Catalog

11 NİSAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TTK devrede Rus casus raporları Türkçe basılacak ANKARA (AA) - Türk Tarih Kurumu, 1. Dünya Sa- vaşı'ndan Kurtuluş Sava- şı'na kadar geçen dönemde Rus casuslannın Türkiye'ye ilişkin rapor ve günlükleri- ni basarak, Türkiye'nin Rusya'dan nasıl göründüğü- nü gözler önüne serecek. Türk Tarih Kurumu Başka- nı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğ- lu, Rusya Bilimler Akade- misi ile geçen yıl imzaladık- lan işbirliği protokolü çer- çevesınde, bazı tarihi belge- lerin mikrofilmlerinin ken- dilerine gönderildiğini söy- ledi. Protokol gereği Rusya Bilimler Akademisi'nin ar- şiv kataloglannı gönderdik- lerini anlatan Halaçoğlu, "Türk tarihi açısından hatıgi arşivde hangi tür belgelerin bulunduğuna ilişkin katalog geldi. Bunu Türkçe ve Rusça olarak basacağız" dedi. Halaçoğlu, Osmanlı za- manındaki bazı Rus ajanla- nnın raporlannın mikro- filmlerinin de kendilerine gönderildiğini ifade ederek, 2 bin 400 mikrofilmde 1. Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı sırasında Rus casus- lannın ve elçılik görevlileri- nin Türkiye'ye ilişkin rapor- lannın yanı sıra günlüklen ve çeşitli bilgilerinin de yer aldığını söyledi. Halaçoğlu, mikrofilmlerdeki belgeleri Türkçeye çevirerek özetle- rinı çıkaracaklarını, daha sonra da Türkçe basacakla- nnıbelirttı. Rusya Bilimler Akademisi'nin arşivlerinde- kı Osmanlı dönemıne aıt re- simlerin de TTK'ye gönde- rileceğini anlatan Halaçoğ- lu, bunlar arasında Osman- lı döneminde şehir yaşamı- nı gösteren resimler bulun- dugunu söyledi. Halaçoğlu, onların 22 ayn konudaki belge aktanmına karşılık TTK'nin de Rusya Bilimler Akademisi'ne Osmanlı Ar- şivi'ndeki Rusya ile ilgili belgelerin kataloğunu vere- ceğini ve bazı masraflan üstleneceğini belirtti. Geçen yıl irticai gelişmeler nedeniyle gelmeyen ülkeler de şenliğe katılıyor Çocuk ŞenliğTne rekor katılmıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TRT 20. Uluslararası Çocuk Şenliği'nde, bu yıl rekor katılımla 47 ülke ağırlanacak. REFAHYOL hükümeti döneminde "irti- cai gelişmeler" nedeniyle yapılan dave- ti geri çeviren çok sayıda ülkenin de ka- tılacağı şenlik, 135 milyarlirayamal ola- cak. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenli- ği'nekatılacakolankonukgruplar 12-19 Nisan tarihleri arasında Türkiye'ye gele- cekler. Konuk çocuklar, 17 Nisan Cuma günü Sıhhiye Orduevi önünden başlaya- rak TBMM Parkı'na kadar "Şenlik Yü- rüyüşü"nü gerçekleştirecekler. Gele- neİcsel Ağaç Dikme Töreni 18 Nisan Cu- martesi günü TRT OT-An Sitesi'nde ya- pılacak. Konuk gruplan, sırasıyla TRT Genel Müdürü Yücel Yener, TBMM Başkanı • Çocuk Şenliği'nin 20. yıldönümü nedeniyle bu yıl TBMM'de "3. Dünya Çocuk Parlamentosu" gerçekleştirilecek. Genel Kurul Salonu'nda 20 Nisan Pazartesi günü 17.00-18.30 saatleri arasında yapılacak programda dünya çocuklan, kendi başkanlarını seçecekler. Program, TRT'den naklen yayımlanacak. Hikmet Çetin. Başbakan Mesut Yılmaz ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel kabul edecek. Çocuk Şenliği'nin 20. yıldönümü ne- deniyle bu yıl TBMM'de "3. Dünya Ço- cuk Parlamentosu'5 gerçekleştirilecek. Genel Kurul Salonu'nda 20 Nisan Pazar- tesi günü 17.00-18.30 saatleri arasında yapılacak programda dünya çocuklan, kendi başkanlannı seçecekler. Program, TRT'den naklen yayımlanacak. Konuk çocuklar için Türk Metal Sen- dikası Salonu'nda düzenlenen "Tele Tempo" eğlence prograrruna da Ömer Önder, Barış Manço ve "Kurtalan Ekspresi" katılacak. Türkkuşu tesisle- rinde 24 Nisan Guma günü yapılacak Uçurtma Şenliği ve pikniğe katılacak olan çocuklar, 25 Nisan Çumartesi günü düzenlenen Kapadokya gezisinin ardın- dan ülkelerine dönecekler. Çocuk Şenliği'ne bu yıl ilk kez katı- lacaklar arasında Etiyopya, Gambia ve Güney Afhka dikkat çekerken; REFAHYOL hükümeti döneminde ken- dilerine yapılan daveti geri çeviren Avus- turya. Fransa. Yeni Zelanda, Estonya, Hındistan ve Moğolistan da 1998 prog- ramında yer aldılar. TRT 20. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ne katılan 47 ülke şöyle: "Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Bangladeş. Bosna Her- sek. Beyaz Rusya, Bulgaristan, Ceza- yir, Çek Cumhıiriyeti, Çin Halk Cum- huriyeti, Estonya, Etiyopya, Fas, Fran- sa, Gambia, Güney Afrika, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, ts- viçre, Japonya, Kanada, Kazaklstan, Kırgızistan. KKTC, Kuveyt, Letonya, Litvanya. Makedonya, Macaristan, Mısır, Moğolistan, Moldova, Nijerya, Özbekistan, Polonya, Porto Rico, Ro- manya, Rusya Federasyonu, Slovakya, Slovenya, Ukrayna, Yenezuella, Yeni Zelanda, Yugoslavya." Turisûer de turizmcüer de keyifli Turizmciler, Kurban Bayramı nedeniyle turizm sezonunu erken başlatrnanın keyfini yaşıyorlar. Bayram nedeniyle yüzde 100'e varan doluluk oranı turizmcileri keyiflendirirken tatilciler de denize ve havuza girerek erken yazı ,.--} yaşıyorlar. Turizmde yeni sezdn hazııiıkian tamamlanırken Akdeniz ve Ege kıyılanndaki tesislerin büyük bölümü Kurban Bayramı tatilinde sezonu açtı. Bu yıl çeşitli fuarlara da katılarak yöresel tanıtım yapacak olan rurizm merkezlerinden Antalya'da yurtdışı rezervasyonlan yeniden hız kazandı. Tatil köyleri ve yıldızlı tesisler bağlantılarını büyük ölçüde tamamladılar. Kuşadası'nda ise turizm sezonunda bir duraklama olduğu, bunun da ekonomik krizden kaynakiandığı belirtildi. ^ayramda büyük doluluk yaşayan Bodrum'da altyapı çalışmalarının bir an önce bitirümesi istenirken Çeşmeli otelciler bu sezonu boş geçirmekten korkuyorlar. Bir yarbay yaralı Antalya'da 10 PKK'li öldürüldü ANTALYA (Cumhuriyet) - An- talya'nın kırsal bölgesinde bir grup PKK'Iinin güvenlik güçlerince ku- şatılması üzerine başlayan ve saat- lerce süren çatışma sonunda 10 PKK'li öldü, Kerim Kırca adlı bir yarbay da yaralandı. Geçen ay Tünektepe'de Koç Fi- nans'ın kredilerbölümünde görev- li Ayça Tuncay ile Antalya Tofaş'ta görevii Yahya Can, bir grup PKK'Iinin kurduğu pusu sonucu öldürülmüşlerdi. Bu olayın ardın- dan Toroslar'da denetimlerini arttı- ran özel tim ve askeri birlikler, P- KK militanlannı Aksu kasabasının dağlık kesiminde çembere aldı. Ça- tışmanın ardından 7 PKK'Iinin öl- dürüldüğü öğrenıldi. Çatışma sıra- sında tl Jandarma Alay Komutan Yardımcısı Yarbay Kerim Kır- ca"nın yaralandığı \e tıp fakülte- sinde teda% ı altına alındığı açıklan- dı. Bu çatışmanın ardından Manav- gat \e Aksekı yörelerinde meyda- na geien çatışmalarda da 3 PKK'li daha güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Jandarma yetkilileri operasyonlann aralıksız olarak sür- dürüldüğünü kaydettiler. KULTUR* SANAT 293 8 9 78 (3M»I| Ankara METHOPOL 425 74 78 Milas PfllNCESS 5126063 Karamürsei EĞITİM 4124619 11.30-13.30-15.30-17.30-19.30-21.30 12.15-14.30-t7.00-19.45-22.00 20.30 TTYATRO OYUNEVİ HizmetçılerMÜZIK TUMAY EMENER YÖNETEN MAHİR CONŞİRAY YAZAN JEAN GOCT DRAMATURGI ÇCTİN SAMMRTAL TURKÇESI SALİH BİRSEI. SAHNE TASARIHI CUUDC L£ON. SEÜM BİRSEL OVUNCUIAR MAHİR gONŞİRAY, ŞEHSÜVAB AKTAŞ, BOĞAÇHAN SflPttH 17 Nisan '98 CUITM 20.30 Hlzmatçlkr t8 Nbm "98 CumartMİ 15.00 Hlrmrtçikf 18 Nisan '98 CumartMİ 18.30 Aırtlgom 19 Ntsan 98 Pazar 15.00 Antigone 19 Nisan '98 Pazar 18.30 AntigoM 24 Nlsart '98 Cuma 20.30 Hizmetçfltr 25 Nban '98 Çumartesi 16.30 HizmctçHcr 26 Nisan 98 Pızar 15.00 AntlgOM 26 Nisan '98 Pazar 18.30 Antkpt» SahmFsks: Fırtn SotL No: 43 Bomontl, SljH GlstTtl: (0212) 240 2826 Ntetkr gls», Mam Kttatavt vt VaktoraımTarta. YAZAN SOTOKLES TORKÇESİ GONGÖR DİLMEM MÜZIK TURSAY ERDENER YÖNETEN MAHİR GÜNŞİRAY DRAMATURGi ÇETtN SAMKARTAL SAHNE TASARIMI CLAUDE LEON. SEÜM BtRSEL İSTANBUL BÛYÖKSEHİR BELEDİYESİ < •N E R T U G R U L S A H N E S I 03 ı : 3 * 0 AHUDUOU MSKÛVİAOAMK İUEY1JUK MOMEyVtriN HASrtmJ brm IfJLDAH T M m E*0* UUJDAÖ Y^ıwıı Namk AGAYEV SİLVANUKAnNLAR KÛÇÜKKASIgnİN (Ç-O) 1IUT S«TIS YERtERI SEHIR TIHTROIAIII GISELEM VE K«O!KO* M410UN TSNEH IMC««E7 CISESI) J AVCI YÖNETMENIN ERDEN KIRAL 'Avcty antalryor: Hsrkesin bırtınri luketlıjı ve yok ettiğı tnr dünyada gûdüsel yaşanı yor ve ölûm kol gezryoc Yasamla fttöm taral değil, Isrsıne butınni ta- marrtıyot. kArdüğüm oluyor Bu ttrdüjumü açan leK bir anahtar varSete. RasJanlılann Ur araya getınüğl du- mmlaftjan kaçi? yok. Kader oyunu- nun oynuyor Bir bügısayar oyunu gibı, tnn dûğmelara hûkmsdıyoı. Cinselik lopkjmumuz ıçın halâ br tabu. "Avcı" tabtian yıkrvor Insana tendi duygulannı ve msana cnsanı tamttvot. "Avcı' oddiyetlan U2ak-kara rrEarı- la-anlatten aü bir öykü. Ik Ayfcüde ava kadına tutukır. Itana öyfcüde tse kadını ele geçirme* iui kusu a$ır basar. »tştotefbekı smırta- bOtünûyie orladan kaldırmayı yoğlediğtmiı *Avc!"da aşktan meşMen çok hettos bvbirim yok et- meye ytnelık davranışlar Içtnde Kan, koca ve avcının. tûm duygula- nnın, arzutannın sonuna kadar git- tiklerinden nsrelere varacaUarını gtetarmeye çalıstğım ve doğrusu, 6ncaki fllmlerimden (arUı, yüksek nararana bir Nm orttya ç*iı, kadt- nm ırzun gaçftmtl fanteasındefi. fldoete donujan kHdırsızlık beM- »*» ve her c*»H cinsal larore ka- dar.. Intanlar gerçeUeri lartdı akjılar ve larMı aktanr. 'Avcı'nın kaynajı Anadolu'daki bir kayin ormanında ûç loşi arasında yaşanmtş bir olay- dır. Zaman ipnde, yöre insanlannın duyduMarım başkalarına kendi yorumlarıyla aktarmalanndan dolayı oykû bir efsane halini aknış- E F E S l ' i l s p n ' i n k u l t u r v e s a n . TC. Kultur Bakanlıgı İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ k a t k ı l a r ı a r t a r a k KUCUKSAHNE ATATÛRK KOLTOR MaTRKKZİ'NO* GÜN DOĞARKEN UUUKURiUUIUâBBI TRIPTYCHON EMRİVAKİ modem bale 1 perde bale 1 paoie modem d»ru 1 perde UGzk F S ^ G V^voda Mûlic' W A_ Mou/1 •*'* AOIEMUS Sahney» Koyjn S^ym Mc »LLEN S»hn«|re Koyaı Rervno ZANELLA 11 Nlun Cumartm 15 30 Salm«y« Koyan G. Puccinı npera 3 perde OrkMt/a Şefı Amonk) P1ROLÜ / Sahraye Koyan Yrtta KARA 13 Nisan Püarttsı 20 00 ' 30 Nisan PafioıtM 20 00 B. Smetana SATILMIŞ NİŞANLI komik opera 3 perde Orkestra Şefl Okan O€MİRİŞ / Sahneye Koyan SOmtny ARtHAM H M c S n t ı a l 15-29 NH*n Çarsamba 20 00 W.A. Moîart SİHİRLİ FLÜT opera 2 perde Orkestra Şefi' Scnl» YALÇM / Sahneye Koyan YekU KARA 16 Nisan P»nj»mb« 20 00 G. Bizet CARMEN opera 4 p«rde Orkedra Ş«fl AMoni« PfflOLÜ / Sahneye Koyan Yekta KARA 18 N«ın Cımtn—I 15.30/2 Meyı» Cumırt»»! 15.30 MÜZİKALLERDEN SEÇMELER müzikal gösteri z bölüm MOzft Yonetmeni El*ad BAGIROV / Sahne CUzeniemesı SOmeray ARIUAN 3-17-24 Msafl Cuma 19 00 İitelier Ataturk Kuftur Merkezı gıseierınde saiıimaktadfr A K.M gişe tet. (0212) 251 10 23 251 56 00 (7 hat) 254 SADRİ ALIŞIK TİYATROSU ALLAHAISMARLADIK CUMHURİYET"*:MIIMIII'KI MIM l/l\\l\<.\\ f. OI.I'AN İl IIAN. M KSI I I 1I>IX. kOkSAI I\(,1K. \M.U ()/ II \ . \ •1.12. 18 Nisan Saat: 15.00 Kuçuk Sahne Atlas Sıneması Pasajı /ı No 209 Beyoğiu ı '' G se Tel I.0-212I 292 39 19 ^ . EFES Pilsen 'in kültür ve sanala kalkıları artarak surece SES_1885 ORTAOYUNCULAR İSTİKLAL CAD. H0.140 TEL: 251 18 6566 FAX: 0212.244 43 27 Fertıan Şensoy'un ÇOKTUHAFSORUŞTURMA Cuma 21.00 C.teti 18.30-21.00 Pazar 15.30-18.30 Kûitûr BaKanlıjının Knkılarıyla Fertton Şensoy FERHANGI ŞEYLER FELEK BİR GÜN. SALAKKEN. Çarsamba 21.00 HÂtDUN TANER KABAU Perfemba 21.00 KûMr Bakanlıoının t Kültür Sanat ilanlarınız İçin: 293 89 78 (3 hat) Tadbilir, her damağa hitap eden, özel, güzel ve danslı günler yaşanıyor ÇATI'da. Hafto içi grupbra 3 500.000 TL.|XDV Dohü] ÇATI simdi OTOPARK ücretinizi de ödüyor? T.i: 251 00 00 TIYATRO İlanlarınız için 293 89 78 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ İnsanın Vatanı Sanıyorum bayramın üçüncü günüydü. Gaze- telerden birinde (belki başka gazetelerde de var- dı), büyükçe bir ölüm ilanı gördüm. "Maryani Bü- yüm" (1902-1998) adlı Ermeni kökenli biryurtta- şımızın ölümünü duyuruyorlardı. Yüz yıla yakla- şan biryaşam, ilgimi çekti. Zaten ilanın biçimi de ilginçti. Toprağı bol olsun, huzur içinde uyusun, Mar- yani Hanım'ı elbette tanımıyorum. Oğlu olduğu- nu ilandan anladığım Nazar Büyüm'le zaman zaman yollarımız kesişir. Ama en az on, on beş yıldır, onu da görmemiştim. Onun ve diğer akra- balannın başları sağ olsun. Maryani Hanım'ın yaşamöyküsünü, ölüm ila- nından öğreniyoruz: "O Anadolu'nun yaşadığı bir bütün yûzyılı Anadolu gibi kederiyle, acısıyla, di- renciyle ve sevdasıyla yaşayan gerçek insanlar- dan biriydi..." Aynı ilanın biraz yukarısinda, insanın yüreğini dağlayan şu satırlan okuyoruz: "Ateşin, yoklu- ğun, yoksunluğun içinden geçti geldi; sevgisi gi- bi aklmı ve ferasetini de yüreğinde taşıdı. Hem korktu ölümden, hem ölümü özledi. Hem ancak onunla yaşayanlann bilebileceği kadar çekti ha- yatta, hem gönülden sarıldı yaşamaya ve sevdi yaşamı. Torvnunun torununu gördü, kucağına al- dı, onu kutsadı." Maryani Hanım için verilen ölüm ilanının son paragrafı, insanın içine umut ve sevgi doldurdu- ğu kadar, insanı düşünmeye de itiyor: ". ..Anadolu 'nun kaderi gelen çağda aydınlık ol- sun; artık yalnız sevgi, sevinç, mutluluk, kardeş- lik ve paylaşma tohumlan yeşersin. Savaş olma- sın, banş olsun. Onun bacılan, hısımlan, komşu- lan, çocuklan, yeğenleri, gelin ve damatlan, to- runlan, torunlannın çocuklan, torunlannın torun- lan ondan öğrendiklerini kendilerinden sonra ğe- Ienlere öğretsinler. lyilik ve sevgi öyle büyüsün. Amerika'da, Fransa'da, Almanya'da, Isvıçre'de ve elbette vatanı, yurdu, evi ocağı Anadolu'da, Türkiye'de." Bir kez daha yinelemek istıyorum, "...elbette vatanı, yurdu, evi ocağı Anadolu'da, Türki- ye'de..." özellikle şu son satır, beni çok düşündürdü, öyle ya, dünyanın dört bir yanında aleyfıimıze ca- dı kazanları kaynatılmak istenirken, yüzyıllık ya- şamında hiç kuşkusuz büyük acılar çekmiş bir Maryani Hanım'ın evlatlan; yürek ve kader bırlık- teliğimizi cömertçe sergileyebiliyorlardı. Anadolu, Türkiye; elbette Maryani Hanım'ın da evi ocağı, yurdu ve vatanı idi. Son demlerini ya- şadığımız yüzyılın ilk çeyregı ve 2. Dünya Sava- • şı'nın zor koşulları hariç, sevinçte ve tasada bir- lik olmuştuk. Birlikte sevinmiş, birlikte üzülmüş- tük. Çocukluğum Laleli'de geçti. 1950'lerın Laleli- si demek, biraz Küçük Langa demekti. biraz Ni- şanca demekti, biraz Yenikapı demekti, biraz Kumkapı, biraz Kadırga demekti. Sınırsız bir et- nikkaynaşma içindeydik. Hele biz çocuklar... 6/7 Eylül kepazeliğini, bugün gfbi hattrlıyorum. Hiç rastlamadığımızbir çapulcu güruhu, mahal- lemizdeki fukara azınlıkların evlerini yağmalar- ken, korkudan gözyaşlarımızı saklamaya çalışı- yorduk. (Bu işin düzenleyicilerı, şımdi "demok- rasi kahramam" olarak anıtmezarlarda yatıyor- lar...) Ve 6/7 Eylül'den sonra hiçbir şey eskısı gıbi kal- madı. Rum kökenli vatandaşlarımız Yunanis- tan'a, Yahudi kökenli vatandaşlarımızın bir bölü- mü Israil'e göçtü. Ermeni kökenli vatandaşları- mız ise, farklı semtlere taşındılar. Bir yanımız ek- silmişti. 6/7 Eylül hiç kuşkusuz affedilmez bir hata ıdi. "Vahık Vergisi"n\n "savaş koşullan" gibisinden bir mazereti vardı. Fakat 6/7 Eylül'ün öyle bir ma- zereti de yoktu. Ancak, mazeret olmasa bile, Kıb- rıs sorununu Türkiye'ye "ihaleeden" Ingiljere'nin, hiç mi kusuru yoktu? Eğer 20. yüzyılın ilk çeyregindeki dramlar ya- şanmasaydı, bugün Türkiye'de çok daha renkli bir nüfus yapısı olacaktı. Fakat 1915 Ermeni "teh- c/n"nin ve 1925 "Ahalimübadelesi"n\r\ suçu Os- manlı'da ve Türkiye Cumhuriyeti'nde miydi? Geçmişin muhasebesini yapmak ıstemıyorum. Ancak insan düşünmekten de kendini alamıyor. Bugün Ispanya'da Müslüman nüfus yoktur. Ko- ca bir uygarlık kuran Endülüs Emevileri'nden, u- fak bir azınlık bile kalmamıştır. Ama Ispanya, Ba- tı uygarlığının bir parçası. Osmanlı barbar sayılı- yor. Hiç böyle tek yanlı tarih olur mu? Ama artık bunlar gerıde kaldı. Artık "Savaş ol- masın, banş olsun". Ve umalım ki, "Anadolu'nun kaderi, gelen çağda aydınlık olsun; artık yalnız sevgi, sevinç, mutluluk, kardeşlik ve paylaşma tohumlan yeşersin". Bu topraklarda yaşayan atalarımız, bir kısmını bize devrettıkleri çok acılar çekmışler. Fakat çok güç koşullar altında, büyük işler başarmışlar. Bı- ze düşen, bu başarıları büyütmektir. Hep birlikte. Sevgiyle, hoşgörüyle, paylaşım- la. Yaşlılara yönelik hizmet yeterli değîl İSTANBUL (AA) - Türkiye'de yaşlı nüfusun sûreldi artmasına karşın bu kitleye yönelik hizmetler onlann sağlık ve mutlulu- ğu için yeterli değil. 1990 genel nüfus sayı- mına göre Türkiye'de yüz- de 4.3 oranında bulunan yaşh nüfusun, nüfus pro- jeksiyonlan ile yapılan he- sap uyannca 2005 yilında yüzde 9.3 'e ulaşacağı tah- min ediliyor. Araştırmala- ra göre, halen sayilan 4 milyonu aşan yaşlı nüfusu- muzun yaklaşık yüzde 30'u çocuklanyla. yüzde 65'i kendi evlerinde, yüz- de 5'i de akrabalannın ya- nında ya da kurumlarda yaşamlannı sürdürüyor. "Yaşlılık ve yaşlılara sunulan hizmetler" konu- lu tezi bulunan, sağlık hiz- metlen uzmanı ve tstanbul Bü^kşehır Beledıyesi Sağlık Işleri Müdür Yar- dımcısı Bülent Durgun. Türkiye'de mevcut yasala- ra karşın yaşlılara yönelik hizmetlerin. bu kitlenin sağlığı ve mutlulugu için yeterli olmadığıni belirtti Durgun. "Yaşam süre- cinin son basamağı olan yaşlılık evresinde birey güçsüzdür. Korku, kavgı içinde geçmişe özlcm duymakta, geleceğe ü- mitsizlikle bakmaktadır. Aslında küçük bir çocuk gibi bakıma ve gözetimc muhtaçtır. Asıl olan. her- kesin bir gün yaşlanaca- ğını düşünerek, kendisi için yaşlandığında ne isti- yorsa onu şimdiden yaşlı- lara hazırlayarak sunma- sıdır" dedi.