Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 1998 PAZARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul Y 1 3 Sinop Y 16 Adana PB 20
Edırne Y 15 Samsun PB 16 Mersin PB 19
Kocaelı 16 Trabzon
Çanakkale Y 15 Gıresun PB 20 Şaniıuıia
PB 20 Diyarbakır A 17
A
izmir 17 Ankara Y 17 Mardin
19
15
Manısa Y 18 Eskişehir Y 16 Siırt 18
Aydın 19 Konya Y 15 Hakkâri
Denizli 16 Sıvas
Zonguldak Y 15 Antalya
PB 8 Van
Y 18 Kars
Marmara. Ege. Batı
AkdenızveBatıKara-
deniz ile Iç Anado-
lu'nun batısı yağmur-
lu. yer yer sağanak Helsınki
AVRUPA
PB -1 Berlin
yağışlı, ötekı yeıier az Stockholm
bulutlu ve açık geçe- |_ondra
_K -5 Budapeşte Y
K -1 Madnd
cek.Havasıcaklığıbi- T — t . _. _ — Ö Q
raz artacak. Rüzgâr A^sterdam PB
PB 9 Viyana
Belgrad
güney ve batı yönler- Bruksel PB 6 Sofya
den hafif ara sıra orta Paris
kuvvette. yağış anırı- Bonn
da kuvvethce esecek.
PB 8 Roma
PB 6 Atına Y 20
Y Zürıh
ÂSYA
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahire
K
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
3
12
-2
10
10
3
15
23
Şam PB 21
0Açı Parçalı bukıtlu i Sıslı k
Çok bulutlu < Yağmurlu
°J.^A°
karlı Sulu kar Gok gunjltük
'Federasyon
gerçekçi
değil'
• Baştarafı 1. Sayfada
şansı kalmayacaktır.
• Türki>e ve KKTC'nin
öngördükleri federasyon
modelinde. kişilerin. mal-
lann ve sermayenin ser-
best dolaşımında birta-
kım kısıtlamalarolacakti.
Böylece güçsüz KKTC
ekonomisi zengin Rum
ekonomisine teslim edil-
meyecekti. Ancak AB fel-
sefesi, kişi, sermaye ve
malların serbest dolaşımı
üzerine kurulu olduğun-
dan. Türkiye ve KK-
TC'nin istediği federas-
yon modeiindeki kısıtla-
malar AB Adalet Dha-
nı'nca kabul edilemez.
• Federasvon kurulursa
\e 1963'teki gibi anaya-
sal bir sorun olursa Kıb-
ns Türklerınin kendi hak-
lihklannı tescil ettirme
şansı olmayacak. Uygu-
lamaya göre Kıbrıs Türk-
lerı. AB'ye şikâyetini ile-
tecek. AB. şikâyetçiyi ya-
ni Kıbrıs'ı dışarıda tutup
kendi arasında konuyu
görüşecek ve Yunanıstan.
AB üyesi olduğu sürece
Kıbrıs Türklerinin hakla-
nnı koruyacak bir karar
alamayacak.. Bu da ada-
nın ileride Yunanlaştınl-
masına neden olacak.
• ABD. ada ile ilgili yak-
laşımlannda AB'ye ben-
zemektedir. Hatta
BM'nin bile AB çözümü-
ne sıcak baktığı anlaşıl-
maktadır. Bu da adadaki
bir çözümü daha da ka-
nştiran bir etkendir.
• KKTC. Kıbrıs Rumla-
rının kuzeyde de en az
güneydeki kadar demok-
ratik ve siyasi altyapısı
olan bir si> asi sarlık ol-
duğunu kabul etmesini
önerıvor \e Kıbrıs Rum-
lanna adadaki şu üç soru-
nun çözülmesı için ısrar
edıyor: 1- Mal ve mülk
mübadelesi. 2- lki taraf
arasında kesin sınınn çi-
zılmesi. 3-Güvenlik kay-
gılannın ortadan kaldınl-
ması. Bu kapsamda sal-
dırmazlık paktının imza-
lanması da söz konusu.
• Adada gerginliğin ar-
tacagınadairişaretlervar.
Baf üssünün açılması ve
S-300 fıize sistemlerinin
ağustosta adaya konuş-
landırılması söz konusu.
Bu nedenle gerginliğin
daha da artacak şekilde
federasyon konusunun
gündeme getirilmesi
doğru olmaz.
Antalya
'Ulkücü
müdür'
baskısı
VLSLFZİYAAY
Antalya Anadolu Tek-
nik. Endüstri Mestek ve
Anadolu Teknik ve
Endüstrısi Lisesi'nin bazı
öğretmenlen, okul müdürü
Hasan Özen'ın "Tiirk- İs-
lam sentezcisi-ülkücü" ol-
duğunu \e sol görüşlü öğ-
retmenlere baskı yaptığını
öne sürdüler. Okul müdü-
rü Hasan Özen. öğretmen-
lere baskı yaptığı iddialan-
nı reddetmesine karşın *iH-
kiicü" olduğunu söyledi ve
"ülkücülüğünü her yerde
söylemekten kaçınmadığı-
nı" belirtti.
Antalya Teknik ve En-
düstri Meslek Lisesi"nin
öğretmeni Melek Erdal.
okul müdürü Hasan
Özen'in. ataması 1995 yı-
lında yapılmasına karşın.
sol görüşlü olması nede-
niyle okulun Anadolu Tek-
nik Lisesi'nde göreve baş-
lamasını engellediğini öne
sürdü. Erdal. müdür
Özen'in. görüşleri nede-
niyle kendisini sınav gö-
zetmeni listesinden çıkar-
dığını da iddia etti.
Cem., ziyaretten memnun döndü
• Baştarafı 1. Sayfada
ması" önerilerini iletti.
Cem, Kosova'dakı çatışmalar-
la ilgili olarak Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirerin mesajını
iletmek üzere önceki gün gittiği
Belgrad'dan dün akşam Anka-
ra" ya döndü. Cem. dün önce Yu-
goslavya Cumhurbaşkanı Slobo-
dan Miloseviç" i ziyaret ederek bir
süre görüştü. Miloseviç'e Demi-
rel'in yazılı mesajını ilettikten
sonra Dışişleri Bakanlıgı'na ge-
çen Cem. burada ıki ülke arasın-
da gerçekleştirilen heyetlerarası
görüşmelere başkanlık etti.
Belgrad dönüşü uçakta ve
Esenboga Havalımanf nda gaze-
tecılerin sorularını yanitlayan
Cem. Türkiye'nin Kosova konu-
sunda haklı bir hassasiyete sahip
olduğunu belirterek "Balkan-
lar'daki her Balkan ülkesinin sı-
nırlanna saygıh, ama insan haya-
nnın her şeyden önemli olduğu-
nun bilincinde olarak Kosova so-
rununa yaklaşıyoruz" dedi. Tür-
kiye'nin son 8 aylık dönemde or-
tak tarihi paylaştığı ülkelere
önem verdigini kaydeden Cem.
" Balkanlar tarihi paylasan insan-
lann bölgesi. Yugoslavya'da 40bi-
ne yakın Türk azınlık var. 3 mil-
yon Müslüman var. Balkanlar
meselesinde önem taşıyan bu bü-
tünlük içerisinde Kosova da bu
açıdan birim için önemli" dedi.
Yugoslavya Devlet Başkanı Slo-
bodan Miloseviç'le görüşmesinin
"nezaket içinde vesayguT biror-
tamda gerçekleştigini kaydeden
Cem. her iki tarafın yapıcı yakla-
şımlarsergilediğini anlattı. Milo-
seviç'e Cumhurbaşkant Süley-
man Demirel'in mesajını ilettiği-
ni anlatan Cem. Miloseviç'le gö-
rüşmesiyle ilgili olarak olumlu
izlenim taşıdığını söyledi.
Cem, sorunun çözümündeki 3
aşamalı çözüm önerilerini sıra-
larken Türkiye'nin gerginlik ve
şiddetin ortadan kalkmasını, kan
dökülmesine son verilmesini.
bölgenin yeniden istikrara ka\uş-
turulmasını istedigini anlatan
Cem şöyle devam etti:
"Burada BM'nin de önemse-
diği 1996yılının Ekimayındager-
çekleşen ortakbir anla>iş^ar. Eği-
tim konusunda bir anlaşma imza-
lanmış. Koso\a'daki AmaMidar
Be Yugosla\ya Cumhuriyeti ara-
sında \anlan uzlaşmanın ha>ata
geçirilmemesi sorunlann temelin-
deki en önemli etkenlerden biri.
\'ugosla>ya >önetimine bu anlaş-
maya işlerlik kazandırılmasını
önerdik. İ/Jonimim. önümüzdeki
günlerde bu konuda gelişme ola-
bilir. Bunun hayata geçmesi için
\ugosla\>a uygulama olanaklan-
nı Arnavut tarafına götürecek.
Götürülmekte bile olabilir. Mese-
leyi çözmez ama meselenin çözö-
münc yönelik adım olur."
Cem. 3. aşamayı da. Kosovalı
Amavutlann zaman içinde elde
ettiklen. ancak 1989 yılında yü-
rürlükten kaldırılan haklarının
zaman içinde yeniden yaşama ge-
çirilmesi olarak açıkladı. Cem. bu
konuda BM'nin de Türkiye'yle
aynı görüşü paylaştığını kaydet-
tı.
Cem, Dışîşleri bürokratiannın
gelişmeleri izlemek üzere bölge-
i s t a n b u l ' d a m i t i n g
'Kosova, Bosna olmasın'
Istanbul Haber Servisi - Arnavut kökenli Türk
yurttaşlan, Sırplann Kosova'daki Arnavutlara
yönelik saldırılannı protesto etnıek amactyia
dün Istanbul ve Ankara "da yürüyûş
gerçekleştiler. İstanbul'da Askeri Müze'nin
önünde toplanan yaklaşık 5 bin kişjlik grup,
Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'nin Nisantaşı
Vali Konağı'ndaki konsolosluk binasına kadar
yürüdü. 27 derneğin bir araya gelmesinden
oluşan grup, üzerinde "USA, Kosova has a
petroT (ABD, Kosova "da petrol var), ">Vhere
you are Kofi Annan" (Kofi Annan neredesin),
" Jeten e japim Kosoven s'ejaphn" (Canımızı
veririz Kosova'yı vermeyiz), "Baba,
bababğını göster","Kosova, Bosna olmasın~
yazıh afişler taşıdılar. Grup, ellerinde Atatürk
posteri, Arnavutluk ve Türk bayraklanyla
yürürken sık sık "Türkiye-Kosova omuz
omuza",u
Turkiye uyııma KosovaŞ-a sahip
çık". "Repubirc Kosova" (Özgür Kosova) ve
"Kosova Sırplara mezar olacak" sloganlannı
attılar. Polis barikatı nedeniyle elçilik
binasının önünde durdurulan grup, elçiliğe
siyah bir çelenk bırakt). Tertip komitesi adma
konuşan Rafet Kayadagdı, Kosova
Cumhuriyeti'nin tanınmasını istedi.
.\nkara'da da kendilerini "Türkiyc^de
yasa>an Arnavut kökenli vatandaşlar"
olarak tanıtan yaklaşık 150 kişilik grup,
Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'nin
Ankara Büyükelçiliği önüne siyah çelenk
bıraktı.
de temas halinde olduklannı be-
lirterek yann ya da çarşamba gü-
nü üst düzey bir Dışişleri yetkili-
sinin görüşmelerde bulunmak
üzere Koso\a'ya gideceğini kay-
detti.
Cem. temaslanyla ilgili olarak
kişisel izlenimlerini aktanrken de
Yugoslav yönetiminin olaylann
daha fazla büyümeden önlenme-
sini hedeflediğini anlatarak
"BM'nin de üzerinde durduğu
eğitim işbirliği anlaşmasına işler-
lik kazandınlmasına" verdiği
önemin altını çizdi.
Cem. Miloseviç'le görüşme-
sinde bu ülkede yaşayan Türk
azınlığa ilişkin olarak bilgi alma
olanağı bulduğunu. Türklerin so-
runlan konusunda görüş alışveri-
şinde bulunduklannı da sözlerine
ekledi.
Cem, Türkiye. Yunanistan,
Bulgaristan ve Romanya'mn Ko-
sova'ya ilişkin olarak hazırladığı
deklarasyonun Bulgaristan yöne-
timinden kaynaklanan sorunlar
nedeniyle gerçekleştirilemediği-
ni söyledi.
Cem. Belgrad'a gitmeden ön-
ce temas kurulan ve desteği alı-
nan BM Genel Sekreteri Kofi An-
nan'a görüşmeleriyle ilgili ola-
rak bilgi verecegini kaydederken
Kosova konusunda oluşturulan
uluslararası platformun bugünkü
toplantısında ev sahipügi yapa-
cak olan Ingiltere'nin Dışişleri
Bakanı Robin Cook'la Esenbo-
ğa'daki basın toplantısını yanda
keserek görüştü.
Rusya Kürt kartuu kullandı
• Baştarafı 1. Sayfada
tıda. ABD'nin Ceyhan'a verdiği destek
karşılığı Türkmen doğalgazının lran ye-
rine statüsü tartışmalı Hazar altından ge-
çecek bir hat ile Türkiye'ye ulaştınlması
konusunda katılımcılann onayı arandı.
Ancak Hazar'ın doğal kaynaklannın kıyı-
daş ülkeler tarafından ortaklaşa kullanıl-
masını Iran ile birlikte isteyen Rusya, hav-
zanın statüsüne getirilecek çözümde
anahtar konumunda.
Türkiye'nin, Hazar'ın statüsünün de ele
alındığı bu toplantıya Rusya'yı davet et-
meyişindeki nedenler arasında; Gürcistan
ve Ermenistan'da ortaya çıkan kargaşanın
altında Rus parmağının yattığı kuşkulan
da bulunuyor. Buna ek olarak, ABD'nin
petrol politikalannda. Ankara'yı Mosko-
va'ya karşı kışkırttığı belirtiliyor. ABD,
Rusya'nın. Karadeniz'in altından boru
hattıyla Türkiye'ye uzanacak doğalgaz
projesinden rahatsızlık duyuyor ve Anka-
ra'da kendi politikalanna yatkın bir lobi
oluşturma faaliyeti yürütüyor.
Ceyhan'a destek karşılığı Türkmen do-
ğalgazının Hazar üzerinden Türkiye'ye
getirilmesini isteyen ABD'nin. bu havza-
da yapılacak fizibilite çalışması için
ABD'li fırmalann dışındaki firmalara da
karşı çıktığına işaret ediliyor.
Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Vladi-
mir Kuznetsov da Dışişleri Bakanlığı'na
çağnlarak kendisine lstanbul'daki 5'li top-
lantı hakkında bilgi verildi.
Kurumlar arası çekişme
Türkiye. Ortadoğu'dan sonra dünyanın
en büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine
sahip olan Hazar petrollerinin uluslarara-
sı piyasalara taşmması konusunda bir yan-
dan önemli ticari ortağı Rusya'yı karşısı-
na alırken, diğer yandan da kurumlar ara-
sı çekişmeye sahne oluyor.
Eneıji Bakanı CumhurErsümer'in 17-
20 Şubat tarihleri arasında Moskova'ya
yaptığı ziyarette Rusya'dan Ceyhan için
destek aldığını bildirmesinden hemen
sonra Dışişleri Bakanlığı'nın Istanbul top-
lantısında Rusya'yı dışlaması Türkiye'de
bu konuda bakanlıklar aras\ kısır çekişme-
yide yeniden gündeme getirdi. Enerji Ba-
kanlığı'na göre, Türkiye. Rusya'\a adeta
savaş açtı ve kendi bakanının temaslannı
göz ardı etti.
Türkiye'nin petrol boru hatlan yoluyla
bir enerji köprüsüne dönüşmesi açısından
önem taşıyan Hazar petrollennin Ceyhan
üzerinden uluslararası piyasalara pazar-
lanması konusunda DYP Genel Başkanı
Tansu Çüler'in iktidan döneminde yaşa-
nan çok başlılık \e politikasızlığın bugün
yinelendiği gözleniyor.
Ceyhan ertetenebilir
Dünya petrol fiyatlanndaki düşüşün.
ana üretim petrolü için Ceyhan'ın olası
güzergâh olarak bu yıl belirlenmesı şan-
sını azalttığı görüşü de ortaya atılıyor.
Dünyada görülen aşın ısınma nedeniy-
Hüsamettin Cindoruk elestirildi
DTP'de gergin toplantı
İstanbul Haber Servisi - Ulaşörma
Bakanı Necdet Menzir, ocak
ayında hazırlanan istikrar
programının hükümet tarafından
uygulanmadıgını söyledi. Genel
Başkan Yardımcısı Yıldının
Aktuna da DTP'nin hemen
yapılacak bir erken seçime karşı
olduğunu belirtti.
DTP'nin. dün yapılan
genişletilmiş Istanbul 1. ll Divan
Toplantısı. ll Başkanı Feridun
Bayoğlu'nun. toplantıya
katılmayan Genel Başkan
Hüsamettin Cindoruk u
eleştirmesi üzerine tartışmalı geçti.
Holiday tnn Oteli'nde yapılan
toplantıda konuşan DTP Istanbul
Milletvekili Cefi Kamhi. DTP'nın
çok sancılı bir süreçten sonra
oluştuğunu kaydederek "Kendi
içimize yönelik bu tür tartışmalar
yerine. nasıl iktidar olacağımıa
tartışahm'" dedi. Kamhi, kararsız
seçmen oranının yüzde 40'lara
ulaştığmı \\ırgulayarak
"Seçmenler, bize dışanda
milletvekili olarak küfrediyorlar.
Partilere. teşkilatlanna
küfrediyoriar" sözlerinin ardından
öfkeyle kürsüden aynldı.
DTP Genel Başkan Yardımcısı
Yıldınm Aktuna ise partisinin,
hükümetin daha başarılı olması
için elinden geleni yaptığını, ancak
körü körüne de bu işbirliğini
sürdürme niyetinde olmadığını
belirterek şunlan söyledi:
-DTP, halk içinde bir ümit olmak
zorundadır. Kararsızlann oranı
jilzde 50'lerden yüzde 60'lara
doğru gidiNor. Halk bugünkü parti
ve siyasetçilere güvenmedigini
ortaya koyu\or. Bu hiç de olumlu
bir ğeüşnie değil. ANASOL'un
enflasyonun düşürülmesi ve
reformlann çıkarılmasında, çok
başanlı olmaya ihtiyacı vardır.
Ama bu dinamizmi. bu hükümet
göstermemiştir"
Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir
de bugünkü siyasi ortamda
kararsız seçmenlerin oranının
yüzde 40'lara geldiğini ve bunun
çok tehlikeli olduğunu da
belirterek "tnsanlar snasetten
soğursa demokrasi kalmaz, başka
rejimler ortaya çıkar. Bu nedenle
biz insanlara umut olmaya
mecburuz. Çok yakında DTP tek
başına iktidara gelecek" di\ e '
konuştu.
Atatüık büstü temizlendi
Partisi (DTP) Kâğıthane tlçe Örgütü Kadın ve Gençlik Kolu
tarafından RP'li beledh e başkanımn makamının da bulundu-
ğu belediye binasının bahçesindeki Atatürk büstü temizlendi
ve büste çelenk bırakıldı. (Fotoğraf: AA)
Imam-hatip liselerinin prograım yenileniyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eği-
tim Bakanlığı (MEB); ders programlan ve yurt-
lara yönelik operasyonlanndan sonra, şitndi de
bakanlığın en çok eleştirilen bırimi olan Talim ve
Terbiye Kurulu'na (TTK) el attı.
Bakan HikmetUluğbay'ın direktifiyle. bilim-
sel ve dinsel yanlışlarla dolu ders kitaplanna on-
ay \eren TTK üyeleri hakkında geniş kapsamlı
soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucuna gö-
re. birçok kurul üyesinin görevden alınacağı öğ-
renilirken. TTK'de yeni bir yapılanmaya hazırla-
nıldığı belirtildi.8 yıllık kesıntisiz temel eğıtime
geçiş sonucunda kapatılan imam-hatip ortaokul-
lannın ardından. yeniden düzenlenen imam-ha-
tip liselerinde de ders programlan çağdaş bir an-
layışla hazırlanıyor. Uygulamaya konulan hazır-
lık smıfıyla öğretim süresi 4 yıla çıkanlan imam-
hatip liselerinde ders programlanmn yenilenme-
siyle buradaki öğrencilerin dinı bilgileri en doğ-
ru ve Atatürk ilke ve devrimlerine uygun biçim-
de öğrenmeleri sağlanacak.
Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nde de ders
kitaplannın günümüz gelişmekrine koşut olarak
yenilenmesi amacıyla 5 kişilik bir komisyon oluş-
turuldu. îlahiyat fakültesi öğretim üyelerinden
oluşan komisyon. din kültürü ve ahlak bilgisi ders
kitaplarındaki gereksız bilgileri ayıklayacak.
tlköğretim ve ortaögretimde okutulmakta olan
MEB baskısı ders kitapları da öğretim üyelerine
sipariş yoluyla yazdınlmaya başlandı. 1997-98
Öğretim yılı itibarıyla. 464 imam-hatip üsesinde
369 bin 140. Anadolu imam-hatip liselerinde 30
bin 211. yabancı dıl ağırhklı imam-hatip liselerin-
de 1100. çok programlı lıseler bünyesindeki i-
mam-hatip sımflarında 6 bin 527 olmak üzere
toplam 406 bin 978 öğrenci bulunuyor.
le petrole ihtiyacın azalması. Arap ülke-
lerinin dahil olduğu OPEC üyesi olmayan
lngiltere gibi ülkelerin petrol stoklannın
doluluğu, Irak petrolünün sınırlı da olsa
dış piyasalara verilmesi ve Uzakdoğu'da-
ki ekonomik krizin bu bölgede petrol ih-
tiyacını azaltması ile birlikte petrol fiyat-
lannda varil başına 11 dolara kadar varan
düşüşler yaşanıyor.
Petrol fiyatlanndaki düşüşler ve tale-
bin azalması nedeniyle firmalarpiyasaya
fazla petrol vermek istemiyorlar. Petrol
uzmanlan bu nedenle yaklaşık 40 milyon
tonluk petrolün geçmesi hesaplanan Cey-
han ve diğer iki güzergâh arasından yapı-
lacak seçimin önümüzdeki yıllara sarka-
bileceğine işaret ediyorlar.
Azeri petrollerini işleten Azerbaycan
Uluslararası Işletme Şirketi AIOC, ana
üretim petrolü için en pahalı güzergâh o-
larak gösterdiği Ceyhan dahil üç güzergâh
seçimine bu yıl ekim ayında karar ver-
meyi planlıyor.
ANAP
Kkıııs
KinkeVe
kızgut
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAP Genel
Başkan Yardımcısı
Mehmet Keçeciler.
Almanya Dışişleri Bakanı
Klaus Kinkelın Başbakan
Mesut Yılmaz'la ilgili
sözlerine "Kinkel önce
Hitler'inhesabını
vermelidir" diye tepki
gösterdi.
Mehmet Keçeciler.
düzenlediği basın
toplantısında bir soruyu
yanıtlarken Kinkel'in
yine "ölçüyü kaçırdtğını"
söyledi. Keçeciler,
u
Alman ve Avnıpalı
dostlanmızın Türkiye'ye
karşı izledikleri politika
karşısında Başbakan
Mesut Yılmaz'ın tepkisi
hem doğru hem de çok
hakhdır* diye konuştu.
Türkiye'nin 1963'tenberi
AB ülkelerinin yanında
olduğunu kaydeden
Keçeciler. şunlan söyledi:
"Türkhe'nin tepkisi
azdır. Bu tepkiye karşı
yakışıksız benzetmeler
yapması Kinkel için
talihsizliktir. Türkiye
cumhurbaşkanlan \t
başbakanlan arasında
Hitlenari bir Hderi hiçbir
zaman göremezsiniz.
Hitler 10 mihon insanın
ölümüne sebep olmuştur
ve Almandır. Kinkel önce
bunun hesabını
vermeudir."
G U N D E M MtTSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
teriyor ki, bu konularda eli çabuk davranamıyoruz.
Kosova'daki bomba ateşlendiğinde Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel Madrid'deydi. Dışiş-
leri Bakanı Ismail Cem de kendisiyle birlikteydi.
Başbakan Mesut Yılmaz ise Çiller'i Saddam'a,
Kohl'ü de Hitler'e benzetmekle meşguldü.
Gezi dönüşü, Cem'le Başbakan Yardımcısı Bü-
lent Ecevit durumu değerlendirdiler. Ecevit öne-
rilerini Cem'e iletti. Demirel'le yaklaşım biriiği için-
deki Cem son durumu değerlendirdi. Türkiye'nin
görüşü oluştu. Önceki gün de Cem, Belgrad'a git-
ti.
Cem'in cebinde Demirel'in verdiği mektup, ak-
lında da Bağdat gezisi dönüşü sağlanan barış
vardı.
Türkiye'nin Belgrad yönetimine önerileri satır
başlarıyla şöyle:
- Yugoslavya'nın toprak bütünlüğüne saygılıyız.
- Kosova'daki Arnavutlara yönelik politikanız-
dan kaygılıyız.
- Kosova sorununun özü. esk
;
Yugoslavya'nın
dağılış sürecinden sonra bölgenin özerkliğine
Belgrad yönetimince tek taraflı olarak son veril-
mesidir.
- Bu süreçte Arnavutluk'la Kosova'daki Arna-
vutların eğitimiyle ilgili özel anlaşma yapmıştınız,
buna uyunuz.
Cem, mektubu, Yugoslavya Devlet Başkanı
Slobodan Miloseviç'e dün öğle saatlerinde ver-
di. llk gelen haberler gösteriyor ki, Miloseviç mek-
tubu aldı, katladı, Tuna'nın derın sularına yolladı.
Cem'in dönüş yolundaki izlenimlerini dikkate
alırsak Miloseviç mektubun bir kopyasını da alıp
cebine koydu. Dileyelim mektuptaki özlemler ya-
şama geçsin.
Herkes 'büyük'...
Yazının başında Türkiye'nin zotiuklannı vurgu-
ladık. Balkanlar'daki bugünkü görünümün perde
arkasındakileri anımsatmaktayarar var: Balkan ül-
kelerinin her biri adının başına "büyük" sıfatını
büyük harflerle yazıyor:
- Büyük Bulganstan, Büyük Yunanistan, Büyük
Makedonya, Büyük Sırbistan, Büyük Arnavutluk,
Büyük Hırvatistan...
Ama Balkanlar küçük...
Kısacası Balkan ülkelerinin tümü tarihteki en
geniş sınırlannı istiyor. Bu da sinirleri bozuyor.
Bu pencereden bakınca, Balkanlar'daki en kü-
çük sınır değişıkliğı neredeyse tüm ülkeleri etki-
leyecektir.
Bir başka durum da şu: Balkan ülkeleri içinde-
ki her küçük azınlığın referansı "büyük" bir ülke-
si var.
Yunanistan'daki Makedonlar Makedonya'ya
güveniyor, Makedonya'daki Sırplar Yunanistan'a
güveniyor, Kosova'daki Arnavutlar Arnavutluk'a
güveniyor. Bu durum karmaşayı iki katına çıkar-
makla kalmıyor, kendi içinde sürekli çogalması-
na neden oluyor.
Türkiye-Yunanistan ilişkilerini irdeleyen bir de-
ğerlendirmede dikkatimi çekmişti:
Yüzyılın başından bu yana, iki ülke arasına ne
zaman üçüncü bir büyük ülke girmişse, sorunlar
artmış. İki ülke kimse karışmadan karşı karşıya
geldiği dönemlerde sorunlann çözümü yönünde
ciddi adımlar atılmış.
Bunu öteki Balkan ülkelerine de uyarlayabiliriz.
Buradan başta Avrupa olmak üzere gelişmiş
ülkelerin tutumuna gelirsek... Bosna-Hersek için
şu yorum yapılmıştı:
"Uluslararası gözlemciler eşliğinde soykınm."
Tanım gerçekten abartma değil. Saraybosna'da
savaşın en sıcak günlerinde bile yayınını durdur-
mayan Oslobodenje gazetesinin politika editörü
Rasim Kerimagiç geçen eylülde dünyanın dört
bir yanından gelen gözlemciler eşliğinde yapılan
yerel seçimleri şöyle değerlendirmişti:
"Bosna-Hersek'in bölünmüşlüğü yetmedi,
şimdi de gözlemci eşliğinde bölüyorlar. Nerede,
ne kadar farklı insan olduğu yerel seçimlerie da-
ha da netleşmiş olacak."
Şimdı benzer durum Kosova'da yaşanıyor. Ya
da Kosova için benzer durumun düğmesine basıl-
dı.
Yazıyı Balkanlar'ı dolaşıp incelemiş bir tarih-
çinin değerlendirmesiyle noktalayalım:
"Yeryüzünün neresinde, nasıl biracı yaşanıyor-
sa, bilin ki bu daha önce Balkanlar'da yaşanmış-
tır."
Yusuf Kenan Doğan
Eski müsteşann
hukıık savaşı
ANK4R.A (Cumhuriyet
Bürosu) - Eskı Adalet Ba-
kanlığı Müsteşan Yargıtay 8.
Ceza Dairesi üyesi Yusuf
Kenan Doğan. birlikte çalış-
tığı bayanlara "cinsel tacizde
bulunduğu*1
gerekçesiyle
hakkında rapor hazırla> arak
şeriat yanlısı bazı gazetelere
sızdıran Adalet Bakanlığı
Teftiş Kurulu Başkanı Yıl-
maz Poyraz'a karşı. **hukuk
savaşı" başlattı.
Raporda ileri sürdügü sav-
lan kanıtlayamaması halin-
de Poyraz'ı. kamuoy u önün-
de "müfteri" olarak ilan ede-
ceğini belirten Doğan. bu
konuda Anadolu Kulü-
bü'nde bugün basın toplan-
tısı düzenleyeceğini bildirdi.
Doğan şöyle dedi:
"Adalete tasallut eden bir
rihni\ etin suçüstü halini \ an-
sıtan düzmece raporlarla ku-
rulmaya çalışılan ince komp-
lo taktikleri> le. hiçbirzaman
içlerine sindiremedikleri,
çağdaş. laik. demokrat, yar-
gıyı ve hukuk de> letini, At»-
türkilke ve devrimlerini reh-
ber eden.çete bataklığını ku-
rutacakcumhuriyetin en bû-
> ük vargı reformunu hazırb-
>an dürüst, onurlu. başınh
\e aydınlık bir dftntmi kara-
lamaya çalışan sinsi politik
hesaplann sahiplerini teşhir
etmek istiyorum.
Temel hak \eözgürlükler-
k hukuk devletinin hangi el-
lerde ne ölçüde güvencede ol-
duğunu çok açıkvesomutbi-
çimde ortaya koyan.kendisi-
nedemokratsüsü vçren. ana
inancının derinliklerindedo-
jıımsuz bir mezhtp düştnan-
lığı taşnan Adalet Bakanb-
ğı'na çörcklenmiş, karanhk
bir zihniyetin suçüstü yak>
lanışını kamuoyunun dlkks-
tine sunacağım."