Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN 1998 CUMARTESİ
EKONOMI
On yıl sonra Türkiye'de 25 milyon kişi evsiz kalacak
SUNUŞ "Kinıyıartttnyor-
muş bizim evsahibi,
Aüahgözünii doyur-
sun, heraykazandığmızınyansuu veriyoruz,
yetmiyor mu? Bir 10 mifyon daha istiyormuş.
Başunızı sokacak birev alabilseydik nasü(A-
sa olurdu. Kurtulurduk, Ömrümüz ev sahi-
binepara saymakla geçti. Kiraya verdiğimiz
paraayın 15 'inden sonrasınayeterdL. Çocu-
ğun okul masrufutı karşûar. Ama elimizdeki
parayla zor. 500 mifyonla. Hadi 250 daha bi-
riktirsek, yine z/on Kim ev satar ki bu paraya,
neyeyeter? Birkooperatifegirsek diyvntm. tyi
kötü 3-5yıl sonra kendi evimiz olurdu. Ama
ona da her ay 50-60 mifyon.» Hele bu kadar
kira verirken, yokyok imkânsızJ'
Yukarıdaki satırlar ne kadar bildik de-
ğil mi? Eskiden sadece kira arttığında ve
ev ararken dert edîlen konut, bııgün darge-
lirlinin bir an bile unutamadığı, ama kar-
şılayamadığı en büyiik sorunu oldu.
Kaplumbağanın kabuğu var sırtında ta-
şıyor, va insanoğlu? Konut sorunu son vıl-
larda öyle büvüdü kı sadece dar ve orta ge-
lirlimn değil. artıkbütün Türkiye 'ninprob-
lemi. Çok değil. sadece 10yıl sonra Türki-
ye de 25 milyon insan evsiz kalacak.
Her ay kiraya sayılan parayı hesaplaym.
Aslında bir araya geldiğinde başınızı soka-
cağınız bir ev değil. belki de iki mütevazı
ev alırsınız. Ama nasü? Kiradan kurtula-
mıyorsunuz ki, ev taksıdinepara ayırasınız.
Bir zamanlar dar ve sabit gelirlinin ev sa-
hibi olmasmda en büyük vardımcısı koope-
ratiflerin ürettiği ev-
lere. artık dar gelir-
li gıremiyor. Çünkü
aidatı ödemeye. alt-
yapısı içinparayetiş-
tirmeye gücü vetmi-
vor
1930 lu yıllarda
tasarrufsandıklarıy-
la başlayan koope-
ratıfçilik dönemi.
1990'/; yılların başına kadar. özellikle me-
murlar başta olmak üzere, kamu çalışanla-
rı arasında güçlii dayanışma örneklehnin
sergilendiği bir dönem oldu.
1980 li yıllarda Kooperatifçilik Yasa-
sı nın çıkmasıyla birlikte "kooperutifçilik
herkese açddu" Bu
gelişme. yaklaşık 10
yılhk bir süre olum-
lu getiriler sağla-
dıysa da sonradan
kooperatıflerin ya-
pısınm değişmesi
yolunda önemli bir
adım oldu. Çünkü,
dayanışma ruhuyla
vapılması gereken
kooperatifçilik, 1980'li yılların sonlanna
doğru, para kazanmak isteyenlerin dikka-
tini çeken bir alan oldu ve liberal ekono-
minin "özelgirişim " riizgânnda savrulma-
ya başladı Söz konusu yasanın dığer bir
"vaadi" ise evsiz herkeseyüzde 90 'lara va-
ran oranda kredi verilmesiydi. Ancak, ya-
sa, buyönüvle vaşama geçirilmeden kaldı-
rıldı.
1983 yılında iktidara gelen A NA P döne-
minde ise Turgut Özal'ın, 1984 yılını u
ko-
nutyıh " ilan etmesivle yeni bir kooperatif-
çilik dönemi başladı.
Kooperatifçiliği toplumun her kesimine
yaygınlaştırmak adına gerçekleştirilen çe-
şitli çalışmalar, 1980 ile 1990yıllan ara-
sında konut üretiminin artmasını sağladı.
Toplu Konut Fonu oluşturuldu, yönetme-
lik ve tüzük çıkarıldı, "Konut kredisi almak
isteyenler, koopenıüf,yapımcıfirmayla birlik-
teya da kendi kendine evyaparken alabüir"
açıklamaları yapıldı.
Bu dönemde kooperatifler, en azından
ortagelir grubuna hitap eden, çok lükse kaç-
mayan üretimleriyle pazarın yüzde 40 'ını
ele geçirdi.
Kooperatifler, 199O'lıyıllara "başıboş"
memur dayamşmasından. dar gelirli pay-
laşımından uzak biryapıyla geldi. Lüks üre-
time ağırlık verdi. Kamu kuruluşları konut
üretimini azalttığı gibi, lüks üretime vönel-
di.
Konut ihtiyacı, Türkiye deyaşayan dar ve
sabit gelirli insanların ortak sorunu oldu.
1950 'li yıllardan bugüne büyüyerek gelen
soruna, hiçbır siyasi iktidar çözüm ürete-
medi. Evsizlik, özellikle büyük şehirlerde
artarakkromkleşti. Konutaçığı, Türkiye'nin
çok hsa zamanda çözmesigereken en büyük
sorunlardan biriolarukvarlığım sürdürüyor.
Alt ve orta gelir gruplarmm alım gücünün düşmesi, kooperatifleri lüks konut üretmeye yöneltti
Kooperatif dayamşıııasiyeııilcli!Liberal ekonominin bireycilik an-
layişına karşı "yoksul dayanışmasr
olarak ortaya çıİcan kooperatifler, ül-
kemizde işlevini yitirdi. Dünyada
1700'lü yıllardan bu yana dar ve sa-
bit gelirlinin maddi gücünü birleşti-
rerek konut edinmesinde önemli rol
oynayan kooperatifler. Türkiye"de ar-
tık bu amaca yönelik hizmet etmiyor.
Ülkemizde alt ve orta gelir grubu-
nun alım gücünün düşmesi. koopera-
tifleri lüks konut üretmeye yöneltir-
ken, kooperatifçilik de yoksullann
değil, girişimcilerin bir araya gelme-
sıyle yapılıyor.
Toplumun büyük birkesiminin pa-
ra binktirmek bir yana "yaşamını sür-
dürecek" kadar gelir elde etmekte
zorlandığı Türkiye'de, dar ve sabit
gelirlinin peşin parayla ev satın al-
ması imkânsızlaştı.
Ülkemizde. bir yılhk çalışma kar-
şılığında 750 milyon ıle 1 mılyar lıra
arasında birikim elde edenın 5-6 mıl-
yar liradan başlayan fiv atlarla satılan
evlerden alması mümkün değil. Bu ne-
denle. öncelen aylık ödemeleri tercih
eden dar gelirlinin. artık kooperatif ai-
datlanna da gücü yetmiyor.
Ailegelinninen iyımseryaklaşım-
la 100 milyon lıra olduğu düşünülür-
se, kooperatif aidatına kazandığının
yansmı ayırması "yemeden içmeden"
yaşaması anlamına geliyor ki alt ge-
lirli bunu yapamıyor. Kooperatifçi-
ler, emlakçiler ve müteahhitlere gö-
re alt gelirli. kooperatiften konut edi-
nebilme çabasından \azgeçti.
Türkiye'de alt gelir grubunu konut
sahibi yapmak amacıyla kurulan ko-
Jtjaşını sokacak bir ev almak isteyen dar gelirlinin gücü artık
kooperatif aidatlarına da yetmez oldu. Liberal ekonominin bireycilik
anlayışına karşı 'yoksul dayanışması' olarak ortaya çıkan
kooperatifler, günümüzde artık işlevini yitirerek
lüks konut üretmeye yöneldi.
ğişen kooperatifler, dayanışma örne- kıldığında. kooperatiflerin, alışveriş
ğindençıkarak kâr eden birerişletme- merkezi, okulu, sağlıkbirimi vespor
ye dönüştü. Yürürlükte olan Koope- alanı içtnde olan havuzlu dairelerle
ratifler Yasasf nın, kooperatife bir ay- kentler kurmayı "önceükli iş" kabul
operatifler. büyük şehirlerde ürettik-
leri, fiyatı en az 7-10 milyar lira ci-
vanndan başlayan lüks konutlar ve
kâr hedefleyen yapılanyla alt gelirli-
yi konut sahibi yapmaktan uzak.
1930"lu yıllarda başlayan koope-
ratifçilik döneminin ilk 20-30 yılı,
dargelırlıyı ev sahibi yapmak açısın-
dan kısmen başanlı olduysa da bugü-
ne gelindiğinde kooperatif yoluyla
konut edinmek zorlaştı.
Her şeyden önce kuruluş şekli de-
lık aidatını ödemeyen üyenin hisse-
sini satma hakkmı vermesi bile bugün
gehnen noktayı gösteriyor. Koopera-
tif yönetimi, "küçük numaralarla"
birikimı kendi çıkan doğrultusunda
kullanabiliyor ki bu iş parayı alıp kaç-
maya kadar varabiliyor.
Bunun dışında faaliyet alanlanna ba-
ettiği görülüyor.
Bu yönüyle yaklaşık 60 yıl önce
Mustafa Kemal Atatürk'ün kurulma-
sını sağladığı ilk modellere göre fark-
lılaşan kooperatiflerin amacı. "daha
iyi rant sağlayan, daha yüksek fiyata
saulabilen ve bulunandan daha lüks
konutiar" üretmek olarak göze çar-
pıyor. Kooperatifler, milyonlara ula-
şan konut açığına karşın lüks konut
üretmeye devam ediyor.
Şırket yapısında
Alt gelir grubunun satın alamaya-
cağı kadar lüks konutlan daha ıyi ka-
zanç sağlayabildikleri ıçin üreten ko-
operatiflerin, önce kuruluş amacı,
sonra da kuruluş şekli ile yapısı de-
ğiştı.
Yapı kooperatifi her ne kadar tek
başına ev alamayan insanlann "iji
kötü ev sahibi olmak" için bir araya
geldiği, kâr gütmeyen organizasyon
olarak tanımlanmışsa da Türkiye'de
yapılanın bu tanıma uymadığı görü-
lüyor.
Türkiye'de şirket yapısında büyük
kuruluşlar olarak göze çarpan yapı
Ev 'milyarhk hayal'
İSTANBUL
Acıbadem
Altunizade
Ataköy (9. kısım)
Ataköy (7.-8. kısım)
Ataşehir
Avcılar
Bahçelievler
Bakırköy
Beşiktaş
Beylikdüzü
Bostancı
Erenköy
Fatih
Feneryolu
Göztepe
Kadıköy
Kartal
Kazasker
Koşuyolu
Kozyatağı
Kuyubaşı
Pendik
Suadiye
Tuzla
Ümraniye
Üsküdar
Yakacık
ANKARA
Fiyat (120 m2 standart daire)
10-20 milyar
10-18 milyar
15-25 milyar
20-35 milyar
12-25 milyar
5-15 müyar
7-25 milyar
10-40 milyar
10-30 milyar
6-15 milyar
10-50 milyar
15-50 milyar
4-10 milyar
15-50 milyar
10-50 milyar
10-25 milyar
7.5-20 milyar
10-20 milyar
10-20 milyar
10-30 milyar
10-25 milyar
8-20 milyar
15-50 milyar
5-15 milyar
10-15 milyar
8-25 milyar
5-15 milyar
Türkiye'de konut
sorununun tarihçesi
ADANA
Eski Adana
Toros Mahallesi
Baraj Yolu
Kurtuluş
DİYARBAKIR
Diyarbakır (şehir merkezi)
Fiyat (120 m2 standart daire)
Kızılay 6-15 milyar
Elmadağ 4-13 milyar
Kurtuluş 5-20 milyar
Bakanlıklar 7-18 milyar
Fiyat (120 m2 standart daire)
2-3 milyar
3-4 milyar
3-4 milyar
6-8 milyar
Fiyat (120 m2 standart daire)
3-18 milyar
İZMİR Fiyat (120 m2 standart daire)
Çankaya 3-20 milyar
Çeşme "" . 4-18 milyar
Seferfıisar 3-15 milyar
Torbalı 4-12 milyar
ANTALYA Fiyat (120 m2 standart daire)
Alanya 8-25 milyar
Manavgat 6-20 milyar
Finike 7-20 milyar
• Tasamıfsandıklanylabaşlayan
kooperatifçilik dönemi 1935 yüında,
Atatürk'ün talimatıyla kurulan ilk
yapı kooperatifiyle devam etti.
9 Daha sonra memurlar, genellik-
le Emlakbank'tan kredi alarak konut
yaptı. Kooperatifçilik kamu çalışan-
lan arasmda yaygınlaştı.
• 1960 yıünda Sosyai Sigortaiar
Kurumu. sadece işçilerine konut kre-
dikri vcrdi. Bu da 1980 yüına kadar
devam etti.
• 1981 yılında çıkan yasa, koope-
ratifçiliğin evi olmayan herkese açıl-
masım öngördü. Evsiz herkese yüz-
de 90'lara varan oranda kredi veril-
mesi sağlanacakti. Ancak kısa bir sü-
re sonra. zaten hayata geçirilemeyen
yasa kaldırıldı.
• 1983 yıhnda AISAP iktidara ge»-
dLl'W4-
te konut harrüesibaslatıkİLBu
konuthamiesikooperatüçfli^ birazda-
ha geliştirdL A> nca bu dönemde ge-
cekondulaşma da hızlandı.
• Yine 1984 yılında toplu konut
fonu oluşturuldu. Yönetmelık ve tü-
zük çıkanldı. "Konut kredisi almak
isteyenler, kooperatif. yapıma firmay-
la birtikte \a da kendi kendine e> ya-
parken alabilir" açıklamalan yapıl-
dı.
• Sözkonusu dönemdetoplumda-
ki en dinamik >apı kooperatifler ol-
duğu için, kredi alma konusundaöne
çıkü. Ev sahibi olmak isteyenler ko-
operatif aracılığnla krediden yarar-
landı.
• Kooperatifler pazarın yüzde
40"mı ele geçirdi.
• 1990'h viDann başına kadar alt
ve orta gelir gurubundan insanlann
ev sahibi oimasını sagia>an organi-
zasyonlarolarak karşımı/a çıkan \a-
pı kooperatifleri bu kesimin alım gü-
cünün de düşmesinin etkisiyle. bu ta-
rihten sonra üst gelir grubuna>önelik
konut üretmeje başladı.
Kooperatifüyelikya da
devir işlemlerinde dikkat!
i hit
'iiiriiıi'iir'iiıriılNiriirılli'irıı I
Türkiye'de yaklaşık 20 >ıl kadar ön-
ce üye olan. ancak evinı hâlâ alamayan
çok sayıda kooperatifzede var. Gaze-
telere \erdigi ılanlarla topladığı üyele-
re "olmayan arsa" üzerinde konut ya-
pacağını \aat eden, sonra \aat ettıği
konutlann yapımına bile başlamadan
parayı alıp kaçan kooperatifçileri say-
masak da konutunun bitmesıni yıllar-
ca bekleyen üyeler çok.
Bu üyelerden biri olmamak için üye
olacağınızkooperatifle ilgili dikkat et-
meniz gereken noktalar konusunda uz-
man görüşlerini aktaracağız Ancak
bunun dışında bilinmesi gereken konu-
lardan bazılannı anımsatmak istıyo-
ruz:
• Her şeyden önce kooperatifkonu-
tunun teslinı tarihinin üyelerin ödeme
giicüne bağlı olduğunu unutma> ın.
• Elinızdekı parayı en iyı şekilde
değerlendirmeniz en kısa vadeli ko-
operatife- üye olmanız anlamına gel-
mez. Gün olur aidatı ödeyemezsenız,
karşınıza çeşıtlı sorunlar çıkabilir. En
önemhsı ev sahibi olamazsınız.
0 Üyeolacağınız kooperatifm bir üst
biriiğe üye olup olmadığını öğrenin. Bir
üst birüğe ü>e değilse buradan ev alrrıa-
nın çok riskli olduğu aklınızda bulun-
sun.
0 Bunlan unutmadan kooperatif seç-
menız demek, maddı ımkânlannıza
göre en uygun koşullarda ev almanız
anlamına geliyor.
0 Fi\atlan \e dolayısıyla üye aidat-
lannı etkileyen diğer önemli nokta da
arsa. Arsanın yeri. çevresi önemli. Ne-
rede oturmak istediğinizi. ayda ne ka-
dar para ajırabileceğinizi Kidüşünün.
Kararverdikten sonrafiyataraştırma-
sı yapmanız kolay olur.
0 Satıcı ıle fiyatta anlaştıktan son-
ra kooperatif yönetimine gıderek an-
laştığınız dairenin devrinde bir prob-
lem olup olmadığını sormalısınız. Kar-
şıdaki kışinin üyeliğine son verilmiş ola-
bilir.
0 Sorun yoksa notere gidilmeli ve
noterden satış yapılır yapılmaz ko-
operatif yönetimine giderek hisscnin
devri için gereken işlemlerin süratle ya-
pılmasını istemelisinız. Çünkü noter-
den aynı hisse birkaç kişiye satılabili-
yor.
0 Noterde satıcıya paranızı ödedik-
ten sonra. kooperatif yönetimine gittı-
ğınızde satın aldığınız hissenin sizden
önce başkasının üzerine kayıt edilmiş
olduğunu görmek istemiyorsanız bu
yolu ızlemelisınız. Aksı takdırde ken-
dinizi, ne zaman sonuçlanacağını bil-
mediğinız hukuki bir yolda bulabilir-
siniz.
K o n u t y a t ı r ı m I a r ı ( m i l y a r T L )
' • • 4 J
7 t :/
Kaynak: DPT ÖİK Raporv
Yıllar
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
Kamu
171
212
119
159
225
289
259
197
205
198
443
243
262
240
Özel
2715
1775
1860
1923
2092
2404
3287
4757
6141
6528
6004
5483
5552
5991
ToptanV
1988fiyab
2887
1987
1980
2083
2318
2693
3546
4951
6345
6726
6446
5726
5813
6171
Toptam yatnm
içtndekipayı(%)
1.52
13.3
13.2
13.1
14.4
14.3
16.1
21.2
26.3
28.2
25.1
23.0
23.5
24.4
'Utanç ve kâr
kentleri 'yle
2000
}
li yıllaraKentleşmenin. dünyanm ve
Türkiye'nin geleceğini belirleyen
önemli bir süreç olduğunu belırten
Prof. Dr. Cevat Geray. "Gelecek,
kentleşmiş bir dünya ve Türkiye'dir.
Kimilerinin önerdigi anakentlere
yerleşmeyi bir izne bağlama gibi
yapay, daha doğrusu çağdaş olmayan
önlemleıie bu süreç durdurulamaz.
Durdurmaya gerek de olanak da
yoktur" dedi.
Prof. Dr. Geray,
kentleşmenin
toplumsal katmanlar
ve bölgelerarası
dengeli kalkınma,
yerleşme, arsa ve
konut polıtikalanyla
yönünün
değiştirilebileceğini
ifade ederek "Ancak
bu şekilde daha sağlıklı
biçimde. daha normal
hızla gerçekleşmesi
sağlanabilir" dıye
konuştu.
Geray, 2000'li yıllarda
kentleşme süreci
üzerine şunlan
söyledı:
"Kentîeşme
konusundaki
politikalann ulusal.
kırsaL, kentsel, bölgesel ^^—^—^^
gelişme poütikalanyla birlikte
üçüncül biçimde belirlenmesi gerekir.
Plansız kentleşmeye dur diyebilmek,
devletin ve belediyelerin. rantlan ve
kaynaklan beüi kişi
ya da kesimlere aktarma aygıtı
olmaktan çıkmasını gerektiriyor.
Özellikle kent
topraklan üzerinde oynanan
vurgunculuğa son \ermek üzere,
tüm siyasal güçlerin
toprak ve diğer doğal kaynaklann
PROF. CEVAT
GERAY:
Kent topraklan
üzerinde oynanan
vurgunculuğa,
plansız kentleşmeye
dur diyebilmek,
devleti ve
belediyeleri, rantlan
belli kişi ve
kesimlere aktarma
aygıtı olmaktan
çıkarmak gerekiyor.
Aksi halde
kentlerimizi
'kâr kent' olmaktan
kurtaramayız.
toplum yaranna kullanüması
konusunda bir konsensüs
sağlaması ve bu kent
yağmacılığına dur demesi gerekiyor.
Aksi halde, kentlerimizi kaçak kent'
ya da 'kâr kent' olmaktan
kurtaramayız. Kentleşme
politikalannın başansı, ülkenin
engebe ve iklim dunımunu gözeten
ülke nziksel planlaması
yanında bölgeler ölçeğinde de
planlama
çalışmalannın
vapılmasına bağhdır.
Önce tmar ve Iskan
Bakanlığı'nın bölge
planlaması birimince
başlatılan, DPT
kurulduktan sonra da
biriikte sürdürülen
'bölge ölçeğinde
planlama yapılmasf
bölgeciliğe \ol açacağı
gerekçesiyle bir yana
itilmiştir.
Oysa bölge planlaması
çaüşmalannı
tüm ülke düzeyine
yayarak ekonomiye
katkıda
bulunması
sağlanabUir. Ülkemizde
güdülen kırsal gelişme
— ^ — ^ — politikalan zaman
zaman ortaya
afürruş, denenmiş, sonuçlan
değerlendirilmeden özellikle iktidar
değişiklikleri
>üzünden bir yana itilmiş, kısacası
süreklilik
kazanamamıştır.
Kırsal kesimin, verimli ve etldn
biçimde ülke ekonomisine
katkıda bulunmasma
yarayacak köklü yapısal
değişmelere zonınluluk vardır."
kooperatifleri, üst gelir grubuna hitap
etmekle kalmayıp birkaç e\"i olanın bir-
kaç tane daha almasını kolaylaştıran
ve kâr amacı güden yapılanmalar ola-
rak göze çarpıyor.
Lüks, alt gelirlinin nesine?
Nüfusun sürekli artması ve büyük
kentlere göçün de\am etmesi sonucun-
da kiralarhızla yükselirken. ev almak
milyarlarca lira demek. Birkaç ay son-
raki enflasyon rakamının kestirile-
medıği Türkiye'de. aldığı zam oranı
sürekli fiyat artışlannın altında kalan
sabit ücretlinin kooperatif aidatına
ayda 60-70 milyon lira ayırması müm-
kün olmuyor.
Buna karşın sosyal konutlara yöne-
lik projeler geliştirmeyen kooperatif-
lere. Toplu Konut tdaresi (TOKİ) ve
Emlak Bankası gibi kamu kuruluşla-
n da destek \eriyor.
Bunun sonucunda özellikle büyük
şehirlerde hem konut ihtiyacı büyü-
yor hem de daire fiyatlan sürekli ar-
tı>or.
1950'li yıllardan bugüne Türki-
ye'nin gündeminde olan, ancak hiç-
bir siyasi iktidann kesin çözüm üre-
temedıği konut sorunu, özellikle bü-
yük şehirlerde artarak kronıkleşıyor.
Istanbul başta olmak üzere büyük
şehirlerde tarla durumundaki arazi-
lenn hızla imara açıldığı ve sayıcaye-
terli konut üretildiğı ifade edılirken,
2010 yılında konut açığının 5 milyo-
na çıkacağı öngörülüyor. Bunun 25
milyon insanın evsiz kalması anlamı-
na geldiğıne dikkat çeken uzmanlara
göre Türkıye'nın en büyük sorunla-
nndan bın konut. Konut açığının şu
ankı çalışmalarla ise kapanması müm-
kün görünmüyor.
Lüks konut üretımine ağırlık veril-
meye devam edilmesi durumunda so-
runun çözümünün neredeyse imkân-
sız olduğunu öngören uzmanlar, u
!b-
tiyacı olana yönelik konut üretilme-
mesi ve bu işin kâr etme amacıyla va-
pılması, konut açığını büyütüyor" gö-
rüşünde bırleşiyor.
Liberalizm
dayanışma>a zorladı
Türkıye'nin kooperatiflerle tanıştı-
ğı dönemlere bakıldığında. kurulan
kooperatiflerin ürünlennin tamamen
alt gelir grubuna hitap ettiğı görülü-
yor.
Özellikle 1980'lı yıllann Türkiye-
si'nde esen liberal rüzgâra karşı ke-
netlenerek güçlerini paylaşan alt ge-
lirlilenn. güçlü kooperanfömekleri or-
taya çıkardığı ve ev sahibi olanlann
yansının kooperatif yoluyla konut
edindığı görülüyor. Bugüne gelindi-
ğinde kooperatif aracılığıyla korıut
edinenlenn sayısının sürekli düştüğû
gözlenıyor. 1980 yılındanönceki dö-
nemde kooperatiflerin pazar payı yüz-
de lOcıvanndayken. 1980 yılı sonra-
sında yüzde 40'a kadar çıktı. Konut
ihtiyacı. söz konusu tarihlere göre kat
kat arttığı halde bugün kooperatifle-
rin pazar payı sadece yüzde 30 civa-
nnda.
Lüks konut kâr demek
Ulusal Emlakçılar Derneğı Başka-
nı Reha Medin. önce kooperatifin ku-
rulması, ardından üye paralanyla n-
sa alınması ve konut üretıminebaşla-
ması gerektığine dikkat çekerek. "K»-
operatifın temelinde organizasvon var-
dır. İnsanlar bir araya gelir. inşaataı
bir yapımcıfirmayaverir >e bu orp-
nizasyondainsaatiannısürdürür. Ara
Türkiye'de bu hiçbir zaman böyle *-
muyor. Para kazanmak istevenler U-
operatifçiliği yannm alanı gibi değ«-
lendiriyoıiar" dedi
Konut açığının kapanmısının, an-
cak ihtiyacı olanın alabilecegi tarzii
"mütevazıkonutlar" üreterek mümkiı
olacağına ışaret eden Medin, "Dar g^
lirii miKarhk konut alamıyor. Bunb-
ra attcmatif de bulamıyor.80 metıe-
karelik konutlara ihriyaç >aı Ancak m
kâr etmediği için üretilmhor" dec:
Medın. "Orta gelir grubunun alım g>
cü düştü. Toplu konut firmalarımn n
sosyal değil. lüks konutlar > ıpnklarn
görüyoruz. Dar gelirli ömrinü kirao
geçiriyor. kooperanfle uğraşamrvtr. B*
na karşın bir evi olan ikinciani üçii>
cüsünüabyor. Kooperatiflerde buna h i
met ediyor" diye konuştu.
Sürecek