlenen Istanbul Uluslararası Grafık tasanm Günleri. Grafist '98 tasanm seminerlerinin ilki yann saat 14.00'te Mimar Sinan Üniversitesi Oditoryumu'nda başlıyor. Seminer buyıl 100. doğum yıldönümü olan Türk grafik tasanmının öncüsü İhap Hulusi Görey'i anmak için düzenlenen bir slayt gösterisiyle açılıyor. Rektör Prof. Tamer Başoğlu'nun açış konuşmasından sonra Sadık Karamustafa. grafik tasanmının bilgilendirme işlevi, grafık tasanm ve grafık. mizah ilişkileri üzerine bir konuşma yapacak. Ingiltere'den LavsTence Zeegen, başında bulunduğu Heart lllüstrasyon grubunun çalışmalannı anlatacak. Genç Alman tasanmcı Jurgen Hefele ise tipografi ve görüntü konulu bir konferans verecek. Uluslararası grafik tasanm seminerlerinin ikincisi cuma günü saat 13.00'te aynı yerde gerçekleşecek ve Peter Bilak (Slovakya), Morteza Momayez (Iran), Siobhan Keaney (Ingiltere), Rick Vermeuelen (Hollanda), Eddie Goldfıne (İsrail) ve Yurdaer Altıntaş (Türkiye) konferans verecek. Çagdaş Yaşam Tıyatrosu'ndan r dinletisi I Kültür Servisi - Çağdaş Yaşam Tiyatrosu oyunculan ilk etkinliklerini bir şiir dinletisiyle başlatıyor. Tiyatro grubu 24 Nisan saat 2O.ÛO'de 'Yalnızlık' teması üzerine kurulu bir şiir dinletisi ' düzenliyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kocamustafapaşa Çağdaş Çocuk Tiyatrosu'nda ' gerçekleştirilecek gösteri ücretsiz olarak izlenebilecek. (529 54 52) İstanbul 4. Barok Miizik Festivali • Kültür Servisi - İstanbul 4. Barok Müzik Festivali bugün başlıyor. Festival 19 Nisan'a dek sürecek. Bu ', akşam saat 19.30'da Saint Mıchel Lisesı'nde bas Ayhan Baran ve Leyla Pınar açılış konserini gerçekleştirecek. Yann ıse saat 19.30"da Dolmabahçe Sarayı'nda Robert Kohnen ve Paul Dombrecht'ten oluşan Klavsen ve Obua tkilisi bir konser verecek. Uğur Seypek'bı resim ve heykel i sergisi ; • Kültür Servisi - > Uğur Seyrek'in resim ve heykel ', sergisi 15 Nısan-2 Mayıs tarihleri arasında Izmir Başak Sigorta Sanat Galerisi'nde sergilenecek. 1985 ' yılından bu yana ; değişik galeri ve tiyatrolarda sergiler açan Uğur Seyrek. resımlerinde dansçılann acılarını, sevinçlerini. sahne arkasında kalan ve seyırcinin hiç bilmediği sıkı ve disiplin dolu yaşamlannı anlatıyor. (0232-483 20 50) İTO'dan geçmişe uzanan el • Kültür Servisi- İstanbul Ticaret Odası (tTO), 257 yıllık bir geçmişi olan Atıf Efendi Kütüphanesi'ne yardım eli uzatıyor. Kütüphanenin kömürle çalışan kaloriferleri binayı yeterince ısıtamadığından için çürüme tehlikesi ile karşı karşıya kalan kitaplan kurtarmak için İTO, kalorifer tesisatını kömürden doğalgaza çevirdi. Türk araştırmacılann yanı sıra Amerika ve Japonya'dan gelen tarih ve edebiyat araştınnacılan için de değerlı bır koleksiyon olan kitaplardan başka sıra 400 adet eski harflı süreli yayın ve mecmua bulunuyor. 1741 yılında İstanbul Vefa'da Deterdar Atıf Mustafa Efendi tarafından kurulan Vakıf Kütüphanesi, 18. yüzyıl sivil mimarisinin son örnekleri arasında yer alıyor. ATÇ'den Brectıt konulu panel • Kültür Servisi - Amatör Tiyatrolar Çevresı (ATÇ) Brecht'in 100. doğum yılı oiması nedeniyle sanatçının kuramını ve yapıtlannı inceleyen bir oturum düzenliyor. 23 Nisan'da Boğazıçı Üniversitesi'nde gerçekleştinlecek olan ve Boğaziçi Gösten Sanatlan Topluluğu oyuncusu Hakan Gürel'in yöneteceği panelde İstanbul Sahnesı yönermeni Mehmet Esatoğlu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nden öğretim üyesi Doç. Dr. Metin Balay ve istanbul Üniversitesi öğretım görevlisi Kerem Karaboğa konuşmacı olarak yer alacak. Adalet Cimcoz'u anma toplantısı • Kültür Servisi - Kadın Eserlen Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı (KEKBMV). 8. kuruluş yıldönümü kutlamalan çerçevesinde bugün saat 16.00'da Adalet Cimcoz'u anma toplantısı düzenliyor. Gülsen Tuncer'ın açılış konuşmasını yapacağı toplantıya Teoman Akrürel. Semih Balcıoğlu. Cengiz Bektaş, Ali Bütün. Ferruh Doğan, Mengü Ertel. Ali Teoman Germaner, Güngör Kabakçıoğlu katılacak. Kuruluş yıldönümü kutlamalan kapsamında aynca KEKBMV Resim Koleksiyonu'ndan bır kesit sergisi de cuma gününe dek görülebilecek. (534 95 50) John Malkovich'ten yeni film • Kültür Servisi - John Malkovıch önümüzdeki haftadan itibaren 'Lady's Room' isimli bir filmde rol alacak. Gabnella Cristıanı'nın yöneteceği filmde aynca Greta Scacchi. Lorraine Bracco rol alıyor. Film; opera, bale ve tiyatro dünyasından kadınlann bütün sırlannı, dedikodulannı paylaştıklan soyunma odalannda geçiyor. BUGÜN • İDSO'da saat 20.00'de G. Puccini'nin 'Tosca' adlı yapıtı izlenebilir. (251 10 23) • FOTOGRAFEVt'nde saat 19.00 ve 19.30'da Kamil Fırat'ın katıldığı 'Düş Kentleri' başlıklı dia gösterisi yer alıyor. (251 95 66) • İSTANBUL DEVLET TTVATROSU AKM Oda Tiyatrosu'nda saat 20.00'de 'Kuğular Şarkı Söylemez", AKM Aziz Nesın Sahnesi'nde saat 20.00'de 'Kamyon', Taksim Sahnesi'nde saat 20.00'de 'Ay Işığında Şamata' adlı oyunlar izlenebilir. (292 39 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear